23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İrrtrvaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yaym Koordinatörü Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişleri Mudürlerı lbrahim Yıldız, DinçTayanç(Sorumlu) # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # tsuhbarat: Cengiz Yıldınm • Kiıltur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Ksraören 9 Duzehme: Abdullah Yazıcı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberleri: Metamet Faraç YayınKuulu. bhanSdçuklBa^kan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetmk*}a. Şüknuı Soner. Ergun Balcı. Dinç Tayanç, İbnüüm Yüdız, Orhan BursaİL MusUfı Balbav Hakan Kara. AnkaıaTemsücısı. Mustafa Balbay 9 Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı SerdarKtak,HZıyaBK.1352S.Z3Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No.l Kat:l,Tel-363 12 11,Faks 363 12 15 Koordınatön AhmetKondsan 0 Muhasebe: Büleat Yener # tdare HüseyinGürer#tşletme: ÖnderÇeli"k«Bılgı-Işlem Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetim Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gfilbin Erduran # Koordınator Reha l^tman • Genel Müdm Yardnncısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 ) > j n l i > u \e Basan: Yenı Gürt Haber Aıansı, Basuı ve Yaymcılık A S Tünoc.iı Cad 394] Cağaloğlu 34334 lsl'PK 246 Isıanbul fel (0/212) 512 05 05 (20 hatl Faks (0 212)513 85 95 13NİSAN 1997 İmsak: 4.50 Güneş: 6.22 Öğle: 13.12 İkindi: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.14 hktahapda sıcak renkler • İstanbul Haber Servisi - Kışla bahann adeta bırbirine kanştığı şu günlerde. art arda yapılan defılelerle fırmalann ılkbahar-yaz koleksiyonlan tanıtılmaya başlandı. Gülen Style firmasının Atrium'da düzenledıği defilede, çocuk mankenlerin sunduğu dans göstensınin ardından. fırmanın ılkbahar-yaz koleksiyonu tanıtıldı. Didem Uzel. Janset. Korel Kubilay ve Gökçe Yanardağ gibi mankenlerin yer aldığı defilede, turkuaz, san. limon yeşili \e turuncu gıbı sıcak renklerin ağırlıkta olduğu görüldü. Oya Eczacıbaşı beraat etti • İstanbul Haber Servisi - Üsküdar Valide-i Atik Camısi'nden 12 parça tarihi tznık çınisınin çalınmasıyla ilgilı olarak yargılanan \e aralannda işadamı Bülent Eczacıbaşı'nın eşi Oya Eczacıbaşı'nında bulunduğu 3 kişi beraat etti. Biri öğretim görevlisi 2 sanık hakkında ise 7'şer yıl 9'ar ay'hapis cezası verildi. Atatürk diyor ki: Mensup olmaktan onur duyduğumuz Islam dinini, yüzyıllar boyunca bir siyaset aracı olmaktan kurtarmanın gerçeğini gözlemiş bulunuyoruz. Kutsal ve tannsal dinimiz, aşırı isteklere sahne olan politikadan ve politikanın tüm etkisinden bir an evvel kesin kurtulmalıdır. Ulusun, dünya ve ahiretle ilgili mutluluk buyruğu bir zorunluluktur. Ancak bu suretle Islam dininin yüceliği gerçekleşir. 1924, M.K. Atatürk Arkasından ağlayacağımız... Alparslan Türkeş öldü. O gece ülkücüler sabaha dek ağladılar. Televizyonda izledim, ağlayanlann gözyaşlan içtendi, samimiydi. Düşündüm. Ne talihsiz, ne bahtsızız ki, bizim arkasından ağlayacağımız bir liderimiz bile yok. Ekran gafları Kanal D geçen hatta bugün 18.00 haberlerini veriyor. Bu kanala program yapmış Mert Ali Başanr'ı, spiker Mert Ali Başar olarak anons ediyor. Artık bu kadarına Uğur'un da yapabileceği bir şey yok. Gecekondu Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ütkü, "Kentleşme Sürecinde Gecekondu" adlı kitabı göndermişti bana. Burada Aliağa ömeği anlatılıyor ve uluslararası konut örgütlenmesi dile getiriliyor. Oysa biz bu koca tstanbul'da seçim yatınmlan gecekondularla çevrili durumdayız. Orada yaşayan insanlar için hiçbir şey yapıimıyor. Çoğunun ne tapuları var ne altyapıları. Iş mafyanın elinde. Siyanürle altuıa karşı yürütülen mücadeleye Izmirliler bugün tam destek verecek Bergama'ya biiyiik yiirayüş•tzmir'deki demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, aydınlar, sanatçılar ve çevrecilerin oluşturduğu îzmir Bergama El Ele Hareketi'nin çağnsıyla bir araya gelen insanlar bugün "Büyük Yürüyüş"le siyanürü protesto edecek. Sabah saat 09.00'da tzmir Agora'da başlayacak eylem Bergama Asklepion'da sona erecek. iZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- lan açıklamada tüm duyarlı yurttaş- su) - Siyanürle altın çıkanlmasına karşı çıkan Bergamalılara destek için lzmir Bergama El Ele Hareketi, bu- gün Agora'dan başlayıp Bergama'da- lar yürüyüşe destek vermeye çagnl- dı. Buluşma Agora'da ki Asklepion'dabitecek "Büyûk Yü- rüyüş"ü gerçekleştiriyor. lzmir'deki gönüllü kuruluşlar, sen- dikalar, odalar. kadm örgütleri, siya- si partiler. kültür insanlan, sanatçılar ve çevrecilerin oluşturduğu lzmir Bergama El Ele Hareketi'nce yapı- Büyük Yürüyüş, bu sabah saat 09.00'da bisikletli gnıbun Agora'dan Bergama'ya hareketiyle başhyor. Agora'da toplanacak eylemciler saat 10.00'da bir basın toplantısı düzen- ledikten sonra Cumhuriyet Alanı'na yürüyecekler. Ege'nin çeşitli yörele- rinden gelen katılımcılarla buluşa- cak olan lzmir Bergama El Ele Ha- reketi saat 11 .OO'de topluca yürüyü- şe geçecek. 110 kilometrelik yürüyü- şe eylemciler bisiklet, otobüs, oto- mobil. at arabası, traktör ve yaya ola- rak katılabilecekler. Çiğli ve Mene- men 'de de katılımlann olacağı yürü- yüş Bergama'da Asklepion'da bitecek. Asklepion'da Bergamalılar tarafin- dan karşılanacak olan yûrüyüşçüler halk forumu ve düzenlenen konsere katılacaklar. Yeni eylem kararlan da bu toplantıda alınacak. izmiı-BeTgama El Ele Hareketi'nce yürüyüşe destek verilmesi için yapı- lan çağnda, Ege'de erozyon tehdidi- ne en az maruz kalan tek verimli ta- nm alanı olan Bakırçay vadisini kı- sa sürede bir zehir yatağı haline ge- tirecek Eurogold girişimine karşı Ber- gama köylülennden, Bakırçay hal- kından, Türkiyeli ve dünyah aydın kişi ve kuruluşlardan gelen haklı tep- kinin gıderek yayıldığı belirtildi. Ber- gamalılann siyanürle altınakarşı ey- lemlerinin Türkiye smırlannı aştığı vurgulanan açıklamada, "Uluslara- rası platformLarda tarüsılraaya baş- lanan siyanürle alün talanı, Türki- ye'de yargı karannı beklemektedir. Dünyanın vicdan ve akıl sahibi gözü, BergamaŞa çevrilmiştir'' denildi. Îzmir-Bergama El Ele Hareketi'nin bugün gerçekleştireceği Büyük Yü- rüyüş'ün ardından eylemlersürecek. 4 Mayıs 1997 Pazar günü Çamaltı köyünde on yedi köy ve Bergama halkıyla dayanışma pikniği yapıla- cak. Bu arada altın madenine karşı mü- cadele eden köylülerle dayanışmada bulunmak için uluslararası kuruluş- lar, "Çevreve Dayanışma" adıyla Ber- gama'ya turlar düzenleyecekler. 30 mayıs-6 haziran tarihleri arasmda ya- pılacak turlann kalkış noktalan ola- rak Frankfurt, Berlin, Düsseldorf, Münih, Hamburg ve Köln seçildi. Al- man Çevre Örgütü FIAN taraftndan organize edilen turlarda tda Dağı, Bergama, Truva ve Efes ziyaret edi- lecek. "Asü Altın Zeytindir" başh- ğıyla hazırlanan gezi turlanyla, yaşa- ma çevrelerini korumaya çalışan köy- lülerin insan haklannı konıma müca- delesine destek verilmesi amaçlanıyor. SHÇEK KADROSUNA TEPKİ tmamlar çocuğu 'esirgeyemiyor' CELALYILMAZ tZJVÜR-Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kuru- mu'nda (SÇHEK) RP'li Devlet Bakanı 'nca sürdürü- len "sürgün ve kadrotaşma" pohtikalanyla atanan "imam yönetidler"in kurduğu bas- kılann can alma boyutuna ulaşmasına dikkat çekilerek bu uygulamadan vazgeçil- mesi ıstendı. Sosyal Hizmet Uzmanlan Derneği (SHUD) tzmir Şubesi Başkanı Sevil Köseoğu,kurumun Bolu'da- ki kız yetiştirme yurdunda meydana gelen olayda, 17 yaşındakı kız çocuğunun, "Bu kadar dayağa artık da- yanamıyonım" diyerek ın-' tıhar ettiğinı vurgulayarak "KaratehMkeyüzünügöster- miş, can almaya başlamışnr. Sorumluluk taşıyan kişi ve kuruluşlan acilcn göreve ça- ğınyoruz. SÇHEK'te tûm baskılara karşm'vicdanı hür. irfanı bür' gençlerin yetişti- rilmesi önlenemeyecektir" dedi. Köseoğlu, SÇHEK'te üç yüzü aşkın çalışanın sürgü- ne gönderildiğini, yerlerine ise imam-hatip çıkışlı kişı- lerin atandığını belirterek iki yüzün üzerindekı ima- mın da atanmayı beklediği- ni söyledi. Köseoğlu, ku- rumda banndınlan çocuk- lann ırkçı-şeriatçı emellere aletedilmek istendığım kay- dederek "Bu doğrultudaİd uygulamalarla vıırtlardaki kızçocuklan odatanna küit- leniyor. rümü erkek olan imam kökenli yöneticiler ta- ranndan dövülüyor. Öksüz ve yetimlerin kaidığı >urt- lardayırvalanmakisteyen ir- tica ilk canı almıştır. Geç ka- unmadan bu tehlikenin üze- rine giditanett, gereken ön- lemler aunmandır" dedi. Yûzde 80 yetersiz SÇHEK'teki personelin yüzde 80'inin görevinin uz- manı olmadığına dikkat çe- ken Köseoğlu şöyle konuş- tu: "Toplumun yardıma muhtaç bu kesimine hizmet götüren kurum ve kuruluş- lann pothikaya alet edlme- mesi gereğine inanıyoruz. Ancak toplumun medyadan izkdigi gjbi REFAH\OL hü- kümen,SÇHEKtegendmü- düründen hizmetüsine ka- dar üç. yüzü aşkın personeti sürgüne yollamış, yerierine de İHL çıkışlı görevlileri ge- tirmiştir.'' SÇHEK'teki politıkaların "devlet politikasr doğrul- tusunda oluşturulması gere- ğini vurgulayan Köseoğlu, hükümetin sürgün ve imam- laşnrmapolitikasını durdur- masını istedi. Almanya'da 'armut'gerginliği Üzerinde Helmut Kohl'ün karikatürü bulunan armut likörleri Almanya'yi kanştırdı. Takma adı 'Birne' (armut) olan Başbakan Helmut Kohl'ün adını ve karikatürünü armut Bkörü şişelerinin etiketinde kuUanan Alman firması, hükümetin şimşeklerini üzerine çektL Dortmund'a 40 kilometre uzaklıktaki Ahlen'de kurulu, ülkenin önde gelen likör üreticilerinden biri olan firmaya öfkeli mektuplar gönderen Başbakanlık, telif haklannı gerekçe göstererek bu şişelerin piyasadan çekümesini istedL (Fotoğraf: REUTERS) Nukleer enerji fîyasko' Geleceğe nükleer atık mirası tstanbul Haber Servisi -Greenpeace Ak- deniz Orgütü, Enerji Kampanyası Sorum- lusu Mdda Keskin, nükleer enerji kullanan ülkelerde atık sorunu krizi yaşandığını be- lirterek bu sorunun çözümünü gelecek ku- şaklara bırakma eğiliminin gündemde oldu- ğunu kaydetti. Keskin, bu endüstriyi "iniş takımlan unutulmuş uçaklara" benzetti. Sinop Ajıtinükleer Platformu'nca düzen- lenen "NükleerEnerji w Çevre Paneü". dün Basın Müzesi'nde yapıldı. İstanbul Üniver- sitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Tayfun.4kgüner"in yönettiği panelde konu- şan Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Hasan Şahm. nük- leer eneriiye bir öcü gibi bakmamak gerek- tiğini, her şeyde bir risk olduğunu söyledi. Nükleer enerjinin "en temizveçevred* ener- ji olduğunu ileri süren Prof. Şahin, geliş- miş ülkelerden ABD'nin 109, Fransa'nın 56 nükleer santralı bulunduğunu ve bu ülkele- rin enerji ihraç ettiklerini kaydetti. Bilimde doğrulann tek olduğunu savunan Prof. Şa- hin, nükleer enerjinin sera etkisi yaratma- dığını, bir termik santral yılda 3 milyon ton kömür tüketirken, nükleer santralın sadece 50 ton yakıt tükettiğini söyledi. Greenpeace Örgütü'nün Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin ise Prof. Şahin'in sözlerine göndermede bulu- narak, yalnızca bilim adamlannm doğruyu söyledikleri savının geçersiz olduğunu, bi- limin kimsenin tekelinde olmadığını söyle- di. ABD Başkanı Bill Clintonın nükleer enerji ekonomisi alanmda uzman olan da- nışmanlannm hazırladığı rapora göre, bu ülkedeki 109 nükleer santralın "tam bir ekonomikfîyasko" olduğunu belirten Mel- da Keskin, nükleer enerji endüstrisinin sü- rekli olarak devlet tarafindan sübvanse edil- diğini. enerjinin üretilmesine eşzamanlı ola- rak tüketilmek zorunda olan bir meta olma- sı nedeniyle, sudan ucuz fıyatlarla ihraç edilmek zorunda kalındığını belirtti. 'Kayıplar üç santrala eşit' Elektrik Mühendisleri Odası istanbul Şu- be Başkanı Hüseyin Yeşfl de ülkede her şe- yin zorla ve sopa göstererek yapılmaya ça- lışıldığını öne sürerek, ülkede karanlıkta kalmak gibi bir tehlikenin bulunmadığım be- lirtti. Türkiye'nin 21 bin 500 megavatlık kurulu gücü olduğunu anımsatan Yeşil, bu- hun yüzae 26'lık bölümünün kayba ugra- dığını, bu kayıplann yüzde 10'lar seviyesi- ne indirilmesi halinde, üç adet nükleer ener- ji santralına eşdeğer bir enerji elde edilebi- leceğini bildirdi. Nükleer enerjinin dışa ba- gımlı, riskli ve pahalı bir enerji türü oldu- ğunu vurgulayan Yeşil, ülkede bulunan do- ğal kaynaklann ancak yüzde 30'unun kul- lanüabildiğini belirterek, bu oranı yüzde 80'ler seviyesine çıkarmadan nükleer sant- raldan söz etmenin yersiz olduğunu söyledi. SAK USTÜNDE MÜJDATGEZEN BUGÜN PAZAR. SUSURLUK OLAYI161.GÜNÜNÜ DOLDURDU. BEKLİYORUZ... Televizyon kültürü Bu kablolu televizyon sayesinde dünyayı odamızın içinde bulduk. Yabancı spor karşılaşmalarından tutun, dünya sinemasının kulislerine dek her şeyi izleyebilıyoruz. Bazı yabancı spor karşılaşmalarına bakıyorum. Tribünlerde oturan izleyicilerin yüzde kırkı gözlüklü. Bizde ise pek gözlüklü yok. Sonra son derece düzgün suratlı ve yüzleri gülüyor. Anadolu'daki en ücra köylere kadar giren televizyonda ise bambaşka bir kültür oluşuyor. Izlenme rekorlan kıran yerti dizilere bakıyoruz, inanılır gibi değil. Ne estetik, ne anlayış, ne oyunculuk, hiçbiri yok. Benim gibi yaşamının 29 yılını televizyona vermiş birinin durumu gerçekten zor. Bu reyting denen pisliğe teslim olup öyle şeyler mi yapacağız, yoksa, yoksa... 993 gün Evet, tam bu kadar gün sonra takvimler 2000 yılını gösterecek. Fazla bir şey kalmamış. Ama biz hâlâ neleıie uğraşıyoruz. Acaba 1400 yıl öncesinin kanunlan mı geçerli olmalı, yoksa çağdaş yasalar mı?.. Bu aramızda tartışılsa neyse, bütün dünya duyuyor. Bizi dünyaya rezil eden bu ahmaklan başımızdan defetmedikçe rahatlık olmayacak. Pazar'lık ve duvarlık sözler: Peşin hükümlü olmayın. Bir önyargıyı yok etmek atomu parçalamaktan zordur. Benim doğduğum gün / Günler uzamaya başlar Öyle bir öleceğim ki / Geceler uzamaya başlayacak / Ve öyle bir öleceğim ki / Günlerle gecelerden başka / Hiç kimse öldüğümü anlamayacak. 1981, Aziz Nesin Oysa senin ölümünün acısını her geçen gün öylesine anlıyoruz ki, bazen bu ayrılığın dayanılmaz oluyor. Yaşam Nâzım'ın bir iki mısraını ezbere bilmek, Beethoven'den ve Ruhi Su müziğinden zevk almak, futbol maçı izlemek ve Russell okumak, kaçmaktan kovalamaya zaman ayırabilmek, sigaraya yenilmemek, kendini yenilemek, sevmek, sevilmek, çocuklarınız, mesleğinizdeki başan, sağlık, noımal bir gelir, dostlannız, çiçekler ve hayvanlar, bahann gelişini duyumsamak, biraz mizahi gözle bakabilmek dünyaya, hırsa kapılmamak, durgun düşünmek, güzel olanı ayrımsamak, televizyona bakmak, ama tiyatroyu izlemek, iyi olanı kötü olandan ayırabilmek ve buna benzer bazı tuhaflıklar. Yaşam dediğimiz nedir ki zaten? Ben yaşama böyte bakıyorum diyebilirim. Sizi bilmem. MSM, Osmangazi Belediyesi ve AVP Tiyatrosu Müdürlüğü el ele vererek 5- 11 mayıs tarihleri arasında Bursa'da bir "Tıyatro Ûğrencileri Buluşması" düzenliyor. Ülkemizde tiyatro eğitimi veren dokuz yüksekokul bu buluşmada birbirleriyle tanışmak ve kaynaşmak olanağını bulacaklar. Dünyanın her yerinde tiyatro eğitimi veren okullar birbirierinin eğitim sistemini beğenmezler. Kendilerinden başka iyi ve doğru yapan yoktur. Dediğim gibi, bu bize özgü değildir, en uygar ülkelerden Ingiltere'de de Korkutucu bakan Erkeksi kılığı, sert tavıriarı, buyurgan ve makyajsız suratıyla bu bayan bakanı hiç tutmuyorum. İnsan bakan da olsa asıl özelliği olan kadınlığını unutmamalı. Akşener çok sert. Halbuki bir süre sonra ne bakan olarak kalacak ne politikacı. Evinin kadını olacak. Ne fena. Türk Tiyatrosuböyledir. Biz bunu yıkacağız. Tiyatro mesleğine gönül veren her insan kutsal bir iş yapıyor demektir. Gençler birbirlerini sevip, birbirlerine yardımcı olacaklar. Bu buluşmanın temel amacı budur. Buradan geleceğin oyuncuları, yazarlan, yönetmenleri, tiyatro adamlan çıkacak. 260 öğrenci ve öğretmenin katılacağı bu buluşma, gelecekteki Türk tiyatrosuna da ışık tutacak. Haydi gençler, değişik eğitimler alıyor olsanız da birbirinizle kaynaşın ve dostlukta bir örnek oluşturun. Medya Köyden bir kadın geliyor bir gün, atv'de "Siyaset Meydanı"na çıkıyor. Sonra bununla televizyon programı yapıyorlar. En son bir margarin yağı reklamında gördüm. Köylü kadın reklam yıldızı olmuş. Torunlanna "Evin "letarhana çorbası yapıyor. Vay anam vay... Köyden indim şehire, parayı buldum birdenbire... Medyanın yapamayacağı yok, insanı erdemli yapmaktan gayn. HER AKŞAM 21.OO'DE IŞIKLARI YAKIP SÖNDÜRÜN, YAKIP SÖNDÜRÜN... Pazarın fıkrası Avcılann palavrası ünlüdür. Temel de ava çıkmış. Dönüşünde avın ne kadar pahalı bir iş olduğunu anlatıyor: - Bir keklikle döndüm, bana üç milyona mal oldu, deyince Cemal: - İyi ki iki tane vurmadın, o zaman altı milyon verecektin, demiş. • Kadın kocasına: "Beni yirmi yıl önceki gibi kucağına alarak yatak odamıza götürsene" deyince kocası: "O yirmi yıl değil, yirmi kilo olacak" demiş. • Engellilere biraz daha anlayış, çevreye biraz daha saygı, hayvanlara biraz daha sevgi, kendimize biraz daha güven... Fena gitmiyor... • Dünyayı daha güzel yapabiliriz. Silahları ve nefretleri toprağın altına gömerek. • Yaşam, yeni bir şarkı öğrenmek gibi. Tanışıyorsunuz, öğreniyorsunuz, söylüyorsunuz ve bitiyor. Ama gene de güzel bir şarkı. OKUYUN: Ay Lav Yu / Feıtıan Şensoy. Bilgi, 9. Basım. İZLEYİN: Kuyruklu Yıldız Altında. I.B.Ş. Tiyatrolan. SEVİN: Sanat Mektuplannızı Ziverbey Durağı No: 48 Kadıköy- Istanbul adresine yazın. Devlet için Adam eroin-kokain işinden aranıyor. Teslim oluyor ve: "Ne yaptımsa devletim için yaptım" diyor. Söyledikleri doğru. MİT bu adamlan kullandı. Böyle devlete insanın saygısı mı kalır? Beni güldürenler Aptallann kendilerinden daha aptal olanlan kandırdıklan şeye fal diyoriar. Bir tanıdığım hanım fal baktırmış. "Inanmazsın her şeyi bildi" dedi. "rVe falıydı bu" diye sordum. "Kahve falı. Ankara'dan bakt." "Sen Ankara'ya mı gittin?" "Yok telefonla baktı." "E peki senin içtiğin kahvenin içini nasıl gördü?" "Kahveyi kendiiçti, benim niyetime."... Güler misin ağlar mısın?.. Kadınlarfala inanıyorlar. Erbakan'a da inanıyoriar. Ama hiç milletvekilleri yok. Okur mektupları - Sağmalcılar Cezaevi'nden Gülderen Baran, Sevim Yıldıran: "7 nisan günü kayıplar listesine eklenen Talat Türkoğlu aramızda" diyoriar. Sizlere katılıyoruz. Süleyman Ekim gene yazmış bana. Teşekkür ederim. Edirne'den Nihan Güntürkün. Ankara'dan Elvan Çubukçu Koru Sev Vakfı'na ilgi bekliyor. Telefonlan: 0 312 285 97 58 - 266 42 41. Sinem Gücenmez Denizli'den yazmış... Adı geçen yazan tanımıyorum Sinem. Araştıracağım. iskenderun'dan Ümit Atahan. , Refahlı bir politikacının bir pop şarkıcısına "sidikli" demesini doğru buluyormuş. Sevgili Ümit kardeşim, sen bir şarkıcı için böyle diyebilirsin, herhangi biri de diyebilir. Ama bir siyaset adamı diyemez. Siyaset sorumluluk ister. Sonra önü altnmaz şeyler çıkar ortaya. Aynca sidikli sözcüğü terbiyeli gelmedi bana. Sana da söylemen konusunda yakıştırmam. Popçulann sanatçı olup ; olmadığı ise benim tartışacağım bir konu değil. Onda haklı olabilirsin. Sigarayı bırakanlar Eskişehir'den Ethem An diyor ki: "Arkadaşlanm Ramiz Benek ve Oğuz Özyurt sigarayı bıraktılar." Balıkesir'den Feysa Balkanlı: "Nail Sönmez, Mehmet Kurnaz, Rasim Tuna'nın sigarayı bıraktığını müjdelerim' diyor. Edirne'den Umut Yıldız: "Hepinize başanlar, tebrikler..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle