Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Hükümetin yüzde 20 oranında ek artış vaadine karşın gerçekleşen zam yalnızca yüzde 14 oldu
Vlemura zam aldatmacasıANKARA (C'umburiyet Bürosu) -
Maliye Bakanlığı sözleşme'i personelin
maaşlanna yapılacak ek iyıleştirme ko-
nusundaki değerlendirmesinde, büyük
bir memur grubuna verilen ek artışın
yüzde 14oranmdatutulduğunuitirafet-
ti. Maliye Bakanlığı'nın, KİT'lerde ça-
lışan sözleşmeli personele daha önce
yüzde 20 oranında açıklanan ek maaş
artışının da bu oranda tuaümasını iste-
digi öğrenildi. Devlet Personel Dairesi
Başkanlığı'nca daha önce KJT'lerde ça-
lışan sözleşmeli personel için en düşük
yûzde 20 oranında ek zam yapılacağına
ilişkin açıklamaya karşın, bu grup çalı-
şanların maaş artışı Yüksek Planlama
Kurulu'ndan çıkmadı.
Maliye Bakanlığı, büyük bır memur
grubuna 1 ocaktan geçerli olmak üzere
yüzde 14 oranında ek maaş zammı ve-
rildiğini bildırerek, KlT'lerdeki sözleş-
meli personelin aylıklanndaki artışın da
REFAHYOL'un IMF işgüzarlığı: Zam
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
lluslararası Para Fonu'nun (IMF),
orta vadeli program üzerinde anlaş-
madan önce askıya alınan stand-b>
anlaşmasındaki koşulları, uygula-
maya sokuldu. Hükümet. KİT üriin-
lerinin fiyatlanna arka arkaya zam
yapmaya başladı. Demir-çelik ve akar-
yakıt ürünlerinin ardından tüpgaz
fiyatlanna yüzde 7 , kâğıt fiyatlan-
na yüzde 10 zam yapıldı. Şeker, çay
ve elektrik fiyatlarının da mayıs ayı
içinde arttırılacağı bildirildi.
Akaryakıt zammının ardından dün
de tüpgaz fiyatlan yüzde 7 arttırıl-
dı. Son zamlarla 2 kilogramhk pik-
nik ttipünün fiyatı İstanbul'da 162 bin
liraya. Ankara'da 160 bin liraya, İz-
mir'de 157 bin liraya; mutfak tipi tü-
pün fhatı İstanbuPda 870 bin liraya,
Ankara'da 853 bin liraya, İzmir'de
870 bin liraya; sanayi tipi tüpün fi-
yatı da İstanbul'da 3 milyon 290 bin
İiraya, Ankara'da 3 milyon 290 bin
liraya, İzmir'de 3 milyon 240 bin li-
raya çıkanldı.
SEKA da dün kâğıt fiyatlarını
yüzde 10 arttırdı. Hamur kâğıt fiyat-
lan yüzde 5 ile 5.7, karton fiyatlan
yüzde 5.2-7.4, sigara kâğıdının fiya-
tı yüzde 7.6, gazete kâğıtlarının fiya-
tı da yüzde 10.1 düzeyinde y ükseltil-
di. Mayıs içinde çay ile şeker fiyat-
lan da yüzde 5-7 arttırılacak.
TEDAŞ'ın heray düzenli olarak sis-
teme soktuğu, ancak mart-nisan ay-
larında uygulanmayan yüzde 5'lik
zammı mayısta yüzde 7 oranında
yapacağı öğrenildi.
bu oranda turulmasını istedi.
Maliye Bakanlığı, bu bilgiyle hükü-
metin daha önce 1 ocaktan geçerli olmak
üzere memur maaşlanna en düşük yüz-
de 18 zam yapıldığı açıklamalannı ya-
lanladı. Buna göre. memurlann maaşla-
nna ortalama yüzde 14 zam yapıldı.
Maliye Bakanlığı, tüm sözleşmeli per-
sonele yüzde 16 oranında maaş zammı
verilmesini önerdı. Devlet Personel Da-
iresi Başkanlığı'nın ise zam oranının üst
düzey idari personelde yüzde 40'a kadar
çıkanlmasını istediği bildirildi.
DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin
Özkan yaptığı açıklamada. işçi emekli
ayhklanna verilen ek zamlardan doğan
3 aylık farklann halen ödenmediğine
dikkat çekti. Özkan, işçi emekli aylıkla-
nnın artıştan kaynaklanan farklann ma-
yısın 2. yansında ödeneceğinin bildıril-
diğini de kaydederek, "Emeklilere kar-
şı sürdürülen bu kadir bümezlik ba-
ğışlanacak bir tutum olamaz" dedi.
Emekli aylıklanna yapılan zamlann
ilk 3 aylık farklannın Kurban Bayramı
öncesinde yatmldığı bildirildi. Memur-
lara emekli aylıklannın 3 aylık dönem-
ler itibanyla yatınlması nedeniyle, ni-
sandan sonraki aylarda oluşan farklann
1 mayısta ödeneceği bildirilen açıkla-
mada, 3 aylıklannı mayısta alacaklara
zamlı maaşlanyla birlikte nisan farkla-
nnın, 3 aylıklannı haziranda alacaklara
nısan-mayıs farklannın, 3 aylıklannı tem-
muzda alacaklann da nisan, mayıs, ha-
ziran aylannı kapsayan farklannın gelecek
ay başında yatınlacağı kaydedildi.
Rus doğalgazı
arttırılıyor
• Ekonomi Servisi -
Türkiye'ye Rusya'dan
gelen doğalgaz miktannın
arttınlması konusunda
Botaş ile Rus firması
Gasprom arasında yeni bir
ortaklık anlaşması
ımzalandı. Anlaşmayla
Rusya'dan Türkiye'ye
gelen yıllık 6 milyar
metreküp doğalgaza ek
olarak 8 milyar
merreküplük yeni doğalgaz
alımı ve bunun için gereklı
yeni boru hatlan inşaası
gerçekleştinlecek. Toplam
13.5 milyar dolar
tutanndaki yeni anlaşma
25 yıllığına geçerli olacak
ve bu ış için BOTAŞ ile
Gasprom ortak çalışacak.
Dün yapılan anlaşmaya
imza koyan Enerjı ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Recai
Kutan, Türkiye'nin
doğalgaz talebinin giderek
arttığına dikkat çekerek,
"Ülkemizın ihtiyacı 2000
yılında 30 milyar, 2010
yılında da 60 milyar
metreküp olacak. Bunun
için Rusya'dan aldığımız
doğalgaz miktannı
arttınyoruz" dedı. Kutan,
Iran'dan doğalgaz alımı
için de ihalelerin
yapıldığını açıklayarak
'buna ABD'nin
kanşmaması gerektiğini"
söyledı. Kutan, Türkiye ile
Rusya arasında Karadeniz
altmdan geçecek olan boru
hattı ıçın de çalışmalann
sürdüğünü kaydetti.
Koç Girne
Limanı'na talip
• LEFKOŞA (AA) - Koç
Holdıng'in Girne Yat
Limanı'na talip olduğu ve
limanı genişletecek büyük
bir projeyi KKTC
makamlanna sunduğu
bildinldi. Projeyi sahip
olduğu Setur firması
aracılığıyla takip eden Koç
Grubu, Gırne Kalesi'nin
doğusunda yeni bir liman
inşaatı yapmayı da önerdi.
Şirket yöneticileri KKTC
Turizrn Bakanlığı'nın üst
düzey yetkilileriyle
gönlştü. Tunzm Bakanlığı
Müsteşan Yalçın Vehit,
teklifin değerlendirme
aşamasında olduğunu
söyledi.
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMI
KİT'lerden Ozelleştirme Dersi
A
talanmız, "Yalancının
mumu yatsıya kadarya-
nar" sözünü boşuna
etmemişler. Zira herya-
lan günün birinde mutlaka orta-
ya çıkar. Nitekim devletin ve mıl-
letin mallannı özel sektöre peş-
keş çekebılmek için başlatılan
ozelleştirme furyası sırasında
KlT'ler için ortaya atılan gerçek
dışı bilgilerin yanlışlığı bu kez
daha yatsı olmadan meydana
çıktı!..
Özal ve Çiller hükümetlen dö-
neminde KlT'ler kara delık ilan
edilmişti. Sürekli olarak KlT'le-
rin çok zarar ettiği ve bütçeye
yüzlerce trılyon liralık yük getir-
diği ileri sürülmüştü. Hatta Tan-
su Çiller KlT'ler satılmadığı tak-
dirde 1996 yılında zararlarının
bir katrilyon lırayı bulacağını id-
dia etmişti. Özal ve Çiller'in ver-
dıği bu yanlış bilgılere inananlar-
la, yağmadan çıkarlan olan özel
sektör temsilcileri de KlT'leri
düşman ilan etmiş ve işi "Bu ku-
ruluşlan gerekirse bedava vere-
lim de kurtulahm" noktasına ge-
tirmışlerdi...
Daha da acısı tanmsal KlT'le-
rın satılması yerine asıl sahibi
olan üretici kooperatiflenne dev-
redilmesini önerenler bıle vatan
hainı ilan edilmişti. Türk halkı bu
masallarla yıllarca aldatıldı ve
sonuçta da yok pahasına ha-
raç-mezat satıldı. O günlerde de
gerçek dışı bilgilenn şampiyon-
luğunu bugünün özelleştirme-
den sorumlu Devlet Bakanı Ufuk
Söylemez yapıyordu.
Bu tartışmaların doruğa ulaş-
tığı sırada Ufuk Söylemez ile ıki
saate varan telefon görüşme-
mizi dün gibi hatırtıyorum. Ken-
disine bazı KlT'lerin zarar etme-
diğini, ancak özelleştirmeye ge-
rekçe yaratabilmek için hükü-
metin bu kuruluşları zorla borç
batağına sürüklemek ıstediğıni
anlatmaya çalışmıştım. Hatta
hükümet isterse ikı veya üç yıl
içinde bu KlT'leri kâra geçirebi-
leceğimi söylemiştim. Milyon-
larca çiftçı ve kuruluşları, ko-
operatıf yöneticileri heyetler ha-
linde Ankara'ya kadar giderek ta-
nmsal KlT'lerin satılmamasına,
eğer mutlaka elden çıkarılacak-
sa kendılerine belli bir bedel kar-
şılığında devredilmesini istemış-
lerdi. Ama onları da dinleyen ol-
madı. Üstelık özelleştirmeye za-
rar etmeyen veya zarartan deve-
de kulak kadar bile olmayan ta-
nmsal KlT'lerden başlandı.
meydana
MUSTAFA YOLYAPAR
SEK, Et Balık Kurumu ile Yem
Sanayii gibı tanmı ve hayvancı-
lığı desteklemek amacıyla ku-
rulan KlT'ler üç kez ihaleye çı-
kanldı. Çeşitli iddialaryüzünden
satışlar iptal edildiğı halde Ozel-
leştirme Idaresi her riskı göze
alarak bu üç değerli kuruluşun
satış işlemlerıni tamamladı.
Ancak KlT'lerin 1996 yılı he-
sapları açıklanınca özal ve Çil-
ler'in iddialarının yanlışlığı orta-
ya çıktı. Zira zararlarının bir kat-
rilyon liraya ulaşacağı ıleri sürü-
len 49 KİT tam 109 trilyon lira kâr
etti... Üstelik 109 trilyon lira ka-
zanan bu 49 KlT'te 472 bin 637
Türk vatandaşı çalışıyor ve en
azından 2 milyona yakın nütusun
geçimini sağlıyor. KlT'lerin he-
saplarını Merkez Bankası açık-
ladı. Senelerce KlTlenn karade-
lik olduğunu, bütçemizin bu yü-
kü taşıyamayacağını açıklarken
büyük bir keyıf duyan eski Baş-
bakan, yeni Başbakan Yardım-
cısı Tansu Çiller şımdi bu konu-
da bir tek kelime bile söylemek-
ten kaçınıyor...
Çiller ayrıca tarımsal KlT'ler
satıldığızamansüt,
et ve yem piyasa-
sında geniş bir re-
kabet ortamının do-
ğacağını ve bundan
da üretıcilerin ya-
rarlanacağını iddia
etmişti. Ne yazık kı
Çiller'in bu iddiası
da doğru çıkmadı. SEK özel sek-
törün eline geçer geçmez süt
sanayicılerı aralarında anlaşa-
rak piyasadaki rekabetı ortadan
kaldırdılar. Birbakımatekelotuş-
turdular. Sanayıciler ve mandı-
racılar, üreticilerden aldıklan süt-
lerin fıyatlannı aşağı çektiler. Yem
sanayicileri de yem fiyatlarını
arttırmaya başladılar. Böylece
süt fiyatlan 42 bin lıradan 35 bin
liraya inerken, yem fiyatlan da 20
bin liradan 35 bin liraya fırladı.
Hayvancılığı bu darboğazdan
kurtarmanın tek çözüm yolu
SEK, Et Balık Kurumu ile Yem
Sanayii gıbi tesisleri yeniden kur-
maktır. Başka hiçbir çıkış nok-
tası yok. Ustelik hükümetlerin
birkaç kez çıkardıkları hayvan-
cılığı gehştirme kredilerı de da-
ha çok sanayicilere gitti. Karar-
namesı hazırlanan yeni 40 trilyon
liralık kredinin bellı bir bölümü de
gene sanayicilere kaydırılacak.
Batılı ülkelerin hepsinde hay-
vancılık devlet desteği ile ayak-
ta kalabiliyor. Özellikle Avrupa
Birliğı ülkelerinde hayvancılıkya-
panlara akıl almaz destekler var.
Bizim
üreti-
cileri-
miz
bu
des-
tekte-
ri rü-
yala-
Farkh
hareketler farkh
düşüncelerden
doğar.
İıışaat maliyetleri arttı
\NKAR\ (Cumhuriyet Büro-
su) - Bu yılın 3 aylık ilk dönemin-
de bina inşaat maliyetleri geçen yı-
lın aynı dönemine göre yüzde 88
artış gösterdi.
DİE verilerine göre, en yüksek
artış yüzde 105.1 ile makine en-
deksinde, en düşük artış yüzde
81.1 ile malzeme endeksinde gö-
rülürken, işçilik endeksindeki ar-
tış yüzde 101.2 olarak gerçekleş-
ti.
rında bile görseler inanamazlar.
Hayvan alım satımı dahil olmak
üzere et ve süt piyasalarmda
egemen olan, üretici kooperatif
ve biriikleri. Bu nedenle hem üre-
tici para kazanıyor, hem hay-
vancılık büyük bir hızla gelişi-
yor. Tüccar ve sanayıci de hak-
kı olan kazancı sağlıyor. Bizde
ise Batılı ülkelerdeki birlik ve ko-
operatiflenn işlerıni SEK, Et Ba-
lık Kurumu ile Yem Sanayii gibı
tanmsal KlT'ler yapıyordu. Hü-
kümetlerin çıkardığı zorluklara
rağmen üreticilen bir ölçüde de
olsa koruyabilıyordu. Satıldık-
tan sonra üreticıleri özel sektö-
re karşı koruyacak bir tek kuru-
luş kalmadı.
SEK, Et Balık Kurumu ile Yem
Sanayi'ınin satışından devletin
eline geçen para çok olsa 4 tril-
yon liradır. Şimdı aynı tesisleri
yapmak için en azından 50 tril-
yon lira gerekecektir. Hayvan-
cılığı değil geliştirmek, mevcu-
du koruyabilmek için bile bu te-
sislere ihtıyacımız vardır. Görü-
nen köy kılavuz istemez...
Bu nedenle öncelıkle yapıla-
cak iş, üreticileri bir araya getı-
rerek SEK, Et Balık Kurumu gi-
bi tesisleri onlara kurdurmaktır.
Ama hepimız çok lyi bıliyoruz kı
hayvancılığın kurtulması ve mil-
yonlarca üretici ve tüketicinin
soyulmasını önleyebilmek için
öncelikle Çiller'in hükümetten
gitmesi gerekecektir!. . •
ÇORUM - Çorum Ziraat
Odası'nca düzenlenen ve Tür-
kiye Ziraat Odalan Birliği Ge-
nel Merkezi ile çevre il ve il-
çelerin desteğinde gerçekleş-
tirilen çiftçi mitingi ve yürü-
yüşü hükümet aleyhtan gös-
teriye dönüştü. Dr. Turhan Kı-
lıççıoğlu Stadı önünde topla-
nan 10 bıne yakın coşkulu
çiftçi, konuşmacılann sözünü
sık sık keserek "Hükümet
istifa" sloganlan attı.
Atatürk ve şehitler ıçın ya-
pılan saygı duruşu ve lstiklal
Marşı ile başlayan mitingde ilk
konuşmayı yapan Çorum Zi-
raat Odası Başkanı ve Miting
Tertip Komitesi Başkanı Faz-
lı Kılıçarslan, mıtingin düzen-
lenme nedenini açıkladı.
"Dertlerimizi sorunlanmı-
zı hükümete. Ankara'ya du-
yurmak için, hak aramak
için toplandık" diyerek baş-
ladığı konuşmasında, hükü-
metin tarım politikalannı eleş-
tirdi. Kılıçarslan halka ucuz
ekmek yedirmek adına çiftçi-
nin ezildiğini. ithal tanm ürün-
leri ile yabancı çiftçileri des-
tekleyen bir iktidarla karşı
karşıya olduklannı anlattı. Kı-
lıçarslan çeltik, pancar, fın-
dık, ayçiçeği gibi ürünlerin
bedellerinin geç ödenmesin-
den, TMO'nun alım politika-
sının yanlışlığından ve şeker
ithalinden yakınırken "İthal
ürünlere son" sloganlan
meydanı inletti.
Atatürk'ün "Köylü mille-
tin efendisidir" sözüne say-
gı göstererek ses çıkarmadık-
lannı kaydeden Kılıçarslan,
"Toprağı biz işliyonız, aske-
re biz gidiyoruz. Vatanın
birliği bütünlüğü adına ses-
siz kaldık. Artık hakkımı/ı
istiyoruz. Çiftçimiz aç, köy-
lümüz aç" diye konuştu.
İ$ÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Çağrı
DlSK'e bağlı Birleşik Metal- Iş'in, işçi-işveren-
bilim taraflannı "demokratikleşme" gündemi ile bir
araya getirdiği toplantı, demokrasi güçleri ve de-
mokrasimizin geleceği için ne kadar kritik günle-
rin yaşanmakta olduğunun sergilenmesini sağla-
dı. Demokratikleşme savaşımındaen geniş birtik-
teliğin, cephenin oluşması çağnsı ile noktalandı.
Prof. Burhan Şenatalar, aynı saatlerde Anka-
ra'da yapılmakta olan Türkiye'nin demokratikleşe-
mediğinin göstergesi MGKtoplantısı ile çakışan bu
toplantıdaki demokratikleşme arayışlarının anlamı
üzerinde durdu. Ortaya çıkan "demokratikleşme''
tablomuzun kimi önemli gerçeklerinin altını şöyle
çizdi:
• "Siyasal gelişmeler ordunun siyaset içindeki
etkinliğini arttırmaktadır. Türkiye siyasal bir kriz ile
karşı karşıyadır. Iktidar yönetemiyor, muhalefet
umut venviyor. Devlete, rejime, demokrasiye sa-
hip çıkmak isteyen aydınlar için çok kritik bir sınav
dönemi. Giderek daha kuvvetle hissedilecek bir as-
kerimüdahalesüreciyaşanmaktadır. Tutariı, isabet-
li, demokratik çizgiyi korumak giderek zorlaşmak-
tadır.
• Demokrasilerde ittifaklar çok önemlidir. Bir ta-
kımın taraftarlannın futbolculannı dövdüğü, gerili-
min alabildiğine yükseltildiği bir ortamda demok-
ratikleşme için çok uzun bir yol ve mücadele söz
konusudur. Askeri rejim demokratik rejim değildir.
Ancak Portekiz karanfil darbesi gibi demokrasiyo-
lunu açan ömeklerde vardır. Birçokgaddarsivilyö-
netim örnekieri de vardır. Bir de sivil rejimler için-
de partiler ve pariamentolann ne kadar vesayet al-
tında olduklan önemlidir. Demokrasi mutlak bir si-
vil rejimdir. Ama sivil olmak gerekli şart ise de ye-
terii şart değildir.
• Türkiye demokratikleşmenin güçlendiği değil,
demokratikleşmenin gerilediğibirsüreciyaşıyor. De-
mokrasi güçleri için çok kritik bu süreçte günlük kı-
sırtartışmalardan kurtulup, olup bıtene çağdaş de-
mokrasi perspektifinden bakabilmek önemli. De-
mokratikleşmeyi güçlendirmede öncülük rolü olan
siyasalpartilerden bu sorumluluklannı beklemekyan-
lış. Nitelikleri ile toptumsal yapıdan kopmuşlardır.
Bu gücün sahibi değillerdir. Demokratikleşmenin
önünde ciddi engeller, demokrasi kültürü zayıflığı,
bilinç ve davranış eksikliği vardır.
• Kısa dönemde çıkış yolu, en geniş biriikteliği
sağlamak. Üç konfederasyon yetmez, ancak öncü
güç olabilir. Içlerine demokrasiyi sindirmiş bütün
örgütlenmelerin, geniş bir biriiktelikte hak ve so-
rumluluklan vardır. Tabii bir yandan da demokrasi-
nin sağlıklı algılanması, doğru yorumlanması için
her kesimde şiddetle demokrasi eğitimine, kültü-
rüne gereksinim duyulmaktadır. Irticayı, laikliği, te-
okratik devletı, şeriatı, zorunlu din derslerini.. yer-
li yerine oturtacak, bizi ikibinli yılların çağdaş top-
lumuna taşıyacak, partileri uykulanndan uyandıra-
cak şekilde sarsacak bir rüzgâr ancak böylesi bir
biriiktelik içinde estirilebilir..." Prof. Nur Serter'in
"sosyal devlef'e ilişkin saptamaları ise bir yandan
demokrasiyi, çağdaş yaşamı savunup diğer yan-
dan sosyal devlet ilkelerini reddeden yeni dünya-
cılann sonuç olarak demokrasınin tehdit altında ol-
masına, ırkçı, şeriatçı sapmalara ne kadar çok kat-
kıda bulunduklarını sergilıyor. "Sosyal devlet, bu-
gün her ne kadar çağdışı kabul edilse bile evren-
se/ insani değerierin toplumun bütün kesitlerineyay-
gınlaştınlmasında rol oynayan çağdaş bir devlet an-
laytşıdır" diyen Serter, sosyal devletin halka sağ-
layacağı sosyal adaletin, Türkiye'nin demokratik
rejime sahip çıkması ve birliği bozucu, alternatif yö-
netimlere kapılan kapaması bakımından taştdığı öne-
mi yurguluyor.
Yükselen siyasal Islamın, dünyanın birçok Müs-
lüman ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de kullan-
dığı yöntemler arasında yoksulluk, sosyal adalet-
sizlik, refahın adaletsiz dağılımının bulunduğunu,
Refan'ın "adil düzen" sloganının halktan onay al-
masında, sosyal devlet kurumlannın iyi çalıştınlma-
masının çok büyük rolü olduğunu anlatıyor. Demok-
ratik rejimin devamlılığı için sosyal devlet ödevle-
rinden ödün verilmemesi gereğini vurguluyor.
Sorunlar masaya yatırıldıkça, çağdaş yaşamı,
demokrasiyi istemenin, kendini bu çizgide gör-
menin çok kolay ama gerçekten çağdaş ve demok-
rat olmanın zor, hele de bu anlamlarda insan ola-
rak sorumluluklannı yerine getirmenin çok daha zor
olduğu ortaya çıkıyor. Demokrasi sınavında ne-
den durmadan sınıfta kaldığımız daha kolay anla-
şılıyor.
Hele de demokrasi sınavına çıkmış siyasi par-
tiler, sendikalar, demokratik örgütler açısından ya-
pılması gerekenlerle, yapılanlararasındaki çelişki-
ier, uçurum ortaya çıkıyor. Erbakan ve Çiller'in hâ-
lâ niye bu kadar rahat ve MGK'de başka, dışarıda
başka, her yerde her konuda pervasız yalan söy-
leyip, her anlamda geleceğimizle oynayabildikleri
daha bir anlaşılır oluyor.
H ien^yada
genyedo^u,
'yahzca
çapraz olarak
vedüedıgı
kadar hareket
edeütlsr
Bilinmeyenin keşfi, hareketlerin aykınlığından, fikirterin çeşitliliğinden doğar.
CTV, insan akiının bılgi yoteuluğunu sıztere yeıii ve yabana nitelikJİ belgesel kuşakianyla
ulaştıracak.
Bilginin ışığı belgeselde.
M ctv"Türkiye'nin yeni vizyonu"
Ankara'da UHF 69'dan yayın yapar CTVnın 18 9 D(|rtal SJSIBTI uzerınden yaptı^ı yaymı aşagıdakj ilterde tzteyeöiltrstntz
Ankara (S18), IslanbJ (S18), Izmır (S1B) Amalya (S18). Konya (S'8). Gazıantep (S18). Adana (S23), Bursa (S32). Kaysen (S35)
ATO Başkanı: GB, Türkiye aleyhine oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - bir istikrar f
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı duğunuvurç
Ahmet Çavuşoğlu, gümrük birliğinin her şeyden
"Türkiye aleyhine sonuç verdiğini" tiyaç vardır
söyledi. yi, gerek mi
Çavuşoğlu, Türkiye'nin orta vadeli politikasım
ogTamına gereksinimi ol-
layarak, "Bunun için de
ıce siyasi istikrara ih-
•erek yabancı sermaye-
sermayeyi 'beklegör'
n bir an önce kurtar-
mak gerekir" dedi.
Çavuşoğlu, 1996'da büyüme oranı-
nın yüzde 7.9 olarak gerçekleşmesini,
"İthalata dayalı büyümenin ödeme-
ler dengesi ve enflasyona yaptığı olum-
suz etki ortadadır" diye yorumladı.