28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYrA CUMHURİYET 13 NİSAN 1997 PAZAR HABERLER Demokratik Tüpkiye için miting • İstanbul Haber Servisi - Emegin Partisi'nin (EMEP) düzenledıği "Demokratik Türkiye Içın" mitıngleri bugün yapılıyor. Istanbul'da Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı'nda. Gebze'de Cumhuriyet Meydanı'nda, Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda. Eskişehir'de Odun Pazan Meydanı'nda düzenlenen mitingier saat 13.00'te başhyor. EMEP tstanbul II Örgütü'nden yapılan yazılı açıklamada zamlara, özelleştirmeye, işsizliğe ve kontrgerillaya karşı bütün yurttaşlann bır araya gelmesi ıstenildi. Erbakan'a kadrolaşma sorusu • AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Manisa Milletvekilı Tevfik Diker, Çevre Bakanı Ziyattin Tokar'ın bakanlıktaki RP kadrolaşmasına ilişkin rapor hazıriayan Teftiş Kurulu Başkanı Fikret Esen'i görevden almasını bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Diker, Başbakan Necmettin Erbakan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde. Esen'in yolsuzluk yapıldığı savlanan 3. Çevre Şûrası ile ilgili soruşturma yaptığı sırada görevden alınması için kararname hazırlanmasının, bazı şaıbeleri de ortaya attığını öne sürdü. MHP'de adaylık çekismesi I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHPGenel Sekreter Yardımcısı ve * Parti Sözcüsü Abidin Dursun Kaleli, adaylık tartışmalanyla ilgili olarak, "Henüz bu konu gündemde değıl. Genel başkan adayı olmanın ve bu konuda fîkir beyan etmenin de bir haddi ve hududunun olduğunun unutulmamast gerekrr'' dedi. MtıstafaTCort&fıaz adlı bir MHP'li gazCtelere faks çekerek MHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı. Yazıcıoğlu: Yuhalanmadım • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. MHP'lilerce yuhalanmadığını savunurken. 3-5 kişinin "fevri davranışını" önemsemediğini söyledi. Yazıcıoğlu. Türk Sanayicileri ve tşadamlan Derneği'ni (TÜSİAD) demokratikleşme paketini hazırladığı için "bölücülük"le suçlarken. Milli Güvenlik Kurulu'nun da "TBMM'nin işine müdahale ettiğini" söyledi. Tayyip Erdoğan ifade verdi • İstanbul Haber Servisi - RP'nin Boyabat'ta yaptığı bir seçim gezısi sırasında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu"na muhalefet edüdiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatla ifadesi alındı. 'Radyo Haber Ajansı' kuruldu • İstanbul Haber Servisi - l.Ü. Hetişim Fakültesi öğrencileri tarafından kurulan "Radyo Haber Ajansı" (RHA), törenle hizmete girdi. Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut, dünyada büyük bir küreselleşme süreci yaşandığına işaret ederek, bu sürece en fazla katkının iletişim sektörü tarafından sağlandığını söyledi. 15işçi zehiplendi • İstanbul Haber Servisi - Beylikdüzü'nde faalıyet gösteren Beyko Konfeksiyon lmalat-thracat ve Ticaret A.Ş.'de çalışan 15 işçi önceki gün öğleleyin yedikleri yemekten zehirlendi. Özel Candan Hastanesi'nde tedavi altına alınan işçilerin sağlık durumlannın iyi olduğu bıldinldi. 'Şeriata Karşı Kadm Yürüyüşü'ne takipsizlik karan veren DGM Başsavcıhğı 'Şeriat cün devleti demek' ALPERBALLl ANKARA - Ankara Dev- let Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcıhğı. baş- kentte yaklaşık 30 bin kişi- nin katıldığı "Şeriata Karşı KadmYürüyüsü" hakkında Akıt gazetesinin şikâyeti üzerine başlattığı soruştur- mada "takipsizlik" karan verdi. Yurttaşlann. anayasa- nın 2. maddesinde güvence altına alınan "laikük" ilkesı- ni korumak için mücadele vermeye hakkı olduğu kay- dedilen kararda, şenatın "din" olarak değil, "din esaslanna dayalı devlet reji- mi ve hukuk düzenT olarak algılanması gerektiği vurgu- landı. Laık ve demokrat aydın- lan şeriatçı terörörgütlerine hedef göstermesiyle de bılı- nen Akit gazetesinin, Anka- ra DGM Başsavcılığı'na. di- ne hakaret edildıği savıyla suç duyurusunda bulunma- sı üzenne, 15 Şubat 1997 ta- rihinde yapılan ve yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı "Şe- riata Karşı Kadm Yüriiyü- şür yle ilgili olarak soruştur- ma başlatılmıştı. Soruşturmayı yürüten DGM Cumhuriyet Savcısı Ali Rıza Konuralp. Şeri- ata Karşı Kadın Yürüyüsü Düzenleme Komı- tesı Başkanı Avukat Şenal Sanhan'ın ıfade- sıni aldıktan sonra. diğer üyelerin ıfadelenni almaya gerek görmeksizın "takipsizlik kara- n" verdi. Kararda, yurttaşlann. anayasanın 2. maddesinde "cumhuriyetin temel niteükk- ri"nden binsı olarak açıklanan "laikük" ilke- sini koruma hakkına sahip olduklan kaydedi Şeriatçdığa karşı duyaru laik ve çağdaş kadınlar, dinci çevreterce ağır hakaretiere uğranuşlardL lirken şöyle dendr. "Şeriaün din olarak degil. din esaslannadayab devletrejimivc hukuk dü- zeni olarak anlaşılması gerektiği açıklamala- n dikkate abnarak suçun yasal unsurlannın teşekkül etmediğinden kamu adına takibata ver olmadığına karar verildL" Ankara Emnıyet Müdürlüğü'nce yapılan başvuru üzerine Ankara Cumhuriyet Başsav- cıhğı tarafından Sanhan'ın mitingde yaptığı konuşma ve atılan sloganlarla ilgili olarak başlatılan soruşturmada da suç unsuruna rast- lanmadığı gerekçesiyle ayn bir takipsizlik ka- ran verildiğı öğrenildi. Şenal Sanhan. kadın yürüyüşünün Türki- ye'deki şeriatçı tırmanışa ilişkin bir mücade- le alanı olduğunun, özellikle köktendinci çev- relenn bu yürüyüşten duyduklan rahatsızhk- la kanıtlandığına dikkat çekti. Akit gazetesinin suç duyurusunu rahatsız- lığın somut ömeğı olarak değerlendiren San- han, şöyle devam etti: "Biliıı- diği gibi bu çevTeter yürüyüş- ten önce de tehdit ve sakhn gi- bi farklı yöntenüer deneyerek yürüyüşü engelleme çabasına giriştiler. Bu çaba nasd başan- lı olmadıvsa, hukuka av kın bu tür başvurulann da başansız kalacağı açık idi. Ancak öylc temenni ederdim ki nasıl An- kara Cumhuriyet Başsavcüığı bizim ifademize dahi gerek görmeden takipsizlik karan vermiş ise aynı uygulamayı DGM Başsavahgı da yapabi- lirdi. Türkiye'de kadınlar laik hukuk sisteminin yerleşmesi için çaba göstermeye devam edecektir." Tahişe' saldınsı REFAHYOL hükümetinin antılaık uygulamalanna tepki gösterenörgütlerve siyasi par- ti lerin de katıldığı Şeriata Kar- şı Kadın Platformu, 15 şubat- ta Tandoğan'da "Şeriata Kar- şı Kadm Yürüyüsü" düzenle- mışti. Binlerce yurttaşın katıl- dığı eylem olaysız sona ermiş- tı. Eylemde. dine hakaret edil- diğini öne süren Akit gazetesi, yürüyüşe katılanlan "fahişe" olarak nitelemışti. Gazetenin avukati da Ankara DGM Başsavcıhğı"na baş- vurarak dine hakaret ettikleri suçlamasıyla yürüyüşe katılanlar hakkında kamu davası açılması istemınde bulunmuştu. Yürüyüş komitesinin, kadınlara hakaret e- den yayınlan nedeniyle suç duyurusunda bu- lunduğu Akit, Selam, Gündüz, Milli Gazete ve Son Çağn gazeteleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca yürütülen so- ruşturmanın henüz sonuçlanmadığı bildirildi. Tunceli'de vahim ambargo Kişi başına 3 kilo un düşüyor TLREY KÖSE ANKARA - Tunceli'de baharla birlıkte yoğunlaşan operasyonlar nedeniyle .sertfeşeo gıda ambargosun- dari b\ınalan yurttaşlar solu- ğu 'Ankara'da aldı. Parla- mentoda TBMM Başkanve- kili Kamer Genç'i ziyaret eden Tuncehliler, "Adam başına 15 günde6 kiloun ve- rüiyordu, şûndi 3 kfloya in- di. "Akşam saat 19.00'dan sonra ışıklan yakmayın, sı- lah atabiliriz' talimaaverdi- ler" dıye yakındılar. CHP TunceH Mılletvekili Orhan VetiYüdınm "Gıdaambar- gosu bir nevi işkence. Tunce- li'deki durum Türkiye için yüzkarasTdedı. Başbakan Necmettin Er- bakan. "Güneydoğu'da te- rör bitti,sıra kaüanma ham- tesmde"diyerek "hayaM" he- deflerle dolu olduğu yorum- lanna neden olan 'şefkat pa- kcti'yle ortaya çıkarken, ra- karnlar ve bölgeden yükse- len çığlıklarla yalanlandı. Hükümetin hazırladığı şef- kat paketi dosyasına göre, Güneydoğu'da 3 bin 223 okul,'793 saglık ocağı ka- palı ve işsizlik oranı yüzde 25'e ulaştı. Bu tablo içınde, özellikle Tunceli'de yasanan baskı, köy boşaltma. gıda ambargosu gibi olaylar sık sık TBMM gündemine de taşındı. CHP'nvn hazırladı- ğı bir rapora göre, Eylül 1996 ıtibanyla ildeki top- lam 363 okuldan 305'ı ka- pah; ılde sadece 1 uzman hekim bulunuyor. Pertek il- çesi girişinde konan demir kapı 17.00 ile sabah 05.00 saatlen arasında kente ginş- çıkışı engellıyor. Bu tablo içinde, gıda ambargosunun da yer aldığına dikkat çekil- dı. Valıliğın 15 Ağustos 1994 tanhlı genelgesi ile te- mel gıda maddelerinin satı- şmın "karne''ye bağlandığı anımsatıldı. Sorunlanna çare arayan Tuncelililer, Meclis'te "ik- tidara mensup" hemşehri- leri olan DYP'lı TBMM Başkanvekili Kamer Genç'i ziyaret ettiler. 50 kişilik gru- ba önce TBMM lokantasın- da yemek yediren Genç. da- ha sonra seçim bölgesinın bilınen sorunlannı bır kez daha dinledi. Pertek Kö- yü'nden AB Hüsevin Berk. muhtar tarafından onayla- nan "Güliübahçe Kövii un Kstesi"ni gösterirken, şunla- n söyledi: "Adam başına 1? günde bir 6kiloun veriliyordu,şim- di 3 kfloya üidirdiler. Şeker, çay, ekmek; ne ahrsan kara- kokla yazdınlıyor. kontrol edfliyor. Un hstderi bir muh- tarda, bir de karakolda var. "Akşam saat 19.00'dan son- ra ışıklar yanmayacak, silah atabılinz. operasyon var' di- yorlar. Adam fakir, terör ge- Byorun istiyor. mecburen ve- riyor, sonra asker geliyor, 'Neden verdın?' diyor. Per- tek girişindeki demir kapı duruyor, halbuki orada ko- caman karakol var. Ilde 40 bin asker var" MIKRO Grup Kızılınnak v« Ferhat Tunç, Cumartesi Anneleri'yle birlikte İtahan halk türküsü 'Çav Beila'yı söyledi. 100 haftada 93 kişi kaybedildi İstanbul Haber Servisi-Cumartesi Anneleri'nin oturma eylemine başlamasının üzerinden 100 hafta geçti. Anneler, eylemin başladığı 27 Mayns 1995 tanhinden bu yana kayıplann artarak sürmesini protesto ederek "Kayıplara karşı yapnğunız oturma eyiemi sırasında. 89'u OHAL bolgesinde ounak üzere 93 yeni ka> ıp olayı yasandı. Bizler, kayıplar son bulana ve katiller yargılanana dek burada olacağız" dedıler Enyaşh komünistten dcstek Galatasaray Lisesi'nin önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, u Analann öfkesi katilleri boğacak", "Susma, sustukça su-a sana gelecek" \ e "Kayıplar bulunsun, hesap sorulsun" sloganlanyla 100. kez oturma eyiemi gerçekJeştirdiler. Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı gezici kayıp minibüsüne sırtlannı çeviren annelere. Alman parlamenterler. eski DEP Millervekili Mahmut Alınak. Tomris Ozden, sanatçı Ferhat Tunç, Grup Yorum, Grup Kızılırmak, Haklar ve Ûzgürlükler Platformu Sözcüsü Oya Gökbayrak. Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) üyeleri, üniversite öğrencileri ve Türkiye'nin en yaşlı komünisti. kamuoyunda 'Bİoz Mehmet" adıyla tanınan Mehmet Bozışık destek verdi. Kayıp yakınlan adına konuşan Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ve 1936 yılında kaybedilen Salih Bozışık'ın kardeşi Mehmet Bozışık. yakınlannın devlet içindeki çeteler tarafından kaybedildığini belinerek "Oğuuannıız, kızlanmız, kardeşlerimiz kaybedumesin. Kayıplann hesabı sorulsun" diye konuşrular. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada ise 12 Nisan 1981 yılında gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl tanıtılarak "Kayıplar yeni değiL ama geçmişte de kalmadı, artarak sürüyor. Oturma eylemine başlanan tarihten bu yana kayıtlara geçen 93 kayıp, konunun hassasiyetini gösteriyor. Bilinmeyen kayıplar ve aynca gözaltında öldürülen çok sayıda insan bu sayuun dışında" denildi. SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Osman Gürbüz isimli bir ka- til yakalandı. Evi cephanelik gi- bi. Orada ele geçirilen silahlar- dan bazılarının Özel HarekâtTi- mi'ne ait olduğu söyleniyor. Gürbüz'ün yakalanmasından sonra bir gerçek daha ortaya çıktı: Cinayetten aranan Osman Gürbüz, 1994 yılında Gebze'de gözaltına alınıyor. Aracında si- lahlar ve çeşitli malzemeler ele geçiriliyor. işte tam bu sırada artık ya- kından tanıdığımız bir devlet görevlisi ortaya çıkıyor. Bu isim; özel timin ılk kunjcu öğretmeni, üst düzey MİT görevlisi ve Içiş- len Bakanlığı döneminde Meh- met Ağar'ın danışmanı Korkut Eken. Eken, Osman Gürbüz'ü araba ve diğer malzemelerle birlikte teslim alıyor. Sonrasında ise olaylar tahmin ettiğimiz gibi gelişiyor. Gürbüz serbest bıra- kılıyor. Metin Göktepe cinayeti da- vasını izlemek üzere Afyon'dan dönerken, gazeteci arkadaşlar- la büyük bir öfke içindeydik. Devlet, Göktepe davasındatam Korkut Eken Hâlâ Devlet Görevlisi mi? bir vurdumduymazhk içindeydı. Adaletin ortaya çıkmaması için neredeyse bütün devlet kurum- lan insanı isyan ettirecek bir iş- birliği içine girmişlerdi. Polis, savcılık, mahkeme, Adalet Ba- kanlığı, bu ülkenin bir gazeteci- sinin katillerini aklamak ve ko- rumak için ellerinden geleni ya- pıyorlardı. Metin Göktepe davası ve Su- surtuk'ta ortaya dökülen pislik- ler arasında birebir bir uyumdan söz edebiliriz. Devletin kurum- lan tam bir çürüme içine girmiş. Rüşvet, cinayet, yolsuzluk, uyuşturucu taşımacılığı sanki devlet görevi gibi görünüm ka- zanmış. Osman Gürbüz, eğer şimdi düzgün birsorgulamadan geçi- rilse, Susurtuk'ta kapatılmak is- tenen pislikler yeniden ortalığa dökülüverir. Siz, devletin böyle- sine kararlı bir sorgulamayı ya- pacağına inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Inanmadı- ğım için de toplumsal tepkinin ve kitlesel duyariılığın arttınlma- sı gerektiğini düşünüyorum. Susurluk, daha yeni başladı. Türkiye'deki demokrasi birikimi ve sol güçler, 1977'lerden bu yana bir gerileme ve sağcılaş- ma sürecine girdi. Susurluk, bu süreçteki ilk ciddi kınlmaydı. 20 yıldır Türkiye'yi bir diktatöıiük cenderesine hapsetmek iste- yen, Kürt sorununu kan ve ateş- le azdırıp buradan siyasi ve ti- cari çıkar elde etmek isteyen güçler, Susurluk'ta bir darbe ye- di. Mehmet Ağar'ın istifası önemli bir dönemeçti. İbrahim Şahin'in tutuklanması bir baş- langıçtı. Ama yılların birikimiyle çeteterin teslim bayrağını çek- mesini beklemek de hayalci bır tavır olurdu. Bu nedenle Susur- luk sonrası, beklentilerin aksine çok derinlemesine sonuçlar alınmaması, bende umutsuzluk yaratmıyor. Henüz hesaplaşmanın başın- dayız. Demokrasi isteyen, öz- gürlük isteyen, pisliklerin hesa- bının sorulmasını ve devletin te- mizlenmesini isteyen süreç de- vam ediyor. Bu süreç inişlerle çıkışlaıia devam edecek. Ama yönelim belli. Kaybeden çeteler olacak. Susurluk'ta ilk darbeyı onlar yediler. Susurluk, bir çıkış yolu, bir u- mut kapısı. Bu kapıya yüklen- meyi sürdürmek gerekiyor. Bu- gün Ankara'da yapılacak top- lumsal muhalefet mitingı işte böyle bir umudun ifadesi ola- cak. Metin Göktepe davası, Türkiye'nin ve medyanın gele- cek davası olarak orta yerde duruyor. Biz, temiz bir gelecek isteyen, onurlu birbasın isteyen gazeteciler, bu davayı takip edeceğiz. Salon ne kadar kü- çültülürse küçültülsün, yargı ne kadar duyarsız davranırsa dav- ransın, Göktepe davasının üze- rini örtmeye kimsenin gücü yet- meyecek. Onlar, nereye gıderlerse gıt- sinler, biz orada olacağız. Os- man Gürbüz'ün yakalanmasıy- la ilgili gelişmeleri izlerken, u- mut ve umutsuzluğu bir arada yaşamak mümkün. Umut; hâlâ devlet içindeki bazı güçlerin çe- telerin peşine düştüğünü gör- mekten doğuyor. Umutsuzluk; Korkut Eken gibileri hâlâ köşe başlannı tutan ekibin içinde et- kınliklerini sürdürüyortar. Meh- met Ağar'la, Sedat Bucak'la buluşuyorlar ve hâlâ gerçekle- rin üzerine örtmeye çabalıyorlar. Bu çabalan da bir anlamda et- kili oluyor. Bunca gerçeğe rağmen Se- dat Bucak ve Mehmet Ağar hâ- lâ milletvekili. Birçok kritik oyla- mada onlann iki oyunun bir önemi var. Korkut Eken hâlâ devlet görevlisi mi, doğrusu merak ediyorum? Göktepe'yi öldürdüklerini itiraf eden polis- lerin hâlâ devlet görevlisi oldu- ğunu biliyorum da belki Eken de hâlâ bir yerierde görevlidir. Ne dersiniz? Eken, bu kez Gürbüz'ü yeni- den kurtarabilecek mi? Göre- ceğiz. DINÇ TAYANÇ Yıllık izninin bir bölümünü kullanan yazanmı- zın yazısını yayımlayamıyoruz. Fatsa'da konustu ODP lideri Uras'tan sola birlik çağrısi• ÖDP Genel Başkanı Uftık Urâs, ÖDP Şenliği'nde coşkulu bir kitleye seslendi. Uras, radikal Islamm bugünkü gücünün 12 Eylül . faşizminin eseri oldugunu söyleyerek "Emaneten sosyal demokrat partilere t de\Tettiğimiz dostlanmızı tekrar kazanmak istiyoruz" dedi. MEHMET ÖZDEMİR FATSA - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufuk Uras çağdaşlıktan yana. sol görüşlü emekçi halka seslenerek "Emaneten sosyal demokrat partilere devreftiğimiz dostlanmızı tekrar kazanmak istijüruz" dedi. Uras, "dostiar sofrasında birleşme" çagnsında bulundu. Fatsa ilçe örgütünün açılışı nedeniyle Cem Sineması'nda düzenlenen 'ÖDP Şenliği'ne katılan Uras. yükselen siyasi tslama karşı askeri darbelerden medet umanlardan bir şey beklenemeyeceğıni belirtti. ÖDP lideri Ufuk Uras, "Eylül faşizmi değü mi siyasi tslamı bu noktaya getiren" diye sordu. ÖDP Şenliği'nde coşkulu bır kalabalığa hitap eden Uras konuşmasını şöyle sürdürdü: "70'lerden beri bikliğimiz faşist hareket kendini Türkçü olarak tanunuyordu. Susurluk'a kadar çoğu insanınuz anlamıyordu. "Türkçu ne demek' Tüpçü tüp satar, Uras ÖDP Şenliği'ne kaüldı. kalaycı kalay satar. Meğer bunlar eroin satarnuş. Kadm satarnuş. Bunlar süah kaçakçıhğı yaparmış. Bütün bunlan (igrendik. Faşizme karşı mücadelemize bütün emek, banş, demokrasi güçleri yan yana birlikte devam etmeliyiz. Eroin satmakla, eroin parasıyla vatanperverlik olur mu? Çetelere karşı değilseniz yurtsever olmanız mümkün değildir.~ Parti binasının açılışından sonra Ufuk Uras ve beraberindekiler eski Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez'in mezannı ziyaret ederek saygı duruşunda bulunup karanfi1 bıraktj ar. ^ ^ Avrupalı heyet 'Türkiye'de yargı bağımsız değil' İstanbul Haber Servisi- Gazeteci Metin Göktepe davasını izlemek için Türkıye'ye gelen. aralannda hukukçu ve parlamenterlenn bulunduğu heyet, Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını behrterek "Göktepe davasmda bu açıkça görülüyor. Devlet sanik poİisleri koruyor"dedıler. Metin Göktepe'yi öldüren polislerin yargılandığı davanın Afyon'da önceki gün görülen son oturumunu izlemek için Türkiye'ye gelen heyet. dün İnsan Haklan Demeği İstanbul Şubesi'nde basm toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Almanya Cumhuriyetçi Avukatlar Birliğı temsilcısı Brigitt Luesse Kessenich. Göktepe davasını; başından ben izlediğini behrterek "Bu dava Türkiye"de yargmın bağunsız olmadığını ortaya koyuyor" diye konuştu. Olayın tanıklannın, sanıklarla yüzleştirilmediğine dikkat çeken Cumhuriyetçi Avukatlar Birliği üyesi Sigrid Topfer ise devletin sanık poİisleri koruduğunu savundu. Avrupa Parlamentosu milletvekili Steffan Tıppeck. Göktepe davasının Türkiye'nin insan haklan haritasında önemli bir yer oluşturduğunu söyledi. n. Demokratik Hukuk Birliği Temsilcisi, Bremen Üniversitesi öğretim üyesi Bernd Mensschang, insan haklarımn Türkiye'de ayaklar altına alındığıru savundu. Liverpool'da işten atılan 500 lıman işçisi adına davayı izlemek için Türkiye'ye gelen Kevin Robinson da 19 aydır mücadele ettiklerim belirtti. Türkiye'deki insan haklan ihlalleri ile ilgili olarak milletvekillerine bilgi verdiklerini söyleyen Robinson, Türk Büyükelçiliğinin . - millervekillerine bu konuda yardımcı olmadığını belirtti. Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe ise davaya destek veren herkese teşekkür etti. Oğlunun öldüğüne hâlâ inanamadığını vurgulayan Fadime Göktepe. "Tüm gazeteciler benim için birer Metin" dedi. Il il dolaşan Metin Göktepe davasının üçüncü oturumu, önceki gün Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Durusmada Göktepe'nin avukatlan davanın daha uygun bir salona ahnmasını isteyerek reddi hâkim talebinde bulundular. Reddi hâkım talebi Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ' göriişülmesi amacıyla ertelendi. ÎHD'den Demirel'e protesto telgrafı İstanbul Haber Servisi - İnsan Haklan Derneği (İHD) üyeleri ve Cumartesi Anneleri. siroz hastahğı nedeniyle önceki gün yaşamını yitiren PKK davası tutuklusu M. SaHh Çeiikpençe(46)için affetme hakkını kullanmayan Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e protesto telgrafı gönderdiler. PKK davası sanığı olarak 1992 yılında cezaevine gönderilen M. Salih Çelikpençe, yaklaşık bir yıl önce siroz hastalığına yakalanmıştı. Ankara • Numurıe Hastanesi doktorlan, Salih Çelikpençe'ye "Cezaevinde kalırsa fazla yaşayamaz, yurtdışmda tedavi olması gerekir" raporu vermişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle