Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 1997 PERŞEMBE
4 HABERLER
TBMM 78. yıla rejim tartışmasıyla girdi. DSP lideri Ecevit, Refah Partisi'nin ateşle oynadığını söyledi
MecBs'te repmkavgasıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'nin antilaik
uygulamalan nedeniyle
başlayan rejim ve asken
müdahale tamşmalan, TB-
MM"nin 77. yıldöniimü
kutlamalannda kavgaya
dönüştü. Özel gündemle
toplanan TBMM Genel
Kurulu'nda, DSP Genel
Başkanı BUIent Ecevit'in,
rejime yönelık en büyük
tehdit olduğunu vurguladı-
ğı RP'liler, küfürler ederek
kûrsüye yürüdüler. Anado-
lu'daki cihat çağrılanna
dıkkat çeken ve tiyatro sah-
nesinde halkın orduya kar-
şı kışkırtıldığmı vurgula-
yan Ecevit, RP'nin "ateşle
ONTiadığmı" söyledi.
DSP liderinin konuşma-
sına oldukça sınirlenen
Başbakan Necmetdn Erba-
kan, kürsüye yönelik el kol
hareketleriyle tepki göster-
di. CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal. Suudi Kralı
Fahd'ın davetiyle hacca gi-
den milletvekillerinin, Tür-
kiye'nin temel ilkelerine
yönelik saldınlan içlerine
sindırdiklerini söyledi.
Görüsmeleri kuvvet ko-
mutamanlanna aynlan lo-
cadan izleyen Genelkur-
may Başkanvekili Kara
Kuvvetlen Komutanı Or-
general Hikmet Köksai'ın.
tartışmalann uzaması \e
sertleşmesi üzerine salonu
terk ettiği gözlendi.
TBMM'nin, gergin bir
ortamda başlayan 77. yıl-
dönümü kutlamalan. rejim
kavgasına dönüştü. Başba-
kan Necmettin Erbakan'ın,
"Birinci MecKs"
1
istemıni
dile getirdiği genel kurul-
daki görüşmeler. rejim. hac
ve 8 yıllık eğitım tartışma-
lanna sahne oldu. Zaman
zaman kavgaya dönüşen
gergin tartışmalar arasında
tamamlanan görüşmeler sı-
rasında birleşimi yöneten
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, milletvekillerini
yatıştırmakta zorlandı.
Başbakan Erbakan, Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çö-
ler ve ANAP Genel Başka-
nı MesutYûmaz, konuşma-
larında "sorunlann demok-
rasi dışında hiçbirgüç tara-
findan çözüleme>eceğir
mesajını verdi. Yılmaz.
egemenliğin kayıtsız şart-
sız millete ait olmasının,
anayasal rejimin tartışma
kabul etmeyen ilkesi oldu-
ğunu vurgulayarak "Bu
Meclis bugün de karşı kar-
şıya buiunduğu sorunlan
yine aynı şekilde aşmaya
muktedirdir ve aşacaktır"
dedi. Daha sonra kürsüye
gelen Ecevit'in RP'yi he-
def alan sözleri, bu parti
milletvekillerinin sert çı-
kışlanyla karşılaştı.
Sözlerine, Çiller'in 8 yıl-
lık kesintisiz temel eğitim
uygulamasına yönelik
açıklamasından duyduğu
memnuniyeti dile getirerek
başlayan Ecevit, ancak laik
demokratik cumhuriyete
yönelik tehlikelerin yalnız-
ca eğitimdeki yanlışlık ve
çarpıklıklardan kaynaklan-
madığını söyledi. Ece-
vit'in, "Basta RP olmak
üzere, kimi çevreler, laik,
demokratik cumhuriyete
tahamnıülsüzlüklerinin he-
men her gün yeni örnekle-
rini sergüiyorlar" sözleri
üzerine RP'liler ayağa
kalktı. Erbakan'ın da el kol
hareketleriyle kızgınlığını
dile getirdiği görüşmeler sı-
rasında RP'liler küfürler
ederek kürsüye yürüdüler.
Kalemli'nin, sözlerini dü-
zeltmesini istediği Ecevit
ise "Bunlan ben sövlemi-
yorum, örnekler ortada,
Türkiye bunlan konuşuyor.
Türkiye'nin konuştuğu bir
konuyu elbette TBMM
kürsüsünden söyleyeceğim.
Fiili engelleme yapılmadık-
ça, konuşma hakkunı sonu-
na kadar kullanacağım'' dı-
yerek ıtiraz etti. RP'lilerin
itirazlan ve Başkan Kalem-
li'nin, "Dkkezbir23Ni$an
TBMM'nin 77. y ıldönümü, Ecevit ile Baykal'ı bir araya getirdi. Konuk çocuk temsiltilerinin milli layafetleriyle gazetecilere poz veren Cumhur-
başkanı Demirel. çocuklara. "Sfcri çok seviyorum" dedi. Erbakan da kabul sonrası, çocuklann ulusal giysilerini üzerinde denedi. (AA)
kudamasındabirleşime ara
vermek zorunda kalaca-
ğun" sözlerine karşm Ece-
vit, "Hükûmetin RP kana-
dı laikliğe karşı ve yönetim-
den büyük ölcüde sorumlu
olduğu devlete karşı savaş
açmış durumdadır. RP, dış
ilişkilerde devleti dışlıyor,
kendiözelpolisinidevlet po-
lisiyle çatıştırıyor, tstiklal
Marşı'nda kadın sesine ta-
hammül edemiyor" dedi.
Çanakkale Zaferi'nin yıl-
dönümünde RP'lilerce dü-
zenlenen toplantılarda ka-
dınlann kara çarşaf giyinip,
ellerine Kalaşnikof alıp
devlete karşı cihada çağı-
ran şarkılar okuduğuna dik-
kat çeken Ecevit, "Tiyatro
sahnesinde halk, orduya
karşı silahlı ayaklanmaya
kışkırtüiyor. Elbette ordu-
nun siyasete kanşmaması
gerekir,ama hiçbirdevletin
ordusu da kendisine ve dev-
lete karşı silahlı ayaklanma
kışkırtıcıhğı karşısında ses-
siz, kay ıtsız ve tepkisiz kala-
maz" dedi. Ecevit'i, konuş-
ması süresince sıra kapak-
lanna vurarak ve yuhalaya- J
rak protesto eden RP'lileri,
grupbaşkanvekilleri sıralar
arasında dolaşarak sakin-
leştirmeye çalıştı. Çalışma
Bakanı Necati Çelik. Ece-
vit'e "Yazıklar olsun" diye
sataşırken. bazı RP'lılerde
"Bu ayıp sana >
ı
eter" diye
laf attılar.
Özel gündemli toplantı-
da ilk sözü alan ve Ata-
türk'ten yalnızca "Birinci
TBMM'nin kurucusu" di-
ye söz eden Erbakan, "Hâ-
kinûyet kayıtstz şartsız mü-
letindir" ilkesinin tam ola-
rak uygulanması gerektiği-
ni söyledi. Erbakan, "Ka-
yıtsız ve şartsız esasına dik-
kat çekmek istiyorum. Ve
diyonun ki bu prensibin
açık manası, kimsenin ken-
disini milletin üstünde gö-
rerek, millete kayıt ve şart
koşmaya kalkışmayı dahi
akhndan gecirmemesi de-
mektir" diyerek üstü kapa-
h olarak orduya mesaj gön-
derdi.
PERŞEMBE
Kalemli'nin
resepsiyonu
sönük geçti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kuruluşunun 77.
yıldönümü nedeniyle özel
gündemle toplanan TBMM
Genel Kurulu'ndaki gergin
görüşmelerden sonra
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli'nin verdiği
resepsiyona siyasi liderler
ve askerler ilgi göstermedi.
Resepsiyonda kısa bir süre
kalan Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. genel
kuruldaki gerginlikk ilgili
"Sakin olun, sakin olun"
demekle yetindi. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik ıse Ecevit'in
sözlerini. "Gerilimi
ürmandırmak için birileri
tarafindan özellikk
görevlendirilmişti*' diye
değerlendirdı.
Saldırıya
kamera
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Diyarbakır'da yaklaşık bin
kişinin görev yaptığı polis
merkezine yönelik
saldınnın şans esen
gerçekleştirilemediği
saptandı. PKK'nin AMED
(Dıyarbakır) Eyalet
Komutanı Doktor
Süleyman tarafindan
yapılacak saldırı hazırlıklan
için Diyarbakır'a
gönderildiğini anlatan
PKK'nin fotoğrafçısı Sipan
kod isimli AdU Tekin (25).
3 ay önce Diyarbakır Polis
Merkezi'ne yapacakları bir
saidınnın hazırlıklannın her
defasmda. kullanılan
kameranın kısa devre
ycpması nedeniyle
enelendiğini anlattı.
D-yarbakır DGM
Savcılığı'nca hazırlanan
iddianamede. PKK'lilerin
br katliatnmın nasıl
etgellendiğine geniş yer
verildi.
TSİS Başkanı Halit Narin: Erzurumlu paşanın ağzından bal aktı, saygı duyuyoruz
DÎSK: Atatürk'ün militanlanyız
BÜLENT ECEVtT
TEKtROVA / ANTALYA -
Tekstil sektörünün işveren ve iş-
çi temsilcilerinin bir araya geldı-
ği Antalya'daki toplantıda şeriat-
çı kesimlere sert eleştinler yö-
neltildi. Türk Tekstil Sanayiı Iş-
verenleri Sendikası (TSİS) Baş-
kanı Halit Narin, "Erzurumlu
paşanın ağzından bal akn. saygı
duyuyoruz" diye konuşurken.
DİSK Başkanı Rıchan Budak
"Atatürk'ün milKanlıgını yapa-
cağjz" dedi. Islam adma ''insan-
lann hay-\an gibiyereyatırthpbo-
ğazlannuı kesikliğini" söyleyen
Türk-İş Başkanı B»Tam Meral
de. "Laik, demokratikcumhuri-
yetten vazgeçmeyiz" diye konuş-
tu.
"Tekstil Endüstrisüıde V'erim-
lilik-Kalite ve SSK Mevzuatına
Göre tşverenin Sorumluluğu Se-
mineri
Tl
nde bir araya gelen sek-
törtemsilcileri, Türkiye'nin gün-
demini de tartıştılar.
TSİS Başkanı Halit Narin, ül-
kede yanlışlara reaksiyon göster-
meyen kimsenin kalmadığını.
Tiyatro oyunu için fatura Amasya ve Erzurum örgütlerine çıkarıldı
Milli Gençlik Vakfi'ndayargı telaşı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- lzmir Fe-
tih Sahnesi'nce sergılenen ve halkı orduya
karşı silahlı ayaklanmaya çağıran tiyatro oyu-
nunun gösterimi ıçın organizasyon görevıni
üstlenen Milli Gençlik Vakfi (MGV), yargı
kıskacından kurtulabilmek için faturayı ör-
gütlerine çıkardı. MGV Onursal Başkanı Nev-
zat Lalett, Amasya ve Erzurum örgütleri hak-
kında soruşturma başlattıklannı ve bu iki ör-
güt yönetıcilerini görevden alabileceklerini
söyledi.
MGK'de yapılan değerlendirmeye koşut
olarak Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın
"Türkrye'nin hâkimlerine ve savcüanna çok
görev düşüyor" şeklindeki açıklaması, laiklik
karşıtı çıkışlara karşı yargırun daha etkin ola-
cagı yönünde değerlendirilirken RP'nin genç-
lik kollan gibi görev yaptığı bilinen MGV, ya-
sal yönden daha az zarar görmek için hareke-
te geçti. Her iki ilde savcılıklarcabaşlatılan so-
ruşturmalann sonucu beklenirken MGV yö-
netimi de soruşturmanın kendilerine ulaşma-
smı engellemek için önlem alıyor. MGV
Onursal Başkanı Nevzat Laleli. sergilenen
oyunlardan kendilerinin haberdar olmadığını
savunarak "Arkadaşlannııza başka bir metin
vermişjer, o metinde sakıncalı bir durum yok-
muş. Ancak sahnede bu metne bağb kaİma-
nuşjar"dedi.
Bu arada, İzmir Emniyet Müdürlüğü ekip-
leri, oyunu sahneleyen grubun üyesi ve oyu-
nun yazan Mehmet Vahi Yazar'dan bilgi aldı.
Yazar'ın "sözlü bevanına" başvuran polis, ko-
nuyla ilgili bir rapor hazırlayarak üst birimle-
re gönderdi.
Polisin bilgi almak istediği grubun 4 üyesı
ZekeriyaÖzsene, Sadettin Asber, Mehmet EJ-
mas ve Ahmet Çakır'ın ise belirlenen adres-
lerinde bulunamadıgı belirtildi.
Atatürk \e ilkelerine hiç kimse-
nin dokunamayacağını vurgula-
dı. Konuşmalan büyük yankı
uyandıran Erzurum Jandarma
Bölge Komutanı Tuğgeneral Os-
man Özbek'e destek veren Na-
rin, şöyle dedi: "Bir avuç adam-
dan öte gidemezler. Atatürk Uke-
lerinin kalkacağmı düşünerek bir
ikinci cumhuriyet planı yapanlar
yanıhrlar. İkinci cumhuriyet bi-
rinci eumhuriyeti örtüp Ata-
türk'ü ve ilkelerini ikinci plana
atmadan başka bir şey değildir.
Yanhş yapanlara Tann ceza ver-
mezse toplum verir. Erzurumlu
paşanın da ağzından bal aktı.
Saygı duyuvoruz."
Türkiye'de siyasetin dengeli
olmadığını öne süren DİSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak da ül-
kenin büyük çoğunluğunun say-
gı duyduğu değerler üzerinde oy-
nanıp gündem değiştirildiğinı
anımsattı.
"Sağda ve solda liderlerin kap-
rislerinden başka ciddi görüş ve
fîkir aykınhklan yoktur" diye
konuşan Rıdvan Budak, şöyle
dedi:
"Sağcı da solcu da olsak, Ata-
türk'ün, ilkeleriyle kurduğu Tür-
kiye'de yaşamaya devam edece-
ğiz. Atatürk'ün militanlığını ya-
pacağız. Şeriatsız. darbesiz, çete-
siz laik bir Türkiye dihyorum."
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
NURNBERG - Nürnberg-
Münih trenindeyim. Bundan 10
gün kadar önce ise istanbul-
Afyon treniyle Metin Göktepe
davasına gitmiştim. Bızim tren-
ler nedense çok bakımsız ve
eskiydi. Heralanda kendini ye-
nilemeye çalışan Türkiye, ne-
dense temel alanlara yatırım
yapmaktan bilinçli olarak vaz-
geçmişti.
Son dönemdeki özelleştirme
paranoyası ise bazı kurumları
tam anlamıyla çaresiz hale ge-
tirmişti. Bunlardan birisi de de-
miryollan. Bir an önce elden çı-
karma gayreti, bu kurumlan iyi-
ce çökertiyor. Demiryollannda
özelleştirme nasıl yapılabile-
cek, o da ayrı bir soru.
Almanya'da demiryolları
devletin. Kimsenin aklına da
bu çok temel ulaşım sistemini
özeîleştırmek gelmiyor. Demir-
yollan kâr etmediği halde Al-
manlar bu kurumu koruyorlar.
Almanya'da şehirlerarası oto-
Almanya, Trenler, Kadınlar...
büsle ulaşım yok. Ozel araçta-
nn dışında bir yerden bir yere
trenle gidiliyor. Her sene, tren-
lerde yenilikler yapılıyor; hızlı
ulaşım ve konfor geliştirilmeye
çalışılıyor.
Bütün bunlan neden mi an-
latıyorum: Avrupa'yı her alan-
da örnek aldıklarını söyleyen
yöneticiler ille de Avrupa'daki
özelleştirmeye hayranlar. Evet
burada da özelleştirme dalga-
sı esiyor. Ama bazı kurumlar
var ki, bunlar henüz gündem-
de bile değil. Geliştiriyoriar, ye-
ni yatırımlar yapıyorlar.
Biz ise cumhuriyetin kuruluş
yıllarında önem verdiğimiz de-
miryollarını nedense yıllardır
terk etmiş durumdayız. En u-
cuz ve en güvenli ulaşım aracı
olan trenler, bakımsızlıktan acı-
nacak hale gelmiş, yıllar önce
kurulmuş demiryolu fabrikala-
n. vagon atölyeleri, güzelim is-
tasyonlar parasızlıktan çök-
mek üzere.
Nürnberg-Münih trenindeki
rahatlığa ve dakikliğe gıpta et-
tim. Onlarla aramızda bu ölçü-
de olanak farkt olduğunu san-
mıyorum. 50-55 yıl önce Ame-
rikan otomobillerini Türkiye pa-
zarına sokabilmek amacıyla
başlatılan karayollanna yatınm
politikasının böyle bir denge-
sizliğe neden olduğu kesin.
Sonraki iktidarların hiçbiri de
Menderes döneminde başla-
tılan bu tercihten vazgeçmeyi
düşünmediler.
Trende gazeteleri karıştırır-
ken Nürnberg'in bulvar gaze-
tesi Abendzeitung'un manşe-
tindeki bir haberi sizlere aktar-
mak istedim. Gazete, Almanla-
nn ünlü kadın politikacısı Re-
nate Schmidt'in yeniden ev-
lendiğini duyuruyordu.
Alman Sosyal Demokrat
Partisi'nin (SPD) Bavyera Eya-
leti Başkanı 53 yaşındaki Ba-
yan Schmidt, ikinci evliliğini
yapmıştı. iki torun ve üç çocuk
sahibi olan bu ünlü politikacı,
sanatçı Hasso von Hen-
nings'le yakınlarının katıldığı
sade bir törenle nikâhlanmıştı.
Gazete Schmidt'in yıllardır ye-
ni eşiyle birlikte yaşadığını da
belirtiyordu.
Alman siyasi yaşamının bu
ünlü kadın siyasetçisi, bu ha-
berin çıktığı gün bir başka
önemli başarı daha kazanmış-
tı. SPD Bavyera Eyalet Baş-
kanlığı seçiminde yüzde 93.7
oy alarak tarihi bir rekora daha
imzasını atmıştı. Bulvar gaze-
tesi o haberi ise ikinci sayfası-
na koymakla yetinmişti.
Renate Schmidt, Türkiye'ye
de zaman zaman gelen bir si-
yaset kadını. Bu haberi okur-
ken Türkiye'yı ve kadınları dü-
şündüm. İki torun sahibi her-
hangi bir kadın politikacı bir er-
kekle evlenmeden yıllarca bir-
likte yaşasa ve daha sonra ev-
lense acaba nasıl karşılanırdı?
Acaba ona da "fahişe" dam-
gası vurulur muydu? Onu si-
yasi alanda çökertmek ama-
cıyla bu ilişkisi, aleyhinde kul-
lanılır mıydı?
Torun sahibi, 53 yaşındaki
büyükanne Renate Schmidt'-
in, sevgilisi ve yeni nikâhlı eşi
Hasso ile kol kola girmiş mut-
luluk dolu fotoğrafına bakıyo-
rum. Almanya'da da erkek
egemenliğinin olduğunu biliyo-
oım. Yıne de bize göre ne ka-
dar çok mesafe almışlar diye
düşünüyorum.
ORHAN BURSALI
Generalin Konuşması
Tuğgeneral Osman Özbek'in konuşması, ûç
yönlü eleştiri aldı. a) Herkes konuşuyor, general ni:
çin konuşmasın: b) Bir devlet memuru olarak, ge^
neral, yasaları çiğnemiştir, hakkında soruşturma
açılmalıdır; c) Asker siyaset dışı kalmalıdır, modem
devletin öngördüğü profesyonellik ve devlet için-
deki işbölümü gereği siyasi beyanda bulunmama-
lıdır.
• • •
"Herkes konuşuyor, general niçin konuşmasın",
görüşü, ülkede birçok şeyin şirazesinden çıktığı ve
kaımaşanın giderek egemen olduğu bir ortamı rfa-
de etmektedir. Karmaşa veya kaotik ortam, yasa-
lann, kurallann, gelenek ve göreneklerin rafa kaldı-
nldığını anlatır. Böyle ortamlarda, sadece, toplumu
yöneten bu yazılı ve yazısız kurallar sistemi bozul-
makla kalmaz; en üst düzeyde etik değerler de
çiğnenir, ahlaki ölçüler itibannı yitirir. ,., ^ -,K ^
Nrtekim ülkemiz bu duaımu yaşamaktadır.
İki partinin koalisyonu gerçekleştirme koşullan
bu dönemi daha başından kirletmiştir. Birbirinin
suç oluşturabilecek dosyalannı aklama anlaşması
üzerine kurulu bir hükümet olabilir mı? Soruşturma
dosyalarıyla birbirini esir almış ortaklık olur mu?
Böyle bir anlaşmayı, böyle bir hükümeti, ülkenin
geri kalan çoğunluğuna nasıl hazmettirebilirsiniz?
Hükûmetin kuruluşu, basit aritmetik işlem olarak
meşru ve doğru görülse bile, sosyal bir olgu olarak
böyle bir hükûmetin meşruluğunu nasıl kabul etti-
rebilirsiniz? Sosyal vicdan, aritmetik işlemlere vu-
rulamayacak kadar karmaşıktır.
Böyle bir ortaklığın ülkeye bir hayır getirmeyece-
ği belliydı.
Nitekım, şantaj üzerine kurulan böyle bir koalis-
yonun, yine ancak şantajla sürebileceği görülmüş-
tür. Susurluk soruştunmalannın Başbakanlık'ta ki-
litlenmesi, bunun çok tipik bir açıklamasıdır. Rer
fah, aynca, yüzde 20'lik oyuyla, yüzde 80'lik ço-
ğunlugun benımsediği cumhuriyet ve demokrasi-
nin temel ilkelerini ve yapısını değiştirmeye kalkış-
mak gibi bir kendini bilmezhğin de esiri olmuştur.
Bu bile, başlı başına, sosyal huzursuzluğu doru-
ğa tırmandıracak. Mılhyet yazan Sayın Taha Ak-
yol'un belirttiğı gelenek, görenek, kurum ve kural-
lan attüst edecek bir tutumdur.
Sosyal bilimci, topluma giderek egemen olan
karmaşada, bu kural ve gelenekleri tek yönde ve
tek yerde aramaya kalkışmaz. Analiz, bütünü kap-
sadığı veya en azından göz önüne almaya çalıştığı
ölçude bilimselliğe ve doğru sonuçlara yaklaşabi-
lır. Satt iyi niyet, karmaşayı çözmeye veya bazı ol-
gulan yerli yerinde tutmaya yetmemektedir.
• • •
Bir devlet memuru olarak, general, yasalan
çiğnemiştir, hakkında soruşturma açılmalıdır.
Yasalan uygulamayı sadece işlerine geldıği zaman
anımsayan Refahçılarm bu görüşlerine yandaş
bulmalan zordur.
• • • •' ••
Asker siyaset dışı kalmalıdır, modem devletin ön:
gördüğü profesyonellik ve devlet içindeki işbölümü
gereği siyasi beyanda bulunmamalıdır. Bu görüş
doğrudur. Ancak, önkoşullan oldukça fazladın Mo-
dem devlet... Profesyonemk... Devlet içinde işbS
1
lümü... - "' '
1 ) a
Dahası: Yasa, ku/al,
1
gelenek ve göreneklerin tıkfr
tıkır işlediği bir toplum ve devtet yapısı.
Bu önkoşullann sadece kısmen var olduğu, işle-
diği veya istendiği zaman işletildiği bir toplumsal
ortamda, toplumu oluşturan en önemli bileşenler-
den birinden, yani ordudan, sanki her şey yolun-
daymış gibi davranmasını beklemek, tamamen bir
iyi niyettir.
• • •
Peki iyi niyete ihtiyacımız yok mu?
Olmaz olur mu. Belki her zamankinden fazla. Ve
bütün toplum kesimlerinden.
Ancak, sosyal anahzler. gerçeği görmek için, iyj
niyeti bağnnda pek banndıramıyor.
Almanya Anayasa Mahkemesi
^Türkiye'de can
güvenliği yok'
REMZİ CENGİZ
BREMEN - F.Almanya
Anayasa Mahkemesi dün
verdiği bir kararda, "Tür-
kiye'de can güvenliği yok-
tur'' gerekçesıyle polıtik sı-
ğınma ıstemi geri çevrilen
bir sığınmacının "Türki-
ye'ye geri gönderümesine"
karşı çıktı. 16 yaşındaki
Kürt kökenli bir Türk va-
tandaşı bir süre önce Al-
manya'dan politik sığınma
istemişti.
Ancak, "Federal Sığın-
ma Dairesi" bu isteği gen
çevirmişti. Gencin avuka-
tının ıtirazı üzenne dava
Eyalet Yüksek Mahkeme-
si tarafindan Alman Ana-
yasa Mahkemesi'ne götü-
rüldü. Yüksek Mahkeme-
nın kararında şöyle denildi:
"Sığınmaistemi reddedi-
len Güneydoğulu insanla-
nn. Türkiye'deld insan
haklanve can güvenliği uy-
gulamalannınendişeverid
olması nedeni ile sığınma
haklan reddedilse btfe Tür-
kiye'ye geri gönderilmeleri
sakuKaodırT Alman radyo
ve TV'lerinin duyurduğn
bu kararla Türkiye bir kez
daha Avrupa'nın çok
önemli bir "Yüksek Mah-
kemesi" tarafindan mah-'
kûm edildi.
Politik gözlemciler, bu
karar ile Türkiye'nin. Av-
rupa'da "can güvenliği"ba-
kımından birinci derecede
"tebJikeü" bir ülke dun>'
munda olduğunun onay-
landığını söylediler.
Fezlekeler hâlâ Başbakanlık'ta
Erbakan, Kalemli'nin
çağrısına yanıt vermedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İstanbul DGM'-
nin, dokunulmazlıklannuı
kaldınlması istemiyle DYP
Elazığ Millenekıİi Meh-
met Ağarve Şanlıurfa Mil-
letvekili Sedat Edip Bucak
hakkında hazırlanan fezle-
kelerin Meclis'e sevkıyle
ilgili olarak TBMM Başka-
nı Mustafa Katenüitarafin-
dan Başbakan Necmettin
Erbakan'a yapılan çağnya
yanıt gelmedi. Adalet Ba-
kanlığı'nın yaklaşık 2 ay
önce Başbakanlığa sevk et-
tiği fezlekeleri Erbakan
Meclıs'e göndeımedıği
için işlem yapılamıyor.
Kalemli, önceki gün
Başbakan Erbakan'a gön-
derdıği mektupta, Susurluk
kazasının ardmdan hakla-
nnda fezleke hazırlanan
Ağar ve Bucak hakkında
işlem yapılabilmesi içuı, bu
evraklann Meclis Başkan-
lığı'na sunulması gerekti-
ğine dikkatçekti. Susurluk
Komisyonu raporunun eki
olarak elinde bulunan fez-
leke fotokopileri ile işlem
yapılamayacağını kayde-
den Kalemli, hukuki pro-
sedürün yerine getirilmesi
için Başbakanlığın bu fez-
lekeleri kendisine iletmesi
gerektiğine dikkat çekti.