23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MART1997SALI 10 HABERLER REFAHYOLhın sürgün listesi ürkütücü YUSUF ÖZKATs ANKARA - Hükümetin özellıkle RP kanadının baş- lattığı şeriatçı kadrolaşma tüm hızıyla sürerken Sos- yal Hızmetler \e Çocuk Esırgeme Kurumu(SHÇEK) ile Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'na bağlı kuruluşlar- daki sürgünler yüksek boyutlara ulaştı. SHÇEK'de, göre\ ınden alınan ya da süriilen personelin yerine, ço- ğunluğu ilahiyatçı ve ımamlardan oluşan ve bazılan- nın da sicili bozuk olduğu belirlenen kadrolar getiril- di. Devlet Bakanı Sacit Günbey'in yakmı Mustafa Günbey de bu kurumda ışe başlatıldı. TBMM Başkan- vekıh ve DSP Grup Başkanvekili UluçGürkan. 50 ka- dın yöneticiyi görevden alan Gûnbey hakkında suç du- yurusunda bulundu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) yaptığı araştırmaya göre, sürgün ve kadrolaş- ma olaylan en fazla, eski sendikacı NecatiÇefflt'in ba- şmda bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı ıle Devlet Bakanı Günbey"e bağlı birimlerde or- tayaçıktı. Çelik, göreve gelir gelmez, SSK Genel Mü- dürü Kemal Kılıcdaroğlu başta olmak üzere, genel müdür yardımcılan. müsteşar yardımcılan ve daire başkanlanndan oluşan 10 kişiyi görevden uzaklaştır- dı. Iş ve tşçi Bulma Kurumu'nda da 10 kişi sürgüne gönderildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nabağlı ku- ruluşlarda, mart ayı başına değin Ankara'daki Tûm Sosyal-Sen üyesi 80 kişi, ıl içi sürgüne gönderildi, gö- revden alındı. Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan 26 Tüm Sosyal-Sen ve 5 SES üyesi de il dışına gönde- rildi, yer değıştirildi ve görevinden alındı. Sürgün ve görevden almalann en yoğun yaşandığı kurumlann başında Devlet Bakanı Günbey'e bağlı SHÇEK geldi. SHÇEK'de 261 kişi çeşitlı ıllere sür- gün edildi. RP'li Günbey tarafından SHÇEK'e bağlı birimlere 109 yeni atama yapıldı. Atanan kişilerin içinde iliahiyatçı ve imamlann çoğunlukta olması dik- kat çekti. Atanan kişiler arasında bakanın yakınlan da yer aldı. SES'in verilerine göre SHÇEK'de RP kad- rolaşmasmı gösteren bazı atamalar şunlar: Osman Furkan (ilahiyatçı); Sütçü tmam Üniversi- tesi'nden genel müdürlüğe getirildi. Mehmet Ileri (ilahiyatçı): Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürlüğü'nden Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlı- ğı'na getirildi. Sicil cezası aldığı belirtildi. Mustafa Günbey (öğretmen); Kırşehir Köy Hiz- metleri Müdürlüğü'nden Personel Daire Başkanlı- ğı'na getirildi. Bakanın yakmı. Şaban Kender (ilahiyatçı): Bursa Imam Hatip Li- sesi öğretmenliğinden Bursa II Müdürlüğü'ne atandı. Hasan Bağcı (hekim): Süleyman Demirel Huzure- vi'nden genel müdüriük doktorluğuna getirildi. Mil- li Gençlik Vakfı (MGV) ile ilişkili. R. Baki Şimşek (şef); Saray Rehberlik Merkezi'ne müdür olarak atandı. Yöneticilik yapamaz. Sadık Yetiş (imam); Diyanet îşleri Başimamlı- ğı'ndan Adıyaman Yetiştirme Yurdu Müdür Yardım- cılığı'na getirildi. Allahverdi Kaner (dini eğitim); Muş Yetiştirme Yurdu din görevlisi iken Muş 11 Müdür Yardımcısı ol- du. tstnail Öz (îslam Enstitüsü); Konya Çocuk Yurdu Müdürlüğü'nden Konya 11 Müdürlüğü'ne getirildi. Yusuf Günhan (din dersi öğretmeni); ögretmenlik- ten Ankara Saray Rehberlik Merkezi Müdür Yardım- cılığı'na atandı. Yılmaz Karahan (Yüksek Îslam Enstitüsü); Hak- kâri Ü Müdürlüğü'nden, Ankara 50. Yıl Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü'ne getirildi. CevatKoç(dini eğitim); Afyondin görevliliğinden Giresun İl Müdür Vekilliği'ne getirildi. Recep Keleş (dinı eğitim): Adana din görevliliğin- den Ankara Saray Rehberlik Merkezi'ne öğretmen olarak atandı. Kamil Erpolat (dini eğitim); Bitlis din görevlili- ğinden genel müdürlükte bir göreve atandı. Ömer Faruk Hocaoğlu (ilahiyat); Kırklareli Yetiş- tirme Yurdu öğretmenliğinden Sosyal Hizmet Daire Başkanlığı'na müdür olarak atandı. Sicil cezası aldı- ğı belirtildi. Mustafa Tariacı(irtyam-hatip hsesı öğretmeni); öğ- retmenhkten Burdur İl Müdürlüğü'ne atandı. Mustafa Oztflrk (imam-hatip öğretmeni); ögret- menlikten Trabzon tl Müdürlüğü'ne atandı. Hasan Demir (Yüksek Îslam Enstitüsü); açıktan atandı. Yusuf Cünhan (din öğretmeni); Saray Bakım Reh- berlik Müdür Yardımcılığı'na getirildi. tsmaüBulaç(öğretmen); Yeni Şafak gazetesi yazar- lanndan Ali Bulaç'ın akrabası. Istanbul Sosyal Hiz- metler Müdür Yardımcılığı'na atandı. Haeı Ali Ünal (Konya'da köy imamı); önce Niğde Yetiştirme Yurdu'na öğretmenliğe, ardından Adana Yetiştirme Yurdu Müdür Yardımcılığı'na getirildi. Sağlık Bakanlığı'na bağlı birimlerde görevli 15 S- ES üyesi de çeşitli görevlere süriildü. Sağlık Bakan- lığı Müsteşar Yardımcısı Aytun Çıray'ın eski klinik şefı olduğu Ödemiş Devlet Hastanesi'nden SES üye- si 7 hemşirenin aynı andaçeşitli ilçelere sürülmesi dik- kat çekti. Uluç Gürkan. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dava dilekçesinde, Günbey'in kendisine bağ- lı SHÇEK'deki 50 kadın yöneticiyi görevlerinden al- masının "Anayasanın kanun öniinde eşitiik" madde- sine aykın olduğunu belirttı. Gürkan, Günbey hakkın- da görevini suistimal ve ihmal gerekçeleriyle dava açılmasını istedi. Cörevden almalara tepki Gürkan'dan Günbey'e suç duyurusu • CHP'li Birgen Keleş, TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, SHÇEK'teki 50 kadıntn neden görevden alındıklannı sordu. DSP'li Uluç Gürkan ise Devlet Bakanı Sacit Günbey'in cinsiyet aynmcılığı yaptığını belirterek cezalandınlmasmı istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin RP kanadına bağlı bakanlıklarda şeriatçı kadrolaşma hızla sürerken, CHP Izmir Milletvekılı Birgen Keleş, sürgünler ve kadrolaşma ıle ilgili olarak TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdt. DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, Sosyal Hizmetler \ e Çocuk Esirgeme Kurumu'ndakı (SHÇEK) kadın yöneticilerin görevden ahnmasıyla ilgili olarak Devlet Bakanı Sacit Günbey hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Keleş, Başbakan Yardımcısı Çiller tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey'e bağh SHÇEK'teki kadın yöneticilerin görevden alınma nedenlerini sordu. Keleş önergesinde, "Laik düzenin güveneesi olduğunuzu söytüyorsunuz. Son 6 a>' içinde bakanlıklarda ve kamu kuruluşlannda kaç kadın yönetici görevden aunnuştır? Görevden alırus nedenleri neterdir? Göre\den alınanlar yerine atanan kadın yönetici \ar mıdır. kaç tanedir?" dedi. Gürkan da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, Günbey'in 50 kadın yöneticiyi görevden almakla "cinsiyet avnnıcüığı'' yaptığını belirttı. Gürkan, Günbey'in TCY'nin 146'3 maddesi gereği. 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandınlmasmı istedi. Gürkan. uygulamanın, anayasanın 10. maddesindeki "kadınlann yasaönündeki eşitiigT ilkesıne aykınlık oluşıurduğunu vurguladı. Gürkan, Günbey hakkında, bakanlık yetki ve görevini anayasaya aykın biçımde kötüye kullandığı gerekçesiyle TCY'nin 230 ve 2W. maddeleri uyannca davi açılmasını da istedi. Esfc Türk Kadınlar Birliği Başkanı ve Bağımsız Manisa Milletvekili Ayseti Göksoy, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda 50 kadının ışıne son verilmesınin, RP'nın kadınlan "eve çekme" planmın bir parçası olduğnu söyledı. Sosyal hizmet uzmanlığı alamnda kadınlann "anahk" özelliğinden dolayı daha başanlı olduğuna dikkat çeken Göksoy, RP'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın, SSK hastanelerinde çalışan kadın doktorlan da işlerinden uzaklaştırmaya çalışıltığını vurguladı. Devlet Bakanı Abdullah Gûl'ün, Türkiye'nin olimpiyat yapılacak kent seçmelerinde fınale kalamamasının gerekçesini "ülkedeki istikrarsıziıga'' bağladığma dikkat çeken Göksoy, u Evet bu sözler dogrudur. Ama bu istikrarszlık, ülkedeki kötû görünüm RP'nin kusurudur" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiBer'ın, "Kadınlanmızı ezdirmeyiz" sözlerini anımsatan Göksoy, eski genel başkanıru, SHÇEK'deki kadınlara sahip çıkmaya çağırdı. Göksoy, "Sayın Çiller, SHÇEK'te 5(^60 kadmın işine niçin son verikligini hükümet ortağına sormuyor mu? Türkjye bir »a üaa içmek ûzere" görüşünü savundu. RP Grup Başkanvekili Ternel KaramoUaoğlu ise 50 kadının görevden almmasıyla ilgili sorular üzerine. "Bu iddialann doğnı olduğu kamsuıda değaim" dedi. RP tarafından bazı görevlere getirilen kadınlar bulunduğunu söyleyen KaramoUaoğlu, "Bİzim kadına verdiğimiz değeri hiçbir parti vennez" diye konuştu. KaramoUaoğlu, her yönehcirun kendi programını yürütecek kadrolan oluşturmasının doğal olduğunu savunarak *Bir yerde programın uygulanmasım engeOeyecek kişikr varsa elbette değiştiruir'' dedi. Tansu ÇîHer işkenceyi itiraf etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller. Avrupa Birliği'nin (AB), Türkiye'nin tam üyeliğinin önündeki en önemli engellerden birisinin "insan haklan ihlaOeri" olduğu görüşünü yınelemesinin ardından düzenledıği basın toplantısında, emniyet birirrüerinde işkence yapıldığını da itiraf etti. ÇİHCT, hükümetin insan haklan ihlallerinin önlenmesi konusundaki projelerini anlatırken "tşkenceden valiler ve emniyet müdürkri sorumlu. İşkence ya kalkacak, ya kalkacak" dedi. Çıller'ın. bu açıklamalarla bugüne değin "işkencenin de\let polirikası olmadığı. ancak kişilerden kaynaklanan münferit olaylar yaşandığı'1 yolunda dıle getınlen resmi söylernin dışına çıkarak "ststematik işkence yapıldığrgörüşüne yakın düşen mesajlar verdiğine işaret edildi. Çiller, dün Dışişleri Bakanhğı'nda lçişleri Bakanı Meral Akşeoer, Müsteşar Teoman Ünüsan. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Onur Oymen, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin YükseL Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanvekili Ahmet DcmircL lstanbul Emniyet Müdürü Ramazan Er, Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Cebe'nin de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Geçen yılın eylül ayında yaptığı açıklamada, devlet güvenlik mahkemelerinin görev alanınm daraltılacağı. gözaltı sürelerinin azaltılacağı ve terör suçlan nedeniyle gözahına alınanlara avukat yardımı sağlanacağı vaadinde bulunduğunu anımsatan Çiller, "Bunlan yerine getinfik"dedi. Bu düzenlemenin ardından "işkence" konusunun gündeme geldiğıni kaydeden Çiller, "işkence konusunda Türkhe'nin adının geçmesi, üzücü, utanç vericL kabul edilebiHr değiL Türkiye'nin her yöresinde işkence uygulamalanna son veıme gereği açıknr. Clke gündeminden işkence konusu ya kalkacak, ya kalkacaktır" diye konuştu. Çiller, Uluslararası Af Orgütü ve insan haklan kuruluşlannın, hazırladıklan raporlarda Türkiye'dekı işkence uygulamalanna ilişkin bulgulara yer verdiklerini anımsatarak şöyle devam etti:"Bu işin mesulii her ilde vahler ve emniyet müdürkri otacaknr. Filistin askısı, elektrik şoku gibi uygulamalann hiçbir karakolda olması mûmkûn değiL İçişieri Bakanı ile birükte karakollan dolaşacağız. tşkence ya bitecek, ya bitecek ya da gereğj yapdacakT 'SürekliAydınlık' eylemişenliklerle bitti "Sürekli Aydınlık Için 1 Dakika Karardık" eylemi önceki gün \ urttaşlar tarafından sokaklarda. mevdanlarda düzenlenen şenliklerle sona erdL tstanbul'un çeşitli semtferinde konserler verildi, tiyatro gruplan gösteriler yapb. OrtakÖy Meydanf nda si\ah giysili karanhk adamlann arasmdan çıkan beyaz giysisine ampulİer yerleştirilmiş ve "Aydınlık Türkiye > 'yi simgeleyen minik laz, yurttaşlar tarafından coşkuyla alkışlandL \ezneciler Kız Yurdu'nda kalan öğrenciler ise eyieme destek verdikleri için yurttan abhna tehdidiyle karşı karşrya olduklannı belirttikr. Yurdun öniinde dün bir acıklama yapan öğrenciler, yurt yönetimini protesto ederek, 4 arkadaşlannın süresiz urâklaştırma istemiyle sorgulandığıru öne sürdükr. Susuıiuk kazasının ardından orta\a çıkan karanhk ilişkilerin bir an önce ay dınlanlması \e bu itişkilerin sanıklannın >argılanması için bir ay süreyte başlatılan e> lem ülke genelinde önemli oranda kabul gördü. Eylemle birlikte Türkiye'de meydana gelen tüm yolsuzluklara, antidemokratik ve anrJlaik uygulamalara da tepkilerini dile getiren yurttaşlar. tşıklannı söndürmelerinin yanı sıra tencere, ta>a, diidük çalıp. kentin merkezlerinde halaylar çekerek eylemi geliştirdiler. Pek çok sivil toplum örgütü ve siyasi partinin destekledîği eylemin tek muhalefeti ise hükümet oldu. D\ P İi Mehmet Gölhan ey lemcileri "vatan haini" ilan ederken. Başbakan Necmettin Erbakan eyleme "çocuksu", Adatet Bakanı Şevket Kazan ise "mum söndü oyunu" yakıştırması >"aptı. Yuıttaşlann bu eleştiriler üzerine her geçen gün daha da çok kişinin katüdığı eylemin sürecüıin ortalannda lçişleri Bakanlığı *eylemin polis kontrolüne alınması" şeku'nde bir genelge yayunladL Genelgenin hemen ardından ise Antalya'daki bir vatandaş gözaltjnda başuıdan aklığı darbe sonucunda yaşamını vitirdi. Bu üzücü 0% dtşında hiçbir provokasyona uğramadan ~kaxasıy" bir şekilde son bulan eylem aynı zamanda Türkiye'deki toplumsal hareketler tarihine girmeye de "göz larpû." (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER / ALPER TURGUT) ÇL\LIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Kömiir ocaklarmda mühendis olarak çalışmaktayıın" S o r u : 16yıldır bir kamu kurumununyeraltındakikömürocaklann- da mühendisolarak çanşmaktayun. Bilindigi gibi Emekli San- dığı Kanunu'nun 32. maddesi İle nıaden üretiminde çahşan- lara, toprak altuıda maden çıkarma işlerinde geçirdikleri her tam yıl için aynca 6 ayltk "fiili hizmet zamrru" veribnektedir. Bizler, günde 4 ya da 6 saatimizi yeralbnda geçirmekteyiz. Bu saatler aylık toplanarak, kesilen verginin geri Ödenmesinde kullanılmaktadır. 16 yılın sonundaki fiili hizmet süremi me- rak ederek ilgili kuruma yazıh başvuruda bulundum. Gelen yanıtta ban yülar için l ay, bazı yülar için en çok 3 aylık bir sü- renin göz Önünealındığını gördüm. Sonuçta, bunun çok üstün- de bir süre beklerken 2 yıl 10 aylık bir sürenin emekliUkte de- geriendirildiğini gördüm. Örneğin 1995 yüında yeraltında ge- çirdiğim saatler toplamı 1.232 saattir. Benim hesabıma göre MUM =154 gün 154 gün / 30 = 5.13 ay (6 ay) olması gereken süre 3 av olarak saptanmıştır. Kurumun yaptığı uygulamaya göre h*r çalışma yıhna 6 aylık süre alabilmek için cumartesi ve pazar günleri dahil yılda en az 365 gün ve günde 8 saat ça- hşmak gerekmektedir. Bu konuda nasıl bir hesaplama yapıh- yor? (YJ.) YAMT: 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nm 32. maddesin- de, ağır ve yıpratıcı görevlerde çalışanlara, her tam çalışma yılı için aynca "fiiH hizmet zammı" olarak 3 ila 6 ay arasında emeklilik hak- lan yönünden, ek bir süre verilmektedir. Emekli Sandığı iştirakçile- rinden, maden üretiminde toprak altuıda maden çıkarma işlerinde ça- lışanlara da her tam çalışma yılı için verilen fiili hizmet zammı 6 ay- dır. Fiili hizmet zammı ile ilgili bir davada Danıştay 3. Daire 14.6.1983 gün 4659 Esas ve 2047 Karannda şöyle denilmeİctedir: (1)"(...) atelye, fabnka, havuz ve depolarda çalışanlann zehirli, bo- ğucu gaz, asit, boya işteriyle gaz maskesiyle çalışmayı gerektiren baş- ka işlerde geçen fıilı hizmet müddetlerinin her yılı için 6 ay ilave edi- leceği ve fiili hizmet müddetlerine eklenecek bu müddetlerin hesa- bında bir yıl içinde söz konusu vazifelerde geçen çalışma saatlerinın her 8 saatinın 1 gün olarak ele almacağı hükme bağlanmış bulunmak- tadır. (...)" Bu karar uyannca maden üretiminde ve yeraltında geçen her 8 saatlik çalışma süresi bir gün olarak kabul edilecektir. (2) "(.-) bir yıl içinde toplam olarak fiilen 2484 saat çalışan bir işti- rakçinin bu çalışma süresinin her 8 saati bir gün hesaplanacağından, 2484/»=310güneder.310günde310/30=10ay lOgünrutmaktadır.Yıl- hk çalışma saatlerinin ay kesirteri tam ay sayüacağmdan 10 ay 10 gün 11 ay kabul edilir.(™r (Danıştay 10. Daire 10.3.1970 gün, 1969/1193 Esas, 1970/334 Ka- rar) 1995 yılında maden üretiminde ve yeraltında geçen 1.232 saatlik bir çalışmanın fiili hizmet zammı ne olacaktır. 1.232 (yeraltında geçen toplam saat) / 8 (saat)=154 gün (fiili hiz- met zammı kapsamında) 154/30=5.133 ay (tama çıkanldığmda 6 ay fiili hizmet zammı kap- samında) Bu hesaplamaya göre 12 aylık çalışma için 6 aylık fiili hizmet zam- mı verilirse, 6 aylık çalışma için 3 aylık fiili hizmet zammı verilece- ği sonucu çıkmaktadır. Kısaca kişısel görüşümüz 1.232 saatlik yeraltında geçen çalışmala- ra, 3 aylık fiili hizmet zammı verileceğı yönündedir. (**)'Kaynak: (I) Danıştay Dergisi, 1984, sayı 52-53, sayfa: 169 (2) Emrullah Damar, Emekli Sandığı Mevzuatı, 1987. sayfa: 153 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ İğneyi Kendimize... (i) Bugün, basın ile sağın (hekım) ilişkilerine değinmek istiyoaım. Zaman zaman gazetelerde, uzgöreçlerde, sağınlan, bacılan acımasızca suçlayan eleştirilere rast- lıyorum. Doğrusunu söylemem gerekirse, bunlara çok üzülüyorum. Kimin kimden ne istediğini anlamam ola- nakşız. Bir sağın (hekim) daha önce çalıştığı kurumunun ile- ri gelenlerini yerin dibine batınyor actmasızca. Sağın ya o eski görevinden aynlma durumunda kalmış, kurum yöneticileriyle kişisel çekişme içine girmiştir. Diyelim, emekliliği gelmiş, çalışma dönemi uzatılmamıştır. Ken- di hakkının yandığını düşünür. Burada haksızlığa uğ- radığı inancı ile öç alma duygusu ön plana çıkrnıştjr. Bulduğu bir gazetede ya da uzgöreçte döşenir de do- şenir. Bunlann aslı var mı yok mu diye de kimse sor- maz. Hatta: - Kardeşim, siz daha önce bu kurumda çalışmadı- nız mı? - Çalıştım. - Eee, çalışırken niye sustunuz da şimdı pahıyorsu- nuzdiyen çıkmaz. Basın da uzgöreç de bu noktada bal gibi dolduruşa gelir. Konu, bir süre önce, sağınlar arasında tartışıldı, de- şildi. Türkiye Yüksek Ihtisas Saynevi'nden Oğuz Taş- demir, sorunu bir bildiriyle gözler önüne serdi. Med- yanın txj olaylara çok ılgi göstermesinin nedenlerini sı- raladı. Bunlann başında, Türt<iye'deki bölgesel, yerel radyolarla, uzgöreclerin çokluğu gelmekteydi. Bunla- nn sayısı şöyleydi: Halen 108 bölgesel, 1058 yerel, 36 ulusal olmak üzere 1462 radyo, 15 bölgesel, 229'u ye- rel, 15'i ulusal olmak üzere 259 uzgöreç yayın yapmak- taydı. Bu denli çok sayıda ıstasyonun varlığından büyük bir rekabet yaşanıyordu. Uzgöreç izleyicilerinı arttırmak için sansasyonel gı- cıklayıcı, halkın doğrudan ilgısini çekecek izlencelere gereksinim vardı. Rating artışı, reklam alımında artış, o datecimsel ka- zanç artışı demekti. O halde, medyanın rating arttıncı izlencelere gereksinimı vardı. Mıllıyet gazetesi yazarîarından Ahmet Oktay. 15 Şubat 1996 günü yazdığı "Haber, Yalan, Kamu" baş- lıklı yazısında, özetle şöyle diyordu: "... Sıyasal ya da teknolojık her devrimin katilleri ve kurbanlan vardır. Düşûnmeyı, sormayı, dikkat etmeyi savsakladığımızda, katildeğil, belkisuç ortağı, ama asıl anlamda kurban olacağımızı bilelim" dıyor, yazısını şöyle sürdürüyordu: "TV'/ere rating sağlayan seyirci- lerin nerede ise yûzde 80 'lik çoğunluğu hem reel hem de virtüel kurbandır. Seyirci kimsenin umurvnda de- ğildir. Kendini kamuoyu yerine koyap, onun ekranda- kidsimlenmiş vicdanı kisvesine bürünen ve dahası ka- muoyunu yönlendiren bırgörsel vartığın sesıyle konu- şan yorumcu, aklına geteni değıl ağzına gelenı söyle- mekte, kendini özgür ve dokunulmaz hissetmektedir." Yılmaz Çetiner de şunlan söylüyor: "... 7Vlanet olasıca birhayaldir... TVgüçlü ve tehlı- keli bir oyuncak silahtır... TVçok şeye muktedirdir. A- ma hiçbir şeye muktedir değildir... TV'de istediğiniz şeyleri işitebilirsiniz, ama bunlar hakıkat değil, hayal- dir... Patronlann, yöneticilerin, programlann rating için kendilerini nasılsele kaptırdıkiannın, dıyaloglan ve ka- releri... Anlaşılan kader bu!.. TV'de bu ülkenin geçtiği, kargaşayı biz de geçireceğiz!.." Doç. Dr. Oğuz Tasdemir, bildirişinde, uzgöreclerin "kamuoyunun vicdanı, sesı ve gözü olma savlanna dikkatı çekerek şunlan da söyledi: "Programlann birçoğunda, legalkuıvmlara karşıolu- şan güvensızlık duygusunu kullanarakprogramda yer alan haberkaynağının (ihbarcı) sözleriyle olaylan o/du- ğundan daha abartılı, bilge edası ile göstermenin, ge- nel olarak kamuoyunu bilgilendirme ve araştırma adı- nayapıldığı vurgulanmaktadır. Programın sunuluş tar- zı, olaylann temelinde yatan çarpıklıklan ve problem- len açığa çıkarmak yerine kamuoyuna 'suçiu goster- meye' yönelmiştir. Âdeta hem savcı, hem hâkim yeri- ne soyunulmuştur. Özellikle sağlıkproblemlerinin tüm faturası hekimlere kesilir. Hasta ölür, suçlu hekimdir, hasta hastaneye yatamaz, suçlu hekimdir, hasta has- taneye ücretini ödeyemez, suçlu hekimdir. Her meslekte olduğu gibi olayı işleyen TVprogram- cısı ya da yazann da kendi kariyerini yükseltme içgü- düsü olaylara hâkimdir. Genelde yorumcunun konuş- ma tam ve tavırian kendinin toplum adına hareket et- tiği ve kendisini topluma adadığı imajını vermeye ça- lışır. Bu şekilde kendileri dokunulmazdır, bu tip prog- ramlan ancakkendilen yapar, mesajinı da hiçbirzaman ihmal etmezler. Böylece 'baskın basanındır!' ilkesi ile olaylardan etkilenen kişilerin hukuksal haklanna daha baştan birmanevi baskı da uygulanmış olur." Doç. Dr. Oğuz Taşdemir'e göre hedef alınan sağın- lar ile kurumlann ortak özellikleri var. Şöyle: . İlgili sağınlar çoğu zaman toplumca tanınan kim- selerdir. Haklannda söylenecek her şey seyirci ya da okuyucunun doğrudan ilgisine açıktır. . Sağınlann ve kurumtann en önemli eksiklikleri ise şöyle: Basınla ilişkilerkopuk; çoğu kurumun basınla iliş- kilerini düzenleyecek bir basın ve halkla ilişkiler büro- su da yok: gelişen olaylaria ilgili olarak gerek kurum, gerekse sağınlar çoğu kez sorulan yanıtlamaya yanaş- rrayoriar. • • * izmırfuanndaTÜYAP Krtap Şenliği'nde bugün Isma- il Gülgeç standında kitaplanmı irnzalayacağım. (ME) BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLftVNSAĞA: 1/ Becenksız, güç- süz ve görgüsüz 1 kimse... Borç öde- o me. 2/ Tersınden okununca da aynı anlartu veren söz. 3/ Aynı adlı ağaç- tan elde edilerek saç ve elleri boya- makta kullanılan toz... Japon lırik dramı. 4/ Memeli birdenizhayvanı... Bır asitle bir alkil- den meydana ge- len bileşik. 5/ Bir yanşın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri... Denden sızan sıvı. 6/Böre- ği, çiçeğı ve terazisi var- 3 dır... Steven Spielberg'in bilimkurgu türündekı fil- mi... Uygun, tıpatıp gelen. 7/MeühCevdetAnday'ın. 6 Yusuf KurçenH tarafından fîlme de aktanlmış romanı. 8/ Rakı... Bir gösterme sı- fatı. 9/ Kemiklerin yuvar- lak ucu... Gümüşhane'nın bır ılçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Üzerinde desen bulunmayan, ınce dokunmuş. parlak ve tok ipekli kumaş... Bır nota. 2/ Öğütülmüş tahıl... Yasama meclıslerinin birleşımlerinden her biri. 3/ Bangladeş'in baş- kenti... Ender, seyrek. 4/ Eli açık, cömert, yığit... Halk di- Hnde pancara verilen ad. 5/ tnce ve parlak nakış... Ekmek ufağı. 6/ Hindistan'da halkın aynlmış olduğu bırbınne kar- şı kapalı sınıflann adı... "— boyu üç servı / Demek kı Lev- nı geçmiş buralardan" (llhan Berk.) 7/ Bır organımız... Er- kek keçi. 8/lskambildekı karo rengine venlen birbaşka ad... Bızmutun sımgesi. 9/ Müzikte armoni kurallanna göre üst üste bindirilmiş sesler... Osmanlı devletı ile Rusya arasında 171 Tde yapılan savaş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle