Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 1997 PERŞEMBE HABERLER Yılmaz'dan TÜPkeşe övgü • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, f;ilen bittiğıni savunduğu REFAHYOL hükümetine yeniden ömür bıçerek "Hükümet 10. ayını tamamlayamayacak" dedi. Mesut Yılmaz, partisinin Meclis gnıp toplantısınm basına açık bölümünde yaptıği konuşmasmın başlangıcında, önceki gûn toprağa verilen MHP lideri Alparslan Türkeş'e övgüler yağdırdı. Türkeş'in yol gösterici bir yaşam çizgisi izlediğini savunan Yılmaz, darbeyle yola çıkan Türkeş'in. yaşamının son yıllannda demokratik hukuk devletıne sahip çıkan, banşçı, uzlaşmacı bir çizgi izlediğini söyledi. Fedeke inadına soru önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Manisa Milletvekili Tevfik Diker, Başbakan Necmettin Erbakan'ın. tüm tepkilere karşm DYP milletvekilileri Mehmet Ağar ve Sedaf Bucak hakkındaki fezlekeleri TBMM Başkanlığı'na göndermemesini soru önergesi halıne getirdi. Diker, "Fezlekeleri göndermemenizin nedeni ortağmızla yaptığınız pazarlık sonucu mudur? Fezlekeleri bekletmeniz, görevi ihmal ya da görevi köıûye kullanma suçu kapsamına girmez mi?" diye sordu. RP yargıyı dinlemlyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, kurban derilerini toplama yetkisinin Türk Hava Kurumu'na (THK) ait olduğu yolundaki yargı kararlannı ve bakanlıklann genelgelerini hıçe sayıyor. RP Genel Sekreteri ve Grup Başkanvekih Oğuzhan Asıltürk, bu kararlann yürütülemeyeceğıni savunurken RP'li Devlet Bakanı Abdullah Gül, "tsteyen istedıği yere verir, yasal bir engel yok" dedi. Ortak barış konseri • LEFKOŞA(AA)- Pop sanatçısı Burak Kut ile Yunan sanatçı Sakis Ruvas, Kibns'ta, Birleşmiş Milletler(BM)Banş Gücü'nün kontrolünde bulunan Lefkoşa Havaalanı'nda ortak konser verecek. Cyprus Mail gazetesinin haberine göre iki toplumlu konserlerin ilki olan Burak Kut - Sakis Ruvas konseri 19 mayısta yapılacak. BM garantisindeki konsere iki toplumdan çok sayıda kişinın katılması bekleniyor. 24 öğrenciye • BURSA(AA)-Uludağ Üniversitesi'nde izinsiz gösteri yapmak isteyen 24 öğrenci gözaltına alındı. Üniversite kampusunda bir grup ögrencı. çeşitli olaylan protesto amacıyla izinsiz gösteri düzenledi ve sloganlar attı. Uyanlan dikkate almayan ve dağılmayan 24 öğrenci, daha sonra gözaltına alındı. Yetkililer, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet suçundan gözaltına alınan öğrencilerin, ifadelerinin ardından adliyeye gönderileceklerini bildirdiler. Benznılikte cinayet • BURSA(AA)- Bursa'da bir benzin istasyonunda meydana gelen olayda bir kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Bursa Oto-Koop karşısında bulunan benzin istasyonuna dün akşam gelen 3 kişi, istasyon müdürü ile görüşmek istediklerini bildirdiler. Bu sırada, görevliler ile bu kişiler arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi ve karşılıklı silahlann ateşlenmesi üzerine, benzin istasyonuna gelenlerden Ekrem İkınci (30) vurularak öldü. tstasyonda bulunan Ergül Öztürk topuğundan, Recep Ersan (32) kalçasından, Şaban Erhan Ateşoğlu da göbeğini sıyıran kurşunlarla yaralandılar. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri. cinayetın bir kuruluşa aıt taşımacılık ihalesi ile ilgili olduğunun sanıldığinı söylediler. Iktidar ortaklannın TRT Genel Müdürlüğü üzerinde uzlaştıklan ismin, RTÜK üyesi Fatih Karaca olduğu ileri sürüldü REFAHYOL'dan Idşiye özel yasa• RPve DYP grup başkanvekillerinin imzasıyla verilen yasa önerisinde, TRT Genel Müdürlüğü için aranan 40 yaş koşulunun 35'e indirilmesi ve devlette 15 yıllık hizmet etme koşulunun da ortadan kaldınlması istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümeti, yasal koşullara sahip olmayan adayı TRT genel müdürü yapmak içın yasa değışikliği önerisi verdi. RP ve DYP grup başkanvekıllerinin imzasıyla verilen yasa önerisinde TRT Genel Müdürlüğü için aranan 40 yaş koşulunun 35'e indirilmesi ve devlette 15 yıllık hizmet etme koşulunun da ortadan kaldınlması istendi. İktidar partilerinin, söz konusu yasa önerisinın komisyonlarda 48 saatlik süre beklenmeksizin görüşülmesi istemi ise TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. Ortaklann üzerinde uzlaştığı ismin, RTÜK. üyesi Fatih Karaca olduğu ıleri sürüldü. tktidar ortaklan RP ve DYP. Radyo Televizyon Ust Kurulu'nun (RTUK) belirledıği adaylar üzerinde anlaşamamalan nedeniyle, yaklaşık 6 aydır atanmayan TRT Genel Müdürlüğü makamına getirilecek kişi üzerinde uzlaştı. Ancak belirledikleri adayın koşullara uymaması nedeniyle adaya uygun bir yasa önerisi hazırlandı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümetin, YÖK ve TRT yasalannda kendilerine uygun değişiklik yapmak istediğini söyledi. TRT Genel Müdürlüğü üzerinde 6 aydır uzlaşamayan hükümet ortaklannın nihayet bir kişi üzerinde anlaştığını kaydeden Yılmaz, ancak bu kişi de yasanın öngördüğü koşullara sahip olmadığı için yeni bir yasa çıkarmak istediklerini söyledi. RP Grup Başkanvekili Saiih Kapusuz ve DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül imzasıyla verilen yasa önerisine göre üniversite mezunu. 35 yaşındaki biri dahi TRT genel müdürü olabilecek. Kulislerde, hükümet ortaklannın. RP kontenjanından RTÜK üyeliğine seçilen Flash TV'nin eskı Ankara temsilcisi Fatih Karaca üzerinde uzlaştığı dile getirildi. RTÜK., TRT Genel Müdürlüğü için daha önce 3 aday belirlemişti. Bunlardan. Hacı Ali Demirel"in damadı Tüncer Enginertan. hükümetin isteği üzenne adayhktan çekilmışti. Ortaklar, yaklaşık 6 aydır. diğer adaylar. eskı TRT yöneticılerinden Yücel Yener ile Ankara Üniversitesi lletişim Fakültesi Öğretım Üyelerinden Prof. DT. Aysel Aziz üzerinde uzlaşma sağlayamadı TBMM'detartışma Hükümet ortaklannın, yasa önerisinin, komisyonda 48 saati beklemeksizin öncelikle görüşülmesi istemi TBMM Genel Kurulu'nda tartışmalara yolaçtı. ANAP Grup Başkanvekili Cumhur Ersümer, kişiye özel olarak hazırlanan öneride bir tek ad yazılmadığını söyledi. Hükümetin, Meclis'i 'yaş tashihi'ne alet etmek istediğini ilen süren Ersümer. "Üst kurul da size alet olmayacaktır. Kurul, sizin üzerinde anlaşbğınız ismi size bildirmeyecektir. Kurul, görevini yapıp 3 Itişiyi belirledi. Bunlardan biri istifa etti, bu durumda geriye kalan 2 kişi arasında seçiminizi yapmak zorundasınız. Bu ülkeyi keyfi yönetemezsiniz. Milietin verdiği emanete ihanet etmeyin" dedi. RP Grup Başkanvekili Kapusuz ise öneriyı savunarak "Siz 30 yaşında milktu'kili olacaksınız, TRT Cenel Müdürlüğü için 40 yaşı dayatacaksuuz. Bırakın Allah aşkuuT dıye konuştu. Kapusuz. genç, dinamik insanlardan yararlanmak gerektiğini söyledi. Tartışmalann ardtndan yapılan oylamada, ıktidar ortaklannın, TRT Yasası'nın 13. maddesinin değiştirilmesine ilişkin yasa önerisinin, komisyonda 48 saatlik .- ' süreyi beklemeksizin görüşülmesi talebi reddedildi. Demirel, Türkiye'de çoğunluğun laikliği bir yaşam tarzı olarak benimsediğini söyledi 6 Sorumsıızlııklara sabır göstermeliyiz 9 • Cumhurbaşkanı Demirel, Harp Akademileri'nde verdiği konferansta "Güncel meselelerin tartışıldığı, ülkenin köklü meselelerinin tartışılmadığı gibi kanaatler varsa bunlan sistem düzeltir" dedi. İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, sorumsuzluklara karşı 'demokratik sabır" gösterilmesi gerektiğini be- lirterek. "Demokratik sa- bır, her şe\imizin denge bul- masını, sorumsu/Juklar varsa bunlann yontulması- nu bunun ycrini sorumlu- luklann almasını sağta>a- cakbr. Yalnız buna dayana- bilmek lazun. bir süre daha dayanabilmek la/un" dedi. Cumhurbaşkanı Demi- rel. Tuzla'da Deniz Harp Okulu'nu zıyaretinden son- ra Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile birlık- te Harp Akademilerfne geldi. Demirel. Akademi Komutartı Orgeneral NecatiÖzgen tarafından askeri törenle karşılandı. Demi- rel, burada subay ve öğrencilere konferans verdi. Demirel, Harp Akademileri'nde ver- diği konferansta. laiklik karşıtı akımlarla il- gili bir soruyu yanıtlarken laiklik karşıtı dü- şüncelenn olabileceğıni. ancak Türkiye'de büyük çoğunluğun laikliği ıçtenlikle-bir ya- şam tarzı olarak benimsediğini. bunun da re- jimin teminatı olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Demirel. 'hem kamu- oyunda hem de parlamentoda, Türkiye Cumhuri\eti"nin bekasına yönelik iç. ve dış menfaatierimi/le ilgili konular yerine günlük sorunlara yer verildiği ve bunlara \önelik alınması gerekfi tedbüierin neler olabilece- Demirel, Harp Akademileri'nde verdiği konferansuı ardından komutanın yardımcı oimak üzere sorulan okumak istemesi üzerine, "Siz zahmet et- meyin, ben hem okunım hem cevaplanm, buranın yabancısı savumam" deyince salondan bir allaş aldı. (Fotograf: HATİCE TUNCER) ğine' vönelik soruyu şöyle yanıtladı: "Türkiye hür ve serbest bir memleket, her şey taroşıhyor. Ne, ne kadar tartışılmabdır, bunu tayinetmekmümkün değil. Veya neler tartısılmamahdır, bunu da tajin etmek miimkün değüdir. Zaten ne tartışılmalıdın tayine kalkışbğımız zaman, o zaman kökü kuruturuz. hürriyefler ortadan kalkar. Gün- cel meselelerin tartışıldıgu ülkenin köklü me- selelerinin tartışılmadığı gibi kanaatler var- sa bunlan sistem düzeltir. Bütün bunlann önünde kamuovu var. Bu kamuoyu fevkala- de canh ve uyanık bir kamuoyu. Zaten ka- muoyu olmazsa sistem iştemez, binaenaleyh, işte burada çıkıp da' sadece güncel mesele- len tartışıyorsunuz, biraz da başka şeyleri tartışın' denmesi dahiTürkiye'de kamuoyu- nun oluşmakta olduğunu gösterir. Bir tabir var ki, sabır. Bu bizim tabirimiz değil. De- mokrasi de bizim tabirimiz değil zaten. Bu tabirterden ka\Tamlara, ka\ ramlardan ha- jat tarzına geçtik zaten. Demokratik sabır denilen olay, bizim de ber şcyimizin denge bulmasınu sorumsuzluklar varsa bunlann \ontulmasını, bunun yerini sorumhıluklann almasını sağlayacakur. Yalntz buna dayana- bilmek lazırn. birsüredahadayanabilmek la- zım. Sanıyx)rum ki Türkrje'de her şey yeri- ne oturacakbr." Demirel'in Harp Akademileri'nde verdi- ği konferansın ardından, çoğu kurmay olan subaylann. Avrupa Birliği, Balkanlar ve özellikle 'Türkcumhuriyetteri ile bir güven- lik ittifakuıa gjrilipgjrilemeyeceği' yönünde- ki sorulann ağırlıkta olması dikkat çektı. Demirel, Türk cumhuriyetleri ile askeri bir ıttıfakın bugünkü koşullarda mümkün ol- madığını, bu ülkelerde Sovyetler'in etkışi- nin samlandan daha fazla olduğunu, an&k, tahhten gelen kültürel bağlann güçlendirii- rricsı gerektiğıru söyledi. Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Karadayı ile birlikte Harp Akademile- ri'ndeki konferanstan önce saat 11.00'de Tuzla'daki Deniz Harp Okulu'nu zıyaret et- ti. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ve okul komutanı Tümami- ral TanerEjgü tarafindan askeri törenlekar- şılanan Demirel, Okul Komutanı Ezgü'nün verdiği brifingden sonra kütüphane, labora1 tuvarlar \e teknik bölümlen gezdi. Komu- tanlara, u Dünyayı kucaklamışsmız" diyen Demirel, daha sonra öğrencüere hitapetti ve birlikte öğle yemeği yedi. Hanefî Avcı ordutıun isteğiyle görevden ahmyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nda yaptığı " açıklamalarla devlet ıçi çete örgütlenmesine ilişkin savlann boyutlannı genişleten Emniyet Genel Müdürlüğü Istihbarat Daıre Başkan Yardımcısı Hanefı Ava'nm. ordunun da istemi üzerine görevden alınacağı öğrenildi. Genelkurmay'ın, Avcı'nın komisyona. özellikle JtTEM'le ilgili verdiği bilgılerden rahatsız olduğu ileri sürüldü. lçişleri Bakanlığı kaynakları. Avcı'nın. büyük olasılıkla Emniyet Genel Müdürlüğü APK Daıre Başkanlığı'nda kızak bir göreve atanacağını belırttiler. Susurluk Komisyonu'na gönüllü olarak ifade veren Avcı, devlet-mafya- sıyaset ilişkılerinin odağmda yer alan Mehmet Ağar, Korkut Eken, Mehmet Eymür ve VeH Küçük hakkında ağır suçlamalarda bulunmuş ve JlTEM'ın tüm bu karanlık ilişkilerin içinde olduğunu belirtmişti. UBA'nın haberine göre Hanefı Avcı geçen günlerde, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman'a bir ihbar mektubu yazarak, Jandarma Genel Komutanlığı Istihbarat timinde görevli Yüzbaşı Sinan Yaşar'ın, emekli JİTEM eski Grup IComutanı Nurettin Ata'nın ve Diyarbakır'da görevli Bınbası Ali Vıldız'ın mafya üyeleri ile işbirliği içinde olduğunu iddia etti. Avcı'nın mektubunda aynca, ıddialarla ilgili ıstenildiği takdirde daha geniş ve aynntılı bilgi verebileceğini de belirttiği kaydedildi. Avcı, UBA'ya yaptığı açıklamada, ihbar mektubunu dogrulayarak "Ancak bunu ihbar mektubu olarak nitekndirmemek gerekir. Bu bir bilgi notu olarak alınabilir" dedi. Avcı, mektuba ilişkin yorum yapamayacağını belirterek "Ben 657'ye tabi bir devtet memuruyum. Konuştuğum zaman olay oluyor. Bu nedenle bu konuda bilgi veremem" diye konuştu. Jandarma Genel K.omutanı Orgeneral Teoman Koman'ın, Hanefı Avcı'nın ihbar mektubundan sonra adı geçen kişiler hakkında sonışturma baslattığı bildirildi. Yaşar Öz'ün 1993 te tutuklandığı ortaya çıktı Asayiş Şubesi'nin belgesi Necdet Menzir'i yalanlıyor HÜLYATOPCU Ataköy'de 1994 yılında ruhsatsız silah ve sahte pasaportla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan uyuşturucu kaçak- çısı Yaşar Öz'ün, 1993 yılında 'sahte pa- saport düzenlemek' suçundan tutuklandı- ğı ortaya çıktı. Öz'ü, sözkonusu dönemde serbest bıra- kan dönemin istanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in "Aranmadıgı için ser- best bıraktık'' şeklindeki sözleri Asayiş Şube Müdürlüğü'nün İstanbul DGM'ye gönderdiği bir yazı ile yalanlandı. Yazıda, Menzir'ın aranmadığını söyiediği Öz'ün, o dönemde 'sahte pasaport tanzim etmek' suçundan aldığı iki ay hapıs cezası nede- niyle arandığı belmildi. Susurluk kazası sonrasında adı sık sık gündeme gelen Abdullah Çath'nın eşi Me- ral Çath'nın dayısı Yaşar Oz'le ilgili iddi- alara bir yenısi daha eklendi. Ocak 1994 tarihinde Adana'da sahte pasaportla gö- zaltına alınan Metin Bozdoğan'ın pasapor- tu aldığı kişi olarak Yaşar Öz'ün ismini vermesi nedeniyle 31 ocakta. Öz'ün Ata- köy'deki evıne operasyon düzenlenmişti. Evinde ruhsatsız tabanca ve kendisi gibi MİT elemanı TankÜmitadıııa düzenlen- miş iki yeşil pasaport ve Mehmet Ağar imzalı uzman silah taşıma ruhsatı ile ya- kalanan Öz gözaltına alınmıştı. Ancak Öz, Mehmet Ağar' ın, dönemin emniyet müdür yardımcısı Mestan Şener'i arayarak "Bu kişiyi biz kullanıyoruz" demesi üzerine serbest bırakılmıştı. Susurluk sonrası bu durumun ortaya çıkmasından sonra döne- min tstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, "Araşünna yapük, Öz'ün o dö- nemde arandığı tespit edüince serbest bı- rakük"diye konuşmuştu. Oysa soruştur- ma kapsamında Asayiş Şube Müdürlü- ğü'nün İstanbul DGM'ye gönderdiği ya- zı Menzir'i yalanladı. Menzir'in "Arannu- yordu" dediği dönemde Öz'ün 'sahte pa- saport tanzim etmek' suçundan aldığı iki ay hapis cezası nedeniyle arandığı ortaya çıktı. Susurluk soruşturmasmı yürüten DG^ 1 savcılannca ortaya çıkanlan bu gerçek, Yaşar Öz gözaltına alındığı dönemde ifa- desini alan polis memuru AH Alkan tara- findan da doğrulandı. Alkan İstanbul DGM'ye verdiği ifadede şunlan söylemiş- ti: "Yaşar Öz'ü aynışubede (asayiş) olmam nedenryle daha önceki tarihlerden de taıu- yordum. Şöyle ki, Öz, 1994'te gözaltına ahnmasından 7-8 ay önce de yine sahte pa- saport tanzimetmek suçundan yakalanmıs ve hakkında işlem yapılmışü. Benim tara- fımdan da ifadesi yazılmış ve adliyeye sevk edilerek tutuklanmıştı." Ercan Kanar, kûtüphaneyle iıtsan haklan literatürünün geüşeceğini söjiedi İnsan haklan kütüphanesi kurulacak ÖZKAN GÜVEN tnsan Haklan Derneği, insan haklan kültürünün oluşması için insan haklan kü- tüphanesi kurmaya hazırlanıyor. Dernek uzun vadede kendine bağlı bir yayınevi, radyo ve ajans kuracak. Türkiye'nin ilk in- san haklan kütüphanesi Istanbul'da kuru- luyor. Türkiye'deki insan haklan ihlalleri ile ilgili raporlann, yayınlann geniş şekil- de yer aldığı kütüphanede, çeşitli ülkeler- de yaşanan ihlallerle ilgilenen Uluslarara- sı Af Ötgütü gibi hümaniter kuruluşlann hazırladığı raporlar da yer alacak. İnsan Haklan Derneği (İHD) tstanbul Şubesi Başkanı Ercan Kanar, insan hak- lan kütüphanesinin en büyük özelliğinin, insan haklan konusunda duyarlı ve bu alanda çalışacak olan kişilere eğitim, araş- tırma ve inceleme imkânı sunması oldu- ğunu belirtti. Kanar, bu kûtüphaneyle bir- likte insan haklan literatürünün de gelişe- ceğine inandığını söyledi. Kütüphane için henüz bir yer buluna- madığını belirten Başkan Kanar, bir süre sonra insan haklan radyosu, insan hakla- n yayınevi ve insan haklan ajansının ku- rulacağını belirtti. Buprojeleri gerçekleş- tırmek için yükiü miktarda paraya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Kanar, "Bizim en büyük finansmanımız kendi gücümüz, an- cak insan haklanna duyarlı olan herkesin bu projelere sahip çıkacağına inanıyo- rum" dedi. TBMM gündemine getiriliyor PTT'de kıtalararası usulsüzlük iddiası • Genel Müdürlüğün, Orman Bakanlığı ı yerine Finlandiya ve Güney Afrika ülkelerinden telefon direği alarak devleti zarara uğrattığı öne sürüldü ALPER BALL1 ANKAR.\ - CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. 'T'si özelleştinlmeden önce PTT Genel Müdürlüğü'nün 'telefon direği' alımında dev - leti zarara uğrattığını belge- lerle ortaya koyarak konuyu TBMM gündemine taşıyaca- ğını bildirdı. PTT'nin. birdö- nem ıhtiyacı olan telefon dı- reklerini, koşullan uymasına karşın Orman Bakanlı- ğı'ndan sağlamak yerine Fin- landiya ve Güney Afrika ül- kelerinden alarak devleti za- rara uğrattığı belirtildi. Cumhuriyet'in belgeler üzerinde yaptığı incelemeye göre, Orman Bakanlığı Or- man Genel Müdür Yardımcı- sı Hasan Arslan tarafindan PTT Genel Müdürlüğü'ne belirli dönemlerde gönderi- len uyan yazılannda. PTT'nin Orman Bakanlığı depolanndaki telefon direk- lerim'n değer yitirmemesi için satış işlemlerinin hızlan- dınlması istendi. Arslan. PTT Genel Mü- dürlüğü'ne 28 Hazıran 1994'te göndenldiğı dığer yazıda da, taahhütte bulun- masına karşın PTT'nin di- rekleri almadığını kaydede- rek tel dıreklerin satış depo- lannda sıcağın etkisiyle çat- ladığını ve devlet malmın her geçen gün zarara uğratıldığı- nı bildirdı. Ulaştırma Bakanlığı Ha- berleşme Genel Müdürlü- ğü'nden Türk Telekom Ge- nel Müdürlüğü'ne 13 Şubat 1996'da gönderilen yazıda, Orman Bakanlığı yetkilileri ile bakanlık bürokratlannın katıldığı toplantıda, kurulu- şa 'telefon direği' alımının görüşüldüğü anlatıldı. Yazı- da, Orman Bakanlığı'ndan alınan bir uyan yazısından alıntılar yapılarak Türk Tele- ' kom AŞ'ye şu uyanlarda bu- lunuldu: "_ Yurtiçi ahşap tel direği üren'minin ülke ihtiyacını karşılayacak miktarda oldu- ğu, direk kaütesinin ithal di- reklerden yüksek ve fiy atlan- nın da daha düsük seviyede bulunduğu hususunda muta- bakata vanldığı halde, genel müdürlüğünüzün gerek Dış Tıcaret Müsteşariığı'na gön- derilen yazılar >e gerekse bas- müdürlüklerini/e göndernüş olduğunuz talinıatlann aksi- nt. daha önce bağlantılan ya- pılan ahmlardan vazgecerek aumlannızı ithal kaynaklar- dan karsdadığuuz. bu duru- mun ülkemiz ormanlannın ve emprenye tesislerinin po- tansiyelinin tam olarak kul- lanılmaması nedenhle ülke ekonomisinin zarara uğra- masına nedenolduğu bildiril- mektedir_" Yazıda, Türk Telekom 'dan ahşap tel direği ıthalinin 'is- tihdamı ve dış ödemeleri olumsuz etkilememesi, ülke ormanlannın ve tesislerinin potansiyelinin tam olarak kuUamlmamasL ülke ekono- misininzarara uğraması' ge>- rekçeienyle tckion direff ıhtiyacımn 'mümkün oldu- ğtiBca' Orman Genel Müdür- lüğü'nden karşılanması is- tendi. En az 6 yıllık bir dönemi kapsayan telefon direği alımı tartışmalan sürecınde devle- tin uğradığı zarann trilyon- larca lirayı bulduğu, ancak net bir rakam saptanamadığı belirtildi. CHP Genel Sekreteri Kes- kin. PTT'dekı usulsüz işlem- lerin ortaya çıkanlması ama- cıyla TBMM'nın denetim yollanna başvuracağını bil- dirdi. Keskin şöyle konuştu: "Bir taraftan özelleştirme- nin gerekçesi olarak hiçbir toplumda ortaya konmayan gerekçelerle özelleştirme ya- pılarak devlet zarara uğraül- mıştır. İnsan vücuduna kan- ser virüsü enjekte edilmiş,da- ha sonra 'bu adam kanser ol- du' diye yaygara kopanlmıs- ur. Bu tür usulsüz uygulama- larla devletzarara uğraübiuş, KİT'ler ekonomik çıkmaza düşürülmüştür. Orman Ba- kanlığı'nın ürettiği direkler dururken yüksek fiyatla > urtdışındantelefon direği it- hal edilmiştir." Turkes, ingiliz The Cuardian'da 'Bozkurtlar uyuşturucudan gelir sağlıyorlardı' REŞATAKAR LONDRA - Ingıltere'nin ciddı ve saygın gazetelerin- den The Guardian, MHP li- deri Alparslan Türkeş'le ilgi- li olarak yaytmladığı bir yazı- da, onun Bozkurtlan frenle- yen tek lider olduğuna dikkat çekti. Türkeş'in fırtınah bir ya- şamdan geçtiğini vurgulayan Guardian, "Askeri ihtilale ka- üldı.Çeşitli defalar tutuklanıp sürgüne yollandı. Asırı sağuı lideriydi" dedi. MHP'nin, sokak savaşla- nnda Bozkurtlan kullandığı- nı ve bunlann da 1970'lerde Türk devleti tarafindan sola ve entelektüel güçlere karşı yönlendirildiğini savunan Guardian, "Aradan geçen 20 yıl süresince kanıtlar gösteri- yor ki Bozkurtlann yan resmi silah lı çeteleri tetikçi olarak e>lem yapmaya başladılar. Bunlann finansmanı uyuştu- rucu ticaretinden karşılam- yordu. Aynca uvuşturucu ti- caretiyle ilgiieri bir kısım po- Btikacdartarafindan da bilîni- vor" iddiasında bulundu. MHP'nin 1977 yılında Meclis'te 16 sandalye kazan- dığını. bu arada Bozkurtlann güvenlik güçlenne sızmaya başladığını ve sosyalistlerle kanlı sokak çatışmalanna gir- diklerini anımsatan Guardian, 1980 asken darbesınden son- ra, Türkeş'in kendi doğnıltu- sındaki 586 kişiyle birlikte anayasayı silah zoruyla orta- dan kaldırmak ve sol görüşlü kesimlere karşı silahlı saldın- dan dolayı yargılanarak 11 yıl hapis cezasına çarptınldığını yazdı. Buna karşm Türkeş'in hapiste 4.5 yıl yatarak serbest bırakıldığmı anımsatan îngi- lizgazetesi. MHP'nin laiklik- le bağlantısı nedeniyle parti- de kopmalann yaşandığını ve MHP içindeki Türk birliğine yakın olan pek çok insanın Is- İamı harekete kaydığını vur- guladı. MHP'nin;lslamcı Re- fah ile bir yanş içerisinde ol- duğunu ve bu yanşın özellik- le gecekondularda alevlendi- ğini belirten Guardıan, her i- ki partinm de katı bir şekilde devletin güvenlik birimleriy- le ortak çalıştıklannı savun- du.