23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordmatörü: Hikmet Çetinka>a • Yazıışleri Müdürlen fbrahim Yıldız, DinçTayanç (Sorumhı) # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat: Cengiz Yıldırun 0 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Satni Karaören • Duzeitme: Abdullah Yazıcı O Fotograf Erdoğan Köseoğlu # Bilgi-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç YayınKjjıuhı DtaııSdçuk(Başkan), Orhajı Erinç. Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinluıya, Şûkran Soner. Ergun Bata. Dinç Tayanç. tbrahim Yıldız, Orban Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbav# Haber Müdürâ Dogan Akın Ataturk BuJvan No: 125. Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısı: SerdarKmk,H.ZıyaBh 1352 S. 2/3 Tel. 4411220, Faks. 4419117 • Adana Temsılcısı Çetjn Yiğenogiu, Inönü Cd. 119S No I Kal 1, Tel: 363 12 11. Faks-363 12 15 Koordınaıör Ahmet Konılsan # Muhasebe Bülent Yener • Idare: Hüseyin Gürer • Işletme: Önder Çelik • Bılgı-tşlem: Nail İnal • Bilgısayar Sistem: Mürüvet ÇUer MEDYA C; • Yönetim Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran # Koorduıatör Reha Işıtman # Genel Müdür Yartiımcısı Mine Akdag Tel 514 07 53 - 5139580-513 846041.Faks 5138463 Nâyımlayan \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayınejhk A Ş Tjrkocajı Cad 39 Jl Cagaloğlu 34334 Ist PK 246 Islanbul f el [0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (»212)513 85 30 MART 1997 lmsak:5.16 Güneş: 6.44 Öğle: 13.16 tkindi: 16.46 Akşam: 19.33 Yatsı: 20.56 Uevrimlerin özü çağdaşlaşma' • İstanbul Haber Servisi - Türk Amerikan Ünıversiteliler Derneği ve Üniversiteliler Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Müdürü Ayşe Cebesoy Sanalp, Atatürk devrimlennin temelinde çağdaşlaşma felsefesi yattığını ve bunun anahtannın da eğıtim olduğunu söyledi. Şapkalann tanhçesi ve Atatürk devrimlennin özü konusunda Taksim Nippon Otel'de bır konferans veren Sanalp, "'Atatürk. cumhuriyetçi atılımlann ve aydınlanmanın gerçekleşmesi için, Türk diline ve Türk tarihino devrimci, yani bilimsel normlar dizisi içınde yaklaşmış ve ele almıştır" dedi. 'Türkiye BDT pazarında bipmci' • İstanbul Haber Servisi - Uluslararası Moskova Turizm Fuan'ndan dün dönen Turizm Bakanı Bahattin Yücel. 1997 yılında Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan (BDT) Türkiye'ye. yüzde 15 artışla 2 milyon dolayında turist gelmesini beklediklerini söyledi. Yücel, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada "Yaptığımız görüşmelerde, Türkiye'nin BDT turizm pazannda bınncı ülke olduğunu tespıt ettık" dedi. Genetik kopyalamayla gündeme gelen 'üremek için erkeğe ihtiyaç yok' tezine bilim adamlan karşı çıkıyor Doğaınn seçimi doğal üreme•Genetik uzmanı Prof. Nermin Gözükırmızı, türün garantili devamı için dişi-erkek birlikteliğinin zorunlu olduğunu bçlirtirken feminist yazarlar gen teknolojisindeki bu gelişmenin feminizm açısından değerlendirilemeyeceğini, asıl sorunun "eşitsizlik" olduğunu söylediler. CEM ULUTAŞ Hayvanlann genetik kopyalama ile üretilmesinin ardından, "Üremek için erkeklereihtiyaçolmadığı''tezi feminist söylemlere girmeye hazırlanırken, genetik uzmanı Prof. Nermin Gözükırmızı, tartışmayı başlamadan bıtirdi. Prof. Gözükırmızı, türlerin değişen koşullara uyum sağlayabilen birbiçimde devamı için. eşeylı üremenip zorunlu olduğunu belirterek "Kopyalama yöntemryle ekle edilen birbirinin ayıu bireylerin neslin garanrisini sağlayaınayacağını'' söyledi. Tsveç'in Uppsala Üniversitesi Feminist Araştırmalar Merkezı'nde etnoloji, folkJor ve kadın araştırmalan profesörü olarak çalışan Dr. Denise Malmberg, soyun devamı açısından kadınlann ve erkeklerin karşılıklı olarak birbirlerine gereksinim duydukJanru ve gen teknolo- jisindeki bu son gelişmenin feminizm açısından değerlendirilemeyeceğini belirtti. Feminist yazarlardan Ayşe Düzkan da "feminizmin erkeklerin olmadığı fantaziler kurgulamadığını,esas sorunun kadın ve erkek arasındaki egemenlik ilişkileri olduğunu" vurguladı. Dolly ile başlayan tarüşma Bu yılın 23 şubatında, kopyalanan ve fizyolojik babası olmayan Dolly adlı koyun. bir canlının hücresinin, bütün birorganizmayı üretebilecek potansiyele sahip olduğu kuramını doğrularken bir tartışmayı da gündeme getirdi: Madem doğanın temel öğesi dişiydi. Öyleyse çok da "gerekü olmadığ'' görülen insanın erkeğı de artık yerini \e yaşamının anlamını sorgulamalıydı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretım Üyesı Prof. Nermin Gözükırmızı. heyecanlanmak için erken olduğunu söyleyerek, kadınlan sakin olmaya çağırdı ve erkekleri rahatlattı. TÜBİTAK"ın Gebze'dekı Marmara Araştırma Merkezi'nde genetik araştırmalar yapan Prof. Gözükırmızı. seks yoluyla yapılan çogalmanın. canlılarda sonsuz sayıda çeşitliliğin, dolayısıyla da türlerin devamının garantisi olduğunu vurgulayarak, çoğulculuğu doğanın da doğruladığını kaydetti: "Doğada eşeysiz üreyen canlılar var. Eşeysiz ureme, sürekli olarak ayıu tipte bireyler oluşturur. Bu, doğa için çok büyük bir tehlikedir. Yani varyasyonu azaltmak çok tehlikelidir. Çevre koşullannda herhangi bir değişiklik olduğu zaman o türii kaybedebilirsiniz. Çeşitlilik ve varyasyon ne kadar fazla oiursa yaşama ve türün devamhuğı şansı da o kadar çok olur." Kopyalama yönteminin ınsan üzerinde uygulanması halinde varyasyonun kaybolacağıru ve tek tip insanlar ortaya çıkacağına dıkkat çeken Prof. Gözükırmızı, şunlan söyledi: "Bilinmeycn bir hastalık çıktığını düşünün. Üstelik bütün bireylerin aynı hastalığa aynı hassasiyeri gösterdiğini düşünün. Hepsi birden yok oiacak. Türün devamlılığı için eşeyli üreme çok önemli bir faktör. Doğada eşeysiz üreme var. Fakatkimicanlılar,bazıkoşuDardaeşeyli, bazı koşullarda eşeysiz ürüyorlar. Doğa, onlann da devamlılığın] eşeyli üremeyle 'Erkekler olmah' Isveç Toplumunda Değişen Kadın- Erkek İlişkileri konulu bir konferans vermek için ülkemizde bulunan Prof. Malmberg, hak. görev ve sorumlu- luklarda eşitlikten yana olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Canhlann erkeksiz kopyalanması feminizm açısından yeni bir boyut getirmiyor. Kadın ve erkek dnselliğini a\n bir konu olarakalgıfayor ve insanoğlunun soyunun devamı açısından da gerekli görüyorum. Kopyalama yönteminin bu bağiâmda feminizmle bir Ugisi yok." Feminist yazar Ayşe Düzkan ise kadınlann başına gelen en kötü şeyin hamilelik ve erkeklerle birliktelik olmadığmı söyledi. Erkeklerle kadınlann yaşadığı egemenlik ilişkilerinin daha vahim olduğunu belirten Düzkan, şunlan söyledi: "Feminizmin, erkeklerin olmadığı bir fantazi kurgulamadığını söylemek isterim. Ben, "erkekler olmasa daha iyi olurdu' diyen bir feministtamnuyorum. Erkek olmadan çocuk doğurmak beni ilgilendirmiyor. Bu gelişmenin toplumsal bir farkhlık yaratacağını düşünmüyorunL En zor dönem ne hamilelik ne de erkeklerle birlikte olmak. Bunu mutlu olmak için yapryoruz. Erkeklerden haz almak bizim de hakkımız. Fakat neden çocuklan yalnız biz büyütüyoruz? Neden çocuklar sadece bizim çocuğumuz gjbi oluyor? Sorumluluklannı biz alıyoruz, yetkiler onlara ait oluyor. Esas sonın burada gibi geüyor bana." Kuşlann barınağı Tuzla Golü ölüme direniyor Kuşlann İstanbul'daki ender baruıaklanndan biri olan Tu/Ja Balık Gölü, yangınlara, tersanelere ve göle akan lağıma rağmen direnişini sürdürüyor. Ozellikle göç zamanlannda ve kış mevsimkrinde kuşlann knnaklama ve bannma yeri olarak kullandıklan Tuzla BaJık Gölü'nde, 25 Şubat 1997 tarihinde yapılan kısa gözlemde, iki bin 100 ördek, üç yüz sakarmeke, 25 sutavuğu, iki yüz martı ve alö çift küçük karabatak saptandı. Bir lagün gölü olmasına karşın denizle bağlanüsı kesikn Tuzla, çevredeki tüm yerleşimlerin kanalizasyonunun buraya bağlanması yüzünden, bir lağım çukuru olma yolunda hızla ileıüyor. Yöre sakiniennden Şahika ve Asaf Ertan, gölün doldurulmasıyla kazanılan topraklara Eczacılar Yapı Kooperatifi'nin oturtulduğunu belirterek. kamuoyunun gözleri önünde ölümcül etkjlere karşı direnişini sürdüren Tuzla Balık Gölü için, tüm yurttaşlan duyaıiı olmaya çağırdı. (Fotoğraf: MEHMET DEMÜtKAYA) Batista yöntemi Kalp hastaları için yeni umut ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de ilk kez denenen "Batista" tekniğiyle, kalp genişlemesi rahatsızhğı olan bir hasta ameliyat edildi. tki gun önce ameliyat edile- rek kalbinden 200 gramlık bir parça alınan Mersinli hasta Necati Dudakk, "İki gün ön- ce ameliyat oldum, şimdi sa- pasağlam bir insan gjbrvim" dedi. Ameliyatı gerçekleştiren Kardıyo Basküler Klinıği Di- rektörü Doç. Dr. OğuzTaşde- mir. YüksekfiitisasHastane- si'nde Dudaklı'ran yattığı oda- da bır basın toplantısı düzen- ledi. Taşdemir. kalbınde geniş- leme meydana gelen ve kalp nakJi güçleşen DudakJı'ya, Türkiye'de ilk kez denenen bir teknikle yapılan ameliya- tın başanlı olduğunu, hastanın bundan sonra sağlıklı bir in- san gibı yaşannsını sürdürece- ğini söyledi. Taşdemir, ismi- ni Brezilya'da bu ameliyatı ilk kez yapan Doktor Batista 'dan alan tekrukle u kalbüı geomet- risinin" eski haline döndüğü- nü ve çapının küçüldüğünü kaydetti. Nakilkülfetli Hastanın kalbınin ameliyat sonrasında yeniden normal boyutlara kavuştuğunu belir- ten Taşdemir.**Bu yöntem, ozellikle çok masraflı ve küi- fetii olan kalp nakline aher- natifbir ümit ışıgı olarak doğ- muştur. Tüm dünyada yeni ye- ni u> gulanan ve moda olan bu \öntemden çok büviik bir has- ta kitksi ^rarianabUeccktir" diye konuştu. Taşdemir. ame- liyattan çıkan hastanın sağlık durumunun çok iyi olduğunu ve bundan sonra da çok paha- lı olmayan. "herkesin kullan- dığı rürden ilaçlarla" v aşantı- sını sürdüreceğini Sözlerine ekledi. Ameliyat sonrasında rahatlamış ve neşeli gözüken hasta Necati Dudaklı,bır haf- ta daha hastanede doktorkont- rolünde kaldıktan sonra tabur- cu edilecek. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Atatürk diyor ki: Büyük dinimiz çalışmayanın ınsanlıkla alakası olmadığmı bildiriyor. Bazı kimseler modern olmayı kâfir olmak sanıyorlar. Asıl küfür onlann bu düşüncesidir. Bu yanlış açıklamayı yapanlann maksadı, (slamın kâfiriere teslim olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın. Hoca olmak sankla değil dimağladır. 21 Marti 923 / Adana. Yeniğin Gizi İki açık kapı arasından / Benim kollarım açıkken oteki yok Öbür kollar açıksa ben yokum / Kapıdan kapıya gelgitlerdesin Biliyorum ki toprağa çok yakınım / Önce beni yenecek zaman Sen giremeden kapımdan / Serilecek yere kollanm. Aziz Nesin 7982. 27 Mart'ı kutladık Geleneksej ismail Dümbüllü Ödülü'nü Genco Erkal aldı. 27 Mart'ta MSM Sadık Şendil Salonu'nda, ödülünü, Kadıköy.Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün elinden alan Erkal'ın ödül töreninde Profesör Emre Kongar da bir konuşma yaptı. Oradan, Kadıköy Belediyesi'nin hazırladığı tiyatro forumu yapıldı. Oradan, Ali Poyrazoğlu'nun yeni açtığı tiyatroya gidildi. Kısaca tiyatro dolu bir gün yaşandı. Ama keşke tiyatrolar yılın bır günü değil de her gün böyle olsa. Geçmiş "Tiyatrolar Günü"nüz kutlu olsun. Politika Ekranda, kar kış demeden koşuşup konuşan polrtikacılan görüyorum. Önüme milyaıiar serseler ben bu işi yapamam. Her ne kadar karda kışta otobüs tepelerinde Anadolu tumelerinde canımız çıktıysa da, o gençlikte idi. Bu politikacılanmızı takdir ediyorum. Ama kesinlikle anlayamıyorum. O erkek giysili kadınlar kar çamur demeden gidip, kırda bayırda konuşmalar yapıyoriar haika. Erkekler yaşlanna başlarına bakmadan çırpınıp duruyorlar. Bunu vatan sevgisiyle anlatmak mümkün değil. Hepimiz vatanımızı seviyoruz. Bunda başka bir şey var. Çok önemli bir çıkar var bu işte. Yoksa yapılacak iş değil. Bir yığın hakaret işiteceksiniz, eleştirileceksiniz, canınız bumunuzda, gene de politika yapacaksınız. Neden, vatan sevgisi... Yemezler. Bunda çok başka şeyler var. Ya hırs, ya acayip bir çıkar, ya bizim bilmediğimiz şeyler. Politika sıriaha dolu bir meslek. Refahlı Sorular Aklıma takılan sorular var. Bir türlü yanrtını bulamıyorum. Örneğin: - Susurluk ne oldu?.. Uğur Mumcu'nun katili nerede?.. Metin Göktepe yi öldürenler ne yapıyor... Çiller in Amerika'daki servetinin kökü ne?.. Erbakan tonla altını hangi işi yaparak biriktirdi?.. Ecevrt'i kim yönetiyor?.. Türk Solu'nu solun kendisi mi bitirdi?.. Yanıtlannı bilen varsa bana yazsın, hepimiz bilgilenelim. Lütfen. Pazar'lık ve duvarlık sözler: Gene bunlardan biri, pop sanatçısı Tarkan'ı kastederek, "Sidikli" demiş. Bilmem dikkat ettiniz mi hiç. Bunlann çok değişik bir ruh yapılan var. Bazen çok kibar, hanım hanımcık insanlar. Bazen küfürbaz, saldırgan, adi. Kişiliklerinde inanılmaz çelişkiler var. Bunlar göz kırpmadan yalan söyleyebilen, inanç ayağına yapmadıklannı bırakmayan, küçücük kızlan imam nikâhryia kapatan, ticaret yaparken adamı gözünün yaşına bakmadan kazıklayan din tüccarlan. Içlerinde belki gerçekten iyi düşünceli olanları da vardır, ben bilmiyorum. Ben gördüklerimi söylüyorum. İşte bu, yüzdesi çok az olan zihniyete karşı geri kalan bizler elimiz kolumuz bağlı oturursak, bugün "sidikli" ile başlayan tarifler yann başka boyutlara da ulaşır. Yol ismi İnsanlar üstünlüklerini manen, hayvanlar maddeten gösterirmiş. Sigara içtiğiniz için teşekkürfer, işimi kolaylaştınyorsunuz. İmza: Azr... Çocuk mantığı Çocuklann inanılmaz ve harika mantığı zaman zaman neden çocuk olmadığımı sordurur bana... isveç televizyonunda yayımlanan bir belgeselde Elvis Presley in tuvalette ıkınırken öldüğü anlatılmış ve sanatçının yaşamından görüntüler geçmiş... Benim küçük yeğen dört yaşında. Geçenlerde tuvalette ıkınırken annesine demiş ki: "Anne yoksa ben de Elvis Pirislı gibi ıkınırken mi öleceğim?.. " Son çok yaşa Melis. Üsküdar'dan yukan doğru tırmanjrken birden karşınıza Karacaahmet Mezaçlığı çıkar. Tam mezartığın başladığı yolun adı: Tıbbiye Caddesi. Doktoriar bana kızmaz, ben Moliere gibi onlan eleştirmem. Fatma Girik gibi de yapmam, gizli hiçbir şeyim yok, ne kameram ne başka bir şeyim. Türk Tiyatrosu 21 MartDünya Tiyatrolar Günü'nü kutladık. Dünyada nasıl kutlandığını merak ediyorum. Ingiltere'de anaokulundan itibaren ders olarak okutuluyor tiyatro. Yaşamı boyunca en az bir oyunda rol almamış Ingiliz vatandaşı yok gibi. Bu kültür, bu sevgi onlara ta beşikten veriliyor. Çünkü tiyatro bir kültürdür. İçinde tüm sanatlan barındırır. Sanat ise yaşamın vazgeçilmezlerindendir. Türk Tiyatrosu için ne yapıyoruz? Ünlü tiyatro sanatçılanmız yaşamlannı reklamlardan kazandıklanyla sürdüriıyorla r Devlet işi bırakmış zaten. Ve böyle dönemlerde tiyatro en çok gereksinim duyulan bir sanattır. Türk Tiyatrosu için el ele vermemiz ve hiç zaman yitirmememiz lazım. Sonra çok geç olacak. Bunlar her şeyi yok ettikleri gibi tiyatroyu da yok edecekler. Buna izin vermeyelim. Kendi kendisinı yönetemeyen binnin başkalarının başına geçmek nesine?.. Konfüçyüs Beni güldürenler Kankatürist Mıstık (Mustafa Eremektar) çok tatlı bir insandır. Bir gün, meslektaşı Savaş Dinçel'le Burgazada'ya gitmişler. Yolda yürürlerken bir evin balkonundaki bir doktor arkadaşıyla selamlaşmış Mıstık. Savaş'ıda* tanıştırmış doktorla: - Savaşçığım, bu doktor Siyami Bey, bu da hastalan. Hastalan diye gösterdiği yer, Burgazada Mezarlığı. DİNOZOR'un bu haftaki kapağı nefisti: Demirel "Siyasete dönebilirim" diyor. Ecevit, "Ben de" diye yanıtlıyor. Harika... Ama Sayın Ecevit'in artık böyle bir şansı olduğunu sanmıyorum. Demokrasiler diktayı çok sevmez. Ve böyle dâvrananlar hep kendi kendilerini bitirmışlerdir. Balıkesir'den Nihat Duman: "Adım köşenizde çıkar çıkmaz sigarayı bıraktığım gün olacak" diye yazmış... Hayırlı olsun Nihat kardeşim. Adın çıktı bir kere. Hem de "sigarayı bırakan Nihat" olarak. Artık dönüşün yok... Atatürk ile ilgili şiire gelince, bulursam mutlaka yayımlarım. Ülkemizde çok az bulunan okul öncesi eğitimiyle ilgili YA-PA Yayınları bir duyuru yaptı. Açıkokul Öncesi Eğrtim Projesi adı altındaki bu kampanyayı izleyin. OKUYUN: Şelale - Sögütağacı / Lütfi Ozgünaydın. İZLEYİN: Birtakım Azizlikler/G. Erkal. SEVİN: Bahar'ı. Pazarın fıkrası Temel çok güzel kemençe çalıp Karadeniz türküleri besteliyormuş. Her ne kadar, türkü bestelenmez, anonimdir deseler de Temel, "Ben popularbeste edeyrum" diyormuş. Temel'in bir doktor arkadaşı, kendi yaptığı bir besteyi Temel'e getirmiş ve, "Temel, şunu bir dinle bakalım beğenecek misin?" diye sormuş. Temel, "Sen doktor değil misun, neden beste yapaysun?" diye sorunca, Doktor, "Ben vakit öldürmek için beste yapıyorum" demiş. Temel bunun üzerine, "Neden, artık hastan kalmadı m/?"diyerek noktayı koymuş. Yayın şikâyetleriniz Artık televizyonların şeyi çıktı. Izleyici şikâyet edecek merci bulamıyor. Öylesine abuk sabuk şeyler yapılıyor ki, izleyici kahroluyor. Bundan böyle "Yayın Şikâyetleh"nizi bana yazın. Buradan kanallara aktarmaya çalışalım. Onlar ısrarla, "Hayır, bizim için önemli olan ratingdir, başka türlü yaşamamız olanaksız" derierse, o zaman yapacak bir şey yok. Belki bir şey vardır, onu elbirliği ile buluruz. Boğa Damızlık boğa inanılır gibi değildi. Günde yirmi inekle verim sağlayabiliyordu ve sahibine çok para getiriyordu. Şöhreti ta Ankara'ya kadar varan boğaya devlet haralarından teklif geldi. Sahibi sattı boğasını iyi bir fiyata. Fakat boğa bir süre sonra hiç verim vermemeye başladı. Bir hafta içinde en ufak bir verim yok. Teftişe gelenler büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Hara yöneticisine sordular boğayı. - Şurada uyuklayıp duruyor, yanrtı aldılar. - Neden? diye sordu yetkililer... Aldığı yanıt doyurucuydu: - O artık devlet memuru oldu. Turhan Dilligil "Iddia Ediyorum: Refah Yasal Bir Parti Değildir" adlı kjtabından dolayı Erbakan, DİHigil'i mahkemeye vermiş ve 1 milyar lira tazminat istemişti. Mahkeme, Erbakan'ın davasını reddetti. Ama Dilligil bunu göremeden öldü. Rahmetlinin bir bildiği vardı herhalde. Kimin bildiği yok ki? Sanatçı bir aileden gelme Dilliğil'i saygıyla anıyoruz. Mektuplannızı ZİVERBEY DURAĞI NO: 48 KADIKÖY - İSTANBUL'ayazabilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle