Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAfFA CUMHURİYET 12 MART 1997 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER
Washington Enstitüsü'nün bölge uzmanı Alan Makovsky, Türkiye'de bir darbe olasıhğıru Cumhuriyet 'e değerlendirdi
'İslamcılar darbeye direnemez'
MAKOVSKY
Türkiye
uzmanı
Makovsky. Aslen Yahudi.
Ortadoğu ve Tûrkiye
konulannda belki de en
sağlam argümanlara sahip
kişi. ABD hükümetine
verdiği 11 yıllık hizmetin
ardından Washington
Enstitüsü'ne katılmış. 1993
yılından 1994 mayıs ayına
kadar özel Ortadoğu
koordinatörii olan ve
Tüıkiye'de de yakından
tanınan Denis Ross"a özel
danışmanlık yaptı. 1992
yılında, Kuzey Irak'taki Kürt
nüfusunu korumak için
başlatılan Huzur
Operasyonu'nda siyasi
danışmanlık yaptı. Bu
konudaki işbirliği konusunda
hükümet görevlisi olarak
çalıştı. 1983-1985 yıllan
arasında Türk-Yunan
ilişkileri, 1985-1988 yıllan
arasında Filistin ve Ortadoğu
Banş Süreci "çözümleyicisr
olarak görev yaptı.
Maskovsky 1973'de
Yakındoğu çalışmalan ile
Princeton Üniversitesi'nden
ve 1975'te Michigan
Üniversitesi tarih
bölümündeki çalışmalanyla
bilimsel dereceler elde etti.
llgi alanlan arasında Modern
Arap Dünyası Tarihi ve
Osmanlı Tarihi var. 1978-79
yıllan arasında da Fullbright
Bursu kazanıruş. Arapça,
tbranice ve Türkçe biliyor.
Şu anda Ortadoğu banş
sürecinde "çok taraflı
görüşmeler" konusunda
çalıştığı biliniyor.
FUAT KOZLUKLU
\VASHINGTON -Yakındoğupolitika-
lannın analiz edilmesinde ve oluşturulma-
sında son derece önemli bır düşûnce kuru-
luşu olan Washington Enstitüsü'nün ünlü
uzmanlaruıdan Makovsky, Türkiye'de bir
askeri darbe gerçekleştırilmesi durumun-
da radıkal islamcılann silahla karşı koyma-
yacaklanna inandığını sövledi.
Alan Makovsky'nin sorulanrruza verdi-
ği yanıtlar özetle şöyle:
-ABD darbe istiyormu?
-ABD bir darbe ıstemiyor. Ama eğer
olursa karşılıklı ortak çıkarlara dayanan
pragmatik bir cevap venr.
- Clinton yönetimi birdarbeolursane tür
bir yaklaşım sergiler?
-Burada konuştuğum kışılerden anladı-
ğım kadanyla ,ABD yönetimi Türkiye'de
bir kriz görmüyor. Fakat Türk Silahlı Kuv-
vetleri eğer birkrizgörüyorsa vedarbe şek-
linde bir tavır göstenrse, Washıngton'dan
haon sayılır bır sempati görecektir. Ata-
türk'ün prensiplerini korumaya Türk or-
dusu kendi karannı kendi verir, ben
TSK'nin bır darbeye yöneldığini sanmı-
yorum.
- Refahyol hükümetinin işbaşına gekligi
Pompalı tüfek yetmez
Makovsky'ye göre Refahlılar darbe durumunda
eylemlerini sokağa taşısalar bile, 100 bin tane pompalı
tüfekleri de olsa tanklara karşı gelemezler.
ABP istemiyor ama...
ABD'nin darbe istemediğini belirten Makovsky, yine de
böyle bir durumda Washington'un pragmatik bir tavır
alacağını ve sempatiyle bakabileceğini öne sürüyor.
günterde ABD DıştşJeri Bakanhğı'nın söz-
cüsü, laiklik konusunda «srartı ohnadıkla-
nnı söylemişti. Şimdi ise ısraria laildiğin
üzerindeduruvorlar. Aynca Genelkurmay
İkind BaşkanıOrgeneraiÇevikBir'in W«s-
hington'dan yeşil ışık yakıİması sonucunda
sert bir çıkış yapbğı öne sürüldü. Sizce
TSK'ye Pentagon'dan sinyal verikü mi?
-Türkiye'deki bir sürü laik, başta bizim
Refah'ı tuttuğumuzu, görüşlerimizi yete-
rince açık ifade etmediğimizi söylediler.
Bunun üzerine ABD hükümeti, bu konu-
da (laiklik) görüşlerini çok açıklıkla belırt-
meihtiyacıhissetti. Nedeni buydu. Yoksa
askerlere bir sinyal falan değildi.
- Avnıpa'va oranla TSK ABD'den ber
zaman daha fazla destek görüyor.
-TSK ile ABD Silahlı Kuvvetleri ara-
sında çok eskilere dayanan yakın bir ilişki
geleneği var. Bütün yakın ilışkilerde oldu-
ğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne olduk-
ça fazla bir saygı gösteriliyor ve vatanse-
ver bir kurum olarak görülüyor.
- Rejimi korumak adı alnnda radikal
dinci harekeüere karşı bir dartoenin başan
şansı nedir ve darbe Türkiye'yi nereye gö-
türür?
-Radikal dinciler, Silahlı Kuvvetler'e
karşı koyabilecek güçte değiller. Eğer kar-
şı çıkmaya, direnmeyle kalkışırlarsa sanı-
nm bugün geldikleri noktadan on sene ge-
riye giderler. Ne olursa olsun, Türkiye'de
Cezayir benzeri birdurumun olacağını san-
mıyorum, fakat sanıyonım askeri bir dar-
be olursa bu Türkiye'nin Avrupa'ya karşı
çok ciddi bir kara lekesi olur.
-G*çenlenfcW»shingtonPostgazetesm-
de Türkiye'nin iç savaşuı eşiğinde okiuğun-
dan söz edildi. Bu yönde bir tefalike sezinli-
yor musunuz?
-Yanılıyor olabilirim ama asla bir iç sa-
vaşın olacağına inanmadım. Refahlılar ey-
lemlerini sokağa taşısalar bıle, 100 bin ta-
ne pompalı tüfek de olsa, askeriyenin tank-
lanna karşı gelinebilecek güç olarak gör-
müyorum. Kaldı ki, 1980'de asker daha
kötüsünü gördü. Ve çabucak üstcsinden
geldi. Refah zekı bir parti. Eğer iktidardan
indirilırse, ki sanıyorum öyle olacak he-
men sokağa çıkıp eyleme başlamayacak-
lardır. Bir süreoturup bekleyeceklerdır. Ve
muhtemelen de laik hükümetlenn başan-
sızlıklarmdan da yararianacaklardır. Refah
muhalefette her zaman daha iyi olmuştur.
Ordu da bunu biliyor ve hatta Refah'ın mu-
halefette kalırsa daha büyük bir güçle ik-
tidara gelebilecleğini düşünüyor. Bu da as-
kerin karşılaştığı bir ikilem.
-W»shington bugün ne tür bir pozisyon-
da ve değişik senaryolara naal reaksivon
gösterir?
-Bugünkü durumhakındaTSK ile ABD
arasında yakın görüş-alışverişi ve tartış-
malar var. Muhtemelen ABD'nin çeşitli
senaryolar karşısında nasıl reaksiyon gös-
tereceği konusunda da Türkiye'den ilgi ve
merak var. Ancak şunu belirteyim ki, TSK
her zaman istediğini yapar ve ben Türk as-
kerinin her zaman istediğini yaptığına da
Clinton FBFya karşı saldırıya geçti• ABD Başkanı, Çin'in
başkanlık seçimlerini
etkilemek amacıyla para
yardımlannda bulunduğu
yolundaki bilgilerin
kendisine bildirilmediğini
öne sürdü.
DışHaberierServisi-ABD Baş-
kanı Bill Clinton. Çin'in geçen yıl-
ki seçim kampanyası için "yasadı-
şı bağış yapmak" istediği sırada
Federal Soruşturma Bürosu'nun
(FBI) bir uyanda bulunduğundan
haberi olmadığını açıkladı. Pekin
yönetimi de "ABD'deki seçim
kampanyalanna harcayacak para-
sı olmadığını" bildirdi.
Başkan Clinton düzenlediğı ba-
sın toplantısında. "Çin'in ABD si-
yasetine kanşmak istediği
7
' yolun-
da ortaya atılan ıddıalara değınerek
"Eğer doğnıysa bu çok ciddi bir
mesetedir. Ancak bu konuda her-
hangi bir sonuç çıkarmadan önce
FBI'ın tahminlerinin doğru olup
oJmadığını araşürmak gerekir. Ön-
ce gerçeği bulalım" dedı. FBl'ın
Çinli işadamlaruun Clinton'a Pekin hesabuıa yarthm ettiği yolundaki haberkr sdantı yarata.
geçen yılki seçim kampanyası sı-
rasında 7 kongre üyesini "Çin'in
yasadışı bağış yapmaya çabştığı''
yolunda uyardığılcaydedîlmişti.
Geçen yılki seçim kampanyası
sırasında FBl'ın bu konudaduydu-
gu kuşkulardan haberi olmadığını
vurgulayan Clinton, FBl'ın kendi-
sine habervennesi gerektiğini söy-
ledi. Clinton "Böyte bir şeydenbaş-
kanm haberi oimahydL Ancak se-
çün kampanyası döaeminde kesin-
likle bize haber verilmedi'" dedi.
Çin'in ABD seçim kampanyası-
na bağış yapmak istemesinin yanı
sıra, FBl'ın bu konudan doğrudan
Başkan Clinton'ı haberdar etme-
mesi de VVashington'da büvük van-
kı yarattı. Başkan Clinton, FBl'ın
kongre üyelerinden durumu kendi-
sine bildirmemelerini istediğini,
bu nedenle olaydan haberdar edil-
mediğini açıkladı. FBI ise kesin-
likle böyle bir talimat vermediğini
belirtiyor.
Washington Post gazetesinde çı-
kan bir haberde, ABD'nin Çin po-
litikasını yönlendirebilmek ama-
cıyla Pekin'in seçim kampanyası
sırasında Kongre ve Beyaz Sa-
ray'daki bazı politikacalara 2 mil-
yon dolar tutannda bağış yapmak
istediği öne sürüldü. Çin hüküme-
ti ise, dün bir açıklama yaparak
"ABD'deki Demokrat Parti'ninse-
çjm kampanyalanna yasadışı ba-
ğış yaparâk harcayacak denli çok
parası oknadığuu'" bildirdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü
Cui Tiankai,konuyla ilgili olarak
yaptığı açıklamada "Çin geliş-
mekte olan bir ülke. Parasını an-
cak kendi ekonomik ve toplumsal
kalkınmasına harcsyabikr. ABD'-
deki siyasi partilerin seçim kam-
panyalanna harcavacak paramız
vok^dedi
tanık oldum. Çok bağımstz ve milliyetçi bir
kurum. Öyle ki. Türk ordusu ile ABD or-
dusu arasındaki eğitim ve daha bir sürü ko-
nularda zaman zaman ciddi anlaşmazlık-
larda oluyor. Ve sıkı pazarlıklar yasanıyor.
- Sürekh' darbe lafi geçen bir Türkiye'de,
askerierin 1980'deki gibi başan sağkyaca-
ğına, halkındestekvereceğine inanıyor mu-
SUDUZ?
-Refah'ın ve laıklerin liderlik sorunun-
dan dolayı Türkiye'de çok yüksek bır ge-
rilim ve mutsuzluk yasanıyor. Darbenin
halk tarafından kabul göreceği izlenimini
ediniyorum. ABD de dahil olmak üzere
uluslararası toplurn eğer darbe olursa bu-
nu kabullenmez. Özellikle de sokaklarda
bir kaos yaşanmadığı sürece, eğer bir dar-
be olursa bu. bir kargaşadan kaynaklan-
mayan ilk darbe olur.
-Re&h'ınMGK'nin20 maddelik karar-
lannı imzalamaa tabana nasıl yansr?
-Imzalaması bir şey ifade etmez. tmza-
laması MGK'nin 20 maddelik kararlannı
uygulayacağı anlamına gel-
mez. Refah'ın 20 maddelik
kararlan uygulayacağma
inanmakçok zor. Eğer uygu-
larlarsa Refah olmaktan çı-
kar ve kımliğını tamamen
kaybeder.
- Türk demokrasis bu-
günkü gerüimi aşabüecek
güçte mi?
-Türk demokrasisı bu du-
rumu bir süre daha kaldıra-
bilecek gibi göriinüyor. Şüp-
hesiz Refah hükümeti çok
büyük derecede gerilim ya-
ratmış durumda. Hükümet
rejimle uyuşmazlık içinde.
TSK, Refah'ın bürokrasiye
ve adli kurumlara adamlan-
nı yerleştirmesinden kaygı
duyuyor. Ben de. Refah' ın
askere ve Iran'akarşı tutum-
lan daha cesurca olmaya
başladı. Bu tür trendler kay-
gılandınyor. Ama maalesef
bugünkü tablo laiklerin li-
derlik eksiğini de daha belır-
gin bir şekilde ortaya çıkar-
dı. Aralık ayından ben ulu-
sal moral de kötü şekilde et-
kilenmiş durumda. Sonuç
olarak bu Türkiye için 1983
yılından beri en zor, en ger-
gin ve en umut kıncı bir dö-
nem olma durumunda.
Nükleer tesiste patlama
TOKYO (AA) - Japonya'nın başkenti
Tokyo'nun kuzeydoğusunda bulunan Tokai
nükleer yakıt işleme fabrikasında dün bir
patlamanın meydana geldiği bildirildi. Pat-
lamanın ardından yapılan ölçümlerde
radyasyon seviyesinin normal olduğu
açıklandı.
tbaraki Eyaleti'nde nükleer atıklann geri
dönüşümünü sağlayan "Power Reactor
and Nuclear Fuel Developpement
Corp."ta yerel saatle 20.14'de meydana ge-
len patlamada, ölen olmadığı belirtildı
reaktörün sahibi olan şirket adına yapılan
açıklamada, fabrikada radrasyon se-
viyesinin normal olduğu ve bölgeden her-
hangi bir tahliyenin de sözkonusu olmadığı
bildirildi. Açıklamada, tesiste çalışan 10
kışinin çok küçük miktarda radyasyona
maruz kaldığı ve bu kışilerin tedavi altına
alındıklan belirtildı.
F es
l6._JJIuslararası İs
geliyor;
1993TEN BERİ 8 HAYVANIN İKİZİ ÜRETİLDİ
Dk kopyalaıııa
Çîn'de yapdmış
ŞANGHAY (AFP) - Çin'de
1993 yılından bu yana, cenin
hücreleri kullanılarak sekiz
hayvanın kopyalandığı büdi-
rildi.
Çin Tanm Bilimleri Aka-
demisi bilim adamlanndan Ju
Yuding, Çin'deki kopyalama
deneyleri çerçevesinde cenin
hücreleri kullanılarak tavşan,
domuz, keçi ve boğa kopya-
landığınıbelirtti. îlkkopyala-
nan hayvanın bir tavşan oldu-
ğunu söyleyen Yuding, son
olarak bir yıl önce bir boğayı
kopyaladıklannı bildirdi. So-
nuçlann teknik dergilerde ya-
yımlandığını belirten b^lim
adamı, deney sonuçlan Sin-
hua haber ajansı tarafından
yayımlanmadığı için çok az
kişinin olaya ilişkin bilgisi ol-
• Çinli bilim adamlannın cenin hücreleri
kullanarak tavşan, domuz, keçi ve boğa
kopyaladıklan bildirildi.
duğunu söyledi. 62 yaşındaki türleri yetiştirmek olarak açık-
Ju, hükümetin Pekin'de 5 yıl
boyunca yürütülen gizli proje-
ye 120 bin dolardan fazla pa-
ra sağladığını bildirdi. Ju,
araştırmaya parasızlık ve dü-
şük başan oranı nedeniyle son
verildiğini dile getirdı. in.
"Koyun kopyalamanın ku-
ramsal degeri Çin'deki araş-
nrmadan yüksek ama geniş
bir u\gulama\a geçilmesi za-
man alacakür" dedı.
Devlet Bıyoloji Araştırma
Merkezi'nden Şu ŞinglaL hü-
kümet tarafından desteklenen
projenin amacını, üreme yete-
neği yüksek daha iyi hayvan
ladı. Iskoçya'da olgun meme
hücresi kullanılarak kopyala-
nan koyuna da değinen Şing-
laı, araştırmalannın, büyük bir
bilimsel atılım olan koyun
kopyalaması kadar önemli ol-
madığını, araştırmalannın de-
ğerinin tüp bebek deneylerine
eşdeğerolduğunu söyledi. Şu,
Ç in 'dekopyalama deneylerine
başladıklannda insan kopya-
lamayı akıllanna getinnedik-
lerini ama başanyla sonuçla-
nan koyun kopyalama deneyi-
nın ardından bunun olabilirli-
ğini düşünmeye başladıklan-
nı söyledi.
Jiri Menzel de İstanburda... Luis Buhuel,
Krzysztof Kieslowski, Fransız Sineması,
kadın yönetmenlerden ve Amerikan
Bağımsız Sineması* ndan çarpıcı örnekler!
18 bölümde, 35 ülkeden, 135 filmle göz açıp
kapayıncaya kadar gelip geçecek 16 gün. İşi
şansa bırakmayın, kapıda kalmayın...
Rezervasyon formları 12 Mart Çarşamba gününden itibaren
AKM, Emek, Fitaş I, 3, 5 ve Reks Sinemaları gişelerinde...
Rezervasyon: 15-17 Mart günleri, 10:00 - 19:00 arasında AKM Ön Fuayesi'nde
Bilet Ücretleri: Tam 600.000.-TL, öğrenci ile 65 yaş ve üzeri 400.000.-TL
Bu ilan Cumhuriyet gazetesinin katkılanyla ya/ınlanmıştır.
Kurumsal
Sponsorlar
&
EMLAK BANKASI
IIM
V
MARMARA
1 S T AN Bli L
V
RENAULT
Festival Sponsoru
29 MART- 13 NİSAN 1997
İSTANBUI 16. ULUSLARARASI
« Z İSTANBUL. .
VAKFI FILM FESTIUALI
ABD-TÜRKTVE
Clinton
dikkatle
izliyor
WASHBSGTON(Cumhu-
riyet) - Türkiye, mevcut reji-
min korunması konusunda
neler yapılabileceğini. radi-
kal dinci hareketlerin devlet
yönetimini ele geçirmesi du-
rumundaordunun devreye gi-
rip girmeyeceğini tartışırken
bir yandan da "ABD'nin tav-
nnınneotaca^nı" merak edi-
yor.
Türkiye'de laik ve demok-
ratik rejıme yönelik tehditler-
den endişe duyan ABD yö-
netimi. gelişmeleri Anka-
ra'daki büyükelçilik görevli-
leri ile Ç1A uzmanlannın ha-
zırladığı raporlar çerçevesin-
de değerlendiriyor. BİT yetki-
li, Washington'un, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nm kurmay-
lanyla "sörekü temas haHn-
de" olduğunu belirterek "Bu-
nun gjzti bir yanıyok" diyor.
ABD Başkan Bül CTinton'a
güne başlarken dünyadaki
önemli gelişmeler hakkında
brifing verildiğini belirten
yönetime yakın bir kaynak
"Son iki a>du* hemen henten
her gün düzenliolarak Türki-
ye hakkında başkana özel ve
aynnolı bügi sunukhığunu"
söyledi. Aynı kaynak, ulusal
güvenlik danışmanlannm da
Çlinton'la Türkiye hakkında
iki kez toplantı yaptıklannı
kaydetti.
Türkiye'deki siyasi geliş-
meleri şimdilik "bir krizma-
saa" oluşturmadan izledikle-
rini ifade eden ABD'H bir
yetkili. Türkiye'nin içinde
bulunduğu çalkantıyı aşması
için demokratik yoldan çözü-
mün arzulandığını özellikle
belirtiyor.
Aynı kaynak, bu yaklaşıma
karşın Clinton yönetiminin
mevcut rejimin değişmemesi
ve istikrann bölgesel çıkarla-
n tehdit eder hale gelmcmesi
için askerlere "destek verece-
ğmi" de açıkca vurguluyor ve
şöyle konuşuyor:"Türkiye,
tarihinde yaşadıgı krizferin en
kriti^yte karşı kaı-şıya.Refim
Partisi'nin bugünkü gücfin-
den ziyade giderek güçkncn
ve devlet kadrolanna yerleş-
mesi ürkütüvorf
IŞBASIN
Türkiye ile ış yapmak
Geçenlerde New York'a
gelen üst düzey bir Türk
subayı, Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne(AB) kabul
edilmemesi durumunda
NATO'nun doğuya
genişlemesinin veto
edileceği uyansmda
bulunmuştu. Bu tehdidin bir
blöf olduğu ortada ama bir
yandan da Türkiye'nin
kendi uluslararası gündemi
olduğunu ve ABD'ye
bağımlı olmadığını
göstermeyi hedeflediğini
ortaya koyuyor.
Ankara'daki bu değişim,
ABD ile Türkiye'nin yakın
gelecekte bir anlaşmazlık
yaşayacağı anlamına
gelmese de yapıcı ilışkilerin
yürütülebilmesi açısından
her iki ülkenin de dikkatli
davranması gerektiği ortada.
Türkiye'nin yeni hükümeti
Avrupa'nın bir parçası
olmak istıyor. Ama
Güneydoğu'da süregelen
çatışma bitmedikçe
Ankara'nın Avrupa
Bırliğıne üyelik başvurusu
kabul edilmemelıdır. Ama
diğer taraftan,
Yunanistan'm Türk
düşmanlığı ve Avrupa
devietlerinin tslam karşıtı
önyargılan Türkiye'nin
yolunu tıkıyor.
Ankara, tsrail ile Arap
komşulannın arasındaki
banş sürecini desteklemeyi
sürdürmeli, Irak'a yönelik
Birleşmiş Milletler
yaptınmlannı uygulamalı
ve lran'ın terör ihraç
etmesini önleme çabalanna
katılmalıdır. Bu koşullann
yerine getirilmesi
dunımunda Washington
Erbakan hükümeti ile yapıcı
ilişkiler içinde girebilir.
(10 mart 1997)
Sorunlardankaçınmak
İSTANBUL
MINKUl KITMITUI
BORSASI
ABD Devlet Başkanı Bfll
Clinton geçen cuma günü
düzenlediği basın
toplantısında. seçim
kampanyası finansmanı
üzerine kimsenin karşı
çıkmayacağı ve herkesin
bildiği çok genel şeylere
değindi. Sorulara kaçamak
yanıtlar verdi ve bazı
suçlamalan yalanladı.
Clinton. seçim
kampanyasına yapılan
bağışlan meşru buluyOT.
"Siyasetçifer ve bağış
yapanlar arasjndaki
işlemlerin doğası gereği
kuşkulu olduğuna
inanmıvorsaniA ki ben
inanmryorum" demeyi
ihmal etmiyor. Bu da
"Bağışın her türlüsüne
karşı değilseniz yabıızca
bana yapüan bağışlara nasıl
karşı olursunuz" anlamına
gelıyor. Clinton,
kampanyasına ve
Demokratik Ulusal
Komite'ye yapılan bütün
bağışlann yasal olduğuna
inanıyor ve hükümet
politikasını yalnızca bir
bağış nedeniyle
değiştirdiğini kimsenin
kanıtlayamayacagını
söylüyor. Basın
toplantısında Clinton'a güç
anlar yaşatan sorulardan
biri de 1995 yılında Hffiary
Clinton'ın yardımcısı
Margaret WlHams'a Beyaz
Saray'daki ofisindeyken
Demokratik Ulusal Komite
için 50 bin dolarlık bir çek
veren işadamı Johnny
Chung ile ilgili soruydu.
Chung, yabancı bir ülke
için çalışan yasadışı bir
kampanya destekçisi de
olabilirdi. Chung, seçim
kampanyası döneminde elli
kez Beyaz Saray'a girip
çıktı. Clinton, bunu Beyaz
Saray'a giriş çıkışlan
düzenleyen kurallann
yetersizliğine bağlarken
yönetimden bir kişinin
güvenlik elemanlanna
Ğhung'm içeri alınması
emrini verdiği apaçık
ortada.
(10 mart 1997)