Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Türkiye'de Demokrasi
Prof. Dr. ERDOGAN SORAL
S
oljenhsin'e gore gunumuzde-
k.ı "Rus Demokrasisi" şu \a
da bu bıçımde kurulmuş hu-
kumetlere "maske" gore\ı
\apan bıraldatmacadır Batı-
!ı gozlemcıler boyle düşun-
muvorlardı Rusvada yadsinamavacak
bır demokrasının kuruİduğunu, ekono-
mik alanda serbest pıvasa ekonomısı
dogrultusunda koklu reformlann gerçek-
leştığını ve Rusva ıçın gelışmenın mutlu
yollannın acıldığını sövluyorlardı Solje-
nıtsın "Bunlann ikisi de gerçek dışıdır,
Rusya'ya ne demokrasi gelmiştir ne de
soylendigi gıbi ekonomıde dort dortluk
reformlar vapılmışhr" dıyor
AcabaTurkıve'dekı •'demokrasi" ger-
çekten demokrasi mıdır' Turkıye eko-
nomık alanda köklü dönuşumler yaşa-
mış ve soylendığı gıbı çağ atlamış mıdır''
Batılı gozlemcıler ve onlann ulkemızde-
kı uzantılan Rusva ıçın soyledıklennı
Turkıye ıçın de vınelıyorlardı Turkıye
gostermelık demokrasıyı, ozurlu bır be-
bek gıbı ellı yıldır >aşatıyordu Oysa
Turk halkı çoğuleu demokrabiyı düşlen-
nın en buyuk utkusu olarak kucaklamış-
tı Bu buyuk utkuyu ıkı başbakan, ıkı
tumceyle yıkmıştır Bınncısı, Turkıye
Buyuk MılletMeclısı nde say lav iara do-
nerek "Siz isterseniz, hilafeti bile getire-
bilirsinız (!)" dıvebılıyordu Çunku, de-
mokrat değıldı Demokrasi eğitım bıl-
gı ve kulturbınkımının bıleşımıydı Te-
mel eğıtım, okulda degıl "aikr
de baş-
lardı Kendıkuşağımadönuyorum vene
kadanmızın demokrasıyı ozumsemış aı-
lelenn çocuklan olduğumuzu duşunuvo-
rum Toplumsal orgütlenmemızde de-
mokrasının yennı ve ağırlığını duyarsa-
mak ıstıyorum
Bınncı Başbakan ın tutuşturduğu fî-
tıl, ıçın ıçın yanarak ve demokrasının
v azgeçılmez oğelen sı> a^al partılenn on-
lenemez aymazlığına davanarak kuçuk
buyuk patlamalarla gunümuze kadar ge-
lıyordu Turkıve'de eğıtımbırlığı bupar-
tılenn oylanyla yok edılıyordu Kuran
kursları, ımam-hatıp okullan, onlann
onergelen ve saylavlann "kabuul!" çığ-
lıklanvla yasalaşmıştır
Bır avuç oy ıçın medreselenn, zavıye-
lenn tekkelenn ve saırenın açılmasına
goz yumulmuştur Bo>le yaptılar da ne
oldu'Ne olduğu bellı Ne olacağı bu-
yuk bombanın ne zaman patlayacağı he-
nuzbelırsız Gençlenmızı oğrencılenmı
duşunuyorum Ekranlarda çocuklanmı-
zındramınıızlıyorum Yannlanmızın gû-
vencesı gençlenmızın bu aşağılamayu bu
karalamayı hak ettıklenne ınanmak ıste-
mıyorum 1997 de Türkiye'de cınlenn
buyulenn gencecık ınsanlara nasıl >uk-
lendığını, bedenden ruha uzanan volda
kumelenen cınlenn ve büyulenn neyın
karşılığında çıkanldığını artık duymak
bıle ıstemıyorum Gostermelık demokra-
sının Turkıye'yı nerelere getırdığını hu-
zünle seyredıvorum
Demokrasi utkusunun üzennden çey-
rek yuzyıl geçmış ya da geçmemıştı
1973 seçımlennden sonra, genel mudur-
lukten musteşarlığa yukselen yaşı bız-
den ılen bır buyuğümuzu bırkaç arka-
daşla bırlıkte kutlamaya gıdıyorduk
Kendısı seçımlerden yenık çıkmış mer-
kez sağ partının tutkunuydu Sohbetı
olan bır adamdı Soz donup dolaşıp po-
lıtıkaya gelmıştı Kendısıne uğradıklan
yenılgının nedenlennı sorduk, yanıtlıyor-
du OtanbJerdesolcuolduğunusoyleyen
bır lıder Turkıye nın sıyaset dünyasını
kasıpkavuruvordu Bırtoplantıdasendı-
kacılara çatıyor "Va sendıkacı olursunuz
ya da bizkr sendikalara kanncalar gibi
girer size sendikacılığı oğretinz" dıyor-
du Feodal yapılara bozuk duzene kar-
şıydı Partısının halkçı ıktıdannda "Su
kuliananın, toprak ışjeyenin" olacaktı
Yer gok ınlıyordu Gençler dalga dalga
onu ızlıyordu Seçımlerden bırkaç gun
once bır taksı şofbrune bu partının
Kars'ta kaç saylav çıkarabıleceğını sor-
duğumda "Beş adaydan, dördünü alır"
dıye ınancını coşkuvla belırtıyordu Göz-
lennın ıçı guluyordu ve dağdakı kuşlann
bu yureklı lıder ıçın turku yaktığını soy-
lüyordu O lıder bır gun yok oldu Bır
güvercın gıbı uçup gıttı Çunkü, söyle-
dıklenne ınanmı>ordu Yaşlı adam. san-
kı bunlann tumunu yaşamış gıbı bılıyor-
du "Bu yengıyi, solcular, gençiere borç-
ludurlar" dıvordu \nılan mıllıyetçı,
muhafazakâr partının de gençlık kollan
vardı Gençiere çayhaneler açmış, tele-
vızyonlarla, muzık dolaplanyla donat-
mışlardı Gençyandaşlannıyureklendır-
mekıstıyorlardı "Gençierebunlannote-
sindedaha neler istersiniz" dıye sormuş-
tu yaşlı adam Aldığiyanıtılgınçtı "Soİ-
cular, bir ıdeolojıden soz ediyoriar. Aca-
ba bizim ki nedir." Savgm dostumuza bız
de sorduk, "Bır bilmecedir" dıyordu ve
guluyordu Mıllıyetçılık ne ıse ne ama
muhafazakârlığı voksul Turk halkına an-
latmaktaguçlukçekıyorlardı Demokra-
sının taşlannı yerlı yenne koyamıyorlar-
dı "Neolabilir" dıye sorduk Mıllıyetçı,
mukaddesatçı gençlerden yararlanmayı,
duşünuyorlardı
Bu bılınçsızlık kısa zamanda ulkemı-
zı kan golûne çevırecek herbın vaşlı bır
ağaç kadar gunırlu ve onurlu gençlenrruz
her an bır kardeş kurşunuyla vurulup. bır
fidan gıbı yere duşecektı tşte o sıralar-
da ıkıncı Başbakan ulkemızın belkı de
yazgısını değıştıren ıkıncı tümcevı soy-
leyecektı "Banasağcılanncinayetvesuç
işlediklerini söyletemezsiniz!" Bu kesış-
menoktasındaTurkıye nınçıvısızıvana-
dan çıkıyordu
Soljenıtsın ulkesının yazgısını, eskı
komünıst ıktıdann btcenklı temsılcıle-
nyle soyguncu devlet memurlanndan
oluşan bır "oligarşinin" belırledığını,
soyluyor "Bu ohgarşınin uvelen, ıktidar
hırsıv la ve kışısel çıkar hesaplam la yanıp
tutusuyorlardT dıyordu
Türkiye'de Susurluk'ta bır otomobıl
bır kamyona çarpıyordu Içınden, mıllı-
yetçı ve muhafazakâr partının bır sayla-
vı ıle mıllıvetçı ve mukaddesatçı goruşu
paylaşan bır katıl sanığı ve bırpolıs mü-
durû çıkıyordu Uçu yaşamını yıtırmış,
bın sağ dort kışıydıler Kamuoyunu, sa-
yılan değıl kımlıklen ve kışılıklen ılgı-
lendınyordu. Çünkü gostermelık demok-
rasılerde devletın kımlenn elıne duşebı-
leceğını sımgelıyorlardı Türkiye'de "oü-
garşi" ınançsız saplantılı ve de cahıl par-
tı lıderlennınomuzlanndayükselıyordu
Yaşam bovu ne yapıp ne edıp, bol bol se-
çım kaybedıp > ıne de partı başkanlığın-
da kalmalan bunu gostenyordu
"Basm ve fikir ozgurluğıi" Rusya'da
olduğu gıbı Turkıye de de voktu Turkı-
ye'dekı basın da fınans çevrelennın gu-
dumündeydı Ne var kı bu çevreler yıkıl-
maz tabulann duvarlannın ardına şımdı-
lık sığınmış gorunmuyorlardı Kapıtalız-
mm temel taşını oluşturan "burjuvazi-
nin"u\esıydıler Kapıtalızmın hamurun-
da yoğrulmuşlardı Hamurun nıtelığı ne
olursa olsun burjuvazıyı, ılen teknolojı-
ye, yığınsal urehme goturebılirsınız ama,
ortaçağa donduremez ve bır feodalın ma-
lıkânesıne hapsedemezsınız Turkıye'nın
elındekı koz bu>du Rusya boyle bır
araçtan yoksundu Ne var kı bu koz ka-
pitalizm ıçın gereklı, demokrasi ıçın >e-
terli değıldı Demokrasi, emekle serma-
yenın bırlıktelığı uzenne kurgulanmıştı
Turk demokrasısınde emek ve emekçıle-
nn temsılcılen henuz bır koşe başını tut-
muş değıldı Bu olgu, dığer sosyal taba-
kalann temsılcılen ıçın de geçerhydı O
nedenle Turk demokrasısı ağır özurlû bır
demokrasıydı Rusya burjuvazıden yok-
sundu Bır sıstem değıştırmış, kapıtalız-
me daha yenı geçmıştı Ama umutsuz de-
ğıldıler, çunku uzun bır geçmışe dayanan
engın bır kultüre sahıptıler Bugunku
utanç duvannı aşıp kapıtalıst \e sosyalıst
çızgılenn kesıştığı bır noktada yenı bır
toplumsal ve ekonomık orgutlenmeye gı-
decektıler Gostermelık demokrasının ıkı
ülkeye yaşattıklan bunlardı ya berabe-
nnde taşıdıklan9
Bu sorunun yanıtını
"Demokrasi veEkonomi''başlığı altında
gelecek yazımızda yanıtlamaya çalışa-
cagız
TUBA Uç Yaşında
Prof. Dr. AYHAN O. ÇAVDAR
T
urkıye Bılımler Akademı-
sı kısa adı\la TUBA,Turk
bılım yaşamına 1994 yılı-
nın ılk gunlennde gırdı
Dolayısıyla TUBA nın ku-
ruluşunun bugunlerde
uçuncu yıldönumu tamamlandı Bu su-
rede yapılan çalışmalan ozetleyerek ka-
muoyuna sunmak ıstedık
TLBA'nınbaşlangıçtaenyoğun ugra-
şı üye seçımlen oldu Tıtrz ınceleme, ça-
Uşma va tartışmalar sonucu yapılan se-
çımlerle bugun uye sa> ısı, 25 'ı şeref uye-
sı 43 uaslı uye, 30'uasosıyeuyeolmak
üzere 98"e ulaşmış bulunuyor Uye se-
çımlennde bılım dısıplınlen ıçın bır ay-
ncalık >a da kontenjan soz konusu olma-
makla bırlıkte evrensel boyutta bılıme
daha buyuk katkıda bulunulabılen alan-
lardakı uye sayısı doğal olarak one çıka-
bılmektedır Ote yandan uve seçımı ışle-
mı ancak bır aslı uyenın teklıfi 2 genel
kurul üyesının desteğınde başlamaktâ
dır Uyelenn bılım alanlanna gore dağı-
lımında fen (sağiık dahıl) bılımlen ıle
sosyal bılımler arasında ortaya çıkan
farklılığın, seçım knterlennde bılımsel
atıf (cıtatıon) bakımından her ıkı dısıplı-
ne aynı olçulerın uvgulanmasından kay-
naklandığı uzennde durulmuş. akademı-
nın bır uzman bılım adamlan grubuna
vaptırdığı çalışmayla "sosyal bilimlerde
Science Citation Indeks (SCI) ve Socıal
Sciences Citation Indeks (SSCI) tarafin-
dan taranmavan bılımsel kitap ve kitap
bolumlennın de değerlendırmede dıkka-
te aünması" gıbı daha olumlu bır seçım
sıstemıne geçılmıştır
Bilimsel toplantılar: Bılımsel gelışme-
nın en onemlı oğelennden olan bılım eğı-
tımının Turkıye'dekı duzeyının ıyılestı-
nlmesınde ve bu alandakı sorunlann gı-
denlmesınde unıversıteler kuşkusuz on
sırada yer almaktadır Bu nedenle TUBA,
unrversıtelen çeşıtlı yonlenyle ele alarak
ınceleyen toplantılar sensı gerçekJeştır-
mıştır Bu toplantılar sırasıyla 1) Bilim,
etik ve üniversite, 2) Bilım ve eğitim, 3)
Üniversiteierde akademık v ukseltılmeler,
4) l'nrversite vasası, 5) Nasıl bır universi-
te mezunu istiyonız?, 6) Ünhersiteye gi-
riş konulanndadır Bu toplantılann ılk
beşı ıle ılgılı bıldın ve tartışmalar kitap
halıne getınlmış ve kamuoyuna sunul-
muştur
Aynca TÜBA tarafından tstanbul'da.
lstanbul Unıversıtesı TUBİTAK., YOK
veTUStAD'la bırlıkte "Tûrkije'ninGe-
leceği ve Bilim" konusunda bır panel-top-
lantısı düzenlenmış, eğıtımın, bılım ve
araştırmanın onemı ve Turkıye'nın gele-
ceğıne etkısı çok yönlu olarak tartışılmış
ve kanioöyuna yansıplmıştır
TUBA'nın bızce oAemlı bır etkınlığı
de, akademı uyelennın Anadolu dakı
unrversıtelenmizde, kendr aianlannda
verdıklen konferanslar olmaktadır Bı-
lımsel konulan tartışmak, bu alandakı
gelışmelen paylaşmak yenı kurulan unı-
versıtelenmızdekı oğretım uyelenyle ve
yardımcılanyla akademı uyelen arasın-
da cıddı bır yakınlaşma ve yardımlaşma
ortamı kurulmasına yol açmaktadır tkı
yıldır uygulanan bu program kapsamın-
da 20 unıversıtede 42 konferans venl
mıştır Gereksınım duyulan alanlarda
ozellıkle sosval bilimlerde ulkemız ıçın
doktora eğıtımı gormuş eleman savısı-
nın arttınlması buyük onem taşımaktadır
Yurtıçı-Vurtdışı Butunleştirilnuş Dokto-
ra Burs Programı uygulaması. bu konu-
da >enı bır model olarak önce çıkmıştır
Bu doktora programına göre, hem ıhtıyaç
duyulan alanlarda Türkiye'de doktora
eğıtımı verebılecek seçkın eğıtım bınm-
len desteklenmekte hem de bu btnmler
de doktora yapan oğrencıler oğrenımle-
nnın gereken bolumunu yurtdışında ya-
pabılmektedırler
TUBA'nın 1996 >ılı başında uygula-
ma>a başladığı bu program artan bır sa-
yıyla devam etmektedır
Bunun yanında, doktora yapmış genç
bılım adamlanmn yurtdışında doktora
sonrası çalışma vapabılmelennı destek-
leyen "Sosval Bilimlerde Doktora Son-
rası Yurtmşı Burs Programı"da başlatıl-
mıştır
Bilimsel destek programlan: TUBA ta-
rafından yapılan çalışmalar ıçınde -bugu-
ne kadar TUBİTAK ıngörev alanıdışın-
da kaldığı ıçın yetennce destekleneme-
yen- sosyal bılımler alanında uygulanan
çeşıtlı destek programlan bu donemde
onemlı bır yer tutmuştur
a) " l luslararası Bilimsel Yaytnlan
ifaendırme Programr çerçevesınde sos-
yal bılımlenn çeşıtlı daîlannda 1995 ve
1996 yıllannda, Science Cıtatıon Index
Socıal Sciences Cıtatıon lndex veya "Art
and Humanities" gıbı tarama dergılen
tarafından taranan bılımsel dergılerde ya-
yunlanmış yayınlan dolayısıyla 153 bı-
lım adamı odüllendınlmıştır
b) "Uluslararası Bilimsel Toplantılan
Destekleme Programı" 1996'da başlatıl-
mış bu çerçevede Türkiye'de yapılan
dort uluslararası bılımsel toplantıya kıs-
mı destek sağlanmıştır
c) Yıne yenı olarak baslatılan bır prog-
ram da "Bilimsel Dergilere Destek Prog-
ramrdır Bu çerçevede SSCI tarafından
taranmaya alınan ve Turkıye'de Turkçe
veya yabancı dılde yayımlanan dergile-
re destek venlmeye başlanmıştır
TUBA, başka ülkelerdekı akademıler
ve bu akademılenn oluşturduğu kurum-
larla yakın bır bılımsel ışbırlığı ıçensın-
de çalışmaktadır Nıtekım TUBA tum
Avrupa Bilim Akademileri Bırliğı (AL-
LEAJ'nın 1994 yılından ben uyesıdır ve
bırlığın Pans 1994 ve Budapeşte'de
1996'da yapılan toplantılanna başkan ve
konsey uyesı duzeyınde katılmıştır
TÜBA, dunya bılım akademılen tara-
fından. bılım adamlanmn maruz kaldık-
lan ınsan haklanna aykın davranışlarla
mucadele etmek amacıyla kurulan "Bi-
tim Akademıleri Insan Haklan Iletişim
Ağı"nın da 1995'ten ıtıbaren aktıf uyesı-
dır Aynca Üçuncu Dünya Bılım Akade-
mılennın (TWAS) ve Bılımsel Kurumla-
nnın (TVVINSO) da uyesı olmuştur
'HABITAT-ir toplantısı Mrasında ts-
tanbul'da yapılan 'Akademiler Foru-
mu'na da ev sahıplığı yapmıştır
Öduller: TUBA ıkı yıldır sosyal bı-
lımler alanında bılım hızmet \e teşvık
odullen programını uygulamaya başla-
mış, boylelıİde 1967 yılından ben fen ve
sağlık bılımlen alanında cumhurbaşkanı-
nın elıyle venlmekte olan çok onemlı bır
odülun kapsamına TUBA odullen de da-
hıl edılmış bulunmaktadır
Akademılenn en onemlı görevlenn-
den bın de danışmanlık yapmak, toplum-
da bılımsel yaklaşım ve duşuncenın yay-
gınlaşjnası amacıyla gorüşlerbıldıımek-
tır TUBA bu amaçla toplumdakı olum-
lu olumsuz gelışmelen ızlemekte gerek-
tığınde bu konularda bılımsel bazda açık-
lamalaryaparak ılgılı kesımlen uyarma-
ya çalışmaktadır Bu çerçevede 1994'te
"DuşunceOzgurluğü" konusunda hazır-
lanan bır rapor, cumhurbaşkanı, başba-
kan, TBMM başkanı dahıl tüm yetkılıle-
re sunulmuş, aynca kamuoyuna duyurul-
muştur Bunun gıbı laıklık ve akılcılığa
aykın gınşımlenn gosterdığı artış karşı-
sında bılım adamı sorumluluğunun gere-
ğı yenne getınlerek "Akılcılığa Çağn"
bıldırgesı tüm yetkılılere ve kamuoyuna
ulaştınlmıştır
TUBA, Yüksek Öğretım Yasası'yla ıl-
gılı goruşlennı de yayımlamıştır Aynca
unıversıteler, TUBtTAK ve TUBA gıbı
gorevlennı başanyla yenne getırmelen
ıçın sıyasal ıktıdarlardan bağımsız ve
ozerk yonetılmelen gereken kurumlann
yasalannda bu ozellıklennı ortadan kal-
dırmak amacıvla onenlen değışıklıkler
dolavısı>la da "Bilim Kurumlanrun
Ozerkliği"ne ılışkın akademı goruşü yet
kılılere gondenlmıştır
TUBA'nın yaşama geçtığı son 3 yılda
ulkemızın ıçınde bulunduğu sos>o eko-
nomık, polıtık ve kulturel çalkantılann da
etkısıyle bılım, toplumun gundemınde
°
n
$ıraya çıkamamıştır Bılım adamın^jı
saygınlığının arttınlması ve desteklep-
meş her şejtfjen once toplumsal bır ter-
bıye, eğıtırrrve anlayış korrusu olup sa-
dece TUBA nın değıl, tum bılımle ılgılı
kuruluşlann, başta unıversıteler olmak
uzere daha etkın ışbırlığını gerektırmek-
tedır Turkıye gundemının oncelıkler sı-
rası, uzulerek belırtelım kı henuz çağdaş
ve ılen toplumlara uymamakta ve bılım
sel konularpolıtıka, trajık ve sportıfolay-
lar arasında adeta kaybolmaktadır
Bu konuda toplumun eğıtımı ne kadar
gerekltyse tum bılım kuruluşlannın, baş-
ta unıversıteler olmak üzere yenıden sıl-
kmerek (YOK'un 80 lı yıllardakı olum-
suz etkısınden sıynlaraİc) atılım >apma
zamanı gelmış, hatta geçmektedır
PENCERE
A k h a n k K r e d i K a r11 ar ı' y 1 a a11 şv e ri ş y a p ı n...
lediye çeklerinde
Akbank MasterCard ve Visa Kredi Kartlan'yla yapacağınız her
• y\j alısveriş size, bu yıl da puan kazandıracak. Puanlarınız ise,
— ' size sadece hediye değil, dilerseniz hediye cekleri de kazandıracak!
I
Bu/dolabından televizyona, radyodan seçkin otellerde
hafta sonıı tatiline varana dek birbirinden cazip hediyeler kazanmak ya da
Beymen, Çar*»ı, İCiS, Paşabahce, Vakko Hediye Cekleri ııden yaraılamnak
istiyorsanız, alışverislerinizi Akbank Kredi Kartlan'yla yapın, kazanın!
Akbank Kredi Kartı sabibi olmak bir ayrıealıktır. Siz de yaşamııu/ı
kola\ Iastırnıak için Akbank Kredi Kartları'nı tereih edin.
AkPuan Hediye Katalogu. Akbank Kredi Kartları sahiplerinin adresine gönderilecektir. ^ " ^ t B % L C S i ^ ^ k l ^ t f B ^ L
Daha fazla bilgiyi şubelerimizden ya da Müşteri Hizmet Merkezi'ni (0212 282 44 44) arayarak alabilirsiniz. (i ü \ c n i n i z i n I s e r i
Tembelliğe Ovgü
Sabah tatlı bır dıngıniıkle uyandım, gennerek bal-
kona çıktım şaşırdım erık agacının balkon came-
kânına vuran dalları tomurcuklanmış
Çıçeklenmenın elı kulağındadır
Ustumdekı tembelhğı bahar yorgunluğuna yo-
rumsayıp oğrencılık yıllarımı anımsayıverdım.
Gençlıktekı avarelık gunlerının mutluluğunu ınsafi
ancak uzun yıllar geçtıkten sonra aynmsayabıhyor:
O donemde sıra arkadaşlarımızı nasıl tanımlardıki
- Çalışkan \
- Hayta :
- Tembel *
- Inek
Bızım zamanımızda çok çalışan oğrencıye ıyi
gozle bakılmazdı Çaktırmadan çalışmak kurnazlı-1
ğını yeğlerdık Çalışkan oğrencı 'îı'ye alınırdı Avsk
relıkle bıçkınlık gozdeydı Hele bahar kapıyı bırara;
lasın okulda kım tutabılırdı bızı"? Doğayla buluş--
mamızı kım engelleyebılırdı'' Kım yasaklan takarr
dı?
Başını kıtaptan kaldırmayan ınek uyanlırdı *
- Yeter ulan1
•
Çok şey degıştı aradan geçen zamanda, burju--
vazı palazlandıkça değer yargılan da donuşuyor, ar-!
tık çalışkan ogrencı el ustunde tutuluyor
Neden?
Çunku koyluluk gende kalıyor sanayıleşmenın
koşulları one çıkmaya başladı
Pekı, koylu tembel mı? •;
Hıç kuşkusuz koylunun de çalışkanı var, tembe*
lı var, ancak, ekıp bıçmek mevsımlıktır, bahardâ
ekıp yaz sonu hasadını yapacak, sonra kış uyku-
suna yatacaksın
Koylu değıl, tanm toplumu tembel1
Neydı eski
duzen? Derebeyı ya da senyor yan gelıp yatar
koylu mevsımlık çabalar Bır zamanlann Avrupa-
sı'nda, arıstokrat ıçın en buyuk ayıp çalışmaktı, bu-
yuk toprak sahıbı, kralın ve kılısenın çıfte guvence-
sınde soyluluktaslarken kımse elını sıcak sudan so.-
ğuk suya sokmazdı
Ya Doğu'da?
Tembellık baş tacıydı uyuşukluk yaşamın tadt
sayılır, mıskınlığın felsefesı uretılırdı
•
Sanayı toplumunda fabrıkaların gurultusu yılm
dort mevsımındesurer makınelerın uğultusu ınsa-
nın başını dondurur Işçı sabahın korunde çalışma-
ya başlayacak, akşam karanlığı bastığında soluk
alacak
1
Sekız saatlık ışgunu ıçın emekçı kanı do-
kulmedı mı
1
Neden?
Burjuvanın burnu soylu bır av kopeğı gıbı para
kokusu almıştı
Sanayı devrımınden sonra çalışmanın erdemın-
den soz açılmaya başlandı alın terının hakkını ver^
mek yolunda polıtıka uretıldı ıdeolojılerın kaynağn
nı oluşturdu çalışmak
1
Tembellere dunyayı zehır
etmeye başladık Hem avarelık ıçın vakıt mı vardı'
Yalnız kışıler değıl, ulkeler de bırbınnı geçmek ıçın
soluk soluğa yanşmalıydı
Neyse kı bu anlaşılmaz çalışma hummasının onu-
ne geçecek numaraları duşunen akıllı ınsanlar ek-
sık değıl ışçının yennı tutacak robotlann uretımı
gunden gune artıyor tarımın tembellığını endustn-
<fmn çalışma seferberlıgme donuşturen teknotojrer-
tık bır başka yaşamın ufuk çızgısını y8kalamış»gı-
bı
•
Eskıden kolelerçalışır, efendılerdeşııryazıp mu-
zık dınleyerek laklak ederlerdı Şımdı kolelerın ye-
nnı robotlar mı tutacak'' insan robotlann çalışıp
urettığı bır dunyada rahatça tembellığın tadını mı
çıkaracak?
VEFAT
Ailemizin sevgili büyüğü
CEMİLE ERCAN'ı
kaybettik. Cenazesi
26.02.1997 günü Silivrikapı
Kabristanı'na defhedilmiştir.
Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
ACELE
SATTLIK BİNA
Cıhangır de 4 kat+1 5 kat ımarlı
Tel (0 212) 243 09 37 Gunduz
Tel (0 212) 249 12 32 Gece
DUYURU
Yaşam Hastanesı Başhekımlığı'nden
Yonetım Kurulu ıle ıdarı ve malı
anlaşmazhk nedenıyle
aynlmış bulunuyorum
Hastalarıma ve gazetecı
arkadaşlanma duyururum
Dr. EMİN İSTANBULLU
Nufus cuzdanımı kaybettım Hukumsüzdur
KAMtL ŞENER
Lıman cuzdanımı kavbettım Hukümsuzdur
ERH4\ BEŞLtOĞLb
Ehlıyetımı, noter kımlığımı, Denız AKBAŞ'ın
nufus cuzdanını kaybettım, hukumsüzdur
MRŞEN AKBAŞ