14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
43NİSAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI loğu 5 yıl sonra Mkınacak I Ekonomi Servisi - Coğu ve Güneydogu .Aadolu Bölgesi'nden sırumlu Devlet Bakanı SJım Ensarioğlu, Isanbul Ticaret Odası'nm ÇTO) üzerinde çalıştığı "Eoğu Holding projesiyle •Jtıli bilgı almak ûzere, - dîn, İTO Yönetım ICurulu ıfişkanı Mehmet ^Yldınm'ı ziyaret etti. Eısarioğlu. burada yçtığı konuşmada, özel , sitöre destek vermek içn çalışmalar yapıldığını dıe getirerek. kalkınma ppjelerinin hayata gtcirilmesiyle bölgenin caılanacağını söyledi. B;ş yıl sonra Türkiye'de 'Cüneydoğu ve Doğu Anadolu sorunu' kdmayacağını vurgulayan Silım Ensanoğlu, hikümetin her tür destege ;v< bölgenin artık yatınma - hczır olduğunu ifade etti. Hatay'dan14.2 trilyon ihracat • ANTAKYA (Cumhuriyet) - Hatay gûmrük kapılanndan mart avı içerisinde 14 trilyon 216 milyar 744 milyon liradeğerinde 316 bin 586 ton çeşitli eşya ihraç edılirken aynı dönem içensinde 16 trilyon 271 milyar 744 milvon lira değerinde 1 milyon 200 bin ton eşyanın ithal edıldiğı açıklandı. tskenderun Gümrükler Başmüdürlüğü yetkilileri, mart ayında aynca 1 milyon 570 bin ton eşyanın transit olarak geldiği, transitı gerçekleştirilen eşya miktannın 1 milyon 491 bin ton olduğunu, gümrük ışlemlerinden ise 1 trilyon 85 milyar lıra katma değer vergisi tahsil edıldığini belırttiler. K.Maraş, pamuk ihalelerine talip • KAHRAMAN- MARAŞ (Cumhuriyet) - Türkiye'nın hızla gelişen i 1leri arasında yerini alan Kahramanmaraş, pamukta da ağırlığını hissettirmek istiyor. Türkiye'de tüketilen toplam pamuğun dörtte bırinin K.Maraş'ta işlendiğmi öne süren Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Tannverdi, ÇukobirlikveTlGEM'in pamuk ihalelerinin kendi illerinde yapılmasının zamanının geldığini söyledi. Son yıllarda özellikle tekstil alanında büyük bir atılım gerçekleştirildiğini anımsatan Mehmet Tannverdi, günde 700 ton pamuk tüketen K.Maraş'ı Çukobirlik ve TlGEM'in görmezlikten gelemeyeceğini kaydetti.. İnşaat maliyetinde yüzde 88 artış • ANKARA (ANKA); - Ocak-mart dönemindeki bina inşaat maliyetı. 1996 yılının aynı dönemine göre yüzde 88 oranında arttı. Devlet Istatistik Enstitüsü'nden (DtE) yapılan açıklamaya göre, söz konusu dönemde en hızlı artış yüzde 105.1 'le makine maliyetlerinde yaşandı. lşçilik maliyetlerinde de yüzde 101.2"lik bir artış meydana geldi. Artış oranı ustalıklarda yüzde 104.8. usta yardımcılıklannda yüzde 103.1. diğer işçılikferde ise yüzde 96.5 oldu Malzeme maliyetleri ise yüzde 81.1 oranında artarken. esas inşaat gereçlerindeki artış yüzde 112 7 olarak gerçekleşti. Süne zararlısma 1.5 trilyon • ADANA (Cumhuriyet Güney Illeri Bürosu) - Hububatta yüzde 100'e varan zarara neden olan süne ıle mücadele için, bütçeden 1 trilyon 550 milyar lira kaynak aynldı. Onümüzdeki günlerde Türkiye çapında. 52 ilde 1 yürütülecek süne ile mücadele için bir teknik ekip oluşturuldu. 14.5 milyon dekar sahada. 451 ekip. 1609görevli, -650 tanm aracı \e 66 uçakla başlatılacak tnücadelede, sünenin hububat üzerinde yarattığı zarann oranı yüzde 5'in altına çekilmeye çalışılacak. Hazine, mayısta 323 trilyonluk iç borç, 200 trilyon liralık maaş ödemesi gerçekleştirecek Piyasalarda mayıs gerginLiin ESRA YENER ANKARA - Kurban Bayramı öncesin- de maaş ödemeleri ve ek zamlardan do- ğan farklan ödeyen Hazine, tüm kaynak- lannı tüketti. Mart ve nisan ayındaki ver- gi gelirlerini bayram öncesinde kullanan Hazine'nin, Merkez Bankası'ndan kulla- nabileceği avans hakkını da tüketmesi, gelecek ay yapılacak 323 trilyon liralık iç borç ve 200 trilyon liraya ulaşan maaş ödemeleri için sıkmtı yaratacak. Merkez Bankası, 686 trilyon liraya yükselen emis- yon ve faizlerile kurlardaki artışlan fren- lemeye çalışıyor. Siyasi gerginlik nedeniy- le faiz ve kurlardaki yükseliş Merkez Bankası'nın da denetim sistemini zorlaş- tınrken, piyasalar mayıs ayına siyasi istik- rarsızlık ve bayram öncesi oluşan yüksek emisyon artışıyla gergin girecek. Hazine, Kurban Bayramı öncesinde 150 trilyon lirayı aşan miktarda maaş ile 100 trilyon liraya ulaşan memur ve emek- li aylıklanndaki zamlann 3 aylık farkla- nnı ödedi. Mart ve nisan aylannda orta- lama 400 trilyon lira iç borç geri ödeme- si yapan Hazine, pancar ve diğer destek- leme alımlannın borçlannın kapatılması Hazine'nin mayıs ödemeleri 1 MayiS: 70 trilyon liralık emekli maaşı ve 34 trilyon liralık iç borç geri ödemesi. 6 MayiS: 4 trilyon 789 milyar liralık iç borç geri ödemesi. 7MayiS: 129 trilyon liralık iç borç geri ödemesi. 13 MayiS: 5 trilyon 327 milyar liralık iç borç geri ödemesi. 14 MayiS: 78 trilyon 265 milyar liralık iç borç geri ödemesi. 15 Mayıs: no trilyon liralık maaş ödemesi. 21 MayiS: 61 trilyon 36 milyar liralık iç borç geri ödemesi. için de birliklere 30 trilyon liranın üzerin- de kaynak aktârdı. Hazine'nin avansı da tükendi Hazine, Merkez Bankası'ndan bu yıl kullanabileceği 491 trilyon liralık kısa va- deli avans hakkının kalanını da 15 nisan itibanyla tüketti. Tüm bu yükümlülükleri karşılamak için mart ve nisan ayındaki vergi gelirle- rinin de kullanıldığını bildiren Hazine yetkilileri, mayıs ayındaki yükümlülükle- rin ancak borçlanılarak karşılanabilece- ğine dikkat çektiler. Hazine'nin mayıs ayında 199 trilyon 866 milyar lirası ana para, 123 trilyon 680 li- rası faiz olmak üzere 323 trilyon 546 mil- yar liralık iç borç geri ödeme yükümlülü- ğü bulunuyor. Mayıs ayında 200 trilyon li- raya ulaşan miktarda maaş ödemesi yapa- cak olan Hazine'nin, gelecek ay 523 tril- yon lirayı aşan bu yükümlülükleri karşı- sında vergi gelirinin de olmadığına dik- kat çekildi. Yetkililer, bayram öncesi özellikle Ha- zine'nin yüksek kaynak gereksinimi ve yüklü maaş ödemeleri nedeniyle emisyon hacminin 1 haftada 250 trilyon lira birden artarak 686 trilyon liraya çıktığına dikkat çektiler. Döviz kurlannda yine bayram öncesi ve bu hafta yüzde 5 gibi yüksek oranlı ar- tış gerçekleştiğine dikkat çeken yetkililer, faiz oranlannda da 3-5 puanlık yükseliş olduğunu belirttiler. Kurban Bayramı öncesinde piyasalar- da oluşan dalgalanmanın, gelecek aya da sarkacağına dikkat çeken ekonomi bürok- ratlan, özellikle Hazine'nin yüksek borç- lanma gereksinimi, emisyon hacmindeki artış nedeniyle mayıs ayına gergin girile- ceğini belirttiler. Ekonomi çevreleri, piyasalardaki tüm bu dalgalanmalann yanı sıra siyasi ortam- da oluşan gerginliğin. mayıs aymı tehlikeli bir konuma soktuğunu bildirdiler. 10 milyona yakın firma kredi kartı bulunduğu ve sayının her geçen gün arttığı belirtiliyor 6 CarcPlı yaşama çabıık alıştık Büyük mağazaların dağıttığı kartların sayısının 600 bini bulduğu belirtilhor. SABİHA SEMERCİ Banka kredi kartlanndan son- ra firma kartlan da günlük ya- şamın vazgeçilmez parçası hali- ne geldi. Her firmanın müşteri- ye özel avantajlar sunduğu kart- lara talep her geçen gün artıyor. Kart basımı yapan firma yetki- lilen, Türkiye genelindeki top- lam kart sayısının belirlenmesi- nin şu an için mümkün olmadı- ğına işaret ederken, "Sistemde 10 milyon crvannda kart bulun- duğu tahmin ediliyor. Müşte- ri potansiyeli büyük olan ma- ğazalar 500-600 bin adet kart dağıtıyor" şeklinde konuşuyor- lar. Bankamatiklerden para çek- me ile başlayan kredi kartlı ya- şam, sunduğu avantaj ve kolay- lıklar nedeniyle yaygınlaşıyor. Özellikle Çarşı, Yeni Karamür- sel Mağazalan, Beymen, Limon, Benetton gibi satış mağazalan- nın müşterilerine yönelik olarak başlattığı kart verme uygulama- sı, orta ve küçük boy firmalar tarafından da benimsendi. Kart basımı gerçekleştiren Eraysan firmasının ortağı Erdal Aykut, mağazalann indirim ve promos- yon için bastırdığı kartlann sa- yısının her geçen gün yükseldi- ğine işaret ediyor. Sadece pro- mosyon ve kredi kartı olarak bas- tıklan kart sayısının yılda 2 mil- yon adede ulaştığını vurgulayan Aykut, bazı büyük satış mağaza- lannın en az 600 bin tane kart da- ğıttığmı kaydetti. Aykut, kesin bir rakam verememekle birlikte Türkiye çapında yaklaşık 10 mil- yon civannda firma kredi kartı kullanımının bulunduğunu ve bu sayının giderek arttığını ifade ediyor. Kullanım süresi firmalann is- teğıne göre belirlenebilen kart- larla kredilı, indirimli alışveriş imkânı sağlanıyor. Böylece müş- teri faiz ödemeden vadeli alışve- riş imkânı sağlarken, firma da müşterisini elinden kaçırmamış oluyor. Her firmanın kart talebi- ne cevap vermediklenni belir- ten Benkar Tüketicı Finansma- nı ve Kart Hizmetlen yetkilile- ri, "Kart çıkarmanın maliyeti yüksek. Bu yüzden talep gelen firmanın cirosuna, mağaza adedine. müşteri potansiyeli gibi unsurlarına bakıyoruz" dedi. Şu anda 9 firma için 300 bin adet kart bastıklannı da be- lirten yetkililer, bazı firmalann kart basımını kendi bünyesinde gerçekleştirdiğine işaret ediyor- lar. Bu arada bazı bankalar ken- di kredi kartlannın basımı ya- nında talep gelmesi halinde ma- ğazalann da isteğine cevap ve- riyor. Akbank yetkilileri, iki fir- maya plastik kredi kartı bastık- lannı ve sayının da 650 bıne ulaş- tığını açıkladılar. Yetkililer. bu mağazalardan sık sık yeni talep- lerin geldiğine işaret ederken, "Kart basımı zor bir iş değil. Bir saatte 200 bin ile 300 bin arasında kart basan makine- ler var. Bu makinelerin kart basış kapasitesine göre fiyatla- rı 50 ile 250 bin dolar arasın- da değişiyor" şeklinde konuş- tular. Tanm politikalanna tepki gösteren üreticiler mitinglerin ardından Ankara'da eylem hazırlığında Çiftçi protestosu giderek yayılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin tanm politikalanna tepkı gösteren üreticiler, protestolannı yaygınlaştırmayı kararlaştırdı. Çorum'da 28 nisanda yapılacak çiftçi mitingını, Karacabey. Adana, Manisa, Konya mitingleri ile Ankara'da yapılacak büyük bir eylemin izlemesi planlanıyor. Çorum mitingini düzenleyen Çorum Ziraat Odası Başkanı Fazlı Kılıçaslan. "Bizler, ne ürettiği ürünün fiyatını belirlemede ne de ürünümüzün bedellerini almakta etkili olabiliyoruz. Çiftçinin suskunluğu hükümet tarafından istismar ediliyor" dedi. Kılıçaslan, Toprak Mahsulleri Ofisi, Zirai Donatım Kurumu, tanm il müdürlükleri ve Ziraat Bankası'nın çiftçiyi destekleme anlayışından uzaklaştığını savundu. Mitinge çevre illerden de katılım olacağını bildiren Kılıçaslan, eyleme traktörleri ile katılacak çiftçilerin sayısının 30 bin olmasını beklediklerini söyledi. TZOB Başkanı Faruk Yücel. devletin üreticiye 35 trilyon lira borcu olduğunu bildirdi. Tanm ve Köy tşleri Bakanlığı'nın "hastalıklı olmayan" hayvan ithalini serbest bırakma karannı da eleştiren Yücel, "Türkiye'nin hayvan varlığı yeterli. tthalatın serbest bırakılmasıyla ıskarta hayvanları getirecekler. Bakanlığın kararının ardında ithalatçı şirketlerin kulisi var" diye konuştu. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin de mitinge 38 ildeki şubeleri ile katılacaklannı belirterek "Bu miting üreticinin haklı ve biraz da gec kalmış bir tepkisidir. Tepki başladı, gerisi de gelecek" dedi. Üreticilerin harekete geçişinin ülkedeki kötü gidişe karşı bir umut olduğunu kaydeden Yetkin, "Bu miting şeker pancan üreticisinin sorunlarının ötesinde. Türkiye'nin içinde bulunduğu kötü tabloya, bağımsızlığı zedeleyen gelişmelerc, şeriat çığırtkanlarına karşı temiz toplum istemini dile getirmek üzere yapılıyor" diye konuştu. ÇUKOBİRLİK Solcu tasfiyesi sakatlara yöneldi UFUK TEKİN ADANA - Son altı ayda iki bin kadar işçinin görevine son verilen Çukobirlik'tekı "solcu tasfiyesi". sakat ışçilere de yönelmeye başla- dı. Çukobirlik yönetımi, beş yıldır basın bürosunda çalışan. bir eli ol- mayan Rıza Aydın'ı. "işgücünden yararlanılamadığı" gerekçesiyle işten attı. Aşm istihdam nedeniy- le doğan kadro şişkinligini azalt- mak için köktenci önlemler alan Çukobirlik yönetimi, 6 bini bulan personel sayısını 3 binlerde sınırla- mayı başardı. Bazı birimlerde üre- timin aksamasına da neden olan ten- kisattan 5 Nisan 1992'de Çukobir- lik'e alınan Aydın da payını aldı. SHP-DYP hükümeti döneminde gerçekleştirilen işçı alımlan sıra- sında İş ve lşçi Bulma Kurumu ka- nalıyla göreve başlatılan Rıza Ay- dın, "Yüzde 75 iş kaybı var. Elle- riyle iş yapamaz" raporu ile baş- vurunca sırada beklemeden işe alın- mış ve basın bürosunda görev almış- tı. Beş yıldır video kamera kullanan. Çukobirlik'in tanıtım ve reklam ko- nulannda fotoğraflar çeken, haber- ler de hazırlayan Rıza Aydın'a Bır- lik Personel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda özetle "İşgücü- nüzden yararianamadığımızdan iş aktinizin feshine karar veril- miştir" denildi. Çukobirlik Genel Müdür Vekili Abbas Bilgili, "Yüzde 2 sakat iş- çi ve eski hükümlü çalıştırma zo- runluğuna uymuştuk. Ancak çok çıkış oldu. Doğrudur diyemeyiz. Bu ola>ı da inceleyeceğim" dedi. Rıza A\ dın kadro şişkinliği nedeniyle işinden atıldı. Enflasyonda AB'yi35'e katladık ANKARA (ANKA) - Türkiye, tam üye olmayı umduğu AB'ye enflasyon- da 'fark atıyor'. Türkiye'deki yıllık enflasyon, AB üyesi 15 ülkenin geçen yılki ortalama enflasyonunun yaklaşık 35 kat üzerinde bulunuyor. AB üyesi 15 ülkede geçen yılki enf- lasyon yüzde 2.26 oldu. Enflasyon, Türkiye'de ise bu oranın 35 kat üzeri- ne çıkarak yüzde 79.8'e ulaştı. Türki- ye'deki yıllık enflasyon, AB'de en yük- sek düzeye sahip Yunanistan'daki enf- lasyonun da 12 kat üzerinde oluştu. AB'de geçen yıl en düşük enflasyon Finlandiya'da gerçekleşti. Bu ülkede- ki yıllık enflasyon yüzde 0.9 oldu. AB üyesi ülkelerde geçen yılki enflasyon oranlan yüzde olarak şöyle:"Alman- ya 1.7, Avusturya 1.6, Belçika 2.2, Da- nimarka, 2.6, Finlandiya 0.9, Fran- sa 1.8, Hollanda 1.8, Portekiz 2.8, tn- giltere 2.1, Irlanda 1.9, İspanya 2.8, lsveç 13, ttalya 2.6, Yunanistan 6.6." İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Her Şeye Gebe Çiller in 8 yıllık kesintisiz eğitim çıkışına karşı- lık Erbakan, Ağar ve Bucak'ın fezlekelerini kul- lanacakmış. Dikkat ettiniz mi ne 8 yıllık kesintisiz eğitim, ne de fezlekeler için atılmış kesin adımlar söz konu- su değil. Ne de olsa çıkmamış canda umut var- dır. REFAHYOL sürdürülebilecekse, iki çıkış için de dönüş kapıları açık. Olmazsa, karşılıklı kılıçlar çekilecekse, son dakika izlenımleri olarak Çiller laik cepheye, Erbakan namusluluğa oyanayacak- lar. Kimi yorumcu, Çiller'in kendisi ile "U, O" dö- nüşü yaparak 8 yıldk kesintisiz eğitim çıkışını ye- ni bir taktik, ortağından yana zaman kazanma aracı olarak görüyor. Kimisine göre de REFAH- YOL'un bitişine doğru bir adım. Ben de "heriki- si de duruma göre kullanılmak üzere" diyorum. Çiller'in Erbakan'ı karşılamaması, koalisyonun finale gidişinın bir işareti mi? Öyle ise dün Erba- kan ve Çiller'in Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü törenine birlikte katılmayıp protesto et- meleri ne anlama geliyor? Menderes in, Fethullah Hoca'nın, Erez eki- binin REFAHYOL'un gidişi için çıkışları, demok- rasinin selametı, darbenin önlenmesi adına sağ- duyu mu? Haydi canım siz de! Olsa olsa paçayı ucuz kurtarmanın çıkışları olabilir. Elbette hepsı de birey olarak değil, kimileri ta- kımlarını, cemaatlerini, tarikatlannı kurtarmaya, daha büyüğüne oynuyorlar. Kimileri de siyasi ge- leceklerini karartmamanın derdinde, bugünlerde herkes her oyuna, her taktığe, her pazarlığa, her olasılığa açık. Doğru zamanda, doğru yerde olmak birilerinin yıldızını parlatırken, birilerinin yıldızı kayacak. Böyle olacak demiyorum. Ancak siyasetçile- rimizin ufukları bu kadarla sınırlı görünüyor. Olup biteni dünya ve Türkiye ölçeğinde, gerçekten top- lumsal yarar ve çıkarlar açısından sağlıklı değer- lendiren, ufuk açan, umut olabileni siz görüyor mu- sunuz? Böyle olunca da davranışlarını buna göre ayar- layıp büyük hırsları, yalama olmuş değer yargıla- rı ile kazanan takımda olabilmek için yapmaya- cakları yok. Şimdi önümüzü, olabilecekleri görme adına arayışlara girdiğimizde, Erbakan'ın gitmemek için nasıl çamurayatacağının. hangi oyunları oynaya- bileceğinin hesaplannı yapmaya çalışıyoruz; ya da Çiller'in, tam gidıyor derken bir manevra ile Er- bakan'ı da alt edip yeni bir hükümet oluşumun- da öne çıkıp çıkamayacağının. Birbirinin kopya- sı ANAP ve DYP'nin bırbirine yol vermemek üze- re nasıl taktikler geliştireceğini, DSP'nin CHP'nin önünü açmamak üzere neler yapabileceğini, CHP'nin elini taşın altına sokmadan parsa topla- ma hesaplannı... Bir de hemen her partide geçerli olmak üzere, çok ciddi bir lider ve kadrolar savaşı gündemde kı sormayın. MHP'de 'Başbuğ'un yerini alacak li- derlik yanşı, çatışmalar, biraz da ülkücülüğün şa- nına uygun, şimdiden erkeklik sınavı ve silahlı tehdit boyutlarında. REFAHYOL sonrası gelişme- lerde belli ki Refah'ta asıl büyük iç hesaplaşma başlayacak. Aynı şekilde Çiller'i götürmek üzere DYP'nin içinde fırtınalar kopabılir. Kim demiş ki yeni hükümet oluşumu, sağın birliği pazarlığında ANAP parçalanmayacak? DSP ve CHP ise kim- lik kaybetme, işlevsizliğin sancılannı yaşıyorlar. Böyle durumlarda, gelişmelerin toplum zara- nna olduğunu bile bile, sadece kazanan tarafta olmak için, her şeyi yapmaya hazır, ama önlerini göremeyen, adları büyük kişilikleri küçük politi- kacıların kıvranışlarından mazoşist bir zevk aldı- ğımı itiraf etmelıyim. Her şeye gebe, gerçekten kritik günler yaşıyo- ruz. Ama geleceği bu kırli oyunlar, taktik hesap- larının içinde aramaya başlayınca, ufuksuzluk in- sanın içini karartıyor. REFAHYOL'un gidişinde gün sayarken bile, insan geleceğe yönelik umut- lanamıyor. Çünkü geleceği, şeriatı, çeteleri, kirli politika- cıları dünya ve Türkiye ölçeğinde olup bitenlerin bütününde gerçek yerlerine oturtarak, çağdaş hukuk devleti, demokrasi çizgisinde arayan, ide- olojisi, ufku olan güçlü örgütlenmeler yok. Yine de "Umut yok ki"ri\r\ tembelliğinden, si- yasetçilerin kısırarayışları, ufuksuzluğundan kur- tulup, umutsuzluğu umuda çevirmenin tam zamanı. Arastırma Orta vadeli program kaçmılmaz İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Türkiye'de ekonomık sorunlann hıç- bir kesimin ve kurumun sorumluluktan kaçama- yacağı bir noktaya geldi- ği bildirildi. Türkiye'de kısa vadeli ekonomik çö- zümlenn sorunu çözeme- yeceği, orta vadeli istik- rarprogramının uygulan- masının kaçınılmaz ol- duğu belirtildi. Izmir Ticaret Borsası araştırmacılan Yaşar Uy- sal ile Ismail Mazgit ta- rafından hazırlanan"Tür- kiye'de uygulanan kur politikaları ve sonuçla- rı" başlıkh çalışmada, enflasyon ortamında ulu- sal paranın değerinin dü- şürülmesinin. firmalar için iki ayn fiyatı ortaya çıkardığı vurgulandı. Araştırmada. iç piya- sada fiyat artışlannın bu- lunmasına karşın, dışan- da fiyatlann sabit kalma- sının ihracatın çekicıliği- nin yitirilmesine buna karşm ithalatın artmasına neden olacağı şeklinde değerlendinldi Uysalve Mazgit'in araştırmasın- da 1980-1989 arasında Türkiye'de döviz kurla- nnın olması gereken de- ğerden düşük tutulduğu bildirilerek "Bu şekilde Türk ihraç ürünleri dış piyasalarda fiyat yönün- den rekabet gücünü art- tırırken, aynı zamanda ihracat kârlı hale gel- miştir. 1980 sonrası dö- viz kuruyla ihracat iliş- kisi incelendiğinde TL'nin eksik değerlen- diği dönemde ihracat artış göstermiştir. TL'nin yüzde 24.4 ora- nında aşırı şekilde de- ğerlendiği 1989 yılında, ihracatta binde 3 gibi oldukça düşük sayılabi- lecek bir daralma ger- çekleşmiştir" denildi. Araştırmada Türki- ye'de yaşanan ekonomik süreç sorunlannın başın- da enflasyon. işsizlik, bo- zuk gelir dağılımı, dış ti- caret açığı ve yetersiz bü- yüme geldiği vurgulandı. Araştırmada, makro ekonomik denge ve bü- yüklüklerde dünya stan- dartlannın yakalanması, kur avantajı yaratılıp kay- nak transferi pahası ihra- cat yerine, yatınm ve üre- temin teşvik edilmesi ge- rektiği vurgulanarak. "Bunların sağlanabil- mesi politik istikrar ve güvene bağlı bulunmak- tadır" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle