Katalog

I6NİSAN 997ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İçişleri Bakanı Meral Akşener'in geceyansı operasyonu hükümet tarafından onaylandı Emniyet kararnamesi Köşk'teANKARA (Curahuriyet Bürosu) - Zumhurbaştanı Söleyınan Demirei'ın •'yasadrşı" yıpıldığıuyansmdabulundu- |u, ıdari yarpmn dayürûrlüğünü durdur- iuğu Emniy;t Gene. Müdûrlügü operas- yonunu yasaara uygun kılmak ıçın hazır- ianan kararrame bakanlar tarafından im- zalandı. Denirel'ın, bu konuda iki mek- tup gönderdğı Başbakan Necmetön Er- bakan'ı "reaen" müdahale ettnemesi ne- deniyle eleşirdiğı ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı, Ankara 5. Idare Mahkemesi ran "YükseTe ilişkin tşkmin yürüriiiğünin durdurulması" karanna dün ıtıraz eti ettı. ltirazı Ankara Bölge Idare Mahktmesı görüşecek. İçişleri Bckanı Meral Akşener'in. Tür- kiye tarihınce ılk kez bir geceyansı bas- kmıyla uygılamaya geçirdiğı emnıyet operasyonu lükümet tarafından onaylan- dı. Akşener ın, Ankara 5. Idare Mahke- • Imza öncesi Akşener'e işlemin gerekçelerini soracaklannı söyleyen Yıldınm Aktuna ve Yalım Erez de kararnameyi imzaladı. Akşener, atamayı yasalann kendisine verdiği yetkiler dahilinde yaptığını söyledi. Tansu Çiller'in kararnameyi Demirerin onayına sunduğu öne sürûldü. Demirel'in, Alaaddin Yüksel görevine iade edilmeden kararnameyi onaylamayacağı belirtildi. mesı tarafından yürürlüğü durdurulan ceyansı operasyonuyla Emnıyet Genel ve kamınlara uygun olarak yerine getirü- "Alaaddin Yüksel'i Emniyet Genel Mü- Müdürlüğü görevinden uzaklaştınlan mesini gözetmek ve düzeltici önlemleri al- dürlüğü'nden Çankın Vatüiği'ne vekâle- Alaaddin Yüksel görevine iade edilme- maklayükümlüdür. İçişleri BakanlığVnın ten görevleııdirme işlemTnı yasalara uy- gun hale getirmek ıçin hazırİadığı karar- name, kabine üyeleri tarafından imzalan- dı. Kararnameyi ımzalamadan önce Ak- şener'e işlemin gerekçelerini soracaklan- nı bildiren Sağlık Bakanı Yddınm Aktu- na ile Sanayı ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in de onayının ardından eksık imza kalmadığı bildinldi. Başbakan Vekili Tansu Çüler'ın kararnameyi dün kendi is- temiyle çıktığı Çankaya Köşkü'nde De- mirel'in onayına sunduğu öne süriildü. Demirel'in, yargı karan uygulanarak ge- den kararnameyi onaylamayacağına kesin gözüyle bakıldığına işaret edildi. Demirerin. 8 nisanda gönderdıği mek- tupta Akşener'in "yasadışr operasyonu- na müdahale etmeyen Erbakan'ı eîeşflr- diği ortaya çıktı. Demirel. Başbakan Er- bakan'a hitaben yazdığı mektupta şunla- n kaydettı: "Emniyet Genel Müdürlüğü makamının geeeyansı işgaledilmesi ve ka- mu görevlilerinin bu rür muameleye ma- nız bıraküması esef \ericidir. Bilindiği gi- bi anayasanın 112. maddesi şöyledir: Baş- bakan, bakanlann görevlerinin anayasa tümüyle hukuka aykın tasarrufuna Baş- bakan'ın resen müdahale ermesi gerekir- ken. anayasanın uygulanmasını deviet or- ganlannın düzenli ve uyunılu çalışmasım gözermekle yükümlü Cumhurbaşkanı" na içişleri Bakanlığı yazısının hiçbir mütalaa sardedilmeden gönderilmesi yukanda açıklanan anayasa ve yasa maddeleriyle kabili telif değildir. Emnıyet Genel Mû- düriüğfi olayında, hem kanunlara uygun olarak hareket edflmemiş, hem de devlet- te uyunı kurahna u> ulmamışOr." Akşener, önceki akşam katıldığı 32. Gün programında atamayı yasalann ken- disine verdiği yetkiler çerçevesinde yap- tığını öne sürdü. Akşener, Yüksel'i Çan- kın'ya atamasıyla, Paris'te görevlendir- mesi arasında fark bulunmadığını savun- du. Akşener, Yüksel'in avukatının CHP'h olduğunu belirterek "Avukan CHP'li. Cumhurbaşkam'nni kendisini destekle- digini söylüyor. Ban RP millervekilleri de kendisini desteklediklerini açıkladıiar. Bu bana Ugi çekfci geüyor" dedi. Akşener, Ankara 5. Idare Mahkeme- si'nin yûrürlüğünü durdurduğu atama iş- lemınin hukuka uygun olduğunda dire- nerek, gerekli incelemelerin tamamlan- masının ardından yargı karanna itirazda bulunacaklannı bildırdi Akşener, geceyansı operasyonunun gerekçesini ise "Turizm sezonunun yak- taşması ve 1 Mayıs hazırfaklannı kontrol etme" olarak açıklamaya çalıştı. Farklar avaiLS olarak ödenecek ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - REFAHYOL hükü- metinın, 280bıni aşan sözleş- meli personel için en düşük yüzde 20 olarak belirlediği ek zam kararnamesini hâlâ çıkar- maması tepkilere neden oldu. Memur ve memur emekli le- ri, ocak ayından ıtibaren ge- çerlı olmak üzere verilen ek artışlardan doğan farklannı Kurban Ba>Tamı öncesınde, işçi emeklıleri ıse bayram son- rasında alabılecekler. Sözleş- meli personele ek artış yapıl- masına ılişkm Yüksek Planla- ma Kurulu karan ıse henüz çı- kanlmazken en düşük yüzde 20 olarak gerçekleştinleceği açıklanan ek artıştan doğan farklann bayTam öncesinde a- vans olarak ödenmesi günde- me geldi. Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, dün yaptığı yazı- lı açüdamada, Başbakanlık ta- rafından yayımlanacak bir ge- nelgeyle farklann avans ola- rak Ödenebıleceğıni belirtir- ken Başbakan Neemettin Er- bakanın avans genelgesini imzalamadan hacca gittiğine dikkat çekti "Sözteşmen per- sonelin gözierişimdi Başbakan Vekili Çıller'eçevrilmiştir''dı- yen Akay, farklann ödenme- mesi durumunda bayramda sunulacak hizmetlerin bırço- ğunun durabileceğini söyledi. KESKbağlıEnerjiYapı-Y- ol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydalı da Devlet Personel Başkanlığı'nca hazırlanan ar- tışlann Yüksek Planlama Ku- rulu'na gönderildiğını belirte- rek şunlan söyledi: "Maüyeve Gûmrük Bakanı'nın hastabğı gerekçesiyle arbşlar şu ana ka- dar imzaİanmanuşür. Vlaüye Bakanı herhangi bir bakana da yettdvermediğinden karar- name beklemektedir. Malive BakanlığVnın bu tavnnı pro- testo ediyor, sözleşmeli perso- neiin magduriyetinin giderü- mesini beklryoruz." Turizm Haftası başladı İstanbul Haber Servisi - Tu- rizm Bakanı Bahattin Yücel, ülkede siyasal istıkrar sağlan- dığı müddetçe turizm alanın- da genye gidilmeyeceğinı be- lirterek "Bu ülkenin en önem- li, dışa açık vedünya ile bütün- leştnesinde en ctkin sektör ola- rak turizmigörüyonırar dedi. 15-22 nısan tarihleri arasın- da kutlanan Turizm Hafta- sı'nın resmi açılış töreni. Bah- çelievler'deki Özel Eresin Otelcılik ve Turizm Meslek Lisesi'nde dün yapıldı. Yücel, törende yaptığı konuşmada, ülkenin geleceğinı oluşturan ve aydınlık yannlannı kuracak gençlerin en fazla ılgi duyduk- lan alanın tunzm olduğunu kaydetti. Yücel. bu yıl Türkıye'ye 10 mılyonu aşkın turistin gelme- sinin beklendiğıni söyledi. İs- tanbul Vali Muavinı Ali Kemal Vardal da ülkeye geçen yıl ge- len 8 milyonu aşkm turistten 2 milyon 442 bin 721 'inin deniz ve hava yoluyla Istanbul'dan gıriş yaptıklannı kaydederek karayolundan giriş yapanlann da dikkate alınması halinde, Türkiye'yi ziyaret eden turist- lerin yansraın İstanbul'a gel- diğinin ortaya çıktığını belirt- ti. . . . . . . H/fvi htfoniiJStr Kurban Bayramıöncesi maaşlannı alabilmekiçin bankaöniinde kuyrukta UCSl UUrniyur ^y^^ e ineklilerin çilesi bitmiyor. Zaman zaman banka kasasında iparanın b'rttigini öne sürerek yetkiliterin ödeme yapmayacağını söylemesi ûzerine tepki gösteren emekliler, maaşlann tek bir banka aracıbğıyla verflmesinin yanlış olduğunu dile «etirdiler. Maaş kuyruklanna kalbi dayanamadıgı için önceki gün Ziraat Bankası Şirine\1er Şubesi önünde yaşanum \itiren Mehmet Kahoncu'yu ömek gösteren emekJilerj "Bu durum böyle sürerse bi/im de sonumuz onun gibi olacak. Yetkililer, bir an önce bu soruna çare bulsun" dediler. (Fotoğraf. KAAN SAG ANAK.) «ÖHS U mm I Radyo ve Televizyon yayınlarında haberiniz ol Magazin, Haber, Rö Yabancı Film ve Di» Televizyon v Cekiml deki Emeler, sayfası... bir dergi... î, 84 sayfa) Yıllık Abone Bedeli Yazışma Adresi 1.200.000.- TL. (KDV dahil) TRT RADYO TELEVİZYON DERGİSİ TRT Sitesi, A Blok Kat.4 • OR-AN / ANKARA Tel: (0.312) 490 10 74 - 490 11 19 • Fax: (0.312) 490 93 03 Ressam Seniye Fenmen öldürüldü Haber Merkezi - Ressam ve seramik sanatçısı Seniye Fenmen, geçen pazar gecesi evine giren hırsızlarca başı- na bronz bir heykelle vurul- ması sonucu öldürüldü. Fen- men'in ölümü, pazartesi gü- nü atölyesındeki dersine gel- memesi üzenne ortaya çıktı. Atölyedeki öğrenciler. duru- mu oğlu Orhan Taylan'a ha- ber verdiler. Eve giden Tay- lan, annesinin cesedı ile kar- şılaştı. 1918'de Yeniköy 'de doğan Seniye Fenmen, Mithat Pa- şa'nın torunuydu. Müzısyen Mithat Fenmen' in de kızkar- deşı olan Seniye Fenmen, Boğaziçi Lisesfni bıtirdik- ten sonra evlenerek Sam- sun'a yerleşti. Evliliği süre- since Fenmen'in üç çocuğu oldu ve üçü de sanata yönel- di. Oğlu Orhan Taylan res- sam, kızı Ferhan Taylan se- ramik sanatçısı olarak tanın- dı. K.ücükoğlu Faruk Taylan ıse genç yaşında öldü. Otuz beş yaşında eşinden boşanan Fenmen, güzel sa- natlar akademisi sınavlanna katıldı. Akademide Zeki Fa- ik'inöğrencisioldu. 1953 yı- lında Elektrik ldaresi Araş- tırma Enstitüsü Umum Mü- dürlük binası için açılan pa- no yanşmasında birinci ol- du. 1960'taDakka'da. 1973- 74 yıllannda Japonya'da ser- gi açtı. Eserleri çeşıtli ülke- lerdeki özel koleksıyonlarda yer alan Fenmen'in 'Ağıt' isimli heykeli, Yugoslav- ya'da savaş karşıtı bir müze- ye konuldu. Fenmen, atölye- sınde resim dersleri de veri- yordu. Oğlu Orhan Taylan, annesinin sanatını ve yaşa- mını "alçakgönûHü bir bfflge- liğin sessizliği icindeki coşku- lu üretkenük" olarak tanım- lıyordu. Fenmen'in cenazesi, yann Bebek Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra, Aşı- yan Mezarlığf nda toprağa verilecek. Kanser ledavisinde yeııi luııut ÇeviriServisi-Her 100 bin kanser hastasından birinin tümörü, doktorlan büyük bir bilınmeyenle karşı karşıya bırakarak kendı kendine iyi- leşiyor. Rakamlar istatistik- lere gıremeyecek kadar kü- çük olsa da rap, bu mucizenin peşine düştü. Çünkü araştır- malar bir sonuç venrse tera- pi yöntemleri insan vücudu- nun izlediği yol göz önünde bulundurularak değiştirile- cek. 5-10 nisan tarihleri arasın- da Almanya'da toplanan Kanser Araştırmalan Derne- ği: doktor. terapist ve psiko- loglan bir araya getirerek bir sempozyumda 'Kanser has- tauklannda ani iyileşmeler' konusunu gündeme getirme- yi basardı. Sempozyumla ilgili olarak altı çizilen en önemli nokta, tıp çevrelerinin bu fenomen- leri gerçeklik olarak kabul etmesıydi. Sempozyumda alınan karar ile hastalığının son aşamalannda, yaşamdan ümidi kesilmişken kendili- ğinden iyileşen hastalar. kli- nik anlamda bir araya topla- nacak ve araştınnalar başla- tılacak. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Günah Çıkarma Zamanı... Prof. Paul Dumont bir Franşız, ama gençliği Tür- kiye'de geçmiş. Strasbourg Üniversitesi türkoloji Kürsüsü'nün başkanı... Leyla Tavşanoğlu'na şöy- le diyor: "Türkiye'de hem sol hem de geleneksel muhafa- zakârpartilerin çöküş süreciyaşandı. Bu da bazı ay- dınlann Islamcı düşünceye yaklaşmasını kolaylaş- tırdı... Bu Islamcı ahmlardan en azından birkaçının ilerici olduğunu sanıyorduk. Atatürk'ün ilke ve dev- rimlerine eleştirel gözle bakıldı... Ama bence hepi- miz büyük bir hata yaptık." Ve ekliyon "Bugün gecikmiş bir şey yok. Artık Atatürk ilke ve devrimlerini çok daha büyük bir güçle savunmamız gerekiyor." Aziz Nesin'in yıllarönce bana söylediklerini anım- samamak olanaklı mı: "Geçmişte Atatürk'ü eleştirmiş olmaktan dolayı şimdi utanıyorum!.." Galiba rahmetli Nesin, bir aydın kuşağının en ze- kisiydi. Atatürk gerçeğini onlardan çok önce anla- mıştı. • • * Çok değil, daha birkaç yıl önceydi. Çok satan gazetelerin köşelennde, TV ekranlann- da ve hemen tüm açıkoturumlarda "onlar" vardı. "Bizi nasıl da aldatmışlar" diye programlar yapılı- yordu... Mustafa Kemal'i Samsun'a götüren -taka- dan irice, hurda- geminin birtransatlantik kadar bü- yük ve güçlü olduğu öne sürülüyordu... Atatürk'e cebine üstelik 40 bin de altın koyarak- vatanı kur- tarma görevini Vahdettin'in verdiği anlatılıyordu. Tarikat şeyhlen bırbiri peşi sıra ekranlara getırili- yordu. Tekke ve zavıyeler gıbı "ilim ve irfan yuvala- n"na nasıl da yazık edildığı savunuluyordu. Kimisine göre Istiklal Mahkemeleri 30 bin kışıye kjymıştı; kimisine göre ıse 130 bin kişiye... Kimi "sol- cu"lara (!) göre, Kurtuluş Savaşı'nda verdiğımiz şe- hitten dahafazlasının canını Kemalist Devrim almış- tı. Kimisi "inancı" kimisı ise "reyt/ng" uğruna, ger- çekleri 100 ile çarpan yalanlan yayıyortardı... Sayfa- lar da onlara açıktı, TV ekranlan da 'Alt\ok'\\i partinin kültür bakanı, gazetelere ilanlar veriyordu; Atatürk'e "deccal" diyen Said-i Nursi'nin krtaplannın okunması için. Tarihimizde ilk kez bir cumhurbaşkanı açıkoturum yönetiyordu... Sağında ve solunda ünlü numaracı cumhuriyetçilerie birlıkte... "Yeni mandacılar"\n ba- şı o zamanlar Çankaya'da idi. Ve deniz bitti... Gemı karaya oturdu. Ama "cahiHer, "gafiHer ve de "hainler hâlâ or- tadalar... Kimisi şaşkın, kimisi ise hâlâ gafil ya da hâ- lâ hain! ••• Ertuğrul Özkök. geçen günkü bir yazısmda, dev- letteki çürümüşlüğü ve tükenmişliği sefgıliyordu... Sonra da öneriyordu: "Türkiye ikinci cumhuriyet tartışmalanna yanlış bir tarihte ve yanlış kişilerie başladı... Şımdı yeni cumhunyeti tartışma zamanıdır." Doğru öneri, yanlış tanım. Sanki o çürümüşlük ve o tükenmişlik, Atatürk'ün cumhuriyetinin eseriymiş gibi!.. Sanki bu ülkenin son yanm yüzyılına damgalannı vuranlar, Atatürk'ün dev- rimini ve yolunu ızlemişler gibi!.. Ve sanki -Kemalistlerin hazıriadıkları- 27 Mayıs Anayasası gibi çağı yakalama atılımlan, Atatürk'ün devriminin ve dolayısıyla da cumhuriyetinin "doğal uzantısı" degılmiş gibi!.. Ancak bu gerçekler açıkça kabul edildikten, drz çöküp de günah çıkardıktan sonradır ki, (yeni bir cumhuriyet değil!) cumhunyet yeniden kurulabilir. • • • Şu satırtar, bu köşede -numaracı cumhunyetçile- rin gemi azrya aldıklan bir dönemde- tam beş yıl ön- ce yayımlanmıştı: "Bu ülkede Atatürk'üyıkarak olumlu bir şeylerya- pılabileceğini sananlann, kendi küçük dünyalan ıçin- de büyük biryanılgıyı yaşadıklanna ınanıyonım." O mantığın altında şu gerçek vardı: "Türkiye'de bir din devletı kurmak isteyenlerin Atatürk'e saldırmalan tutariıdır. Türkiye'yi etnik ya- pıya göre bölmek ısteyenlenn Atatürk'e saldırmala- n tutahıdır. Ama Türkiye'yi çağa taşıma savında olup da Atatürk'e saldırmak tutarsızdır... Bu ancak, ya bilgisizlikten, ya aymazlıktan ya da kötü niyetten kaynaklanabiliri" Prof. Dumont saygıdeğer bir davranış sergiledi... Günah çıkardı. Tıpkı Aziz Nesin'in geçmişte yaptığı gibi. Ya "bizimkiler?" Içlerindeen "sayg/n"olanlardan birisınegeçenler- de bir TV programında sormuşlar; "Türkiye 'de birşe- nat devleti kurulursa ne yaparsınız?" diye... Yanrtla- mış: - Rodos'a gıder, orada yaşanm! Biz buradayız... Bu ülkeyi de kimseye terk etmeye niyetimiz yok! Kitle örgütleri Köy Enstitülerinde eğitim daha çağdaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Köy Enstitüle- ri'nin 17 nisandaki kuruluş yıldönümü nedenıyle 51 kitle örgütü tarafından ya- yımlanan ortak bıldiride, enstitülerin bugünkü eği- timden daha çağdaş olduğu dile getınldi. Bilgı toplu- mu olunduğuna yönelik söylemlenn "safeata" diye nitelendığı bildınde, Köy Enstitüleri, en iyı ahlak eğitimi veren kurumlar arasında sayıldı. "KöyEnstitüleri'nin57. Kuruluş Yıktönümü" ara- lannda Atatürkçü Düşün- ce Derneği, Mülkiyeliler Birliği, TMMOB, Türkiye YazarlarSendikası. Eğitim Sen, Çağdaş Hukukçular Derneği'nin de bulunduğu 51 kitle örgütünün hazırİa- dığı bildiride, bugünkü eği- tim düzeni protesto edildi. Köy Enstitüleri'nin, ülke koşullanna göre Türk eği- timciler tarafından oluştu- rulmuş olması nedeniyle "unutulmaz" olarak nite- lendirildı. Köy Enstitüle- ri'nde uygulanan eğitim yöntemlerinın bugün de geçerlıliğıni koruduğu, il- kelerimn bugünkünden da- ha çağdaş olduğu kaydedi- bn bildiride. şöyledenildı: "Enstitülerde okuyan öğ- rencL kendisini ulusuna, halkına karşı sorumluluk duygusu ve görev aşkıyla yetiştirirdi. Bo/kırı şenkn- direcek, köylüyü uyandıra- cak, köy deki iktisadi ha\ a- ü canlandıracaktı. Bugün- kü eğitim düzeni, gençk'ri- mize böyle bir ideal ver- mekten uzaknr." CHP İstanbul tl Başka- nı Mehmet Ali Özpolat, "Köy Enstitüleri'nde yeti- şen köy çocuklannın göz- lerindeki ışıltıdan rahatsız olan zUıniyetle bugün 8 yıl- lık tcmel eğitime karşı çı- kanlann aynı kör karann- ğı temsilettiklerini" bildır- di. CHP İstanbul ll Kadın Kolu Başkanı Muazzez Çelebi de Köy Enstıtüle- ri'ni kapatanlann, Ata- türk'ün ideallenne saygı- sızlık ettiklerini kaydetti.