23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ' tSAM 19S7 PE^ŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ansu Çiller'in açıkladığı kesintisiz eğitim projesine RP'liler destek vermedi Refah'tan 8 yıla hayırSIEVHAT KARAKOYU1V \JKARA- Hjkürretm büyük ortagı RP, M l l Güvenl 1 "<unxu'nun (MGK) yap- tırrr uyarıh kırarlar arasında öncelikle yer aan ve DTı? Getel Başkanı, Başba- kan ıfardımcın Tatuu Çiller tarafından açJtanan "8 yfkk kesintisiz temel eğhim'' projsine restçesn. R? Genel Başkan Yar- dınası RızaUucak Çiller'ın sözlennin hiküneti bağlamayacağını savunarak. * kesntisiz egjtnn karan Bakantar Kuru- lu nian çıknuz. Çıba büe TBMM'den gecnez" dedı. MGK.:oplantısı öncesınde akla;ele gür.ceme getırdiğı projesı hü- künrt desteğnvfaı ytxsun kalan Çiller, dün Baştakan Necraettiıı Erbakan ile görüş- tü. Çıller' in, E-bakaı' a.u Hûkümetin de- vanuu istiyorsanız kesintisiz eğitim proje- si ayaen uygulanmak. Bundan geri adim aUmanT deijı öğıenıldi. Erbakan, da- ha sonra TBMM Miili Eğıtım Komisyo- nu Başkanı, DYP Mıilervekılı Tayyar Al- ükulaç ile göniştü. MGK'nin 18 maddeden oluşan karar- lan arasında en fazla önem verılen ve ko- alısyonun devsmı içın "kritik eşk" ola- rak değerlendırilen 8 yıllık temel eğitim konusunda DYP ve RP'nın görüş aynlık- lan iki taraf arasında restleşmeye dönüş- tü. Başbakan Erbakan'ın hacdan dönü- şünden birkaç saat önce basın toplantısı düzenleyerek $ yıllıkkesintisiz temel eğı- tim uygulamasına geçileceğıni açıklayan Çıller'e sert çıkan RP'liler. 5 artı 3 formü- lü dışında bır uygulamayı kabul etmeye- ceklerini söylediler. RP Genel Başkan Çiller'in kesintisiz eğitim tutarsızlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çffler, Milli Giivenlik Kurulu'nun (MGK) trticaya karşı 18 maddelik karar aldığı toplantının ardından, Başbakan Necmettin Erbakan1a anîaşarak geri plana atmaya çalışağı 8 yıllık zorunlu temel eğitim projesini, hükümetin dağılma noktasına gelmesi üzerine gündeme aldı. Çiller, 28 şubat tarihinden itibaren yaptığı açıklamalarda, temel eğitim konusunda çeşMi kereler çark etti. MGK'njn 28 şubat toplanüsında, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçilmesi yönûnde alınan karara. RP ile birlikte DYP'li muhafazakâr milletvekilleri de *imam- hatip Hseierinin orta bölümJeriııİB kapanlması" nedenıyle tepkı göstermişti. Bakanlar Kurulu'nun 13 marttaki toplantısından önce Başbakan Erbakan'la, Çiller arasında yapılan görûşmede, 8 yıllık temel eğitim konusu ele ahnmayarak tartışma yaratacak bu konunun öncelikle ele ahnmaması yönünde eğilim belirlendi. Bakanlar Kurulu, daha sonraki toplantılarda 'losa, orta, IIZDB' vadeli takvim belirleyerek kararlann uygulanmasını geciktırmeye çalışü. MGK'nin askeT kanadmm bcklemede olduğu sftreçte, Çiller, DYP, ANAP, DSP, ve CHP tarafindan TBMM'ye yasa önerisi verildiği gerekçesiyle temel eğitim konusunu kabinenin gündemine getirmedi. Tansu Çiller, 1 nisan günü tmam-Hatip Mezunlan Derneği ve bazı dini vakıf yönetkileriyle görüşmesmde, "Din eğfömine zarar vermeyeceğiz. Kııran kurslan. imam-hatipter ve camfler kapabbnayacak. Herkeâ rahaüatacak bir çözüm anyoruz" dedı. Milh Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam da Çiller'le yaptığı temaslann ardından. 1 nisan günü gazetelere yansıyan konuşmasmda. 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin uygulanacagını, ancak imam- hatip ortaokullannda okurulan Arapça ve Kuran derslerinin korunabileceğini açıkladı DYP Erzurum Milletvekili İsmafl Köse başta olmak üzere, DYP'ü muhafazakâr milletvekiüerinin. gnıp toplantilannda, "En fazla imam-hatip lisesini bu ülkc>« biz kazandırdık. Misyoo sahibi olarak bindiğiıniz dafc kesmejiz" yönündeki çıkışlan, Tansu ÇiHer tarafindan destekleadi. Yardımcısı Rıza Ulucak, 8 yıl kesintisiz eğitimin gerçekçi bırmodel olmadığını sa- vunarak bu modelinhükümetprogramı ve protokolüne de aykın olduğunu söyledi. Ulucak, Türkıye içın en uygun modelin 5 artı 3 formülü olduğuna dikkat çekerek, "Hükümetprotokolünde deprogramında da bu şekilde yer alıyor. Başbakan bir sü- reönce'5,3 daha 8 eder. O zaman mese- lebitmiştir' dedi. MGK kararlannıimza- lamak demek bu kararlann aynen hükü- met tarafindan kabul edilecegi aıüamuıa gelmez. Hükümet MGK'nin taşeronu de- ğü" diye konuştu. Ulucak, 8 yıllık kesintisiz temel eğıti- mi öngörenbirdüzenlemenin Bakanlar Ku- rulu'ndakabul edilmesinı olanaklı görme- diğiru belirterek,"Bakanlar Kurulu'ndan böylebirkarann geçecegini sanmıyorum. Ancak herhangi bir şekilde gecse dahi TBMM'den böyle bir karar çıkmaz. 8 yü- hkkesintisiz eğitimk ilgili açıklama hükü- met görüşü değil. Çiller'in açıklamalan hükümeü' bağlamaz. Hükümetiçin bağla- yKi olan protokoMür, programdır" dedi. Erbakan'ın anayasa danışmanlan ara- sında yer alan, RP Kahramanmaraş Mil- letvekili Mustafa Kamalak da kesintisiz temel eğrtimin ülke açısuıdan kötülük ola- cağım öne sürdü. MGK kararlannın gö- rüntüde 18 maddeden oluştuğunu, ancak özünde tek bir maddeden ibaret olduğu- nu savunan Kamalak. "Temelhedef imam- hatiplerin kapaülması. İmam-hatipler ka- padlırsa ortaya birtakım sapık mezhepler. zavalh müritler ve sahte şe> hler çıkar. Bf- raksınlar mfllet dinini kaynağından öğ- rensin'' görüşünü savundu. 8 yıllık kesin- tisiz eğitimin pek çok sakuıcası bulundu- ğunu söyleyen Kamalak, "En başta öğren- ciler arasında kişilik sapmalanna yo) açar. 5-6\aşındakiçocuklarla 14-15 yaşındaki- leri bir arada rutarsaraz o zaman sakrnca- h durumlar ortaya çıkar" dedı. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülka- dirAksu da parlamentoda düzenlediği ba- sın toplantısında, "Çiller'in 8 yıllık eği- timleilgiHacıklamasıbirrestleşmemiyok- sa MGK öncesi ortamı yumuşatma çaba- a mı" sorusuna, u Ne restleşmedir, ne or- tamı yumuşatmadır. ne de bizim bu konu- daki görüşlerimiz değişmiştir. MGK ana- yasai bir kuruluştur. Ülke güvenliğiyie il- gili birtakım kararlar alır ve hükümete bfldirir. Ama buradaemiryoktur" dıye ya- nıt verdi. AYDINLIK EYLEMİ SONA ERDİ 'Adalet isteğimiz sona ermedi'İstanbul Haber Servisi - Susurluk kazası sonrası or- tayaçıkan çetelere karşı yvırt- taş tepkisini ortaya koymak amacıyla kesıntilerle yak- laşılc üç aydır sürdürülen "SürekH Aydınhkİçin 1 Da- kika Karanlık"ey lemı Is- tanbul"un farklı bölgelerin- de düzenlenen kıtlesel et- kinliklerle noktalandı. Ya- pılan açıklamalarda, adalet istemi bir kez daha dile ge- tırilerek eylemin bittiğı an- cak çetelerden sorulacak he- sabın bıtmediğı \aırgulandı. Kadıköy AltıyoFda saat 21.00'de toplanan Anadolu Yakası Demokrasi Platfor- mu ıslık düdükçalıp alkış tu- tarak eylemi noktaladı. Bi- ne yakın kişiden oluşanplat- form daha sonra "Çeteler Gebze Atatürk büstüne yine saldınldı KAYSERt / GEB- ZE (Cumhuriyet) - Gebze Beylikbağı ll- kokulu'nda Atatürk büstü, kimliği belirle- nemeyenkişilerce par- çalandı. Kayseri 59. Er Eğitim Tûmen Komu- tanlığı'nca Kayseri Va- Uliği'ne gönderilen ya- ada, Atatürk'eyönelik saldınlann yoğunlaş- ması nedeniyle Ata- türkbüstü tafebinin art- tığı, bu nedenle kurum ve kuruluşlarm büst ih- tiyaçlannın Kara Kuv- vctleri Komutanh- ğYnca karşüanacağı bildirildi. Yurtta Atatürk büst- lerine yönelik saldm- lara dün bir yenisi da- ha eklendi. Gebze Bey- likbağı tlkokulu'nun bahçesine konulan ve dün açılışı yapüması beklenen Atatürk büs- tü, kimliği belirsiz ki- şilerce parçalandı. Okul aile birliğinin gi- rişimleriyle yapünlan büstûn arka kısmma delik açıldığı ve içine patlayicı atılarak tahrip edildiği öğrenildi. Gebze Kaymakarru İsmafl (stüner ile Geb- ze 115. Topçu Alay Komutanı Albay Zekl Turg?ınakın"ıtı da katı- lacağı açılış bu neden- le ertelendi. halka hesap verecek", "Sus- ma sustukça sıra sana gele- cek" ve "Sa\"aşı durdurduk, çeteterden kurtulduk" slo- ganlan atarak iskeleye doğ- ru yürümeye başladı. Emnı- yet yetkılıleri tarafindan dur- durulmak istenen plarform üyeleri yürümeye devam ederek iskeledeki Atatürk heykelı etrafında toplandı. Burada "Susurluk devlettir hesap soralım", "Ozgür ba- ğunsrzbir ülke istiyoruz'^an- kartlan açılarak yapılan açık- lamada, Susurluk'un şenat ve darbe ıkılemine sıkıştın- larak örtülmeye çahşıldığı ifade edildı. RP'nin uyuşturucu tacir- leri vekirli savaş çeteknnin milletvekıllerinin fezleke- lerini sümen altı etmekle suçlandığı açıklamada. •*Darbe çığırtkanlannın da Susurluk"u gündemden dü- şürmeye çahşüklan" belir- tıldi. Açıklamaya şöyle de- vam edıldi: " Bin operas- yonlann sorumlulan hesap verinceyc,uyuşturucu ile bes- lenen kirli savaş çetelerin- den kurtuluncaya \e özgür demokratik bir ülke yarab- hncayakadar mücadeleme- zi değişikbiçimlerde sürtlü- receğjz? Açıklamanın ardından BEKSAV ve Özgür Türkü gruplan birer parça söyledi. Okrneydanı FatmaGirik Par- kı'nda toplanan ve Okmey- danı Halk Meclısi'nın önder- lik ettıği 2 bin kişilik bir gnıp da eylemi bir şenlikle bıtırdı. Grup Yorum, Deste Günaydın, Grup Yankı ve yerel ozanlann da katıldıgı şenlikte okunan bildiride " Biz halk olarak ilan ediy o- ruz ki. suçlu Susuriuk'taki iktidardır" denildı Bildiri- de, Susurluk çeteleri ile or- taya çıkan pisliğin ancak halktarafindan temizlenece- ği vurgulandı. İki bin kişi- lik gnıp "Ne istiyoruz" so- rusunu hep bır ağızdan "Adalet" dıye yanıtladı. Hasköy Fethitepe'de top- lanan 500 kışılik bir grup da Susurluk çetelerini pro- testo ederek Sürekli Aydın- lık için 1 Dakika Karanlık eylemıni noktaladı. Has- köy'deki eyleme Ferhat Tunç, Metin Kahraman, Gübüm Akyüz,Mazium Çi- men, Çiçek Yeşilbaşve Or- han Aydın gibi sanatçılann yanısıra gazetemiz yazan Aydın Engm , sinema yö- nermeniReis ÇeKkve sine- ma oyuncusu Berhan Şim- şekdekatıldı. Zeytinburnu'nda düzen- lenen eyleme 70 kişi katıhr- ken, Gülsüyu'nda da yüz ki- şilik bir grup davul zurna eşliğinde eylemi noktaladı. Anneden kızına geçengelenek bimiyor, /aten elleri ına gibi Ama biraz daha büyiklükten sonra ona da öğretecekler iğnej te yemenisini sfclemey i. Ve belki de anncsiriin şosti çoraptannın üzerine, bunmlannı totoıştararak giydiği nayion tertiklerijH hiç anımsamayacak. O da yıllar Tbnra aviu kaldınmın annesinin de bir zamaniar onun şbi her şeyden habersiz annesinin cfenıin dibindc orurduğunu anımsamadığı gibL.. <Fotoğraf: HATlCfc TU4CER1 Firar etmisti Kürşat Yümaz yakalandı KALKAN / İSTANBUL (Cumhuriyet)-Afyon Ceza- evi'nden bir süre önce fırar eden ülkücü mafya babala- nndan Kürşat Yümaz, eşı Tülay Çetin Yümaz ve eski bir pohs olan Ali Oymakad- lı bir cezaevi firarisi ile bir- likte Antalya'nın Kalkan ıl- çesinden yurtdışına kaçmak isterken yakalandı. Yılmaz yakalandıktan sonra lstan- bul'a getırildi. Öncekı gün İstanbul polısine gelen bır ihbarda, Kürşat Yılmaz'ın Kalkan'dabırevde gızlendi- ğı ve Yunanıstan'ın Meıs Adası'na kaçmayı planladı- ğı bıldınldi. Bu ihbar üzenne hareke- te geçen İstanbul polisi. Kaş Jandarma llçe Komutanlığı ekipleri ile birlikte önceki gece saat 01.30 sıralannda Yılmaz'ın Kalkan'da gizlen- diğı Kalamar Mahallesi"nde- kı eve operasyon düzenledi- ler. Operasyonda Kürşat Yıl- maz, eşı Tülay Çetin Yılmaz ile bır süre önce cezaevin- den firar ettıği bildinlen Ali Oymak yakalandı. Ankarah bır işadammca kiralandığı öğrenılen evde yapılan aramada 41 bin 300 Amenkan Dolan, 21 bin Al- man Markı ile ruhsatlı oldu- ğu öne sürülen 3 tabancabu- lundu. Ülkücü mafya baba- lanndan Kürşat Yılmaz. Is- tanbul'a getınldıkten sonra Gayrettepe'deki İstanbul Asa- yış Şube Müdürlüğu"nde ba- sm mensuplanna gösterildi. Yılmaz, kendisıne yönelti- len sorulan "Yorgunura" dı- yerek yanıtlamaktan kaçın- dı. Yılmaz'uı bugün İstanbul CumhuriyetBaşsav cıhğı'na sevkedilerek hakkındaki gı- yabi tutuklama kararlannın vıcahiye çevrilmesı bek- lenıyor. Kürşat Yılmaz, bir süre önce tedavi gördüğü Af- yon Devlet Hastanesi'nin hükümlülerkoguşundan fırar etmıştı. Yılmaz'ın adı, kızını kaçıran poüs memuru Dur- sun İri'nin iki kardeşinın öl- dürülmesi olayına da kanş- mıştı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İmam-Hatiplilerin Dünyası Sevgili BülentTanla, birbiri peşisıraaraştırma- lar yapıyor ve bızleri düşünmeye ve yorumlama- ya zoıiuyor. Bazen "Acaba Ecevrt'in peşıne hiç ta- kılmasaydı da salt bu işi sürdürseydi daha mı iyi olurdu?" diye düşünüyoaım. Zaten o türden siya- sal ilişkilere dayanabilmek de çok zordur. Bana so- rarsanız, BülentTanla'nın yapısındaki bir insan, ge- ne de "İyi dayandı" derim... Bundan birkaç hafta önce yenı bir araştırması- nı ve bu yenı araştırmasının bulgularıyla eski araş- tımnalannın birlikte değerlendirildiğı biryorum gön- dermiş. Araştırma, "Ortaokul ve lise öğrencileri- nın zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çtkanlmasına yönelik tartışmalar, günlükyaşamlan ve çeşitli ko- nulardaki görüşlerinın saptanması" amacıyla ya- pılmış. Dokuz ilde (Adana, içel, Erzurum, İstanbul, Bur- sa, Trabzon, Konya, Ankara, Gaziantep) ortaokul ve lise öğrencileri arasından "tesadüfi örnekleme yöntemiyle" seçilert 1219 ögrenciyle, 7 Nisan 19S7 tarihinde yapılan "yüzyüzegörüşmelehn" sonuç- lan sergileniyor. Tanla'nın gönderdiği öbür çalışma, bu araştır- manın sonuçlanyla imam-hatip lisesi öğrencileri ve Refah seçmenlenyle yaptığı araştırmalann sonuç- lannın karşılaştırmalannı içeriyor. Bu karşılaştırmalarda, beni en çok etkileyen ve en çok "önemsenmeye değer" bulduğum üç nok- tayı sizlerle paylaşmak ıstiyoaım. Bunlardan birincisi, imam-hatip lisesi öğrenci- lerinin radikalizmleri. Gerçekten imam-hatip lise- si öğrencilerinin, normal ortaokul ve liselerde oku- yan öğrencilerden daha radikal olmalannı anlaya- biliriz, ama Refah Partisi seçmenlerinden daha radikal olmalannı anlayabilmek çok güç. örneğin "Hukuk sistemı içinde Islami hüküm- ter yer almalıdır" düşüncesine, normal okullarda okuyan öğrencilerden yüzde 35'i katılırken bu oran Refahlı seçmenlerde yüzde 61. imam-hatıplılerde ise bu oran yüzde 80'e yükselmekte. "Demokratık kurallara zarar vermeden Islami kurallara uyulabilir" göruşüne, normal okul öğren- cilerinin yüzde 32'si, Refah seçmenlerinin yüzde 52'si katılırken bu oran imam-hatiplılerde yüzde 77. "/sfeyen kadın çarşaf giymelıdir" göruşüne, nor- mal okullarda okuyan öğrencilenn yüzde 46'sı, Refah seçmenlerinin yüzde 73'ü katılırken bu oran imam-hatip okulu öğrencilerınde yüzde 83 olarak görünmektedir. Alkollü içkilerin yasaklanmasını, normal okul öğ- rencilerinin yüzde 55'i, Refahlı seçmenlerin yüz- de 74'ü isterken imam-hatiplı öğrencılerin yüzde 86'sı alkollü içkilerin yasaklanmasını istemektedir- ler. Yukandaki bulgularda, normal ortaokul ve lise öğrencilerinin de oldukça "muhafazakâr" bir gö- rüntü verdiğini söylememiz mümkün. Ancak imam- hatıplilerin, Refah seçmenlerinden daha radikal olması çok ilgınç. Bunu herhalde "gençliğin ver- diöi heyecan ve sam/mıyet/e" açıklayabilınz. îkinci nokta; imam-hatip lıselennın "dınadamı" yetiştirdiğine değgin düşünceler pek gerçekçi gö- rünmüyor. Zira imam-hatiplerde okuyan çocukla- rımızın, ancak yüzde 23'ü lise sonrasında "din üzerine yükseköğrenim" yapmayı düşünüyor. Li- se sonrasında din eğitımi yapmak isteyen lise öğ- rencilerinin oranı da yüzde 5.9. Lise öğrencılerimizin yüzde 28'inin "mühendis- lik" okumak istemelerine karşın, imam-hatipliler- de bu oran yüzde 18.8. Zaten sadece "din eğitı- mi" ve "mühendislik" konulannda, lise ve imam- hatipliler arasında "ciddi" denilebilecek beklenti farklan var. Bunların dışında lisede ya da imam- hatipte okuyan çocuklanmız arasında önemli dü- şünce farklan görülmüyor. Örneğin lise öğrenci- lerimizin yüzde 7'si askeri eğitim düşünürken, bu oran imam-hatiplilerde yüzde 6.4. üse öğrencilerimtzden yüzde 15.3'ü tıp eğitimi düşlerken, tıp eğitimi düşleyen imam-hatipli öğ- renci oranı yüzde 14.2. ilginç bir husus olarak imam-hatipli öğrenciler "hukuk okumak istiyor. Oran yüzde 16.6. üseli- ler arasında hukuk okumak isteyenlerin oranı yüz- de 13.8. Üzerinde durulmaya değer bulduğum üçüncü nokta, imam-hatip liselerinde okuyan öğrencile- nn "kimlik" konusunda daha net bir anlayış için- de olmalan. Yüzde 55.7'si, "Türkiye'yi Müslüman devletlerden oluşan bır topluluğun parçası" ola- rak görüyor. Normal liseliler arasında bu oran yüz- de 30.1. Türkiye'yi "Avrupa devletlehnden oluşan bir topluluğun parçası" olarak gören lise öğrencileri- nin oranı yüzde 33'ken, ımam-hatiplıler arasında bu oran yüzde 10. Türkiye'yi "herikisinin de parçası olarak" gören- lerin, lise öğrencileri arasındaki oranı yüzde 30.5 iken, imam-hatipliler arasındaki oran da bunaya- kın, yüzde 28.1. İmam-hatipliler ve Refah seçmenlenyle muka- yese olanağı olmamakla birlikte, liselilerin araştır- masının başka ilginç sonuçlan da var. Örneğin bu çocuklanmızdan yüzde 62'si, zorunlu eğitimin 8 yıl ve kesintisiz bir program bütünlüğü içinde olma- sını istemektedirler. Bu tür araştırmalar, "toplumun nabzını elde tut- mak" açısından çok yarariı. Kimi zaman çok şa- şırtıcı sonuçlar elde ediliyor. Kafamızdaki düşün- celerin, bazı şeylen "görmek istediğimiz gibi gör- memızden" kaynaklandığı anlaşılıyor. Fakat elbet- te bir tek araştırmayla kesin kanı sahibi olmamak gerek. Bülent Tanla'yı kutluyorum. "Araştırmalara de- vam" diyorum. 6 Güvencesi olmayİEin yargıç bağunsız olamaz' HULYATOPCU Günlük bir gazetede yayımla- nan bir makalesı ile Siyaset Mey- danı programında söyledıği "Yar- gı bağunsız d e p " sözleri nede- niyle hakkında dava açılan İstan- bul DGM Savcısı MeteGöktürk. güvencesı olmayan bir yargıcın bağunsız davranmasının beklene- meyeceğini söyledi. Bır hukukçunun ınsan hakla- n ya da yasalar hakkında söyle- yecek sözünün mutlaka olması gerektığinı belırten Göktürk, "Asıl tehlike bu konuda söyleyeeek sö- zün buhınmamasıdır" dedi. Göktürk. yargıda hızla refor- ma gidilmesi gerektiğine dikkat cekti. Yargıdayaşanan sorunlar hak- kındaki görüşlerini dıle getiren ts- tanbul DGM Savcısı Mete Gök- türk, 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle önümüzdeki günlerde yargılanmayabaşlanacak. Dava- ya neden olan düşünceleri bu- gün de savunduğunu vurgulayan Göktürk, suç işlediğıne inanma- dığmı, istcr hâkim, ister savcı. ısterse ögretım üyeliği yapan bir hukukçunun yargı konusunda söyleyeceği sözlerin bulunması gerektiğini ıfade etti Göktürk, "Hukukçunun uğraş alanıinsan- lann haklandır. İnsan haklan ko- nusunda bir hukukçunun mutla- ka düşünceleri, söyleyeeek sözle- ri bulunmalıdır. Bu hak ve öz- güriüklerin smınnı beBrleyen ana- yasaveyasalar konusundada dü- şünceleri olmalıdır" dedı. Hukukçunun bu konularda söy- leyeeek sözünün olmaması duru- munda tehlike doğacağını savu- nan Mete Göktürk, toplumda yar- gı reformunun tartışıldığı bir dö- nemde kendisinin bu tartışmalar dışında kalamayacağını belirtti. Sözlenninmesleğiyle iüşkıli ol- madığını söyleyen Göktürk, eleş- tiri ve özeleştiriye tahammül edil- mediğini kaydettı. 26 yıl görev yaptığı kuruma hakaret etme gi- bi bir niyetinin olmadığını belir- ten Göktürk, hangi sözünün ha- karet sayıldığını da anlamadığı- nı ifade etti. Hakkında açılan da- vanın Türkiye'de yargmın bağun- sız olmadığının önemli bir gös- tergesi sayılabileceğini söyleyen Göktürk. sözlenni şöyle sürdür- dü: "Yargrya hakaret kasüm ol- madığını savunmalanmda da de- falarca dilegetirdün. Sindirilmiş. robot haline getirilmiş savcılar yaratümaya çahşıunası tehlikeli- dir. İnsanlann susturulması hic- bir şeyin çözümü olamaz. Hu- kukçu birçok arkadaşımın be- nimle aynı görüşü savunduğuna erninim. Benim kusurum sesli dü- şünmek oldu." Yargıçlara güvence getırılme- si gerektiğıne dikkat çeken Me- te Göktürk, bununla onlann yal- nızca özlük haklannı kastetme- dığinı belirtti. Yargı ve yargıç ba- ğımsızlığının kışilenn güvence- sı olacağmı vurgulayan Göktürk, bağımsız olmayanbir yargıdan ve güvencesi olmayan biryargıçtan adil davranmasının bekleneme- yeceğini anımsattı. "Bugün bu durum böyle işfiyor" demek is- temedığını söyleyen Göktürk, böyle bir sorunla karşılaşılma- ması için önlem alınması gerek- tiğini ıfade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle