Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 1997 PERŞEMBE
12 HABERLER
Kamu hizmeti veren geleneksel kurumlann yıpranmasıyla STO'ler umut oldu
Demokrasinin giivencesi STO'lerKatılımcı demokrasinin "olmazsa
olmaz" kurumlan olan STÖ'ler,
bir türlü gerçekleştirilemeyen
demokratikleşmenin de
tnotivasyon kaynağı olmaya
başladılar. Başta işçi sendikalan
olmak üzere çok sayıda kitle örgütü, demokrasinin
öncelikli eksikliklerinin giderilmesi amacıyla
ortak platformlar oluşturdu.
ALİ ER/ BARIŞ DOSTER
Türkiye Erozyonla Mücadele,
Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan
Koruma Vakfı: 1992'dekurulan
vakfın yoğun tanıtım çabalanyla
erozyon tehlikesinin bilincine
varmış önemli bir kamuoyu oluştu.
Vakfın, Bergama, Bolu ve Edirne'de
gerçekleştirdiği mera ıslah çalışmalan ile mera
verimi 4, bitki türü ise 3 kata kadar arttınldı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Atatürk devrimlerine,
laik ve çağdaş cumhuriyete karşı
oluşan hareketlerin, halkın
bilinçli sesi olan gönüllü
demokratik kitle örgütlerince
engellenebileceğine inanan aydmlar tarafmdan
1989 yılında kuruldu. 'Bir ışık da siz yakın" adlı
projeyle 2500 öğrenciye burs veriyor.
Kamu hizmeti veren geleneksel kurum-
lar, toplumsal dinamiğe ayak uydurama-
yıp tıkanma noktasına gelirken kamusal
alandakı hizmet gereksinimini karşılamak
üzere gönüllü-duyarh yurttaşlarca kuru-
lan sivil toplum örgütleri (STÖ) başanla-
nyla gelecek içın umut veriyor. Katılım-
cı demokrasinin "olmazsaobnaz" kurum-
lan olan STÖ"ler, bir türlü gerçekleştiri-
lemeyen demokratikkşmenın de motivas-
yon kaynağı olmaya başjadılar. Başta iş-
çı sendikalan olmak üzere çok sayıda kit-
le örgütü, demokrasinin öncelikli eksik-
liklerinin giderilmesi amacıyla ortak plat-
formlar ofuşturdu. Örgütler. düzenledik-
leri eylemleTİe de hem kamuoyunu du-
yarlı halegetırdilerhemde siyasal iktıdar
üzerinde baskı unsuru olmayı başardılar.
Çevre, eğitim, çağdaş yaşam ve insan
hakları alanında faalıyet gösteren kimi
gönüllü kuruluşlanntoplumdaızbıkaran
bazı çalışmalan özetle şöyle:
TEMA Vakfi
Türkiye Erozyonla Mücadele. Ağaç-
landırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vak-
fı (TEMA): 1992 yılında kurulan vakfın
yoğun tanıtım çabalanyla erozyon tehli-
kesinin bilincine varmış önemli bir ka-
muoyu oluştu. Vakfm, Bergama. Bolu ve
Edirne'de gerçekleştirdiği mera ıslah ça-
lışmalan ile mera verimi 4, bitki türü ise
3 kata kadar arttınldı. Diyarbakır, Eski-
şehir ve Erzurum'da başlatılan çalışmalar
sürerken Gebze 1.2.3.4. sahalan. TEM
Otoyolu çevresi ve Ankara Susuz sahası
ağaçlandınldı, pek çok yeni koru oluştu-
ruldu.
Toplumun itici gücü haline gelen STÖ'ler dü/enlediklcri etkintiklerie dikkat çekerken > öneticileri de halkın gönlünde sağlam bir yer buluyordu
ÇEKÜL
ÇevTesel ve kültürel değerlen korumak
ve geliştirmek amacıyla bir grup bilim
adamı ve sanatçı tarafından 1990 yılında
kuruldu. ÇEKUL, bugüne dek 1 milyon
ağaç dikilmesine öncülük ertı. Bu yıl he-
def 600 bin. Şile'de üretimi bitmış maden
ocaklan ile tstanbul Heybelıada, Kilyos
veKıbns'tayananormanlıkalanlaryeni-
den ağaçlandmldı. 1993'te başlatılan "7
ağaç" projesiyle lstanbul- Kilyos. Çatal-
ca, Bursa ve Kıbns'ta ormanlaroluşturul-
du. lstanbul, Safranbolu ile Diyarbakır'ın
da aralannda bulunduğu çeşıtli kentlerde
e\ vesokaklardatas?nmveuygulamaça-
lışmalan gerçekleştirdi.
ÇYDD
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD): Atatürk devrimlerine, laik ve
çağdaş cumhuriyete karşı oluşan hareket-
lerin, halkın bilinçli sesi olan gönüllü de-
mokratik kitle örgütlerince engellenebile-
ceğine inanan aydınlar tarafından 1989
yılında kuruldu. ÇYDD'nin etkinlikleri ara-
sında, Atatürk Devrim ve tlkelerinı An-
latma, Öğretme Projesi, "Bir ışıkda siz ya-
kın'" adlı 2500 öğrenciyi kapsayan burs pro-
jesi, Atatürk Çağdaş Yaşam Meslek Lise-
si'nin yapılması. Doğu ve Güneydoğu'da-
ki okullara yapılan malzeme yardımı, 80
kişilik ktz yurdu projesi, üniversite ve
Anadolu liselerine hazırlık kurslan ve 500
öğrenciye kurslarda kontenjan sağlanma-
sı. okuma-yazma kurslan, 300 kişilik yaz
okulu. yaklaşık 30 bin kadma makine na-
kış kurslannda el becerisi kazandırma ve
eğitim projesi var.
Doğal Hayatı Koruma Derneği
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkân Saylan 1992'de kurulan TEMA Vakfi Başkanı Hayrettin Karaca.
(DHKD): 1975 vılında bir grup doğase-
ver tarafindan doğal çevrenin bozulması-
nı önlemek ve insanlann doğayla uyum ıçe-
risinde yaşamasına katkıda bulunmak
amacıyla kuruldu. Kuruluşundan bugüne
dek. Büy ük Menderes Deltası ve Bafa Gö-
lü Mffli Parkı.Potonezköy Tabiat PariaDo-
ğu Karadeniz Hatila Yadisi Milli Parkı ile
Elevitve Tirevityay lalan.Dalyan Özel Çev-
re Koruma Bölgesi.Göksu Deltası Ozel
Çevre Koruma Bölgesi'nin de aralannda
bulunduğu 100 bin hektann üzerinde ala-
nın koruma altına alınmasına öncülük
eden DHKD. halen Kıyı Yönetimi Bölü-
mü. Kuş ve Sulakalanlar Bölümü ve Bit-
ki Bölümü alanlannda 11 önemli projeyi
yürütmekte.
Türkiye Ekonomikve Toplumsal Tarih
\'akfi: Temmuz 1991 'de kuruldu. Araştır-
ma, eğitim ve yayın kurumu olan vakıf.
tarih bılincinin yaygınlaşması ıçin çaba gös-
teriyor. Vakıf, HABITAT-11 kapsamındaha-
zırladığı Dünya Kenti lstanbul ve Tarih-
ten Günümüze Anadolu'da Konut ve Yer-
leşme sergilenyle çok başanlı bir sınav ver-
dı. Bilimsel konferanslar, sözlü tarih pro-
jesi, kurum tanhi yazımı, sivil toplum ör-
gütlen bılgi merkezi. lstanbul Müzesi ve
Toplumsal Tarih Merkezi. vakfın önemli
projelen arasında yer alıyor.
TEV
Türk Eğitim Vakfi (TEV): 1967 yılın-
da. maddi olanaktan yoksun başanlı genç-
lerı öğrenım hayatlannda desteklemek
amacıyla kuruldu.
Bugüne dek 70 bin üniversite ve mes-
lek lisesı öğrencisine burs veren vakıf,
yurtdışında da 537 gence yüksek lisans ola-
nağı sağladı.
Beyaz Nokta Vakfi: Yıllardır ezbere da-
yandınlan eğitim sisteminin değiştirilme-
si. kendisine aktanlanı ezberlemek yeri-
ne düşünen, sorgulayan bir insan tipi ye-
tiştirmek amacıyla çeşitli etkinlikler dü-
zenledi. Mart aymda düzenlediği "Ezber-
siz Eğitim Sempozyumu'n
na her kesim-
den geniş katılım oldu.
İnsan Haklan Vakfi ve İnsan Haklan
Derneği: Binlerce faili meçhul cinayetin
işlendiğı ve yoğun insan haklan ihlalleri-
ORUŞ/ Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Pakistan'ın kuruluşunun 50'ncı ve Bangla-
deş'in bağımsızlığının da 25'ıncı yıldönümleri-
ne rastgetirılerek önde gelen kurumlarımızın
temsilcileri, bazı yazar ve gazeteciler, meslek ku-
njluşları ve ışadamlarından oluşan kalabalık bir
heyet, Cumnurbaşkanımıza refakat ederek bu
iki dost ülkeyi ziyaret etti. Güney Asya'nın ge-
nel konukseverliği bilinmekle birlikte herhalde
pek az yabancı grup, o da istisnai durumlarda,
hem devlet hem halk katında bu denli içtenlik-
le karşılanmıştır. Türklerin Hind Yanmadası'nda
13. yüzyıldan başlayarak varlıklan ve etkileri, bu
arada Trablus, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı
gibı Batı horlamalarına bu yöre insanlarının Dr.
Ansari örnegi tıp heyetlerınin askerlerimize yar-
dımlan, Mevlana Azad'ın hapisleri göze alan ge-
niş yayınlan ve giderek halktan toplanan ve bi-
ze ulaştırılan paralar birer destan niteliğindedir.
Bu ömek etkileşimle ilgili yazılar, araştırmalar,
kitaplar ve tezler yayımlandı. İçlerinde en ba-
şanlısı ve özgünü, bence doktorasını AÜ Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi' nde yapmış olan Prof.
Muhammed Sadık'ın "Türk Devrimi ve Hind Öz-
güriük Akımı" başlıklı akademik çalışmasıdır.
Pakistan, Bangladeş ve Biz
Bugüne değin, nasıl olup da Türkçeye çevrilip
yayımlanmadığına şaşıyorum.
Ben de 45 yıl öncesinden başlayarak Cinnah
ve ikbal'e ilişkin sayısız yazı yayımlamış, Naz-
rul islam'ın 450 mısralık yüce "Kemal Paşa" epik
şiirinden parçaları. halk ozanlan Casumiddin,
Seyyid Ali Eşref, Faruk Ahmed ve Ebul Hü-
seyin'in dizelerini Türkçeye çevırerek yayımla-
mıştım. Bengal kökenli, amaozaman Pakistan-
lı büyük ressam Zeynel Abidin'e ilişkin galiba
bir düzine yazı yazmıştım. Bunlardan biri 14
Ekim 1952 tarihli Cumhuriyet'te yayımlanmıştı.
Pakistan ve Bangladeş'e giden Türk uçağın-
da bütün bu birikimin ağırlığı da vardı. Ömeğin
Bengal'e Islamı Orta Asya'dan Türki kökenli
Bahtiyar Kılıç sokmuştu. Onun kurduğu yöne-
tim orada 500 yıl kaldı. Kuzey Hindistan'da hü-
küm süren Çağatay Türklerinin yönetimıni de ba-
ba yanından Timur'un, ana yanından da Cen-
giz'in torunlarından Babür başlatmıştı. Enver
ve Kemal paşalar da burada emsalsiz kasırga-
lar estirdiler. Bizi böylesine coşkuyla karşılatan
büyük ölçüde bu mirastır. Bir ödül töreninde
benim katkılarımın daadını geçirme kadirşinas-
lığını gösteren Sayın Demirel, Nazrul islam'ın
"Kemal Paşa" uzun manzumesinin oratoryo-
sunun yapılmasını da önermiştir.
Bu olağanüstü karşılamalarda cumhuriyet
Türkiyesi'nin özgün deneyimlerinin ve Cumhur-
başkanımızın eşitlenmesi zor devlet adamlığı
birikiminin de büyük payı var. Bu bağlamda ak-
la gelen bir olasılığın, vakit erken bile olsa sö-
zünü etmekte yarar görüyorum. Amerikan baş-
kanlan bu görevde, anayasalarına göre, iki dö-
nem (8 yıl) kalabilirler. Koşullann olağanüstülü-
ğü ve başkanın başansı dikkate alınarak Ame-
rikan Anayasası geçici olarak değiştirildi ve F.
D. Roosevelt üçüncü bir dönem için daha baş-
kan seçildi. Rakipsiz deneyimi, dengeli ve so-
rumlu yaklaşımları ve sağlıklı görünümünden
ÇALIŞANLARIN SORÜLARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
4
Babam, tiyatro sanatçısıydı'
Soru: Babatn sözleşmelitiyatrosanatçısıydı. Kendisini geçen yıl kaybet-
tik. 30 yılı aşkın bir süre (32 yıl 4 ay) tiyafroya emek verdikten
sonra Emekli Sandığı'ndan 1. derece 4. kademeden cmekli ol-
muştu. Vefan üzerine annem ve evli olmayan kız kardeşime ay-
lık bağlandL Yapüğun hesaplamaya göre. anneme üç ayük yüz-
de 60 oranuıda 92 milyon 755 bin. kız kardeşime de yüzde 30
oranında ve 46 milyon 410 bin lira aylık bağlanması gerekiyor.
Sorulanm: 1) Sanatçılann Teknik Hizmetler Sınm'nda yer ai-
dığını dosyasından öğrendim. Doğru olup olmadığını bilmiyo-
rum. 2) Yaptığım hesaplama duğru mudur? (C'.K.)
YANIT: Sözleşmeli sanatçılarTeknik Hizmetler Sınıfi'nda yer almaz-
lar, ek gösterge uygulaması yönünden sanatçılara, Teknik Hizmetler Sı-
nıfı'nda yer alan mühendisler için verilen ek göstergeler verilmiştir.
Teknik hizmetler sınıfında yer aldığı söylentisi. bu ek gösterge bağ-
lantısından kaynaklanmıştır.
Emekli Sandığı Yasası uyannca, "sözleşme ileçabştınlanlar. kesenek-
leri kendilerince vc kesenek karşıhklan da kurumlannca karşdanmak
üzere T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler.
Sanatçı, sanatkâr, sanatçı öğretmenler ile devlet sanatçuaruun emek-
lilik keseneklerir
ıçın Devlet Memurlan Yasası ile belırlenen "Ek gös-
terge cetveiinde kadrolan teknik hizmetler sınıfında yer alan mühendis-
ler için öngörülen ek göstergeler esas aunır."
Bu uygulama ile sanatçılann emekli aylıklanna uygulanan ek göster-
ge Teknik Hizmetler Sınıfi 'nda göre\ yapan mühendislere venlen ek gös-
tergeye eşıtlenmıştir. Yaptığınız hesaplama doğrudur.
Emekli Sandığı Yasası'nm 68. maddesi uyannca: "Ölenin aybğa müs-
nin yaşandığı bir ortamda, baskı ve teh-
dit altında olmalanna karşın cesaretle in-
san haklannı sa%undular.
Deniz Temiz Derneği: Deniz yüzeyin-
deki kirliliği temızlemek amacıyla özel bir
tekne yaptırdı. Tekne. kırlı nehir ve göl-
lerin temizlenmesınde de görev alacak.
SOS İstanbul Çevre GönüllülertSOS
Akdeniz.Bodrum Gönüllfikri gibı çevre-
ci kuruluşlar da çalışmalanyla kamuoyxın-
da çevre duyarlılığı yaratmasının yanı sı-
ra, eylemleriyle çevre kirliliği riski taşı-
yan nükleer santrallar ile siyanürlü altın
madenlerine karşı yoğun muhalefet gös-
tenrken Gökova gibı tartışmalı termik
santrallann işletmeye alınmaması için de
çabalannı sürdürüyor.
başka bedensel ve zihinsel cevvaliyeti, gün geç-
tikçe, aynı şeyi Sayın Demirel için akla getiriyor.
Bu iki resmi ziyaretin pratık başansında Cum-
hurbaşkanlığı ekibiyle büyükelçılerimizin de bü-
yük katkıları oldu. Mehter takımımız törenlerde
ve Karadeniz folklor ekibimiz gece programın-
da ev sahiplerini büyülediler. Lahor'daki Pakis-
tan askeri bandosu da valınin yemeğinde "Bek-
ledim de gelmedin " ya da "Sevgilinn nerde " gi-
bi bizim kuşağın sevdiği Türk melodileriyle biz-
leri şaşırttı. Bir Türk diplomatı için Pakistan'da
görev yapmak zevktir. Dakka'da ÖzcanDavaz
da ilişkilere çok yönlü bir canhlık kazandırmış-
tır.
Gittiğimiz yerlerde büyük varlığımızı bir kez da-
ha duyurduk. Bangladeş'te Atatürk Caddesı'ni
ve Türkiye Umut Okulu'nu açtık, antlaşmalar
imzaladık, işadamlanmtz temaslar yaptılar ve
üç Bengalli aydına ödül verdik. Ben Pakistan te-
levizyonunda 35 dakikalık bir konuşmaya çağ-
nldım ve Bangladeş Bağımsız Üniversıtesi'nde
üç arkadaşla Türkiye'nin tartışmasına katıldım.
Gazetelere Türkiye ile ilgili birkaç yazı bıraktım.
Bilançonun kısası bu.
tahak bir dul karı veya kocası ile bir verimi bulunması halinde dul kan
veya kocaya yüzde 60, yetimine yüzde 30 oranı uygulanuT
Buna göre babanızın aldığı aylığı yüzde 6O'ı annenıze, yüzde 30'u ev-
lı olmayan kız kardeşinize kalır. 1. derece 4. kademeden, 32 yıl 4 ay hiz-
met süresi olan bir sanatçının emekli aylığı:
4.094.025 Genel Gösterge Aylığı
9.825.660 Ek Gösterge Aylığı "
1.364.675 Kıdem Aylığı
16.837.167 Taban Aylığı
19.446.619 Özel Tazminat
51.568.146 Toplam Aylık
Annenıze kalan dul aylığı 51.568.146 x yüzde 60 = 30.940.888 (1 ay-
lık) x 3 (ay) = 92.622.663 TL. (3 aylık)
Kardeşinize kalan yetim aylığı: 51.568.146 x yüzde 30= 15.470.444
(1 ayhk) x 3 (ay) = 46.411.331TL.
ANKARA NOTLAR1
MUSTAFA EKMEKÇİ
Nâzım'a Merhaba! (2) • -1
Kendi Özgeçmişi
Ankara'daBüyüksürmeli Oteli'ndeki "Nâzım'a Mer-
haba!" gecesini renklendirenler sanatçılar oldu. Dev-
let Tiyatrosu sanatçısı Rüştü Asyalı. Nâzım'ın, "Mem-
leketimden insanManzaralan"ndan, "Kurtuluş Sava-
şı DesfaA?/"ndan şiirier okudu. Opera sanatçısı üfuk
Karakoç sazıyia çalıp söylüyordu. Ufuk Karakoç'u dın-
lerken^Ruhi Su çalıp söylüyormuş gibi geliyordu.
Emin Ozdemir, şöyle dedi.
- insan tükenmez! Ruhi Su öldü ama, sazıyla de-
ğilse deK.sözüyle bir sanatçı yerinı dolduruyor!
Emin Özdemir'le, Rüştü Asyalı cumartesi, pazar dı-
şında her sabah saat 08.35'te, yurtdışına yayın yapan
TRT-INT'te, Türk dilinin inceliklerini, güzelliklerini su-
nan örnekler veriyorlar.
Rüştü Asyalı, Nâzım'ın, "Otobiyografı"sini (kendi öz-
geçmişıni) okudu; "Otobiyografi" şöyle:
u
1902'de doğdum I doğduğum şehre dönmedim
bir daha I geriye dönmeyi sevmem / üç yaşımda Ha-
lep 'te paşa torunluğu ettim I on dokuzumda Mosko-
va komünist üniversite öğrenciliği Ikırk dokuzumda
yine Moskova 'da Tskea-Parti konukluğu I ve on dör-
dümden beri şairtik ederim I kimi insan otlann kimi
insan balıklann çeşıdini bilır I ben aynlıklann I kimi in-
san ezbere sayar yıldızlann adını I ben hasretlerin I
hapislerde de yattım büyük otellerde de I açlık çek-
tim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok
gibidir I otuzumda asılmamı istediler I kırk sekizim-
de Banş madalyasının bana verilmesini I verdiler de
I otuz altımda yanm yıtda geçtim dört metrekare be-
tonu I elli dokuzumda on sekizsaatte uçtum Prag 'dan
Havana'ya I LeninV görmedim nöbet tuttum tabutu-
nun başında 924 'te 11961 'deziyaret ettığim anıtkab-
rı kitaplandır Ipartimden koparmaya yeltendiler beni
I sökmedi /yıkılan putiann altnda da ezilmedim I951'de
bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölü-
mün 152 'de çatlak biryürekle dört ay sırt üstü bek-
ledim ölümü I sevdiğim kadınlan deli gibi kıskandım
I şu kadarcık haset etmedim Şarlo ya bile /aldattım
kadınlanmı I konuşmadım arkasından dostlanmın I iç-
tim ama akşamcı olmadım I hep alnımın teriyle çıkar-
dım ekmekparamı ne mutlu bana I başkasının hesa-
bına utandım yalan söyledim I yalan söyledim baş-
kasını üzmemek için /ama durup dururken de yalan
söyledim I bindim trene uçağa otomobıle fçoğunluk
binemiyor I operaya gittim /çoğunluk gidemiyor adı-
nı bile duymamış operanın I çoğunluğun gıttiği kimi
yehere de ben gjtmedim21 'den beri lcamiye kilise-
ye havraya büyücüye I ama kahve falına baktırdığım
oldu / yazılanm otuz kırk dilde basılır I Türkiyemde
Türkçemle yasak I kansere yakalanmadım daha I ya-
kalanmam da şart değil I başbakan fılan olacağımyok
Imeraklısı da değilim bu ışin I bir de harbe gitmedim
/sığınaklara da inmedim geceyanlan I yollara da düş-
medim pike yapan uçakların altında I ama sevdalan-
dım altmışıma yakın Isözün kısası yoldaşter Ibugün
Behin'de kederden gebermekte olsam da I insanca
yaşadım diyebilihm ve daha ne kadaryaşanm başım-
dan neler geçer daha I kım bilir. "(11 Eylül 1961)
Savunman Veli Devecioğlu, bizim masadaydı, Ali
Dündar da. Halit Çelenk, Şekibe Çetenk, Nuran Ke-
penek ile yazanmız Prof. Yakup Kepenek yakın ma-
salarda. Cumhuriyet'ten Mehmet Açıktan karşıday-
dı; Leziz-Mustafa Şerif bizim masada; A. Püskül-
lüoğlu da. Istanbul'dan gelen Prof. Aydın Aybay ile
eşı Burçin Aybay, Başkan Yardımcısı Tank Akan ile
eşı Acun Günay, VakıfGenel Yazmanı Kom&Çoş-j
kun He eşi Cûmhuriyei; yazan Âtilla Coşkun, Çanka-'
ya Beledıye Başkanı Doğan Taşdelen'ın masasınday-
dılar. Aynı masada, Prof. Sadun Aren ile eşi Munise
Aren vardılar.
Gecenin kapanıştürkülerini, Azmi söyledi. Azmi'nın
türküleri de değdi. Azmi, eskiden Ruhi Su korosunda
çalışmış, şimdi devlet tiyatrosunda görevli.
(Nâzım Hikmet Vakfı'na parasal katkıda bulunmak
ısteyenler için, vakfın hesap numarasını yazıyorum: Nâ-
zım Hikmet Vakfı, Emlak Bankası Tünel Şubesi, lstan-
bul hesap no: 37008).
• • •
Geçen hafta, aynı cuma akşamı, cumartesi arka-
daşlanmızın -Körfez'de- eşli akşam yemeği vardı. Ha-
lit Çelenk'le birlikte ben de Nâzım Hikmet vakfı'nın yö-
netim kurulu üyesiydim. Cumartesi arkadaşlanmıza
katılamadığımıza eşim Aldoğan da, ben de çok üzül-
dük. Ama, yapacak bir şey yoktu. Arkadaşlanmızdan
özürdiledim. Çoktandır, saynlığımı neden göstererek
yemeklere de katılamıyordum. Prof. Şinasi Yavu-
zer'den öğrendim. Gece çok güzel geçmiş. Körfez'in
garsonları bile duygulanmış. Yemeğe katılamayan-
lardan Belgi Paksoy ile Kâzım Paksoy çiçek gön-
dermışler. Izmir'de bulunan Prof. Sadun Uzel, Dat-
ça'da bulunan Prof. Kaya Türkertelefon etmişler, ölen
arkadaşlanmızdan bir halaoğlu Erdoğan Erman'ın eşi
Beyhan Erman ile Orhan Ural'ın eşı Günsel Ural ka-
tılabilmişler. Ali Fuat Cesur'un eşi Faika Cesur Is-
tanbul'daymış. Cumartesi yemeklerinin 30. yılı olarak
düzenlenen yemeğe şu arkadaşlarımız katlmış:
Prof. Serna-Şinasi Yavuzer, Yüksel-Yüksel Ona-
ran, Güngör-Prof. Hüseyin Bilgin, Yüksel-Feridun
Taşkın, Neriman-' Karagöz/ü" Mehmet Ali Paçacı-
oğlu, Perihan-Hasan Çeliker, Sıdıka-Necati Engez,
Soygül-Hüseyin Şahin...
Başta, "Beybaba" Ceyhun Atuf Kansu olmak üze-
re, ölen tüm cumartesi arkadaşlarımız Prof. Necdet
Özdemir, Erdoğan Erman, Tahsin Saraç, Prof. Ali
Fuat Cesur ile Orhan Ural için her beş dakikada bir
kadeh kaldırılmış!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/ Ankara'nın su
gereksinimini kar-
şılayan barajlardan
bin. 2/Orta Anado-
lu'da bir göl... Ce-
zayır'de bir liman
kenti. 3/Yağdakı-
zartılarak üzenne
şeker ya da şerbet
dökülen bir hamur
tatlısı. 4/ Bir ay
adı... Samaryum
elementının sim-
gesi.5/Başlangıç-
ta yer alan... Pearl
Harbor deniz üssünün bu-
lunduğu ada. 6/ Bir göster-
me sıfatı... Gemi kalafatın-
da. işliklerde. temızlık iş-
lerinde kullanılan dıdilmiş
kendır. II Ruslar'ın ünlü
destanı... Asya'dabirülke.
8/Bileş.ımınde feldıspat bu-
lunan kumtaşı türünden bir "
tortul kayaç. 9/ Yersiz ve
gereksız olarak çektırilen
sıkıntı... Aylık.
YUKARIDANAŞAĞIYA:
1/ Antalya'nın 26 km. batısında tunstık bir yöre. 2/ "Urum ;
abdallan gelür dost deyü ' Eğnimizde — hırka post deyü" t
(Kaygusuz Abdal)... Divan edebıyatında manzum bilmece.
3/Kuş kanadının büyük tüyü... Klavyeli bir çalgı. 4/Asya'da
bırülke... Panik. 5/Ege Denızi'nde Yunanistan'aait birada.
6/Öne sürülen öğretı ve ılkelen eleştırmeden doğru olarak
benimseyen anlayış. 7/ Karakter... Ozgür. 8/ Eskı Mısır'da
güneş tannsı... Osmanlı devletinde okul kitaplannın genel
adı. 9/Havadaki su buhan..."Memduh - - -": Sınemayönet-
memmiz.