03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet îmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya • Yazıışlerı Mudürlerı İbratum Vüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdurü Hakan kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şiaasi Danışoğlu # tstıhbarat. Cengiz Yıldınm 9 Kıütur Handan Şenköken 9 Spor \bdülkadir Yücelman # Makalder Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Lrdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Vavın tCuruîu. Dhan SdçukfBaşkan ı. Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. HikmetÇetinka)a,Şüknuı Soner, KrgunBakvDinçTaysu*;. tbrahim Yıldız. Orhan Bnrsata, Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılcıai: Mustafa Balba> 9 Haber Müdüru. Doğan Akın Atatürk Bul\an No 125. kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 Chat), Faks 4195027 9 Izmır Temsılcısı SentarKoık,H.ZıyaBh.l352S 23Tel.4411220. Faks: 4419117 9 Adana Temsılcısı- Çelin Yiğenoğlu, inönü Cd. 119S No:l Kat.l.Tel 363 12 11, Faks: 363 12 15 Koordınatür Ahmet Korukan 9 Muhasebe: Bülent Yener 9 ldare: Hüseyin Gürer 9 îşletme: ÖnderÇelik9Bilgı-lşlera Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstenv Mürüvet ÇUer MEDVA C: • Yönetım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudür Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Mudur Yardımcısı Min« Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5118460-61.Faks 5138463 ^ayunlsvan 'e Basajı: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcüık A Ş TıırKooajCai 2i 41 Cagaloğlu 34334 lsl PK 246tetanbulTel (0712ı 51205 05 (20hal> Faks (0 212)513 85 95 26NİSAN1997 tmsak: 4.25 Gûneş: 6.02 Öğle. 13.09 Ikındi: 16.56 Akşam: 20.02 Yatsr. 21.33 Bir koltukta 3karpuz • Haber Merkezi - ABD'de her yıl düzenlenen Country Music Ödülleri yanşmasında bu yü 3 dalda ödül alan 14 yaşındaki şarkıcı Le Ann Rimes, zaferinin mevyelerini NBC televizyonunda sergiledi. Los Angeles kentindeki Universal tiyatrosunda düzenlenen ödül şovunda genç şarkıcımn mutluluğu yüzünden okunuyordu. Lee Ann Rimes, yanşmada 1996 yılının en genç country music şarkıcısı seçilmişti. Rimes'ın söylediği "Blue" adlı şarkı da yılın en iyi country şarkısı ödülünü almıştı. Sınav 1 Itaziranda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim hastanelerinin şef, şef yardımcısı ve başasistanlık kadrolanna giriş için gerekli olan merkezi yabancı dil smavı 1 Haziran 1997 tarihinde Ankara'da yapılacak. 20 Şubat gûnü yapılan yönetmelik değişikliği ile getirilen uygulamaya göre merkezi sınavlar ilk kez yapılacak. Eğitim hastanelennin boş bulunan 300 şef ve şef yardımcısı ile 500'e yakın başasistan kadrosu için yapılacak sınava yaklaşık 2000 adayın başvurması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı yabancı dil sınavı için son başvuru tarihinin 5 Mayıs olduğunu açıkladı Kaplumbağalar kansen' kurbanı • tZMÎR(AA)- Kaplumbağa kanının kanserli hastalara iyi geldiği söylentisi, kanserli hastalann son umudu haline geldi. Sahillerde uzun uğraşlar sonucu bulunan kaplumbağalan kesip karnnı içen hastalar. kaplumbağa nüfusunun artması için çalışmalar yürüten bilim adamlannm tepkisine neden oldu. Söz konusu inanışm, soyu tükenmek üzere olan denizkaplumbağalanm da tehdit ettiği belirtildi. Intepnefte popnografi • BRLKSEL(AA)- Avrupa Parlamentosu, pomografi ve ırkçılıkla ilgilı yayınlann tnternet'ten çıkanlması için uluslararası alanda önlem alınmasını istedı. AB üyesi ülkelerin, tntemet'te yasadışı yayınlann neler oiabileceğini sıralayan ortak bır yasa tasansı üzerinde anlaşmalannı isteyen parlamento. böyle bir yasanın, suçlulann yargılanmasına imkân sağlayacağmı bildirHi însanlık tarihinin en büyük teknoloji faciasmm üzerinden 11 yıl geçti, ancak acılar artarak sürüyor Çemobü'i unuttnak kolay değîLÜMfTOTAN tZMİR-tnsanm olduğu heTyer- de hata olabiliyor. Çernobil'de de öyle oldu. "Küçük bir hata" dün- yarrazı radyasyona boğdu. Tarih 26 Nisan 1986'ydı. Yani tam on bir yıl öncebugündü... însanlık tarihinin en büyük tek- nolojı faciası olarak tanımlandı Çernobil patlaması. Ölçüm cıhaz- ları radyasyona katlanamadılar, pes ettiler. Ya insanlar? Başlanna nelerin geldiğini. ne- lenn geleceğini somutbiçimde öğ- renemediler. Yetkililerin "gizfflik'' zırhını delmek çok zaman aldı. Gerçek bilim adamlannın rapor- lan radyasyona boğulanlann baş- lanna gelenleri açıkladığında bir- çok şey için çok geçti. Kanserde artış Almanya'da nükleertıp konusun- da uztnanlığını sürdüren Dr. AH Nadir Savaşerın söyledikleri. bir- çok bilim adamının yaklaşımın- dan farklı değil. Ukrayna'da hızla artan kanser olaylan, sakat do- ğumlar. düşükler, hastanelerde te- davi gören Çernobılzedeler; acı sürüyor. Çernobil kazası bırçok ülkeye "ders" oldu. Enerjisinin neredey- se yanya yakın bölümünü nükle- er santrallardan sağlayan Isveç. TARİH 26 NtSAIS 1986, YER ÇERNOBİL... Facia iki gün sonra fark edildi Ukrayna Çernobil'deki RBMK-1000 tipindeki nükleer santrahn4 no'lu reaktörü "ffifflak" ettiğin- de "kalbindeki'' toplamyakıtınm yüzde 70'ini tüm dünyaya savurdu. fsveç, patlamadan 48 saat sonra ölçüm cihazlannın alarm vermesiyle olayın farkı- na vardı ve tüm dünyayı uyardı. Ahnanya, Avus- turya, Italya ve Finlandiya'dan gelen radyoaktivite yükselmesi haberlen birbirini izledi. Ukrayna Parlamentosu Nükleer Güvenlik ve Enerji Sektörü Komisyonu Başkaru Juri Stacher- bak, "Avrupa'nın ortasında atom savaşı oknuş. gi- bi'' yaklaşımını getirirken, Ukrayna Başbakan Ve- kili 1991 yılında yaptığı açıklamada, "ArükgEİe- yecek bir şey yok. Şu anda Ukrayna'da 36 bin kflo- meiretikbir alan rad>^^oaktifmaddekrinetkisi alun- da. Patkmadan etküenen 1& miyon Uknnnahdan 480 bini çocuk" diyordu. Facia Avrupa'dan dahaçok ülkemizietkiledi. Is- veç tüm dünyayı ayağa kaldırmıştt, ama bize gücü yetmemişti. En yoğun etkilenen Karadeniz, Trak- ya ve Kuzey Ege'de hiçbir uyan yapılmadığmdan küçük bebekler ve hamile kadınlann korunması mümkün olmadı. Radyasyonlu gıdalan yediren baş- ta zamarun Atom Enerji Kurumu Başkanı Ahmet Yfiksel Özenıre olmak üzere hiçbiryetkili hakkın- da sonışturma açılmadı ve kimse yargılanmadı. 2010 yılına kadar nükleer enerji- den "vazgeçme" karan aldı. Dün- yada birçok ülke nükleer santral kurma planlannı askıya alırken. satıcı ülkeleri korku sardı. Bir de nükleer santrala "çokiş- tahh" görünen ülkeler var. Daha doğrusu yetkililer var. Bizim yet- kililerimizin "Akkuyu hayaü" hiç dinmedı. Çernobil sonrası "hiçbir şey otmamış."ı oynayan yetkilile- rimiz aynı çabayı sürdurüyor. Tûm dünya "nükleer aükkn nereyeko\ - mah"ya kafa yorarken, Çe%Te Ba- kanımız "Alttarafibirkamvon vü- kû r deyip burun kıvınyor. Gerçek bilim adamlannın başı- mıza gelen felaketin açık seçik or- taya konulmasına yönelik çabala- n, yetkililerin duvanna '^osluyor". Bu konuda başı en çok ağnyan, Çemobil patlaması sonrası yurttaş- lan çay içmemeleri konusunda uyancı araştırma yapan Ortado- ğu Teknik Üniversitesi Kimya Bö- lümü'nden Prof. Dr. İntiGökmen. Yaşanılan acı deneylerden artık ders ahnması gerektiğini belirten Gökmen, yetkililere yanıtlaması için şu sorulan soruyor: "Çerno- bil civannda tiroit kanserlerinde arhş var. Türkiye''de durum nc- dir? En az45-50bin ton radyasyon- hı çay gömüldü. Sulara kanşma riski vaı mı. izteniyor mu? Çerno- bil'den sonra Türkiye ve Kıbns'ı kapsayacak radyasyon erken u\ a- n tstasyonlan kuruklu. Bu istasyon- lann çahşmalan ne durumda? Yet- kilikr ekonomik kaygdardan sı\- nlıp önceüği insana veçevnreye w - meye niyetli mi?" Aradan tam on bir yıl geçti. Çer- nobil'i unutmak zor, hatta olanak- sız. Kimileri görmezden gelmeye çabalasa da o, bize gerçek yüzü- nü her geçen gün göstermeyi sür- dürecek. Bunu biz değil, bilim adamlan söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü"nde görevli radyasyonbi- limci Keith Baverstock, "Çerno- bil'dcn gelen sıcak parçacıklann neden olduğu cüt, meme ve akci- ğer kanserierijıde arüslar olacak- ür" diyor. Beyaz Rusya Halk Sağlığı Araş- tırma Merkezi'nden Akxei Oka- nov, katarakt, hiperaktif tiroit bez- leri sorunlanndan Çemobiri so- rumlu tutuyor. Camridge Üniver- sitesinden Williams Dilhvyn, 1 yaşının altındayken yüksek düzey- de Çernobil serpintisine maruz ka- lan çocuklardan yüzde 40"ının ye- tişkin olduklannda tiroit kanseri- ne yakalanabileceğini belirtiyor. Uzmanlann görüşleri, uyanla- n bıtmek tükenmekbilmıyor. Kim- seler dinlemeye yanaşmıyor. Nük- leer lobiler "çalışmalannr sürdu- rüyor. ÇED raporu olmayan, ka- nunlara da uymayan Akkuyu Nük- leer Santralf nın yapım ihalesi için haziran ayı bekleniyor... Hiroşimalar unutulmadı. Çer- nobil de unutulmayacak. Evren- de yalnızca bir "evi", yaşayabile- cekleri tek dünyası olan insanlar. radyasyona bulanmadan enerji sağ- lamanın yollannı mutlaka bula- cak... e-posta : tan (d vol. com. tr 1993^TE 164 ÜLKE İMZALAM1ŞTI Kimyasal Süah Anlaşması'na ABD^den onay Dış HaberlerServisi- Kim- yasal silahlann üretilmesini ve kullanılmasını yasakla- yan ve 1993 yılında 164 ül- ketarafindan imzalanan ulus- lararası anlaşma önceki gün ABD Senatosu'nda onaylan- dı. 29 nisanda yürürlüğe gi- recek olan anlaşma gereği kimyasal silahlan üretmek, depolamak ve kullanmak ya- saİdanıyor. Söz konusu anlaşmanın, 26'ya karşılık 74 oyla kabul edilmesi. bu yolda yoğun ça- ba harcayan ABD Başkanı BiflCBııton için zafer olarak kabul ediliyor. Clinton, ABD"nin anlaşmaya onay vermemesi durumunda, an- laşmayı ımzalamayı redde- den ve kimyasal silah üret- mekle suçlanan Irak ve Lib- ya ile müttefık gibı görüne- ceğini savunuyordu. 'Amaç güvenü dünya' Clinton, Beyaz Saray'da yapılan basın toplantısında, "21. yüzyüda daha güvenüir bir dünya kurma çabasında olan ABD bir kez daha gös- termek zorunda olduğu li- deriiği sergilemistir. Kimya- sal Silah Anlaşması ashnda ABD'de yapılmıştır. Bu ABD'nin hakkıdır'' dedı. 20yü süren görüşmelerden sonra son halini 1993 yılın- da alan Kimyasal Silahlar Anlaşması bugüne kadar 164 ülke tarafindan imzalandı. 74 ülke de anlaşmaya onay verdi. Iran söz konusu anlaşma- yı ımzalarken, kimyasal si- lah üretmekle suçlanan Irak, Lıbya ve Kuzey Kore anlaş- mayı imzalamadı. Anlaşma, imza atan ülke- lerin belli WT süre içinde kim- yasal silah stoklannı ve üre- tildikleri yerleri yok etmele- rini öngörüyor. Anlaşmada, 2007 yılıyla birlikte üye ül- kelerin bütün kimyasal si- lahlardan anndınlması he- defleniyor. Nükleer silahlann azalnl- masuu öngören START III Anlaşması için Rusya ile gö- rüşme yollan arayan Clin- ton için Kimyasal Silah An- laşması 'nın önemli bir adım olduğu belirtiliyor. ABD Senatosu'nda yapı- lan oylamada kilit rol oyna- yan Cumhuriyetçi lider Trent Lott, Beyaz Saray'ın ABD'nin güvenliğinin tehli- keye girmesi durumunda an- laşmadan geri çekileceğini açıklaması üzerine olumlu oy verdiğıni söyledi. Lott. anlaşmanın onaylanmama- sının ABD için daha onanl- maz sonuçlar getireceğine inandığını söyledi. Öte yandan, ABD'nin an- laşmaya onay vermesinin ar- dından yetkinin Kimyasal Si- lahlan Yasaklama Örgütü'ne (OPCW) geçeceği bildiril- di. ABD'nin OPCW'ninku- rucu üyesi sıfatını alacağı belirtildi. 6 mayısta Lahey'de ılk resmi toplantısını yapacak OPCW "nin diğer kurucu üye- leri arasında, Birleşmeş Mil- letler Güvenlik Konseyi da- imi üyesi tngiltere \e Fran- sa da yer alacak. Anlaşmayı Fransa 1995'te, Ingiltere ise 1996 yılında imzalamıştı. AVRUPA"DA KAMPANYA, TÜRKİYE^DE EYLEM 'Çernobü Santrah tamamen kapatıkın9 1986 yılında ÇernobiTde meydana gelen faciadan sadece Ukrayna'da 480 bini çoeuk. yaklaşık 2 nıihon insan etküenmişti. l kraynalılar her yddönümünde Çernobfl'in acısıru yeniden yaşıyor. Haber Merkezi - Çernobil Nük- leer Santralı'nın bütünüyle kapatıl- ması için, Avrupa Birliği'nin (AB) ilgili birimlen nezdınde kampanya başlatıldı. Merkezi Hollanda'da bu- lunan AvTupalı Genç Ormancılar Ör- gütü (EYFA), Çernobirin tümüyle kapatılması için. Avrupa Birliği'nin ilgili birimlerine faks çekilmesini is- tedi. EYFA Türkiye koordinatörlüğünü yürüten Greenscreen Yeşil Haber Ajansı Editörü ÜmhÖztürk'ten alı- nan bilgiye göre, hazırlanacak faks mektuplan, 'AB Çernobil Komisyo- nu Başkanı \ an den Broek dikkatine' başhğıyla (00-32- 2-2953609) numa- ralı faksa gönderi- lecek. Çernobil'ın tümüyle kapatılma- sı kampanyasına, Türkiye'den de Ar- kadaş Çevre Gru- bu destek verdi. Ar- kadaş Çevre Gru- bu'ndan yapılan ya- zılı açıklamada, şu görüşlere yer veril- di: "Çernobil pu- suda_. Yeniden dünya>x, geleceği, ya- şamı karartmak için bekliyor. Tür- kiye, etranndaki Çernobiller kuşat- ınasının kalkması için çaba gösterme- li. Sırur tanıma\an, adres sormayan radyasyon tehlikesi için, hareketegeç- mckteİd her gecikme, insarun insan- ca yaş^yabUme ortamlannı yok edi- yor. Genetik bozukluklardan uzak doğal bir yaşam, ancak nükleer teh- likeden uzak bir > aşamdan geciyvr." Çernobil patlamasının yıldönü- münde Türkiye'de nükleer karşıtla- n, yeşiller, çevreciler. gönüllü kuru- luşlar da çeşitli etkinlikler dûzenle- di. Çernobil'deölenler için helva da- • AvrupalıGenç Ormancılar Örgütü'nün Çeraobiî'in bütünüyle kapatılması için başlattığı kampanyaya Türkiye'deki çevre örgütleri de destek verdi. Çernobirin yıldönümü nedeniyle Sinop, Mersin, Akkuyu ve , Samandağ'da etkinlikler var. ğıtılmasınm da yer aldığı etkinlikler şöyle: Sinop: ÇevTe Dostlan Derneği bu- gün ve yann "Nükleere Hayır Şen- Bgi" düzenledi. Etkinljk, Sinop Uğur Mumcu Meydanı'nda gerçekleştıri- lecek. Akkuyu yürüyüşünü başlatacak olan Timur Danış'a Diyojen"in fene- rini verecek olan Sinoplu nükleer karşıtlan. Danış'ı törenle uğurlaya- caklar. Sinop'ta Çevre Koruma Plat- formu oluşturan Sinoplulann yaptık- lan açıklamada. "Hiç kimse bize kan- ser fabrikası nükleer santralı işsağlavacak bir fabrikaymış gibi yuttununaz" denil- di. Mersin: DoğuAk- deniz Çevre Dernek- leri bugün saat 10.30'da Mersin Ti- caret ve Sanayi Oda- sı'nda nükleer forum düzenledi. Toplantı- ya Silifke Belediye Başkanı Sadık Avcı, yöre muhtarlan, Nükleer Karşıtı Plat- form ve Doğu Ak- deniz Çevrecileri ka- tılacak. Forumun ardından Çerno- bil'de yaşamını yitirenler için ''nük- leer karşıtı hetva" dağıtılacak. Akkuyu: Büyükeceli beldesinde yann Elektrik Mühendısleri Odası Mersin Şubesi 'nin düzenlediği "nük- leer sohbet toplanüsı" yapılacak. Et- kınliğe yöre halkı, gönüllü kuruluş, nükleer karşıtlan temsilcileri katı- lacak. Samandağ: Osmaniye Çevre Ko- ruma Demeği'nden Umur Gürsoy ve Sınırsız ÇevTe Yolculan'ndan Hil- mi Çamurdan. Samandağ'da Ata- türk Anıtı önünde düzenlenecek tö- renden sonra nükleer karşıtlannca Akkuyu'ya uğurlanacak. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK ir haber başlığı beni hem şa- şırttıhemdeüzdü.Başlık'Akıl- h Kart' diye yazılmıştı. Içimden "Yok canım" dedim. "artık bu ka- dan da olmaz, gene devletin, mille- tin büyüklerine sataşıyurlar." Şım- dı, büyuklerimizi beğenmeyebilir- siniz, eleştirirsiniz, ama onun da bir yolu yormadı var. Sözünüzü, yazı- nızı ölçüp bıçmeniz gerekmiyor mu? Aklına esen, akhna geleni yazıp çi- zerse bunun sonu nereye vanr? 'Akü- lı kart' ne demekmiş? Bari 'akdhyaş- h' de, 'akülı uslu' de, ne bileyim, öy- le bir şey de ki, insanm kulağmı tır- malamasın. Gazeteyi elimden atıp konuya dalmışım, düşünmeye baş- lamışım. Galiba burada bir yanlış- lık yapılmış, zira bizim yaşlı bü- yüklerimiz •akıllf sayılu- mı? Hadi 'kart' sözcüğü insanlar için yakışık- sız bir ifadedir de 'akdh' demek için de şöyle bir tartmak gerekmez mi? Aklımdan usul usul kim 'aküh' kim 'kart' geçiriyorum? Tansu çiller için kullanılmış oıamaz... ransu Hanımbır kere 'genç' sa- yıhr. Sonra biraz dilini terbiye etmiş kimse, bir hanım için bu söz- cüğü kullanmaz. Olsa olsa 'kıdem- H', 'tecrübeli', 'yıllann politikaası' gibi zarif sözcüklerkullanrnayı yeğ- ler. Aynca Tansu Çiller. 'âkillı' sa- yılır mı? Doğrusu, kendisi ve aile- si için 'akıllı' sayılmahdır. Zira ser- vetine servet katmış, sıradan bir ai- leyi dünya zengini yapmıştır. Eline geçirdiğı iktidan aile zimmeti hesa- bına çok iyi kullanmıştır. Amabun- dan ötesine bakınca 'aküh' demek çok zor. lçine girip başına geçtiği DYP'nin canına okumuştur. Ken- dine kolruk değneği olanlan bile çi- 'AkılhKart'... leden çıkanp başına vurulacak so- pa yapabilmiştir. Kendini kurtar- mak uğruna ağzına geleni söyledi- ği Refah'la ortaklık kuımuş, mem- leketi allak bullak etmiştir. 'Değisim rüzgârlan", 'rûzgârü sa- nşın', 'sihirli dokunuş' gibi mıstik bir hava yaratarak de\leti şenatm eşi- ğine getirmiş, çok sevdiği Batılı ül- kelerde adını 'güvenilmez'e çıkart- mıştır. Böyle 'akdh' olımuyorsa o za- man akhn tarifınin yeniden yapıl- ması gerekir. Hayır, şu 'aküh kart' sözü, Tansu Hanım için kullanılmış olamaz. Içimiz ferah olsun. Yoksa, Allah korusun, Süleyman Bey mi?.. Oyle bir şey hiç olamaz: bir dev- let büyüğümüze böyle saygı- sızca dil uzatılamaz. Evet, Süley- man Bey'in yaşlandıkça akıllandı- ğı doğru olabilir. Şimdi konuşma- lanna bakınca ne denli akıllı. nere- deyse bilgece uyanlarda bulundu- ğu, yorumlar yaptığı görülüyor. Olaylann nereden nereye gittiğini, nasıl anladığına bakılınca ne denli 'akıllr olduğu fark ediliyor. Ama 40 yıllık politik geçmişinde Süley- man Bey' in bu denli 'aküb' davran- dığı söylenebilir mi? Solun gaddar- ca ezilişinde. sağın her yanhşına sa- hip çıkılışmda, Süleyman Bey k aktf- h' mı davranmıştır? Her iktidar dö- neminin askeri müdahaleyle kesili- şinde kendisinin akıl hesabında yan- lışlık payı yok mudur? Bugün bu memleketin şeriatın eşiğine gelme- sinde kendisinin kollayıcı payı az mı- dır? Tarikatlarla tekkelerle siyaset- çi ilışkisi kurulması bugün mü baş- lamıştır? Kendisinin pohtik icazetı kimlerden aldığı bugün hatırlanma- sa da zamanında nasıl 'akühlık' sa- yıldığı unutulmuş mudur? Bizde politikacılann aklının başına gel- mesinin hangi yaşlarda olduğuna ilişkin bir geriatrik araştırma yapıl- sa iyi olur. Ama bütün olup biten- lere bakılınca bu sözün Süleyman Bey için söylenmediği çok açıktır. Rahat olunsun, milletin keyfi kaç- masm. bu söz bu maksatla söylen- miş olamaz. Akıllı kurt' denmiş olmasın?.. A caba haberin başlığı 'Akülı /A. Kurt' iken, dizgi yanlışıyia mı böyle çıktı? Belki de Türk tarihinin gelmiş geçmiş en büyük politikacı- sı olan rahmetli AlparslanTürkeş'e ilişkin bir haberdi. Rahmetli de son zamanlannda Islam-Türk sentezinin analizini yeniden yapıyor gibıydi. Sentezin İslam kefesi ağır basıp şe- riata doğru yola koyulunca Türk- lük kefesine ağırlık verip yeni bir denge tutturmak ister gibiydi? Bel- ki de bû tslam-Türk terazisinın ta- şıdığı riskleri görerek bir şeyler an- latmaya çalışıyordu. O da epeyce gecikrniş bır 'akıllıhk' sayıhrdı ya. Hayır, bu yakışıksız söz onu için de söylenmış olamaz. Acaba Bülent Bey'i mi kastettiler?.. D ilmem ki, siz Bülent Bey'de D yaşlandıkça bir 'akıllıük'görü- yor musunuz? Bize. söyledikleri çok doğru, yaptıklan çok yanlış ge- liyor da. Şu solda görünen, öyle ka- bul edilen partılerin oy potansiye- lini bölüp azaltmakta gösterdıği bü- yük irade. harcadığı büyük çaba na- sıl bır 'akıl' sayılmali? "Soldan da oy almalı (onlar nasdsa benim), sağ- dan da oy kapmalı" diye düşünüyor olmalı ki, tarikatiara bile eskisin- den çok farklı yaklaşıyor. Belki es- kiden de böyle yaklaşıyordu da bi- zim haberimiz yoktu. Bu da olabi- lir. O zaman bu yakışıksız sözün bize de pek uymadığı sonucuna va- nyonız. Bülent Bey'ehiç uymuyor Meğerse akıllı kart' neymiş?.. "l/"ok canım, boşuna üzülmüş, bo JL şuna telaşa kapılmışım. 'Akıll kart' biletmiş bilet. Yanınıza ah| otobüslere biniyormuşsunuz. Ney se hepimize geçmiş olsun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle