Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30MART1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KIJLTUR 15
Yangının durduramadığı Tiyatro Stüdyosu, küllerinden yeniden doğınak için destek anyor
'HfeterTl>itti; mücadele sürüyor
DUYGU DURGUN
Geçen yıl mart ayında "kendi evlerinde'
perde açacaklardı. Olmadı. Sinema salo-
nundan dönüştürdükleri tiyatro sahnesi, ye-
ni oyunlan 'Hkteri'nın provalannın sürdü-
gü günlerde apansız geliveren bir yangın-
la kûl olup gıttı. Sahneyle bırlikte 6 yılın
emeği de bır çırpıda yok oluverdi.
O gün bugündür Tiyatro Stüdyosu 'bir
şeylere rağmen' yapılan sanatın mücadele-
sinı verdi: \ermeye devam ediyor Ahmet
Levendoğlu, Zuhal Otcay ve Hahık Bilgi-
ner'in kurucusu olduklan Tiyatro Stüdyo-
su, Türkiye'de 'suya yazüı' tiyatro sanatı-
nm bınbir güçlüğe rağmen yapılabıleceğı-
ni bir kez daha gözler önüne senyor. Ku-
ruluşundan bu yana 'Aklatma', 'Derin Bir
Soluk Al', 'Çöplük' gıbı nıtelikh yapımla-
raımzaattı Tiyatro Stüdyosu Çağdaşyer-
lı ve yabancı yazarlann yapıtlanyla seyır-
ciyı buluştururken; oyunculuktan tasanma
dek her türlü unsurda kalitenin altını çizdi.
Üsküdar Odeon Sineması'ndakı yangın,
Tiyatro Stüdyosu'nun 6 yıllık geçmişinde
gelıp geçen en önemli badireydi
Yangın, umutlan yok edemedı kuşku-
suz. İstanbul'da tam yedı sahrıede buluştu,
Terry Johnsonın kara güldürü nıteliğin-
dekı çarpıcı yapıtı. Ankara ve tzmır'de ikı
kez olmak üzere toplam 17 kentte 19 tur-
ne gerçekleştırdı: 40 bin seyircmın karşı-
smaçıktı. Bugünsaat 15.00"te lOl.veson
kez İTÜ Maden Fakültesı'nde 'perde' di-
yecek 'Histeri'
Ancak Tiyatro Stüdyosu'nun özveriyle,
tutkuyla. cesaretle sürdürdüğu tiyatro serü-
venı bıtmeyecek. Ahmet Levendoğlu'nun
dabelirttiğı gibı, "külotan tiyatro,Zümrü-
düanka örneği. küllerinden yeniden doğa-
cak; Tiyatro Stüdyosu. bu doğumu gerçek-
leştirmekte karariT 'Histeri'nın oyuncu-
ları Zuhal Olcay, Haluk Bılginer, Celal
Perk. yapıtın çe\ irmenı Ahmet Levendoğ-
lu \ e oyunun tasanmma emeğı geçen Duy-
gu Sağıroğlu ıle yangını ve yangın sonra-
sını konuşurken, bu kararlılıga tanık olduk.
- Yangından bu yana neler oldu; yangın
neieri alıp götürdü?
HALLK BtLGtNER - '96nın başında
provalara başlamıştık. 7 martta çıkan yan-
gın. ne yazık kı yenı salonumuza yerteşme
umutlanmızı gecıktırdı. Ancak şu anda da
evimıze yerleşme çalışmalanna başlaya-
mıyoruz, çünkü Üsküdar Belediyesı salo-
nun ışletmecısı AÇOK'a tahliye davası aç-
tı. Bu davanın sonuçlanmasını beklıyoruz.
- Dava neden açıldı?
BİLGİNER - Açıkçası çok iyi bilrmyo-
ruz. Yangından sonra belediye AÇOK'a
'Çıkm buradan' dedı. Oysa^ AÇOK'un
2004 yılına kadar orada yap-işlet-devret
artfa$tnası var
angın, umutlan yok
edemedi... Terry Johnson'ın
kara güldürü niteliğindeki
çarpıcı yapıtı, îstanbul'da tam
yedi sahnede buluştu, Ankara
ve tzmir'de iki kez olmak üzere
toplam 17 kentte 19 turne
gerçekleştirdi; 40 bin seyircinin
karşısına çıktı. Bugün saat
15.00'te lOl.veson kez ÎTÜ
Maden Fakültesi'nde 'perde'
diyecek 'Histeri'.
- Yangın sonrasında umutsuzluğa düştü-
ğünüz oldu mu hiç?
ZUHAL OLCAY - Yangından dolayı
sarsıldık doğal olarak, ama çabuk toparlan-
dık. Bir an önce oyunu çıkardık. Her ne pa-
hasına olursa olsun, oynamamız ıçin gere-
ken koşullan oluşturmaya çalıştık.
BtLGtNER- Tiyatro Stüdyosu'nun ku-
rulduğu günden ben en önemli özellikle-
nnden bın haline geldı umudu yıtırmemek.
Türkiye'de akla gelebılecek her şey geliyor
başınıza. Ama bütün bunlara rağmen umu-
dumuzu yıtırmıyoruz.
- Zorluklann motive edki etkisi oluyor
befldde.
BtLGtNER- Daha çabuk yaşlanma, sı-
rur katsayısı artışı gıbi etkıleri oluyor elbet-
te!
OLCAY-Bır v. . , a^\onne-
denlen devlete rağmen sanat yapmak gibi
nedenler olmamalı. Türkiye'de sanatçının
tanımmm çok iyı yapılması gerekiyor. Her
önüne gelenın ortaya sanatçı olarak çık-
ması üzücü. Bunlar, motive eden değil:
üzen nedenler. Ama bizım en büyük avun-
tumuz, sevincimız Tiyatro Stüdyosu \e
'Histeri'nın bütün olumsuzluklara rağmen
elde ettiğı başan. Zorluklar karşısında bı-
le bu kadar başanlı olabiliyorsak. dernek
koşullar ıyileşince daha neler yapılabılir.
- Koşullar nasıl değişecek: sponsor des-
teği konusunda sorun \aşı\or musunuz?
BİLGtNER- Sponsorluğun şımdikı gı-
bı gelışigüzel değil. sistemlı olması gerek.
Devlet artık bu konuda hiçbir şey yapmı-
yor.
AHMETLEVENDOGLl - Sponsorlu-
ğu yapanlar daha popüler alanlara yöneli-
yorlar. Konserler, klipler, kitle kültürü bağ-
îamına gıren konular. Tiyatro sponsorlar
ıçin bir ılgi alanı oluşturmuyor.
BtLGtNER- Sponsor, yaptığına bır rek-
lam aracı olarak bakıyor hâlâ. Oysa bu
mantığın çıkış noktası, 'Ben topluma olan
borcumu nasıl ödeyebüirim?' olmalı. O ba-
kış hâlâ tam yenne oturmuş değil.
LEVENDOĞLU - Devlet desteğı 17. yı-
lına giriyor. Ancak devletten alınan para,
bır prodüksıyonu çıkarmaya yetmediğı gi-
bi, o prodüksiyonun ancak dörtte birini kar-
şılayabiliyor.
BtLGINER - Ancak Tiyatro Stüdyo-
su'nun geçirdiği yangından sonra, gerek
tiyatrocu dostlanmızdan gerekse kurum-
lardan yardımlar oldu. Yapı Endüstnsı Ku-
rumu Başkanı Doğan HasoL, malzeme yar-
dımmda bulundu. Ne yazık ki 5 milyar li-
ra tutanndaki bu malzeme bugün binada
öylece duruyor. Davanın sonuçlanmasını
beklıyor.
- Buradan aldığuuz destek sakmun ona-
nnuna yetecek mi?
BİLGİNER- Hayır, onun içın işi sahip-
lenecek büyük bir holding ya da markanm
sponsorluğuna ihtiyaç var.
- Yangm sonrasındaki yardımlar ertesin-
de aldığuuz moral destek bugün desürüyor
mu: yoksa bu olay da kanıksandı mi?
LEVENDOĞLU - Türkiye'de herkes,
ülkenin işlemeyen mekanizmalannın der-
dinde bugün. Bu süreç içinde bir yıl önce
olmuş bir yangın unutuluyor elbette. Ama
bız, yangın sonrasında dostlanmızdan al-
dığımız desteği unutmuyoruz.
- Geleceğe bakarsak: bundan sonra Ti-
yatro Stüdyosu nasıl sürdürecek tiyatro ça-
"basını?
LEVENDOĞLU - tlk sorunuza döne-
rek yanıt vereyım. Istanbul 'da 7 ayn salon-
da oynadık. Rekor sayıda turneler yaptık.
100. oyunumuzu sahneledik. Dün de (27
Mart) Dünya Tiyatrolar Günü'nde, gerçi
bız dırekt olarak mahkemelik değiliz ama,
kullanmayı umduğumuz salonun ışletme-
cısi olan AÇOK'a Üsküdar Belediyesı ta-
rafindan tahliye davası açıldı...
BİLGİNER - Dünya Tiyatrolar Gü-
nü'nde, Türkıye mahkemelerinde böyle bir
dava görüldü! Bu, trajık ve komık bır anı
olarak kalmalı.
LEVENDOGLL - Bu davanın sonuçla-
nacağını ve kısa bir süre sonra salonumu-
za yeniden kavuşmayı umuyoruz. Gerçi
şımdiye kadar Tiyatro Stüdyosu'nun ken-
dine aıt bir evı olmamıştı. Şimdi olmak
üzereyken elimizden kayıp gitmesi ağn-
mıza gidiyor.
DUYGL' SAĞIROĞLU - Tiyatro Stüd-
yosu'nun önceki oyunlannda dadekor yap-
tım, ama hiçbir oyundan bu kadar çok söz
eden, 'Nerede, ne zaman sahneleniyor' di-
ye soran ınsana rastlamadrm. Yangın ol-
masaydı daha çok seyircinin oyuna gelmiş
olacağına eminim. Bu salon sorunu. oyu-
nun gerçek potansıyelini bulmasına engel
oldu.
- Peki,bütünbunlara rağmentiyatroyap-
mak, desek?
LEVENDOĞLU - Atlatılan badırelen,
yaşayanlar bılir. Hem oradan oraya göçe-
be gibi dolasmak hem de maddı manevi
güçlükler, sayfalan doldurur. Türkiye'de
gerçek anlamda sanat yapanlar -gerçi gös-
teri dünyasındaki her şey sanat olarak ad-
landmlıyor artık günümüzde- zorluklan
aşmak zonmda. Bu gerçeğı kabullenerek
çalışmayı sürdüreceğiz.
'• .ııt. :
Uç kadın, bir aşkMURATOZER
Festıvalin ikinci günü... Birbaş-
yapıtın bütün özelliklerini üzerin-
de toplayan PeterGreenawsıy fîlmi
"Drowning by Numbers - Sayılar-
da Boğulmak". günü kurtarmaya
yetıp de artacak bır ustalık göste-
nsı.
Sinema dünyasmın en aykın yö-
netmenlennden bıridir Peter Gre-
ennaway. Resim eğitımi gören sa-
natçı. ressamlık özelliğini sinema-
sına yansıtmakta da alabildiğine
başanlıdir. Uzun süre kurgucu ola-
rak çalışmasının getırdiği "sinema
duygusu"nu bu yanıyla örtüştürüp
yanına bır de edebı kışiliğin koyan
Greenaway, 1982'den bugüne ka-
dar çektiğı filmleriyle "farkh" bir
sinema anlayışının takıpçisi (belki
de öncüsü) olmuştur.
Istanbul Film Festivali izleyıci-
sinin yakından tanıdığı yönetme-
nın hemen hemen bütün filmleri
bu festıvalde göstenlmış ve ızleyi-
cinin sıcak ilgisıyle karşılanmıştır.
Ticari sınemalarda ise bu yıla ka-
dar yalnızca "The Cook, The Thi-
af, His Wife and Her Lover - Aşçı,
Hırsız, Kansı ve ÂşığT (1989) yer
bulabilmiş, onun da ulaşrjğı izleyi-
ci sayısı beklenen düzeyde olma-
rraştır. .Ama yönetmenin son filmi
"The Pillow Book-Tuval Bedenkr"
(1996), izleyicıden de belli bir ilgi
görmeyi başarmıştır..
"Sayüarda Boğulmak". tipik
Freenaway öykülerinden birini an-
latıyor.. tngiltere kırsalının güzel-
liklennden nasibinı fazlasıyla al-
mış bir yerde yaşayan üç kadınla
tanışınz; hepsinin ismı de Cissie
Colpitts'tır. Bunlar. bir ailenin üç
kuşak temsilcileridir, büyükanne,
anne ve kız. Yaşamlannın gidişa-
tmdan memnun olmayan bu üç ka-
dın, sırayla kocalannı suda boğa-
rak öldürürler. Yerel adli tıp görev-
lisi Madgett'ın üçüne bırden umut-
suzca âşık olması, onlan yürekkn-
dirmış ve suçlannın cezasız kala-
cağına olan ınançlannı arttırrruş-
tır...
1987 yapımı Greena\vay başya-
pıtı "Sayılarda Boğulmak", Joan
Plowright Bernard Hill. Juliet
Stephenson v e Joely Richardson' ın
mükemmele varan oyunlanyla de-
ğerlenen "karmaşık'" bır film. ln-
sanlann yaşamlan boyunca bırbır-
lenne oynadıklan oyunlan odağa
yerleştiren Greenaway. sonuç ola-
rak bir kez daha özellikle kendi si-
nemasının tutkunlannı tatmin ede-
cek bir yapıta soyunmuş.
Yönetmenin "kompteks" karak-
terlerine alışkınsanız, bu filme de
yaklaşmanız kolay olacak. Ancak
ilk Greenaway filmınizse biraz
"bocalamanız" mümkün. (118
dakika).
Zaman içinde bir yolculuk...
SUNGUÇAPAN
Sinemaseverlerin en son üç mev-
sim önce, sınemalarda gösterilen
'Kelebek Avı'yla hatırlayacağı Gür-
cü sinema ustası Otar Ioseüani'nin.
Dünya Festivallennden bölümünde
yer alan, son Venedik festivalinde
jüri büyük özel ödülü kazanmış
'Haydutiar-7.Bölüm'ü de pazar gü-
nünün ılginç fılmlerinden biri.
Hollywood sınemasının
1980'lerdeki popüler 'Back to the
Future
1
sensıne nazire yaparcası-
na, o beylik 'zaman içinde yolcu-
luk' teması çevresınde dönenerek
lafı gediğine oturtan, eğlendirici,
humoristik bir politik mesel niteli-
ğindeki 'Haydutlar', Ioseliani usta-
nın bu kez ülkesinin tarihteki fark-
lı dönemlenne baktığı, farklı bır
deneme. Önce zengin bir ülkenin,
zamanının çoğunu savaşta geçiren,
dalkavuk saray erkânıyla birtakım
yağcı ve yalaklann çevresini sardı-
ğı, becenkli kralı Vano'nun öykü-
Melekler arasında Gorbaçov da var
CUMHUR CANBAZOĞLU
'Bertin ÜzerindeGökyüzü'nden (diğer adı
Berlın Gökkubbe) yedi yıl sonra Wenders'in
yme Berlin semalannda melekler uçurduğu
'Ne Kadar Lzak O Kadar Yakın' (1993) bu-
gün Reks'te gösterilıyor.
tlk fılmde melek olarak bıraktığımız Wen-
ders Cassıel'in (OttoSander) sevgilısi Rap-
haela'y la (Nastassia Kinski) güçsüzlere yar-
dımda bulunduğu sahnelerle açıhyor fıhn.
Ardından, Cassiel balkondan düşen küçük
bır kızı kurtanp Karl Engel adıyla insana
dönüşüyor ve ılk filmin 'insan melekleri'
Bruno Ganz ve Peter Falk'a arkadaş geliyor
dünyaya. Bu arada kısa bir bölümde eskı
Sovyet lıden Gorbaçov'u yaşamın aşkla an-
lam kazanacağını söylerken ızlıyoruz (Wen-
ders uzun uğraşlardan sonra Gorbaçov'u ka-
mera karşısına geçmeye ıkna edebilmış)...
1993'te Cannes'dan özel jüri ödülü çıka-
ran Ne Kadar Uzak O Kadar Yakın'ın duy-
gulan yakalamadakı başansını diyaloglarda
gösteremeyen. ilk filmdekı şiirsel dili fazla
yakalayamayan bir çalışma.
Basının filmin gösterime çıktığı dönem-
de. başroldeki melek Karl Engel'in adına
çok takıldığını. NVenders'in de asla politıka-
ya bulaşmak ıstemediğıni, Karl Marx ıle En-
geb'ı bır arada vermeyi hiç düşünmediğinı
her fırsatta tekrarladıfını anımsıyoruz.
70-80'lı yıllarda Alman sinemasınm ye-
niden doğuşunun sımgesı olan VVenders'in
Katolik yapıyı ve ahlaksal değerleri ıncele-
meyi iyıce yoğunlaştırdığı bir film olarak
geçtı sinema tarihine Ne Kadar Uzak O Ka-
dar Yakın. İse rock'n'roll kültürü ve Ameri-
kan sınemasının derin görsel etkısıyle baş-
layan bir yönetmenin kalkıp Tann'nın dün-
y ayı boş\ erdiğıni, bunun nedenının ınsan ol-
duğu gıbi birtema üzerinde gitmesi Wenders
için çok ilginç bir adım bizce. Film boyun-
ca ortaya koyulan "Dünyayı degiştirmck için
dünyanın görüntüsünden başlamak gerek"
sloganı izleyicıden fazla destek görmese de
fazla ağır eleştırilere uğramayan ve normal
bir gışe tırajı yapan filmin yüzakı sahneleri,
duvardan sonraki Berlın'den toplanan ızle-
nimler. Bu filmden önce Angela Holtsch-
midt'ın 'Senin Mavi Gözün' (Deın Blauges
Auge) adlı 6 dakıkahk kısa filminin gös-
tenleceğıni de ekleyelim.
sünü anlatıyor Ioseliani, esprili ve
çağımıza göndermelerde bulunan.
bildik taşlamacı ve işbitirici tarzry-
la.
Savaşa giderken, sevgilisıyle her
an mercimeği fınna vermeye hazır
kraliçe kansına mecburen taktığı
bekâret kemennin ışe yaramadığı,
ele geçırdiğı savaş ganımeti kıza
da tecavüz eden kralı, daha sonra
Stalin dönemindeki çevirdiğı üç-
kâğıtlar sırasında ve Sovyetler Bir-
liği'nin dağılmasından sonra orta-
ya çıkan, etnik savaşla darmadağın
olmuş, hain sniper kurşunlannın
dehşete boğduğu, mafyanın da ha-
bire semırdigi. günümüzün patla-
maya hazır bir volkanı gibi Kaf-
kasya bölgesındeki karmakanşık
manzarası içinde izleriz, harala gü-
rele koşuştururken ve ayakta (ha-
yatta) kalabilme mücadelesi verir-
ken.
Otar Ioseliani'ye özgü, keskın
gözlemci ve iğnelemeci, hınzır bır
masalcı dede yaklaşımıyla kotanl-
mış, 2 saatlik bu Rusya, Fransa,
Italya, Isviçre ortak yapımı, kendi-
ne özgü atmosferi ve kara mizahıy-
la seçkinleşmiş Ioseliani fılmlen-
ni özleyenler için ideal seçım. Iş-
kence sekansı gibi kimi akılda ka-
lıcı bölümleriyle anımsadığımız,
baştan sona hinoğluhmce bır gül-
mece duygusunun eksik olmadığı
bu Ioseliani tarzı, geçrnişe ve günü-
müze yolculuk meselinde, Amiran
AmiranaşviH, Dato Gogibeda^vili,
Guio Çinsadze, Nino Orconikidze
gıbi Gürcü oyuncular var.
1S.KISURMIASI
İSTMieit
| FİIM rSSTİHMİ
B U G Ü N
LMEK: Devrim
^ocuklan (12.00- 18.30),I
iaydutlar (15.00-21.30)
" TAŞ-1: Unutulmaz Bir
faz (12.00-18.30), Taş
îebek (15.00-21.30)
' TAŞ-3: Carmen
(12.00-18.30), Elbise
(15.00-21.30)
' rAŞ-5:Berlin
Uexander Platz-2
(10.00), Bir
îndülüs.../Altın
>ğ/Ekmeksiz (18.30),
Comedie
Française,veya...(21.30)
îKS: Sayılarda
îoğulmak (12.00), Ne
adar Uzak O Kadar
(15.00), Hayat
îağlan (18.30), Kama
Sutra (21.30)
\ti 'Elbise'
I f.
Y A R I N
C: Kaprisli Yaz
(12.00-18.30), Yûzbaşı
Zonan (15.00-21.30)
"rAŞ-l:Dekalogl-2
(12.00-18.30),
Jnutulmuşlar (15.00-
Î1.30)
' TAŞ-3: Sen de Gitme
(12.00) Kum Tanecikleri
}ibi (15.00, 21.30),
lollyvvood Kaçaklan
(18.30)
"rAŞ-5:KalabalıktaBir|
üz (12.00-18.30), Tam
ılamıyla D****müş
(15.00-21.30)
ÎKS: Noel'de Kar
|Yağacak( 12.00), Erotik
îyküler 11(1) (15.00),
Sıkı Denetlenen Trenler
(18.30), Mahvedici
felek (21.30)
Y A P 1 Y 0 R L A R ?
Edinburgh Festivali
50 yaşmda
• Wynton Marsalls,
özgürlüğü ve köleliğı
konu alan 'Blood on the
Fields' adlı son
çalışmasını Londra
Barbican Konser
Salonu'nda 2 bin kişiyi
bulan bir kalabalık
önünde sundu. Üç saat
süren ve oratoryoyu
andıran bu projede
Cassandra Wilson, Miles
Griffith ve Jon Hendricks
gibi usta caz vokalistleri
yeraldı. Büyük bır
orkestranın da eşlik ettiğı
gösteri, Marsalis'in Duke
Ellington geleneğinin
temsilcisi olduğunu bir
kez daha gözler önüne
seriyordu. Marsalis,
'Blood on the Fields'ı üç
CD'de toplayarak
önümüzdeki günlerde
piyasaya sunacak.
• Jeffrey wrlght,
Avrupa sinemalannda
birkaç gün önce
gösterime giren ve
modem sanatın en önemli
isimlerinden Jean-Michel
Basquiat'ın yaşammı
konu alan 'Basquiat' adlı
filmdeki performansıyla
sinema eleştırmenlerinın
dikkatini cezbetti. David
Bowie, Dennis Hopper \ c
Gary Oldman'ın da rol
aldığı fılmde Wright,
aşın dozda
uyuşturucudan ölen
Basquiat'ı basanyla
canlandınyor.
Broadway'de başanlı bir
tap-dansçı olarak kariyer
yapan Wright'ın bu
filmden sonra şansı
açıldı. Dünün dansçısı,
bugünün oyuncusu
Wright, son olarak
i ^
• Ouentln
TarantinO ılk kez bır
uyarlama eseri yönetecek.
'Pulp Fiction-Ucuz
Roman'dan sonra üç yıl
boyunca film çekmeyıp
'Desperado', 'Four
Rooms' ve 'From Dusk
Till Down' gibi
yapımlarda oyunculukla
yetinen Tarantino,
polisiye romanın kült
yazarlanndan Elmore
Leonard'ın 'Rum Punch'
adlı kitabını filme
çekecek.
• Bloomsbury
Kitap Müzayedesi
polisiye romanlann
zafenne ev sahiplıği
yaptı. Geçen günlerde
Londra'da düzenlenen
müzayedede bır
koleksiyoncu, Dıck
Francis'in 'Dead Cert'
Sydney Lumet) ısimli bir
kornedide rol aldı.
• safllık ve
Müzlsyenler konuiu
uluslararası konferans
Ingiltere'nin York
kentinde gerçekleştirildi.
Konferansta
müzisyenlerin gürültüye
bağlı işitme kaybından
sağlık sigortasının
yetersizliğıne kadar pek
çok konudaki sorunlan
tartışıldı. Konferansın ilgi
çekici sonuçlanndan biri
de müzisyenlerin ortak
sorununun alkolizm
olarak belirlenmesiydi.
• BradPlttve
Gvvyneth Paltrow, birlikte
yeni bir fılme başhyorlar.
Paltrow'un babası
tarafından fınanse
edilecek filmin adı
'Düets'.
• Leonardo Di
CaprlO "The Man With
The Iron Mask' adlı
action fılminde başrol
oynayacak.
Genç aktör, kamera
karşısına John
Malkovich, Jeremy Irons,
Gerard Depardieu gibi
starlarla geçecek. Filmin
yönetmeni ise Randall
Wallace.
Jeffrey Wright
adlı kıtabına verdiği
1.323 pound ile
müzayedenin en yüksek
fıyatını belirledi.
Müzayedede, ilk baskılan
birkaç yıl önce yapılan
kitaplann tercih edildıği
görüldü. Çağdaş
yazarlann ilgi gördüğü
müzayededeJrvine ;,,,
Walsh'ın beyazperdeye
de uyarlanan
'Trainspotting' adlı kitabı
(1994), 1000 pound,
Salman Rüşdü'nin
'Mıdnight's Children' adlı
kitabıysa 150 pounda
satıldı.
• Edinburgh
Festivali bu yıl 50.
yaşını kutluyor. Dünyanın
sayılı kültür
festivallennden bin olan
Edinburgh Festivali"nde
bu yıl festivalin tanhinde
yer etmiş, yankı
uyandırmış yapıtlar
yeniden sahnelenecek Bu
yapıtlar arasında ılk kez
1947'de sahnelenen
Verdi'nin 'Macbeth'ı ve
T.S. Eliofın 'The
Cokctail Party'sı de yer
ahyor. 10-30 ağustos
tarihleri arasında
gerçekleştiilecek
festivalde 100
prodüksiyon arasından
dördünün dünya
prömiyeri yapılacak.
• Raquei Welch n
1966'da rol aldığı 'One
Million Years B C adlı
fılmde cömertçe
sergilediği vücudun
aslında Welch'e değil.
model Micky Scart'a aıt
olduğu iddia edıldi.
Leonardo Di Caprio 'Romeo ve Juliet' fılminde.
Yayıncıtar Birliği'nde yeni
yönetim kuruhı
• Kühür Servisi - 27 mart günü toplanan Türkıye
Yayıncılar Biriiği 11. Olağan Genel Kurulu'nda yapılan
seçimlere tek liste katıldı ve yeni yönetim kurulu
belirlendi. Buna göre Yönetim Kurulu Atıl Ant (Afa).
Çetin Tüzüner (Nurdan), Işıtan Gündüz (Sarmal),
Muhsin Çetin (Başan), Süha Salan (Salan), Mustafa
Nemutlu (Mutlu), Metin Celal'den (Parantez) oluştu.
Onur Kurulu'nda ise Erol Erduran (Remzi), Ebubekir
Erdem (Erdem), Erdal Öz (Can), M. Ali Uğur (Cem)
yer aldı.
Kültür Servisi - Sanyer Halkbğitim Merkezı
Tiyatro Kolu, her yıl olduğu gibi 1997 sezonunda da
3-25 mayıs tarihleri arasında XIV Boğaziçı Amatör
Tiyatrolar şenliğıni gerçekleştırecek. Şenlik
programının tartışılacağı 'TemsiIcilerToplantısı' 6
nisan pazar günü saat 15.00'te Sanyer Halk Eğitım
Merkezi üst tiyatro salonunda yapılacak.