Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MAHT1997SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Siyanürle ahm' yayıhyorOrman Bakanlığı 'nın Cominco, Or Madencilik, Eurogold, Tüprag kuruluşlanna verdiği izinler büyük tepki
yaratırken müdürlükyetkilileri, izinlerin "hemen kazma kürek vurulacağı" anlamına gelmediğini söylediler
ÜMÎTOTAN
İZMİR - Bergama yöresinde
siyanürle altın aramak isteyen
Eurogold'a tepkıler sürerken son
bir yıl ıçınde Türkiye'nın sekiz
ayn yerinde çeşitli kuruluşlara al-
tın arama iznı verildıği saptandı.
Orman Bakanlığf nın Cominco,
Or Madencilik, Eurogold, Tüp-
rag kuruluşlanna verdiği ızinler
büyük tepkı yaratırken Orman
Genel Müdürlüğüyetkilileri izin-
lerin, "hemen bu yörelerde kaz-
ma kürek vurulacağı" anlamı-
na gelmediğini söylediler.
Orman Genel Müdürlügü Ba-
sın ve Halkla tlışkiler Müşaviri
İsaKayacan'ın imzasını taşıyan 6
Mart 1997 tarihli listede son bir
yıl içinde Cominco Madencilik'e
Artvin'in iki bölgesinde toplam 3
bin 330 hektar, Giresun'da 8 bin
330 hektar alanda altın arama iz-
ni verildiği belirtiliyor. Comin-
co'ya aynca 1994 yılında yine
Artvin'de 4 bin 180 hektarda al-
tın arama izni verildi.
Tüprag Metal'e Balıkesir'de
500, Çanakkale'de 690 hektar
alanda altın arama izni verilirken
adını daha çok Bergama'yla du-
yuran Eurogold Madencilik'e
Çanakkale'de 4 bin 900, Trab-
zon'da iki ayn yörede toplam 5
bin 150 hektar alan için izin ve-
rildi.
Or Madencilik de 1995 yılında
Izmir'de iki ayn yerde 848 hektar
için izin aldı.
Siyanürle altın aranmasıyla il-
gili hukuksal prosedür sürerken
Eurogold Madencilik'e lOAralık
1996 ve 19 Aralık 1996 tarihleri-
ni taşıyan izinler verilmesi büyük
tepki topladı. SOS Akdeniz Der-
neği'nce yapılan açıklamada,
Bergama'da yaşananlar bilinirken
ve insanlann tepkıleri doruğa çı-
karken yetkililerin tüm olumsuz-
luklan görmezden gelip altın ara-
mak için yerizni vermesi kınana-
rak şöyle denildi: "Yetkililer
tüm filkeyi siyanür batağına çe-
virmeyi kafalarına koymuşlar.
Arka arkaya verilen izinler bu-
nu gösteriyor. Ancak yurttaş
inisiyatifini görmezden geliyor-
lar. Bergama'da yükselen tep-
kiler rüm yurdu saracaktır. Hiç
kimse topraklan üzerinde siya-
nür bavuzlarına izin vermez.
Onca yatırıma giden ve rek-
lamlara yığınla para harcayan
altıncı şirketleri de uyarıyoruz.
Yaptıklan masraflar boşu bo-
şuna.'''
Konuyla ilgili görüşlenne baş-
vurduğumuz Orman Genel Mü-
dürlügü Basın ve Halkla Ilişkiler
Müşaviri İsa Kayacan. verilen
izinlerin yalnızca ormancılık yö-
nünden olduğunu belirterek şun-
lan söyledi: "Adı geçen yöreler-
de yalnızca ormana zarar bakı-
mından bir yaklaşım getiril-
miştir. Bu izinler hemen bölge-
de kazma kürekle aramanın
başlayacağını göstermez. Bu,
prosedürün yalnızca bir parça-
sı. Orman Bakanlığı'nın verdi-
ği izin yalnızca 'Bu yörelerde ya-
pılacak aramalarormanlara zarar
vermez anlamını taşıyor'. Daha
birçok izin gerekryor."
Siyanürle altına "Hayır" di-
yen çevreciler ise 14 martta Ber-
gama'dan lzmir'e meşaleli koşu
düzenliyor. 130 kilometreiik ko-
şuya ellerinde meşaleler taşıya-
rak katılacak çevrecilere odalar,
demokratik kitle örgütleri temsil-
cileri de destek verecek. Kuruluş
temsilcileri gece de sürecek koşu-
nun birer kilometresine katıla-
caklar.
Bergama'da kütüphane kalıntı-
lanndan başlayacak koşu 15
martta TÜYAP Kitap Fuan'nda
sona erecek. Bergama'dan getiri-
len meşale Ord. Prof. Ekrcm
Akurgal ve Bilge Umar'a verile-
cek.
TÜYAP SOS Akdeniz Derne-
ği ve Ağaçkakan standında siya-
nürle altına karşı imza kampan-
yası başlatıhrken hazırlanan bü-
roşürler ve kartlar da dağıtılacak.
641 parça ele gecti
TiUTİlİ
eser
operasyonu
• Erzincan, Gümüşhane,
Antalya ve Muğla'da düzenlenen
operasyoniarda araiannda altın
yazmalı Kuran'lann, Osmanlı
dönemine ait el yazması
kitaplann da bulunduğu 641
parça tarihi eser ele geçirildi.
Yurt Haberleri Servisi - Erzincan,
Gümüşhane, Antaiya ve Mugla'da
güvenlik güçlennce yapılan
operasyoniarda araiannda altın yazmalı
Kuran'lann da bulunduğu 641 parça tarihi
eser ele geçirildi.
Bir ihban degerlendıren Erzincan Emniyet
Müdürlügü Kaçakçılık, Istihbarat ve
Harekât Şubesı ekipleri. Izmir'den geldiği
belirtilen Murat Akın ile buluşan 28 DK
425 plakalı otomobili kullanan Nevzat
Musa Ahoglu'nu takibe aldı. Daha sonra
Eftal Demir'i de yanlanna alarak
araiannda fiyat anlaşmasına gınşen 3 kişi,
suçüstü yakalandı. Sorgulamaya alınan bu
kişiler, üzerlerinde resimleri bulunan tarihi
eserlerin Ankara'da bulunan Yusuf Ateş'e
âft olduğunu ve sâtın almak istedîklerini
itiraf ettiler. Bunun üzerine alıcı gibi
davranan polis. Yusuf Ateş'i de Ankara'da
yaptığı pazarlikta suçüstü yakaladı. Yusuf
Ateş'in evinde yapılan aramada, 1 adet
altın elyazması Kuram Kerim, Osmanlı
dönemine ait 9 adet elyazması kitap, 1
Meryem Ana heykeli, bir Bereket Tannsı
heykeli. 1 Venüs heykeli, 1 kabartmalı
takı, 1 eli sancak tutan asker heykeli, 2
savaş madalyası, 4 rozet, 1 Yunan
Olimpiyat madalyası, 3 kolye, 29 gümüş
sikke bulundu.
Soruşturmayı derinleştiren Kaçakçılık
tstihbarat ve Harekât Şubesi ekipleri,
Gümüşhane'nin Şiran ilçesınde Hüseyin
Bayraktar'ın işyerine yaptıkJan baskjnda
da 10 adet elyazması Kuranı Kerim ve
Osmanlı dönemine ait 19 elyazması kitap
buldu. Bayraktar, gözaltına alındı
Antalya'da, kazı yaparak bulduklan tarihi
eserleri, alıcı gibi davranan Mali Şube
ekiplerine satmak isteyen Yusuf Çeük, Ali
Bafcı, Mehmet Selçuk Akoğlu ve Mustafa
Büvükaksoy suçüstü-yakalandı. Bu
kişilerle birlikte, 542 adet gümüş ve bronz
sikke, eski dönemlere ait 3 adet yüzük, bir
adet minyatür testi, çift süren çiftçi
heykeli, 3 adet ahşap eser ve 2 adet
dedektör ele geçirildi.
Tarihi eserler müzeye teslim edildi,
sanıklann sorgulaması ise sürüyor.
Mugla'da da jandarma ekipleri, bir ihbar
üzerine merkez ilçeye bağlı Bayır
beldesinde tarihi eser kaçakçılığı
yaptıklan belırlenen Mehmet Ali
Kunıağaç, Sami Soykan ve Kerim İnan'ın
evierinde arama yaptı.
Aramada. Roma ve Bizans dönemlerine
ait 2 adet menner sütun başı ile 8 mermer
sütun ele geçirildi. Kaçak kazılar sonucu
ortaya çıkanldığı belirlenen eserler Muğla
Arkeoloji Müzesi'ne teslim edilirken
gözaltına alınan sanıklarla ilgili
soruşturma sürüyor.
Türiip«pmüziğminsüperstartanSezenAksuileTarkan,Bakırköj Ruh ve Sinir Hastakk-
b H r f M T E M M k k
AÜf AT'KIVI
re ve Sergi SarayTnda düzenlenen konser öncesinde konusan Sağhk Bakanlığı VIüsteşan Altunç Hürav. Türidye'de Avrupa üikeierine oranla daha az insanın uyuştu-
rucu bağunhsı olduğunu öne sürdü. Ancak ivimsertiğe kapıimamak gerektiğini söyleyen Hüray, '•Miicadelemizi sonuna kâdar sürdürmeü ve bağunb dan insanlanmı-
za sonuna kadar yardımcı olmalıvız" dedL Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Arif Verimli ise uyuşturucuyta mücadetenin hem resmi hem de si-
VTJ orgutferce yapıiması gerektiğini vurguladL Birçok poiitikacı ve sanatçının kaüldığı gecede 7.5 milyar lira getir ekfc edÛdi. (Fotoğraf: KADER TUGLA)
Adalet Bakanlığı müfettişleri ön raporu: Firariler gruplar halinde kaçtılar
4
Fark edflmeseydi cezaevi boşalacakü'
EVİNGÖKTAŞ
AKIN BODUR
ANKARA/İSKENDERUN-
lskenderun E Tıpi Ceza-
evi'nden tünel kazarak firar e-
den PKK ve MLKP militanlan-
nm, olay ortaya çıkmadan 3 gün
önce firar etükleri belirlendi.
Adalet Bakanlığı müfettışleri-
nin hazırladığı ön raporda, fira-
rilerin dikkat çekmemek için ce-
zaevinden birer gün arayla
gruplar halinde kaçtıklan belir-
rildi.
Raporda, "Eğer olay bir haf-
ta sonra fark edilseydi cezaevin-
de kimse kahnayacaktr denı Idı.
Kaçan 28 tutuklu ve hükümlü-
den 2'si dün donmak üzereyken
bulundu. Böylelikle geçen cu-
madan bu yana yakalanan fira-
ri sayısı 10'a yükseldi.
Adalet Bakanı adına lskende-
run Cezaevi'nde incelemelerde
bulunan Adalet Bakanlığı Müs-
teşar Yarduncısı Ahmet Akyal-
çın, Ceza ve Tutukevleri Genel
Müdür Yardımcısı Yiısuf Öy-
men ile Adalet Bakanlığı Baş-
danışmanı Rüçhan Akmaoğlu
önceki gün Ankara'ya döndü.
Cezaevinde iki gün süreyle ka-
larak Hatay Valisi Utku Acun.
lskenderun Kaymakamı Sela-
hattin Alanya, savcılık ve ceza-
evi yetkilileri ile durum değer-
lendirmesı yapan bakanhk mü-
fettişlennce hazırlanan ön ra-
porda firarilere hem içenden
hem dedışandan yardım edildi-
ği kaydedildi. Raporda, geçen
yrl cezaevinde yaşanan açlık
grevinden sonra yönetimde boş-
luk oluştuğu belirtilerek firar
olayımn yaşandığı 6. koğuşun
zemininde bulunması gereken
ızgaranın olmadığı bildirildi.
Raporda, yaklaşık 2 yıl önce ya-
pılan cezaevinde tüm koğuşla-
nn zemininde ızgara olması ge-
rekirken müebbet hapıs ve ıdam
mahkümlannın bulunduğu ko-
ğuşta ızgara olmaması, fırann
önceden planlandığının göster-
gesi olarak deferlendirildi.
lskenderun E Tipı Ceza-
evi'nin en kısa zamanda boşal-
tılması gerektiği savunulan ra-
porda. cezaevinde büyük bir yö-
netim boşluğu olduğu, firar
olaylanna karşı önlem alınma-
dığı anlatıldı.
Raporda, hükümlülere içeri-
den yardırnı önlemek için gerek
cezaevi müdürleri. gerekse in-
faz memurlannın giriş ve çıkış-
larda sıkı bir aramaya tabi tutul-
ması, müdürlerin, cezaevine gi-
rerken silah ve telefonlannı
emanetc teslim etmeleri gerek-
tiği kaydedildi.
Firar eden tutuklu ve hüküm-
lülerden 2 'si dün cezaevine 4 ki-
lometre uzaklıktaki Müftüler
köyünde donmak üzereyken bu-
Ceza ve Tutukevleri Cenel Müdürü Hüseyin Turgut
Tirarlan önlemek devletin işi'
ANKARA (Cumhurijet Bûrosu) - Adalet
Bakanı Şevket Kazan, tskenderun E Tipi
Cezaevi'ndeki fırarla ilgili devam ettiğini
bildirdiği müfettış soruşturmasının
tamamlanmasından sonra kamuoyuna aynntılı
açıklamalarda bulunacagını bildirdı. Adalet
Bakanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürü
Hüseyin Turgut, firar olayiannm önlenmesi
konusunda yeni projeleri olduğunu belirtirken
•fîrarlann öntenmesııde hükünıeüerin
yetersâz kakiığım, bu sorunua ancak devletin
olanaktamia çözümlenebileceğini'
1
kaydetti.
Yakın çevresiııe, geçen hükümetler döneminde
de sık sık fırar olaylarmın yaşandığını
söylediği kaydedilen Turgut'un, terör
suçluiannın kaldığı cezaevlerinin güvenlifinin
sağlanması için tahsis edilen ödeneğin devlet
tarafından sağlanmaması halinde, fîrarlann
önüne ğeçilemeyeceğini söylediği ögrenildi.
Eski Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürü Zeki
Güngör de "Cezaevteri için bizim
dönemimizde haztrlanan projeier hayata
geçûilmediği takdirde. firarlann önüne
geçileınez*" dedi. Kendi döneminde yürütülen
çalışmalarda sorunlann temel nedenlerinin
ortaya konulduğunu anlatan Güngör, "Ceza ve
infaz kurumlannın yeniden yapdânmasL yea
mali kaynaklar yarabbnası, beürli daflarda
yflkseköğrenhn gönnfiş cezaevi yönetun
kadrolan ohışturulması. personel eksildiğisiıı
gkferilmesi, iştetmeler ve iş vıırdannm yeniden
organize edilmesi için çeşitii projeier
hazuiadık. Bunlar en kısa sürede yaşama
geçiribneiidir'' dcdi.
lundu. 2 firari, köylülertarafin-
dan jandarmaya teslim edildi.
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın
isteği üzerine dün RP'li dört
milletvekili Mehmet Sılav (Ha-
tay), Süieyman Metin Kalkan
(Hatay). Hasan Dikki (Kahra-
manmaraş) ve Avni Doğan
(Kahramanmaraş) da lskende-
run 'e gelerek incelemelerde bu-
lundu.
Bu arada tskenderun'dan ka-
çinlıp Dörtyol ilçesinde terk
edilmiş olarak bulunan minibü-
sü fıranlerin kullanmış olabile-
ceği olasilığı üzerinde durulu-
yor. Bu nedenle minibüs şoförü-
nün sorgulandığı, adı belirtilme-
yen bu kişinin daha önce
PKK'ye yardım ve yataklıktan
gözaltına alındığı ve serbest bı-
rakıldığı iddia ediliyor.
Firar olayının ardından ceza-
evinde yapılan aramalarda siya-
si tutuklu ve hükümlülerin bu-
lunduğu 6.9 ve 11. koğuşlara ait
demir kapılann anahtarlannın
bulunduğu öğrenildi. Bölgede
güvenlik güçlerimn operasyon-
lan genişietilirken Içişleri Ba-
kanlığı'na bağlı Sahil Güvenlik
Komutanlığı'na ait birimlerin,
Samandağ - Suriye arasında
devriyelerini sıklaştırdığı, Suri-
ye'ye kaçma olasılığı da düşü-
nülerek karşı önlem alındığı bil-
dirildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
KafayaBak!
Geçen çarşamba gününün gazetelerini karıştı-
nyordum. Baktım, Akit gazetesinin 1. sayfasınm
yan tarafında bir başlık: "Kafaya Bak!" Altında
renkli bir fotoğrafım var. Fotoğrafın altında da bir
attbaşlık: "Prof. Ateş; Gerekirse yüzde 1 'in de-
diği olur." Ve bunun altında da bir haber özeti:
"Topluma ılımlı mesajlar verdiği ve birieştirici ol-
duğu gibi gerekçelerle, bazı islami gruplar tara-
fından da ön plana çıkartılan Toktamış Ateş, Ak-
it'in sorulannı cevaplandınrken 'Hâkimryet kayrt-
sız şartsız milletindir' ifadesine ilginç yorumlar
getirdi."
Haberin 12. sayfada olduğu yazıyordu. Açtım,
bir başlık da orada: "Toktamış Bey den inciler"...
"Hadi hayırtısı" dedim. Gerçekten Akit'in mu-
habirine birkaç gün önce telefonda konuşmuş-
tum, ama söylediklerimden böyle başlıklar çıkar-
tılması, doğrusu adamakıllı yadırgatıcı idi.
Haberi yapan Serdar Arseven, benim söyle-
diklerim öncesinde kendince bir de değerlendir-
me yapmış. "Ilımlı Kemalist portresine rağmen
kendi ifadesiyle 'ifiah olmaz bir Kemalist'f/r Tok-
tamış Ateş" diyor ve sürdürüyor: "Yumuşak bir
üslupla tane tane konuşur, ama kullandığı ifade-
lerin arka planında 'doğru bildiklerinı bir şekilde
dayatma' vardır"...
Dogrusu görüşlerimi herhangi birbiçimde "da-
yatmam" pek söz konusu değildir. Ancak görüş-
lerimi "savunma" konusunda ciddi biçimde "ka-
rariı" olduğumu söyleyebilirim. Akit gazetesinin
muhabirinin anladığı bu özelliğimi, köşelerinden
bana, Kemalizm adına çatmayı alışkanlık haline
getiren kimi "keskin" Atatürkçü köşe yazariarının
bir türlü anlayamaması ilginç bir şey...
Yazıyı okudum. Doğrusu telefonda dile getirdi-
ğim hususları saptırmıyorlardı. Ancak bu söyle-
diklerimden böyle bir başlık ve altbaşlıklar çıkar-
tabilmeleri ilginçti. Bu bakımdan konuyu yeniden
ele almanın yararlı olacağını düşünüyorum.
Devietler belirli bir felsefeyle kurulurlar. Devlet-
ler, insanların rastlantılarla bir araya geldikleri ör-
gütler değildir. (Tabii sömürgeci ülkelerin masa
başında dayattıklan sınırlarta oluşan devletleri bu
tanımlamanın dışında tutmak gerekir.)
Devleti kuran ve oluşturan ınsanlar, belli "inanç-
larla ve umutlarla" bu devleti kurar ve oluşturur-
lar. Yani her devletin bir "kuruluş felsefesi" ve ku-
ruluş aşamasında belirlenen "değişmez ilkeleh"
vardır. Kimi "süperzekâlılar", bu kuruluş felsefe-
si ve ilkelere; "resmi ideoloji" diyerek çatmayı
marifet sanır, ama "resmiideolojisi" olmayan hiç-
bir devlet yoktur. Önemli olan bu resmi ideoloji-
nin "çağdaş" bir ideoloji olup olmadığıdır. Önem-
li olan bu resmi ideolojinin haklı bir zemine otu-
rup oturmadığıdır. Ve her devlet kuruluş felsefe-
sini yaygın bir tabana oturtmaya gayret eder. Bu,
o devletin hem hakkı hem de görevidir.
Türkiye Cumhuriyeti (o günler için), "halk ege-
menliğine dayanmaya çalışan, çağdaş ve laik bir
cumhuriyettir". Yukarıda, "o günler için", diye
parantez açtım. Ama artık bugün "halk egemen-
liğinedayanmakisteyen" değil, "eksikleriolsa bı-
le, halkegemenliğine dayanan" çağdaş ve laik bir
cumruiriyetten söz edebiliriz.
Kuruluş aşamasının üç temel ilkesi; "halk ege-
menliğine dayanmak", "çağdaşhk" ve halk ege-
menliğine dayanmanın doğal bir sonucu olarak
"laiklik"X\r. (Zaten birkaç yıl sonra laiklik anayasa
maddesi olarak pozitif hukuk alanına girecektir.)
Türkiye Cumhuriyeti'nin bu üç temel ilkesi, hiç
kimse tarafından değiştirilemez. "Halk egemen-
liği" demek, bu halkın "çoğunluğunun" canının
istediği her şeyi yapabilmesı, karşısındaki azınlı-
ğın yaşama olanaklarını ortadan kaldırması de-
mek değüdir. Zaten demokrasi içinde "demokra-
siyiyok etme özgüriüğü de" yoktur.
Halk egemenliği, halkın çoğunluğunun, bu ilke-
yi değiştirerek halk egemenliği yerine "Tann ege-
menliğine dayandığı varsayılan ve iddia edilen
birşeriat düzeni" getirmesıne izin vermez.
Halkın yüzde 6O'ı da olsa, yüzde 80'i de olsa,
yüzde 99'u da olsa, "kuruluş felsefesınin sınırla-
n" içinde kalınmakzorunluluğu vardır. Bu sınırla-
nn dışına çıkılabılmesi için, o devletin "yıkılması"
ve "tarih sahnesinden sılinmesi" gerekir. Örneğin
bir savaş sonrasında topraklanmız işgal edilirse
ya da bir iç savaş sonrasında taş üstünde taş kal-
mazsa, o zaman yeni bir devlet ve yeni bir felse-
feden söz edilebilir. Ama umarım Türkiye, o gün-
leri görmez.
Hele her fırsatta demokrasiye inanmadıklarını
dile getirenler ve "halk egemenliği" anlayışına
karşı çıkarak "Egemenlik Allah'ındır" sloganıyla
(bence) büyük günaha girenler, "çoğunluk" ba-
hanesiyle, laik cumhuriyetimizin kuruluş felsefe-
sine elbette dokunamazlar. Kaldı ki, şimdiye dek
"hodri meydan" diye çok yazdım. Yapsınlar bir re-
ferandum ve görelim. Halkımız acaba laik cum-
huriyetimizden ve kendi kaderine egemen olmak-
tan memnun mu, yoksa bir islam şeriatı devleti-
ni mi yeğleyecek?
Laik cumhuriyetimiz "dönülmez" bir yoldadır.
Bu gidişatı dönüştürebileceğini sananlar boşuna
umutlanmamalı, bundan korkanlar boşuna kork-
mamalıdır.
RP'li belediyelerin içld baskısı
Yiırt Haberleri Servisi -
Kütahya'da RP'li belediyenin
baskılan sonucu çok sayıda
Tekel bayii kapandı. Kentteki 21
Tekel bayiinin şikâyetini
değerlendiren Kütahya Valisi
Kaya Uyar RP'li belediyenin
"hukuka aykm" kısıtlamalardan
vazgeçmesini istedi. Kayseri'de
de RP'li belediyeler ile Tekel
bayileri arasında, kapanma saati
konusundaki hukuk mücadelesi
sürüyor.
Kütahya'da RP'li belediye,
kuruma ait 9 büfenin kira
sözleşmelerini "içki satşı
yapılmaması kaydıyla" uzattı.
Büfe sahiplerini içki satışı
yapmamalan konusunda uyaran
RP'li belediyenin son olarak
Afyon Caddesi üzerindeki Çağn
Tekel Bayıi'ni de aynı yöntemle
• Kütahya Valisi Uyar, belediyeye gönderdiği yazıda, Tekel maddelerinin satışmın
yasa ile belirlendiğine dikkat çekerek belediyenin alkollü içki sattığı gerekçesiyle
işyerlerini kapatma karan almasının "hukuka aykın" olduğunu söyledi.
kapatması bayileri ayaklandırdı.
Büfe işletmecisi, RP'li Belediye
Başkanı Süleyman Canan ile
Zabıta Müdürü Ali Tekdaş'ı
işyerinin camına astığı, "Canan-
Tekdaş, adil düzen bu mudur?
Yasal eksigimiz yokken ekmek
teknemizi utanmadan kapadınız.
Zalimin zulmü varsa, mazJumun
Allahı var" yazısı ile protesto
etri.
Kentteki tekel bayileri üzerinde
baskılannı yoğunlaştıran RP'li
belediye yöneticilerinin yeni bayi
açmak için başvuranlara da
"Tekel maddesi olarak sigara
emsali maddeler satmak
kaydıyla" ruhsat vereceğini
açıklaması tepki çekiyor.
Kütahya Valisi Kaya Uyar, baskı
gördüklerini belirten 21 Tekel
bayiinin şikâyeti üzerine RP'li
belediyeyi uyardı. Vali Uyar
belediyeye gönderdiği yazıda.
Tekel maddelerinin satışı nın yasa
ile belirlendiğine dikkat çekerek
belediyenin alkollü içki sattığı
gerekçesiyle işyerlerini kapatma
karan almasının "hukuka
aykırı'' olduğunu söyledi. Uyar
yazısında, kapatılan işyerleri ile
ilgili kararlann yeniden gözden
geçirilmesini isteyerek
"Mevzuata uymayan tatfoikata
son verUerek hukuka aylan
işkmden vazgeçilmesini ve
sonucun valiliğe bUdirilmesinir
talep etri.
Kaysen'de de RP'li Büyükşehir
Belediyesi'nin, daha önce 24.00
olan tekel bayilerinin kapanma
saatini 20.00'ye çekmesi üzerine,
Bakkallar ve Bayiler Odası,
Bölge Idare Mahkemesi'ne
yürütmeyi durdurma davası açtı.
Bölge Idare Mahkemesi'nin.
"İlçe beledryelerine ait böJgelerde
Büyükşehir Bekdhesi'nin karar
alma yetkisinin olmadığı''
gerekçesiyle, Oda'nın istemini
yerinde bularak yürütmeyi
durdurması üzerine, bu kez
Kocasinan Belediyesi Encümeni,
Tekel bayilerinin saat 24.00
yerine saat 20.00'de kapanması
için karar aldı.
Kayseri Bakkallar ve Bayiler
Odası Genel Sekreteri Zeki
Doğruer, Kocasinan
Belediyesi'nin karannın
uygulanabilmesi için
kaymakamlığın onayının
gerektiğini belirterek, ''Şu anda
onay alıp alınmadığını
biunivoruz. Ancak, her şekilde bu
karar için de yürütmenin
durduruunası ve iptali isteğiyle
bölge idare mahkemesine
başvuracağız" dedi. Doğruer,
Tekel bayilerinin, satışlannın
yüzde 90'ına yakın bölümünü
20.00-24.00 saatleri arasında
yaptıklannı belirterek,
belediyelerin esnafı mağdur
etmesine izin verilmeyeceğini
söyledi.
"KUBİLAYDAN CÜNDAY'A"
KARİKATÜR YARIŞMASININ ÖDÜL TÖRENİNE
DAVET
Bundan tam 66 yıl önce Menemen'de bir yobaz tarafından
başı kesilerek ötdürülen Teğmen Kubılay'dan, iki yıl önce
yıne bir yobaz tarafından öldürülen,
Cümüshane Baro Başkanı Mi Cünday'ın anısına,
Karikatür Dergisı ile ortaklasa düzenledığımız
"Kubilay'dan Günday'a" adlı karikatür yanşmasının ödül törenine,
bugün ülkemizi tehdit eden zihnıyetin farkında olan ve
demokratik, cağdaş bir ülkede yasamak isteyen
:
._-. butün kankatür dostlarını davet edıyoruz.
. Dr. Cürbüz çapan
•; ' '• Esenyurt Belediye Başkanı ' '•
Yer: Esenyurt Belediye Baskanlığı
••• Tarih -12. 3 1997Carsamba
S33t-18 00-20.00