Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MART1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
KÜLTÜR
SAYFA
15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
Viyola fle obuanın sıcak tonıındaRuşen Güneş geçen hafta ülkemizde-
ki klasik müzikseverlerin gündemindey-
di. Önce Ankara'da Cem Mansur yöne-
timindeki Bilkent Senfoni Orkestrası ile
Yalçuı Tura'nm viyola konçertosunu ilk
kez çaldı. Sonra da lstanbul'da Akbank
Oda Orkestrası 'yla iki konser verdi. 1970
yılından beri Londra'nın belli başlı mü-
zik toplıdukiannda baş viyolacı olarak yer
alan sanatçırmz Covent Garden Kraliyet
Opera Orkestrası, BBC Senfoni. Lond-
ra Filarmoni, Londra Oda Orkestrası gi-
bi nice toplulukJa sayılannı anımsaya-
madıgı kadar çok plağa imzasını atmış.
1994'te BBC Senfoni'nin solisti olarak
Istanbul Festivali'ne geldiğinde sormuş-
tuk kendısine:
"Müzik dünyasında bu denli önemli
bir pozisyonu elde edebilmek için ö/elJik-
le bir vabancı olarak ne tür savaşlar \er-
menizgerekti?" Ve sjöyle bıryanıtalmış-
tık: "BatimTürkpasaportumdakocamaıı
'işçi' der. DoğnL Kendimi müzik işçisi ob-
rakgörürüm. 1970te buralara geldiğün-
de' işim' yokru. Önce KraliyetOpera Or-
kestrası'na girdim. Sonradan da sözünü
ettiğiniztoplulukla da baş viyolacıoldum.
Tek sa\aş orkestra sınavlan oldu. Yaban-
cı olmam durumumu hiç etkilemedi ka-
nısındayım. Şans, \etenek, ilgi, iyi Uişkj-
ler kanşımı bir oluşum."
Ne mutlu Ruşen Güneş'e demekten
başka şey düşünemiyorum. Yeteneğine,
kişiliğine, iyi ilişkiler kurabilmesine ve
kendine güvenine hayran kalmamak el-
de degil.
Sonuçta dünyanm ortasında kendini
kabul ettirebilmiş bir müzik adamımız
olup çıkıyor karşımıza. Biz de geçen haf-
ta Boğaziçi Oniversitesi camiası olarak
şanslıydık Ruşen Güneş'i dinleyebildi-
ğimiz için.
Cem Mansur yönetimindeki Akbank
Oda Orkestrası eşliğindeki dinletisinde
Telemann'ın sol majör viyola konçerto-
sunu Barok dönemin sadeliği içinde ses-
lendirdi. Ardından yine sanatçının so-
listliğındeki VVeber'in güzelim melodi-
lerle öriilü, muzip Andante ve Macar
Rondosu çok yerinde seçilmiştı.
Ruşen Güneş, ender dinleme fırsati
bulabildiğimiz viyolanın güzel tonunu
sergilerken, çalgının kendine özgü agır-
başlılığından da ödün vermedi. Topluluk
Çaykovski'den Andante Cantabile ve
Dvorak'tan op. 22 Serenad ile dinletiyi
tamamladı.
Tümüyle lezzetli düzenlenmiş bir prog-
Teçen hafta ülkemizdeki Jdasik müzikseverlerin gündeminde Ruşen Güneş vardı. Ankara'da Bilkent Senfoni
Orkestrası yla konserinden sonra lstanbul'da Akbank Oda Orkestrası'yla iki konser verdi. Cem Mansur
yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası eşliğindeki dinletisinde Telemann'ın sol majör viyola konçertosunu
barok dönemin sadeliği içinde seslendirdi. Ruşen Güneş, ender dinleme fırsatı bulabildiğimiz viyolanın güzel
tonunu sergilerken çalgının kendine özgü ağırbaşlılığından da ödün vermedi.
.IDSO'nun konserinde harika bir Isviçreli sanatçıyla karşılaştık: Kurt Meier. halen Zürih Oda Orkestrasf nın
solist obuacısı olan Meier, sıcacık bir tonla gerek obuayı gerekse Ingiliz kornosunu çaldı. Hiç tanımadığımız iki
yapıtı da ilk kez dinlememize karşın soluk almadan izleyebilmemiz, yorumcunun başansını kanıtlıyordu.
ramdı. Ruşen Güneş gibi solistlerimizi da-
ha sık ve daha geniş kitlelere seslenen kon-
serlerde dinlemeyi dileriz.
Kamran İnce New York'ta ~
Şu sıralarda, özellikJe Amerika'da adın-
dan çok söz ettiren bir sanatçıtnız da
Kamran İnce. Memphis Üniversitesi'nde
kompozisyon profesörlüğü görevini yû-
rüten Kamran lnce'nin bir kuvarteti ilk
kez 22 martta New York'ta çalınacak.
Camegie Hall, Weill Recital Hall'da Ce-
ruti Yaylı Çalgılar kuvarteti tarafından
dünya prömiyeri yapılacak yapıtın adı
"Curves". Umanz yakında CD'si çıkar ve
buralara ulaşır da biz de kendi besteci-
mizi dinleme fırsatını buluruz.
Vedat KosaTın resitali
KosaL çalışmalannı Almanya'da yü-
riiten bir piyanıstımız. Geçen hafta Ata-
türk Kültür Merkezi'nde verdiği bir re-
sitale Scariatti'nin üç sonatı ile başladı.
Ne rastlantı kı bir gece önce de genç bir
İtalyan piyanistten dinlemiştik aynı so-
natlan.
Kosal'ın bilgi birikimi, Scariarti calma-
nın klavsen-pıyano arasındakı ince far-
kını çözmüştü. Beethoven, Schubert ve
Schumann gibi romantiklerden seçtiği
programında en özenerek çaldığı yapıt da
hocası Cemal Reşit Rey'e ait improvisa-
tion'du. Schumann'ın Karnavalı'ndatek-
nik açıdan denetimi elden bırakmamak
için oldukça temkinliydi. Herzamanki gi-
bi bilgili çalışı, yuvarlak sesleri, dolu for-
teleri ve piyano tuslannda yarattiğı zen-
gin renk paleti dikkati çekiyordu.
İDSO konseri
tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası bol
eserli, iki solistli bir program seçmişti
geçen hafta. Hüseyin Ulutaş adlı 1973
doğumlubırkemancı iletanışrık... Ken-
disının henüzolgunlaşmamış yorumun-
dan Paganini'nin çok iddialı keman kon-
çertosunu dinlemek oldukça güç geldi.
Ulutaş, eğer "genç solistter" başlığı al-
tında sunulsaydı, belki bu kadar acıma-
sız olmayabilirdi eleştirimiz. Ama olağan
bir konserin durmuş oturmuş bir solisti
olarak sunulunca, dinleyici çok daha tı-
tiz biryorum bekliyor. Öte yanda profes-
yonel bir solist niteliğindeki Ozcan Ulu-
can'ı "Genç Solistier" dizisinde çaldır-
tan orkestra yönetimimiz, herhalde bir tra-
fık hatası yapmıştı.
Neyse ki konserin ikinci yansında ha-
rika bir Isviçreli sanatçıyla karşılaştık
Kurt Meier. Aslında Zürih Üniversitesi
fızik bölümünden mezun olan ve halen
Zürih Oda Orkestrası'nın solist obuacı-
sı olan Meier, sıcacık birtonla gerek obu-
ayı gerekse tngiliz kornosunu çaldı. Hiç
tanımadığımız iki yapıtı da ilk kez din-
lememize karşın soluk almadan izleye-
bilmemiz, yorumcunun basansını kanıt-
lıyordu. İki Bohemyalı bestecının, Kal-
vioda ve Reicha'nın yapıtlan birbinnden
keyiflıydi.
Ramiz MeikAsbnovyönetimindeki or-
kestra da bu yapıtlan sevmiş olacak ki can-
la başla bir eşlik sundu.
NTV'de sanat
TRT2 dışındaki yeni kanallanmız bu-
güne dek doğru dürüst bir sanat progra-
mına itibaretmediler. "Sanat" adı altın-
da paparazzilerle özleştirilip ille de ge-
niş dinleyici çekmek için çarpık çurpuk
programlar sunuluyordu. tlk kez bu haf-
ta NTV'de başlayan NilüferKıryaş'ın ha-
zıriayıp sunduğu "Kritik" adlı program
ıse mesajıyla, kavramıyla, sunucusuyla
gerçekten doğru dürüst bir sanat progra-
mı. Nilüfer Kuyas onca yıllık gazeteci-
lik birikimi ve geniş kültürü ile zengin
bir program hazırlamış. Tematik bütün-
lüğü, bir zincır şeklinde akan kurgusu, kül-
rür-sanat dünyamızın çeşitli dallannda
gündemi yakalaması çok başanlı. Dile-
riz düzeyini düşürmeden nıce yıllar sü-
rer gider. Pazar akşamlan saat 22.00'de
"Kritik"i kaçırmayın.
Insancû değerierin irdelenişi
MDT, Uğur Murocu arusına 'Anafor'u sundu.
AHMET SAY
ANKARA-Türkiye"nin en diri,
yaratıcı, sanat birimleri arasında
özelliklı biryeri olan Modern Dans
Topluluğu, son iki yılın başanlann-
dan hız alarak doruğa tırmanmış
bulunuyor.
Ankara Devlet Opera ve Balesi
içindeki bu topluluğun sergilediği
sanat bilinci övgüye değer. Geçen
yıl "Posfun, şimdi de "Sentez"
başlığı altında sunulan dört yapıtın
çekim gücü, "Aydınlık Türldye"
susamışhğıylaözdeştir. "Sentez"de
ilk yapıt olarak yer alan "Anafor",
izleyiciyi ınanılmaz bir coşkuya
surüklüyor. Alkışlardinmek, bitmek
bilmiyor; herkes ayakta, herkes
"tempouı'' alkış tutuyor.
Dakikalarca uzayan alkışlar.
"bravo" sesleri ve sevinç gözyaş-
lanna kanşarak seyircinin yürekten
desteğini çoğaltıyor. "UğurMum-
cu'nun aıusuıa" adanan niteliklı bir
yapıt işte böyle karşılanır. "Ana-
for"un koreografi İhsan Bengier
sonuçta şunu demiş oluyor: "Usta-
mın adı Uğur, elimden gelen bu-
dur."
Orkestra çukuru
"Anafor",tarih boyunca "ileri-ge-
ri kavgası'"ndan kesitler veren çar-
pıcı sahnelerden oluşmakta. Siya-
set, din ve para kıskacındaki insa-
noğlunun dramatik direnişi... Bu
gırdaptan (anafordan) kurtuluş ça-
basında yengi de var, yenilgi de.
"bkinsan^dan başlayarak yüz bın-
lerce yıl karanlıklar içinde süren
arayışlan, yeni bir asamada Bere-
ket Tanncası "Kibele''nin dogurgan-
lığı izliyor. Doğurganlık aslında
"kûltür üretimi'"ni simgelemekte.
Kültürel evrimin ilk pariak sonuç-
lan olan uygarlıklann tarih sahne-
sine gelmesinden sonra. başka bir
düğümlekarşılaşıyorinsanlık: Hı-
ristiyanlığın doğuşu. Isa'nın çar-
mıha gerilişine ilişkin çok yönlü
insan değerlerinin gözden geçiril-
tnesi, bir sonraki sahnede bu kez Na-
zi zulmünün irdelenmesine dönü-
şüyor. Son sahne "Kubflay vakas".
Paralelleri ve karşıtlıklan çağdaş
"dansdiB'*yle veren bütün bu sah-
nelerin akışına "açüdama" getirme-
ye gerek var mı? Gerilim ve çözü-
İümJerin anlanmıru sanahn kendi gi-
zemlı diline bırakalım. Burada sa-
dece modern dansın olanaklannı
ömekleyen birkaç "koreografikbu-
luş"a değinmek istiyorum: Naziler
tarafından yok edilen insanlann
sahneden birer birer orkestra çu-
kuruna düşerek yitip gitmesi ve
Kubflay'ın üzerine gelen insanlann
orkestra çukurundan tırmanarak
sahneye sinsice çıkması..
"Anafor^un basansı. müzik ve ha-
reketin ıç içe gelişıminden, birbi-
rini sürükleyen dayanışmasından
kaynaklanıyor. Müzik, harekete gö-
re yazılmış. Hareket, müzikten güç
alarak canlanıyor. Besteci Soner
Ozer'in özellikle ntmik vurgular-
la yükselttiği gerilim, izleyicinin
yüreğinde yankılanıyor. Opera or-
kestrasının değerli bir üyesi olan bu
genç bestecinin "hareketegöremü-
'Anamız, avradımız, yârimiz' için coşan orkestra
ÖNDERKÜTAHYALI
İZMİR - Genç kadın. eski
kocasından oğluna kalan kü-
çûk zeytinlikte yılın ürününü
almaktadır. Kutsal zeytinin
güzelliği ve güvencesi, ken-
disine aralık ayının Ege'ye
özgü kuru sogugunu bile
unutturmuştur. Zeytinliğe bir
delikanlı gelir. "Abla^der.
"Bugûn sakın eve gftme: ko-
can seni çarşıda boşadı."
Bir öyküyü özetlediğim sa-
nılmasın. Olay. yaklaşık 75 yıl
önce Tire'de geçmıştir. O za-
mandan günümüze Türkı-
ye'de çok şey degişmiştir. Gö-
revıni başanyla yapan ya da bilimde ve sa-
natta üne kavuşan saygın kadınlanmız var.
Berlin Filarmoni Orkestrası. "Kadınlanara-
mıza alalım mı, almayahm 011" diye tartışa-
dursun, biz sorunun yanıtını çoktan vermı-
şiz. Orkestralanmız kadın sanatçılarla do-
lu. Sırf kadıniardan oluşan sanat topluluk-
lanmız var. sayılan daha da çoğalabilir. İZD-
SO'nun program kitapçığındaki sanatçı lis-
tesinin yüzde 31 'i kadındır. Sözün özü, 8 Mart
Dünya ICadınlar Günü, tam bize göredir.
Bundan sonra yapmamız gereken şey, veri-
len haklan uygulanabilir kılmaktır.
Kadının toplumdaki önemini ve saygın-
lığmı iyi kavramış bulunan İZDSO, geçen
haftaki dinletisini "8 Mart Dünya Kadınlar
Günü nedenivie bütün kadınlannnza", ana-
larmıza, eşlerimize ve sevgililerimize arma-
ğaı etti. Solocu olarak Koreli kemancı Chin
Kin'in katıldığı dinletiyi, Gürcistan'ın ün-
lü orkestra şefı Cansug Kakhidze yönettı.
Son on yılda Izmir'e üçüncü kez gelen
Kakhidze'nin dağannda. Bertioz, Şostako-
Jlzmir Devlet Senfoni Orkestrası, geçen
haftaki dinletisini '8 Mart Dünya Kadınlar
Günü nedeniyle bütün kadmlanmıza'
armağan etti. Solocu olarak Koreli kemancı
Chin Kim'in katıldığı dinletiyi,
Gürcistan'ın ünlü orkestra şefi Cansug
Kakhidze yönetti. Kakhidze, Beethoven "ın
Op.67 do minör 5. senfonisini, son derece
etkileyici bir yorumla sundu. Glazunof'un
Op.82 la minör keman konçertosunu çalan
Chin Kim ise oldukça doyurucuydu.
Dolgun tonuyla dikkati çekti, ama
dinleyene son derece doğal gelen bir
yorumu da ortaya koyamadı.
viç, Beethwen. Prokofiyev, Haydn,Stravins-
ld, R. Strauss ve Mahler gibi çeşitli dönem-
lerin bestecileri var. Çağdaş bestecilerin ses-
lendırilmesinde özellikle başanlı olmuş.
Dinleti verdiği merkezler, Tiflis'ten Mel-
burn'e dek uzanıyor. Kakhıdze, Beetho-
ven'in Op. 67 do minör 5. senfonisini, son
derece etkileyici bir yorumla sundu. Cüm-
lelendirmeler. özellikle de üç kısa bir uzun
notadan oluşan ünlü motifin belirtilişi ba-
şanlıydı. Sanatçı, kimi cümleleri pianissi-
mo gürlüklerle süsleyerek, felsefe ağırlıklı
bir senfoninin içinde gizlenen lirizmi orta-
ya çıkardı; ama bu lirizmi, besteciye özgü
dolgun bir tınıyla ve forte ya da fortissi-
mo'larla dengeledi. Son bölümde trompet-
lerin ve kornolann pariak renkleri Beetho-
ven'in özlemini duyduğu insanlık utkusu-
na herkesi inandırdı. Yorumuna kattığı ba-
le benzeri zanf hareketler ise kendisine du-
yulan hayranlığı daha da arttırdı.
Orkestranın çalgılanndan fişkıran bu coş-
kuyu, dinletinin ilk yapıtı olan Rossini'nin
Wilheim Teü uvertüriinde de yaşadık. Yapı-
tın başında, viyolonsellerle kontrbaslann
çaldığı kesimdeki tatlı müzik, koranglenin
solosu ve finalin mutlu havası, tadına doyul-
maz bir Rossinı seslendirmesindeki güzel-
liklerden sadece birkaçıydı.
Dinletide dazunoTun Op. 82 la minör ke-
man konçertosunu çalan Chin Kım'den,
"Günümüzde aranan en yetenekli keman-
cüardan biri" olarak söz ediliyor. Bu görü-
şü biraz abartılı buldum; ancak sanatçının
dinJeti yasamı epey geniş bir alanı kapsıyor.
Piyanist Susan Starr ve çelist Ulrich Boeck-
heler ile kurduğu üçlüyle yogun bir oda mü-
ziği etkinliği yapmaktadır.
Kim, Glazunof'un konçertosunda olduk-
ça doyunıcuydu. Dolgun tonuyla dikkati
çekti; tekniği iyiydi; pis ses çalmadı; ama
kendiliğindenliği olan, dinleyene son dere-
ce doğal gelen bir yorumu da ortaya koyma-
dı.
• • •
u
Genç Yetenekter Devlet Konservatuvar-
lan Oda Müziği Konseri", iz-
mir'de artık gelenekselleşme
yolundadır, IZDSO'nun din-
letisinden bir gün önce Sa-
bancı Kültür Sarayı'nda ikin-
cisı yapıldı. Dört Devlet Kon-
servatuvan'nın katıldığı din-
letide. MimarSinan Üniver-
sitesi'nden Doç. MehmetAK
Boğuç'un sınıfı, W A. Mo-
zart'ın üfleme çalgılarsekiz-
lisi için K.388No. 12 do mi-
nör serenadını, dokuz Eylül
Üni\ersitesi'nden Yar. Doç.
MacitKıalay'ın sınıfı, A.Dvo-
rak'ın "Amerikan" başlıklı
Op.96 üfleme çalgılar beşli-
sini (aynı başlığı taşıyan yay-
lı çalgılar dörtlüsünden çeviriyazı), Eskişe-
hir Anadolu Üniversitesi'nden öğretim gö-
revlisi Erica Farkas'ın sınıfı, E. Bozza'nın
üfleme çalgılar üçlüsü için serenadını ve
Hacettepe Unıversitesi'nden öğretim görev-
lisi Selim Ögüt'ün sınıfı. Ulvi Cemal Er-
kin'in yaylı çalgılar dörtlüsünü çaldı.
Yukandaki yapıtlann seslendirilişinde,
konservatuvar eğitimine özgü akademik
yaldaşım, üfleme çalgılar arasmdaki sesle-
rin uyuşmaması, bazen temponun yetenn-
ce hızlı alınmaması ve kimi takıltnalar sak-
lı tutularak denilebilir ki her topluluk, gö-
revini başanyla yaptı; oda müzigi alanında
mesleğe ilk adımlan atmakta olduğunu ka-
nıtladı.
Yerim fazla olmadığı için yirmi kişinin
adını sayamıyorum; sevgili öğrencilerbeni
bağışlasın; ama hemen belirteyim, bu yir-
mi sanatçı adayının dokuzu kız öğrenciydi.
Oran yüzde 45 eder. tşte hızla değişen Tür-
kiye'den "8 Mart Dünya KadınlarGünü"ne
başka bir selam.
zik" yaratma başansını geliştire-
ceğine, uzmanlaşacağına inanıyo-
rum. Vebırnokta: Insanlıgınevren-
sel sızılannı, hüznü ya da yakanyı
dile getiren melodilerde. Soner
Özer'in hiç çekinmeden çağdaş
yaklaşıma yönelmesini öneririm.
Çağdaş dansın müziği "çağdaş mü-
rik"tir.
Karnaval
Ünlü Fransız besteci Saint-Sa-
ens'ın şansı bu yıl Cumhurbaskan-
lığı Senfonı'den açılmış. Geçen haf-
ta ondan yine iki yapıt vardı prog-
ramda: "Iskek-tlerin DansT ile "iki
piyano ve orkestra için" Hayvanlar
Karnaval 1. Doyurucu bir orkestra
parçası olan "İsketederin Dana"nda
solo keman partisini başanyla yo-
nımlayan konzertmeister Oktay
Dabvsel'i kutluyorum. Bestecisinin
bile dudak büktüğü Hayvanlar Kar-
navalı'nagelince...
CSO'nun Saint-Saens'dan ses-
lendireceği başka yapıt kalmamış
olmalı ki, çoluk çocuk işi bu yapıt-
tan medet umuldu. Al-
lah'tan Tadeusz Stnıgala
gibi her yapıta ciddiyetle
sanlan bir şefin titizliğine
rastladı.
Oysa, "Ufuk-BaharDör-
düncü" piyano ikilisi gibi
sanatını Avrupa ve Ame-
rika'da kabul ettirmiş, yurt
dışında yaşayarak başan-
dan başanya koşan iki de-
ğerli piyanistimize kıyıl-
mış oldu. Budüzeydeki pi-
yanistlerin değerlendiril-
mesi "HayvanlarKarnava-
ü" ile mi olur? Dinleyici-
nin sezgileri daha güçlü:
Dördüncü'lerin üst düzey
performansı sürekli alkış-
larla karşılandı ve yapıtın
"fînal" bölümü yinelendi.
Bununla da yetinmeyen
dinleyici, piyanistlerimiz-
den ısrarla "soto" parça is-
tedi. Ikilinin Stravinsld'den
yorumJadığı "dörteliçin"
Polka, müziğin en sevim-
li, esprili taraflannı vxırgu-
layınca, yaslı gidip şen gel-
dik bu konserden. Yapıtın
başka bir yaran daha oldu:
Solo partilerde orkestra-
nın genç yeteneklerini din-
leme fırsatı bulduk. Özel-
likle viyolonselci Oğuz-
han Kavnık'u kutlarken
kontrbasçı Tayfun Tü-
mer'in. flütçü Songül Se-
idel'in. klarnetçı Büient
Civetek'in başanlannı be-
lirtmeliyiz. Tadeusz Stnı-
gala Ankara'da üc hafta sü-
ren bir rüzgâr estirip gidi-
yor, ama unutmayalım, bu
hafta Idfl Biret
Rne Apts Dörtlüsü CRR'de
• Kültür Servisi -1946 yılında kurulan, oda
müzığınin seçkin topluluklanndan Fine Arts Dörtlüsü,
perşembe günü saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser
;
Salonu'nda konser verecek. Ralph Evans (keman),
Efım Boico (keman), Jerry Horner (viyola). Wolfgang
Laufer'den (viyolonsel) oluşan Fine Arts Dörtlüsü
konserlerinde Schubert ve Dvorak"ın eserlerinı
yorumlayacak. Dûnyanın bütün müzik başkentlerinde
konserler veren dörtiü Decca ve Vox gibi ünlü
firmalarla albümler yaptı.
Ömer SeyfettMi öykü Yarışması
• Kültür Servisi - Ömer Seyfettin adına Gönen
Kaplıcalan ve Gönen Beledıyesi'nin ortaklaşa
düzenlediği Gönen Ömer Seyfettin Öykü
Yanşması'nınsekizincisi sonuçlandı. Birincilik
ödülüne 'Duygulara Özgürlük' öyküsüyle Istanbul'dan
Zafer Karalar, ikinciliğe 'Hesap' adlı öyküsüyle
Bursa'dan Muhsine Arda. üçüncülüğe 'Bir Yıldız
Tarlası Şehir' öküsüylejzmir'den Ferda lzbulak Akıncı
değer görüldü. Gönen Özel Ödülü ise A. Muhlis
Bahadıroğlu, Yücel Feyzioğlu ve Faruk Ça\ıışoğlu
arasında paylaştınldı.
Basın Müzesi'nde sanatçı
hekimlerden sepgi
• Kültür Servisi - Basın Müzesi, 14 Mart Tıp Bayramt
dolayısıyla sanatçı hekımlerin yapıtlanndan oluşan bir
resim sergisine ev sahıpliği yapıyor. 22 marta dek
sürecek sergiye Uz. Dr. Şebnem Cigerli. Dr. Birgül
Coşkun, As. Dr. Ayşegül Çoruhlu, Doç. Dr. Gülen
Doğusoy. Op. Dr. Olcay Derman, Doç. Dr. Sergülen
Dervişoğlu, Op. Dr. Ahmet V. Köremezli. Uz. Dr.
Nurdan Şenerdem, Uz. Dr. Hülya Açıkel Tanes, Op.
Dr. Suat Tayan, Uz. Dr. Bahar Türkmen. As. Dr. Sıdıka
Uyanıker, Uz. Dr. Gülseren Ünsün ve Op. Dr. Zehra
Çağıl Vartanesyan katılıyorlar.
Şef Rengim Gökmen Almanya'da
I Kültür Servisi - Orkestra şefı
Rengim Gökmen, Almanya'da bir
konser yönetecek. 15 martta
Köln'de Düsseldorf Oda
Orkestrası ile gerçekleştirilecek
konserin solisti piyanist Verda
Erman. Türk eserlennin Türk
yonımcular tarafından
seslendırileceği konserde,
Beethoven'ın 2.piyano
konçertosu, doğumunun 200. yılı nedeniyle
Schubert'ın 5. senfonisi, Turgay Erdener'in Theo
isımli eseri yer alacak ve Nejat Başeğmezler'in yaylı
çalgılar süitinin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek.
Köln Kültür Merkezı ve Almanya'nın Sesi Radycsu
tarafından düzenlenen konserin canlı kaydı yapılacak
ve CD'si yayımlanacak. Şef Rengim Gökmen, daha
sonra tzmir Devlet Senfoni OrkestrasLİain Sabancı *«3
Kültür Merkezî'ndeki 21-22 mart konserlerini
yönetecek. Adnan Saygun'un 90doğumyılı nedeniyle
ünlü bestecinin çeşitli dönemlerindeki eserlerinden
oluşan konserin solisti ise Suna Kan. Kan'ın
Saygun'un keman konçertosunu yorumlayacağı
konserde, orkestra 5. senfonisini ve lnci'nin Kitabı'nı
seslendirecek.
Mehmet Erten CSO Müdürü
• ANKARA (AMC\)-Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası Müdürlüğü'ne (CSO) Mehmet Erten yeniden
seçildi. CSO konser salonunda yapılan seçimlerde CSO
Yönetim Kurulu'nda Mehmet Erten (trompet grup şefı),
Aycan Sancar (flüt grup şefi), Muammer Öz (komo
grup şefi), trfani Özdemir (obua grup şefi yardımcısı)
ve Çınar Turkan (obua sanatçısı) yer aldı.
Tıyatra Trden Getto'
• Kültür
Servfei - Tiyatro
Ti. lsrailli yazar
Joshua Sobol'ün|
yazdığı Devlet
Tiyatrosu
sanatçılanndan
Murat
Karasu'nun
yönettiği "Getto''
adlı oyunu sahneliyor. Ahmet Necdet'in dılımize
kazandırdıgı yapıtın dramaturgisi Teoman
Kumbaracıbaşı, müzikleri Alper Maral, kukla tasanmı
ise Ewa Klusek'e ait. Büient Yarar. Mehmet Ali
Kaptanlar. Hakan Pişkin, Devrim Nas, Emine Şans
Umar, Evren Duyal. Mürsel Yaylalı. Yavuz Pekman.
Müge Ochedovvski, Mehmet Aslan, Füsun Yeşilırmak,
Tülay Akın ve Chris Ochedowski'nin rol aldıklan
oyun Martı Sanat Evi'nde pazar günü 19.00, pazartesi
20.30'da sergileniyor.
Ayşegül Sarıca, Boğaziçi'nde
• Kültür Servisi- Boğaziçi Üniversitesi Müzik
Kulübü tarafından düzenlenen Klasik Müzik Konserler
Dizisi'nin dördüncü etkinliğinde Devlet Sanatçısı
piyanist Ayşegül Sanca bugün saat 19.30'da Boğaziçi
Üniversitesi Güney Kampus Büyük Toplantı
Salonu'nda bir resital verecek. Sanatçı, lstanbul'da bu
yıl vereceği tek resitalinde Bach, Alı Darmar ve
Schubert'in yapıtlanndan oluşan bir program sunacak.
Resital sonunda ise besteci Ali Darmar'ın da katılacağı
bir söyleşi düzenlenecek.
İZMİR KİTAP FTJARI^NDA BUGÜN
• 11.00-12.00: Arkeoloji ve Sanat Yayınlan
tarafından düzenlenen, 'Metropolis' başlıklı söyleşi ve
dia gösterisine Prof. Dr. Recep Meriç konuşmacı
olarak katılıyor.
• 12.00-13.00: Edebiyatçılar Dernegi'nin düzenlediği
'Gözkrinde Mavi Kuşlar - Edebiyatta Direnme'
başlıklı söyleşinin konugu Dinçer Sezgin.
• 13.00-ROO: Türk Dil Kurumu'nun düzenlediği
'Türk Dflinin Bugünkü Meseteleri' başlıklı söyleşiye,
Prof. Dr Necat Birinci ve Prof. Dr. Fikret Türkmen
katılıyorlar.
• 14.00-16.00: Edebiyatçılar Derneği'nin düzenlediği
'Orhan Asena'nm 75. Doğum Yıb Onuruna Nâzım
Hikmet Üçlemesi Üzerine' başlıklı panele Orhan
Asena, Hülya Nutku, Zerrin Akdenizü Çelenk ve
Mehmet Gökgöz katılıyorlar.
• 16.00-18.00: Bilgi Yayınevi'nin düzenlediği 'Kent
Kültürü, tzmir ve Ege' başlıklı panele, Ord. Prof. DT.
Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Özdemir Nntku. Doç. Dr.
Oğuz Makal ve Yaşar Aksoy katılıyorlar.
• 18 00-20 00: Belge Yayınlan tarafından düzenlenen,
RagıpZarakolu'nun yönettiği 'KimKkler ve Ortak
Yaşam Kültürü' başlıklı panele. Ertuğrul Aladağ,
Yorgo Andreadis, Ömer Asan, Yelda ve Naci Kutlay
katılıyorlar.