23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Kayıp Türkler hipnotizmayla aranacak • BRÜKSEL (AA) - Brüksel Adli Polısi'nin kayıp çocuklarailgili masası, Belçika'da kaybolan ve hayatlamdan umut kesilmemiş olan 2 Türk çocuğu takkında bilgi edinebilmek ıçin aile fertlerinin hipnotizma yoluyla konuşturulacaklannı açıkladı. Brüksel'de kaybolan Zülfikar Baş'uı bulunması için yetkililer aile fertlerini hipnotizma yoluyla sorgulayacak. Arnavutluk'ta silah kullanma yetkisi • PARİS (AA) - Fransa Savunma Bakanı Charles Mıllon, Arnavutluk'ta çokuJuslu güç bünyesinde görev yapacak askerlerin, kendilerinı savunmak amacıyla ya da kamu düzenini tehlikede hissettikJeri durumda silah kullanabileceklerini bildirdi. Millon, ltalya komutasındaki çokuluslu güçte yer alan 1000 Fransız askerin görevine ilışkin parlamento konuşmasmda, silah kullanma yetkisi konusunda Arnavutluk'ta görev yapacak askerlere, Bosna'daki savaşta görev alan BM banş gücü askerlerinden daha fazla yetki verildiğini kaydetti. Charles Millon, BM karannda, "askerlerin, kendilerinın ya da kamu düzeninin tehlikede olması durumunda silah kullanabilecekleri" ifadesinin yer aldığını belirtti. TürkbiPliği bugün gidiyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Arnavutluk'ta banker skandalının ardından yaşanan iç savaş nedeniyle BirleşmişMilletler(BM) tarafından oluşturulan "Uluslararası Banş ve tstikran Sağlama Gücü"nde görev alacak Türk bırliğinin bir bölümünün bugün Türkıye'den aynlacağı pğrenildı. 800 kişiden oluşan flmfibi deniz piyade görev gücü, Arnavutluk'un kuzeyinde görev yapacak. Türk birliğinin gereksinimi olan malzemenin yanı sıra Amavutluk'a askeri yardım malzemesi de götürecek olan gemilerin de bugün Gölcük'ten hareket etmeleri bekleniyor. Irak'ta çatışma • TAHRAıN (AA) - Irak muhalefet güçlennın 70 Irak askerini öldürdüğü ileri sürüldü. IRNA'nın haberine göre Irak'ın Sesi radyosu dünkü haberinde, Om-ul- Gezlan ve Zikar illerinde kimliği bilinmeyen bir muhalefet grubunun, ordu güçlerine saldırması sonucu 70 askerin öldürüldüğünü, 100 askerin yaralandığıru iddia etti. Radyo aynca orduya ait 35 araç 86 ağır ve hafif silaha el konulduğunu iddia etö. ORTAK ALINACAKTIR Sanyer Maslak Gazeteciler Sitesi'nde bulunan 3 işyeri ile 6 adet bahçe daireye teberru karşılığı ortak alınacaktır. Tel:27614 43 KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 1989 1045 Mahcur tstanbul Beykoz. Beykoz Mahallesı Cilt.003 09, Sayfa No:37.KütükSıraNo:790'da nüfusa kayıtlı bulunan Kemal ile Emine'den olma 1970 do- ğumlu Hakan Tuna MK'nin 369 maddesı geregınce hacir altına alınarak kendisme an- nesı Emıne Tuna'nın vası olarak ta>in edıldığı, bılaha- re vasının vefat ettiği anlaşıl- dığından mahcura, Yukandaki yer nüfiısuna kayıtlı bulunan Kemal ile Emine'den olma 1975 do- fumlu halen Kartal Atatürk Bulvarı Spor Sok. No. 3/30'da ıkamet eden mahcu- run kızkardeşi Saniye Tu- na'nın vası olarak tayın edıl- dığnlan oîunur. 14.3.1997 Basın: 15775 Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. BAYRAM AKBULAK Clintonlar'ın eski ortağı, savcıyla işbirliği yaparak 84 yıllık cezasını 3 yıla indirtti. İfadesi Başkan'ı yakabilir Whitewater ömton'm ensesmde• Cezası hafifletilen James McDougal "Clinton'ın suçsuz olduğu konusunda bahse girmem" dedi. Savcı, McDougal'ın birçok konuda bilgi sağladığını söyledi. FUATKOZLÜKLU WASHINGTON - ABD Başkanı Bill Clinton ile eşı Hillan için "korku dolu, sıkmülı günler" başlıyor. Clin- ton'ın Arkansas Valiliği döneminde eşiyle birlikte kurduklan Whitewater arsa şirketinin ortağı olan ve bu şirket- le ilgıli davanm "Idlit ismi" diye gös- terilen James McDougal, savcıyla an- laşarak suçluluğunu kabul etmesi üze- rine "dolandıncıhk" suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptınldı. McDougal, işbirliğini reddetmesi durumunda 84 yıl hapis cezasına çarptınlabiiecekti. McDougal, Arkansas eyaletinin başkenti Litle Rock'da önceki gün hak- kında verilen cezaya ilişkin karar açık- landıktan sonra eski ortaklan Clin- ton'lara Tehdftiçeren" bir mesaj gön- derdi. "Herkesi yeni gefişmelere hazır ol- maya" çağıran 56 yaşındaki McDo- ugal, Whitewater olayında ABD Baş- kanı'nm eski ortağı. Clintonlar'ın ak- lanması gerekip gerekmediğini ve yan- lışyapıp yapmadığını soran gazeteci- lereu Ointon"ın hiçbiryanbş, vapmadı- ğı konusunda bahse gjrmem" dedi. McDougaFın savcılık ile işbirliği yaparak Bill Clinton aleyhine daha ön- ce verdiği ifadeyi değiştirdiğine inanı- lıyor. Oysa James McDougal. geçen yılın ortalanna kadar ABD Başkanı'nı şiddetle savunuyordu. Clinton. video banda alınarak mahkeme yargıcına 199 bin dolar vergi ödedüer AVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Başkanı Bill Clinton ve eşi Hiuary'nin, 1996 yılında 1 milyon 65 bin 101 dolar kazandıklan, buna karşılık 199 bin 791 dolar gelir vergisi ödedikleri bildirildi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, bu gelire Başkan Clinton'ın 200 bin dolar maaşı ve Bayan Clinton'ın yazdığı itTakes A Yillage adlı kitabın 742 bin bin 852 dolar tutanndaki gelirin de dahil olduğu belirtildi. Clintonlar'ın vergi evraklanna göre ABD Başkanı'nın 1996 yılındaki geliri 316 bin 074 dolar. Bu rakam, 1995 yıhndan 75 bin 437 dolar daha fazla. YENt SKANDAL Bağışçılara uçak turu VVASHESGTON (Comhuriyet) - ABD Başkanı Bill ClintoD'ın 1995 ve 1996 yıllannda seçim kampanyası için Demokratik Parti'ye para bağışında bulunanlan başkanlık özel uçağı Air Foree One'a bindirdiği ortaya çıktı. Cumhuriyetçi partililerin baskısı ve Demokratik Parti'ye yapılan bağışlara ilişkin patlak veren skandallann etkisiyle kayıtlan kamuoyuna bildiren Beyaz Saray, önceki gün de Clinton'ın başkanlık özel uçağı Air Foree One'nda "misafir" olarak ağırladığı 477 kişinin ismini açıkladı. Beyaz Saray'ın yayımladığı isimler arasında Demokratik Parti'ye bağışta bulunan 56 kişinin de bulunduğu belirtildi. Açıklamada, Başkan Yardımcisı Al Gore'un misafıri olarak uçağa binen 208 kişiden 17'sinin de Demokrarik Parti'mn mali destekçisi olduğunu bildirdi. Söz konusu destekçilerin en azından ya partiye 5 bin dolar para bağışında bulunduklan ya da en azından 25 bin dolar bağış toplanmasını sağladıklan kaydedildi. Demokratik Parti tarafından açıklanan başka belgelerde ise 1992'de Clinton'ın seçimi kazandıktan hemen sonra yönetımdeki görevler için seçim kampanyasına yardım edenlere ayncalık lanınmasını istediği görülüyor. gönderilen ve geçen yıl yapılan özel duruşmada yemin ederek ifade ver- mişti. Bill Clinton, hakkındaki iddi- alann doğru olmadığını söylemişti. Whitewaterarsa skandalı olayını so- ruşturan bağımsız savcı KennetfaStarr, af dileyen ve hafıf ceza talebinde bu- lunan McDougal'ın, soruşturma sıra- sında kendisine birçok konuda bilgi sağladığını söyledi. Ancak Starr'ın. Clintonlar'ın eski iş ortağına verilecek ceza konusunda mahkeme yargıcına talepte bulunma- dığı, yalnızca McDougal'ın gösterdi- ği işbirliğinin tümüyle dikkate alınma- smı istediği bildirildi. Bağımsız savcı. geçen yıl suçlu bulunmasına rağmen hakkındaki cezaöncesi güne kadarbe- lirlenmeyen Clinton'ın "eskiarkadaşı ve iş ortağı'' McDougal'dan bilgi alı- yordu. James McDougal'ın savcıya, Clinton çiftinin iş ve fınans ilişkileri hakkında daha aynnhlı bilgi ve belge- ler sunduğu sanılıyor. Bağımsız savcı Kenneth Starr, soruşturmanın gizliliği- ni hatırlatıp aynntıya girmeden "çok daha kapsamlı bir anlaytş ve yeni bei- gelere sahip olduklannı" söyledi. McDougal da mahkemede. yaptığı yanhşlan ve suçlan manikdepresif an- lar yaşadığı ve felç geçirdiği döneme bağladı. Mahkeme yargıcımn da sağlığı iyi olmayan Clintonlar'ın eski iş ortağı ve Whitewater davasının kilit isminin ver- diği bilgilerle soruşturma sırasında gösterdiği işbirliğini göz önüne aldığı ve 84 yıl hapis cezasına çarptırmaktan vazgeçtiği öne sürüldü. James McDougal 3 yıl hapis yata- cak, cezaevinden çıktıktan sonra da evinde bir yıl göz hapsinde tutulacak. Aynca 10 bin dolar da para cezası öde- yecek. Savcılann, McDougal'a Bill Clin- ton ve eşi Hillary, diğer ortaklar ve Whitewater Emlak Şirketi'nin iflas eden bankayla iş ilişkileri hakkında birçok soru yönelttikleri. aldıklan ya- nıtlann gerçeğe uygunluğunu araştır- dıklan bildiriliyor. Beyninin sağ tarafina giden damar- lardan biri tıkalı olan McDougal, her gün yedi ayn ilaçla yaşamını sürdürü- yor ve baston yardımıyla yürüyebili- yor. ABD lideri Bill Clinton ile eşi Hil- lary Rodham Clinton, 18 yıl önce Ar- kansas eyaletinde James-Susan McDougal çiftiyle biriikte ortaklaşa Whitewater adlı bir emlak şirketi kur- muşlar ve 250 dönümlük arsa satın al- mışlardı. David Hale adlı eski bir bankerin McDougal'ın eski eşi ve Whitewater emlak şirketinin diğer ortağı Susan McDougal'a verdiği 300 bin dolarlık borç, davanın kilit noktasını oluşturu- yor. Bayan McDougal 'ın bir başka şirke- ti için istenilen borcun bir bolümünü Whitewater şirketi için arsa alımında kullandığı ileri sürülüyor. Hale. o dö- nemin Arkansas Valisi Bill Clinton'uı, Susan McDougal'a borç vermesi için kendisine baskı yaptığını iddia ediyor. Clinton, mahkemeye video bant ile gönderdiği ifadesinde hakkındaki bu iddiayı reddetmişti. Clintonlar'ın arsa yolsuzluğundaki rolüne ilişkin sorulan yanıtlamadığı için hapisle cezalandınlan Susan McDougal da geçen yıl cezaevine kon- muştu. Bayan McDougal, 3 yıl hapisle ce- zalandınlan eski eşinin aksine, bir dö- nem ortaklık yaptığı Başkan Clinton ve eşini savunmaya devam ediyor. ÇİN'tN DERDİ ORDUSUNUN MODERNİZASYONU Clinton seçilsin i gelsinDış Haberier Servisi - Ordu- sunu modernize ederek As- ya'nın en büyük askeri gücü haline gelmek isteyen Çin, uzun v^deli bir strateji ile ABD seçim kampanyalanna oluk gi- bi para akıtarak Amerikan yük- sek teknoloji ürünlerini ülkesi- ne yığıyor. ABD'de yayımla- nan Newsweek dergisi son sa- yısında ekonomik ambargo ve yaptınmlann ti- cari çıkarlar uğnına nasıl feda edilebildiğini ve Çin'in kendi askeri gücünü yüksek teknoloji ürünleri ile geliştirmek için yaptığı lobi çalış- malannı yazdı. Dergide yer alan habere göre Pekin'in lider- leri Çin'in 21. Yüzyılda ABD'nin engüçlüra- kibi olacağını biliyorlar. Bunu gerçekleştirebil- mek için de Soğuk Savaş döneminden kalan "köhneve insan gücüne davanan" ordusunu ye- ni teknoloji ile donatmak gerektiğinin bilincin- deler. Dergi, 1989 yılındaki Tienanmen katli- amından sonra ABD savunma sanayi fırmala- nnın Çin'e silah satmalannın yasaklanmasına da değiniyor ve ABD Başkanı Bill Clinton'ın başkanlık döneminin ilkinde yüksek teknoloji ihracannın giderek serbestleştiğini belirtiyor. Çin de bu yüksek teknoloji ürünlerini genelde yasal yollardan elde ediyor. • ABD Başkanı'nın seçim kampanyasına para yardımı yaptığı öne sürülen Çin'in amacının, ordusunu yenilemek için gerekli teknolojiye ulaşmak olduğu belirtiliyor. Tabii, en iyi savunma tekno- lojilerinin artık bilgisayar, ha- vacılık yazılımlan gibi ürün- lerle ticari pazar içinde sağlan- dığı birdöneme girilmesinin de bunda büyük rolü var. Sonuçta binlerce Çin firmasının ABD pazanna akın ettiği ve tankla- ra karanlıkta görüş kolaylığı sağlayan optik tüplerden, nük- leer silah simülatörleri imalatında kullanılan osiloskoplara kadar her türlü ürünü satın aldık- lan belirtiliyor. Bu ürünlerin ulaşftklan nihai nokta ise Halk Kurtuluş Ordusu. Newsweek, Çin'in stratejisinin 1980'li yılla- nn sonlannda başladığını belirtiyor. Bu yıllar, FBI'ın Çin'i ılk kez "Amerikan teknotojisini ya- sal yoüarla ek geçiren en aktif dış güç" olarak tanımladığı dönem. Ancak son yıllarda Çin'in yüksek teknoloji ithalatınuı giderek artmasının Washington'u ol- dukça endişelendirdiği ileri sürülüyor. Dergi Clinton yönetimi Çin'e ihracata sessiz kısıtla- malar getirmeye başladığını yazıyor. Birçok Çin firmasının adının Ticaret Bakanlığı'nın şüpheli alıcılar listesinde yer aldığı belirtiliyor. Bu fırmalara ihracat yapacak olan Amerikan şirketlerinin her satış öncesinde hükümetten ih- racat lisansı almalan şarta bağlanıyor. 'Iran PKK'ye destek veriyor' BONN (AA) - Almanya'da karara bağlanan Mikonos cinayeti davasında tanıkhk yapan eski Iran Devlet Başka- nı Ebühassan Beni Sadr, Bonn'da dü- zenlenen bir toplantıda, Iran'da PKK örgütünün kamplan bulunduğunu söy- ledi. Alman Heinrich Böll Vakfı'nrn da- vetlisi olarak Almanya'da bir konferans veren Beni Sadr, dün Bonn'da basın mensuplan ile bir sohbet toplantısı dü- zenledi. Eski cumhurbaşkanı. tranlı yö- neticilerin inkâr etmesine rağmen, bu ülkede PKK kamplannın bulunduğunu ve teröristlerin Tahran'dan destek gör- düklerini ifade etti. Iran yönetiminin Almanya'daki aşm dinci Türk grupla- nna yardnnda bulunduğunu da "tah- min ettigjni"söyleyen Beni Sadr. Tür- kiye'den de topraklanndaki rejim kar- şıtı Iranlılan ülkelerine iade etmemesi- ni istedi. ABD ve Almanya'ıun Iran politika- sının iflas ettiğini söyleyen Beni Sadr. Alman Gizli Servisleri Koordinatörü Berndt Schmidbauer'in tran gizli ser- vis üyeleriyle gizli görüşmeler yürüttü- ğünü belirterek Bonn yönetiminden lran Gizli Servisi'yle ilişkilerini kes- mesini istedi. BAB'da Yunan engeli kalktı Merhum Lamia-Refik Fenmen'in kızı; Merhum Mithat Fenmen, Meıtıum Sabahattin Fenmen, Büyükelçi Rasim Fenmen, Büyükelçi Şefik Fenmen'in kızkardeşi, Merhum Faruk Taylan, Orhan Taylan, Ferhan Erder'in annesi, Melek Taylan, Prof. Cevat Erder'in kayınvalidesi, Suzan-Ali Barışta, Emre Öktem'in anneannesi, Ferhat Taylan'ın babaannesi, Arda Barışta'nın ninesi, Ressam SENİYE FENMEN'ikaybettik. 17 nisan perşembe günü, Bebek Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. BRUKSEL(AA)- Avrupa Birliğ^'nin savTinma organı olma hedefindeki Ba- tı Avrupa Birliği'nde (BAB), ortak üye olan Türkiye'nin operasyonlara katılı- mıru engellemek çabasmdaki Yunanis- tan'ın vetosunu kaldırmaya yönelik baskılar sonuç verdi. Brüksel'de dün büyükelçiler düze- yinde toplanan BAB Konseyi'nde ya- pılan oylamada, Türkiye'nin, NATO olanaklannın kullanılacağı tüm BAB operasyonlanna, karar mekanizması dahil olmak üzere tam katılunı onaylan- dı. Oylama sırasında, Yunanistan sessiz kalarak ve itirazda bulunmayarak veto- sunu kaldırrruş oldu. NATO'nun Avrupa kanadım oluştur- mak isteyen ve AB'nin savunma örgü- tü haline gelmek iddiasındaki BAB'ın, yakın bir gelecekte, gereğinde kuvvet kullanmak yoluyla insani yardım, ban- şı koruma ve banşın tesisi operasyon- lannı gerçekleştirmesi, bu operasyon- larda NATO'nun imkan ve kabiliyetle- rini kullanması öngörülüyor. Geçen yaz Berlin'de yapılan NATO Konseyi'nde. BAB'ın NATO olanakla- nnı kullanmasına yeşil ışık yakılmış, ancak bu durumda, BAB üyesi olmayan NATO'nun Avrupa kanadı ülkelerinin de (Türkiye, Norveç ve tzlanda) tam katılımı şart koşulmuştu. Türkiye, BAB'ın NATO imkan ve kabiliyetlerini kullanacağı her operas- yonun hazırhklanna, karar ve planla- ma aşamalan dahil olmak üzere tam ka- tılım istediğini bildirmiş. Yunanistan'ın buna karşı çıkması üzerine, NATO'da • Türkiye'nin NATO olanaklannın kullanılacağı tüm Batı Avrupa Birliği operasyonlanna, karar mekanizması dahil olmak üzere tam katılımı onaylandı. Yunanistan, oylama sırasında sessiz kalarak vetosunu kaldırdı. veto hakkını kullanabileceği mesajuı» vermişti. Böyle birkarann, Türkiye'nin BAB' a ortak üye değil, tam üye sıfatıy- la kabul edilmiş sayılacağını belirten Yunanistan, bugüne kadar muhalefeti- ni sürdürüyor ve veto hakkını kullana- rak karan engelliyordu. Atina'nm bu tavn, BAB ve NATO'da büyük sorun- lar yaratıyordu. BAB Konseyi, 12-13 mayıs tarihle- rinde, Paris'te toplanacak ve Yunan ve- tosunun kalkmasmdan sonra ortaya çi- kan rahatlama kapsamında geleceğe yönelik planlar, Türkiye'nin de katılı- mıyla ele alınabilecek. Dün sabah Genel Sekreter Jose Cu- tileiro başkanhğrnda büyükelçiler düze- yinde toplanan Batı Avrupa Birliği (BAB") Konseyi "nin. "NATO imkân ve kabiliyetlerinin kullanılacağı BAB ope- rasyonlanna, BAB'a tam üye olmayan NATO ülkelerinin de tam üyelerie eşit haklarda kaühnuıu" onaylaması NATO ve BAB'da "önemM bir sorunun çözö- mü* olarak nitelendiriliyor. Genel Sek- reter Cutileiro'nun 10 tam üye ülkenin temsilcilerine dağjttığı karar tasansına, Yunanistan dahil hiçbir ülkenin itiraz etmemesi üzerine karar oybirliği ile alındı ve Yunanistan'ın uzun süredir tüm baskılara rağmen devam ettintiği vetosu kalkmış oldu. "BAB'a ortak üye olan Türkiye'nin, bu karann onayianması hafinde tam üye konumuna geleceğini" belirten Yunan- hlar "böyle bir geiişmeyi kamuoyunave iç siyaset alanmda izah etmekte büyük zorluk çekeceklerini" savunuyorlar ve başka alanlarda "denge sağlayacak ta- viz" arayışını sürdürüyorlardı. BAB bünyesinde İspanya. Fransa, Portekiz ve Italya tarafından teorik ola- rak kurulan Eurofor isimli kara birliği ve Euromarfor isimli deniz birliğine da- hil olmak isteyen Yunanistan, bu şekil- de "BAB'da Türkiye'den bir adım ön- deoktuğunu" ileri sürebileceğini ve te- selli bulabileceğini savunuyordu. thtiyaç halinde "çağn kuvveti" ola- rak kullanılması planlanan Eurofor ve Euromarfor'a Yunanlann alınmasma kesinlikle karşı çıkan katılımcı ülkeler, bu konunun farklı ve alakasız olduğu- nu savunarak Atina'nm taleplerini geri çevirdiler. Son bir aydu- NATO ve BAB'da çok yoğun baskı altmda kalan Yunanistan arzu ettiği tavizleri elde edemeden ve- tosunu kaldırmak zorunda bırakıldı. Bir "Türk-Yunan uzlaşmazhğuun" değil, BAB'ın 9 üyesi ile Yunanistan arasındaki bir uyumsuzluğun söz ko- nusu olduğunu belirten yetkililer, bu so- runun daha fazla çözümsüz bırakılama- yacağını ifade etmişlerdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle