Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayıtı Yönetrnenı Orhan Erinç •
Genel Yayın K.oordınatorü: Hikmet
Çetinka>a 9 Yaznşlerı Mudurlerı
Ibrahim Yıldız (Sorumlu). DinçTayanç
# Haber Merkezı Ivlüduru Hakan kara
# Gorsel Yonetmerr Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu # lstıhbarat
Cengiz Yıldınnı • Koıltur Handan Şenköken
#Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaieler
Sami Karaören 9 Duzeltme Abdullah Vazıcı
9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberkn Mehmet Faraç
VavınKurulu UhanS«Jçuk(Başkan).
Orhan Erinç, Oktaı, Kurtböke.
Hikmet (, etinkava. Şükran Sooer,
Ergun Bakv Dinş Ta>anç, İbrihim
Vıldız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ • Haber Mudunr Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlüdar-Ankara
Tel 4195020(7 hat). Faks 419502"
7
9 lzmır Temsılcısı
SerdarKmk,H ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220, Faks
441911
7
9AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğlu. InönüCd
119 S Nol Kat l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
ICoordınator Ahmet Konılsan 9
Muhasebe Bülent Yener 9
Idare Hüse>inGürer9Uletme.
ÖnderÇelik9Bı]gı-İşlem Nail
İnal 9 Bılgısavar Sıstem
Mürmet Çiler
MEDYA C: • Yonetim Kurulu
Başkanı - Genei Mudur Cülbin
Erduran • Koordmator Reha
Işıtman • Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 0? 53 -
51395S0-513846O-61,Faks 5138463
Yayınlavan \e Bjısan: ^ enı Gûn Haber Ajansu Basın \e Yayınctlık A Ş
Turl«ajıCKL3'-41 Cajaloglu 34334 Isı PK 246 lstanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 hatı Faks (0 2i2ı 513 SS 95 9 ŞUBAT 1997 tmsak: 5.32 Güneş: 7.00 Öğle: 12.25 İkindi. 15.11 Akşam: 17.37 Yatsr. 18.59
Pipelli
takvimleri
• Haber Merkezi- 1964
yılından bu yana
basılmakta olan " Pirelli
takvimleri" dünyanın dört
bir yanından gelen medya
mensuplannm katılımıyla
Venedık Grassi
Sarayında sergılenmeye
başladı. Şu ana kadar
takv imlerde yer alan 700
fotografın vanı sıra
basılan ve basılmayan
fotoğraflann tûmünün yer
aldığı •'The Pirelli
Calendar 1964-97" isimli
sergı, 16 şubat tarihine
kadar açık kalacak.
Truva
Hazineleri
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye, Truva
Hazıneleri'nin ıadesi
konusundaki
mücadelesıni sürdürecek.
Rusya Parlamentosu alt
kanadı Duma'nın Truva
Hazinelen'ni Rusya'nın
malı ilan eden yasayı
onaylamasının hukuka
aykın olduğunu bildiren
Kültür.Bakanlığı
Müsteşan Cevdet
Türkeroğlu, eserlerin
Türkiye"ye ıadesi
konusunda kararlı
olduğunu bildırdi.
Türkeroğlu, karara
ilişkın henüz Dışişleri
Bakanlıgı aracılığıyla
Kültür Bakanlığı'na
ulaşan resmi bir yazı
olmadığını belirtti.
Türkiye'deki gözde turistik tesislerde uygulanan yüksek fiyat politikası, yabancı ülkelere seyahati cazip hale getiriyor
YıırtchşL tatüde 6
tur' çekieiliğiBARIŞ DOSTER
Türkıye'de turistik tesislerde uygula-
nan fahiş fiyat politikası yurtdışındaki
tatilin cazibesini arttınyor. Yurtdışı tur-
lar, Türkiye'deki pek çok gezıden daha
ucuza geliyor. Örneğin 5'er günlük Tu-
nus ve Barcelona gezılen yaklaşık 60
milyon, yine 5 "er günlük Pans ve Mos-
kova seyahatleri yaklaşık 70 milyon li-
ra civannda. Türkiye'de Marmaris Mar-
tı Otel'ın günlüğü 15. Antalya Shera-
ton'ın günlüğü 18 ve Renaissance An-
talya Resorfun günlüğü 14 milyon li-
raya geliyor.
Yurtdışi tur fiyatlanmn bu kadar ca-
zip olmasıyla ilgili olarak Türkiye Se-
yahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)
îkinci Başkanı SühaUyardurumun dün-
yanın her tarafinda böyle olduğunu söy-
lüyor ve "Bir Fransız da. Fransa'da tek
başına bir otele gittiğinde bir turla ge-
len Türk'ün ild-üç kaü para verir" di-
ye konuşuyor. Renaissance Antaly a Re-
sort Reklam ve Halkla İhşkıler Müdü-
rü Sevil Tankut da 1985 'ten beri A\ ru-
pa turizminin büyük potansiyel kaybet-
tiğini \xirgulayarak, "Acenteteranlaşnıa-
lı olduklan otellerdeki kontenjanlanm
doldurmak için belirli dönemlerdc çok
düşükfiy arlarla Türkiye dıyndaki turiz-
mi canlandırmaya çalışnorlar" dıyor.
Setur tç Tunzm Müdürü Nişan Yerem-
yan ise bu farkın temel nedenıni yurt-
• Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) İkinci
Başkanı Süha Uyar yurtdışi tur fiyatlannın cazip olmasının
dünyanın her tarafında görüldüğünü söylüyor ve "Bir
Fransız da, Fransa'da tek başına bir otele gittiğinde bir turla
gelen Türk'ün iki-üç katı para verir" diyor.
dışına tur yapan acenteler arasındaki
rekabete bağlıyor. Yeremyan. "Bu fir-
malar lOOdolara ucak kaMırabüiyorlar-
şeklinde konuşuyor.
TÜRSAB îkinci Başkanı Süha Uyar,
dış geziler için acentelenn 6-7 aylık
kontrat imzaladıklannı, garantı verdık-
lerinı ve belirli bir rısk aldıklannı be-
lirtiyor. Uyar. "Türizm belH dönemler-
de yoğunlaşır. Otel fiyaüyla acente fıya-
tı arasında yüzde 40'bk fark da doğal-
dır. Türkiye'de tek başınıza gittiğinizde
18 milyon lira vereceğiniz bir tesise, tur-
la gelen bir Alman 6 milyon lira verebi-
lir. Bunun tersi de Almanya'da gecerü-
dir" diyor.
Türkiye'nin en gözde tunzm tesisle-
ri arasında yer alan Renaissance Antal-
ya Resort'un Reklam ve Halkla tlişki-
ler Müdürü Sevil Tankut da yurtdışi ge-
zilere rağbet gösteren kitlenın çoğunluk-
la. her ne pahasına olursa olsun yurtdı-
şına çıkmak isteyenlerden oluştuğunu
öne sürüyor. Tankut bu kıtlenin genel-
likle tarihi. oteli, yemeklen. servısı, do-
ğayı pek fazla önemsemediğını belırti-
yor \ e "Oralarda konaklanan yerler bi-
zim tesislerimizle asla kıyaslanamaz"
diyor. Tankut, Avrupa'daki 5 yıldızlı
otel ve tatıl köylerimn fiyatlannın Tür-
kiye'dekilerden çok daha yüksek oldu-
ğunu da \ urguluyor ve şöyle konuşuyor:
"Türkiye'de de iki ya da üç yıkbzlı otel-
lerde çok ekonomiktatil olanaklan var.
Ama mesela bayramlarda talep artar
vefiyatiarbirazyüksetir. Aynı dönem Av-
rupa turizmi için ölü sezondur \e acen-
teler kontenjanlanm doldurmak için
promosyon düzenlemişlerdir."
Setur Iç Turizm Müdürü Nişan Yerem-
yan ıse yurtdışına tur düzenleyen firma-
lann sayıca çok ve güçlü firmalarolduk-
lannı, aralannda kıyasıya bir rekabet
yaşandığını hatırlatıyor. Yererrnan şun-
lan söylüyor: "Bu firmalar 100 dolara
uçak kaldırabilhorlar. Yurtdışındaki
otetin geceliği de 50-60 dolar olunca bu
fiyatlar ortaya çıkıyor. Aynca Türki-
ye'deki oteller de yabancı ruristi tercih
ediyor ve kontenjanlannı yüzde 60-70
oranındayabancıturisteavınvorlar. Bu-
nun nedeni de yabancı turistin daha çok
para harcamaave ekstrayapmasL Bunun
sonucunda da döviz yurtdışına gktiyor."
Çevre tahribatuıa
karşı ortak eylem
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR-Rantçı çevrelerin isteğı doğrul-
tusunda kültürel ve doğal değerlerin tah-
ribatını hızlandıran kararlar alan siyasi ik-
tidarlara karşı sivil toplum örgütlerince
"Doğal v« KültürelÇe\TePlatformu" adıy-
la yenı bir güç ve eylem birliği oluşturul-
du. Platform, 1997'de SİT alanlannın ko-
runmasından özelleştirmeye, mera yasa
tasansından altın madenciliğine kadar bir-
çok konuda ortak eylem planlıyor.
Son yıllarda kıyılar başta olmak üzere
doğal \e arkeolojik StT alanlannı yağma-
ya açan, ormanlan ve çevreyi tahrip eden
uygulamalara karşı korumacı gruplar bir
araya geldiler. TMMOB'ye bağlı meslek
odalannın öncülüğünde çeşitli siv il örgüt-
lerin bir araya geldıği Doğal ve Kültürel
Çevre Platformu, geçen yıl mayıs ayında
ilk toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayın-
da onuncu toplantısını yapan platform üye-
leri, bugüne değin Imar Yasası, Tunzmi
Teşvik Yasası, Çe\Te Yasası, özel turizm ala-
nı kararlan. özelleştirme. Kıyı Kanunu ve
mera yasa tasansı gibı konulan ele aldılar.
Platform, sıyanürle altın madenciliğini de
programına almayı kararlaştırdı.
Siyasi iktidarlara karşı yanlışlıklan di-
le getirmeye, durdurmaya yönelik güç ve
eylem birliği oluşturmanın, etkili bir ka-
muoyu yaratmantn artık kaçınılmaz bir zo-
runluluk haline geldığıni vurgulayan plat-
form sözcüleri, önümüzdekı günlerde bu
amaçla "1997ÇevreEylem Programr ha-
zırlanacağını söylediler.
Etkili, sistemli hareket
Platformu oluşturan sıvil kuruluşlann
temsilcıleri, çe\Teyi etkileyen kararlarda ve
uygulamalarda, ulusal çıkarlan, halkın is-
temlerini, halk sağlığını, doğa ve kültür
değerlerini hiçe sayan siy asal erkin \ e on-
lara destek çıkan bir kısım bürokrat ve aka-
demisyenlerin sorunlan örtbas eden. geçiş-
tiren, kamuoyunu yanıltan. uyutan politı-
kalanna karşı sürdürülecek bu ortak hare-
ketin daha duyarlı. bilinçli, sistemli, yay-
gın ve etkileyici bir şekılde olması gerek-
tiğini bildirdiler. Platformun son toplantı-
sına katılan korumacılar, bugün ülkemızin
tüm yeraltı, yerüstü kaynaklan ve kültürel
değerlerinin korunması ve kullanılmasına
ilişkın sağlıklı birüst karar v e denetim me-
kanizmasını zaafa uğratan, yok eden. par-
tizanlığı, politik tercihleri ön plana çıka-
ran, yetki ve kavTam karmaşası yaratan sü-
recin 1983 yılında başladığmı bildirdiler.
Metroda 3 yıllık gecikme
İstanbul Metrosu'nun elektro-mekanik sisteminin yapınu geciki-
>or. İhaleyi kazanan Fransız Cegelec firmasının. teminat mektu-
bunu zamanında göndermemesi ncdeniv le iki hafta önce imzalan-
ması gereken sözleşme, bu kez de konsorsiyum üyeleri arasındaki "iş dağılımı" nedenivle imzalanamıyor. İstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi Basın Danışmanı Hüseyin Besli. Cegelec firmasından teminat mektubunun geldiğini belirtti. İstanbul MetrosıTnda. yapılan plan-
lama\a göre \olcu taşınma\a başlanmasında 3 yıllık bir zaman kavbı meydana geldi. istanbul Bü\ükşehir Belcdivesi. metronun elekt-
ro-mekanik sistemi ile ilgili çalışmaJan iki yıldır başlatamıyor. Bunda belediyenin "beceriksizlik" payının da olduğu yolunda değer-
lendirnıeler vapılırken "Bu gidişle Bursa Merrosu. İstanbul'u sollayacak" deniyor. Îkinci kez ihaleedilen elekro-mekanik sistemin iha-
lesini kazanan Cegelec firması ile sözleşme im/alamak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Ocak 1997 tarihinde düzen-
lenen tören. fırmanın kesin teminat mektubunu göndermemesi nedcnivle. yapılan hazuiıklar törenin başlamasından bir saat sonra
iptal edilmişti.(Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Atatürk diyor ki:
Camide hutbeden amaç,
halkın aydınlatılması ve
doğru yola yöneltilmesidir,
başka bir şey değildir. M.K.
Atatürk. 1923.
O mavi gözlü bir devdi I
minnacık bir kadını sevdi I
kadının hayali minnacık bir
evdi I bahçesinde ebruli
hanımeli açan ev I dev gibi
seviyordu dev... Nâzım'ın
bu dizelerini ne zaman
anımsasam "Mavi gözlü
dev" dendi mi, aklıma
Atatürk geliyor. Hele şu
dönemlerde aklımdan hiç
çıkmıyor.
Bunlar sapıtmış
Aldıkları yüzde 21 oyla
kendilerini memleketin
sahibi sanıyorlar. "Millet
bizi seçti, memleketi biz
idare ediyoruz" falan gibi
abukluklarla, gemi azıya
aldılar gidiyorlar. Bunlara
"dur" demenin zamanıdır.
Bu şımarık zihniyet
başıboş bırakıldı mı her
haltı yapabilir. Uyanik olup
karşı tavrımızı bir an önce
koymalıyız.
Refahlı ayı
Görevden alınan Sincan
Belediye Başkanı'nın
koruması olduğu söylenen
ayı, televizyoncu kadın
sunucuya saldırdı. Fakat
ben burada bir hata
yapmaktayım. Herife
"ayı" diyorum.
Ya bu acayip yaratığı
gören ayılar bu sözüme
alınırlarsa. Bütün ayılardan
özür diliyorum.
Bedensel engelliler
Bedensel Engelliler
Dayanışma Derneği
Anakent, Kartal ve Maltepe
belediyelerinin baskısı
altında olduğunu bildiriyor.
Bununla ilgilenmemiz
gerekir. Zaten bir yığın
dertleri olan bu insanları
koruyacak mıyız, yokuşa
mı süreceğiz?..
Savaş, başın
sağ olsun
Canım arkadaşım Savaş
Dinçel annesini yitirdi.
Hikmet Teyze annemin de
arkadaşıydı. Başımız sağ
olsun.
Türk tiyatrosu
OKUYUN: Çetin Altan'ın köşe yazıları.
İZLEYİN: Notre Dame'ın Kamburu (Çizgi Film)
SEVİN: Sigara içenleri.
Beni Güldürenler
1 şubattan ıtibaren ışıklar saat 21.00'de bır dakika
kapatılıyor ya. İki yakınım konuşuyorlar. Isimlerini
veımiyorum, ayıp olur, dedim ya, yakınım işte. Biri
diyor ki:
- Işıklan sabah dokuzda mı kapatacağız?
Diğeri zekice yanıtlıyor:
- Yok canım, akşam dokuzda kapatacağız, ama
bana kalırsa kapatmak yerine bütün ışıklan açsak
daha iyi.
Öteki zekice karşı çıkıyor:
- Olur mu canım ya evde kimse yoksa?
Bana da "Ne gülüyorsun" diye soruyorlar. Valla
bunlar benim çok yakınlanm.
Yıllardır bir arpa boyu yol alamayan
tiyatromuzun sorunlan büyük.
Halkımızın, sanatçımızın tabiatında
bulunan 'konuşarak yapmış gibi olmak'
alışkanlığı benliğimize işlemiş. Türk
tiyatrosu için ne yaptık?.. Bu soruyu
kendine soran kaç tiyatrocumuz var?
Sabah erkenden kalk, provaya git,
sonra oyuna gir, oyundan bır bara,
orada bir iki tek attıktan sonra yatağa
ve ertesi sabah erkenden yine provaya.
"An bir yaz gelse de tatil için Bodrum 'a
falan tüysek" gibi düşüncelerin
arasında insanın "Türk tiyatrosu için ne
yaptın" sorusunu sormaya bile fırsatı
olmaz. Ne yaparsınız ki bu mesleğın
tabiatı budur. Gerçekten hiçbırimiz
hiçbir şey yapmıyoruz. Dayak
yemekten iş yapmaya zaman yok.
Oysa elimizin altında son derece uygun
bir kalıp var: Geleneksel Türk
tiyatrosunun göstermeci, anlatımcı
biçimi unsurlannı taşıyan Meddah ve
Ortaoyunu çok iyi bir kalıp. Buna iyi bir
öz koyup öz ve biçim uyumunun
sentezi ile ne güzel bir tiyatroya
varılabilir biliyor musunuz?.. Insanımız,
sorunlarımız, yığınla dramatik yapısı
olabilecek oyun konusu. Bırakın şu
evrensellik takıntılannı. Aziz Nesin'in,
Yaşar Kemal'in evrensel olmuş tum
eserteri ulusal meselelerimizi iyi
irdelediği içindir. Bu yenı bir tarif değil
tabii ki, Aziz Ağabey'in, Yaşar
Ağabey'in kendi söyledikleri. Türk
yazariarı, genç yazar arkadaşlar. Bu
anlamda oyunlaryazın. Göreceksiniz
çok tutulacak. Bizim halkımızın
geleneğındeki beğeni bu yöndedir.
Onun sorunlarına, eleştirilerine mum
tutarak yaklaşın. Ama şimdi elektrık var.
O zaman bunu modernleştirin... Bugün
Türk tiyatrosu için ne yaptık?.. Yanrtı
hepimizı üzmesin artık.
Varyete gemisi
Pazarlık ve duvarlık sözler:
Peçe-çete-peçete. Sonuncusu ilk ikisinin
pisliğini silmek için gerekli.
Refah ordusu
Kayseri Teşkilatı, bereli, üniformalı, iyi niyetli bir
orducuk kurmuş. Liderieri. "Vurduk mu
oturttururuz" diyor. Politikacıları ise: "Bunlar kavga
bilmez, dayak yerler" diye açıklıyor. Birinden biri
yalan söylüyor. Takıyye var gene. Ama Allah adına
söylenen yalan mubahtır. İşte en dikkat etmemiz
gereken yön burası. Çünkü bunlar yalanı görev
olarak söylüyorlar. Yüzde 21 oyla kendilerini iktidar
sanan bu düşünceye geri kalan muhalefet oylannı
toplamak gerekiyor. Tansu Hanım'ın oylanna
gelince... Ona yeniden oy verecekler mi?
Geçen tiyatro sezonu
Ferhan Şensoy bu gemide
tiyatro ve kabare yapmıştı.
Nefis gösterilerdi.
Şimdi bu gem'ıyi bizim
dayıoğlu Serbülent almış.
Stand Up Comedy yani
bizim dilimizle meddah
geceleri yapıyor.
Genç komedyenler
sahneye çıkıp peş peşe
sahne alıyorlar. Bayramda
gidip göreceğim.
Kuruçeşme'de.
Tom Hanks
• Bilgi Yaymevi. Atti-
lâ llhan'ın Abbas Yol-
cu ve Ceyhun Atuf
Kansu'nun Cumhuri-
yet Ağacı. Atatürk ve
Kurtuluş Savaşı, Halk
Önderi. Atatürk adlı ki-
taplannı göndermiş. #
Minik Solfej dergisinin
son üç sayısı da geldı.
Teşekkürler. • Cum-
hurbaşkanı, laik ve
çağdaş Türkiye olgu-
sunu vurguluyor. Ne-
denini aramak için
uzaklara bakmaya ge-
rek yok. • Susurluk ve
mafya-polıs ilişkilerinı
gündemden düşürmek
için Refah. Taksim'e
cami yapımını günde-
me getirdı. Herkes ap-
tal bir siz akıllısınız.
Bir filmini ilk kez üst üste izledim.
ilkinde fîlmi, ikincide Hanks'ı. Çok iyi
bir oyuncu. Genç yaşta bu işe
başlamış ve hemen tüm kurallannı
biliyor... On beş yıl kadar önce
Avustralya'da bir film çekiyordum.
Genç bir kız gerekti. Otelimizde
temizlik yapan kıza teklif ettim.
Oynadı. Istanbul'a döndük montaj
yapıyoruz. Gelip giden sinemacı
arkadaşlar: "Tabii bulmuşsun oralarda
eğitimli oyuncuları, böyle doğal
oynahar" dedı. Oysa kızın
oyuncıiukla uzak yakın bir ilgisi
yoktu. Sadece kültürü böyle idi.
Gözlerinı açıyorlar ve bu işi görüyorlar.
Tom Hanks sinemanın beşiğinde
doğdu. Gözünü açtı sinema. Aldığı,
edindiği kültür bu. Bir de çalışıp
kendini eğitti miydi, iş tamam oluyor.
Biz de elimizdeki geleneksel
oyunculuk bıçimme sarılacağımıza
onları taklide kalkıyoruz ve yüzümüze
gözümüze bulaştırıyoruz.
Maymunlar
Amerikan Havacılık Birimi, pilotların
radyasyondan ne denli
etkileneceklerini araştırmak üzere bir
deney yapıyor. Doğal olarak insan
yerine maymun pilotları kultanıyor
radyasyona karşı.
Fakat genç pilot adaylanndan biri
maymunların böyle deneylerde
ölmemesi için tüm denekleri
kaçırıyor... Bu üçüncü sınıf bir
Amerikan filmi. Ama bence tüm
insanlık için öyküsü çok önemli. İnsan
hayatmtn, kiralık katillerin namlulannın
uçlarında belirlendiği ülkemizde
hayvan hayatının önemini anlatan
.küçücük bir öykü işte.
Pazarın
fıkrası
Sultan Aziz, Mustafa
Fazıl Paşa'ya
sormuş:
- Bu hürriyet ve maarif
yüzünden milletin gözü
açılırsa ne olur Paşa?
Mustafa Fazıl Paşa
yanıtlamış:
- O zaman mı7/et bizim
cehaletımizi, kendinin
de ıstırabını daha iyi
anlar Sultanım.
Hamlet
"Hamlet Efendi"
oyununun bir
sahnesinde kral,
Hamlet'in delirdiğine
karar verir ve
Rosenkrantz ile
Güldenstern'i (Hamlet'in
okul arkadaşlan)
çağırtarak şöyle der:
"Efendiler, Hamlet'e
dikkat edin. Çok dikkat
edin. Çünkü devlet
adamlannın deliliği
ihmale gelmez."
Gerçekten dikkat etmek
lazım ve gerçekten
devlet adamlannın
deliliği ihmale
gelmez. Çünkü
yalnız kendi başlarını
yemekle kalmazlar,
milleti de uçuruma
sürüklerier. Tarih bunu
çok yaşadı.
Kültür
Bakanı
Tansu Çiller çıkarlan
uğruna bu bakanlığı
gözünü kırpmadan
Refah'a vermişti.
Bu bakanlığın zarif
bakanı, geçenlerde
Taksim'e cami yapımına
imza atmayan 73
yaşındaki görevli mimarı
işinden atmış ve şöyle
demışti:
"Imzayı atmaz mı.
Ben de onu kapının
dışına koydum."
Kültürünü öpeyim
Kültür Bakanı. Tek kitap
okuyunca böyle mi
olunuyor?..
Ankara'ya yürürüz
Geçen hafta ışıklan bir dakika söndürmekle
kalmayıp "Ankara'ya yürürüz'"ü gündeme
getirmiştik. Bu iş tuttu. Bunlar yaptığı abuk sabuk
önerilerle Türk halkını ciddiye almadıklannı
vurguluyorlar. Aldıkları yüzde 21 oyla geri kalan
yüzde 79 oy sahibi halkı görmezlıkten geliyoriar. O
zaman biz de Ankara'ya yürürüz. Şimdilik her gece
bir dakika 21.00 ile 21.01 arası ışıklan karartıyoruz.
Ama sonunda size doğru harekete geçeceğiz. Bu iş
ya olacak ya olacak. Kendinize çekidüzen verin artık.
Ankara'nın sultanları lafımız size.
Ekran gafları
Bir özel televizyonda
sunucu genç kız
konuşuyor:
"Yumurta mı
civcivden yoksa
civciv mi
yumurtadan
çıkmıştır?.."
Bence civciv
yumurtadan
çıkmıştır, genç
civciv sunucumuz...
Çünkü civciv, henüz
civciv olduğundan yumurtlayamaz. Kendisi de
poposu da miniminnacıktır. Civcivler yumurtlamazlar.
Istersen dene.
52. hafta
EHİ iki hafta bir yıl eder. Sizlere bu sayfadan
seslenmeye başlayalı bugün tam bir yıl oluyor. Bir mum
yaktım ve üfledim. Sizlerte olan mutluluğumun birinci
yıldönümünü kutladım. Bir yıl az bir zaman değil. Ama
ön sayfalara dönüp İlhan Selçuk'un sütununa şöyle bir
bakınca. o dolu dolu geçirdiğı yıllann yanında benim bir
yılım emekleyen bebek gibi kalıyor... Keşke Uğur sağ
olsaydı da onunla aynı gazeteyi sizlerte paylaşıyor
olsaydık. Ne yapalım?.. Beni bu bir yıl içınde
yüreklendiren, eleştiren, ışık tutan siz okurlarıma sevgi
ve saygılanmı yolluyorum. Sizi salt Cumhuriyet okuru
olduğunuz için değil, her gece saat yirmi birde
ışıklarınızı kararttığınız için de seviyorum. Çünkü bu
geçicı karanlığın ardından mutlaka ışık gelecek. Buna
yediğim ekmek gibi inanıyorum. Sağ olun.
Şikâyetim var
Güncel olayların alçak gönüllü mizahını sizlere günü
gününe yansıtamıyorum. Yazılarımı üç dört gün önce
teslim etmek zorundayım. Çünkü konulara uygun
vinyetler ve karikatürler ancak o zaman çizilebiliyor.
Hep geriden kalıyorum bu yüzden. Ama siz nasıl olsa
takiptesıniz. Işıklar ne zaman yanacak, ne zaman
sönecek, Abdi Ipekçi ne zaman anılacak, Uğur
Mumcu'nun katili ne zaman bulunacak falan, bunları
benden önce kovuşturuyorsunuz. Benim tek şikâyetim
bu. Günceli veremiyorum. Şimdi diyeceksiniz kı, "Bu
memlekette birhaftada ne değişiyor ki?". Ama bir
değişse. Orneğin gelecek hafta hükümet değişse.
Fena mı olur?
SİGARA İÇENLER İÇMEYENLERE BUNUN
YARARLARINI ANLATSIN.