Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
43NİSAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
loğu 5 yıl sonra
Mkınacak
I Ekonomi Servisi -
Coğu ve Güneydogu
.Aadolu Bölgesi'nden
sırumlu Devlet Bakanı
SJım Ensarioğlu,
Isanbul Ticaret Odası'nm
ÇTO) üzerinde çalıştığı
"Eoğu Holding projesiyle
•Jtıli bilgı almak ûzere,
- dîn, İTO Yönetım ICurulu
ıfişkanı Mehmet
^Yldınm'ı ziyaret etti.
Eısarioğlu. burada
yçtığı konuşmada, özel
, sitöre destek vermek
içn çalışmalar yapıldığını
dıe getirerek. kalkınma
ppjelerinin hayata
gtcirilmesiyle bölgenin
caılanacağını söyledi.
B;ş yıl sonra Türkiye'de
'Cüneydoğu ve Doğu
Anadolu sorunu'
kdmayacağını vurgulayan
Silım Ensanoğlu,
hikümetin her tür destege
;v< bölgenin artık yatınma
- hczır olduğunu ifade etti.
Hatay'dan14.2
trilyon ihracat
• ANTAKYA
(Cumhuriyet) - Hatay
gûmrük kapılanndan mart
avı içerisinde 14 trilyon
216 milyar 744 milyon
liradeğerinde 316 bin 586
ton çeşitli eşya ihraç
edılirken aynı dönem
içensinde 16 trilyon 271
milyar 744 milvon lira
değerinde 1 milyon 200
bin ton eşyanın ithal
edıldiğı açıklandı.
tskenderun Gümrükler
Başmüdürlüğü yetkilileri,
mart ayında aynca 1
milyon 570 bin ton
eşyanın transit olarak
geldiği, transitı
gerçekleştirilen eşya
miktannın 1 milyon 491
bin ton olduğunu, gümrük
ışlemlerinden ise 1 trilyon
85 milyar lıra katma
değer vergisi tahsil
edıldığini belırttiler.
K.Maraş, pamuk
ihalelerine talip
• KAHRAMAN-
MARAŞ (Cumhuriyet) -
Türkiye'nın hızla gelişen
i 1leri arasında yerini alan
Kahramanmaraş, pamukta
da ağırlığını hissettirmek
istiyor. Türkiye'de
tüketilen toplam pamuğun
dörtte bırinin K.Maraş'ta
işlendiğmi öne süren
Ticaret Borsası Başkanı
Mehmet Tannverdi,
ÇukobirlikveTlGEM'in
pamuk ihalelerinin kendi
illerinde yapılmasının
zamanının geldığini
söyledi. Son yıllarda
özellikle tekstil alanında
büyük bir atılım
gerçekleştirildiğini
anımsatan Mehmet
Tannverdi, günde 700 ton
pamuk tüketen K.Maraş'ı
Çukobirlik ve TlGEM'in
görmezlikten
gelemeyeceğini kaydetti..
İnşaat
maliyetinde
yüzde 88 artış
• ANKARA (ANKA);
-
Ocak-mart dönemindeki
bina inşaat maliyetı. 1996
yılının aynı dönemine
göre yüzde 88 oranında
arttı. Devlet Istatistik
Enstitüsü'nden (DtE)
yapılan açıklamaya göre,
söz konusu dönemde en
hızlı artış yüzde 105.1 'le
makine maliyetlerinde
yaşandı. lşçilik
maliyetlerinde de yüzde
101.2"lik bir artış
meydana geldi. Artış
oranı ustalıklarda yüzde
104.8. usta
yardımcılıklannda yüzde
103.1. diğer işçılikferde
ise yüzde 96.5 oldu
Malzeme maliyetleri ise
yüzde 81.1 oranında
artarken. esas inşaat
gereçlerindeki artış yüzde
112 7 olarak gerçekleşti.
Süne zararlısma
1.5 trilyon
• ADANA
(Cumhuriyet Güney
Illeri Bürosu) -
Hububatta yüzde 100'e
varan zarara neden olan
süne ıle mücadele için,
bütçeden 1 trilyon 550
milyar lira kaynak
aynldı.
Onümüzdeki günlerde
Türkiye çapında. 52 ilde
1
yürütülecek süne ile
mücadele için bir teknik
ekip oluşturuldu.
14.5 milyon dekar sahada.
451 ekip. 1609görevli,
-650 tanm aracı \e 66
uçakla başlatılacak
tnücadelede, sünenin
hububat üzerinde yarattığı
zarann oranı yüzde 5'in
altına çekilmeye
çalışılacak.
Hazine, mayısta 323 trilyonluk iç borç, 200 trilyon liralık maaş ödemesi gerçekleştirecek
Piyasalarda mayıs gerginLiin
ESRA YENER
ANKARA - Kurban Bayramı öncesin-
de maaş ödemeleri ve ek zamlardan do-
ğan farklan ödeyen Hazine, tüm kaynak-
lannı tüketti. Mart ve nisan ayındaki ver-
gi gelirlerini bayram öncesinde kullanan
Hazine'nin, Merkez Bankası'ndan kulla-
nabileceği avans hakkını da tüketmesi,
gelecek ay yapılacak 323 trilyon liralık iç
borç ve 200 trilyon liraya ulaşan maaş
ödemeleri için sıkmtı yaratacak. Merkez
Bankası, 686 trilyon liraya yükselen emis-
yon ve faizlerile kurlardaki artışlan fren-
lemeye çalışıyor. Siyasi gerginlik nedeniy-
le faiz ve kurlardaki yükseliş Merkez
Bankası'nın da denetim sistemini zorlaş-
tınrken, piyasalar mayıs ayına siyasi istik-
rarsızlık ve bayram öncesi oluşan yüksek
emisyon artışıyla gergin girecek.
Hazine, Kurban Bayramı öncesinde
150 trilyon lirayı aşan miktarda maaş ile
100 trilyon liraya ulaşan memur ve emek-
li aylıklanndaki zamlann 3 aylık farkla-
nnı ödedi. Mart ve nisan aylannda orta-
lama 400 trilyon lira iç borç geri ödeme-
si yapan Hazine, pancar ve diğer destek-
leme alımlannın borçlannın kapatılması
Hazine'nin mayıs ödemeleri
1 MayiS: 70 trilyon
liralık emekli maaşı ve
34 trilyon liralık iç
borç geri ödemesi.
6 MayiS: 4 trilyon
789 milyar liralık iç
borç geri ödemesi.
7MayiS: 129 trilyon
liralık iç borç geri
ödemesi.
13 MayiS: 5 trilyon
327 milyar liralık iç
borç geri ödemesi.
14 MayiS: 78 trilyon
265 milyar liralık iç
borç geri ödemesi.
15 Mayıs: no
trilyon liralık maaş
ödemesi.
21 MayiS: 61 trilyon
36 milyar liralık iç
borç geri ödemesi.
için de birliklere 30 trilyon liranın üzerin-
de kaynak aktârdı.
Hazine'nin avansı da tükendi
Hazine, Merkez Bankası'ndan bu yıl
kullanabileceği 491 trilyon liralık kısa va-
deli avans hakkının kalanını da 15 nisan
itibanyla tüketti.
Tüm bu yükümlülükleri karşılamak
için mart ve nisan ayındaki vergi gelirle-
rinin de kullanıldığını bildiren Hazine
yetkilileri, mayıs ayındaki yükümlülükle-
rin ancak borçlanılarak karşılanabilece-
ğine dikkat çektiler.
Hazine'nin mayıs ayında 199 trilyon 866
milyar lirası ana para, 123 trilyon 680 li-
rası faiz olmak üzere 323 trilyon 546 mil-
yar liralık iç borç geri ödeme yükümlülü-
ğü bulunuyor. Mayıs ayında 200 trilyon li-
raya ulaşan miktarda maaş ödemesi yapa-
cak olan Hazine'nin, gelecek ay 523 tril-
yon lirayı aşan bu yükümlülükleri karşı-
sında vergi gelirinin de olmadığına dik-
kat çekildi.
Yetkililer, bayram öncesi özellikle Ha-
zine'nin yüksek kaynak gereksinimi ve
yüklü maaş ödemeleri nedeniyle emisyon
hacminin 1 haftada 250 trilyon lira birden
artarak 686 trilyon liraya çıktığına dikkat
çektiler.
Döviz kurlannda yine bayram öncesi
ve bu hafta yüzde 5 gibi yüksek oranlı ar-
tış gerçekleştiğine dikkat çeken yetkililer,
faiz oranlannda da 3-5 puanlık yükseliş
olduğunu belirttiler.
Kurban Bayramı öncesinde piyasalar-
da oluşan dalgalanmanın, gelecek aya da
sarkacağına dikkat çeken ekonomi bürok-
ratlan, özellikle Hazine'nin yüksek borç-
lanma gereksinimi, emisyon hacmindeki
artış nedeniyle mayıs ayına gergin girile-
ceğini belirttiler.
Ekonomi çevreleri, piyasalardaki tüm
bu dalgalanmalann yanı sıra siyasi ortam-
da oluşan gerginliğin. mayıs aymı tehlikeli
bir konuma soktuğunu bildirdiler.
10 milyona yakın firma kredi kartı bulunduğu ve sayının her geçen gün arttığı belirtiliyor
6
CarcPlı yaşama çabıık alıştık
Büyük mağazaların dağıttığı kartların sayısının 600 bini bulduğu belirtilhor.
SABİHA SEMERCİ
Banka kredi kartlanndan son-
ra firma kartlan da günlük ya-
şamın vazgeçilmez parçası hali-
ne geldi. Her firmanın müşteri-
ye özel avantajlar sunduğu kart-
lara talep her geçen gün artıyor.
Kart basımı yapan firma yetki-
lilen, Türkiye genelindeki top-
lam kart sayısının belirlenmesi-
nin şu an için mümkün olmadı-
ğına işaret ederken, "Sistemde
10 milyon crvannda kart bulun-
duğu tahmin ediliyor. Müşte-
ri potansiyeli büyük olan ma-
ğazalar 500-600 bin adet kart
dağıtıyor" şeklinde konuşuyor-
lar.
Bankamatiklerden para çek-
me ile başlayan kredi kartlı ya-
şam, sunduğu avantaj ve kolay-
lıklar nedeniyle yaygınlaşıyor.
Özellikle Çarşı, Yeni Karamür-
sel Mağazalan, Beymen, Limon,
Benetton gibi satış mağazalan-
nın müşterilerine yönelik olarak
başlattığı kart verme uygulama-
sı, orta ve küçük boy firmalar
tarafından da benimsendi. Kart
basımı gerçekleştiren Eraysan
firmasının ortağı Erdal Aykut,
mağazalann indirim ve promos-
yon için bastırdığı kartlann sa-
yısının her geçen gün yükseldi-
ğine işaret ediyor. Sadece pro-
mosyon ve kredi kartı olarak bas-
tıklan kart sayısının yılda 2 mil-
yon adede ulaştığını vurgulayan
Aykut, bazı büyük satış mağaza-
lannın en az 600 bin tane kart da-
ğıttığmı kaydetti. Aykut, kesin
bir rakam verememekle birlikte
Türkiye çapında yaklaşık 10 mil-
yon civannda firma kredi kartı
kullanımının bulunduğunu ve bu
sayının giderek arttığını ifade
ediyor.
Kullanım süresi firmalann is-
teğıne göre belirlenebilen kart-
larla kredilı, indirimli alışveriş
imkânı sağlanıyor. Böylece müş-
teri faiz ödemeden vadeli alışve-
riş imkânı sağlarken, firma da
müşterisini elinden kaçırmamış
oluyor. Her firmanın kart talebi-
ne cevap vermediklenni belir-
ten Benkar Tüketicı Finansma-
nı ve Kart Hizmetlen yetkilile-
ri, "Kart çıkarmanın maliyeti
yüksek. Bu yüzden talep gelen
firmanın cirosuna, mağaza
adedine. müşteri potansiyeli
gibi unsurlarına bakıyoruz"
dedi. Şu anda 9 firma için 300
bin adet kart bastıklannı da be-
lirten yetkililer, bazı firmalann
kart basımını kendi bünyesinde
gerçekleştirdiğine işaret ediyor-
lar.
Bu arada bazı bankalar ken-
di kredi kartlannın basımı ya-
nında talep gelmesi halinde ma-
ğazalann da isteğine cevap ve-
riyor. Akbank yetkilileri, iki fir-
maya plastik kredi kartı bastık-
lannı ve sayının da 650 bıne ulaş-
tığını açıkladılar. Yetkililer. bu
mağazalardan sık sık yeni talep-
lerin geldiğine işaret ederken,
"Kart basımı zor bir iş değil.
Bir saatte 200 bin ile 300 bin
arasında kart basan makine-
ler var. Bu makinelerin kart
basış kapasitesine göre fiyatla-
rı 50 ile 250 bin dolar arasın-
da değişiyor" şeklinde konuş-
tular.
Tanm politikalanna tepki gösteren üreticiler mitinglerin ardından Ankara'da eylem hazırlığında
Çiftçi protestosu giderek yayılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin tanm politikalanna tepkı
gösteren üreticiler, protestolannı
yaygınlaştırmayı kararlaştırdı.
Çorum'da 28 nisanda yapılacak çiftçi
mitingını, Karacabey. Adana, Manisa,
Konya mitingleri ile Ankara'da
yapılacak büyük bir eylemin izlemesi
planlanıyor. Çorum mitingini
düzenleyen Çorum Ziraat Odası
Başkanı Fazlı Kılıçaslan. "Bizler, ne
ürettiği ürünün fiyatını belirlemede
ne de ürünümüzün bedellerini
almakta etkili olabiliyoruz. Çiftçinin
suskunluğu hükümet tarafından
istismar ediliyor" dedi.
Kılıçaslan, Toprak Mahsulleri Ofisi,
Zirai Donatım Kurumu, tanm il
müdürlükleri ve Ziraat Bankası'nın
çiftçiyi destekleme anlayışından
uzaklaştığını savundu.
Mitinge çevre illerden de katılım
olacağını bildiren Kılıçaslan, eyleme
traktörleri ile katılacak çiftçilerin
sayısının 30 bin olmasını beklediklerini
söyledi. TZOB Başkanı Faruk Yücel.
devletin üreticiye 35 trilyon lira borcu
olduğunu bildirdi. Tanm ve Köy tşleri
Bakanlığı'nın "hastalıklı olmayan"
hayvan ithalini serbest bırakma karannı
da eleştiren Yücel, "Türkiye'nin
hayvan varlığı yeterli. tthalatın
serbest bırakılmasıyla ıskarta
hayvanları getirecekler. Bakanlığın
kararının ardında ithalatçı
şirketlerin kulisi var" diye konuştu.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı
İbrahim Yetkin de mitinge 38 ildeki
şubeleri ile katılacaklannı belirterek
"Bu miting üreticinin haklı ve biraz
da gec kalmış bir tepkisidir. Tepki
başladı, gerisi de gelecek" dedi.
Üreticilerin harekete geçişinin ülkedeki
kötü gidişe karşı bir umut olduğunu
kaydeden Yetkin, "Bu miting şeker
pancan üreticisinin sorunlarının
ötesinde. Türkiye'nin içinde
bulunduğu kötü tabloya, bağımsızlığı
zedeleyen gelişmelerc, şeriat
çığırtkanlarına karşı temiz toplum
istemini dile getirmek üzere
yapılıyor" diye konuştu.
ÇUKOBİRLİK
Solcu tasfiyesi
sakatlara yöneldi
UFUK TEKİN
ADANA - Son altı ayda iki bin
kadar işçinin görevine son verilen
Çukobirlik'tekı "solcu tasfiyesi".
sakat ışçilere de yönelmeye başla-
dı. Çukobirlik yönetımi, beş yıldır
basın bürosunda çalışan. bir eli ol-
mayan Rıza Aydın'ı. "işgücünden
yararlanılamadığı" gerekçesiyle
işten attı. Aşm istihdam nedeniy-
le doğan kadro şişkinligini azalt-
mak için köktenci önlemler alan
Çukobirlik yönetimi, 6 bini bulan
personel sayısını 3 binlerde sınırla-
mayı başardı. Bazı birimlerde üre-
timin aksamasına da neden olan ten-
kisattan 5 Nisan 1992'de Çukobir-
lik'e alınan Aydın da payını aldı.
SHP-DYP hükümeti döneminde
gerçekleştirilen işçı alımlan sıra-
sında İş ve lşçi Bulma Kurumu ka-
nalıyla göreve başlatılan Rıza Ay-
dın, "Yüzde 75 iş kaybı var. Elle-
riyle iş yapamaz" raporu ile baş-
vurunca sırada beklemeden işe alın-
mış ve basın bürosunda görev almış-
tı. Beş yıldır video kamera kullanan.
Çukobirlik'in tanıtım ve reklam ko-
nulannda fotoğraflar çeken, haber-
ler de hazırlayan Rıza Aydın'a Bır-
lik Personel Müdürlüğü tarafından
gönderilen yazıda özetle "İşgücü-
nüzden yararianamadığımızdan
iş aktinizin feshine karar veril-
miştir" denildi.
Çukobirlik Genel Müdür Vekili
Abbas Bilgili, "Yüzde 2 sakat iş-
çi ve eski hükümlü çalıştırma zo-
runluğuna uymuştuk. Ancak çok
çıkış oldu. Doğrudur diyemeyiz.
Bu ola>ı da inceleyeceğim" dedi. Rıza A\ dın kadro şişkinliği nedeniyle işinden atıldı.
Enflasyonda
AB'yi35'e
katladık
ANKARA (ANKA) - Türkiye, tam
üye olmayı umduğu AB'ye enflasyon-
da 'fark atıyor'. Türkiye'deki yıllık
enflasyon, AB üyesi 15 ülkenin geçen
yılki ortalama enflasyonunun yaklaşık
35 kat üzerinde bulunuyor.
AB üyesi 15 ülkede geçen yılki enf-
lasyon yüzde 2.26 oldu. Enflasyon,
Türkiye'de ise bu oranın 35 kat üzeri-
ne çıkarak yüzde 79.8'e ulaştı. Türki-
ye'deki yıllık enflasyon, AB'de en yük-
sek düzeye sahip Yunanistan'daki enf-
lasyonun da 12 kat üzerinde oluştu.
AB'de geçen yıl en düşük enflasyon
Finlandiya'da gerçekleşti. Bu ülkede-
ki yıllık enflasyon yüzde 0.9 oldu. AB
üyesi ülkelerde geçen yılki enflasyon
oranlan yüzde olarak şöyle:"Alman-
ya 1.7, Avusturya 1.6, Belçika 2.2, Da-
nimarka, 2.6, Finlandiya 0.9, Fran-
sa 1.8, Hollanda 1.8, Portekiz 2.8, tn-
giltere 2.1, Irlanda 1.9, İspanya 2.8,
lsveç 13, ttalya 2.6, Yunanistan 6.6."
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Her Şeye Gebe
Çiller in 8 yıllık kesintisiz eğitim çıkışına karşı-
lık Erbakan, Ağar ve Bucak'ın fezlekelerini kul-
lanacakmış.
Dikkat ettiniz mi ne 8 yıllık kesintisiz eğitim, ne
de fezlekeler için atılmış kesin adımlar söz konu-
su değil. Ne de olsa çıkmamış canda umut var-
dır. REFAHYOL sürdürülebilecekse, iki çıkış için
de dönüş kapıları açık. Olmazsa, karşılıklı kılıçlar
çekilecekse, son dakika izlenımleri olarak Çiller
laik cepheye, Erbakan namusluluğa oyanayacak-
lar.
Kimi yorumcu, Çiller'in kendisi ile "U, O" dö-
nüşü yaparak 8 yıldk kesintisiz eğitim çıkışını ye-
ni bir taktik, ortağından yana zaman kazanma
aracı olarak görüyor. Kimisine göre de REFAH-
YOL'un bitişine doğru bir adım. Ben de "heriki-
si de duruma göre kullanılmak üzere" diyorum.
Çiller'in Erbakan'ı karşılamaması, koalisyonun
finale gidişinın bir işareti mi? Öyle ise dün Erba-
kan ve Çiller'in Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş
yıldönümü törenine birlikte katılmayıp protesto et-
meleri ne anlama geliyor?
Menderes in, Fethullah Hoca'nın, Erez eki-
binin REFAHYOL'un gidişi için çıkışları, demok-
rasinin selametı, darbenin önlenmesi adına sağ-
duyu mu? Haydi canım siz de! Olsa olsa paçayı
ucuz kurtarmanın çıkışları olabilir.
Elbette hepsı de birey olarak değil, kimileri ta-
kımlarını, cemaatlerini, tarikatlannı kurtarmaya,
daha büyüğüne oynuyorlar. Kimileri de siyasi ge-
leceklerini karartmamanın derdinde, bugünlerde
herkes her oyuna, her taktığe, her pazarlığa, her
olasılığa açık.
Doğru zamanda, doğru yerde olmak birilerinin
yıldızını parlatırken, birilerinin yıldızı kayacak.
Böyle olacak demiyorum. Ancak siyasetçile-
rimizin ufukları bu kadarla sınırlı görünüyor. Olup
biteni dünya ve Türkiye ölçeğinde, gerçekten top-
lumsal yarar ve çıkarlar açısından sağlıklı değer-
lendiren, ufuk açan, umut olabileni siz görüyor mu-
sunuz?
Böyle olunca da davranışlarını buna göre ayar-
layıp büyük hırsları, yalama olmuş değer yargıla-
rı ile kazanan takımda olabilmek için yapmaya-
cakları yok.
Şimdi önümüzü, olabilecekleri görme adına
arayışlara girdiğimizde, Erbakan'ın gitmemek için
nasıl çamurayatacağının. hangi oyunları oynaya-
bileceğinin hesaplannı yapmaya çalışıyoruz; ya da
Çiller'in, tam gidıyor derken bir manevra ile Er-
bakan'ı da alt edip yeni bir hükümet oluşumun-
da öne çıkıp çıkamayacağının. Birbirinin kopya-
sı ANAP ve DYP'nin bırbirine yol vermemek üze-
re nasıl taktikler geliştireceğini, DSP'nin CHP'nin
önünü açmamak üzere neler yapabileceğini,
CHP'nin elini taşın altına sokmadan parsa topla-
ma hesaplannı...
Bir de hemen her partide geçerli olmak üzere,
çok ciddi bir lider ve kadrolar savaşı gündemde
kı sormayın. MHP'de 'Başbuğ'un yerini alacak li-
derlik yanşı, çatışmalar, biraz da ülkücülüğün şa-
nına uygun, şimdiden erkeklik sınavı ve silahlı
tehdit boyutlarında. REFAHYOL sonrası gelişme-
lerde belli ki Refah'ta asıl büyük iç hesaplaşma
başlayacak. Aynı şekilde Çiller'i götürmek üzere
DYP'nin içinde fırtınalar kopabılir. Kim demiş ki
yeni hükümet oluşumu, sağın birliği pazarlığında
ANAP parçalanmayacak? DSP ve CHP ise kim-
lik kaybetme, işlevsizliğin sancılannı yaşıyorlar.
Böyle durumlarda, gelişmelerin toplum zara-
nna olduğunu bile bile, sadece kazanan tarafta
olmak için, her şeyi yapmaya hazır, ama önlerini
göremeyen, adları büyük kişilikleri küçük politi-
kacıların kıvranışlarından mazoşist bir zevk aldı-
ğımı itiraf etmelıyim.
Her şeye gebe, gerçekten kritik günler yaşıyo-
ruz. Ama geleceği bu kırli oyunlar, taktik hesap-
larının içinde aramaya başlayınca, ufuksuzluk in-
sanın içini karartıyor. REFAHYOL'un gidişinde
gün sayarken bile, insan geleceğe yönelik umut-
lanamıyor.
Çünkü geleceği, şeriatı, çeteleri, kirli politika-
cıları dünya ve Türkiye ölçeğinde olup bitenlerin
bütününde gerçek yerlerine oturtarak, çağdaş
hukuk devleti, demokrasi çizgisinde arayan, ide-
olojisi, ufku olan güçlü örgütlenmeler yok.
Yine de "Umut yok ki"ri\r\ tembelliğinden, si-
yasetçilerin kısırarayışları, ufuksuzluğundan kur-
tulup, umutsuzluğu umuda çevirmenin tam zamanı.
Arastırma
Orta vadeli program
kaçmılmaz
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)-Türkiye'de
ekonomık sorunlann hıç-
bir kesimin ve kurumun
sorumluluktan kaçama-
yacağı bir noktaya geldi-
ği bildirildi. Türkiye'de
kısa vadeli ekonomik çö-
zümlenn sorunu çözeme-
yeceği, orta vadeli istik-
rarprogramının uygulan-
masının kaçınılmaz ol-
duğu belirtildi.
Izmir Ticaret Borsası
araştırmacılan Yaşar Uy-
sal ile Ismail Mazgit ta-
rafından hazırlanan"Tür-
kiye'de uygulanan kur
politikaları ve sonuçla-
rı" başlıkh çalışmada,
enflasyon ortamında ulu-
sal paranın değerinin dü-
şürülmesinin. firmalar
için iki ayn fiyatı ortaya
çıkardığı vurgulandı.
Araştırmada. iç piya-
sada fiyat artışlannın bu-
lunmasına karşın, dışan-
da fiyatlann sabit kalma-
sının ihracatın çekicıliği-
nin yitirilmesine buna
karşm ithalatın artmasına
neden olacağı şeklinde
değerlendinldi Uysalve
Mazgit'in araştırmasın-
da 1980-1989 arasında
Türkiye'de döviz kurla-
nnın olması gereken de-
ğerden düşük tutulduğu
bildirilerek "Bu şekilde
Türk ihraç ürünleri dış
piyasalarda fiyat yönün-
den rekabet gücünü art-
tırırken, aynı zamanda
ihracat kârlı hale gel-
miştir. 1980 sonrası dö-
viz kuruyla ihracat iliş-
kisi incelendiğinde
TL'nin eksik değerlen-
diği dönemde ihracat
artış göstermiştir.
TL'nin yüzde 24.4 ora-
nında aşırı şekilde de-
ğerlendiği 1989 yılında,
ihracatta binde 3 gibi
oldukça düşük sayılabi-
lecek bir daralma ger-
çekleşmiştir" denildi.
Araştırmada Türki-
ye'de yaşanan ekonomik
süreç sorunlannın başın-
da enflasyon. işsizlik, bo-
zuk gelir dağılımı, dış ti-
caret açığı ve yetersiz bü-
yüme geldiği vurgulandı.
Araştırmada, makro
ekonomik denge ve bü-
yüklüklerde dünya stan-
dartlannın yakalanması,
kur avantajı yaratılıp kay-
nak transferi pahası ihra-
cat yerine, yatınm ve üre-
temin teşvik edilmesi ge-
rektiği vurgulanarak.
"Bunların sağlanabil-
mesi politik istikrar ve
güvene bağlı bulunmak-
tadır" denildi.