03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER l Ben buradan geçemedim' • İstanbul Haber Servisi - Sakatlar Spor Kulübü Derneğı'nın. bedensel engellilenn yaşamını güçleştiren mımari engelleri protesto etmek ıçin başlattığı "Ben Buradan Geçemedim" kampanyası kapsamında bir grup engelli Şişli Belediyesi'ni ziyaret etti. Engelliler, Belediye Başkanı Gülay Atığ'a günlük yaşamda mimari engeller nedeniyle yaşadıklan sorunlan anlattilar. Atığ'dan destek sözü alan engelliler, Belediye Başkan Yardımcısı Enis Bölükbaşı ile Şişli çevresindekı bazı mağazalara, sınemalara, alışvenş merkezlerine giderek giremedıkleri yerkre "'Ben Buradan Geçemedim" yazısını yapıştırdılar (Fotoğraf: BERTAN AĞANOCLU) Türkiye'nin AB'ye girmesi lazım' • MARMARİS (Cumhuriyet) - Eşi ve üç yaşındakı kızıyla birlikte Halıt Nann'in damadı Bülent Verdi'nin davetlisi olarak Marmans'e gelen son Avusturya İmparatoru'nun oğlu ve Avrupa Birlıği Dış Ticaret Komisyonu üyesi Prens KarL Von Habsburg. en büyük ısteğinin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği olduğunu söyledi. Gazeteci Ünal'a 6 ay hapis • ADA.NA (Cumhuriyet Cüney İlleri Biirosu) - Adana'da yayımlanan yerel bölge gazetesi köşe yazarlanndan M. Erhan Ünal, bir yazısında Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürü'ne yayın yoluyla hakaret ettığı gereîtçesı ile 6 ay hapis cezasına çarptınldı. Ünal, Yargıtay'ın da onayladığı cezasını çekmek üzere. 5 nisanda Karataş Cezaevi'ne konulacak. ÇGC Başkanı Tamer Ünal, gazeteci Erhan Ünal'ı, 4 nisan sabahı cemiyet binasında yapılacak bir törenle cezaevine göndereceklerini belirterek "Gazetecilerin ellerine kelepçe \-uran zihniyet çağdaş ve demokratık bir Türkiye'nin oluşmasında önemli bir engeldır" dedi. 'MGK kararları herkesi bağlar' • İstanbul Haber Servisi - Orman Bakanı Halit Dağlı. MilH Güvenlik Kurulu kararlannın herkesi bagladığinı belirterek. "Bu kararlar uygulanmak mecburiyetindedır" dedi. Dağlı, Ormancılık Haftası dolayısıyla Kabatas Eğitim Vakfı'nda düzenlenen toplantıda. gazetecilerin sorusu üzerine. MGK'nin anayasa! bir kuruluş olduğunu anıtnsatarak "MGK'nin üyeJeri, bu karann altına imza atmışlardır. Aynca hükümetimiz de, 13 Mart tarihinde yaptığı Bakanlar Kurulu Toplantısf nda aynen MGK kararlannı uygulama karan almıştır" diye konuştu. Laiklik dinin sigortası' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işlen Başkanlığı'nın çeşitli kademelerinde uzun süre görev yapan DYP Manisa Millervekili Yahya L'slu, "Laiklik dindarlığın sigortası. teminatıdır" dedi. Uslu, laikliğin denge sağladığını belirterek olmaması halinde tarikatlann birbirine gircceği görüşünü savundu. DYP'nin 'hodri meydan'ına yanıt vermeyen Erbakan, 'Gerginliğin faydası yok' dediBaşbakan lıeııı şalıiıı heııı giivercinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. kabinenin DYP kanadından yukselen tepkilere ve "bodri meydan" seslerine aldırmayarak REFAHYOL'un uyum içinde ve ibadet aşkıyla çalıştığını savundu. Erbakan, "Gergüüiğin kimseye faydası yoktur" dedi. RP'lı belediyelerin en son teknolojiyi kullanarak yurttaşlara hizmet götürdüğünü belirten Erbakan, "Bu ikriciHktir. İnsan haklan ihlali. despoduk. faşizm değiL İlericilik lafla, palavray la olmaz. En ilerki parti RP'dir" görüşünü dile getirdi. Erbakan, RP il başkanlan • RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, gerginliğin kimseye faydası olmayacağını söyleyerek "İlericilik lafla, palavrayla olmaz. En ilerici parti RP. Suni gündemlerle ülkeyi meşgul etmemeliyiz. Bir kısım medyaya dostça, kardeşane sesleniyorum, gerginlik yerine yumuşama, kısır çekişme yerine alternatif üretme yanşına girilmelidir" dedi. ve il müfettışlen toplantısını açarken geçen ay partiye 60 bın kişi katılırken bu ay 70 bin yenı üye kaydettiklerine dikkat çekerek "Bir kjsun medyamn faaliyetleri RP'yi daha çok güçlendirmektedir. O nedenle o medyaya teşekküıierimi sunuyorunr dedi 9 ay önce ışbaşma gelen REFAHYOL'un ibadet aşkıyla, uyum içinde çalıştığını savunan Erbakan. terör, ekonomı ve dış politika konulannda önemli ilerlemeler kat edildiğini söyledi. Erbakan. "12 yüdan beri ülkenin baş sorunu olan terör, yavaş yavaş sönüp tarihe kanşmaktadır. Şündi Güneydoğu'ya kalkmma hamtesini başlauyoruz. Yerel yönetim reformunu da ele alacağız. Bunun adı daha çok demokrasi programr diye konuştu. RP'lı belediyelerin en son teknolojiyi kullanarak hizmet verdiklerini, hereve bılgısayarlarla ulaşıldığını kaydeden Erbakan. "BÛ ikriciliktir. İnsan haklan ihlali. despotluk. faşizm değil. Takütçilikk ilericilik asla bir araya gelemez. İlericilik lafla. palavrayla olmaz. RP'nin en ilerici parti olduğunu herkes görsün" dedi. REFAHYOL'un ızledıği dış polifika ile Türkiye'nin saygın bir noktaya geldiğıni savunan Erbakan, Almanya Dışişleri 30 Mart 1972 Kızıldere olaymın 25. yıh Haber Merkezi - Çoğu 25 yaşına varmamış olan Matıir Çayan ve 9 arkada- şının bomba ve kurşunlar- la Kızıldere'de öldürülme- sinin üzerinden 25 yıl geç- tı. Onlar. ıdam cezasına çarptınlan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın ınfazlannın durdu- rulması için 27 Mart 1972'deÜnye'deki lngiliz radar üssüne baskın düzen- leyerek üç lngiliz görevli- yi kaçırmışlardı Ingilizle- rin serbest bırakılması kar- şılığında Gezmiş ve arka- daşlannın ıdam edilmeme- sini istiyorlardı. Güvenlik güçleri üç gün içinde Mahir Çayan ve ar- kadaşlannın Niksar'ın Kı- zıldere Köyü'nde, muhta- nn evınde saklandıklannı tespit etti. 30 martı 31 mar- ta baglayan gece güvenlik güçleriyle Çayan ve arka- daşlan arasında çıkan ça- tışma sonucunda 10 genç yaşamını yitirdi. Gezmiş ve arkadaşlan bu olaydan kısa bir süre sonra, 6 ma- yıs sabahı idam edildiler. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART İmam-hatip lisesi açma rekoru, 327 okulla Cumhurbaşkanı Demirel'de. Bakanı Kinkei'ın tarnşmalı ziyaretine değindi. Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini; Avrupa'nın peşınde koşma, "bizi aiuı, istediğiniz gibi kullanın, kararlan da az alın biz uygulayahm" döneminin sona erdiğini belirten Erbakan, bu gerçeğın Almanya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın mektuplannda da itiraf edildiğini öne sürdü. Türkiye'nin İslam ülkelerinin temsilcisi olduğunu söyleyen Erbakan. "Bundan dola)i Baühİarla konuşmamızda 'Aman ne olursunuz Türkıye'yi Avrupa Birliği'ne alın' konuşmas yerine onlara 'Kendinızı düşünün, sakın hata yapmayın' tavsiyesini yapacak üshıpta konuşmalar yaptlmaktadır" dedi. Konuşmasmın sonunda muhalefet partileri. medya ve halka seslenmek istediğini belirten Erbakan, şunlan söyledi: ~Bu vatan hepimizin. gerginh'ğin kimseye faydası yok. Suni gündemlerle ülkey i meşgul etmemeliyiz. Bir kısım medyaya dostça. kardeşane sesleniyonım, gerginlik yerine yumuşama, kısır çekişme yerine altematif üretme yanşına girilmelidir. Muhalefet demek alternatif üretmek demektir. 9 ay hiç alternatif ortaya koymamışsın. işiniz gücünüz hükümete ömür bicmek. Böyle bir meslek kimsenin karnını doyurmaz, sizin de karnmızı doyurraaz." Toplantıda RP'ye katılanJara Erbakan tarafından rozetleri takıldı. Partiye katılanlardan emekli albay Hasan Danaoğlu, "40 yıldır dini nikâhla RP'Iiydim. Bugün medeni nikâhla perçiniedim. Orduda albay olarak göre> yapıyordum, şimdi nefer olarak devam edeceğim" diye konuştu. Hatay'ın Kınkhan ılçesinin DSP ılçe başkanıyken RP'ye geçen AH Başbay ise DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i eleştırdıği konuşmasında, "SayınEcevitarnk kapıkulunuz değüim" dedi. Tansu Çiller'in katılmadığı DYP toplantısında, Milli Güvenlik Kurulu kararlan tartışıldı Erkan: Laiklik tehdit altındaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Olağanüstü Hal Bölge Valisi ve DYP Ankara Millervekili Ünal Erkan. Türkiye'de son günlerde büyük bir gerginlik yaşandığını. laikliğin tehdit altında olduğunu belirterek "Gergüüik vardır, laiklik tehdit alnndadır. Bunlan yok saymak. güneşi yok say nıakla eşanlamhdır" dedi. Bu gergınliğı kaldırmak için başta hükümete ve özellikJe DYP kanadına büyük görev düştüğünü vurgulayan Erkan. "yüzde yûz" anayasal kuruluş diye nitelendırdiği Milli Güveniik Kurulu'nun (MGK), cumhuriyetin temel niteliklerine yönelik tehditlere karşı aldığı kararlara, hükümetin mutlaka uyması gerektiğini vurgularken RP'yı de uyardı. • Genel Başkan Çiller'in katılmadığı DYP Genişletilmiş Ankara İl Başkanhk Divanı toplantısında söz alan Ankara Milletvekili Ünal Erkan, Türkiye'de bir gerginlik yaşandığını ve laiklik ilkesinin tehdit altında olduğunu belirterek, "Bu tehdidi yok kabul etmek, güneşi yok kabul etmekle eşanlamlıdır" dedi. DYP'nin toplantısma, "Atatürkçü" diye tanıtılan Erzurumlu Naim Hoca da katıldı. DYP'nin dün yapılan genişletilmiş Ankara İl Başkanhk Divanı Toplantısı'nda millervekilleri ve parti yöneticileri, son günlerin ana gündem maddesini oluşturan MGK kararlannı tartıştılar. Genel Başkan Tansu Çiller'in. programda görünmesine karşın gitmediği toplantıya. "Atatürkçü din adamı" diye tanıtılan Naim Göüeroğhı da katıldı. Topiantınm yapıldığı DSİ konferans salonunun duvarlanna, Tansu Çiller'in, başörtülü fotoğraflannın asılması dikkat çekti. Toplantıda söz alan Teşkilat Başkanı Meomet Gölhan, Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük ve Ünal Erkan hükümetin MGK kararlanna uyacağı mesajını yinelediler. Din istismarcılıgı Ünal Erkan, MGK kararlannın "laikliğe yönelik tehditlere karşı alınacak önlemlerden" oluştuğuna dikkat çekerek "Laik eumhuriyete yönelik tehdhieri, gerginliği kaldırmak Önce hükümete düşer. Bundan sonra DYP de gerekti tedbirleri almalıdır. Artik din istismarcüığma Lan veremeyiz. 'Bunu böyle idare edelim' denecek bir ortamda değüiz" diye konuştu. Türkiye'de herkesin inancınm gereklerini yerine getirdigini vurgulayan Erkan. "Kim Idme, 'Niye cami yapıyorsun, başını örtüyorsun, namaz kılıyorsun, oruç tutuyorsun. hacca gidiyorsun' diyesoruyor? Herkes inancınm gereğini yerine getirebiliyor" görüşünü dile getirdi. "Türkiye'de gerginlik vardır, yok sayamayız" vurgusunu birkaç kez yapan Erkan, bu gerginliği kaldırmak için partisini göreve çağırdı. Teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan da, MGK kararlanna mutlaka uyulacağını, zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlmasının da hükümet protokolünün gereği olduğunu vurguladı. Temel eğitim 8 yıl MGK kararlan sonrasında yaşanan imza krizinin abartıldığını sav 'layan Gölhan, "Protokok uyulduğu sürece bu hükümetin devam etmesinde yararvardır. Hükümet, kunılduğundan beri taUhsiz olaylarla karşı karşıya gebnistir. Gensorular vcrilmiştir. Ardından MGK kararlan tarnşması yaşannuşür" diye konuştu. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlmasını sağlayacaklannı vurgulayan Gölhan, "Keşke hemen yapabOsek de bu süre 11 yıla çıksa, çocuklanmız daha iyi eğitim aka" dedi. Yılmaz'ın Izmir gezisi sona etdi 'Ülke bu hükümete müstahak değil' HAKANDİRİK İZMİR - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Türkiye'nin bugün ışbaşın- da olan bu koalisyon hükü- merine müstahak olmadığı- nı söyledi. Yılmaz'ın üç gün süren Izmir gezisi dün sona erdi. Önceki gece Iz- mir il örgütünün verdiği ye- meğe katılan Yılmaz'ın ko- nuşması sık sık "Vurvurin- lesin, hacı bacı dinlesin" slo- ganlanyla kesildi. Türki- ye'nin son 15 yıl içinde tüm siyasi partileri "gerçekyüz- leri" ile deneme fırsatı bul- duğunu kaydeden Yılmaz, " Eğer bir kazaya, belaya uğ- ranıazsak. yeniden demok- ratik sistem içerisinde mil- letimi/in hakemliğine gitîi- ğimiz zaman inamyorum ki bu yansta en av antajlı parti ANAP olacakor. Bugün bu ülkenin yönetimine talip olan, milletten ikridar için destek isteyen partiler ara- sında geçmişinde korkacak, çckinecek. örtecek hiçbir husus olmayan tek parti -WAP'tır. Türkiye bugün iş- başında olan bu koalisyon hükümetine müstahak de- ğildir. Türkiye bugün bu hü- kümetin elinde nere>e gide- ceği belli olmayan bir mace- raya sürüklenmektedir" di- ye konuştu. Şantajla, rüşvet- le kurulan koalısyonlardan ülkeye yarar gelmeyeceğini belirten Yılmaz şöyle de- vam etti: "Btzinı çizgimizden hiç sapma yoktur. İnandığımız yolda devam edersek, mille- timiz bizi mutlaka ve tek ba- şına iktidar yapacaktır. Za- ten iktidann başka türlüsü btdm için istenecek bir şey değfldir. Biz öyle koalisyon pazaruklanyla ortak hükü- meder içinde, şantajla, rüş- vetle Tûrldye'ye vereceğimiz hizmetkri veremeviz." İnsan sağlığı ve veteriner ürünleri ile özel kimyasal maddeleri keşfeden, geliştiren, üreten ve pazarlayan; Uluslararası araştırma ağırlıklı bir sağlık ürünleri şirketi olan Merck & Co., Inc, VVhitehouse Station N. i., U.S.A.'in Türkiye'deki alt kuruluşu Merck Sharp ve Dohme İlaçları A.Ş. Medikal Deparfmanı bünyesinde, ruhsat başvurulannı hazırlama, takip etme ve sonuçlandırmak üzere görevlendirilecek RUHSATLANDIRMA UZMANI aramaktadır. Eczacılık, Kimya veya Kimya Mühendisliği Fakültesi mezunu, En az 1 yıl ruhsatlandırma deneyimi olan, İyi derecede Ingilizce bilen, Seyahate engeli olmayan, İşini amaç edinecek, çevresiyle uyumlu, Askerlik görevini tamamlamış (erkek adaylar için), Adayların resimli özgeçmişlerini, gün içinde erişilebilecek telefon numaraları ile beraber, en geç 7 Nisan 1 997 Pazartesi gününe kadar asağıdaki adrese göndermelerini rica ederiz. MSD MERCK SHARP VE DOHME İLAÇLARI A.Ş. İnsan Kaynakları Departmanı - RU97/C Yapı Kredi Plaza B-Blok Kat: 8 Levent 80620 İSTANBUL Başvurular gizli tvtulacakttr. ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kaçış... Yüzünde yorgun sürgünlerin izleri vardı... Bir karanfil kokusu yürüdü kirpiklerinden dudak- lanna doğru. Yüreğinde bir acı büyüdü hüzünlü gecelerin bittiği yerde... Acılan umuda dönüştü birden... Gökyüzünün uçsuz bucaksız özgürlüğünde, sa- bahın o ıslak ellerine dokundu. Geçit vermeyen mavi vadilerin korkusuz kartal bakışı kavgasından birden caydı... Ürkek bir şafağın uluorta seslenişini yaşadı. Gölgesinde kümelenen sevdaların izdüşümünü gördü. Zakkumlann pespembe evreninde bir kı- yı kasabasını düşündü... llkyazdı ve o sabah yağmur yağıyordu... Bir fırtına koptu ardından. Gece, gündüzün yeri- ni aldı. Luna, iri gözleriyle bakıyordu Averrtinus te- pesinden. Ortalık sarı bir ışık seliyle bütünleşiyor- du... Çocuksu bir gülüş vardı yüzünde. Ellerin bir öy- küyü anımsatıyordu. Bembeyaz dişlerinle belki de bir umuttun ilkyaz akşamında... Sevda senin yüreğini ikiye katlamıştı. Bahçede- ki o vişne ağacı bu yıl biraz daha büyümüştü. Ay- nalı gülüşlerin bir gelinciğin yakanşı gibiydi. Tu- haftın.. biraz da eskisinden farkhydın... Doğanın tam orta yerinde kalmış bir adam elin- de anı defteriyle yürüyordu. Bir kıyı kentinin cılız yal- nızlığında denizlere bakıyordu.. Mızraklarını savuran vahşi yaratıklara san kurde- leli bir kelebek meydan okuyordu sen gözünü açıp çığlıklan duyduğun an. Birannenin çocuğunayaz- dığı mektup senin büyümeyen sevdalannı îçeriyor- du... Umursamaz gibiydin ama, yüreğin sevgiyle do- luptaşıyordu... O sabah söylenen iki cümle senin ne denli sev- dalara koştuğunu anlatıyordu. Bakma sen öfke- lendiğime, bağırmalanma. O sözün, özgürlüğe ko- şuşun çok hoşuma gitti: "Benim yaşamımda artık senden daha önemli bi- rivar..." • • • Yüzünde yorgun sürgünlerin izleri vardı... Biliyormusun.. tüm bedenin karanfil kokuyordu... Avuçlannın içinde sakladığın sımsıcak sevda düşlerin, bir bilinmeyene alıp götürüyordu seni. O sabah uyandığında başucunda gördüm Mic- hael Ondaatje'nin 'lngiliz Casus' kitabını... Demek sabaha kadar kitap okumuştun... Ben o gün 'lngiliz Casus 'u Türkçeye çeviren Ahu Antmen'e sordum: "Sence aşk nedir..." Yanıt şu oldu: "Çok zor bir soru..." Ahu "Ben heyecanlantnm böyle sorulardan" de- yip uzun uzun düşündü. Başka hiçbir şey söylemedi. Gözlüğünü masa- da unutup giderken arkasından seslendim: "Âşık mısın?" Ahu'nun Türkçe'ye çevirdiği lngiliz Casus, 'Ingi- lis Hasta' adıyla beyazperdeye aktarılmış, bu yıl 9 Oscar kazanmıştı... Kitabı elimG aldım ve bir bölümünü okudum: - < "Hep sözcüklerin peşindeydi, âşıktı sözcüklere; sözcüklerle büyümüştü. Sözcükler önünû daha iyi görmesini sağlıyor, mantığını şekillendiriyordu. Bense bu sözcüklerin bizi sürükledikleri çıkmazın farkındaydım. Sonunda kocasına döndü. Bu noktadan itibaren, diye fısıldadı kulağıma, ya bulacağız ya yitireceğiz ruhlanmızı. Denizleryok oluyor, neden sevgilileraynlmasın? Efes'in limanlar, Heraclitus'un nehirleri yok olup yerini kumsallara bırakmıyor mu ? Kandaules 'in ka- nsı, bir bakıyorsun Gyges'in kansı oluvermiş. Kü- tüphaneler yanıp kül oluyor. Nasıl tarifetmeliyim ilişkimizi? Çevremizdeki her şeye ihanet etme güdüsünden mi kaynaklanıyor- du, yoksa farklı yasamlar peşinde mi koşuyorduk? O kocasının yanına döndü evine, ben de baria- ra." • • • Yüzünde yorgun sürgünlerin izleri vardı... Biraz Oktay Rifat, biraz Cahrt Külebi biraz da Ahmed Artf'in esintilerini getirmiştin bana... Bir kuş ötüyordu bir yerde.. belki de hiçbir yer- de. Kuzey rüzgârlan dudaklannı çatlatmıştı. Payı yoktu gözlerinin apansız inen akşamlarda... Bir kaygıyla kalkarken yerimden Radovan Pav- lovski'nin yüreğinin ateşiyle yanan kekik kokulan- nı içime sindirip güzelliklere dalıyordum... Yalnızlığa uyanmak istiyordum bir aşk kalabalı- ğında. Güneşe ve göğe bakmak, o eşsiz kanının akışını seyretmek istiyordum, Dylan Thomas'ın dizelerindeki gibi... Biraz Ziya Osman Saba biraz da CahH Srtkı Ta- rancı okumak... Gecelerden sonra doğan güneş- le uyanmak, yorgun başımı göğsünde dinlendir- mek... Benim anlattıklarım hep masal, hiç yaşanmamış öykülerdir.. sen bile çok geç anladın... Sevgiyi tel tel örüp alacakaranlığa yolladım... Bir pazar sabahında başucunda bir kitap. O in- giliz Casus, o kadın o erkek, sen, ben ve hepimiz... Niçin sevdadan ürküp sevdadan kaçıyoruz? Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planetcom. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA ÇAGININ TANIĞI ÜÇYAZAR ÇağurnnTaınğı ÜçYazar H V '.(«jefleoju
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle