04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 NİSAJM 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 stanbül _5 Sinop K 5 Adana B 11 idime B 8 Samsun K 6 Mersın B 10 ^anakkale B 7 Trabzon vocaeli K 2 Gıresun K ;mır B 3 Ankara 4_ Diyarbakır K 8 K 4 Şanlıurfa B 8 B 1 Mardin K 'danısa '.ydın _B 6 Konya B 2 Siirt K Denızli _B 8 Eskişehır B 1 Hakkârı K -1 B 4 Sıvas K 1 Van K -2 Zonguldak K 4 Antalya B 12 Kars K -6 Bütün bölgeler çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadenız, Iç Anadofu'nun doğu- su, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anado- lu'nun doğusu yağış- lı geçecek. Yağışlar Karadenız kıyılannda karla kanşık yağmur. oteki yerlerde kar şeklinde olacak. Ha- va sıcaklığı azalacak. Amsterdam B 16 Stockholm K Budapeşte B 13 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K Y B B Y B Y B b 24 20 26 10 18 10 19 Şam 8 Parçaiı bulutlu Sıslı Bututkj t Çok bulotlu w w Karı ^ k a r k Gok gurültulü GUIVCEL CÖEYTARC4YÜREK • Baştaraf. 1. Sayfada Deklemede-ı, üyelerin oybirlıği ile yürütmeyi durdu- ruyor. Demirel'in söylediği gibi mahkeme "hukuku" ko- ruyor. Idare mahkemesinın kararı hem umut verici hem de sevindînci. Zira, geçen pazartesi öğleden son- ra yapılan başvuruyu, beklenenden daha büyük hızla, ertesi gün karara bağlıyor. Kararın önemli yanı şurada: Demirel'in sürekli yi- nelediği gibi şayet mahkeme, gece baskını uygu- lamasına hak verecek bir sonuca varsaydı "Türki- ye'de hukuK sistemi çökmüş olacak"\\. Bir hukuk savaşından geçiyor Türkiye. Sonuç, başta Cumrıurbaşkanı olmak üzere hukukun üstün- lüğüne inânanlara hak veriyor. Ne ki, Şaıoe ile Takkeli skandala doymuyor. Son biradımlayargı kararlannadirenişegeçiyorlar. Ida- re mahkemesınin kararını tammadıklannı, genel mü- dürlüğü kuşkulu Kemal Çelik'ı, polis günü nede- nıyle kabul ederek gösteriyorlar. Kısacası, Şaıbe ile Takkeli skandalı katlıyorlar. Yasamaya karşı bir savaşın işaretlerini veriyorlar. Bir kezince, koca bakanlıkta yasadışı eylemi ön- leyecek hukuktan anlayan kişıler bulunup bulunma- dığını sorrnuştuk. Içişleri'nde hukuk adamı yok(muş). Sonradan anlaşıldı. Akşener'in koltuğu arkasında kulağına durmadan bir şeyler fısıldayan şaıbeler sultanının kocası Özer varmış. Öyle ki. baskın skandal yargıdayken; Özer'in kış- kırtmasıyla olacak Akşener, Cumhurbaşkanı Demi- rel'i Yüksel'in yanında "fiilen yer almakla" suçluyor. Yüksel'in kendisine "Cumhurbaşkanı'nın 'iki kez' yerinde kal, diren dediğinı" açıklayarak Çankaya'yı kamuoyuna jurnalliyor. Devam ve sus Oysa, bu sav da yalan. Çünkü Demirel, emrinde onca yetkıli, hukuk uzmanlan varken Yüksel'le ne- den görüşsün? Üstüne üstlük tut ki görüştü. Ma- dem ki aldılar seni görevden. sineye çek, ayrıl gö- revden mi diyecek? Yoksa hukuk devletindeki yan- lışlığı hukuk yoluyla düzeltmeyı mi salık verecek? Şaibe Hanım'la Takkeli Başbakan yönetimin- de, gün geçmiyor yeni skandallara neden olan bir hükümet nasıl oluyor da ayakta duruyor? Geçerli bir açıklama bulamayan yazılı basın acz içinde! Kuşkusuz, giderek düşüş gösteren "gidişatı" iz- leyenler hükümetın yakın zamanda düşeceği söy- lentilerini kulak ardı edemiyor. Bir umut! Ne var ki, sıyaseti bilenler bile nasıl düşeceğini ya da istifaya zorlanacağını kestiremiyor. Yıldınm Aktuna ile Yalım Erez'in çıkışları, hat- ta eyleme dönüşeceği havasındaki kimi davranış- ları, Şâıbe'nın çfünterdirsürdürdüğü telefon kulisiy- le bir yerde tıkanacak mı? Doğrusu kesin sonuç söyleyene rastlanmıyor. Zira, Şaibe durmadan Erez'i arıyor, yanına çağırıyor. Erez bir süredir -ken- disıyle konuşanların ifadesine göre- direniyor. Çev- resinde ilk başlarda 20 milletvekili varmış. Hükümet sorununu çözmek için toplanmışlar. 7'si bir daha gelmemiş. Özer'in "adamı" çıkmışlar. Bir- birlerini Ozer'e jurnalledikleri daha sonra anlaşıl- mış. Kulis böyle diyor. Şaibe Hanım'ın egemen olduğu GlK'ten bugün yarın "hükümete devam, bakanlara sus" karan çı- karmayıplanladığıönesürülüyor. Erez'leAktuna'ya "ihraç tehdidı" de cabası. - Erez ne ölçüde seviliyor partisınde, ölçüsü yok, btlinmiyor. Bir an için bu gelişmeler bir yana. Skandal olaylardan önünü zorlukla gören Türki- ye'mizden çarpıcı bir manzaraya göz atalım: Türkeş'ın cenaze namazından bir kesit.. Ülkemi- zin içine düştüğü çarpıkhğı, aslında bir açmazı sap- tıyor. Cenaze namazında devlet yönetiminde söz sa- hibi kişiler yan yana duruyor. TBMM Başkanı Ka- lemli, kasketlı. Hemen yanında Cumhurbaşkanı Demirel, başında şapka... Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz kalabalık nedeniyle masaya çıkmış, namaz kıldırıyor. Ve... Çağdaş Türkiye Cumhurbaşkanı şapkalı De- mirel'in yanı başında takkeli bir Cumhuriyet Baş- bakanı duruyor. Şapka ve takke! Çağdaşlıkla gericilik. Atatürk Türkiyesi'nde yan yana. Ne hazin! Ordu kamuoyuna açıhyor • Baştarafı 1. Sayfada da şu görüşler dile getirildi: *-TSK,yapısı gereği kamu- oyu ile sürekli iç içe olan bir kurum değüdir. Ancak >apı- lan kimi çauşmalar hakkın- da da kamuoyunun bttgisi ol- ması gerekHdir. - Türkiye tam bir ateş çemberi ıçindedır. Batıda ve doğuda Türkıye'ye yönelık tehditler devam etmektedir. - Yunanistan ve Ege soru- nu, kamuoyunda zaman za- man farklı değerlendirmele- re neden olmaktadır. Halkın kafasında bu konuda hiçbir sdru işareti olmaması gerek- bdir. - Terörie mücadele topye- kûndur. Bu. devlet organla- nndan birinın üzerine v ıkıla- maz. Türk Silahlı Kuvvetle- r;. üzerme düşen göre\ i yap- maktadır. Yapılanlann \e hedeflerin kamuoyuna du- yurulmasında yarar vardır. - TSK, demokrasiye say- gfhdır. Demokrasinin ilkele- rjhin ödünsüz korunmasın- dan yanadır. Toplumun çok önemli bir diliminde bu ko- nuda herhangi bir şiiphe >oktur. Ancak, TSK'nin bu konudaki kararükğının tüm Erbakan İsraiPi hoşnut etti• Baştarafı 1. Sayfada yeni yerleşim birimleri kurma poli- tikasıru sert bir dille eleştirip, basın önünde konuk bakan ile el sıkışma- yı reddetti. Ancak Le\i ince diplo- masi yoluyla Erbakan'ın "İsrailta- kıyyesine" başvurma girişimini boz- du. Levi gazetecilenn sorulan üze- rine, Erbakan'ın, basının odadan çı- kanldıktan sonra kendisine yönelik sıcak ilgısini ve 'balh çay' ikramını aktanp RP liderinin çelişik tutumu- nu teşhir etmeye özen gösterdi. Le- vi. seçmen tabanını ima ederek Er- bakan" ın kendisine karşı kamuoyu önünde bu şekılde davranmak zo- runda olduğunun altını çizdi. Ko- nuk bakan, Türk-Israil yakınlaşma- sının, RP'ye karşm, geri dönülemez bir sürece girdiği mesajını da verdi. Türk-lsrail yakınlaşmasının ilk adımını atıp 1993 yılında Dışişleri Bakanı olarak lsrail'e giden CHP Gaziantep Milletvekili HikmetÇe- tin, Cumhuriyet'e yaptıgı değerlen- dirmede, iki ülke arasında Ortado- ğu1da stratejlk işbirliğinin çekirdeği- nin artık oluştuğuna dikkat çekti. Türkiye ve Israil arasında geçen yıl da askeri eğitim işbirliği anlaşması imzalanmıştı. Istanbul'a geçmeden önce dün Ankara"da ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz ile kahvaltıda bir ara- ya gelen Levi, daha sonra Anıtka- bir'e geçerek, Atatürk'ün mozole- sine çelenk koydu ve saygı duruşun- da bulundu. Oradan Anıtkabir Özel Defteri'n'în bulunduğu müzeye dog- ru ilerleyen Levi, müze girişindeki buzlann temizlenmemesi nedeniy- le ayağı kayarak düştü. Konuk ba- kan, korumalan tarafından hemen ayağa kaldınldı. lsrailli yetkililer, foto muhabirlerinin Levi'nin düşü- şünü görüntülemelerine sinirlene- rek, bu fotoğraflann yayımlanma- masını ıstediler. Levi. dün sabah Ankara 'dan aynl- madan önce TBMM Dişışleri Ko- misyonu üyelen ile göruşmesi önce- sinde basına yaptığı açıklamada da "Size bir sürprizim var. Erbakan ile görüşmeterim çok olumlu geçti"dı- yerek Başbakan'ın farklı vaklaşım- lannın bir kez daha altını çizdi. RP adma konuşan komisyon üye- si Osman Yumakoğuflan da, nıem- leketı Malatya'da yetişen domates- lerin çekirdegınin lsraıl'den geldi- ğini belirterek, bu ülke ile tanm iş- birligini övdü. Levi, ' v Kalbimizde özel yeriniz var" diyerek iki ülke yakınlaşması- nın ilk adımını atan Çetin'i överken bif sorusunu da yanıtladı. Ortado- ğu'da terörün en büyük kaynağının tran olduğunu belirten Levi "Barış hamilelik gibidir. Nasıl yanm hami- letik olmazsa, banş da \anm olmaz" dedi ve terörün önü kesilmedikçe tam banş sağlanamayacağını vur- guladı. Levi, Ankara'daki temaslan sırasında PKK terörüne destek ve- ren Suriye'nin banş süreci içinde tüm teröristlere verdiği desteği de çekmesi gerektiğine işaret etti. Le- vi bu sözleriyle, Türkiye 'nin, ABD destekli banş sürecine çekilmek is- tenen Suriye'nin yalnızca Ortado- ğu kaynaklı teröre verdiği desteğin değil, tüm terör hareketlerini cesa- retlendirmesine karşı önlem alınma- sı gerektiği yolundaki endişelerine de yantf vermiş oldu. Suriye kollanıyor Levi'nin Ankara zıyareti kapsa- mında imzalanan "Kara Taşıma Mutabakaü" da, Başbakan Erba- kan'ın Suriye'yi kollamaya yönelik girişimlerinden bıri olarak değerlen- dinldi. Her iki ülkenin de terörü des- teklediğine inandığı Suriye üzerin- den kara taşımasının yapılmasmın ekonomik olarak en çok Şam hükü- metınin çıkarlanna uygun olduğu belirtilirken. Erbakan da, Levi ile göruşmesi öncesinde, "Türldye ve Suriye arasındaki ticari ilişldler ge- liştirilirken, üçüncü ülkelerin de çt- karlannın gözetilmesi" gerektığıni söyledi. Levi İstanbuTda Levi, Ankara'dakı temaslannı ta- mamladıktan sonra dün tstanbul'a geçtı. Çırağan Sarayrnda, DYP'li Cefi Kamhi tarafından onuruna \e- rilen öğle yemeğine Levi saat 14.30 sıralannda katıldı. Yemeğe, Feyyaz Berker, İshak Alaton, Üzeyir Garih, Halis Komili. Vıtali Hakko, Atalay Şahinoğlu. Mücahit Ören ve Osman Çarmıklı'nın da aralannda bulun- duğu çok sayıda Türk işadamı katıl- dı. Levi'nin. onuruna verilen yeme- ğe 13.30"da gelmesi gerekirken ge- cikmesi üzerine. vemeğe katılan işa- damı Sakıp Sabancı. Israil Dişışleri Bakanı'nın gelmeden az önce salo- nuterkertı. Yaklaşık I saatlik gecik- mesini protesto ettigini söyledi. Levi akşam ülkesine gitmeden önce BeyoğlaTüneFde bulunan Türk Hahambaşılığı'nı ziyaret ede- rek Hahambaşı David Aseo ile yak- laşık 45 dakika görüştü. Bakan içki yasağı koydu Tecavüz sanığı korucu serbestGÜNDÜZ tMŞİR SSK'de partizanca kadrolaşmasını sürdü- ren, yargı kararlannı tanımamasıyladikkat- leri üzerine çeken Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Necati Çelik, son olarak da 4. Muratlığa soyunarak. teşkilatına bağlı lo- kallere sessiz sedasız "içki yasağı" getirdi. Çelik'in, bueylemini gerçekleştirirken dik- kat çekmemek amacıyla başta SSK Genel Müdürü olmak üzere üst düzey yöneticile- ri şifahi olarak uyardığı belirlendi. Necati Çelik, Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı'na getirildikten sonra ilk ola- rak SSK'de partizanca bir kadrolaşmayı jbaşlattı. SSK ^uiavlannda hakkınjja torpil yapıyor ıddıalarını reddeden ve "Sovadıoıiv taşıyan biri suıavı kazanırsa bakanlıktan çe- kilme>e hazjnm"diyen Çelik, yakın akraba- lannın kurumda işe başlamalannın belge- lenmesıne karşm sözünü yerine getirme- mişti. Daha sonra SSK'de başanlı ıcraatlanyla tanınan eski SSK Genel Müdürü Kemal Kı- hçdaroglu'nu görevden alan Çelik, kısa bir dönem sonra Kıltçdaroğlu'na "konuşma ya- sağı" getirerek uluslararası bir toplantıda konuşma yapmasmı da engelledi. Necati Çelik eski SSK Genel Müdürü Kemal Kı- lıçdaroğlu'nun 21 Mart 1997 tarihinde Da- nıştay karanyla göre\ine dönmesini de ge- rekli evraklan bekleterek engellemeye baş- ladı. Çelik'in yasa gereği halen SSK'de genel müdürlük görevini yürüten Ekrem Önal'ın sevk kararnamesini işleme koyması gereki- yor. Necati Çelik'in son icraatı ise teşkilatına bağlı bütün dinlenmetesısleri lokal ve ben- zeri restoranlanna içki yasağı getirmesi. 4. Murafın 300 yıl önce "Bundan böyle kat- resini dahi yasak ettim" sözleriyle başlayan içki yasağı birkaç aydır tüm SSK işletme- lerjnde geçerli. SSK'nin şimdiki genel müdürü Ekrem Önal, SSK emeklilerinin hafta sonlan bir iki bira içmesini bile çok gören Necati Çelik'in son uygulamasından ise habersiz olduğunu belirtiyor. Yasakla il- gili görüşüniipaldığımız %rem Önal, u^gu- f ^amanın kesinlikle bakanın emriyle olmadı- • ğını, kendisinin de böyle bir yasak getirme- diğini belirterek şunlan söyledi: "Böy le bir uygulama söz konusu olamaz. Tamamı> la rastlantı. Benim yasakla Ugili ne bir genelgem ne de şifahi emrim söz konu- su. Teşkilatunıza bağlı bu işletmeleri idare edenlerin kendi tasarruflan olduğunu söy- leyebuirün." Konuyla ilgili gelişmeleri öğrenmek için gittiğimiz SSK'nin Üsküdar'da deniz kena- nndaki 5 yıldızlı otel konforunu aratmaya- cak özellildere sahip dinlenme tesisinde "iç- ki yasağı" ise 3 aydıruygulanıyor. Tesis yö- neticıleri konu hakkında yorum yapmaktan kaçınırken içki yasağı getiren genelgeden de habersiz olduklannı belirttiler. DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Konacık Köyü'nde 10 yaşın- daki bir kız çocuğuna tecavüz etmekle suçlanan geçici k^y korucusu Süleyman Askan . 10 yıl ağır hapis istemiyle yargılandığı Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada bera- at etti. Insan Haklan Derneğı davayı Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne götürecek. , Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada tutuklu Askan'ın talebi üzerine mahkeme he- yeti basın mensuplarını du- ruşma salonundan dışan çı- kardı. Duruşma sırasında kendisine yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmeyen As- kan. "Bana komplo yapıldı. Suçjamalar asüsızdır. Beraab- mı istiyorum" dedı. Duruşmaya babasıyla bir- likte katılan 10 yaşındaki kız çocuğu R.K. mahkeme bo- yunca sık sık fenalık geçirdi. Küçük kız duruşmada korucu Süleyman Askan taraftndan tecavüze uğradığını tekrarla- dı. Duruşmay^kısa bir ara ve- ren mahkeme heyeti 2. otu- rumda Süleyman Askan hak- kında yeterli delil bulunmadı- ğını belirtti ve beraatına karar verdi. Duruşmayı izleyen HADEP Kadınlar Komısyo- nu, Demokrasi Platformu Ka- dınlar Komisyonu, Kadın Dergisi, Jiyan Kadın Evi, Ar- i kesimlerce bilinmesi gerek- lidir. MGK'nin nisan ayı top- lantısının da, son anda bir değişiklik olmazsa, 26 ni- sanda yapılacağı bildirildi. Kamuoyunu bilgilendirme brifingleri nedeniyle toplan- tının birkaç gün öne alınma- sının planlandığı öğrenildi. 28 şubattaki MGK toplan- tısında alınan 18 karann ne ölçüde uygulandığının nisan toplantısında ele alınması- nın beklendiği kaydedildi. Mart ayı toplantısında. hü- kümetin "yumuşak kanıı" olarak bılinen 8 yıllık kesin- tısız temel eğitim konusu gündeme gelmemışti. Bu konuda MGK Genel Sekre- terliği çalışmalannı sürdü- rüyor. Genel Sekreter Orge- neral İlhan Küıç. 8 yıllık te- mel eğitimin aynntılanyla ilgili olarak zaman zaman Milli Eğitim Bakanlığı yet- kililenyle de görüşmeler ya- pıyor. Hükümetten, MGK karar- lannın uygulanmasıyla ilgi- li bilgı alan İlhan Kılıç, dün Başbakan Erbakan'ı ziyaret etti. Kılıç-Erbakan göruş- mesi yaklaşık 1 saat sürdü. rındm oraşan kalabalık bir grup, karann yanlı verildiğı- ni öne sürdü. İHD Genel Başkan Yar- dımcısı avukat Erdal Eren de karan eleştirerek. u Dava>ı ön- ce Yargrta}''a götüreceğiz, bu- radan bir karar çıkartamaz- sak ola> olduğu gibi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne intikal ettirilecektir'" dedı. Eren, tecavüz olayından sonra, korucular tarafından tehdit edilen R.K. ve ailesi- nin Dıvarbakır'a yerleştığini ve zor durumda kaldığını be- lirtti. Yetiştirme yurdunda iııtilıar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bolu'da Sosyal Hızmetler \e Çocuk Esirge- me Kurumu'na (SHÇEK) bağlı İzzet Baysal Kız Yetiş- tirme Yurdu'nda kalan 17 yaşındaki C.M. adlı kız öğ- renci. >aırt bınasmın beşinci katından atlayarak intihar et- ti. Öğrencınin. arkadaşlanna "Bu kadar dayağa da>ana- mıyorum'" dediği öğrenildi. Yurt müdürü Fazh Doğanç görevden alınırken SHÇEK yetkililennin öğrencinin "psikolojik bozukluk içinde olduğunu" öne sürerek ola- yı kapatmaya çalıştığı öğre- nildi. Olayla ilgili inceleme yapmak üzere Bolu'ya giden CHP Çonım Milletvekili AH Haydar Şahin, konuyu Mec- lis'e taşıyacaklannı söyledi. Yaklaşık 50 kız öğrenci- nin kaldığı > r urda Muş'tan ta- yin olan Fazh Doğanç'ın ya- nı sıra, Bolu'ya bağlı Ömer- ler Köyü'nün ımamı Vesim Yümazyöneticı olarak atan- dı. Yurtta sadece kız öğren- cilerin olmasına karşın ka- dın yönetici bulunmadığına dikkat çekildı. Yenı yönetım- den sonra öğrencılenn kal- dığı odalar dışandan kilitlen- meye başlandı. Babası yaşamayan, Kınk- kale Keskin nüfusuna kayıt- lı C.M. adlı öğrencı, dört ni- san cuma günü yurdun bına- sımn beşinci katından atla- yarak intihar etti. Olay resmi kayıtlara, "kız öğrencinin psikolojik bozukluk sonucu yaşamma son vennesi" şek- linde geçti. Öğrenciyle aynı odada kalan öteki beş arka- daşı olay gecesı karakola gö- türüldü ve sabaha kadar bu- rada tutuldu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada yet Genel Müdürtüğü" başlıklı yazıda vurgulamış- tık. O günden bu yana olanları özetleyelim. Efendım Sallabaşbakan, Düşişlerı Bakanı ve Su- çişleri Bakanı'nın Genel Müdürü Kemal Çelik ma- kam odasını bakan desteğiyle ele geçirdıkten son- ra, anahtar cebinde geziyor. Odasından çıktı mı, anahtarlıyor, kapıya bir de nöbetçi bırakıyor. Burada Veral Çaklaner'e yaptığımız haksızlığı da düzeltelim. Bakan meğerse o gece 03.30'da EGM'ye, yaklaşan turizm mevsimi ve 1 Mayıs'la il- gili çalışma yapmaya gitmiş. Tam saati... Böylesi geceli gündüzlü çalışmadan sonra tu- rizm öyle patlar ki 1 Mayıs kutlamacıları altında ka- hr... Bakan bey.. affedersıniz bakan hanım, görevden aldığı Alaaddin Yüksel için şöyle diyor: "Kalk diyorum kalkmıyor. Olacak şey mi? Ben, emredeceğim yapmayacak..." Haklı... Insan kapıkuluolunca, altındakilerden de aynısını ister... Olayın yargı yanı ise şaşılacak derecede hızlı iş- ledi. Pazartesi günü Ankara 5. idare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma" istemiyle başvuran Yüksel'e hemen ertesi gün yanıt geldi: "Doğuracağı sonuçlann telafisi mümkün olma- dığı için yürütmenin hemen durdurulmasına..." Darısı öteki başvuruların başına... Yüksel'in başvuru dilekçesinde basının yorum- ladığı "bakan tanımlaması" bizi Avrupa Parlamen- tosu'nda dönem başkanı yapar: "Makam odasıntn basılması birbakana değil, an- cak çete reisine yakışır..." Ben bu tanımlamaya katılmıyorum. Makam oda- sının basılması çete reisine değil. çete reisınin te- tikçisine yakışır. Reıs de ona kocaman balta şek- linde bir madalya verir... Al sana balta, yararsın her halta... Yargının bu kararı almasının ardından Yüksel'in otuz gün içinde göreve başlaması gerekiyor. Ön- ceki akşam Kanal D'nın haber spikeri, haberi ak- tardıktan sonra büyük bir ciddiyetle şu tümceyi ek- ledi: "Içişleri Bakanı Meral Akşener'in yasaya uyup uymayacağı merakla bekleniyor..." Ne bekleniyor? Bakanın yasaya uyup uymayacağı... Hukuk devletinden vazgeçtık... Artık, kanun dev- leti olup olmadığımız da şüphelı. Kanun değil. ka- run devletine doğru gidıyoruz. Gün zengin olanla- nn, arkası olanlann, maşalığı kabul edenlerin... Yasa-kasa... Kural-kır al... Burada bir noktanın daha altını çizmek gerekiyor. Yük3eWn t>aBin«t%elen, t)ir genel tnöd&rürrbaşr- na gelmiş ilk olay değil. Bugün, Paldır Küldür Ba- kanlığı'ndan, Çatışma ve Sosyal Gerginlik Bakan- lığı'na kadar pek çok kurumda, genel müdürler bu yojja alınıyorlar. Örneğin genel müdür, Anadolu'ya geçici göreve gönderilıyor. Onun yerine hemen bakanın istediği kişi vekâleten atanıyor. Geçici görevın süresı dol- duğu gün hemen bir başka kente gönderiliyor. Kütüphaneler Genel Müdürüne. "Git Anado- lu'daki kütüphanelerde kaç masa, sandalye var, say gel" deniyor. Tabiı her gün için harcırah ödeni- yor. Geçen aylarda bir ara, harcırah bittiği için sür- gün yapılamadı. Bunlann aklına hukuk deyince boşluk geliyor... Yasa deyince kasa geliyor... Hak deyince haklama geliyor... Demokrasi deyince gemokrasi geliyor... Meclıs deyince iblıs geliyor... Kural deyince kır al geliyor... Uygarlık deyince çıngarlık geliyor... Müzik sesi duyunca da akıllarına ne geldiğinı yenı öğrendik... Laikliğe ilk adımın • Baştarafı 1. Sayfada TBMM Genel Başkanı Mustafa Kalemü. "Laiklik. a>nı zamanda iç banş ve is- tikrann da başlıca teminatı olarak toplumsal \aşamımı- zın ayrılmaz ve vazgeçilmez temel ilkesidir" dedi. Ka- lemli. laikliğın Türk milleti- nin sarsılmaz kararhlığı içinde korunacağını ve ya- şatılacağını kaydettı. Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, laikliğin demokratik bir ortam içerisinde, din ve devlet ılişkisinden ödün ver- meden değerlendirilmesı gerektığini kaydederek, "Laiklik, ulusal karakteri- mizde olan bir niteliğin ya- sallaşmışseklidir" dedı. Çil- ler. laıklikle kurulan çağdaş yapının her zaman var ola- cağını belirtti. DSP Genel Başkanı Bü- lent EcevH, "Türkiye, İsla- mın laiklikle, demokrasiyle ve çağdaşlıkla bağdaşabüe- ceğini kanıtlamıştır'" derken CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu. laikliğin yoğun tehdit altın- da olduğu bir dönemde yıl- dönümünün kutlandığını vurguladı. Okuducu, bombalı saldı- nyla katledilen Doç. Dr. Bahriye Üçok' un mezan ba- şında, laikliğin yıldönümü nedeniyle bugün tören dü- zenleneceğini bıldirdi. Oku- ducu, Karşıyaka Mezarlı- ğı'ndakı tören için bugün saat 11.00'de Ankara İl Baş- kanlığı bınası önünden araç kaldınlacağını bıldirdi. 45 kadın kuruluşundan oluşan İstanbul Kadın Ku- ruluşlan Bırliği temsilcile- n. TBMM'deki oturumu ız- lemek. Anayasa Mahkeme- si Başkanı ve siyasi parti li- derleri ile görüşüp laiklik ve 8 yıllık temel eğitimle ilgili görüşlerini aktarmak için Ankara'va gidecekler. Bir- lık temsılcıleri bugün saat 10.30'da Anıtkabır'i de zi- yaret edip çelenk koyacak- lar. Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Kamran Ba- ran. Atatürk'ün hedeflediği çağdaş uygarlık ilkesinin göz ardı edıldiğine dikkat çekti. Atatürk'ün devrim yasalannın bir bölümünün askıya alınıp uygulanamaz hale getinldiğinı belirten Baran, yıllardan beri çirkin pohtikacılann elinde besle- nen "irtica" canavannın hortladığını kaydetti. Türk Hukukçular Derne- ği'nce yapılan açıklamada, laikliğin. Atatürk Cumhuri- yeti'ni karakterize eden en büyük nitelik olduğu bildi- rildi. AlmanyaADD Başka- nı Dursun Atılgan da, ege- menlığin kaynağının halk olmasının temelini oluştu- ran laiklik kavramı olmaksı- zın ne demokrasinin ne de din ve vicdan özgürlüğünün olamayacağını bildirdı. Atıl- gan, "10 Nisan 1928 tarihi, devletin diğer kurumlann- daki laikleşme çabalanna koşut olarak anayasanın da laikleştirilmesi açısından cumhuriyet tarihimizin önemli bir dönüm noktasuu oluşturmaktadır" dedi. ÇYDD Genel Merkezı ve tüm şubeleri, 10.30'da Tak- sım Cumhunyet Anıtı'na çelenk koyacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle