Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlen fbrahim Yddız, Dinç Tayanç (Sorumlu) 0 Haber Meıkezı Mudüru. Hakao Kara • Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 lstıhbaral CengizYıidınm • Kültur Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir YûceJman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme. Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yaym Kumlu. IBıan Sctçuk (Başkan). Orhan Erinç, Ofctav Kurtbökc. HikmetÇetinkav a, Şflknın Soncr. ErgunBakı,QİDç Tayanç, Ibrahim ^ ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsıicısı: Mustafa Balba> 9 Haber Müdüriı: Doğan Akın Ataturk Bulvan No- 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 9 îzmır Temsıicısı SenlarK«zık,RZıyaBh 1352S 2/3Tel 4411220. Faks. 4419117 9 Adana Temsıicısı. Çetln Yiğenoğlu, Inönü Cd 119S N o l Kat l,Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Koordınatör Ahmet Konıhan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 İdare HüseyinGürer9tşktme- ÖnderÇeli'k9Bılgı-tşlem Naü İnal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürûvet ÇUer MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Crduran # Koordınatör Reha lşıtnuuı # Genel Müdür Yardımcısı: Miııe Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846M1,Faks 5138463 Ya>ımla\an \e Basao: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş TurttKağı Cad 39 41Cagaloglu34334lst PK 246 tstanbu] Tel (0'212l 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 11 MART1997 lmsak:4.50 Güneş:6.16 Öğle: 12.21 Ikindi: 15.35 Akşam: 18.13 Yatsı: 19.33 Celine Dion'a 4ödül • Çeviri Servisi - Grammy müzık ödüllennin Kanada'dakı eşdeğen olan Juno ödülleri önceki gün Kanada'nın Hamılton kentinde yapılan görkemli bır törenle sahiplerini buldu. Sanatçı Celine Dion'un 4 Juno ödülü aldığı törende, Shania Twain ve Anais Morisette de Uluslararası Başan Ödülüne layık görüldü. (Fotoğraf: REUTERS) Gazeteci Rüçhan Arıkan vefat etti • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Cemiyeti üyesi Rüçhan Ankan. dün öldü. Rüçhan Ankan'ın cenazesı bugün Teşvıkiye Camıı'nde öğleyın kılınacak namazdan sonra Zıncirlıkuyu Mezarlığf nda toprağa venlecek. Kendini tavşan zanneden keçi • İstanbul Haber Servisi - Mersın Yeşilovacık'ta yer alan Mesa Akdenız Evlen'nde doğan keçı yavmsunun tesadüfen tavşanlann yanında yetıştiğınden dolayı kendısını tavşan zannettığı bildırildı. "Dıyojen" adı venlen keçının bakıcılar tarafından dığer keçılerin yanına konulduğunda kaçıp tekrar tavşanlann kafesine döndüğü belirtildi. Doğa Savaşçıları Çevre Ödülu • İstanbul Haber Servisi - Doğa Savaşçılan'nın bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Çevre Ödüllen, 19 mart çarşamba günü törenle sahiplenne venlecek. Bu yıl ödüllenn. Türkıye'de gıderek artan çevre sonınlannı gözardı etmeyen, bu sorunlann çözümlen konusunda proje üreten ve çevTecı kuruluşlarla ortak tavır ıçıne gıren ya da basın yayın yoluyla kamuoyuna duyuran kurum, kuruluş ve kışılere verildiği belirtildi. Vuitton'a yeni sanat yönetmenı • Haber Merkezi - Seyahat malzemelen üretıcısı Louis Vuitton, yenı kuşak ABD'li tasanmcı Marc Jacobs'u sanat yönetmenı olarak seçtı. Jacobs, Vuitton'un, Monogram, Epi, Taıga ve Damıer ürünlennden oluşan genış ürün yelpazesinın tamamından sonımlu olacak. 'Michael • \EW YORK(AA)- Michael Jackson'dan çocuk doğuran Debbıe Rowe, şarkıcının. doğumdan hemen sonra kendısıne çocuğunu göstennedığını ıddıa etti. "Michael bebeğımı çaldı" diye feryat eden genç anne, "National Enquırer" adlı dergıye verdiği demeçte, "Michael beni adeta bv çocuk fabrikası gıbi göriiyor" dedı. Doğumdan hemen sonra Mıchael'ın, kulağına eğilerek "bebeğe fazla bağlanmaması" tavsiyesmde bulunduğunu da ıddıa etti. Sınav puanı • ANKARA (ANKA) - Millı Eğitım Bakanlığı'nca, hem Sınıf Geçme Yönetmeliği'nin bır uygulaması hem de yeni ünıversıte gınş modelinde öngörülen sınavlann bir denemesi olarak 10 nisanda gerçekleştırilecek sınavda, sınav sonucunda alınacak puanlar, ders öğretmenlerince not defterine yazılacak, sınava katılmayan öğrencilere sıfır puan verilecek. Her dersın ayn ayn değerlendınleceğı sınavda, derslere göre verilen puanlar, öğrencıienn sınıf geçmeye esas yıl sonu ortalamalanna da etkili olacak. Kimya Sanayicileri Derneği danışmanlanndan Prof. Zanbak, atıkları yok edecek tesisler kurulmasını önerdi I mflyon ton zehir çevreye aühyor' CEMULUTAŞ Kimya sanayicileri, ülkemizde yıl- da 2 milyon tonluk tehlikeli atığın, ge- lişigüzel biçimde doğaya atıldığını iti- rafetti. Tehlikeli Atıklann Kontrolü Yönet- meliği'ne aykın olarak yapılan berta- raf işlemleri sonucu, zehirli atıklann nereye gittiğini kimse bılmiyor. Kim- ya Sanayicileri Derneği Çevre Danış- manı Prof. Caner Zanbak, atıklann, başka seçenek olmadığı için toprağa, derelere ve denize atıldığını söyledi. Prof. Zanbak, söz konusu tehlikeli atık- lann 400 bın tonunun Trakya Bölge- sı'nde, 400 bin tonunun tstanbul-îzmit ekseninde, 400 bin tonluk bölümünün Bursa civannda, geri kalanının îzmir- Manisa-Uşak üçgeni ile Gaziantep ve Adana'da üretildiğini söyledi. Prof. Zanbak, tehlikeli atıklann yok edilmesı için ayn tesislerin kurulma- sı gerektığini savundu. Zanbak, "Mev- cut dununa bakarsak bu aüklar her ye- re ve kontrolsüz biçimde gidhor. Oysa bertaraf tesislerinde kontrol altında olacak" dedı. Depolama tesisi yok Kimya sanayii içinde yapılan bir araştırmaya göre, sanayıcilerin tehli- keli atıklannın yûzde 3-4'ünübeledi- ye çöplüklerine, geri kalanını geri ka- zanım yoluyla ve depolama tesislerin- de bertaraf ettikleri beyanında bulun- duklannı anlatan Prof. Zanbak, "Ger- çekte kimya sanaykilerinin depolama tesisleri yok. Bunlan nerede depola- dıklannı bUmKorum" diye konuşru. Devlet PlanlamaTeşkilan'nın (DPT) Türkiye Ulusal Çevre Eylem Planı'nın 19 uzmanlık alanından Tehlikeli Atık- lar bölümünü hazırlayan Prof. Zan- • Prof. Caner Zanbak, her yıl tehlikeli atıklann 400 bin tonunun Trakya bölgesinde, 400 bin tonunun tstanbul-İzmit ekseninde, 400 bin tonunun Bursa civannda, geri kalanının ise Îzmir-Manisa-Uşak üçgeni ile Gaziantep ve Adana'da üretildiğini söyledi. bak, bu çalışmalannın sonucuna göre Türkiye'de öncelikle tehlikeli atık ber- taraf tesislerinin kurulması gerektiğı- ni kaydetti. Gerçekte belediyelerin teh- likeli atıklan almadığını belirten Zan- bak, yılda 2 milyon tondan fazla teh- likeli atiğın "öyle ya da böyle bir yer- lere,toprağa, denize,derelere, tasocak- lanna" gittiğine dikkat çektı. Zanbak, Tekirdağ'dakı köy yollann- da öbek öbek bırakılmış kımyasal atık- lan gönnenin mümkün olduğunu be- lirtirken Tekirdağ Çorlu'da günde 300, yılda da 100 bin ton kapasiteli bir teh- likeli atık bertaraf tesisi tasarlandığı- nı anlattı. Kendismin hazırladığı pro- jeye, kimya sanayicilerinin yanaşma- dığından yakınan Zanbak. bu tesisle- nn gerçek amacmın sanayicıyı, kendi atığmı geri kazanım işlemlerini yap- mak ve alıcı ortama zararsız biçimde vermesini sağlamak olduğunu söyle- di Bakanlık deneüemiyor Çevre Bakanhğı'nm kimya sanayi- cilerinin gelişigüzel olarak yaptığı teh- likeli atık bertarafinı denetleyemedi- gini anlatan Zanbak, DPT çalışmala- nna göre Türkiye için 8 adet tesis ön- görüldüğünü söyledi. Zanbak, Türk kimya sanayisinin çok az bır bölümünün ıhracata dönük ça- lışması nedeniyle Avrupa Bırlığı'nin ' üretim sürecinin tüm evrelerinde çev- reye duyarhhk' ilkesme uyma zorun- luluğu duymadığını belırtti istanbul Sanayi Odası'nın Çevre Ih- tısas Kunılu Başkan Yardımcılıği gö- revini de yürüten Prof. Ganer Zanbak, Çorlu'da kurulacak tehlikeli atık tesi- si hakkında şu bilgıleri verdi: "Bizim tesiste yakma yok. Her tür- lü kbnyasal aük bertaraf edflecek. An- cak aüklar kan olarak depolanacak,SH M aüklar geri kazanım işlemine tabi tu- tulupgeriye kalanlar kaülaştınlarak de- polanacak. Çöp sahalannda olduğu gi- bi çift tabarüı geçirgen olmayan depo- lama alanlan kurulacak. Atıklar tesi- se özel kamyonlarla getirilecek. Gelen atığın Çevre BakanltğTndan izinli ot- ması gerekecek ve tesise alınmadan kimyasal analiziyapdacak. Sahanm et- rafinda gözfem kuyulan açılarak siirek- U numuneler alınacak ve kontrol alün- da tutulacak." Yakacak atık bulamıyor Türkiye'de yalnızca Izmit'te kimya- sal atık yakma tesisi bulunduğunu ifa- de eden Zanbak, Izmit Büyükşehir Be- lediyesi'nin yakacak atık bulmakta güçlük çektiğıni söyledi. Sanayicirun, 'devietin daha önce atıklann ne yapıl- dığuun hesabını sormasuıdan' çekin- diği için atıklannı bu tesise vermek- ten korktuğunu söyleyen Zanbak, bu- güne kadar yapılan bertarafın sorgu- lamasının yapılmaması gerektiğini be- lirtti. Zanbak, aksi halde sanayicinin aüklannı bu tesislere vermek yerine do- ğaya gelişigüzel bırakmaya devam ede- ceğini kaydetti. Mlllt Eflltlm Bakanı Mehmet Sagiam 'Diyanet dışındaki Kuran kurslan denetlenmiyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılli Eğitim Ba- kanı Mehmet Sağlam, Mil- lı Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde de vurgulanan 8 yıllık zorunlu eğitim uy- gulamasına 2000 yılından önce başlanacagını belirte- rek U 2000yıhndahedefimiz, 11 ydbk zorunlu eğitimegeç- mektir" dedı. Diyanet tşle- ri Başkanhğı'nabağlı olan- lar dışındaki Kuran kursla- nnın denetimden yoksun ol- duğunu açıklayan Sağlam, böylelikle MGK'nin son toplantısında da dikkat çe- kilen bu durumu onaylamış oldu. Milli Eğitim Bakanı, Kuran kurslannda 1994- 1995yıllannda"hiçbirde- netim yapılmadığınr bil- dirdi. Sağlam, dün Zonguldak Mehrnet Çelikten Lisesi yö- neticilerinı kabul etti. Sağ- lam, yöneticilen "süper B- se" statüsündeki okulun üni- versite smavlannda göster- diği başan nedeniyle kutla- • Mehmet Sağlam, 8 yıllık zorunlu eğitim uygulamasına 2000 yılından Önce başlanacagını belirterek "2000 yılında hedefimiz, 11 yıllık zorunlu eğitime geçmektir" dedi. dı. Süper liselerde yabancı dil hazırlık döneminin ar- dından temel derslerin Türk- çe okutulduğunu anımsatan Sağlam, Anadolu liselerin- de de benzer bir düzenleme için çalıştıklannı anlattı. Sağlam, MGK'nin 8 yıl- lık zorunlu eğıtime geçil- mesi yönündeki önerisine RP'nin sıcakbakmadığının anımsanlması üzerine, "Hiı- kümetlerde önemli olan ko- alisyon protokolüdür. Bun- da da 8 yıllık zorunlu eğitim vardır. Bizi bu UgUendirir. Şu anda Türkiye genetinde e-posta : tan @ vol. com. tr Ukokullarda okullaşma ora- nı yüzde 100. ortaokullar- da ise yüzde 74 düzeyine ulaşmışür. Bu >ıl 237 ilköğ- retim okulu daha nitirile- cek. Eğer gelecek yila kadar 250 ilköğretim okulunu da- ha bitirsek, altyapı olarak 8 yılnk zorunlu eğitime hazır hale geliriz"diye konuşru 2000 yılına kadar mutlaka 8 yıllık zorunlu eğitime ge- çileceğini vurgulayan Sağ- lam, "Bizim hedefimiz 2000 ydında 11 vılhkzorunlu eği- timi gercekfeştinnektir'' de- di. 12. ve 15. milli eğitim şû- ralan ile Milli Eğitim Te- mel Yasasf nda zorunlu eği- timin 8 yıl olarak öngörül- düğünü de bildiren Mehmet Sağlam, ancak bu uygula- manın 1987'de geçici bir madde ile ertelendiğini söy- ledi. Sağlam, gerekli altya- pının hazırianmasından son- ra geçici maddenin kaldın- larak uygulamanın başlatı- lacağmıbelirtti. Çarkettigmyok1 Uygar ülkelerde mesle- kiçi eğitime geçişin 8 yıllık zorunlu eğitimden sonra ol- duğunu da belirten Sağlam, 8 yıllık zorunlu eğitime ge- çilmesinden sonra "5 artı 3" formülü yerine tek dip- loma uygulanacağını söy- ledi. Sağlam, "Ben başın- dan beri 8 yılhk eğitimden yanaynn. Bazı yanhşyorum- lar yapıhyor, benim bir yer- den çark ettiğun wk" dedi Sağlam, Kuran kurslan- nın denetiminde yaşanan kargaşa konusundaki bir so- nıyu da şöyle vanıtladı: "Milli Eğitim Bakanlığı bu kurslan denetleyen ko- misyondan 1990 yılinda ÇH karihnış. Daha sonra Diya- net tşleri Başkanhğı'nın aç- bğı kurslarda müfetüşlerin görev yapabileceği betirtD- miş. Ancak 1994- 1995 yü- lannda hîçbirdenetimyapd- manuş. Divanet'in kursla- nnın ne olduğunu biliyoruz. Ancak evlerde, çeşitli yer- lerde verilen denetim dışı kurslar var. Cumhuri>et ka- nunlannı yürütmekle gö- revli kunımlar bunlara mü- dahak etmeü." 'Güzel Bir Gün'de boşanmış bir kadını canlandınyor Michelle'e yaklaşümaz Kültur Servisi - Micheüe Pfeifler oyun gücünü 'içeride bir yerlerden' aldığını söylüyor. Kız kardeşi Dedee'ye göre Michelle, güvende olduğunu hissederse kişiliğini açığa çıkaran bir yapıya sahip. 'Eastwick'in Cadılan'ndakı rol arkadaşı Cher ise "Ona yaklaşmak imkânsız gjbidir" dıyor. 'Masumiyet Çağı'nda aynı setı paylaştığı VVinona Ryder, Michelle ile ılk karşılaşmalannda onu soğuk bulmuş. hatta kendısinden hoşlanmadığmı sanmıştı. 'Wbh"takı rol arkadaşı Jack Nicholson ise onu şöyle tanımlıyor: "Michelle'in insanlara bakışında bir alay gizüdir. 'Evet, pekâlâ. ne ıstıyorsun bakalım?' tara bir bakışür bu. Michelle böylelikle kendisûıi korumaya aur, çünkü o, çok duyarİL, ince >apılı biridir". Pfeıffer'ın soğuk görüntüsü kadar sessızlığı de dikkat çekıci bir özelliği. Kocası David Kelley ile ilk buluşmalanna dair anlatılan anekdot Michelle'in sessiz kişiliğini çok güzel anlatıyor. Söylenene göre Michelle ve David Kelley o gece tek kelime bile konuşmamışlar. "David, yaşamım boyunca tanıdığım benden bile sessiz ilk insan" diyor Michelle Pfeiffer. Konuşmaktan çekinıyor, çünkü konuşmak kendisıni açığa vurmak demek. "Ben gerçekten de çok sıkıcı biriyim. Hakkımda söylenecek hemen hemen hiçbir şey yok. Sean Penn gibi biriyle evlenmediğim için paparazzilerden de uzağun. Zaten gazetelerin ihtiyacı nedir? Bir fotoğraf ve uydurma haber. Hiçbir yere gitmediğime göre bu da gerçekleşmiyor. Sosyal yaşantım yok. Zaman bulursam antikacılardan ahşveriş etmeyi ve gazete okumayi tercih ediyorum". Pfeiffer'ın geçmişı öyle renklı fılan değil. Güney Kaliforniya'daki Orange (Portakal) kasabasında yetışmış. Oyunculuğa, 'Portakal Güzeu" olduktan sonra geçmiş. Sıradan TV reklamlanndan 'Crease V gibi filmlere transfer olduktan sonra güzellığı ve yeteneğıyle tanınan bir isim olup çıkmış. Pek çok filminde yaralanmış kadınlan canlandınyor. "Biraz nörotik, ama inanılmaz dirençli kaduılar". Pfeıffer'ın son filmı 'One Fine Day' (Güzel Bir Gün) adını taşıyor. Kocasından boşanmış çocuklu bir kadını canlandınyor bu kez. Romantik komedi niteliğındekı filmin kahramanı Melanie, sanki biraz Michelle. "Tıpkı ben de onun gibi tam bir kontrol deüsiyim." Pfeiffer'a göre oyunculuk ozgürleşme yolu. "Ama bu her zaman dengeti bir hayatıruz olduğu anlamına geunez. Bütün hafta boyunca deli gibi çahşırsınız. Hafta sonu pestiüniz çıkmış olarak eve dönersiniz. Kimseyle konuşmak içinizden geunez". 'Tehlikeli İlişkiler'deki asılzade sınıfından bir kadından tutun da 'Batman'in Dönüşü'ndekı kedi kıza kadar binbır çeşitteki rolün ıçine nasıl böyle rahatlıkla girebiliyor? "Bu tamamıyla o sırada ne yapbğma bağh. Son fîunimden sonra (One Fine Day) dramarik bir fihn yapmak istedim örneğin ve yaptım d a (A Thousand Acres). Ve filmi bitirdiğimde bir daha dramarik film yapmayacağıma dair Tann'ya söz verdim." Arkeolojik ve doğal SÎT'leri yapılaşmaya açan üç karar hakkında 'yürütmeyi durdurdu' Koruma Kurulu^mın talanı Daıuşta\ Vlaıı döndü ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Kültur ve Tabiat Varhklan- nı Koruma Yüksek Kurulu'nun Türki- ye genelindeki bütün arkeolojik, doğal ve kentsel SİT alanlannın tahribatına yol açacak kararlan, Danıştay'dan birer birer gen dönüyor. Danıştay, Yüksek Kurul'un Arkeolojik ve Doğal SÎT'leri "her türlü yapılaşmaya" ve talana açan üç karanna ılişkın yürütmeyi durdurma karan verdi. Kültur Bakanlığı'na bağh Yüksek Ku- rul, 19 Nisan 1996 tarihinde aynı anda 49 ilke karannı iptal ederek doğal, arke- olojik ve kentsel StT alanlannın "hertür- lü yapılaşmaya" açılmasına olanak sağ- lamıştı. Bu uygulama, tarihi ve doğal değerlehn "talana" açılması olarak ni- telendirilmiş ve yeni ilke kararlanyla korumacılıktan büyük ölçüde ödün ve- rildiği bildirilmişti. lzmir Çevre Hareketi Avukatlan, Ko- ruma Yüksek Kurulu'nun 19 Nisan 1996 tanhlı toplanöda 49 ilkekarannı iptal ede- rek yerine 26 yeni ilke karan üretmesi ile ilgili Kültur Bakanhğı'nı "davabom- bardımanına" tutmuştu. 21 sayılı ilke karannın kaldınlmasının iptali için açı- lan ilk davada Danıştay, Kültur Bakan- lığı aleyhine yürütmeyi durdurma kara- n almıştı. Danıştay'daki ikınci dava, ar- keolojik SİT alanlannı yapılaşmaya açan yeni ilke karannın iptali için açıldı. Avu- katlann, Danıştay'da açtıklan üçüncü dava ise doğal SlT'leri "her türlü yapı- laşmaya'' açan yeni ilke karannın ipta- liyle ilgili oldu. Danıştay, bu iki davada da yürütmeyi durdurma karan verdi. Danıştay'm yürütmeyi durdurma ka- ran aldığı davalarda, bilim adamlan da Doğal ve Arkeolojik SlT'lerle ilgili gö- rüşlerini içeren raporlannı dava dılekce- sine ekleyerek davacı avukatlara destek verdiler. Koruma Yüksek Kurulu Arkeolojik SlT'lerle ilgili 338 sayılı ilke karannı 19.4.1996 tarihinde 415 Sayılı İlke Ka- ran'nm 45. maddesiyle iptal etmiş, bu karara dayalı olarak da aynı gün aldığı 416 nolu ilke karannın 3. maddesi ile "3. DereceArkeolojik StTleri,korumave kul- • 13 bilim adamı tarafından hazırlanan ve dava dilekçesine ek olarak sunulan raporda "Bu alanlar eğer doğalsa doğal olarak korunmalan, yapılanma koşullannın tartışılması ile olmaz" denildi. lanma koşullannı" yeniden düzenlemiş- ti. 338 sayılı ilke karannın iptaliyle "Kent- sel SÎT" ka\Tamı tümden ortadan kaldı- nhrken 3. derece arkeolojik SİT alanla- nnda. inşaat öncesınde bilimsel sondaj yapılması uygulamastndan vazgeçilıyor ve yapılaşma büyük ölçüde kolaylaştı- nlıyordu. Oğretim ûyelerinin raporu Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğre- tim üyelerince hazırlanan ve Danıştay'a sunulan raporda, "Sözü edikn kararla- nn arkeolojik alanlann büyük bölümü- nün yok edilmesine olanak verecek nite- Bkte" olduğu belırtilerek "Arkeoloji dün- yasında uygulanan bilimsel teknikler da- ha da geliştirikrek ülkemiz koşullanna uygulanması yerine arkeolojik potansi- yeliortaya çıkarmaya yöneUk uygulama- lann önü kapatüarak geriye dönüş süre- cine girilmiştir. Bu bilim ve hukuka a>- kındn"" denilıyordu. Doğal SİT'lerdeki korumaya yönelik koşullan, 24, 25. 101 ve 166 sayılı ilke kararlannı iptal ederek yeniden düzen- leyen 415 ve 417 sayılı yenı ilke karar- lan alan Yüksek Kurul'un bu yeni ilke kararlannın iptali için açılan davaya da bilim adamlan destek verdi. Dava di- lekçesine ek olarak Ege Üniversitesi Zi- raat Fakültesi Peyzaj Mimarhğf ndan profesör, doçent, yardımcı doçent ve araştırma görevlilerinden oluşan 13 bi- lim adamının, Koruma Yüksek Kuru- lu'nun doğal StT'lerle ilgili yeni ilke ka- rannın yanhşlığı üzerine hazırladığı ra- por sunuldu. Yeni ilke kararlanna göre 3. derece doğal SlT'lerin, "doğal yapı- nın konınması ve geuştirilmesi yanında, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde bulundurularak her tür- lü vapüanmaya açılabilecek alanlar" ola- rak tammlandığını vurgulayan bilim adamlan. raporlannda şu görüşlere yer verdıler: "Burada sözü geçen'her türlü yapılan- ma'nın açık olmaması, istismarlara ve itirazlara yol açabilecek bir durumdur. Bu, her türlü fabrika, termik santral ya da nükleer santral olabiür. Doğal koru- ma alanlan ve doğal SİT'lerde önemli ola- nın doğallığın konınması olduğu ve do- ğal bir alana çaküacak her çivinin onu do- ğalhktan bir nebze uzaklaştırdığı görül- meüdir. Alınan yeni ilke kararlanndan sonra ortaya çıkacak tablo şudur; ikinci ve üçüncü derece doğal SİT'lerde bir se- ne sonra doğalhktan söz etmenin imkâ- nı olmayacaktu". Koruma kurullan iyi niyetli olsalar dahi denetim ve yapünm şanslannın olmadığı düşünüldüğünde, yapı yoğurüuklannın yasalarla belirle- nen koşullan zorlaması \e hatta aşmasuı- dan dolayı oluşacak kayıplann hesabını kim verecektir? Bu alanlar eğer doğalsa doğal olarak korunmalan, yapılanma koşullannın tartışılması ile olmaz." Radyo Avrasya'da greve doğru ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Anadolu Ajansı'nın yan kunıluşu olan Radyo Avrasya'da ya- nn greve çıkılıyor. Türkiye Gazateciler Sendikası (TGS) Başkanı Ziya Sonay, Radyo Avras- ya'da çalışanlann 11 aydır ücretlerine zam almadan çalıştıklannı belirterek TGS üyesi 65 kışınin ya- nn saat 11.00'da greve çık- ması yönünde karar alın- dığını açıkladı. Sonay, "İşverenin ka- yıtsız ve umursamaz tavn karşısında, Radyo Avras- ya'daki üyelerimizin hak- lannı alabihnek için greve girmekten başka çıkar yo- lu kalnıamışür" dedi. Ku- ruluş, DYP'h Devlet Ba- kanı Namık Kemal Zey- bek'in ilgi alanına giriyor.