Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29NİSAN1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İbrahim Şahin
ifade verdi
• İstanbul Haber Servisi -
Susurluk kazasından sonra
ortaya çıkan kirli
ilişkilerin kilit
isimlerinden olan ve
"cüriim işlemek amacıyla
çete oluşturmak"
suçundan Metris
Cezaevı'nde tutuklu
bulunan eski Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili
tbrahim Şahin, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın suc duyunısu
üzerine hakkmda
başlatılan soruşturma
kapsamında ifade verdi.
Yoğun güvenlik önlemleri
altında Şişli Adliyesi'ne
getirilen Şahin, ifadesinde
Mesut Yılmaza ıftira
etmediğini öne sürdü.
ADS'den
TBMM'ye dava
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ajans ADS;
Meclis Kültür, Sanat ve
Yayın Kurulu'nun,
TBMM'nin 77. kuruluş
yıldönümü nedeniyle
hazırlanan ses ve işık
gösterisinin senaryosunda
izinsiz olarak değişiklik
yaptığını öne sürdü. Ajans
ADS tarafından yapılan
açıklamada, telif haklannı
düzenleyen yasaya aykın
davrandığı savıyla Meclis
Kültür, Sanat ve Yayın
Kurulu hakkında yargı
yoluna başvurulacağı
belirtildi.
BİO komutanlan
Genelkurmay'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - NATO'ya üyelik
başvurusu yapan Banş
lçin Ortaklık (BİO) üyesi
12 ülkenin genelkurmay
başkan yardımcılan,
Genelkurmay Ikinci
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir'i ziyaret eftiler.
Orgeneral Bir. toplantının
amacının. 45 yıldır Avrupa
güvenliğinin esas nedeni
olan NATO'da Türk Silahh
Kuvvetleri'nin (TSK.)
kazanmış olduğu
deneyimleri, NATO'ya
üyelik için başvuran
ülkekrin temsilcilerine
aktarmak okluğunu
söyledi. Bir, "Toplantının
diğer bir amacı da bu
ülkeler ile dostane
ilişkileri geliştirmektir"
dedi.
Cami imamı
DGM'de
• ANKARA (AA)-RP
Genel Merkezi'nin
yanındaki Hamidiye
Camisi'nin imamı Ali
Küçüker'in, HŞubat 1997
günü cuma namazında
şeriatla ilgili yaptığı
konuşmada, "halkı, sınıf,
ırk, din, mezhep veya
bölge farkJılıgı gözeterek,
kin ve düşmanlığa açıkça
tahrik ettiği" gerekçesiyle
1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezası istemiyle
yargılanmasına başlandı.
Ankara 2 No'lu DGM'de
görülen davanm ilk
duruşmasında, mahkeme
başkanı konuşmayla ilgili
video kasetin alınarak
mahkeme heyetince
izlenmesine karar
verildiğini açıkJayarak,
duruşmayı erteledi.
ceza istemi
• ANKARA (AA) - "Düş
ve Yaşam" adlı kitabında,
"Atatürk'ün hatırasına
hakaret ve Istiklal
Marşı'nı tezlil ettiği"
gerekçesiyle yargılanan
yazar Yılmaz Odabaşı ile
kitabın yayıncısı Niyazi
Koçak'ın 2 yıl 6'şar aydan
7 yıl 6'şar aya kadar
hapisleri istendi. Duruşma
esas hakkındaki savunma
için ertelendi.
Köy Enstitükiler
Genel Kurulu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Köy Enstitüleri
ve Çağdaş Eğitim Vakfi
Genel Kurulu. Ankara'da
yapıldı. Vakıf yöneticileri
Anıtkabir'e giderek, özel
defteri imzaladılar. Köy
Enstitülüler daha sonra,
;ski Cumhurbaşkanı lsmet
Inönü'nün gömütüne
giderek, saygı duruşunda
bulundular.
Çiller, Erbakan'la 'Ordu sizi istemiyor, ben başa geçeyim' pazarlığı yapacak
Çjller başbakanfak peşindeOlmaZSa erken SeÇİm DYP lideri Tansu Çiller, Başbakan
Erbakan'la başbakanlık pazarhğma oturmaya hazırlanıyor.
Koalisyon protokolündeki "eşit süreli ve dönüşümlü başbakanlık"
hükmüne dayandınlarak yapılacak önerinin reddedilmesi
durumunda Çiller'in erken seçimi gündeme getireceği bildirildi.
ÇİIIer'İn kOZU OrdU Çiller'in, "Ordu sizi istemiyor. Muhalefet
partileri alternatif hükümet modeli anyor. Partimde de rahatsızhk
var" yaklaşımıyla Erbakan'ı ikna etmeye çalışacağı bildirildi. DYP
Başkanlık Divanı, dün yaptığı toplantıda hükümetin durumu,
kabine değişikliği ve parti içindeki muhalif hareketi değerlendirdi.
DYP'li Ekinci
'Hükümetin
bozulmasını
medya
istiyor'
İstanbul Haber Servi-
si - DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekin-
ci, Yıldınm Aktuna ile
Yalım Erez'in istifalannı
"41'lerhareketrneben-
zetti. Ekinci. Aktuna ve
Erez'in istifalannı kendi
beyanlannın aksine Ge-
nel Başkan Tansu Çil-
ler'in istediği iddiasını
yineleyerek bu milletve-
killennın tutumlannı
"tribünlere oynamak"
olarak niteledi.
Ekinci, DYP İstanbul
ll Örgütü'nde düzenledi-
ği basın toplantısında,
Aktuna'nın hükümetin
mayıs ayında düşeceği-
ne, DYP içınde güçlenen
muhalefetin hükümete
karşı bir deklarasyon ya-
yımlayacağına yönelik
sözlerini yalanladı.
Bütün Türkiye'yi ka-
nş kanş gezdiğini ve par-
ti teşkilatlan ile halkın
nabzını rutruğunu ifade
eden Ekinci. koalisyo-
nun bozulmasını Anado-
lu'nun ıstemediğini, bu-
nun yalnızca "bazı med-
yanm" kendi isteği oldu-
ğunu öne sürdü. Hükü-
metin alternatifi de ol-
madığını savunan Ekin-
ci, hükümeti yıkmak için
demokratik bir gerekçe-
nin de olmadığmı. reji-
min tehlikeye girdiği gö-
rüşünün arkasına sığı-
nanlann yeni hükümet
arayışı içinde olanlar ol-
duğunu söyledi.
HÜLYA KARABAĞU
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller. Başbakan Necmettin Erbakan'la, baş-
bakanlık tarihini öne çekme pazarlığına otur-
maya hazırlanıyor. Koalisyon hükümeti 1. yı-
lını doldurmaya yaklaşırken Çiller'in "Başba-
kanlığı bana ver, erken seçime bu hükümetle
gHtetim" görüşüyle Erbakan'la pazarlığa otur-
ma mesajı verdiği kaydedildi. Çiller'in, "Or-
du sizi istemiyor. Muhalefet partileri altema-
tif hükümet modeli anyor. Partimde de rahat-
sızhk var" yaklaşımıyla Erbakan'ı ikna etme-
ye çalışacağı bildirildi.
DYP'nin dün toplanan başkanlık divanın-
da, MGK toplantısı sonrasındaki gelişmeler
hükümetteki bunalımla birlikte değerlendi-
rildi. DYP yöneticileri, toplumdaki gerilimin
dindinlmcsi için "hükümette köklü değişik-
lik" yapılması gerektığini, bunun koşulunun
da başbakanlıkta kilitlendiğini savundular.
DYP içinde hükümetin sona ermesini iste-
Erbakanın süresi 1998 Temmuzu'nda doluyor
DYP içinde hükümetin sona ermesini isteyenlerin de
giderek blok oluşturduguna dikkat çeken kurmaylar.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in başbakanlıkta
ısrarlı davranacağım söylediler. Başbakan Necmet-
tin Erbakan'ın, öneriyi geri çevinnesi durumunda,
Çiller'in ortagına "seçim" baskısım yapacağı belir-
tildi. Hükümetin RP kanadının ise başbakanhğın
1998 temmuz ayından önce Tansu Çiller'e de-
vredilmesi önerisini görüşmeye bile yanaşmak is-
temediğine işaret edildL (Fotograf: AÂ)
yenlerin de giderek blok oluşturduguna dik-
kat çeken kurmaylar, Çiller'in başbakanlıkta
ısrarlı davranabileceğini söylediler. Başbakan
Erbakan'ın, öneriyi geri çevirmesi durumun-
da, Çiller'in ortagına "seçün" baskısı yapa-
cağı belirtildi.
Atamalar Lflksemburg dönüşû
Çiller, hükümetin sürmesine karşı olan par-
ti içi muhaliflerle gerginliğin daha da örman-
maması için grubun perşembe günü akşam
toplanmasını kararlaştırdı.
Çiller'in, hükümetten çe-
kilme yanlılanrun görüşle-
rini kendi ağızlanndan öğ-
renmek istediğine dikkat
çekildi.
Çiller. Erbakan'la dün
yaptığı görüşmenin ardın-
dan yaptığı açıklamada,
Yahm Erez ve Yıldırun
Aktuna'nın görevlerinin
vekâleten yürütüleceğini,
Lüksemburg dönüşünde
yeni bakanlan kendisinin
açıklayacağını söyledi.
Erez ve Aktuna'nın
DYP içindeki sayısal gücü
konusunda tahmin yapa-
madığı belirtilen Çiller'in,
kurmaylanna, "Muhalefet
bir gensoru verse, grupta-
ki durumumuzu net olarak
görmemiz gerekir. Yeni
küskünlerle bu sayıyı art-
onnak doğru olmaz" de-
diğine dikkat çekildi.
Milli Savunma Bakanı
Turhan Tayan, her partıde
zaman zaman istifalar bu-
lunduğunu belirtirken
"DYP, zelzele çadın değil-
dir. DYP, ufak tefek sarsın-
ülarla bölünecek parti de-
ğildir" dedi. Turizm Baka-
nı Bahattin Yücel, hükü-
met bunalımı yaratmak is-
temediğini ve görevinin
başında olduğunu bildirdi.
Basına bugüne kadar
yansıyan haberlerde Yü-
cel'in yanı sıra, hüküme-
tin DYP kanadından devlet
bakanlan Işılay Saygın ile
Ayfer Yılmaz'ın da istifa
edecekleri öne sürüldü.
Eski Bakan A k t u n a h ü k ü m e t e ö m ü r b i c t i
'Dananın kuyruğu bu hafta kopar'
GÜNPÜZtMŞtR
Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) kararlannı uygulaya-
cakmış görüntüsü verip hiçbir
icraatta bulunmadığı için RP'yi
eleştiri yağmuruna tutan ve
DYP içinde Yahm Erez ile bir-
likte istifa ederek muhalefete
geçen eski Sağlık Bakanı Yıldı-
nm Aktuna. "dananın kuyru-
ğunun" bu hafta içinde kopaca-
ğını söyledi. Aktuna, "Birkaç
gün içinde yayımlanacak dekla-
rasyonda imzası bulunanlann
DYP içinde büyük bir güç okhık-
lannı herkes görecek" dedi.
Gazetemizin sorulannı yanıt-
layan eski Sağlık Bakanı Dr.
Yıldınm Aktuna, bakanlık göre-
vinden aynldıktan sonra Istan-
bul'daki evinde Türkiye Cum-
huriyeti'nin temel ilkelerine bü-
yük zarar verdiğine inandığı ko-
alisyonun bir an önce dağılma-
sı için muhalefet hazırhklannı
sürdürüyor. REFAHYOL hükü-
metinin mayıs ayı içinde bitece-
• Aktuna, "Bu hükümet iflas etmiş, ölmüştür. DYP içindeki muhalif
arkadaşlanmızla hedef cenazeyi kaldırmaktır. Baştan beri söylediğim gibi siyaset
yalanla, tehditle, şantajla yapılmaz. Sağduyulu halkımız zaten buna izin vermez.
Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni var eden ilkeleri çiğnetmemekte kararlıyız. Bu
anlamda alnımız her türlü eleştiriye açıktır" dedi.
ğine kesin gözüyle baktığını
vurgulayan Dr. Aktuna, hükü-
metin fiilen bittiğine dikkat çe-
kerek şöyle devam etti:
"Bu hükümet iflas etmiş, öl-
müştür. D\ P içindeki muhalif
arkadaşlannuzla hedef cenaze-
yi kakhnnaktır. Baştan beri söy-
lediğim gibi siyaset yalanla, teh-
ditie, şantajla yapılmaz. Sağdu-
yulu halkımız zaten buna izin
vermez. Biz Türkiye Cumhuri-
yeti'ni var eden ilkeleri çiğnet-
memekte karariryız. Bu anlam-
da alnımız her türlü eleştiriye
açıknr."
Yıldınm Aktuna. DYP içinde
yürütülen muhalefetin son de-
rece güçlü olduğunun yakında
yayımlanacak deklarasyonda
görüleceğini; bir araya gelen
tüm arkadaşlannın uyum içinde
olduğunu vurgulayarak şöyle
konuştu:
"REFAHYOL hükümetiyle
koalisyonu sürdürmenin. artık
hiçbir yarar sağlamavacağına
inanan isimler. onurlu bir mü-
cadele içinde. DYP'nin, bu ko-
alisyondan daha büyük zarariar
görmemesi için her türlü müca-
deleye hazınz. Yayımlanacak
deklarasyonda tüm beldentileri-
miz de sıralanacak."
RP içinde de şikâyet var
Yıldınm Aktuna. RP içinde
de koalisyonun yürümesinden
şikâyetçi bir kesimin de varlığı-
nı günden güne hissetirmeye
başladığına dikkat çekerek "Sa-
yuı Menderes de bizle aynı fikir-
de. Partisi içinde onurlu bir mü-
cadde sürdürüyor. Menderes gi-
bi düşünenlerin de çok yakında
RP içinde güçlü bir muhalefet
oluşturması son derece doğal bir
geüşme sayılmahdır."
Masonluk iddialan
Iran Islam Cumhuriyeti'nin
Sesi Radyosu'nun Yahm Erez
ile birlikte kendisine masonluk
yakıştırması yapmasının yürüt-
tükleri mücadelenin hangi ke-
simleri rahatsız ettiğinin iyi bir
kanıtı olduğunu belirten Aktu-
na. "Ben hayanmda ne Lions ne
de herhangi bir masonluk der-
neğinin önünden bilegeçmedim.
Bu iddialar kafa kanştırmaya
yöneüktir. Böyle bir iddia,ancak
belgesiyle yapıhr. Varsa böyle bir
beige ortaya koysunlar" diye ko-
nuştu.
Izmir Büromuzun haberine
göre, kabineden aynlacak ba-
kanlar arasında adı geçen Dev-
let Bakanı Işılay Saygın. istifası-
nı gerektiren bir ortam olmadı-
ğını ve Genel Idare Kurulu'nun
alacağı karar doğrultusunda ha-
reket edeceğini söyledi.
Bazı açılışlar yapmak üzere
Izmir'de bulunan Işılay Saygın,
önceki gün istifasını tabana so-
racağını açıklamıştı.
Tabanın görüşünü alıp alma-
dığı ve istifasıyla ilgili sorulan
yanıtlayan Saygın. "Tabanın gö-
rüşünü almaya vaktim olmadı.
Sonra, öyle sorma>ı gerektiren
bir ortam yok. İstifa etmem için
şu anda bir neden yok. Ben hiz-
met insanıyım. Hizmeti yapabil-
diğim kadar yapmaya çahşıyo-
nım. Zaman içinde şartiar ne ge-
rektirirse GİK'in aldığı karar
doğrumısunda hareket ederim.
Hizmetin REFAHYOL'u Dog-
nıvDİ'u 001132" diye konuştu.
§IFİKNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Marmara Oniversitesi
öğrenci kimliğimi
kaybettim.
Hükümsüzdür.
CEMİLE ÇOLAK
Pakistan'ın Lahor kentinde,
bir Islamcı yazarla özgürlük ve
demokrasi üzerine tartışmıştık.
Pakistanlı Islamcı yazar, Türki-
ye'de uygulandığını söylediği
başörtüsü yasağının insan
haklarına ve demokrasiye ay-
kırı olduğunu belirterek Türk
yöneticilerine eleştirilerde bu-
lunmuştu. Bu konuşma Pen-
cap Eyalet Valisi'nin Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel
onuruna verdiği yemekte geç-
mişti.
Bu yemekte alkollü içki yok-
tu. Aslında bütün Pakistan'da
içki yasaktı. Ben de, bu Islam-
cı yazara ülkelerindeki içki ya-
sağının insan haklarıyla uyu-
şup uyuşmadığını sormuştum.
Cevap vermeden geçiştirmiş-
ti.
Refah Partisi'nin hâkim ol-
duğu alanlarda başvurduğu iç-
ki yasağı giderek iyice yaygın-
laşmaya başladı. Son olarak
Kültür Bakanı ismail Kahra-
man, Atatürk Kültür Merke-
zi'nde içki içilmesine son veren
îçki Yasağının Anlamı...
birtalimatyayımladı. Daha ön-
ce Tayyip Erdoğan Istanbul
Belediyesi'ne ait her yerde
benzer bir yasağı uygulamaya
koymuştu. Konya'da ise artık
içki satılamaz hale geldi.
Birileri kalkıp diyebilir ki; "Ne
var içki yasağında. Sonunda
insanlann sağlığına zarariı bir
illetten kurtuluyoruz. Bu yasa-
ğı önemsememek gerekir."
Her şey böyle başlıyor. Yasak-
lan bir kabul çizgisine girdiniz
mi gerisi geliyor.
Islamcıların içki yasağı, bir
tesadüf değil, sıradan bir olay
hiç değil. Taleban'ın iktidan ele
geçirir geçiımez, önce içki şi-
şelerine saldırdığını biliyoruz.
Türkiye'deki Islamcılar Suudi
Arabistan, Iran, Afganistan ör-
nekleri kendilerine her hatırla-
tıldığında, "Onlann yaptığı Isla-
mi değil, yanlıştır; şeriatla biril-
gisi yoktur" diye savunmaya
girişiyoriar. Ancak yaptıklan her
şey, bu ülkelerdeki uygulama-
larla paralellik gösteriyor. İçki
yasağı bunlardan biri. Örtün-
me zorlaması ise ikinci adım.
'Örtünme zorlaması' diyo-
rum, çünkü bu konuda da Re-
fahlılarla bütün dünya şeriatçı-
lannın arasında tam bir ben-
zeriik bulunuyor. Bugün, dev-
let dairesinde örtünme engeli-
ni kaldırmaya çalışıyoriar. Yann
ellerine biraz daha güç geçse,
sokaklardaörtülü olmayan ka-
dınları dolaştırmayacaklar. Siz
hiç bugüne kadar iran'a girer-
ken örtünmek zorunda kalmış
kadınlann şrkâyetini destekle-
yen bir Refahçı gördünüz mü?
Ben bu konuda sayısız yazılar
yazdım ve onların İran'a giren
kadınlara getirilen örtünme
zorbalığınatepki göstermeleri-
ni istedim, hıçbirinden çıt çık-
madı. En hoşgörülü olduğunu
söyleyenin bile içten içe bu uy-
gulamadan yana olduğunu
hissettim.
İçki yasağı çok önemli bir
semboldür ve giderek yaygın-
laştınlmak isteniyor. Bu hedef-
lerine bir ulaşsalar sıra diğer
adımlara gelecek. Aynca içki
yasağı da çok önemli bir insan
haklan ihlalidir. Devlet veya hiç-
bir yetkili kurum bir yurttaşın
ne içip, ne içmeyeceğine karar
verme hakkına sahip değildir.
Atatürk Kültür Merkezi'ne
böyle bir yasak koymak ise en
çok Atatürk anısına saygısız-
lıktır. Atatürk, içki içen ve içki iç-
mekten zevk alan bir insandı.
Onun adının geçtiği yerterde
bile içki yasağı koymak, bir sis-
temi zorla dayatmanın önemli
bir adımıdır. Eğer biz bu adımı
kabul eder ve sineye çekersek
arkası gelecektir. Belediyeler-
deki yasaklar ilk geldiğinde ba-
zılan pek aldırmamıştı. Ama iş
giderek ciddileşiyor.
BirAvrupa ülkesinin başkon-
solosu, Cemal Reşit Rey Salo-
nu'nda ünlü bir ressamlannın
sergisinin açılışını yapmıştı. Bu
serginin açılışında bir de kok-
teyl düzenlenmişti. Başkonso-
los, her gelen konuktan içki ik-
ram edemediği için özür dili-
yordu. Başkonsolos dostum-
du ve onun bu halinden, içine
düştüğü durumdan çok utan-
mıştım. Çünkü ortada açıkça
bir hak ihlali bulunuyordu. Ce-
mal Reşit Rey, Tayyip Erdo-
ğan'ın babasının evi değildi. Al-
dığı yüzde 23'lük oyla yüzde
77'yi de egemenliği sokmaya
hakkı ve yetkisi yoktu. Kaldı ki,
içki içmek isteyen bir kişi bile
olsa, içki yasağı konulamaz.
Hele Avrupalılara böyle bir uy-
gulamaya girişmek inanılmaz
bir saçmalıktır ve çok ayıptır.
İçki yasağını ciddiye almak
zorundayız.
Buna göz yumarsak gerisi
gelecektir.
POLTrtKA GÜNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Şeriat Nasıl Geldi?..
Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçilsin mi,
geçilmesin mi?
Tartışma bu noktada başlıyor ve şeriatçı kesim
bağırmaya başlıyor:
'ımam-hatip düşmanlannı sandık ezer..."
Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime destek ve-
renleri 'İHL düşmanı' olarak görüp "Bu bölücülük-
tür" diyenler hızını alamayıp saldınyı ANAP, DYP
üzerinde yoğunlaştınyoıiar...
Diyorlar ki:
"Kuran kurslan ve imam-hatip liselerinin orta kı-
sımlannın kapatılması anlamına gelen sekiz yıllık
kesintisiz eğitime oy verecek milletvekillen ilk se-
çimde sandıkta boğulacak..."
Son birkaç gündür muhteremler 'demokrasi'yi
gündeme getirip 'insan haklan'm filan da dillerine
dolayıp haykınyorlar:
"Susurluk kazasıyla ortaya çıkan devlet içindeki
çeteleri laık medya unutturuyor..."
VayL Vay!.. Vay!..
Yurttaşlann, 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Ka-
ranhk' eylemine karşı çıkarak "Komünistler azıttı"
deyip "Işıklarınızı yakın" çağrısında bulunanlann
şimdi mi akılları başlanna geldi dersiniz?
Hayır!
Bunlar her zamanki numaralannı yapıyor. Işlerine
geldiğinde yani 'kuynığu kaptırdıklan'nda demok-
rasiye sanlıyorlar...
Sahtekârlar sürüsü 'demokrasi' deyip biryandan
kuyruklarını kurtarmaya çalışırken öte yandan da
gözdağı vermeyi elden bırakmıyorlar:
"Sıkıysa imam-hatiplerin orta kısmını kapayın,
Kuran kurslanna dokunun..."
Gizli ve açık Kuran kurslannda 'laik demokratik
cumhuriyeti' yıkmak için çalışan zibidilere bizim di-
yeceğimiz şu:
"Manisa 'da 15-16 yaşlanndaki çocuklanmız du-
varlara 'yaşasın devrim' yazdıklan için işkenceden
geçip, ağır cezalara çarptınlıriarken aklınız nere-
deydi?"
Bu ülkede şeriatçılara tanınan özgürlük, yurtse-
verlere, demokratlara, sosyalistlere ve devrimcile-
re neden tanınmaz? Bu ülkede "Şeriat gelecek, la-
iklerölecek" diyenlere cumhuriyet savcıları dokun-
mazken duvarlara "Halklara özgürlük'' yazan 15-16
yaşındaki çocuklara niçin 20 yıl ceza verilir?
•••
Kimse demokrasiyi, kişinin temel hak ve özgur-
lüklerini, faili meçhulleri, toplu katliamlan tartışmı-
yor Türkiye'de.
Yolsuzlan, vurgunu, soygunu, devlet kasasından
yararlananlan konuşmuyor...
Kimse şu soruyu sonmuyor
"Türkiye bugünlere nasıl geldi?"
Sahi şu şeriatı sekiz aydır iktidarda bulunan RE-
FAHYOL mu getirdi? Tüm bu kaos, Necmettin Er-
bakan'ın başbakan koltuğuna oturmasıyla mı ger-
çekleşti? Türkiye'de şeriat Sincan'daki Kudüs ge-
cesiyle mi ortaya çıktı?
1993 yılında Srvas'ta Madımak otelinde 37 in-
sanımızı cayır cayır yakanlan, 1979'da Kahraman-
maraş'ta, 1995'te Gazi Mahallesi'ndeyaşanan vah-
şeti düzenleyenleri, 1969'da 'Kanlı Pazar\ 1977'de
taksim Meydanı'ndaki katliamı ne çabuk unuttuk.f:
Bilmem, Mehmet Şevket Eygi'nin toplu namaz-•
lannı, Şule Yüksel Şenler'in açıkhava sinemalann- •
daki konferanslannı anımsayanlar var mı aranızda?..
1980 sonrasındaki 'zorunlu din dersleri' ve tari-
kat şeyhleriyle pazariıklar unutulup gitti...
1980'e nasıl girmiştik, kimler nasıl öldürülmüştü?
1970'li yıllarda 'rVur/ca/Tjp/an'ndayetiştirilen laik
demokratik cumhuriyet düşmanı çocuklar bugün
kaç yaşında ve devlet içinde hangi görevlerde bu-
lunuyorlardı?
Tüm bunlan oturup düşünmenin sırasıdır bugün.
Ardından da şu soruya yanıt aramanın zamanıdın
"ANAP'ın, DYP'nin, CHP'nin, DSP'nin, geçmişin
siyasi oluşumlan AP'nin, CHP'nin, MSP'nin ve bu
partinin sayın liderlehnin hiç suçu yok mu? 12
Mart'ın, 12 Eylül'ün darbeci paşalan 'komünistleri
kovalarken' şeriatçılara, ırkçılara, 'Atatürkçülük' adı-
na niye dokunmadılar?"
• • •
1993 yılında Genelkurmay Başkanı kimdi?
Şimdi DYP Kilis Milletvekili olan emekli Orgene-
ral Doğan Güreş...
Doğan Paşa, İstanbul Fatih ilçesinin çarşamba
semtindeki sanklı, çember sakallı, entarıli yobazlar
ve kara çarşaflı kadınlan görünce şöyle dememiş
miydi:
"Polis ve cumhuriyet savcıları görevini yapmı-
yor..."
Doğan Paşa doğru söylüyordu. DYP-SHP hükü-
meti işbaşındaydı. Içişleri Bakanlığı DYP'nin, Ada-
let Bakanlığı SHP'nin elindeydi...
Cumhuriyet savcılan ve polis şeriatçılara dokun-
mazken bilim adamlan, kimi gazeteciler "Şeriat ge-
liyor'' dedikleri için 'Islama hakaret' ettikleri gerek-
çesiyle mahkemelerde yargılanıyoriardı...
Bugün şeriatı tartışıyor, darbe senaryolan kuru-
yoruz...
Artık umudumuz Yalım Erez'ler. Aydın Mende-
res'ler... Solculuğu çoktan unuttuk, yükselen değer-
lereyenikdüştük...
Biz demokrasiyi hiç sevmiyoruz...
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR
ÇAĞDÂŞ YAYINLARI
ALEVCOŞKUN
KUVAYI MİLLİYE'NİN KURULUŞU
... Kitabın yazan yaprtını
hazırlamak için ılginç bir
zamanı seçmiş;
Türkiye'de bugün "Yeni
Mandacı'lann sesler
duyuluyor, ulkenin
parçalanmasından soz
açılryor, Sevr yandaşları
Lozan'a karşı çıkıyor,
Kuvayı Milliye ruhu ile alay
edılmeye çalışılıyor.
Sanınm önümüzdekı
günterde "Kurtuluş"
tanhimize her
zamankınden daha çok
başvurmak zorun<Ja
kalacağız.
İLHAN SELÇUK
UIAYI
MİLLİYE'NİN
KURULUŞU
ALEV COŞKUN
550.000 TL. (KDVdahıl)
Çağ Pazarfama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkcmsöğut Sokak
No: 9/B CağaJoğlu- İstanbul Tel:514 01 95/96
Postaçekino.: 666322