Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26NlS/h 1 8S7 DUMARTESİ *•••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
Edıne
-= 1 s &nop 11 Adana PB 26
3
= 18 Samsun Y 12 Mersın PB 24
Çanakkae ?5 17 Trabzon
Kocaeli
Izrrr
3
5 14 Giresun Y 17 Şanlıurfa
Y 15 MardınP= 20 Ankara
Y 1Eİ Diyarbakır PB 22
PB 26
PB 27
Maiısa
Aydın
3
5 19 Konya B 19 Sıirt PB 24
Denzlı
PB 23 Eskışehr Y 15 Hakkâri B 18
P3 20 Sıvas B 20 Van B 15
Zonguldck > 11 Antalya PB 22 Kars B 20
Yurdun kuzey ke-
simleri parçalı çok
bulutlu, Iç Ege, Göller
bolgesı, Iç Anado-
lu'nun kuzey batısııle
Karadenız bolgeleri
saganakyağışlı. ote-
kı yerter az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcakhgı yurdun batı
kesımlennde biraz
artacak, doğuda aza-
lacak.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
B
B
Y
B
B
Y
13
16
18
13
13
20
18
14
Atina
Milano
Oslo
Helstnkı
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
Y
Y
B
B
B
B
B
Y
21
20
9
5
3
15
18
16
Budapeşte Y 19 Münıh 14
Taşkent
'Tahrarı
Kahıre»'
ÂSYÂ
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
B
B
B
B
B
B
Y
a29
28
28
26
27
31
22
Şam B 27
Parçalı Pulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok buluttu ı Y^murtu Kati > Gok guruttülü
GU1NCEL CÜTSEYTARCAYÖtEK
P Baştaraji I. Styfada
v Bır haoe'e göre; ŞaiDe Hanım. hükümetin geldi-
ği 6lü noktayı çe/resiyle şöyle bir görüşmüş, son-
-ra doğru ewe. CYP'nin perde gerisindeki gerçek
yöneticisue paronu 'enişte" iledurum müzake-
.resıne başlamış.
Oysa, Tu-1<i'/e gerçekten demokratik rejimi yaşı-
yorsa, herren her açıdan kalbura dönen bu hükü-
metin bir
saat cana görevde kalmaması gerekiyor.
" Bu deTrckrati^ erdemi ara da bul.
' Her biri bir hûkümetın başını yemeye yeterli tür-
fü çeşit rezaleHer arasında. 8 yıl kesintisiz temel
•eğitim hâlâsıyasal yaşamın yumuşak karnı.
Takkeıi Bay Eaşbakan'da yarım santım gerileme
yok. Nuh diyo', peygamber demiyor. Çevresine
söylediklennı Çankaya'ya yineliyor. Çankaya'dan
çıkıyor, aynı na<aratı gazetecıye yinelemiyor. ama
jjgili soruyu es geçiyor
Bugünkü MGK toplantısından önce sivil asker
-kamuoyunun öojndeki tablo "birbirine zıt karartılı-
ğı" sergiıiyor. Takkeli, kesintisiz 8 yıla kesınkes kar-
.şı kıvamda DYPİse kesinkesyanlı.
Kımı güvenilir bılgılere göreTakkeli kesintisiz 8 yı-
la "hayır" demiyor.
-. Ancak ufacık. minicik bir koşulla:
. Imam-hatip onaokullarının kapanmamasını, ka-
-patılmamasını istıyor.
Kısacası kesırtisiz sekiz yılla imam hatip orta-
okulları bir arada
> Böylece 8 yılı içeriğiyle, amacıyla yok ediyor. Kur-
naz mı kurnaz!
Nerde o bolluk...
Takkeli, ımam-hatiplerin rejıme karşı koyacak
"mılıtan yetiştırdığini" bir türlü kabul edemiyor. Si-
yasal bir bünyeye hizmet ettiklerini reddediyor.
Kafası dikinegıdiyor. Bu direniş, imam-hatiplerin
RP'yi militanlar dahıl, her açıdan besleyen ana kay-
nak olduğu göruşünü güçlendıriyor, doğruluyor.
• Şaibe'nın hükümet uğruna ne yapacağı belli ol-
maz. Ama şimdilik hükümetin çözülmesi için çok
çeşitli nedenler arasından ön plana çıkan gerekçe-
de ıki partı tam karşı karşıya. Birbirinı kolluyorlar.
- Devlet yönetımınden nasibini alamayan takkeli
kafası, 8 yılla başlayan asker-sivil gerginliğini tır-
mandıran başka başka olayiarla MGK toplantısına
gidiyor.
- "Beklentı" günlerdır yazılıyor çıziliyor. 28 Şubat
MGK kararlarmın değerlendirilmesı 26 Nisan'da.
Bu kanı, askerlerle Takkeli arasında "tarifı imkân-
s/z" yenı çatışmaolasılıklannı beraberinde getiriyor.
. Evet; bır olasılık, zayıf ama bır olasılık: MGK Ge-
nel Sekreteri'nin olanlarla olmayanları sunan rapo-
rundan sonra, ya Takkeli, 5 artı 3'te direnen bir ko-
nuçma yapmayip,'tekmk ve maddi kimi olanaksiz-
lıklardan söz açarsa... Takkeli deyince olmaz, ol-
maz!
Takkeh'nin bu tutumu 28 Şubat kararlarmın bek-
lendiğı ölçüde tartışmaya girmesini engelleyebilir.
Tabıi, hükümet olayını da "süriıncemede bırakı-
yor" demektir.
Sonu nereye varır bilınmeyen tartışmalara en-
deksli kamuoyu. Oysa askerler kamuoyuna sert bir
»zlenim vermeyı neden istesinler?
• Amaçları sonuç almak!
- Çok duyarlı bır boğazdan geçiyorlar. Laik cum-
huriyeti korurken. demokratik rejimin yara alma-
masına özen gösteriyorlar. Ama, şeriat heveslileri-
oin kaynağına inmeyi, genci hareketleri önlemeyi,
fengellemeyi başlıca koşul, başlıca ödev biliyorlar.
"Bitkisel hayaf'a girdi girmek üzere olduğu söy-
lenen dokuz canlı Şaibe'yi hâlâ Başbakan, hâlâ ik-
tidar yapmaya çalışanlardan Ekinci Hasan Bey
ise, 8 yıl dırenmesinın -ancak yenı bir koşulla- hü-
kümeti götüreceğini söylüyor.
- Bugünkü 54. hükümet gıder, ancak 55. hüküme-
tin Şaibe Hanım ve "gölgede"W\ Özer başbakan
olursa kurulabileceğini duyuruyor.
Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış.
Nerede bu bolluk!...
Demirel: Cumhuriyet sorgulanamaz
• Baştarafı 1. Sayfada
büyük bir devrimi ve değişimi tem-
sil ettiğini vurguladığı cumhuriyet
rejimi ile devletin artık çağdaş oldu-
ğunu kaydederek "Çağdaş devlet,
milli irade üstünlüğüne, yasa üstün-
lügüne. hukuk iistünlüğüne da> ana-
cakür. Çağdaş devletin hedefı: hür-
riyettir, adalettir, güv enliktir, zengin-
liktir ve banştır'' dedi.
Sıyasal yaşamı boyunca "konu-
şan Türkiye'*nin mücadelesini ver-
diğini kaydeden Demirel. konuşma-
sını şöyle sürdürdü: "'Demokratik
hukuk devletine hayat veren. her şey-
den önceyurttaşlık bilinci ve demok-
rasi kültüriidür. Sivil toplumun di-
namizmi ve demokratik denetimi
özeUikle önem kazaıunaktadır. De-
mokratik sabır, zamanuıda benim
ortaya koyduğum bir kavramdır.
Ancak bu hiçbir şekilde vatandaşla-
nmızın seçimler dışında siyasete
uzak durmalan anlamına gelme-
mektedir. Aksine tepkilerini demok-
ratik yoUardan ortaya koyabilen top-
lumlar demokrasiye sahip olmava
devam ederler. Bütün siyasal yaşa-
mım boyunca 'konuşan Türkiye'nin
mücadelesini verdim. Ancak konu-
şan Türkiye'yi mümkün kılan de-
mokrasi zemininin yanı sıra İslam,
demokrasi ve laikliği bağdaştiran
cumhuriyetfelsefesi mutlaka korun-
maiıdır. Bir başka deyişle. hak ve
hürriyederin temelgüvencesini oluş-
turan demokratik cumhuriyetzemi-
ni hiçbir şekilde sorgulanmamalıdır.
Bunun için herkesi ısrarla demokra-
tik cumhuriyet etrafinda birleşmeve
çağınyoruın.*'
Çağdaş devletin gelişmesinın an-
cak adalet bilinci ve demokrası kül-
Hükümet
gelmedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi'nin 35. kuruluş yıldö-
nümü nedeniyle dün düzen-
lenen ve Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in de ko-
nuşma yapnğı törene, hükü-
meti temsilen kimsenin ka-
tılmaması dikkat çekti.
Törene katılan bazı siyasi-
ler, "Anayasa Mahkeme-
si'nin. hükümetin bazı dü-
zenlemelerini iptal etmesi ve
laiklik konusundaki duyar-
ülığı nedenh le bunun bir ta-
vir olabileceğüıi" savundu-
lar. Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Öz-
den, gazetecılerin •'törene
hükümeti temsilen neden
kimsenin katılmadıgı" soru-
suna. "Biz herkesi çağırdık.
Baaları mazeret belirtip ka-
ülamayacaklannı beürttiler.
Biz çağırdık. isteyen katılır,
isteven katdmaz. Anayasa
Mahkemesi
f
ne tavır alan,
tepki duyan si\asetçL bana
göre devlet adamı olamaz"
yanıtını \erdi.
Anayasa Mahkemesi kuruluş kokteyli
Baykal: Kahramanca
bitişe hazırlanıyorlar
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Anayasa Mahkemesi'nin 35.
kuruluş yıldönümü çerçevesinde
verilcn kokteykfc, hükümetortak-
lan arasındaki çatışmalar ve
RP'nin laiklik karşıtı eylemlerine
sert tepkiler yöneltildi.
Devlet Konukevi'nde dün ak-
şam dûzenlenen kokteyle, üst dü-
zey bürokratlar, askeri erkân, bü-
yükelçiler, siyasi parti temsilcile-
ri, belediye başkanlan ve bazı sa-
natçılarkatıldı. Kokteyl sırasmda
gazetecılerin sorulanm yanıtla-
yan CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. hükümetin bıttığini belir-
terek. "Şündi bem Çiller hem Er-
bakan kendilerince kahraman bir
bitirişe hazırlanıyorlar. Çiiler, '8
yılhk eğitimı çok istedıtn' diye-
cek. Erbakan da sözümona "Sivii-
lerin gücünü ispatlamaya çalış-
tım' diyecek. Ama her ikisi de bu
gidişten puan toplamak için çok
geç kakhlar" diye konuştu.
DTP Genel Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruk, "Sadece Tuggene-
ral Osman Özbek konuşmuyor kL
Bütün paşalar konuşuvor. Güçle-
ri yetiyorsa hepsini vargılasınlar.
Devkti geraeklerle zevzekler yö-
netirse oiacagı budur" dedı.
türünün gelişmesiyle mümkün ola-
bileceğini vıırgulayan Demirel,
a
Türkiy e'de devlet ne zaman bir teh-
ditle karşı karşıya kalmışsa, toplum
devleti için her türlü fedakârlıgı gös-
termiştir*' dıye konuştu. Bu konuya
ilişkin anımsatmalarda bulunan De-
mirel, Türk ulusunun. yurdu işgal
eden yabancılann boyunduruğu al-
tında ülkeyı yönetmeye çalışan Is-
tanbul Hükümeti'nin değil, Ulusal
Kurtuluş Sa\aşı'nı üstlenen Atatürk
önderliğindeki Ankara Hüküme-
ti'nin yanında yer aldığına dikkat
çekti. Demirel, Türk toplumunun
demokratik cumhuriyetin kazanım-
lanna yürekten bağlı olduğunu,
köktendincilik gibi tarihine ve kül-
türüne yabancı bırtehlikenin kendi-
sine neleri kaybettireceğini gayet iyi
bilecek durumda bulunduğunu vur-
gulayarak "Cumhuriyet kuşaklan-
nın, laiklik ve demokrasi zemininde
çağdaş uygarlık hedefine ulaşma ka-
rarlılığı hiçbir şekilde ve hiç kimse ta-
raftndan tartışma konusu yapıla-
maz" dedi. Özden de konuşmasın-
da, "demokrasinin: irticanın, din
devletinin zırhı, kalkanı ve şerbeti ol-
madığınr bıldirdı.
Özden. "Kimler ne kadar sabre-
derse sabretsin, bu topraklarda Tür-
kiye Cumlıuriycti'nden başka devlet
göremeyecektir. Anayasaya, ulusuna,
ülkesine ve anüanna içtenlikk bağh
olanlar yaşadıkça kimse din devketi
kuramaz. Ozlemleri, düşleri boşuna-
dır. Dayandığımız temelleri kimse yı-
kamavacakür" dıye konuştu.
Özden, devleti değil seçimi düşü-
nenlenn birçok şeyin kıyımma neden
olduklannı kaydederek sav, sa\unma
ve karar öğelennin birbirine bağım-
lıhğının yargının bağımlılığını, bu-
nun da devletin bağımlılığını çağnş-
tıracağını. "malyanın yargıya kadar
uzandığı" yakınmalannın çok kışı ve
kuruluşun sorumluluğunu yansıttığı-
nı belirtti.
Dinsel konulara gösterilen ilginin
hukuka gösterilmedikçe özlenen ay-
dınlığın gerçekleşeceği kanısını taşı-
madığını bildiren Özden. şöyle ko-
nuştu: "Adaleti toplumsal namus bi-
len halkımız: Atatürk, Silahlı Kuv-
veder, inanç, ahlak ve adalet konula-
nnda çok duyarudır. Karaya ve ka-
ranhğa karşıdır. Kimi kişiler, demok-
rasiyle hiçbir ilgisi olmamasına kar-
şın, kendi diktalannı kurmak için on-
dan yararlanmaktadır. Düşmanhk
yapanlarayahanrcasına övgüler yağ-
dınlırken, vatan kurtaranlarla vatan
koruyanlara saldın yanşL sağduyulu
yurttaşlan üzmektedir. Dinisiyasal-
laşürmak. demokrasiyi dinselleştir-
mek, açıkçası demokrasiyi demokra-
si olmaktan çıkanr. Ümmetçflik ve
Arap miUiyetçiliği ile Türklüğünü ve
Türkiye'yi unutanlara, tarih bilme-
yenlere kanılmamalıdır. Hepimiz
inançlıyız ve inançlara saygıhyız. La-
ikliğin ve demokrasinin değeri iyi bt-
linmeli, Atatürk'e saygılı olunmab-
dır."
Karadayı: Tepkisiz kalınamaz
Eski Denîzli Emniyet Müdürü
Altıntaş'a çete suçlaması
HALİL NEBİLER
Denizli Cumhuriyet Savcısı Turgut L'ysal,
itirafçı Murat tpek'in açıklamalanyla orta-
ya çıkan DEHA-TV bınasının kurşunlanma-
sj ve Denızh'dekı dığer bazı yasadışı olayla-
fa adlan kanşan eskı Denizli Emniyet Mü-
dürü Necati Alüntaş'ın suç işlemek için te-
şekkül oluşturduğunu ıddia ettı.
Turgut Uysal 'Memurin Muhakematı
Dakkuıdaki Kanun-u Muvakkaf nedeniyle
hazırladığı görevsızlık karanna eklediği id-
^ıanamesinde DEHA-TVnm kurşunlanma-
p. Genel Müdürü Bülent Öztürk, HADEP
eski il Başkanı Yavuz Altınmakas ve halk
müziği sanatçısı Hakan Akmazın öldürül-
mesi amacıyla Terörle Mücadele Şubesfnde-
ki görevli polislerin kendi aralannda teşek-
kül oluşturduklannı \e itirafçı Murat İpek'i
devlet olanaklanyla sevk ve idare ettiklerini
kaydettı. Iddianamede. dönemin Emniyet
Müdürü Necati Altıntaş'ın Şırnak'ta görev-
liyken tanıdığı PKK itırafçısı Murat İpek'i
Denizli'ye çağırdığı ve bu kişıyi 1.5 ay polı-
sevindc banndırdığı belirtıld'i. Mtıntaş"ın
İpek'i Terörle Mücadele Şube Müdürü AB
Soysal'la tanıştırdığı kaydedılen iddianame-
de, kurşunlama olayında kullanılan 78 GF
6161 seri no'lu Kalaşnıkof marka silahın Te-
rörle Mücadele Şubesi zimmetinde olduğu-
nun Izmir Krimınal Polis Laboratuvan Mü-
dürlüğü'nce dûzenlenen ekspertiz raporuyla
belirlendiği belirtildi. Dev lete aıt olan ve sav -
cılık emanetinde sakJanan bu silahla itirafçı
Murat İpek'in DEHA-TV'ye 13 el ateş etti-
ği kaydedilen iddıanamede, polis memurla-
n MehmetKıhnç ve TuncerOdabaşıoğju" nun
olay sırasında Ipek' in yanmda bulunduğu da
ifade edildi. lddianamede aynca, itirafçı
İpek'in Denizli emniyetinde bomba uzmanı
olarak görev yapan polis memuru .\M Ok-
tay'la da bazı yerlenn bombalanması konu-
sunda plan yaptıklanna da yer verildi.
Gelişen olaylann savcılığa bıldirilmediği
de kaydedilen iddianamede. asayişten so-
rumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Me-
sut Kural, Asayiş Şube Müdürü Halfl Gûn-
deş ve merkez karakolu amiri başkomıser
Yüksel Çetinkaya görevlerini ihmal etmekle
suçlandı.
'Bir Hak Düşmanı'nm gözaltmdaki
oyunculan Ankara'ya gönderildi
İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu)- Erzu-
rum \e Artvin'de sergiledikleri "Bir Hak
Düşmanr adlı oyunla halkı silahlı kuvvet-
lere karşı ayaklanmaya kışkırtan Izmir Fe-
tih Sahnesı tiyatro grubununyazan ve oyun-
culanndan 5'i terörle mücadele ekiplerince
önceki gece gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar, aynı gece Ankara'ya
gönderildi
- Izmır Emniyet Müdürlüğünce gece geç
saat'ere kadar suren operasyonlar sonrasın-
ja oyunun yazan Mehmet Vahi Yazar ile
jyuncular .Mehmet Elmas. Ahmet Çakır.
Nazmi Kar, Fuat Başanr. Osman Yavuz gö-
zaltına alındı. Dığer oyuncu Zekeriya
Özen'in Balıkesir'de oturması nedeniyle
Balıkesır Emniyet Müdürlüğü'ne haber ve-
rildığıni belirten emniyet yetkililen. gözal-
tına alınan sanıklann ifadelerinin ahnmadı-
ğını bildırdiler.
Yetkililer, "Ankara DGM'den gelen yazı-
da. yazar ve oyunculann yakalanarak An-
kara'ya gönderilmesi istendi. Düzcnlediği-
mizoperasyonlann ardından kısa sürede sa-
nıklar yakâlandı. Biz hiçbir sorgulama yap-
madan Ankara'ya gönderdik" dediler.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Genelkurmay Baş-
kanı İsmail Hakkı Karadayı
Cumhuriyet karşıtı gelışme-
lere tepkisiz kalınamayaca-
.ğını söyledi. Erzurum Cum-
hunyet Başsavcılığı, Adalet
Bakanı Şevket Kazan ın em-
riyle Tuğgeneral Osman Öz-
bek hakkında soruşturma
başlatırken Orgeneral Kara-
dayı, "Bu bianı işimiz" dedi.
NATO toplantılan için bu-
lunduğu Belçika'dan dün
yurda dönen Genelkurmay
Başkanı Karadayı, Esenboğa
Havalimanf nda gazeteciie-
rin, Özbek'in konuşmasına
ilişkin sorulannı yanıtlarken
kendisine vekâlet eden ko-
mutanlann bu konuda gerek-
li açıklamalan yaptığını
anımsattı. "Amabenyerigel-
mişken söyieyeyim: Türk Si-
lahlı Kuvvetkrî (TSK) iç po-
litikanın tamamıyla dışında-
dır ve dışında kalacaknr" di-
yen Karadayı, kimsenin T-
SK'yi iç politikaya alet etme-
mesini istedı. Karadayı, Ka-
zan'ın Özbek hakkında ince-
leme başlatıldığına ilişkin
açıklamasına ve Erbakan'ın
kendisini muhatap alan giri-
şimine ad vermeksizın gön-
derme yaparken şu görüşleri
dılegetırdi: "Bundan gerçek-
ten büyük üzüntü duyuyo-
ruz. Münferit ve ferdi olayiar,
TSK'nin siyaset icinde oldu-
ğunu göstermez. Bu olayiar
değerlendhilir, gerekirse ken-
di iç disiplinimiz içerisindelü-
zumlu tedbuier ahnır. Yasala-
ra göre bu tamamıy la bizim
işimi/dir. Bu arada ülkemiz-
de millctimizin ve TSK'nin
fevkalade hassas olduğu,
cumhuriyetimizin anayasada
beurtumiş olan temel nitetik-
leri aleyhine bazı geUşmeler
var ise ki vardır, buna kimse
tepkisiz ve tarafsız olamaz.
Ancak bunlann çözüm yeri
de TBMM'dir. Bu çatı aiün-
da her şeyin çözülebüeceğine
ve çözülmesi gerektiğine de
inanıyoruzT
TSK'nin asli görevini yü-
rüttüğünü. bir yandan PKK
ile mücadele ederken diğer
yandan Bosna'dan Arnavut-
luk'a kadar uluslararası plat-
formlarda gururla. şerefle
hizmet ettiğini belirten Ka-
radayı, sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Daha dün toplann-
da, NATO kotnutanlan silah-
lı kuvvetlerimizin disiplin ve
hizmet anlay ışından herkesüı
içinde övgüyle söz etmişler-
dir. Bundan dolayı orada biz-
ler gurur duyduk. Bu çok gü-
zel bir olaydır. TSK heptmi-
zindir ve yasalann kendisine
verdiği her türlü görev in de
bilincindedir. Bundan hiç
kimsenin şüphesi olmasın."
Karadayı. gazetecılerin ye-
Gcnclkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı. NATO Askeri Komite Toplantisı'na ka-
blmak üzere gittiği Briiksel'den döndü. Karadayu Esenboğa Havaalanı'nda Deniz ve
Kara Kuvvetleri komutanlan tarafindan karşılandu (Fotoğraf: REUTER)
niden soru sormak istemesi
üzerine de. "İncelerseniz,
bunlann içinde her şey vur"
göruşünü dile getirdi.
Tayan: Tahrikler var
Mıllı Savunma Bakanı
Turhan Tayan da, dün
TRT'nin sabah programında
yaptığı açıklamada. ağır tah-
nkler bulunduğunu ve Tür-
kıye'de yaşanan bazı olayla-
ra sessiz ve tepkisiz kalına-
mayacağını vurgulayarak
-Adalet Bakanhğı'na bikliril-
miş yüzlerce suç duyurusu
var, TSK mensuplanna ha-
karet edildiğine, tecavüz edil-
diğine dair. Bunlann yüzde
80'ine tşlem yapılmadı" dedi.
Kazan. Tayan'ın dile getir-
diği görüşlerin tersine. Ge-
nelkurmay'dan gelen 254 suç
duyurusuyla ilgili olarak ba-
kanlığın gerekli işlemleri za-
man yitirmeksizin gerçekleş-
tırdiğinı kaydetti. Adalet Ba-
kanhğı'na iletilen 255 dos-
yadan 26'sı hakkında mahkû-
miyet. 36 dosya hakkında be-
raat, 56 dosya hakkında da
takipsizlik karan verildiğini
kaydeden Kazan, açılan bır
davanın reddedildiğinı. 9
dosya hakkında da ışlem ya-
pılmasına yer olmadığına ka-
rar venldiğini açıkladı. Ka-
zan. 127 dosyanın da "der-
dest** olduğunu anlatarak
"Bizim zamanımızda yapılan
başvuru sayısı sadece 54'tür.
Dolayisıy la bizim zamanımız-
da 400 başvuru diye bir du-
rum söz konusu değüdir" di-
ye konuştu.
RP Genel Sekreteri Oğuz-
han Asiltürk de, Özbek'in
yargılanması için RP'nin bir
gırişimde bulunup bulunma-
yacağına ilişkin bır soru üze-
rine, partilerin yargı işlemle-
riyle uğraşmadığını söyledi.
Genelkurma) Başkanlığı
Genel Sekreteriıği, dün ak-
şam üzeri yazılı bir açıklama
yaparak, Kazan'ın açıklama-
sını yalanladı. Kazan'ın suç
duyurulannın bü> ük bır kıs-
mının sonuçlandınldığını
söylemesine dikkat çekılen
Genelkurmaş Genel Sekre-
terliği açıklamasında. 1990-
97 yıllan arasında toplam
431 kez suç duyurusunda bu-
lunulduğunubelirtılerek şun-
lardenildi: "İdarenin bütün-
lüğü ve devletin devamulığı
kavTamlan çerçevesinde bu
gibi işlemlerde kişiler değU,
yürütme ve idarenin görevli
ve vetkili birimleri muhatap
aJınmaktadır. Dolayısıyla
Adalet Bakanlığı'nın görev ve
sorumluluk alanı esas alın-
maktadır. Genelkurmay Baş-
kanhğı'nda mevcut kayıtiara
göre, Adalet Bakanlıği'na in-
tikaJ ettirilen suç duyurulan-
nın büyük bir bölümü henüz
sonuçlandınlmamışOr. Key-
fiyet kamuoyuna duyuru-
lur_."
Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral ÇevikBir. Anaya-
sa Mahkemesfnın kuruluş
yıldönümü nedeniyle verilen
koktyelde gazetecilenn soru-
lan üzenne, Adalet Bakanh-
ğı'na 431 suç dosyası gön-
derdiklerini, isteyen gazete-
cilere bu dosvalan verebıle-
ceklerinı kaydetti. Ordunun
iç siyasete kanşmadığını. po-
litika yapmak ıstemediğini
\urgulayan Bır. "Biz cevap
veriyonız" dedı. Özbek'in
konuşmalannın tartışma ko-
nusu yapılmasının TSK'yi
üzdüğünü kaydeden Bir,
"Önceki akşam bir televizyon
kanalında,üstdüzey bir aske-
ri yetkiliye atfen, son taröş-
malann TSK'de infial varat-
tığı belirtildi. Gerçekte de
TSK mensuplan infial halin-
de mi" sorusuna "Böyie bir
açıklama yapüdıysa doğru-
dur" \anıtını vermekle ye-
tındı. Bir, Başbakan Erba-
kan'ın Genelkurmay'a bır
y azı göndererek Osman Öz-
bek hakkında gereğinin ya-
pılmasını istediğine ilişkin
olarak kendilerinde bilgi bu-
lunmadığını bildirdi.
Erzurum Cumhuriyet Baş-
savcılığı ise yetkili olmama-
sına karşın Kazan'ın emirle-
ri doğrultusunda. son günle-
rin tartışılan adamı Özbek
hakkında soruşturma başlat-
tı. Cumhuriyet Başsavcısı
Hakkı Köylü bu konudaki
sorulara "Soruşturma aşa-
masında açıklama yapa-
mam* yanıtını vermekle ye-
tindi. Karadayı'mn, Cumhur-
başkanı Demirel ile perşem-
be günleri yaptığı haftalık
olağan görüşmesinı Brüksel
gezisi nedeniyle bugünkü
MGK toplantısı öncesinde
yapacağı kaydedildı.
F E N
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
B-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
A
B
A
C
C
A
E
D
E
E
C
D
A
D
A
E
C
B
C
D
A
D
E
C
26-
27-
28-
29-
30-
31-
32-
33-
3".
35-
36-
37-
38-
33-
40-
41-
42-
43-
44-
45-
46-
47
48-
49-
50-
C
A
B
D
C
C
B
E
A
A
D
E
B
E
D
A
C
B
D
D
E
C
A
C
C
51-
52-
53-
54-
55-
56-
57-
58-
59-
60-
61-
62-
E
C
A
A
E
E
E
B
C
D
A
B
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
ne olur bilinmez ama, kesin olan bir şey var ki, Hac-
bakan ve Düşişleri Bakanı, her ne pahasına olursa
olsun koltuğu terk etmemeye karariı...
Bunun için de gereken ne varsa yapacaklar. Bir-
birlerine şantaj gerekiyorsa şantaj, Türk Silahlı Kuv-
vetleri'yle gerginlik gerekiyorsa gerginlik...
Gündemdeki konu, Erzurum Jandarma Bölge
Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek'in bayramlık
konuşması. Kamuoyunda genel olarak birleşilen
düşünce şu:
- Özbek'in söyledikleri doğru, üslubu ağır...
Türkiye'de gelenektir. Kişinin ne söylediğine de-
ğil, nasıl söylediğine bakariar.
Ülkemizde bir başka gelenek daha vardır, bir so-
run ya da kriz mi çıktı; konu o kadar dallanır budak-
lanır ve de dudaklanır ki, krizin asıl nedeni unutu-
lur. Sonrasındaki tartışmalar ön plana çıkar.
Bugünkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında 28
Şubat'tan bu yana tartışılan tüm konulann günde-
me gelmesi bekleniyor. Kimine göre, "dananın kuy-
ruğu kopacak", kimilerine göre ise, "ılıman geçe-
cek"...
Erbakan'ın, MGK'ye birgün kala, Tuğgeneral Öz-
bek'e ilişkin çıkışı, gerek Genelkurmay Başkanı Or-
general Karadayı'nın gerekse kuvvet komutanla-
nnın karşısında, toplantıya bir sıfır önde girme gay-
reti olarak da yorumlanabilir.
Kamuoyunun gözünde, "Erbakan, orduya kafa
fı/ttu"desinlerde, MGK toplantısında varsın, Erba-
kan her şeye evet desin...
Erbakan'a yakışmayacak bir plan değil...
Konuyu buradan TBMM'ye getirirsek...
Acaba, RP'nin üslubu nasıl?
Ecevit'in eleştirilerini hazmedemeyen RP'lilerin
konuşmalarına bakarsak, RP'nin ne milletvekilleri-
ne saygısı ne de "kürsü dokunulmazlığı" kaygısı var.
Çatışma ve Siyasal Gerginlik Bakanı'ndan Baş-
bakan'a kadar RP'lilerin Ecevit'e yönelttikleri söz-
lerin kabul edilir yanı yok.
Sadrazamlar... Vezirier...
Dudak okuma uzmanlannın değerlendirmelerine
göre Erbakan'ın Ecevit'e yönelttiği sözler arasında
şu da var:
- öküz...
Bu uzmanlann değerlendirmeleri bir yana, Erba-
kan'ın el-kol hareketleri de, TBMM kürsüsüne gös-
terdiği saygıyı ortaya koyuyor.
Burada hemen altını çizelim ki, RP'liler Ecevit'in,
"birilerinin isteğiüzerine" konuştuğunu, "partisinin
bütünlüğünü sağlamak için" çıkış yaptığını söyle-
diler.
Ecevit'i seversiniz sevmezsiniz.. ayrı konu. Ama,
TBMM'de birileri istiyor diye konuşacak ya da ko-
nuşmayacak biri varsa o da Ecevit'tir.
Oküz'egelirsek...
Öküz deyince benim aklıma ilk, bir Osmanlı sad-
razamı geldi. Biliyorsunuz, Osmanlı'da, bugünkü
başbakanlık koltuğunda oturan kişiye sadrazam
denirdi. Tarihimizdeki ünlü sadrazamlarımızdan bi-
risi de Öküz Mehmet Paşa'dır. Malum, Osmanlı'da
lakaplar çoktu. Kimi sadrazam ve vezirler de laka-
bıyla anılırdı.
Sadrazam, yani Başbakan Öküz Mehmet Paşa,
bir öküz nalbantının oğlu olduğu için bu lakabı al-
mıştı.
Osmanlı'da lakap mı yok... Ikinci Abdülhamit'i
yıllarca Yedi Sekiz Hasan Paşa korudu. Imzasını
atarken, yedi ve sekiz rakamlarını yazıp bir çizgi ile
birleştırirdi.
Anımsarsınız, Meclis'te Çiller'le ilgili dosyalar,
RP'lilerce hep yediye karşı sekiz oyla haklandı. Cin-
doruk da bu modele, "Yedi Sekiz Necmettin Pa-
şa" adını taktı...
Padişah 3. Ahmed'in başbakanlarından biri de
Enişte Hasan Paşa'ydı...
Osmanlı'da bugünkü karşılığı "bakan" olan ve-
zirlerin de değişik lakapları vardı...
Örneğin Hain Ahmet Paşa... Ikinci Beyazıd ın
son yıllarında yeniçerı ağasıydı. Sonra Rumeli Bey-
lerbeyi, ardından vezir...
Sonra Mısır'a beylerbeyi oldu. Orada bağımsız bir
ordu kurmaya girişti...
Burada keselim. Bıraksak, bu lakaplar sayfayı
kaplar...
Tarihimiz de zengin, bugünümüz de...
Vezirimizdeçok.. rezilimizde... Közümüzdeçok..
öküzümüz de...
Utku'nun gücü kiınden
• Baştarafı 1. Sayfada
olan KKTC Başbakan Yar-
dımcısı ve Turizm Bakanı
Serdar Denktaş ile Utku,
konuyu tartıştılar. Utku'nun
program boyunca nezaket
sınırlannı aşan bir ifadeyle
Denktaş'a karşı saldırgan
bir tutum izlediği gözlendi.
Programın bir bölümün-
de Serdar Denktaş'a "Sen
daha siyasette çocuksun, ne
bilirsin?" gibi sözler kul-
lanan Utku, bir arahk da
KTHY'nin yönetimine gin-
şini şu sözlerle anlattı: "Baş-
buğumun direktifryle yöne-
timegirdim.'' Programın so-
nunda Çelik'in Denktaş'tan
durumu tek cümleyle özet-
lemesini istemesi üzerine
KKTC Başbakan Yardım-
cısı "Elimizdeki hesaplar
KTHY'nin 1 trihonzararda
olduğunu gösteriyor. Oysa
Utku şirketin 14 milyar lira
kâr ettiğini ileri sürüyor. Bu
kân ispat etsin" dedı.
Alman bilgıye göre beş
yıldır KTHY'nin yönetimin-
de olan Utku'nun bu görev
süresi boyunca şirkette ilginç
usulsüzlükler yapıldı. Örne-
ğin Türkiye Iş Bankası'ndan
1996 başında alınan 10 mil-
yar dolar kredi günün yürür-
lük kuruyla bilanço yapıldı.
Oysa hesap uzmanlanna gö-
re bu kurun bilançonun ha-
zırlandığı tarihm yürürlükte-
ki kuruna göre hesaplanma-
sı gerekiyordu. Buna göre de
KTHY buyüzden 1.6 mil-
yar lira zarar etti. Buna ek
olarak THY'nin yine 1996
içinde KTHY'ye 1.3 milyar
borcu görünmesine rağ-
men yapılan hesaplarda
KTHY'nin 1.7 tnlyon lira
borcu olduğu ortaya çıkıyor.
Bu durumda sorulan soru ya
KTHY'nin zarannın daha az
gösterildiği ya da THY'nin
alacağını fazla göstererek
kânnı şişirmek amacınm gü-
düldüğü. Utku'nun iddiası,
kendisinin yönetimde oldu-
ğu 5 yıl içinde KTHY'ye 4
tnlyon lira kâr ettirdiği. Öte
yandan KKTC Tunzm yer-
kilileri 1992'den itibaren
KTHY'ninkânnın yıl bazın-
da 31 milyar lira olduğunu
söylüyorlar. Utku'nun kâr
rakamlannın bilançolarda
görühnediği de belirtiliyor.
Öte yandan Utku'nun kur-
durduğu söylenen Yeşil Kıb-
ns şirketine de KTHY yöne-
tim kurulu karan olmadan
bütün charter seferleri veril-
di.