04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 MART 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 fcteraet: http://www41iaHrtjm.tr/X11flefctranfcposte f>emz.Som@ptımet.am.tTftfc0.212.512 05 05 fabr 0.212.S12 44 97 Hep aynı tartışma ve laikliğin tanımı F l aşist laik düzen tanımının aJ- tını kazıdığınız zaman karşını- za Anayasa'nın 24. maddesi 1 çıkacaktır. Din ve vıcdan hür- riyetini teminat altına alan hatta okul- lara zorunlu din dersi getiren bu mad- denin kimilerinı rahatsız etmesinin ne- deni, devletin sosyal, ekonomık, siya- si veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallanna dayandırma gi- rişimlerini yasaklamasıdır. Bugünkü 24. madde, zorunlu din dersi dışında 1961 Anayasası'ndaki 19. maddenın karşılığıdır. 1961 Anayasası hazırianırken Tem- silciler Meclisi'nde en yoğun tartışma- lardan bıri bu madde üzerinde yapıl- mıştır. Maddeye karşı çıkanlar aynen bugünkü gibi Türkiye'nin nüfusundan (28 milyon) ve Müslümanlann oranın- dan (yüzde 90 ile yüzde 99.5 arasında değişiyor) söz etmişlerve "laik" sözcü- ğünü tartışmaya açmışlar; daha da ile- ri gidip cumhuriyetin ilk yıllannda ca- mılerin yıkıldığını iddia etmişlerdir... Hangı camilerin yıkıldığına ilişkin soru- lara yanıt veremeyen bu kışıler Adnan Menderes'ın Istanbul'da yeni yollar açtırırken yedı camiyı yıktırdığı gerçe- ği karşısında dut yemiş bülbüle dön- müşlerdir. Laiklik üzerinde temelsiz nutuklar atanlara "Bu Meclis'e gelenlerin konu- yu daha önceden öğrenmış olmaJarı gerekirdi" şeklınde hatıriatmalar yapıl- mış ve en guzel yanıt da Hrfzı VekJet Velidedeoğlu vermiştir: "Ramazanda bılhassa küçük kasa- balarda lokantalann açık olduğu ve bu- raya gırenlere kimsenin yan bakmadı- SESSİZ SEDASIZ NVRİKURTCEBE ğı veya muntazaman camiye gıdenle- rin kimse tarafından hor görülmediği gün memleketımizde dinlilik, dinsizlik meselesi dıye bir şey kalmamış ola- caktır. Şu halde laiklik sadece bir tek dinin hürriyeti değil, istedıği din ve mezhebe salik olabilme veya hiçbir di- ne salik olmama hürriyetidir. Kimse, kimsenin dini ile ve devlet kimsenin inanışı ile ilgilenmemelidir. Toplumda hiç kimse, diğer bir din veya mezhep saliklerine, hiçbir suretle manevi veya maddi baskı yapmamaiıdır. Laikliğin kı- sacaizahı budur." Bugün laikliğı kendi tabanlanna kısa- ca "dinsizlik" olarak anlatan ve her fır- satta laiklıği yeniden tanımlamaya ça- lışanlann önce kendilerini eğitmeleri ve içlerindeki "cihad" duygusunu bastır- malan gerekmiyor mu? Sorumluluk ustafa Kemal Atatürk, Prof.Dr. Afet inan'ın deriediği "Medeni Bilgiler" kitabında uzun yıllar önce şöyle demiş: "Demokrasi ile idare olunan memleketlerde başvekil ekseriyet fırfcasının lideridir. Bu itibaria reisicumhur, Iryakat ve ahlak ve hatta şahsi münasebet noktasından vasrflannı ve itiyatiannı derinden tanımadığı zatı başvekil tayin etmek vaziyetindedir. Ekseriyet fırkasına iider seçilecek kıymette bulunan zatın, olgun ve devlet reisi ile mütekabil itimat hislerini idameye kudretli bir insan olacağı tabiidir. Başvekil kanunen Meclis'e karşı mes'ul olmakia beraber kendisini ikttdar mevkiine getiren ve devfetin reisi olan zata karşı da manen mes'ul vaziyettedir..." L Cihan Demirci 'den J-J A F O R İ Z M A L A İ V Bacı kadın, Dünya Kadınlar Gûnü'nde kendini "Asena" ılan etti! Kendileri DUYGUSUZ ASENA mi oluyorlar acaba? İnsanların icecek G azi Üniversitesi öğretim üye- lerinden Prof.Dr. Mustafa Al- tıntaş, geçenlerde bir grup öğretim üyesi arkadaşıyla bir- likte yemek yemek içın Macunköy'de- ki lller Bankası tesislerinin lokantasına gidiyor... Daha önceleri yer bulmakta güçlük çekilen tesisin neredeyse boş olduğu dikkatini çekiyor önce... Sonra, Genel Müdürlüğün buyruğu ile bira dahil hertürlü alkollü içkinin ya- saklandığını öğreniyor. Cıvıl cıvıl bir işletmenin terkedilmiş bir yere dönüştürüldüğünetanık oluyor Prof. Altıntaş. Otunjp lller Bankası Ge- nel Müdürü'ne bir yazı yazıyor: "Türkiye'nin 'din ve vicdan özgürlü- ğü' yaygarasını durmadan yıneleyerek 'şeriata özgürlük' çığlıklannı atanlann, 'hoşgörü' çağnsını dillerinden düşür- meyenlerin, insanlarımızı kendi dog- malarına, kendi ilkelliklerine, kendi bağnazlıklanna ve yobazlıklanna tut- sak kılmak istediklerinin küçük bir ör- neğinin kurumunuzda sergılenmesin- den ürküntüye kapıldım." seçme hak ve özgürlüklenine tecavüz ANAYOL hükümeti döneminde gö- "Sayın Genel Müdür, reve getirilmiş ve içki yasağını REFÂH- YOL iktidarı ile yürürlüğe koymuş lller Bankası Genel Müdürüne bir dizi soru yöneltiyor Prof.Dr. Mustafa Altıntaş: Türkiye'de rejim mı değişti? Şeriat hükümlerı uygulamaya mı sokuldu? Yoksa değer yargılarınız, ahlak anlayı- şınız mı değişti? Laik hukuk devletinin memuru iken mollalar cumhuriyetinin kuluna kölesine mi dönüştünüz? In- sanlann yemek ve içecek seçme hak ve özgüriüklerine nasıl tecavüz edebi- lirsiniz? Akollü ıçecekleri kullanıp kul- lanmadığınızı bilmiyorum ve bu konu- daki tercihiniz beni hiç ilgilendirmiyor arna başkalarının tercihlerine ne hak- la, hangi yetki ile kanşabilmektesiniz? Yasa veyönetmeliklennizde, 'lller Ban- kası çalışanlan ile lller Bankası tesisle- rinden yararlananlar Genef Müdür ne buyurursa onu yer-içer, Genel Müdür onlann bekçisi, gözetmeni ve kötü aiış- kanlıklardan koruyucusudur' biçimin- de kurallar mı var yoksa?" Prof.Dr. Altıntaş, bir "ders"le bitirryor yazısını: Tesisler sizin babanızın çiftliği değil- dir. Oralarda özel mülkünüz gıbi dav- ranamaz, evinizde bile koyamadığınız keyfi kurallar koyamazsınız. Bu yaniıştan ve hukuk dışılıktan tez elden vazgeçiniz. Size bir baskı var ise, bu baskıyı, ça- lışanlannıza yansıtmak ve uygulamak yerine, onuriu davranış, bu türden key- fi istem ve buyruklara direnmek, dıre- nemiyorsanız istıfa ederek göreviniz- den aynlmak olmalıydı. Yaşama düşmanlık etmeyıniz. Insa- nı hiç değilse özel yaşamında rahat bı- rakınız. Kim içer, kim içmez size ne? Sizi ne ikjitendirir? Eğer alkollü içecekler içmeyi günah gibi niteJemelere konu ediyorsanız ya- kın günlerde tesısinız içindeki yüzme havuzunu, spor alanlannı, çıplak be- denlerin sergilenmesıne neden oluyor diye kapatmayı düşünüyor musunuz? Yanıtınızı ve uygulamayı değiştırme- nizi bir yurttaş olarak istiyor ve bekli- yorum." C U M H U R İ Y E T 0 K U R L A R I : C U M 0 K L A 8 Cumhuriyet okurları Antalya'da da okur evi açıyor sakarya Cumok'tan sonra An- talya Cumok da bir okur evi açma hazırtığında... Antal- ya'da bir Cumok'un dükkânı- nı okur evine dönüştürme önerisi üze- rine kollar sıvandı. Işte Cumok'lar: ZMguhtak Zonguldak Cumok bildiriyor: "13 Mart Perşembe saat 18.30'da GMİS Salonu'nda Prof.Dr. AJi Nesin'in Matematik ve Gerçek' konulu kon- feransında buluşuyoruz. 16 Mart Pazar saat 12.00'de Uzun Mehmet Anıtı önünde toplanarak Ebe- gümeci Köyü'ne hareket ediyoruz. Yanımıza gıyecek, kitap, dergi ve okul araç-gereçleriyle birlıkte içinde Cum- huriyet gazetemizin de olduğu piknik sepetlerimizi alıyoruz." Bırsa Bursa Cumok'tan Oya Orhon bildi- riyor; "13 Mart Perşembe saat 18.30'da Petrol-lş Sendikası Konferans Salo- nu'nda, Bursa Bağımsız Kadın Inisiya- îifi'nden Meliha Coşkun Tuna'nın ka- dın orgutlenmelerı konusundaki söyle- şisine katılıyoruz. Hepimizin söyleyecek bir sözü ol- malı. Sizin de." Mura Ankara Cumok bildiriyor "T.Kaîkınma Bankası'ndaki emekçi- lerin zorla ve tehditle herkesçe bilinen yeni bir kadrolaşmaya zemin hazırla- mak üzere işten çıkarılmalannı ve Ço- cuk Esırgeme Kurumu'ndaki özellikle kadın yonetıcilerin görevden alınmala- nnı protesto ediyoruz. 23 Mart Pazar günü hava nasıl olur- sa olsun Kiymir Çayı'na doğa yürüyü- şüne ve mangal partisine gidiyoruz. Organizasyonumuz hazır; yol, rehber- lik ve yiyecek dahil 1 milyon lira olan gezimize katılmak isteyen Cumok'lar 287 27 76'dan Nurşen Tekin'i araya- bilir. 13 Mart Perşembe saat 18.30'da haftalık olağan toplantımızı her zaman olduğu gibi Ataç 2 Sokak No:66/2'de- ki lokalimizde yapıyoruz." tetanöuLKüftiipveSanat Istanbul Cumok kültür ve sanat kü- mesi bildiriyor: "15 Mart Cumartesi saat 14.00'te Bostancı'daki Eleştiri Kitapevi ve Kül- tür Merkezi'nde jpek Tekif'in hazıria- dığı Ölümünün Üçüncü Yılında Anı- laria Cihat Burak söyleşisini yapıyo- ruz. Katılımcılar Nevhiz Tanyeli, Ber- tan Onaran, Eray Canberk." btanbul/Bakırköy Bakırköy Cumok'tan Sandy Zuri- koğlu bildiriyor: "9 Mart Pazar günü Bakırköy Mey- danı'nda 80 gazete sattık. Bakırköy çevresinde dokuz yere gazete bırakı- yoruz. Sarıkamış Kültür ve Dayanışma Demeği ile yürüttüğümüz ortak çalış- mada kullanılmış her türlü giysi ve okunmuş kitap topluyoruz; Sakarya Cumok'un kütüphane girişimini des- tekliyoruz. 18 Mart Salı saat 18.00'de Truva Folklor Araştırmaları Derneği'ndetop- lanıyor saat 19.00'da Hasan Âli Yü- cel'ı anma etkinliğini gerçekleştiriyo- ruz." Kocaef Kocaeli Cumok sosyal etkinlik kü- mesinden Serpil Sezgin bildiriyor: "Akılcı, sağlıklı, ekonomık tüketime ağırlık verdiğimiz için Oünya Tüketici- ler Günü'ndeki etkinlikleri destekliyo- njz. Bu amaçla 15 Mart Cumartesi sa- at 13.00'te Vîlayet karşısındaki Atatürk Anrtı'na çelenk koyduktan sonra saat 13.30'da Beledıye Işhanı 5. kattaki Ko- caeli Tüketici Koruma Derneği'nin açılışına katılıyoruz. Siz de katılın; ka- tıl ki bilinçli tüketici ol, yasal haklarını bil, aldanma, diyoruz." Antatya Antalya Cumok'tan Hicran Karabu- dak bildiriyor: "Yoğun bir haftayı gende bıraktık; Suna Kan, Jale Baysal, Şerafettin Turan, Canan Yücel Eronat, Talip Apaydın, Abdullah Çavlı'yi dinledik; 8 Mart yürüyüşüne katıldık. Cumok'lardan Ahmet Baydar, bir dükkânını okur evi olarak düzenleme- mizı önerdi, sevinçle kabul ettik. Elbir- liğiyle düzenleyecek ve duyuracağız. Bu arada Antalya Cumok Okur Evi- için yapabılecek bir şeyi olan dostlann da katkısını bekliyoruz. Serik ilçesine bağlı Karataş Köyü llkokulu bahçesine okul müdürünün girişimiyle yaptınlan ek binayı kütüpha- ne olarak düzenleme, döşeme, kitap sağlama işini ÇYDD Antalya Şubesi üstlendi. En yakın ortaokulun 27 kilometre uzakta olmasına karşın okuma yazma oranı yüksek ve nüfus planlamasını önemseyen bu aydınlanmacı köyün bir ilköğretim okuluna kavuşturulmasının belki de ilk adımı olacak bu girişim. Antalya Cumok olarak bu girişimi destekliyor ve tüm Cumok'lardan kitap bağışı içın 0.242. 242 09 55 numaralı telefondan Antalya ÇYDD'yi aramala- nnı istiyoruz." KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI GADDAR DAVUT NURI KLRTCEBE SÛBGCEML. BULUT BEBEK \URA\çtFTçl ç'lerle 3'lerî , hüçak hzr-Çle. mi 0u 1 büyüU harÇle- MIRMIRLAR UĞUR DURAK T .&İRİLERİNİN.. r •SJRTINA... V 177/ -8ASİV1ADAN ASLA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 Mart 12 MART Ml/HT/RAS/ I/£R/UYOR<. 19?t 'OE BUGÜN, ZA**AHIN MÛKÛA4£77A/f MÜ0AHALE NirEUĞ/ Yl, C U Ğ MIŞTf / ie U2AH77S/ G/B/ GÖgÜMEM Ç/lnŞMALAK €İPEBeK ŞfP. , SÜLEYMAN P£Mlg£L HÜKLIMETf, SOL. VE SA6 GRUPIA/Z ARASINPAtlt /&WU EYLEMLE& ENGEUjYeMEMfŞn. ÇEŞITtl GlZLI ÖZGÜTLB&ıN SİLAH VE SOMBA PESTEĞIYLE, YUISrr ÇAPINOA 8/G OZrAMf YA&477LMfÇT7. BU SteAPA, KOMUTAHIARIN, POLİTlK tAA MÛPAHALESl &eRÇEKLEŞM>Ş, NUKUMBT PÜŞMuÇTÛ.' AM - CAK ONLAg/A/ GÖSTEIZOıĞı YONrEMLE, HE/UEU YEfJI ~- HÜKVMET KUJfUJLUYOKPU. GUYA TARAFSI2. "* g. SASS4K4A/ OLAH A//H4T E/S./M, PAttfl- L£Kus7v UuıaiMEriuı taıeuYoepu.şiMDi y AfJAYASAhllM AMACA UV&UHHALE GETJfîrLMeSİNDeYl»'!. SANDIKLI ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1991 490 Davacı, Sandıklı Malıyc Hazınesı ne ızafeten mal müdurluğü tarafın- dan davalılar Sandıklı ılçesı Bekteş K 'den Meryem Ozgül vs aleyhme mahkememıze açılmış bulunan Bekteş Koyü Kurtkapanı mevkıınde kâın 1836 parsel sayılı ta^mmazın tapu kaydının ıptalı ile mera olarak sınırlan- dınlması davasının yapılan açık yargılaması sırasmda alınan ara karan ge- reğınce, Davalı Meryem Özgul'un tıim aramalara rağmen adresı tespıt edı- iemedığınden dava dılekçesı ozetı ve duruşma gün ve saatının ilan yolu ıleteblığinekararverilmışolmakla, Yargılamanınatılıbulunduğu3 6 1997 günü saat 09 00'da Sandıklı Aslıye Hukuk Mahkemesı 'nde yapılacak olan duruşmada hazırbulunmadiğınız veya bir vekıl tarafından temsıl edılme- dığmız takdırde tahkıkat ve yargılamaya yokluğunuzda dcvam edıleccğı ve huküm verıleceğı, davalı Meryem Ozgül adına kaim olmak üzere ıla- nen teblıg olunur. (HUMK'nın 2)3-337. mad.) Basın: 9474 KADİRLİ ASLÎYE HUTOJK HAKtMLtĞl'NDEN DosyaNo- 1987,168 Davacı Maliye Hazınesı tarafindan davalılar Emiş Gökmen ve ark. alevhıne açılan tapu ıptali ve tescıl davasının yapılan yargılamasında davanın reddıne karar verilmıs, verilen karar Yargıtay'ca bozulmuş- tur Yargıtay bozma karan davalılardan Gölcan Alişan, Ismet Alişan, Zulfi Alişan. Fatma Alısan. Yeter Alişan, Vılda Alişan adlanna tüm aramalara rağmen teblıgat vapılamamış ve adreslen de tespıt edıle- memıştır Yargıtay I Hukuk Daıresi'nın 5.12.1994 gün ve 1994'13385-I546I sayılı bozma karan teblığ edılememıştır Adı ge- çenlenn ılan tanhınden ıtıbaren 15 gün sürs ıçensınde bı/iat mahke- meye gelmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettırmelen hususu teblıgat yenne kaım olmak üzere ilan olunur. 14.2.1997. Basın. 9475
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle