Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 NİSAM1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Alaaddin Yüksel'in görevden alınmasının mahkemece durdurulması üzerinden 17 gün geçti
Akşener hukuktanmnyor• Alaaddm Yüksel'i
>asaya aykın biçimde
Emniyît Genel Müdürlüğü
görevinden alarak Çankın
Valiliğı'ne vekâleten atayan
Akşener'in. işlemin
yiirürlûğûniin
durduralmasına karşın
karan uygulamak için 30
günlük sürenin dolmasını
bekledıgi belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Idari yargının Alaaddin Yüksel'in Em-
niyet Genel Müdürlüğü'nden uzaklaş-
ünlmasına ilişkin işlemin yürürlüğünü
durdurmasının üzerinden 17 gün geçer-
ken Içişleri Bakaru Meral Akşener ka-
ran uygulamamakta direniyor. Cum-
hurbaşkanı SüJeymanDemirel'in, işlem
için "Kanuna karşı hfledir" demesine
karşm, Akşener'in yargı karannı uygu-
lama yönünde adım atmadığına işaret
edildi.
Yasaya aykın biçimde Alaaddin Yük-
sel'i Emniyet Genel Müdürlüğü göre-
vinden alarak Çankın Valiliğı'ne vekâ-
leten atayan Akşener'in, işlemin yürür-
lüğünün durdurulmasına karşın, karan
uygulamak için 30 günlük sürenin dol-
masını beklediği belirtildi. Ankara 5.
tdare Mahkemesi "nin 8 nisanda verdi-
ği yürürlüğün durdurulması karannın
uygulanması için İçişleri Bakanlığı'nın
8 mayısa kadar süresi bulunuyor. Anka-
ra Bölge Idare Mahkemesi de yürürlü-
ğün durdurulması karanna tçişleri Ba-
kanlığı'nın yaptığı itirazı. "Vekâleten
yürütülen bir göreve veldl vali atana-
maz" gerekçesiyle reddetmişti.
İçişleri Bakaru Akşener. bayramın ilk
günü Istanbul Emniyet Müdürlü-
ğü'ndeki bayramlaşma töreni sırasında
gazetecilerin konuya ilişkin sorulan
üzerine. "Karan uygulamak için 30
günlük süremiz var" görüşünü dile ge-
tirmişti. Akşener'in emniyette genel
müdür krizini sürdürmekte direnmesi
nedeniyle bugün yapılacak Milli Gü-
venlik Kurulu toplantısında. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nü İçişleri Bakanlı-
ğı Müsteşan Teoman Ünüsan temsil
edecek.
Cumhurbaşkanı Demirel. işlemin hu-
kuka aykınlığının yargı karanyla bel-
gelendiğini anımsatarak yargı karannın
uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.
Demirel, Akşener'in "hukuka karşı
hifc" yapma girişimlerine de işaret et-
mişti. Demirel'in Çelik'in Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne "asaleten" atan-
masına ilişkin kararnameyi değerlen-
dirmek içm hukuki sürecin sonuçlan-
dınlmasmı beklediği kaydedildi.
Alman
öğrenciler
gazetemiû
zîyaret etti
Almama'run Hamburg
yakml&nndaki Bıutehude kentinin
Kse öğrencileri Cumhuriyet'i ziyaret
ettikr. Buxtehude'nin en eski okulu
olarak bilinen ve 600 yıl önce
kurulan Halepagen-Schule
öğrencileri öğretmenleri eşliğinde
Türkrve ye yapöklan gezinin
amanm "Türkiye'yi daha yakından
tanımak" olarak açıkladılar.
tstanbul'da çeşitli kuruluşlaria
görüşen öğrenciler, gazetemizin
Yaznşleri Müdürü tbrahim Yddız ve
Haber Müdürü Hakan Kara'dan
Cumhuriyet'in haber anlayışı ve
Türkiye'deki siyasal-sosyal
geiişmeier hakkında bilgi aldılar.
Öğrenciler daha sonra gazetemizin
haber ve teknik senislerini gezerek
gazetenin baskı aşamasına kadar
gecen çahşmalan izleyerek bflgi
aldılar.
Ülkü Coşkım'a ceza istemi reddedildiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
"Uğur Mumcu'yu devlet ökfürdû, siyasi
iktidaristerse bu işi çözer" dediği ileri sü-
rülen dönemın Ankara Devlet Güvenlik
"Mahkemesi Askeri Savcısı Ülkü Coş-
kun'a, "görevini savsakladığı
T>
gerekçe-
siyle ceza verilmesi istemi, Askeri Yük-
sek ldare Mahkemesi'nce (AYİM) son
kez reddedildi. AYİM, Coşkun'a ceza
öngörmeyen Milli Savunma Bakanlığı
(MSB) işleminin iptalini isteyen Mum-
cu'nun eşi Güldal Mumcu'nun, bu iş-
lemle menfaatinin ihlal edildiği gerekçe-
siyle dava açma ehliyetı bulunduğunu
kabul ederken "iptaü istenen MSB işlemi-
nin tüm sonuçlan yönüaden idari bir da-
vaya konu olmayacağı ve inceknemeyece-
ği" görüşüyle davayı reddetti.
AYİM Daıreler Kurulu, yazanmız
Uğur Mumcu'nun bombalı suikastsonu-
cu yaşamını yitırmesiyle ilgıli soruştur-
mada görevini saysakladığı gerekçesiy-
le şikâyet edılen Ülkü Coşkun hakkında
soruşturma açılmaması ve kendisine dı-
siplin cezası venlmemesi karannı kesin-
leştirdi. Davaya bakmakla görevli kurul,
davalı bakanlık savunmasının aksine,
Güldal Mumcu'nun iptalı istenen işlem
nedeoıyle menfaatıpıin ihlal edildiğini,
bu nedenle de dava açtnaya ehliyeti bu-
lunduğunu oyçokluğu ile benımsedi. Ku-
rul karannın bu bölümlerine üyeler Yar-
gıç Kıdemli Albay tlhami Uğur Yılmaz
ve Yargıç Kıdemli Albay Sezai Aydınalp
karşı oy kullandı. AYİM Daireler Kuru-
lu, Mumcu'nun dava açma ehliyeti bu-
lunduğunu kabul etmesine karşın, dava-
yı reddetti. Karar, "tptali istenen bakan-
lık işleminin tüm sonuclan yönünden ida-
ri bir davava konu olama>acağı \e incele-
nemeyeceğinden, inceleme kabiliyeti bu-
lunmayan davanın reddine o>çokluğu ile
karar verüdT şeklinde gerekçelendiril-
di. Yargılama giderlerini iptal istemi red-
dedilen davacı Güldal Mumcu'nun üze-
rinde bırakan AYİM, incelemesi biten
soruşturma dosyasırun, gizlilik derece-
siyle davalı idareye iadesine karar verdi.
Karanna itıraz yolu bulunmayan ku-
rul. Güldal Mumcu'nun başvurusunu ka-
bul etseydi, Coşkun'a dısiplin cezası ve-
nlmesi gündeme gelecekti.
Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun
24 Ocak 1993 günü bombalı suıkast so-
nucu öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı
sürdüren dönemin Ankara DGM Savcı-
sı Ülkü Coşkun, "Bu işi devlet yapımşnr,
siyasi iktidar isterse çözer" dediği ve so-
ruşturmada ihmali bulunduğu iddiasıyla
Mumcu ailesi tarafından şikâyet edildi.
İnceleme yapan Adalet Bakanlığı müfet-
tişleri Coşkun hakkında "'disiplin cezası"
verilmesi gerektiği düşüncesıyle dosya-
yı gereği yapılmak üzere MSB'ye gön-
derdiler.
ISTANBUL'DA YAKIN TAKİBE ALINAN KURSLARIN BİRÇOĞU YASADIŞI
47 kaçak
Kuran kıırsıı
faaliyet
gösteriyor
• Vali Rıdvan Yenişen, Istanbul'da 2
bin 572 kûçük çocuğa yasadışı dini
eğitim verilen 47 kaçak Kuran kursu
belirlendiğini, Diyanet İşleri
Başkanlığı'nın hazırlayacağı raporun
ellerine ulaşmasından sonra bu
kurslann kapatılacağını söyledi.
lstanbul Haber Servisi - tstanbul'da yasadışı
47 Kuran kursunda toplam 2 bin 572 çocuğa
eğitim verildiği belirlendi. lstanbul Valisi
Rıdvan Yenişen, Diyanet tşleri
Başkanlığı'nın hazırlayacağı raporun
ellerine ulaşmasından sonra yasadışı Kuran
kurslannın kapatılacağıru söyledi.
28 Şubat'ta gerçekleştirilen Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) toplantısından sonra yakın
takibe alınan Kuran kurslannın birçoğunun
yasadışı olduğu ortaya çıktı. Bu kurslann
Istanbul'da özellikle Fatih, Gaziosmanpaşa,
Sultanbeyli ve Bağcılar ilçelerinde faaliyet
gösterdiği belirlendi.
ıstanbul Valisi Rıdvan Yenişen, Istanbul'da,
Kuran kursu açmak için prosedür gereği
Bayındırlık, Sağlık ve Milli Eğitim
Müdüriüklerince aranan koşullara uymayan
47 Kuran kursu belirlendiğini söyledi.
Aranan koşullara uymayan Kuran
kurslannın "kaçak" olduğunu belirten Vali
Yenişen, Istanbul'da izinsiz faaliyet
gösterdiği tespit edilen bu kurslarda 1363'ü
kız, 1209'u erkek olmak üzere toplam 2 bin
572 küçük çocuğa din eğitimi verildiğini
kaydetti. Istanbul'da 345 Kuran kursunun da
yasal olarak faaliyetini sürdürdüğünü
belirten Vali Yenişen, bu kurslarda da 11 bin
624'ü kız, 6 bin 937'si erkek, toplam 18 bin
561 öğrencinin eğitim gördüğünü bildirdi.
Vali Yenişen şöyle dedi:
"Valilik ve Diyanet İşleri Başkanhğı'nca
yapılan titiz çahşmalar sonucu yasadışı
faaliyet gösterdiği beürienen kurslarla ilgili
olarak Diyanet işleri Başkanhğı rapor
hazuiryor. Rapor elimize geçtikten sonra bu
kurslar kapaalacak." Diyanet tşleri Başkanhğı, kaçak Kuran kurslannı önlemekte yetersiz kahyor.
İşçi Bayramı'nın tatil olması istendi
lMayis'ta
mesai
çıkmau
BANU SALMAN
ANKARA - Türk-İş,
Devrimci İşçi Sendikalan
Konfederasyonu (DİSK),
Hak-tş ve Kamu Emekçi-
leri Sendikalan Konfede-
rasyonu'nun (KESK) bir-
likte düzenlediği 1 Mayıs
tşçi Bayramı kutlamalan-
nın perşembe gününe rast-
laması "resmi tatfl" soru-
nunu yeniden gündeme ge-
tirdi. KESK Merkez Yöne-
tim Kurulu (MYK) üyesi
Hasan Hayır. 1 Mayıs'ın
tatil olmasına ilişkin yasal
düzenleme yapılmamasmı
"Türkiye Cumhuriyeti'ııin
ayıbı" olarak nitelendirdi.
On binlerce çalışanın
"Ozgür demokratik Tür-
kjye" ıstemıni dile getire-
ceği 1 Mayıs İşçi Bayramı
kutlamalan için hazırlıklar
yoğunlaştmldı. Bayram
nedeniyle tstanbul'da kit-
lesel olarak Abide-i Hürri-
yet Meydanfnda, Anka-
ra'da Selim Sırn Tarcan
Spor Salonu'nda kutlama-
lar düzenlenecek.
KESK MYK üyesi Ha-
san Hayır, mitıngte Susur-
luk'ta ortaya çıkan devlet
içerisindeki çete ilişkileri-
nin açığa çıkanlıp yargı-
lanması, demokratik hu-
kuk devletinin oluşturul-
ması, Güneydoğu sorunu-
nun banşçı yollarla çözü-
müne ilişkin isteklerin dile
getirileceğini bildirdi. Ha-
san Hayır, emeği yok sayan
küreselleşmeye karşı "kü-
resel emek dayanışmasıyo-
lunda bir adım" olarak nı-
telendırdiğı 1 Mayıs kutla-
malannda, Dünya Bankası
ve Uluslararası Para Fo-
nu'nun (IMF) dayattığı
özelleştirme uygulamala-
nnın protesto edileceğini
kaydetti.
Hasan Hayır, hukuk dev-
leti yerine çete hukukunun
egemen olduğu bir ülkede
haklann kullanılamayaca-
ğını söyleyerek "1977 kat-
liamının hesabımn sorul-
masL, katiiamın sorumlula-
nnın yargı önüne çıkanl-
ması daha güncel hale gel-
miştir. Devlet içindeki çete-
ler ve Kontrşerilla'run bu
katliamı işlediği sö> lcnrvor.
Susuriuk da bunu gösteri-
yor. 1977 kaüiamını \apan-
lar da bu çete ilişküerine
bağh" diye konuştu.
CHP lstanbul Milletve-
kili Ercan Karakaş'ın. 1
Mayıs'ın tatil olmasına
ilişkin bir yasa önensı. TB-
MM'de henüz gündeme
alınmazken CHP tstanbul
tl Başkanı Mehmet AliÖz-
polat, Abide-i Hürriyet
Meydanı'ndaki kutlamala-
ra katılacaklannı ve emek-
çilerle aynı sloganlan ata-
caklannı söyledi. tstanbul
HaberServisi'nin haberine
göre Özpolat, "1 Mayıs'ı
bu kez REFAHYOL hükü-
metinin yoğun işçi düşman-
hğı alünda karşılama>a ha-
zırlamvoruz"dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Validebağ Tesîsleri
Bundan birkaç ay önce lstanbul Çağdaş Eğitim Ko-
operatifi'nden kimi arkadaşlann daveti üzerine, bir kon-
ferans vermek üzere Validebağ Öğretmen Evi'ne git-
miştim. Fırtnalı ve mütrıiş yağmurlu bir havaydı. Ara-
badan lokalin kapısına kadar 50 metrelik yolda sınlsık-
lam olmuştum.
Belki hava koşullan nedeniyle ve belki de duyuru ya-
pılamadığından, fazla bir katılım yoktu. Fakat toplantı
başlamadan az önce, birbiri ardından, hem emekli ol-
duklan ve hem de öğretmen olduklan kolayca anlaşı-
lan hanımlar gelmeye başladılar. (Ben bir öğretmeni yüz
kişinin içinde tanınm.) Hemen tümünün yakasında Ata-
türk rozeti vardı. Toplantı ikinci katta olduğu için, epey
merdiven çıkmak zorunda kalmışlardı. Nefes nefesey-
diler. Ama gözleri ışıl ışıldı. Çok yaşlı olan birkaçının eli-
ni öptüm. Hepsiyle kucaklaştım.
Böytesı uygunsuz bir havada nasıl geldiniz" diye
sordum. Gerçekten berbat bir hava vardı. Bu öğret-
menlerimiz, Validebağ Huzurevi'nde kalıyorlarmış. Ve
müthişdertliydıler. Sözü birbirlerinin ağzından kaparak
heyecanla ve zor zaptettikleri isyan duygulanyla anlat-
tılar.
Dertleri büyüktü ama, umut ve inanç doluydular. Bu
insanlar cumhuriyetimizin isimsiz kahramanlan ve anrt-
lan dikilmemiş onur kaynaklanydı. Herbiri, binlerce öğ-
renci yetiştirmiş ve Atatürk ışığı ve çağdaşlığın meşa-
lesini elden ele ulaştırmanın kavgasını vermişlerdi.
"Sorvnumuza siz de sahip çıkın" dediler. "E/öerfe"
dedim, "elbette sahip çıkacağım." Sahip çıkmamak
olur mu hiç? Bu el, bu kalemi niye tutuyor? Eğer buna
sahip çıkamazsak kınp atalım. Neden yazıyorum bu kö-
şede?
Validebağ Adile Sultan arazisi, Hazine'nin malıymış.
Atatürk'ün 1927 yılında Milli Eğitim Bakanı Mustafa
Necati Bey'e verdiği bir direktrf uyannca, Hazıne'den
Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiş.
Mustafa Kemal'in amacı, bu arazinin "öğretmenle-
re hizmet vermesi" imiş ve gerçekten 2300 dönümlük
bu geniş ve yeşil arazide, daha sonraki dönemlerde öğ-
retmenlere yönelik değişik hizmetler için belli yatınm-
lar yapılmış. Ve Istanbul'da artık çok azalan yeşil bir
cennet olarak 1980'lere kadar gelinmiş.
Ancak toplantı günü, bugün o güzel araziden sade-
ce 350 dönümlük bir bolümün ve üzerindeki tesislerin
kaldığını öğrendim. Çok üzüldüm. Hele Refah Partili
Üsküdar Beledıye Başkanı'nın bu kalan arazi üzerin-
de de gözü olduğunu ve "el koymak" için çeşitli yolla-
ra başvurduğunu öğrenince bu üzüntüm kızgınlığa dö-
nüştü. Bu kadar mı sahipsiz kalmışt oğretmenlerimiz?
Örgütsüzlüğün gözü kör olsun...
Zaten en büyük darbe, 1980 12 Eylülü'nden sonra
vurulmuştu. Dillerinden "/Atafürfcçü/üğû'düşürmeyen,
12 Eylül yöneticileri ve onlan izleyenler, Atatürk'ün öğ-
retmenlere hizmet için tahsis ettiği bu güzel arazryi ko-
operatiflere tahsis etmişlerdi. Tabii bu tahsislerin arka-
sında hem maddi çıkar vardı hem de beürli bir prestij
kazanarak bu prestiji "siyasal olarak kullanmak arzu-
su".
Milli Eğitim Bakanlığı, arazinin yağma edildiğıni gö-
rünce, en azından elde kalan 350 dönümü kurtarmak
için etrafına yüksek bir duvar ördürme yoluna gitmiş-
ti. Sanki dağ başında yaşıyoruz. Sanki eşkıyalar ken-
te inmiş ve belirii siyasal kisyelere burünmüşler...
Konferans için Validebağ Öğretmenevi'ne gitmem-
den birkaç gün önce, konuyla ilgili bir basın toplantısı
yapan Eğitim-Sen'in lstanbul şubeleri yöneticileri ya-
yımladıklan bir bildiri ile ilginç noktalann altnı çizmiş-
ler. Ancak bu basın toplantısı da yazılı ve görüntülü ba-
sınımızda gereken ikjiyi bulamamıştı.
Şöyle diyorlar:
"...Içınde eğitim emekçilerine hizmet sunan hasta-
nesi, öğretmenevleri, huzurevi, sanatoryumu, kreşive
sağlık meslek lısesi gibi kurumlan bulunan bu araziye
yönelik son uygulama, Refah Partili Üsküdar Beledi-
yesi tarafından başlatılan sözde 'Sosyal Tesısler kura-
rak halkın hizmetine açmayayönelik!' işgal etme, gasp
etme uygulamasıdır. Çünkü Beledıye Başkanı Yılmaz
Bayat, 'bu kurumlardan sadece eğitim emekçilennin
yararlanmasını ve onlar tarafından kullanılmasını içine
sindiremediğini' söylemektedir.
Doğrusu bizler de onlann hiç de hak etmedikleri
yerde, yerel yönetimlerin başında olmalannı içimize
sindir&miyoruz ama, katlanıyoruz işte.
...Gerçek amaclan burayı özelleştirerek kendi yan-
daşlanna ve de ıslami sermayeye rant sağlamaktan
başka birşey değildir. Aynı Fethi Paşa Korusu, Çam-
lıca Tepesi'nde olduğu gibi, ama beledıye başkanıya-
nılıyor. Çünkü buranın sahıpleri var. Yani bizler, eğitim
emekçileri vanz. Yaşamlannın her döneminde aydın-
lanmadan, çağcıl ve bilimsel bilgilenmeden korkan ve
de eğitim emekçilerini bir öcü gibi gören bu güçler,
şimdi çağdaş, laik, bilimsel ve demokratik bir ülke ya-
ratma özlemi ile mücadele yürüten eğitim emekçile-
ri ile buyolla hesaplaşmak istemektedirier..."
Bu olayı "sahiplenen" Eğitim-Sen"i de sonuna dek
desteklemek gerek. Yukarda da vurguladım: ''Örgüt-
süzlüğün gözü körolsun." Insan, en haklı davasına bi-
le sahip çıkamaz. 12 Eylül sonrasında "egemen
güç"ün toplumdakı örgütlenmenin önünü kesmek için
yaptıklan elbette rastlantı değildir.
Bu oyunu bozmamız ve toplumdaki "örgüt ürkün-
tüsünü" ivedilikle ortadan kaldırmamız gerek.
Trafik kazalannda devletin de
sorumluluğu bulunuyor
Kara noktalar
öliiııı tuzağı
ANKARA/tSTANBUL (Cumhuriyet)-Bayram tatille-
n ve turizm sezonlannda trafik kazalanndaki artış. "ka-
ra nokta" olarak bilinen yol kesitlerini gündeme getirdi.
Ölümlü trafik kazalannın ağırlıklı olarak turizm merkez-
lerini büyük kentlere bağlayan karayollannda meydana
geldiğine dikkat çekildi.
Yaklaşık 1 hafta süren resmi tatil sırasında meydana ge-
len trafik kazalan bayram sevincine gölge düşürdü. Ka-
zalar sırasında önceki gün itibanyla 163 kişi yaşamını yi-
tirirken, 425 kişi de yaralandı. 1997'nin başından itiba-
ren yürürlüğe giren ve kural ihlallerine ağır cezalar geti-
ren yeni trafik yasasının trafık kazalannın önlenmesine
kısa vadede çözüm getirmediği savunulurken, ba>Tamda
meydana gelen trafik kazalanyla, karayollannda "kara
noktalarm" varlığı yeniden gündeme geldi. Karayollan
Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "kara noktala-
nn yol kesimlerine dağuimı" başlıklı haritaya göre bazı
riskli yollar şöyle: "tstanbul-\'alo\a-Gemlik-Günsu hat-
ü; Osmaneii-BUecik kanrvolunun BUecik kesiti; Karade-
niz karayolu şeridi boyunca Samsun, Bafra. l'nye. Ordu,
Görele, Eynesil ve Çarşıbaşı yol kesitJeri; Ankara-Elazığ
arasındaki kara>olunun Malana \e Elazığ kesMeri; llr-
fa-Vlransehir, Adana-Mersin-Antaha karayolunun Ada-
na ve Vlersin kent merkezkrinden geçen kesiberi; Silifke-
Taşucu-Ovacık güzergâhında yerleşinı merkezleri; Alan-
ya'nın 20 kflometre doğusu ve 17 kilomctre batisı arasın-
da kalan karayolu kesiti; Antalya-Kemerarası; Sdçuk-Ku-
şadası-Dktim güzergâhı; tzmir-Çeşme, tzmir-Menemen."