04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MART1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET KÜLTÜR SAYFA 15 ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU Viyola fle obuanın sıcak tonıındaRuşen Güneş geçen hafta ülkemizde- ki klasik müzikseverlerin gündemindey- di. Önce Ankara'da Cem Mansur yöne- timindeki Bilkent Senfoni Orkestrası ile Yalçuı Tura'nm viyola konçertosunu ilk kez çaldı. Sonra da lstanbul'da Akbank Oda Orkestrası 'yla iki konser verdi. 1970 yılından beri Londra'nın belli başlı mü- zik toplıdukiannda baş viyolacı olarak yer alan sanatçırmz Covent Garden Kraliyet Opera Orkestrası, BBC Senfoni. Lond- ra Filarmoni, Londra Oda Orkestrası gi- bi nice toplulukJa sayılannı anımsaya- madıgı kadar çok plağa imzasını atmış. 1994'te BBC Senfoni'nin solisti olarak Istanbul Festivali'ne geldiğinde sormuş- tuk kendısine: "Müzik dünyasında bu denli önemli bir pozisyonu elde edebilmek için ö/elJik- le bir vabancı olarak ne tür savaşlar \er- menizgerekti?" Ve sjöyle bıryanıtalmış- tık: "BatimTürkpasaportumdakocamaıı 'işçi' der. DoğnL Kendimi müzik işçisi ob- rakgörürüm. 1970te buralara geldiğün- de' işim' yokru. Önce KraliyetOpera Or- kestrası'na girdim. Sonradan da sözünü ettiğiniztoplulukla da baş viyolacıoldum. Tek sa\aş orkestra sınavlan oldu. Yaban- cı olmam durumumu hiç etkilemedi ka- nısındayım. Şans, \etenek, ilgi, iyi Uişkj- ler kanşımı bir oluşum." Ne mutlu Ruşen Güneş'e demekten başka şey düşünemiyorum. Yeteneğine, kişiliğine, iyi ilişkiler kurabilmesine ve kendine güvenine hayran kalmamak el- de degil. Sonuçta dünyanm ortasında kendini kabul ettirebilmiş bir müzik adamımız olup çıkıyor karşımıza. Biz de geçen haf- ta Boğaziçi Oniversitesi camiası olarak şanslıydık Ruşen Güneş'i dinleyebildi- ğimiz için. Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası eşliğindeki dinletisinde Telemann'ın sol majör viyola konçerto- sunu Barok dönemin sadeliği içinde ses- lendirdi. Ardından yine sanatçının so- listliğındeki VVeber'in güzelim melodi- lerle öriilü, muzip Andante ve Macar Rondosu çok yerinde seçilmiştı. Ruşen Güneş, ender dinleme fırsati bulabildiğimiz viyolanın güzel tonunu sergilerken, çalgının kendine özgü agır- başlılığından da ödün vermedi. Topluluk Çaykovski'den Andante Cantabile ve Dvorak'tan op. 22 Serenad ile dinletiyi tamamladı. Tümüyle lezzetli düzenlenmiş bir prog- Teçen hafta ülkemizdeki Jdasik müzikseverlerin gündeminde Ruşen Güneş vardı. Ankara'da Bilkent Senfoni Orkestrası yla konserinden sonra lstanbul'da Akbank Oda Orkestrası'yla iki konser verdi. Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrası eşliğindeki dinletisinde Telemann'ın sol majör viyola konçertosunu barok dönemin sadeliği içinde seslendirdi. Ruşen Güneş, ender dinleme fırsatı bulabildiğimiz viyolanın güzel tonunu sergilerken çalgının kendine özgü ağırbaşlılığından da ödün vermedi. .IDSO'nun konserinde harika bir Isviçreli sanatçıyla karşılaştık: Kurt Meier. halen Zürih Oda Orkestrasf nın solist obuacısı olan Meier, sıcacık bir tonla gerek obuayı gerekse Ingiliz kornosunu çaldı. Hiç tanımadığımız iki yapıtı da ilk kez dinlememize karşın soluk almadan izleyebilmemiz, yorumcunun başansını kanıtlıyordu. ramdı. Ruşen Güneş gibi solistlerimizi da- ha sık ve daha geniş kitlelere seslenen kon- serlerde dinlemeyi dileriz. Kamran İnce New York'ta ~ Şu sıralarda, özellikJe Amerika'da adın- dan çok söz ettiren bir sanatçıtnız da Kamran İnce. Memphis Üniversitesi'nde kompozisyon profesörlüğü görevini yû- rüten Kamran lnce'nin bir kuvarteti ilk kez 22 martta New York'ta çalınacak. Camegie Hall, Weill Recital Hall'da Ce- ruti Yaylı Çalgılar kuvarteti tarafından dünya prömiyeri yapılacak yapıtın adı "Curves". Umanz yakında CD'si çıkar ve buralara ulaşır da biz de kendi besteci- mizi dinleme fırsatını buluruz. Vedat KosaTın resitali KosaL çalışmalannı Almanya'da yü- riiten bir piyanıstımız. Geçen hafta Ata- türk Kültür Merkezi'nde verdiği bir re- sitale Scariatti'nin üç sonatı ile başladı. Ne rastlantı kı bir gece önce de genç bir İtalyan piyanistten dinlemiştik aynı so- natlan. Kosal'ın bilgi birikimi, Scariarti calma- nın klavsen-pıyano arasındakı ince far- kını çözmüştü. Beethoven, Schubert ve Schumann gibi romantiklerden seçtiği programında en özenerek çaldığı yapıt da hocası Cemal Reşit Rey'e ait improvisa- tion'du. Schumann'ın Karnavalı'ndatek- nik açıdan denetimi elden bırakmamak için oldukça temkinliydi. Herzamanki gi- bi bilgili çalışı, yuvarlak sesleri, dolu for- teleri ve piyano tuslannda yarattiğı zen- gin renk paleti dikkati çekiyordu. İDSO konseri tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası bol eserli, iki solistli bir program seçmişti geçen hafta. Hüseyin Ulutaş adlı 1973 doğumlubırkemancı iletanışrık... Ken- disının henüzolgunlaşmamış yorumun- dan Paganini'nin çok iddialı keman kon- çertosunu dinlemek oldukça güç geldi. Ulutaş, eğer "genç solistter" başlığı al- tında sunulsaydı, belki bu kadar acıma- sız olmayabilirdi eleştirimiz. Ama olağan bir konserin durmuş oturmuş bir solisti olarak sunulunca, dinleyici çok daha tı- tiz biryorum bekliyor. Öte yanda profes- yonel bir solist niteliğindeki Ozcan Ulu- can'ı "Genç Solistier" dizisinde çaldır- tan orkestra yönetimimiz, herhalde bir tra- fık hatası yapmıştı. Neyse ki konserin ikinci yansında ha- rika bir Isviçreli sanatçıyla karşılaştık Kurt Meier. Aslında Zürih Üniversitesi fızik bölümünden mezun olan ve halen Zürih Oda Orkestrası'nın solist obuacı- sı olan Meier, sıcacık birtonla gerek obu- ayı gerekse tngiliz kornosunu çaldı. Hiç tanımadığımız iki yapıtı da ilk kez din- lememize karşın soluk almadan izleye- bilmemiz, yorumcunun basansını kanıt- lıyordu. İki Bohemyalı bestecının, Kal- vioda ve Reicha'nın yapıtlan birbinnden keyiflıydi. Ramiz MeikAsbnovyönetimindeki or- kestra da bu yapıtlan sevmiş olacak ki can- la başla bir eşlik sundu. NTV'de sanat TRT2 dışındaki yeni kanallanmız bu- güne dek doğru dürüst bir sanat progra- mına itibaretmediler. "Sanat" adı altın- da paparazzilerle özleştirilip ille de ge- niş dinleyici çekmek için çarpık çurpuk programlar sunuluyordu. tlk kez bu haf- ta NTV'de başlayan NilüferKıryaş'ın ha- zıriayıp sunduğu "Kritik" adlı program ıse mesajıyla, kavramıyla, sunucusuyla gerçekten doğru dürüst bir sanat progra- mı. Nilüfer Kuyas onca yıllık gazeteci- lik birikimi ve geniş kültürü ile zengin bir program hazırlamış. Tematik bütün- lüğü, bir zincır şeklinde akan kurgusu, kül- rür-sanat dünyamızın çeşitli dallannda gündemi yakalaması çok başanlı. Dile- riz düzeyini düşürmeden nıce yıllar sü- rer gider. Pazar akşamlan saat 22.00'de "Kritik"i kaçırmayın. Insancû değerierin irdelenişi MDT, Uğur Murocu arusına 'Anafor'u sundu. AHMET SAY ANKARA-Türkiye"nin en diri, yaratıcı, sanat birimleri arasında özelliklı biryeri olan Modern Dans Topluluğu, son iki yılın başanlann- dan hız alarak doruğa tırmanmış bulunuyor. Ankara Devlet Opera ve Balesi içindeki bu topluluğun sergilediği sanat bilinci övgüye değer. Geçen yıl "Posfun, şimdi de "Sentez" başlığı altında sunulan dört yapıtın çekim gücü, "Aydınlık Türldye" susamışhğıylaözdeştir. "Sentez"de ilk yapıt olarak yer alan "Anafor", izleyiciyi ınanılmaz bir coşkuya surüklüyor. Alkışlardinmek, bitmek bilmiyor; herkes ayakta, herkes "tempouı'' alkış tutuyor. Dakikalarca uzayan alkışlar. "bravo" sesleri ve sevinç gözyaş- lanna kanşarak seyircinin yürekten desteğini çoğaltıyor. "UğurMum- cu'nun aıusuıa" adanan niteliklı bir yapıt işte böyle karşılanır. "Ana- for"un koreografi İhsan Bengier sonuçta şunu demiş oluyor: "Usta- mın adı Uğur, elimden gelen bu- dur." Orkestra çukuru "Anafor",tarih boyunca "ileri-ge- ri kavgası'"ndan kesitler veren çar- pıcı sahnelerden oluşmakta. Siya- set, din ve para kıskacındaki insa- noğlunun dramatik direnişi... Bu gırdaptan (anafordan) kurtuluş ça- basında yengi de var, yenilgi de. "bkinsan^dan başlayarak yüz bın- lerce yıl karanlıklar içinde süren arayışlan, yeni bir asamada Bere- ket Tanncası "Kibele''nin dogurgan- lığı izliyor. Doğurganlık aslında "kûltür üretimi'"ni simgelemekte. Kültürel evrimin ilk pariak sonuç- lan olan uygarlıklann tarih sahne- sine gelmesinden sonra. başka bir düğümlekarşılaşıyorinsanlık: Hı- ristiyanlığın doğuşu. Isa'nın çar- mıha gerilişine ilişkin çok yönlü insan değerlerinin gözden geçiril- tnesi, bir sonraki sahnede bu kez Na- zi zulmünün irdelenmesine dönü- şüyor. Son sahne "Kubflay vakas". Paralelleri ve karşıtlıklan çağdaş "dansdiB'*yle veren bütün bu sah- nelerin akışına "açüdama" getirme- ye gerek var mı? Gerilim ve çözü- İümJerin anlanmıru sanahn kendi gi- zemlı diline bırakalım. Burada sa- dece modern dansın olanaklannı ömekleyen birkaç "koreografikbu- luş"a değinmek istiyorum: Naziler tarafından yok edilen insanlann sahneden birer birer orkestra çu- kuruna düşerek yitip gitmesi ve Kubflay'ın üzerine gelen insanlann orkestra çukurundan tırmanarak sahneye sinsice çıkması.. "Anafor^un basansı. müzik ve ha- reketin ıç içe gelişıminden, birbi- rini sürükleyen dayanışmasından kaynaklanıyor. Müzik, harekete gö- re yazılmış. Hareket, müzikten güç alarak canlanıyor. Besteci Soner Ozer'in özellikle ntmik vurgular- la yükselttiği gerilim, izleyicinin yüreğinde yankılanıyor. Opera or- kestrasının değerli bir üyesi olan bu genç bestecinin "hareketegöremü- 'Anamız, avradımız, yârimiz' için coşan orkestra ÖNDERKÜTAHYALI İZMİR - Genç kadın. eski kocasından oğluna kalan kü- çûk zeytinlikte yılın ürününü almaktadır. Kutsal zeytinin güzelliği ve güvencesi, ken- disine aralık ayının Ege'ye özgü kuru sogugunu bile unutturmuştur. Zeytinliğe bir delikanlı gelir. "Abla^der. "Bugûn sakın eve gftme: ko- can seni çarşıda boşadı." Bir öyküyü özetlediğim sa- nılmasın. Olay. yaklaşık 75 yıl önce Tire'de geçmıştir. O za- mandan günümüze Türkı- ye'de çok şey degişmiştir. Gö- revıni başanyla yapan ya da bilimde ve sa- natta üne kavuşan saygın kadınlanmız var. Berlin Filarmoni Orkestrası. "Kadınlanara- mıza alalım mı, almayahm 011" diye tartışa- dursun, biz sorunun yanıtını çoktan vermı- şiz. Orkestralanmız kadın sanatçılarla do- lu. Sırf kadıniardan oluşan sanat topluluk- lanmız var. sayılan daha da çoğalabilir. İZD- SO'nun program kitapçığındaki sanatçı lis- tesinin yüzde 31 'i kadındır. Sözün özü, 8 Mart Dünya ICadınlar Günü, tam bize göredir. Bundan sonra yapmamız gereken şey, veri- len haklan uygulanabilir kılmaktır. Kadının toplumdaki önemini ve saygın- lığmı iyi kavramış bulunan İZDSO, geçen haftaki dinletisini "8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedenivie bütün kadınlannnza", ana- larmıza, eşlerimize ve sevgililerimize arma- ğaı etti. Solocu olarak Koreli kemancı Chin Kin'in katıldığı dinletiyi, Gürcistan'ın ün- lü orkestra şefı Cansug Kakhidze yönettı. Son on yılda Izmir'e üçüncü kez gelen Kakhidze'nin dağannda. Bertioz, Şostako- Jlzmir Devlet Senfoni Orkestrası, geçen haftaki dinletisini '8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bütün kadmlanmıza' armağan etti. Solocu olarak Koreli kemancı Chin Kim'in katıldığı dinletiyi, Gürcistan'ın ünlü orkestra şefi Cansug Kakhidze yönetti. Kakhidze, Beethoven "ın Op.67 do minör 5. senfonisini, son derece etkileyici bir yorumla sundu. Glazunof'un Op.82 la minör keman konçertosunu çalan Chin Kim ise oldukça doyurucuydu. Dolgun tonuyla dikkati çekti, ama dinleyene son derece doğal gelen bir yorumu da ortaya koyamadı. viç, Beethwen. Prokofiyev, Haydn,Stravins- ld, R. Strauss ve Mahler gibi çeşitli dönem- lerin bestecileri var. Çağdaş bestecilerin ses- lendırilmesinde özellikle başanlı olmuş. Dinleti verdiği merkezler, Tiflis'ten Mel- burn'e dek uzanıyor. Kakhıdze, Beetho- ven'in Op. 67 do minör 5. senfonisini, son derece etkileyici bir yorumla sundu. Cüm- lelendirmeler. özellikle de üç kısa bir uzun notadan oluşan ünlü motifin belirtilişi ba- şanlıydı. Sanatçı, kimi cümleleri pianissi- mo gürlüklerle süsleyerek, felsefe ağırlıklı bir senfoninin içinde gizlenen lirizmi orta- ya çıkardı; ama bu lirizmi, besteciye özgü dolgun bir tınıyla ve forte ya da fortissi- mo'larla dengeledi. Son bölümde trompet- lerin ve kornolann pariak renkleri Beetho- ven'in özlemini duyduğu insanlık utkusu- na herkesi inandırdı. Yorumuna kattığı ba- le benzeri zanf hareketler ise kendisine du- yulan hayranlığı daha da arttırdı. Orkestranın çalgılanndan fişkıran bu coş- kuyu, dinletinin ilk yapıtı olan Rossini'nin Wilheim Teü uvertüriinde de yaşadık. Yapı- tın başında, viyolonsellerle kontrbaslann çaldığı kesimdeki tatlı müzik, koranglenin solosu ve finalin mutlu havası, tadına doyul- maz bir Rossinı seslendirmesindeki güzel- liklerden sadece birkaçıydı. Dinletide dazunoTun Op. 82 la minör ke- man konçertosunu çalan Chin Kım'den, "Günümüzde aranan en yetenekli keman- cüardan biri" olarak söz ediliyor. Bu görü- şü biraz abartılı buldum; ancak sanatçının dinJeti yasamı epey geniş bir alanı kapsıyor. Piyanist Susan Starr ve çelist Ulrich Boeck- heler ile kurduğu üçlüyle yogun bir oda mü- ziği etkinliği yapmaktadır. Kim, Glazunof'un konçertosunda olduk- ça doyunıcuydu. Dolgun tonuyla dikkati çekti; tekniği iyiydi; pis ses çalmadı; ama kendiliğindenliği olan, dinleyene son dere- ce doğal gelen bir yorumu da ortaya koyma- dı. • • • u Genç Yetenekter Devlet Konservatuvar- lan Oda Müziği Konseri", iz- mir'de artık gelenekselleşme yolundadır, IZDSO'nun din- letisinden bir gün önce Sa- bancı Kültür Sarayı'nda ikin- cisı yapıldı. Dört Devlet Kon- servatuvan'nın katıldığı din- letide. MimarSinan Üniver- sitesi'nden Doç. MehmetAK Boğuç'un sınıfı, W A. Mo- zart'ın üfleme çalgılarsekiz- lisi için K.388No. 12 do mi- nör serenadını, dokuz Eylül Üni\ersitesi'nden Yar. Doç. MacitKıalay'ın sınıfı, A.Dvo- rak'ın "Amerikan" başlıklı Op.96 üfleme çalgılar beşli- sini (aynı başlığı taşıyan yay- lı çalgılar dörtlüsünden çeviriyazı), Eskişe- hir Anadolu Üniversitesi'nden öğretim gö- revlisi Erica Farkas'ın sınıfı, E. Bozza'nın üfleme çalgılar üçlüsü için serenadını ve Hacettepe Unıversitesi'nden öğretim görev- lisi Selim Ögüt'ün sınıfı. Ulvi Cemal Er- kin'in yaylı çalgılar dörtlüsünü çaldı. Yukandaki yapıtlann seslendirilişinde, konservatuvar eğitimine özgü akademik yaldaşım, üfleme çalgılar arasmdaki sesle- rin uyuşmaması, bazen temponun yetenn- ce hızlı alınmaması ve kimi takıltnalar sak- lı tutularak denilebilir ki her topluluk, gö- revini başanyla yaptı; oda müzigi alanında mesleğe ilk adımlan atmakta olduğunu ka- nıtladı. Yerim fazla olmadığı için yirmi kişinin adını sayamıyorum; sevgili öğrencilerbeni bağışlasın; ama hemen belirteyim, bu yir- mi sanatçı adayının dokuzu kız öğrenciydi. Oran yüzde 45 eder. tşte hızla değişen Tür- kiye'den "8 Mart Dünya KadınlarGünü"ne başka bir selam. zik" yaratma başansını geliştire- ceğine, uzmanlaşacağına inanıyo- rum. Vebırnokta: Insanlıgınevren- sel sızılannı, hüznü ya da yakanyı dile getiren melodilerde. Soner Özer'in hiç çekinmeden çağdaş yaklaşıma yönelmesini öneririm. Çağdaş dansın müziği "çağdaş mü- rik"tir. Karnaval Ünlü Fransız besteci Saint-Sa- ens'ın şansı bu yıl Cumhurbaskan- lığı Senfonı'den açılmış. Geçen haf- ta ondan yine iki yapıt vardı prog- ramda: "Iskek-tlerin DansT ile "iki piyano ve orkestra için" Hayvanlar Karnaval 1. Doyurucu bir orkestra parçası olan "İsketederin Dana"nda solo keman partisini başanyla yo- nımlayan konzertmeister Oktay Dabvsel'i kutluyorum. Bestecisinin bile dudak büktüğü Hayvanlar Kar- navalı'nagelince... CSO'nun Saint-Saens'dan ses- lendireceği başka yapıt kalmamış olmalı ki, çoluk çocuk işi bu yapıt- tan medet umuldu. Al- lah'tan Tadeusz Stnıgala gibi her yapıta ciddiyetle sanlan bir şefin titizliğine rastladı. Oysa, "Ufuk-BaharDör- düncü" piyano ikilisi gibi sanatını Avrupa ve Ame- rika'da kabul ettirmiş, yurt dışında yaşayarak başan- dan başanya koşan iki de- ğerli piyanistimize kıyıl- mış oldu. Budüzeydeki pi- yanistlerin değerlendiril- mesi "HayvanlarKarnava- ü" ile mi olur? Dinleyici- nin sezgileri daha güçlü: Dördüncü'lerin üst düzey performansı sürekli alkış- larla karşılandı ve yapıtın "fînal" bölümü yinelendi. Bununla da yetinmeyen dinleyici, piyanistlerimiz- den ısrarla "soto" parça is- tedi. Ikilinin Stravinsld'den yorumJadığı "dörteliçin" Polka, müziğin en sevim- li, esprili taraflannı vxırgu- layınca, yaslı gidip şen gel- dik bu konserden. Yapıtın başka bir yaran daha oldu: Solo partilerde orkestra- nın genç yeteneklerini din- leme fırsatı bulduk. Özel- likle viyolonselci Oğuz- han Kavnık'u kutlarken kontrbasçı Tayfun Tü- mer'in. flütçü Songül Se- idel'in. klarnetçı Büient Civetek'in başanlannı be- lirtmeliyiz. Tadeusz Stnı- gala Ankara'da üc hafta sü- ren bir rüzgâr estirip gidi- yor, ama unutmayalım, bu hafta Idfl Biret Rne Apts Dörtlüsü CRR'de • Kültür Servisi -1946 yılında kurulan, oda müzığınin seçkin topluluklanndan Fine Arts Dörtlüsü, perşembe günü saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser ; Salonu'nda konser verecek. Ralph Evans (keman), Efım Boico (keman), Jerry Horner (viyola). Wolfgang Laufer'den (viyolonsel) oluşan Fine Arts Dörtlüsü konserlerinde Schubert ve Dvorak"ın eserlerinı yorumlayacak. Dûnyanın bütün müzik başkentlerinde konserler veren dörtiü Decca ve Vox gibi ünlü firmalarla albümler yaptı. Ömer SeyfettMi öykü Yarışması • Kültür Servisi - Ömer Seyfettin adına Gönen Kaplıcalan ve Gönen Beledıyesi'nin ortaklaşa düzenlediği Gönen Ömer Seyfettin Öykü Yanşması'nınsekizincisi sonuçlandı. Birincilik ödülüne 'Duygulara Özgürlük' öyküsüyle Istanbul'dan Zafer Karalar, ikinciliğe 'Hesap' adlı öyküsüyle Bursa'dan Muhsine Arda. üçüncülüğe 'Bir Yıldız Tarlası Şehir' öküsüylejzmir'den Ferda lzbulak Akıncı değer görüldü. Gönen Özel Ödülü ise A. Muhlis Bahadıroğlu, Yücel Feyzioğlu ve Faruk Ça\ıışoğlu arasında paylaştınldı. Basın Müzesi'nde sanatçı hekimlerden sepgi • Kültür Servisi - Basın Müzesi, 14 Mart Tıp Bayramt dolayısıyla sanatçı hekımlerin yapıtlanndan oluşan bir resim sergisine ev sahıpliği yapıyor. 22 marta dek sürecek sergiye Uz. Dr. Şebnem Cigerli. Dr. Birgül Coşkun, As. Dr. Ayşegül Çoruhlu, Doç. Dr. Gülen Doğusoy. Op. Dr. Olcay Derman, Doç. Dr. Sergülen Dervişoğlu, Op. Dr. Ahmet V. Köremezli. Uz. Dr. Nurdan Şenerdem, Uz. Dr. Hülya Açıkel Tanes, Op. Dr. Suat Tayan, Uz. Dr. Bahar Türkmen. As. Dr. Sıdıka Uyanıker, Uz. Dr. Gülseren Ünsün ve Op. Dr. Zehra Çağıl Vartanesyan katılıyorlar. Şef Rengim Gökmen Almanya'da I Kültür Servisi - Orkestra şefı Rengim Gökmen, Almanya'da bir konser yönetecek. 15 martta Köln'de Düsseldorf Oda Orkestrası ile gerçekleştirilecek konserin solisti piyanist Verda Erman. Türk eserlennin Türk yonımcular tarafından seslendırileceği konserde, Beethoven'ın 2.piyano konçertosu, doğumunun 200. yılı nedeniyle Schubert'ın 5. senfonisi, Turgay Erdener'in Theo isımli eseri yer alacak ve Nejat Başeğmezler'in yaylı çalgılar süitinin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek. Köln Kültür Merkezı ve Almanya'nın Sesi Radycsu tarafından düzenlenen konserin canlı kaydı yapılacak ve CD'si yayımlanacak. Şef Rengim Gökmen, daha sonra tzmir Devlet Senfoni OrkestrasLİain Sabancı *«3 Kültür Merkezî'ndeki 21-22 mart konserlerini yönetecek. Adnan Saygun'un 90doğumyılı nedeniyle ünlü bestecinin çeşitli dönemlerindeki eserlerinden oluşan konserin solisti ise Suna Kan. Kan'ın Saygun'un keman konçertosunu yorumlayacağı konserde, orkestra 5. senfonisini ve lnci'nin Kitabı'nı seslendirecek. Mehmet Erten CSO Müdürü • ANKARA (AMC\)-Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Müdürlüğü'ne (CSO) Mehmet Erten yeniden seçildi. CSO konser salonunda yapılan seçimlerde CSO Yönetim Kurulu'nda Mehmet Erten (trompet grup şefı), Aycan Sancar (flüt grup şefi), Muammer Öz (komo grup şefi), trfani Özdemir (obua grup şefi yardımcısı) ve Çınar Turkan (obua sanatçısı) yer aldı. Tıyatra Trden Getto' • Kültür Servfei - Tiyatro Ti. lsrailli yazar Joshua Sobol'ün| yazdığı Devlet Tiyatrosu sanatçılanndan Murat Karasu'nun yönettiği "Getto'' adlı oyunu sahneliyor. Ahmet Necdet'in dılımize kazandırdıgı yapıtın dramaturgisi Teoman Kumbaracıbaşı, müzikleri Alper Maral, kukla tasanmı ise Ewa Klusek'e ait. Büient Yarar. Mehmet Ali Kaptanlar. Hakan Pişkin, Devrim Nas, Emine Şans Umar, Evren Duyal. Mürsel Yaylalı. Yavuz Pekman. Müge Ochedovvski, Mehmet Aslan, Füsun Yeşilırmak, Tülay Akın ve Chris Ochedowski'nin rol aldıklan oyun Martı Sanat Evi'nde pazar günü 19.00, pazartesi 20.30'da sergileniyor. Ayşegül Sarıca, Boğaziçi'nde • Kültür Servisi- Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü tarafından düzenlenen Klasik Müzik Konserler Dizisi'nin dördüncü etkinliğinde Devlet Sanatçısı piyanist Ayşegül Sanca bugün saat 19.30'da Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampus Büyük Toplantı Salonu'nda bir resital verecek. Sanatçı, lstanbul'da bu yıl vereceği tek resitalinde Bach, Alı Darmar ve Schubert'in yapıtlanndan oluşan bir program sunacak. Resital sonunda ise besteci Ali Darmar'ın da katılacağı bir söyleşi düzenlenecek. İZMİR KİTAP FTJARI^NDA BUGÜN • 11.00-12.00: Arkeoloji ve Sanat Yayınlan tarafından düzenlenen, 'Metropolis' başlıklı söyleşi ve dia gösterisine Prof. Dr. Recep Meriç konuşmacı olarak katılıyor. • 12.00-13.00: Edebiyatçılar Dernegi'nin düzenlediği 'Gözkrinde Mavi Kuşlar - Edebiyatta Direnme' başlıklı söyleşinin konugu Dinçer Sezgin. • 13.00-ROO: Türk Dil Kurumu'nun düzenlediği 'Türk Dflinin Bugünkü Meseteleri' başlıklı söyleşiye, Prof. Dr Necat Birinci ve Prof. Dr. Fikret Türkmen katılıyorlar. • 14.00-16.00: Edebiyatçılar Derneği'nin düzenlediği 'Orhan Asena'nm 75. Doğum Yıb Onuruna Nâzım Hikmet Üçlemesi Üzerine' başlıklı panele Orhan Asena, Hülya Nutku, Zerrin Akdenizü Çelenk ve Mehmet Gökgöz katılıyorlar. • 16.00-18.00: Bilgi Yayınevi'nin düzenlediği 'Kent Kültürü, tzmir ve Ege' başlıklı panele, Ord. Prof. DT. Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Özdemir Nntku. Doç. Dr. Oğuz Makal ve Yaşar Aksoy katılıyorlar. • 18 00-20 00: Belge Yayınlan tarafından düzenlenen, RagıpZarakolu'nun yönettiği 'KimKkler ve Ortak Yaşam Kültürü' başlıklı panele. Ertuğrul Aladağ, Yorgo Andreadis, Ömer Asan, Yelda ve Naci Kutlay katılıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle