Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 NİSAN 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Aydınlık eylemine
müdahale
• Haber Merkezi -
'Sürekli Aydınlık lçin 1
Dakika Karanlık'
eyleminin ikinci kısmı olan
'lsyan ediyorum, ısrar
ediyornm', gözaltılarla
sürüyor. Izmir/Menemen'de
tstasyon Caddesi'nde
eyleme katılan 20'si
ögretmen 25 kişi gözaltına
alındı. Gözaltına ahnan
eylemcilerin bugün
mahkemeye çıkanlacaklan
bildirildi. tstanbul /
Esenler'de de polis, önceki
gece eyleme katılan 16
kişiyi gözaltına aldı. 14 kişi
daha sonra serbest
bırakıldı.
Dinci yazarlara
gözaltı
• İstanbul Haber Servisi -
tsrail Dışışleri Bakanı
David Levy'nin Türkiye
ziyaretini protesto amacıyla
Tank Zafer Tunaya Kültür
Merkefei'nde düzenlenen
panele konuşmacı olarak
katılan ve ardından
Dışişleri Bakanlığı'na
protesto telgrafi çekmek
için Galatasaray
Postanesi'ne yapılan
yûrûyüşte yeralan Selam
gazetesi ve Haksöz dergisi
yazarian Burhan Kavuncu
ile Rıdvan K.aya dün
gözaltına alındı. Paneldeki
konuşmalar ve yürüyüş
nedeniyle gözaltına altına
ahnan Kaya ve
Kavuncu'nun bugün
Beyoğlu Adliyesi'ne sevk
edilecekleri bildirildi.
Kamu
södeşmeleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Kamu kesiminde
çalışan yaklaşık 500 bin
işçiyi kapsayan
toplusözleşmelerle ilgili
olarak Türk-lş ve hükümet
arasmda yapılan
görüşmelerde dün yine
anlaşma sağlanamadı.
Hükümet yetkilileri, Türk-
lş'in sunduğu yeni öneriyi
değerlendireceklerini
bildrrdiler. Yaklaşık 45
dakika süren toplantıdan
sonra gazetccilere
açıklamalarda bulunan
Devlet Bakanı Mehmet
Altınsoy, "Bir
dtegertendirme yapip yann
(bugün) yeniden
loplanacağız. lyi bir şekilde
halledeceğimizi ümit
edıyoruz" dedi.
Esendemir'e
hapis cezası
• ANKARA (AA) -
Ankara 2'ncı Asliye Ceza
Mahkemesı, Leman
dergisınde yayımlanan bir
karikatürde Başbakan
Necmettin Erbakan'ın
kişilik haklanna basın
yoluyla hakaret edildiği
gerekçesiyle derginin
sorumlu Yazıişleri Müdürü
Kutlu Esendemir'i 3.5 ay
hapis cezasına mahkûm
etti.
Kadın sesi
yasağı' sorusu
• AîfrtARA (Cumhuriyet
Büro*M)-CHPlzmır
Milletvekilı Birgen Keleş,
Başbakan Erbakan'ın
yanıtlaması istemiyle
verdiği sonı önergesinde,
"Tüfkiye Cumhuriyeti'nin
demâkratik, laik, sosyal
hukuk devleti niteliğini
bilerek başbakanlığa aday
olduğunuza göre, kadın
sesine lstiklal Marşı
söylenirken bile tahammül
edememenizin gerekçesi
nedir" sorusunu yöneltti.
Keleş, genelgede, söz
konusu talimatın doğru
ohıp olmadığını da sordu.
KüftÜP
Bakanlığı'nın
açiklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Kültür
Bakanhğı'nca gazetemizin
dünkü sayısında yer alan
haber konusunda yapılan
açıklamada, Kültür
Bakanlığı'nın, çoksesli
korolarda lstiklal Marşı
okunurken kadın sesi
yasagı getirilmediği
bildirildi. Açıklamada,
korolann her türlü sanatsal
etkihliğe katıldığı
belirrilerek, "Sayın Bakan,
göreve geldiği günden
bugüne değin programı
elverdiği ölçüde
bakanlığımız etkinliklerini
izlemeye gayret
göstermiştir. Ülkemızdeki
halk oyunlan gösterilerinin
otantik olarak
sergilenmesine katkıda
bulunmak da bakanlığımız
görevleri arasmdadır"
denildi. .
Genel îdare Kurulu toplantısmda muhalif bakanlara konuşma yasağı getirildi
kriz sürüyor
Genel îdare Kurulu toplantısmd
DYP'deHÜLYAKARABAĞLI
ANKARA - Hükümete karşı sert
çıkışlan nedeniyle DYP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Tansu ÇiHer'in gözdağı vermeye
hazırlandığı Sağhk Bakanı
Yıkhnm Aktuna ile Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalun Erez'in
koalisyonu bozmak için
harekete geçtikleri bildirildi.
DYP GtK'in dün gece yapılan
toplantısmda muhalif bakanlara
konuşma yasağı getirilirken
hükümerin devamı konusunda
karar çıktı. Erez'in, önceki gün
Çiller'le özel görüşmesinin
ardından Aktuna ve bazı
DYP'lilerle bir araya gelerek.
parti içinde blok oluşturmanın
yollannı tartıştığı kaydedildi.
Muhalifler. DYP'nin dünkü
Meclis grup toplantısına
katılmadılar.
Çiller. dün partisinın Meclis
grubunda. konuşmasının satır
aralanna partisinden olası
kopmalara karşı örtülü mesajlar
serpiştirdi. Erez ve Aktuna'dan
kaynaklanan rahatsızlığı
büyütmemeye özen göstermesi
dikkat çeken Çiller, grubuna,
"Sakın ola aynnuiara takıiıp
kabnayın, evhamlara
kapılmaym, DYP büyük
hedeftir" diye seslendi.
Erez'in önceki gün Çiller'le özel
bir görüşme yaptığı. ardından
da. Aktuna ve bazı DYP'lilerle
bir araya geldiği öğrenildi.
Toplantıda, hükümeti bozmak
için DYP içinden kendi
saflannda yer alabilecek isimler
üzerinde durulduğu kaydedildi.
Muhaliflerin, net bir tavır
almadan önce, kendileri
hakkında Genel İdare
Kurulu'ndan (GİK) çıkacak
sonucu bekleyecekleri belirtildi.
DYP'li bir yönetici de,
muhaliflerin hükümete karşı
tutumunu, "askerlere olan
yakuıhğa" dayandırdılar. Adının
açıklanmasını istemeyen bir
parti yöneticisi. Erez ve
Aktuna'nm, hükümete karşı
olduğu bilinen askerlerle ilişki
içinde olduklannı öne sürdü.
DYP GtK'te hükümetin devamı
karan çıkarken muhalif
bakanlara konuşma yasağı
getirildi. Karar, Erez ve
Aktuna'nın tasfiye edileceği
yorumlanna neden oldu. Çiller,
çoksesli parti olduklannı,
isteyenin düşüncelerini en iyi
biçimde anlatabileceğini
kaydederken muhaliflerin de
konuşma sınınnı çizdi. DY?
Genel Başkanı Tansu Çiller,
yetkili kurullar dışında yapılan
konuşmalann ülke ve parti için
doğru olmadığını savundu.
Çiller, GlK'te, merkez sağda
bütünleşmenin sağlanması için
görüş alışverişinde
bulunduklannı, MGK
kararlanrun aynen uygulanacağı
konusunda da kurul üyeleriyle
uyum içinde olduklannı söyledi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Topçu ve Öney ülkücüleri korudu
ANAP'tan Sıısıırlıjk'a 'başbıığ' şerhi
• ANAP'h komisyon üyeleri Yaşar Topçu ve Metin Öney, "alternatif
rapor" adı altında hazırladıklan muhalefet şerhinde, Tansu Çiller ve
Mehmet Ağar hakkında Meclis soruşturması istemediler. Raporda,
"idealist" ülkücülerin uyuşturucu kaçakçısı, kanun kaçağı gibi
gösterilmeye çalışıldığı ileri sürüldü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Susurluk Araştırma Komisyonu'nun ANAP'h
üyeleri Yaşar Topçu ve Metin Oney, komisyon
raporuna "akernatifrapor" adı altında koyduk-
lan muhalefet şerhlerini TBMM Başkanlığı'na
sundular.
Muhalefet şerhlerinde, DYP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiUer ile eski
Içişleri Bakanı ve DYP Elazığ Mılletvekili
Mehmet Ağar"ın yasadışı işlere bulaşmış kışi-
lerle bağlantılan olduğu savına yer veren
ANAP'h üyelerin, bu kişiler hakkında Meclis
soruşturması istememesi dikkat çekti.
Topçu ve Öney, ülkücüleri, "Kanun kaçak-
çüan, eroin kaçakçıuğı idealist ülkücülere mal
ediliyor" diye savunurken Özer l çuran Çil-
ler' in mafya babalanndan Sami Hoştan'la yap-
tığı telefon görüşmelerinin Ulaştırma Bakanh-
ğı'nca saklandığını, bu görüşmeyi saptayan Te-
lekom görevlisinin de görevden ahndığını kay-
dettiler.
ANAP'h üyelerin raporunda. olaylann ay-
nntısından çok, komisyon raporuna yönelik
eleştiriler yer aldı. Susurluk olaymın "vakai
adiye değiL vakai âliye" olduğu vurgulanan mu-
halefet şerhinde, komisyon raporunun 8. Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ın. "Anayasayı bir ke-
re delsek ne olur" sözlerine dikkat çeken bölü-
münün komisyonun görev alanıyla bağdaşma-
dığı öne sürüldü. RP'nin Susurluk olayı ile hiç-
bir ilgisi olmamasına karşın, bu olayın üzerine
gidilmesini engellediği belirtilen muhalefet şer-
hinde, Başbakan Necmettin Erbakan'ın sade-
ce koalisyonun devamı için böyle bir yöntem
izlediği. raporun tamamen siyasi olduğu savı-
na yer verildi.
ÇiHerler'in dinlenilmesi
Topçu ve Öney, komisyon raporunda yer
alan. "'ülkücülerin devlettaranndanyasadışı iş-
lerde kuUanıkhğT ifadesini de eleştirerek şu
görüşleri savundu:
" Hükümet ise eroin kaçakçılanıu, kanun ka-
çaklaruu idealist ülkücülere mal edip beylikten
beylerbeyUğine terfi etmeye niyetii aşiret reisini,
\-atan kurtaran aslan takdimi ile ideahzeediyor.
KaçakçıhğUL,vurguncuhığun veyolsuzhığun di-
ni, imaıu. felsefesi sağcıhk ve solculuk olamaya-
cağını ihmal ederek bu gülünç dunımu hükü-
met tercihi haline getiriyor."
Tansu Çiller ve Özer Uçuran Çiller'in ko-
misyonda dinlenmesinden RP'li Başkan Meh-
met Elkatmış'ın çark etmesiyle vazgeçilmesi-
nin eleştirildiğı muhalefet şerhinde, "Yani ra-
por, tamamen siyasi iktidar mensuplanmn maf-
ya mensuplanv la Uişkilerini örtnıe raporu hali-
ne geuniştir" denildi. Eski MİT tstanbul Bölge
Sorumlusu Nuri Gündeş'in komisyona verdiği
ifadede, bazı raporlan konutta Çiller'i bulama-
dığı zaman Özer Çiller'e verdiğini söylediği
vurgulanan muhalefet şerhinde, komisyonun
bu konuyu Özer Çiller'e sormaması eksiklik
olarak nitelendirildi.
"Emniyetteve MİT'te meydana geien srviUer-
le kanşık vurucu örgütlenmenin bir başka ör-
neği ve boyutunun jandarmada, 'JtTEM' uy-
durma adiyla meydana geldiği anlaşıunakta-
du-" denılen muhalefet şerhinde özetle şu öne-
rilere yer verildi:
- Mehmet Ağar'ın mahkemede açıldayacağı-
nı beurttiği hususlar araşünlmabdır.
- Uyuşturucu trafıği ile ilgili bir araştırma
komisyonu kurulmalıdır.
- Başta Tank Ümit, Cem Ersever ve Hiram
Abas olmak üzere faili meçhul cinayetler aydın-
latılmalıdır.
- Yoğun olaylann yaşandığı 93-% dönemi ile
ilgili soruşturma komisyonu kurulmahdır. Su-
surluk konusu ile ilgili daha aynnülı inceleme
için özel kanunla yetkileri artûnlmış bir araş-
tırma komisyonu kurulmahdır ve çabşmalara
bu komisyonun bırakögı yerden devam etmeli-
dir.
- Güvenlik raporlannm zaman zaman Özer
Çiller'e verildiğine dair Nuri Gündeş'in beyan-
lan karşısında soruşturma açılmalıdır.
- Maktul Ömer Lütfü Topal' in uyuşturucu ti-
caretinden ve kaçakçıhğından mahkûm olduğu
bilindiği halde 13 adet gazino açma müsaadesi
verenler hakkında soruşturma ve kovuşturma
yapümahdır.
Türkeş'e ovgu
Çiller
MHP
tabanına
oynuyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Başbakan Yardım-
cısı Tansu Çiller, ülkücü ke-
sime yönelik mesajlannı.
MHP Genel Başkanı Al-
parslan Türkeş'in ölümüyle
arttırdı. Grup toplantısmda
Türkeş'e övgüler yağdırarak
27 Mayıs 1960 devrimini
eleştiren Çiller, köktendinci
gelişmeleri değerlendirmek
için nisan ayı sonunu bekle-
yen MGK'nin askeri kana-
dına. "Ordumuz, ülkenin
stratejik öncefiğinin demok-
rasi olduğunu bflir" sözle-
riyle göndermede bulundu.
DYP'nin dünkü grup top-
lantısmda, yaşamını yitiren
Türkeş ve DYP Bursa Mil-
letvekili Abdülkadir Cenk-
çiler için 1 dakika saygı du-
ruşunda bulunuldu. Çiller,
Türkeş'i anlatırken, "Ulkesi-
nin ve milletinin sevdahsı bir
insandL O büyük ülkülerin,
büyük rüyalann insanıydı"
görüşünü dıle getirdi. 1980
darbesinin ardından ülkücü
kesimin işlediği cinayetler
nedemyle 'suç isJemek için
çete oluşturmak' suçlama-
sıyla hapse atılarak yargıla-
nan Türkeş için "Horlandı"
değerlendırmesi yapan Çil-
ler, "Ancak yıhnadı; büyük
bir milietin suskun ve ezik in-
sanlanm büyük riivasuıa
inandırmayı başardı" dedi.
DYP lideri, cumhuriyet reji-
minin şeriata dayandınlma-
sı aşamasında gerçekleştiri-
len 27 Mayıs 1960 devri-
minde Türkeş'in bir dönem
yer almasını 'hata' olarak ni-
telendirdi. Çiller, "Ondan
sonra da samimi bir demok-
rat olarak yaşadı" diye ko-
nuştu.
Son iki aydır ülkede dar-
be fısıltılan dolaştığını be-
lirten DYP Genel Başkanı
Çiller, ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yıhnaz'ı kastede-
rek şunlan söyledi: "Kimi-
leri bu fisünlann arkasına sı-
ğuıarak hükümet gitsin diye
oyun oynuyor. Bu. ülkeye za-
rar verir. Bu bir tür vatan ha-
inügidir. Darbe gibi bir fısü-
tmın arkasına sığmmak Tür-
Idye'yitahripeder,ülkeyeza-
rar verir. Bu da vatan hain-
liğidir. Ordumuz, ülkenin
stratejiköncefiğinin demok-
rasi olduğunu bittr."
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin @ planet.com.tr
TÜSİAD "Türkiye'de Demok-
ratikleşme Perspektifleri" rapo-
runu tartıştı. Böylece TÜSİAD
içindeki kanatlann "demokratik-
leşmeperspektifleri'rn öğrendik.
Hatta kimiierinin bir perspektifi
olup olmadığını da...
Rapora karşı çıkan Aydın Bo-
lak'ın CHP milletvekilliğinden
MHP sempatizanlığına uzanan
siyasal çizgisini; Halit Narin'in
Türkiye Işveren Sendikalan Kon-
federasyonu Başkanlığı döne-
minde sık sıkyararlandığımız de-
rin demokratik görüşlerıni, öme-
ğin 12 Eylül sonrasında sendika-
lan kapatılan işçileriçin "Bugüne
dek biz ağladık, şimdi de onlar
ağlasın bakalım " deyişini burada
anımsatmanın rjek de anlamı
yok. Bunlann "Bu rapor onayla-
nırsa TÜSlAD'dan istifa ederiz"
şantajlan da TÜSİAD'ın iç soru-
nu. Hatta, "Sabancıgrubu rapor-
dan yana, Koç grubu rapora kar-
şı konumlanıyorlar" diye sürüp
giden değeriendirmelerin de pek
bir önemi yok.
önemli olan, TÜŞlAD'da ör-
gütlenmiş Türkiye büyük serma-
yesi, raporda ifadesini tpulan gö-
rüşleri sindirebilecek mi, sindire-
meyecek mı?
Işte bu soru şımdilik yanıtsız.
Işte bu soru TÜSİAD üyelerinin
sırtında. Ülkede herkes demok-
rasi sınavından geçerken TÜSİ-
TÜSİAD'a Bülent Tanör Onuru
AD'cılann torpilli zengin çocuğu
şımanklığıyla "Biz sınava girme-
den diploma almak istiyoruz" di-
ye çamura yatmalan mümkün
değil.
• • •
Bir noktayı açıklığa kavuştura-
lım.
TÜSlAD'cılar içinde bir kesim
Türkiye'nin nedemokratikleşme-
sinden yana ne de devlet des-
teksiz bir kapitalızmden. Kimile-
ri "Kore modeli" adı attında dev-
letin, büyük finans gücüne sahip,
görece ileri teknolojı kullanan
gruplara koltuk çıkıp geri kalan-
laradırsek göstermesini öneriyor.
Kimileri model filan da umursa-
maksızın sıkı Atatürkçü postuna
bürünüp devletin dolayh-dolay-
sız desteğini anyorlar; en azın-
dan bu desteği yitirmek istemi-
yorlar.
Bu kesimler için TÜSlAD'ın de-
mokrasi perspektiflennin rapor-
törlüğünü yapan Bülent Ta-
nör'ün adı bile yeterli. Kırmızı
görmüş boğaya dönüyorlar. Za-
vallı bir demagojıyle Tanör'ün
Marksist kimliğini vurguluyor, ra-
pora karşı çıkışlannı bu noktada
temellendirmeye çabalıyorlar.
Doğrudur... Bülent Tanör, Tür-
kiye Marksist hareketi içinde ye-
tişrniş; yetkinliğini, kültürel derin-
liğini bu ideotojinin zengin kay-
naklarından besleyerek geliştir-
miştir.
Bir üstteki paragraf Bülent Ta-
nör'e -fazlasıyla hak ettigi- bir öv-
gü amacıyla yazılmadı. Onun,
çağdaş bireyin iç içe geçmiş kim-
likler karmaşasını belirtmek için
yazıldı.
Bunu biraz açalım. Ömeğin...
Ömeğin kendimizden yola çı-
karak açalım.
Tırmık'\ sürekli okuyanlar bilir,
bu satırların yazan bağnaz (fana-
tik) birGöztepelidir. Göztepeta-
raftarlannın oturduğu tribünde
keyifle "Göööz, göööz, Göz-te-
pe!" diye bağırmayı pek sever.
Öteki taraftarlarla kaynaşır. Her
birinin başında "o s/rada" Gözte-
pelilik şapkası vardır. Kimi işçidir,
kimi sanayici, kimi borsacı, kimi
esnaf, kimi işsiz, kimi emekli, ki-
mi memur, polis, asker, gazete-
ci, balıkçı, işportacı, makinist...
Gazetecidir. Türkiye Gazete-
cilerCemiyeti'nin 0"GC) üyesidir.
Meslek sorunlannın çözümü,
meslekte geçerli kılınması gere-
ken ahlak ölçütlerinin yerleştiril-
mesi için TGC şapkasıyla ve ga-
zeteci kimligi ile çabalar.
Emekçtdir Ücretini arrtırmak,
işgüvencesı ekJe etmek, daha iyi
çalışma koşullanna ulaşmak ıs-
ter. O sırada başında TGS (Tür-
kiye Gazeteciler Sendikası) şap-
kasını taşımaktadır. Ola ki Gözte-
pe tribününde birlıkte haykırdıgı,
Göztepe gol atınca sanldığı bir
gazete patronuyla şimdi karşı
karşıyadır. Uzlaşmastz bir de-
mokratik-ekonomik hak müca-
delesi vermektedir.
Marksisttir Kapitalizmin artı-
değer sömürüsünde somutlanan
haksız düzenin değişmesi için
becerebildiğı her alanda etkinlik
göstemeye çabalar.
ve...
Ve yurttaştır. Bu ülkede de-
mokrasınin e^emen olması, çağ-
daş bir Türkiye üretmek için geri
olan, yanlış olan, kirii olan heren-
gelin yıkılmasından yanadır. Say-
dam bir devlet aygrtına, hukukun
egemenliğine ve temiz bir toplu-
ma ulaşmak için yurttaş bilinciy-
le elinden geleni yapmaya çaba-
lar.
Bunu yaparken -ömeğin- bir
Ishak Alaton, yani bir kapitalist
evini akşamlan 21 .OO'de ateşbö-
ceğine dönüştürüyorsa yakasın-
da bir beyaz kurdele taşıyorsa
bundan kıvanır. Ishak Alatonlar,
büyük sermaye sahibi kimlikle-
riyie, başlarında TÜSİAD şapka-
lanyla Bülent Tanörler'e Türki-
ye'nin demokratikleşme pers-
pektifleri raporunu yazdınyorlar-
sa bundan sevinç duyar. Ishak
Alatonlar'ın, Halis Komililer'ın,
Bülent Eczacıbaşılar'm, Cem
Boynerler'in, Can Pakerler'in,
Muharrem Kayhanlar'ın, pek
çok dempkrasi sınavında sınıfta
kalmış TÜSlAD'ın raporunu Bü-
lent Tanör'e yazdırarak örgütleri-
ni onurtandırma becerisini ve bt-
lincini göstermelenni övmek ge-
rektiğine inanır.
Çağdaş insanın sosyal, siya-
sal, küttürel yaşamın karmaşıklı-
ğına uygun çok kimlikli zenginli-
ği nerede, nasıl davranılacağını
gösteren sağlam bir pusuladır.
Marksist, akademisyen, ana-
yasa hukuku uzrnanı ve yurttaş"
BülentTanör, TÜSİAD için yurttaş
kimliği ile özgür yurttaşlann ülke-
si bir Türkiye için perspektifler
çizdi. Raporun hersatınnda buti-
tiz aynm açık ve duru bir dille
yansıyor.
Rapora ve Tanör'e karşı çıkan-
lar, aslında yurttaş olabilmeyi
reddediyorlar. Ya da yurttaş kav-
ramının içeriğinden ve yurttaşın
sorumluluklanndan haberieri bile
yok.
POLİTtKA GÜINLÜGÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Hiç Sevmedim...
80 yaşında bir kalp krizi sonucu yaşamını yitiren
MHP lideri Alparsian Türkeş, görkemli bir devlet tö-
reniyleuğuriandı...
Başta TRT olmak üzere hemen hemen tüm özel
tetevizyon kanallan Türkeş'in cenazetörenini canlı ola-
rak yayimladı. Gazeteler yaklaşık cumartesi gününden
beri birinci sayfalannı Türkeş'e ayırdı, onun yaşamöy-
küsünü anlatmaya başladı...
Olup bitenleri gazetelerden ve televizyonlardan iz-
lemeye çalışıyor ve kendi kendime soruyorum:
"Türkeş bu denli sevilen bir insan mıydı?"
Önce, bu soruya kendim yanıt vereyim ve düşün-
celerimi aktarayım:
"Ben rahmetli Türkeş'i hjç sevmedim, sevmek de
istemedim. Nasıl Turgut Özal'/ sevmediysem, Tür-
keş'i de sevmedim. Tansu Çiller'/, Necmettin Erba-
kan'/ da sevmiyorum..."
Zorta sevgi olur mu?
OlmazL
O zaman 'ölünün arkasından gerçekleri yazmak'
gerekir...
Bu millet ne çektiyse gazetecilerin, politikacılann
ikiyüzlülüğünden çekti...
Evet... Ben Türkeş'i niçin sevmedim?
1970"li yıllann Türkiyesi'ni yaşayanlar ülkeyi kan gö-
lüne çevirenlenn kim olduğunu çok iyi biliyor.
Mehmet Ali Ağca'lann. Abdullah Çatlılann, Oral
Çelik'lerin kimler tarafından beslendığini; ülkenin ay-
dınlannın, bilim adamlannın, sendikacılann, işçilerin,
öğrencilerin, öğretmenlerin niçin ve neden öldürüldü-
ğünü; onlan kimlerin öldürttüğünü; katilleri koruyan-
lann CIA ile olan ilişkilerini hiç unutmadık...
• • •
Benim ülkemin işçisi, köylüsü, emeklisi; benim ül-
kemin bilim adamı, aydını, öğrencisi; benim ülkemin
Sünnisi, Alevisi; benim ülkemin Türk'ü, Kürdü, Rumu,
Ermenisi, Yahudisi, Çerkezi, l «r\ inanıyorum ki Türki-
ye'yi özal'dan, Türkeş'ten, Çiller'den, Erbakan'dan
daha çok seviyor...
Her akşam evlerinde 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Da-
kika Karanlık' eyteminı sürdüren insanımız, ülkesinin
gerçek bir 'demokratik hukuk devleti' olması için irtat-
la ve ısrarla ışıklannı söndürüyor; düdük, tencere, ta-
va sesleriyle kulağı sağır olanlara sesleniyor:
"Ben çocuklanma karanlık değil, aydınlık birgele-
cek istiyorum..."
Benim kuşağım 1970'lerin başında acılı ve sancılı
yaşadı. Insanlanmızacımasızcaöldürüldü. Benim ku-
şağım 1970'lerde işkencelerden geçti, Ziverbey'de
acımasızhğın fotoğrafını çekti. Benim kuşağım Selimi-
ye'de, Mamak'ta hapis yattı, darağaçlannda sallan-
dınldı, Kızıldere'de katledildi, Nurhak Dağlan'nda
avlandı...
Siz komando kamplannı bilir misiniz, siz Komünizm-
le Mücadele Dernekleri'nde örgütlenen faşist kadro-
lann şimdilerde hangi makamlarda oturduğuna tanık
okjunuz mu?
Benoldum!..
Siz 1980 darbesi sonunda Ankara'da DAL grubun-
da delikanlılann, genç kızlann nasıl işkenceden geç-
tiğini biliyor musunuz?
Ben biliyorum ve işte o nedenle Alparsian Türkeş'i
hiç sevmedim, bunu açıkça söylüyorum...
Gazetelerde okudunuz mu, eski İstanbul Emniyet
Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun, Türkeş'in anı defte-
rine yazdıklannı?
"Başbuğ'um, her şeyi senden öğrendim. Ruhun
şad olsun. Oğlun Kemal Yazıcıoğlu."
Yazıcıoğlu, 1980'de DAL grubunun başındaydı...
Günaydın gazetesinin eski sahibi Bekir Kutman-
gil'in katili Ibrahim Cici'nin bir gazeteye verdiği ilan
ise şöyle:
"Dava adamı Merhum Genel BaşkanımızAlparsian
Türkeş'e Allah'tan rahmet, tüm Türk dünyasına baş-
sağlığı dilerim..."
Söyler misiniz Türkeş hangi davanın adamıydı?
•••
Ve eski Içişleri Bakan'ı Mehmet Ağar...
DGM savcısının hazırladığı fezleke 70 gündür Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın masasında duruyor...
Ağar'a, Türkeş'in cenaze töreninde topluluk sesle-
niyor:
"Ülkücüleryuvaya..."
1970'lt yıllan düşünüyorum. Bilim adamlannın, öğ-
rencilerin, politikacılann, öğretmenlerin alçakça katle-
dilişini anımsıyorum...
Gümüldür'deki, Ayvalık'taki silahlı komando eği-
tim kamplanna yolculuğa çıkıyorum; devlet içindeki
ırkçı-şeriatçı yapılanmanın boyutlanna bakjyorum...
Ben Türkeş'i hiç sevmedim...
Ben yazı yazdığım sürece Parrtürkizmin Führe-
ri'nden hesap soracağım, öldürülen 5 bin kişinin ya-
sınıtutacağım...
Çünkü ben 'faşizmin' ne olduğunu biliyorum...
1997 yılında faşizmin meşnjlaştığını Türkeş'in ce-
naze töreninde gördüm. Faşizmin meşrulaşmasına
çanak tutanlara gazetelerde, televizyonlarda ıçim kan
ağlayarak tanık oldum...
1970'li yıllann acılannı, sancılannı yaşayan bir ku-
şak olarak, faşizme övgüler düzenlere soruyorum:
"Siz 1979 yılında Manisa'da öldürülen eczacı Me-
te'yt Neşe'y/ tanır mısınız? Siz, Malatya'da öldürü-
len öğretmenlerin çpcuklan şimdikaçyaşında bilirmi-
siniz? Siz Doğan Öz'ün, Cevat Yurdakul'un eşleri-
nin acılannın bunca yıla karşın dinmediğine inanırmı-
sınız?"
Faşizm meşrulaştınlıyor, faşizm devlet erkini elinde
tutan REFAHYOL'la ırkçı-şeriatçı yapılanmasını sürdü-
rüyor...
Susurluk kamyonu bile medyayı uyandıramadı!
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya <§ Planet.com. TR
Ç A Ğ D A Ş Y A Y » ^
H İ K M E T CETINKAYA
ımruNM
KVRT
450.000 TL(KDVdahıl)
2. BASI
CIKTI
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Satkımsöğüt Sokak
No: 9/B Cağatoğtu Istanbul Te!:514 01 95/96
Postaçektno.: 666322