Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 1997 CUMA HABERLER Basın İlan KurumıTnda görevlendipme • ANKARA (Cumhuriye* Bürosu) - Basın !lan Kurumu Genel Kurulu'nda boşalan temsilciliklerde görevlendirme vapıldı. Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu karanna göre, Basın Ilan Kurumu Genel Kurulu'nda görevlendirilenler şöyle: Dr. O. Kadri Keskin. Dr. Gökhan Yazıcr. Cengiz Yelbaşı. Nafiz Kartal, Alaattin Yüksel. Nurettin Canikli, Yilmaz Yalçın, Mustafa Korel Aytaç, Hüseyin Coşkun, Zeynel Abidin Akjn. Cindoruk'tan eleştipi • ANKARA (Cumhuriye* Bürosu) - Demokrat TürkıyePartisi(DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cındoruk, Tansu Çiller'le ilgili soruşturmalan iktidar çoğunluguyla kapatan RP'yi. •'gayrimeşru tapulann muhafizı" olarak niteledi. Cindoruk. partisinin GtK toplantısı öncesinde. Erbakan'ın müziksiz çıftetelli oynayarak "sağa sola kıvırdığını" söyledi. Ulmanis btanbul'da • İstanbul Haber Senisi - Cumhurbaşkanı Demirel'in resmi konuğu olarak dün Türkiye'ye gelen Letonya Cumhurbaşkanı Guntis Ulmanis, bazı sanayi kuruluşlannda incelemelerde bulunduktan sonra Mısır Çarşısı'm gezdi. Sözleşmeli pepsonele zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KlT'lerde çalışan yaklaşık 215 bin sözleşmeli personeli kapsayan ve yüzde 30 maaş artışı öngören Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karan onaylandı. Alınan bilgiye göre maaşlann arttınlmasına ilişkin karar. l Ocak 1997'den itibaren geçerli olacak. Aynca artış sonunda yeni ücretlerin tabanının altında kalması durumunda ilgili yönetim kurulu, bu ücretleri yeniden belirleyebilecek. Yeni ücretlerin ta\anın üstünde olması halinde de yine yönetim kurullan, ücretlen aşağıya çekebilecek. Apttıpan'a sopuştupma yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Susurluk"ta meydan gelen kazada ölen AbdullahÇatirnın üzerinden çıkan \e Mehmet Ağar'ın ımzasının bulunduğu ağırlık kazanan "Emniyet Genel Müdürlüğü uzmanlık belgesi"yle ilgili soruşturmayı yürûtürken, basına açıklamalar yaptığı gerekçesiyle savcı Nihat Arttıran hakkında başlatılan inceteme sonucunda soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Alınan bilgiye göre Adalet Başmüfettişi Şükrii Seçkin, savcı Arttıran hakkında incelemeyi tamamlayarak, hazırladığı raporu Ceza Işleri Genel Müdürlüğü'ne sundu. Raporu inceleyen Ceza Işleri Genel Müdürlüğü de savcı Arttıran hakkmda soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Transferlerle yeni hükümet formüllerinin gündeme getirileceği ileri sürülüyor REFAHYOL tarbşıhyorAN KARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı." Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakaru Tan- su Çfller'in RP desteğiyle Yüce Di- van'dan kurtulmasından sonra. "REFAHYOL devam edecek mi, bıtecekmi?'" tartışmalan alevlendi. Başkent kulislerinde. hükümetin kabine revizyonuyla sürebileceği beklentisinin yanı sıra; gelecek günlerde transferlerle yeni hükü- met formüllerinin gündeme gele- bileceği de dile getirildi. OrtakJann birbirlerine bağımh olduklan ko- nulann ortadan kalkmasıyla, baş- kent kulisleri yeni arayışlara sahne olmaya başladı. Kulislerde dile ge- tirilen çeşitli hükümet senaryolan ve söylentiler şöyle: Revizyonla REFAHYOL'a de- vam: Çiller'in Yüce Divan'dan kur- tulmasıyla ortağına karşı rahatla- yan DYP tarafının çeşitli konular- da rest çekebileceği kaydedildi. DYP'lilerin bundan böyle hükü- mette "başörtü" bunalımı benzeri konularda daha sert tavır koyacak- lan. RP'de olan denızcilikten so- rumlu devlet bakanhgı ile insan haklanndan sorumlu devlet bakan- lığının kuruluş yasa tasanlanna im- za atmayabilecekleri kulislerde di- le getirildi. Karşılıklı restleşmeler ve pazarlıkJardan sonra ortaklann yeniden masaya oturarak kabinede revizyonla "devam" diyebilecekle- ri bildirildi. REFAHYOL-BBP hükümeti: DYP'deki fırelerin sürmesi olasılı- ğı göz önüne alınarak. BBP'nin de iki devlet bakanlığı ve bürokraside bazı kadrolar karşılığında hüküme- te alınabıleceğı kulislerde dile ge- tirildi. Ancak Çiller'in bu yoldaki temaslanna, BBP için "7 miBetve- kitiyie devieti idareetmeye kalkıyor- lar" görüşünde olan RP kanadının sıcak bakmadığı belirtildi. Ancak 25 şubattaki gensoru ve olası yeni gensorulann, BBP'nin iktidara kar- şı pazarlık kozunu arttırdığına dik- kat çekildi. ANAYOL-SOL hükümeti: Çil- ler'in aklanmasından sonra ANAP tarafının da "Ne yapalım. TBMM akladı" diverek DYP ile hükümete yanaşabileceği öne sürüldü. DYP ile ANAP arasında buzlann eritil- mesi ve iki lıderin herhangi bir for- mül üzerinde anlaşması durumun- da. DSP'nin de hükümete girebile- ceği bildirildi. 3. kişi liderliğinde ANAYOL- SOL: DYP içinde mıllivetçi-muha- fazakâr kesimin temsilcileri DYP ile ANAP'ın anlaşabilmesi için 3'üncü bir isim lideTİiğinde hükü- met kurulması formülüne sıcak ba- kıyorlar. Aralannda Ayvaz Gökde- mir, Cnal Erkan, Nuri Yabuz, De- mir Berberoğlu,Cefi Kamhi'nin de bulunduğu bazı mılletvekilleri bu yönde kulis yüriitüyor. Bu millerve- killerinin "3. kişi" olarak Şanlıurfa Milletvekili NecmettinCevheri'nin adtnı da andıklan bildirildi. ANAP tarafindan ise "3. kişj" olarak TB- MM Başkanı Mustafa Kalemli'nin adı ortayaatıldı. RP "iktidar ya da seçûn" dıyon Hükümetin RP kanadı. Çüler'ı Yü- ce Divan'dan kurtararak kendi taba- nına karşı güç duruma düştükten ve geri adım attıktan sonra "hüküme- tin devam edebildiği kadargtanesi'' beklentisi içine girdi. Bazı RP'li- ler. Yüce Divan tehdidinden şimdi- lik kurrulan Çiller'in tavır değişti- rebileceği endişesini dile getirirken. RP yönetimi bu yöndeki kaygılan "REFAHYOL'un tek alternatifî se- çûn'* diye gidermeye çalışıyor. Ku- lislerde. RP'nin elinde Tansu Çil- ler'i köşeye sıkıştıracak, ÖzerUçu- ran ÇiUer''i de içeren yeni dosyalar olduğu iddialan yayıldı. ANAP-DYP-DSP-CHP hükü- meti: RP ve BBP dışındaki tüm par- tilerin katılacağı birhükümet ile se- çime gidilmesi formülü de kulis- lerde dile getirildi. Bu formülün ya- şama geçirilmesi için ANAP ile DYP'nin yanı sıra DSP ile CHP'nin de aynı hükümet içinde yer almaya ikna edilmesi gerekiyor. RP'detransferbeklentisi: Başba- kan Necmetân Erbakan'ın talima- tı doğrulfusunda. aralannda devlet bakanlan Sacit Günbey ve Ahmet Demircan'ın da bulunduğu beş ki- şilik bir grubun ANAP içindeki muhafazakârisimleri iknaçalışma- lannı hızlandırdıklan öğrenildi. RP'lilerin özellikle Samsun Millet- vekili Adem Yıldız ve Siirt Millet- vekili Nizamettin Sevgüi üzerinde durduklan belirtılirken; ANAP'ın muhafazakârlanndan KorkutOzaL Ali Coşkun, Cemil Çrçek ve İsmail Durak Cnlü de RP'nin transfer et- mek için yoğun çaba harcadığı mil- letvekilleri arasında yer aldılar. ANAP'ta politika yaptığı dönemde bu milletvekilleriyle ortak tavır ser- gileyen RP Genel Başkan Yardım- cısı Abdülkadir Aksu da transfer girişimleri için devreye girdi. DYP de kaühm beknyon DYP'den istifa eden Köksal Top- tan'ın geri dönebileceği haberleri yaygınlaştı. Toptan'a, gelecek yıl yapılacak TBMM Başkanlığı se- çimlerinde aday gösterilme sözü de verildiği bildirildi. DYP'liler, DSP ve ANAP'tan da partilerine katı- lımlar olabileceğini savundular. DYP'nin katılımlan yaşama geçir- mek için çengel attığı bazı millet- vekillerine yüksek miktarlarda transfer teklifi yaptığı öne sürüldü. Üc Sıvas durusması DGM'den Erdost'a mahkûmiyet M. İlhan Erdost ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Sıvas olayla- nnı yeni Sevr tartışmalan odağındade- ğerlendırdiği "Üç Sıvas" adlı kitabın- dabölücülük yaptığı suç- lamasıyla hakkında dava açılan yayıncı-ya- zar Muzaffer İlhan Erdost. 1 yıl ağır hapis. 100 milyon lıra da pa- ra cezasına çarptınldı. Karan temyiz edeceğini bildiren Erdost, Sevr'e karşı Lozan'ı savunan bir kitabın bölücülükten mahkûm edilmesine dikkat çekerek "Ki- tap açık, savunma açık, karar açık" dedi. Ankara 1 No'lu DGM'de gö- rülen davanın dünkü duruşması- na Muzaffer İlhan Erdost ile avukatı katıldı. Erdost savunma- sında, bölücü içerikli olduğu sa- vıyla yargılamaya konu olan pa- ragrafları "PKK'nin propagan- dasmı yapmak için değil", Sevr modelinde Türkiye'nın dağıtıl- mak istendiğini açıklamak ama- cıyla çeşitli yayın organlanndan kitabınaalıntılaryaptığmı vurgu- ladı. Erdost, savunmasına şöyle de- vam etti: •'Türkiye'nin yalnızca bölün- mesinin değil, Türkhe Cumhuri- yeti'nin dağıtılmasının amaçlan- dığuu açıklamak için de aldım bu pasajlan. Bu poütikayla örtüşen, Abdullah Öcalan'ın sözlerini ala- rak, bu tür görüşlerin,yalnızca bir derginin görüşleriyle sınırü olma- dığını, Öcalan'ın görüşlerinin de aynı biçünde Sevr'e paralel görüş- ler içerdiğini belirtmeye çalıştım." Verilen kısa aranın ardından karan açıklayan Mahkeme Baş- kanı Mehmet Orhan Karadeniz, Erdost'un oybirliğiyle 1 yıl ağır hapis, 100 milyon lira da para ce- zasına çarptınldığını söyledi. Karadeniz, sanık hakkında TCY'nin indirim hükümlerinin uygulanmasına ve "mahkeme he- yetinde sanığın bir daha suç işle- meyeceği yoiunda göriiş oluşma- dığı" için cezanın ertelenmesine yer olmadığını belirterek duruş- mavı bitirdi. T B M M S u s u r l u k K o m i s y o n u Ozer Çîller de çağrdacak ANKARA (Cumhurh«t Bürosu) - TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu, ANAP lideri MesutVılmaz, tP Genel Başkanı DoğuPerin- çek ve eski MİT İstanbul Bölge Sorumlusu NuriGündeş'in. devlet içindeki çeteleşme ve MİTbağlantılan konusundaadını verdiği Öz- er Uçuran Çifler'in komisyona çağnlmasını kararlaştırdı. Komisyon, Murat Karayalçın'ın adını ver- diği PKK itirafçılan Murat Demir ve Murat İpek'in de bilgisıne başvurma karan aldı. Komisyon önceki gün bilgisine başvurulacak kişilerle ilgili değerlendirme toplantısı yaptı. Komisyonda üyelenn büyük bölümü. komis- yona bilgi ve belge sunan 3 kişinin çeşitli suç- lamalar yönelttiği ve adı Ömer Lütfü Topal ci- nayetiyle de bağlantılı olarak telaffuz edilen Ozer Ûçuran Çiller'in bilgisine başvurulma- sı yönünde ilke karanna vardı. Komisyon söz- cüsü RP'li Bedri tncetahtacı. Özer Çiller'in dinlenmesı konusunun bazı üyelerce dile ge- tirildiğini belirtırken, "Biz dinlenecek kişileri 3 ayn kategoride tophıyoruz. Bunlan komis- yona bilgi verenler, belge sunanlar ve kendile- rinc suçlama >oncltilcnler olarak sınıflandın- yoruz. Komisyona bilgi vcren baa kişiterde Öz- er Uçuran Çiller'le ilgili iddialarda bulundu- lar. Bu nedenle dinlenmesinin yarariı olacagı görüşü toplannda dile getirikü" diye konuştu. Komisyonun 20'ye yakın kişinin daha bil- gisine başvuracağına dikkat çeken İncetahta- cı, ^Komisyon, mümkün olan en seri şekilde bu kişilerin bilgisine başvuracak. Süremiz az kaldı. Raporumuzu 15 nisana kadar yetiştir- mekzorundayız" dedi. Komisyon, PKK itiraf- çılan Demir ve İpek'in, "suikastdüzenlemek- ten son anda \-azgectiklerini" ileri sürdülden CHP Samsun Milletvekili Murat Karayal- çuı'ın önenlenni de olumlukarşıladı. Komis- yon gelecek hafta da özel tim görevlilen Ay- han Çarkın, Oğuz Yorulmaz ve Ercan Er- soy'un bilgisine baş\uracak. Susurluk Araştır- ma Komisyonu aynca. "KocaeB çetesinin ba- şı" olarak bilinen Hadi Özcan" ı da dınleme ka- ran aldı. Komisyon Baki Tuğ, Nusret Demiral ve Ülkü Coşkun'u dinleyecek 'Mumcusoruşturmasısavsaklandı'ANKARA (Cumhurh'et Bürosu) - TBMM Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'na bilgi veren gazeteciler. soruşturmanın sav saklandığı görüşünde olduklannı söylediler. Komisyon'un. gelecek 2 hafta içinde dinleyeceği 40 kişi arasına, sıkıyönetım mahkemelerinde askeri savcılık da yapan eski DYP Milletvekili Baki Tuğ ile eski DGM Savcılan ISusret DemiraL Llkü Coşkun ve dönemin savcılanndan Tevfîk Hancılar'ı da aldı. RP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay başkanlığında dün toplanan komisyon. Mumcu cinayetıyle ilgili araştırma yapan Tuncay Ozkan, Evren Deger ve Soner Yalçm'ı dinledi. Gazeteciler, Mumcu cinayetinin soruşturulmaMndakı aksaklıklardan yakmdılar. Delillerin toplanması sırasında özensiz davranıldığına dikkat çeken a l r l t i Y i r i ı PKK tarafindan uzun siire rehin tutulduktaji sonra serbest c U v i a i l l l l b ı r a k l ] a n y e Djyarbakir DGM Savcılığı'nca,"örgüte üye ol- duğu" iddiasıyla ruruklanan er İbrahim Yaylalı dün > apılan dunışmada beraat etti. Diyarbakır 2 No'lu DCM'deki dunışmada iddianamey i okuyan sav cı. Ya>lah*mn birliğinden kaçarak PKK'ye kaüldığıru, MED I \ "de örgiitü öven konuşmalar yaptığını öne sürerek 12 yıl hapislecezalandınlmasını istedi. Suç- lamalan kabul etmeyen er İbrahim Yaylah ise birüğini kaybettiği sırada PKK'liler tarafindan yakala- narak kampa götürüldüğünü belirterek **T\" konuşmalannı baskı alünda yaptun" dedi. Mahkeme, Yay- lalı'nın suçsuz olduğu kanaatiyle beraaüna karar verdi. (Fotoğraf: AA) gazeteciler. sürpriz tanık Ayhan Aydın'ın yalancı tanık olarak nitelendirilirek hakkında dava açılmasına dikkat çektiler. Gazeteciler. Islami Hareket lideri Şefik Polat'ın yakalandıktan kısa bir süre sonra bırakılmasını skandal olarak nitelendirdiler. Gazeteciler. tutanaklarda yapılan tahrifatın da üzennde dunılması gereken önemli bir konu olduğunu bildırdıler. Komisyon. gelecek hafta ilk olarak bu hafta mazeretleri nedenıyle gelmeyen avukatlar Turgut Kazan, Emin Deger ile Önder Sav'ın bilgisine başvuracak. Komisyon, daha sonraki günlerde de toplam 40 kişinin ifadesine baş\ uracak. Mumcu Araştırma Komisyonu'nun bilgisine başvuracağı kişiler arasında Baki Tuğ ile Mumcu ailesinin soruşturmayı savsaklamakla suçladığı dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demiral ve Ülkü Coşkun da yer alıyor. Komisyonun bilgisine başvuracağı dönemin emniyet müdürleri, savcılar ve diğer kamu görevlileri arasında eski savcılardan Tev fik Hancılar'ın da bulunduğu bildirildi. Komisyon üyesi ANAP Manisa Milletvekili Tevfik Diker. Mumcu cinayetinin aydmlığa kavuşturulması konu^unda samimi ve ciddi bir bir çalışma yürüttüklerini belirterek umutlu olduğunu bildirdi. ÜZYAZI ORHAN BİRGİT Meclis televizyonundan, milyonlarca vatandaş gibi ben de, Çiller'in malvar- lığı ile ilgili Soruşturma Komisyonu Ra- poru üzerinde genel kuruldaki göruş- melen izlıyorum. Ankara Milletvekili Hik- met Uluğbay, eski başbakan hakkında kurulan Soruşturma Komisyonu'nda, Demokratik Sol Parti üyesi olarak bulun- muş. Komisyonun önüne getirilebilen bilgiler sonunda da bütün üyeier gibi vicdanı bir kanaate ulaşmış. Uluğbay, görüşlerini Çiller'i aklayan sekiz REFAHYOL'cunun yazdığı rapora tam 103 sayfalık ciddi, bilimsel verilerle eklediği "muhalefet şerhi"nöe sıralamış. Eski başbakan, milletvekili dokunulmaz- lığı taşımamış olsa, bu şerhte yazılanla- n bir cumhuriyet savcısınm önüne koy- sanız, neler olurdu. Bekliyorum ki, Çiller'i savunmakama- cı ile kürsüye çıkan DYP Grup Başkan- vekili Ali Rıza Gönül, Uluğbay'ın Türki- ye Büyük Millet Meclisi tutanaklan yolu ile devlet arşivine de geçen yenilip yu- tulmaz suçlamalannı çürütsün. Ne ge- zer... Gönül, sadece genel başkanına yönelen suçlamaların salt siyasal ama- ca dayandığını söylemekle yetinen ve sırasını savıp kürsüden aynlmak için za- manını doldurmaya çalışan "zoraki bir Memleketimden 'Siyasef Manzaralan... savunman". Oysa biraz sonra Hikmet Uluğbay kürsüye çıkacak ve eski başbakanın gö- rev yaptığı dönemde malvariığında kay- nağını açıklayamadığı 73 milyar lira ar- tışın belgelerinin, sayın milletvekillerinin ellerinin attındaki komisyon dosyasmda olduğunu söyleyecektir. Uluğbay, mal bildirim dönemlerindeki kurlardan dola- ra çevirmiş Çiller'in bu 73.6 milyar lıra- sını. En az2.7 milyon dolarçıkartmış. Bu 2.7 milyon doların da bugünkü değeri ile en az 323 milyar lira olduğunu bulmuş. Uluğbay, titiz bir çalışma yapmış. "En az" sözünün sık sık altını çizerken, Çil- ler'in taşınmazları için tapuya, taşınır malları için de komisyona "beyan etti- ği" değerleri birsantim aşmadan bu 323 milyar liraya ulaşmış. Bunu söylüyor ve hemen ekliyor: "Satın a//nan taşınmazlann rayiç be- dellerini komisyon tespit etme yoluna gitseydi, 323 milyann çok üstüne çıkı- lacaktı." Uluğbay, bu iddiasını belgelerken Çil- ler'in aynı para ile iki yende bırden ayn i- ki giderini karşıladığını da söylüyor. ABD'deki bir taşınmazını komisyon- dan gizlediğini anlatıyor. Inşa edilmemiş bir villayı, noter senediyle nasıl satılmış gibi gösterdiğinin öyküsünü naklediyor. Antalya Beldibi'ndeki turistik tesis his- selennin on milyon liradan daha aza alınmış olduğu masahna milletvekilleri- nin dikkatini çekmek istiyor. Uluğbay'ın anlattıklanndan en çok iki konu, tam bırer "Uçuran Çiller masalı" olacak nitelikte... Yani, argodeyımini sevenlerin, söyle- yip söy ley ıp de karşısındakilerin yüzüne bakarak "Tabii sen de yersen.." dedik- leri türden. Bunlardan birisi, Bayan Çiller'in bir yıl boyunca milletvekili maaşını Ziraat Ban- kası'ndan çekmediği halde, Ankara, İs- tanbul ve Kuşadası'ndaki evleri ile ço- cuklannın öğrenim gıderlerini karşıla- makta gösterdiği beceri. Asıl ötekisi ise, rahmetli annesınden mıras kaldığını ileri sürdüğu 570 bin do- lar, 690 bin mark ve 880 altının, annesi- nin evinde saklandığı yolundaki sözlerı. Uluğbay, "Düşünebiliyor musunuz? Bir ekonorni profesörünün, eski bir başba- kanın annesi ve eski bir banka genel müdürünün kayınvalidesi, 126 miiyarli- ralık serveti. bilinmeyen bir süre evinde muhafaza etmiş. Sizin böyle bir nakdi- niz olsa ve tek başına yaşasanız, uyku- nuz kaçmadan bir gece bile evinizde saklar mısınız? Anneniz saklamak iste- se ızin vehr misinız? Elinizi vicdanınıza koyup cevabınızı kendinize veriniz" di- yor. Uluğbay'ın bu sorusunu, önceki ge- ce ellennı vicdanlanna koyan sayın mil- letvekıllerimizden tam 27O'ı "Evet sak- lanz, evet veririz" diye yanıtladılar. Sadece onlar mı? Yanı sadece orta- ğını kerhen kurtarma görevinı yüklenen Refahlı vicdan sahipleri ile DYP'li emir kulları mı? Önceki günkü oylamaya katılmayan Emre Gönensay, Köksal Toptan, Ca- vit Çağlar, Gencay Gürün, Mehmet Korkmaz, Mehmet Köstepen ve Rıfat Serdaroğlu'lar. Ya onlar? Ya, bu tür oylamalarda 'çöpe atılan oy' sayılabilecek 'çekimser' pusulanın sahibi Ayseli Göksoy'un tavn? Çiller'e başkaldırarak DYP'den ayrı- lan, ama önceki günkü oylamada Uluğ- bay'ın sıraladığı 103 sayfa dolusu bel- genin kendi vicdanlarından ses getir- memiş olduğu için oylamaya katılma- yan siz sayın milletvekilleri.. ve siz Ba- yan Göksoy... Görevinizi yapmış olsaydmız. sekiz kırmızı oyunuz ile Çiller'i Yüce Divan'a göndermek isteyen oyların sayısı 271 olacaktı. REFAHYOL'un oyları da 270'te, yanı azınlıkta kalacaktı. Içtüzük türükleri yüzünden eski baş- bakan yine biçimsel olarak işin içinden sıynlacaktı; ama, kamu vicdanı hıç de- ğilse bir ekonomi profesörünün, bir es- ki başbakanın annesinin. bir eski banka genel müdürünün kayınvalidesinm 126 milyar liralık döviz ve altınını tek başına yaşadığı evinde ve yastık altında sakla- dığı masahna inandığını söyleyen 'saf görünüşlü'\enn arasına adınızı yazdır- mayacaktı. Bırileri çıkıp da bu sekiz milletvekıline. Mevlana'nın "Ya olduğunuz gibi görû- nun ya da görundugunuz gıbı olun" öz- deyişini içeren bırer plaket gönderme- yecek mi? BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Demir Ozlü'nün Yazdıkları... DemirÖzlü'nün, Stockholm'den 21 ocaktayol- ladığı mektubunun üstünden -bakıyorum- tam bir ay geçmiş. Araya giren güncel olaylar, Ozlü'nün yazdıklarını okuyuculanma vaktinde yansrtmamı engelledi. Ne olursa olsun, söyledikleri tazeliğini sürdürüyor. "Şimdiki halde doğru olan birşey var- sa o da ülkemizin anlaşılmasının, benim için, da- ha güç hale gelmiş olmasıdır" diye başladığı mek- tubunu, şöyle sürdürüyor: "Bu RP iktidara geldikten sonra mass media'da iki fikrin oluştuğu gözlendi: - Bunlardan birincisi, böyle erken iktidara gel- miş olmalannın, bir bakıma iyi olduğu, ekonomik ve siyasî başansızlıklannın kolayca ortaya çıkaca- ğı, böylece deyıpranıp iktidar şanslannı yitirecek- leri (kolaycı) düşüncesiydi, Hiç de haklılıkpayı tanımadım bu düşünce biçi- mine. Ekonomik başansızlık, bizde iktidardan düş- me nedeni kolay kolay olmamaktadır. Bu, kamu- oyunun çok duyarlı olduğu ülkelerde böyledir. Öte yandan, günümüzde iyileştirici bir ekonomik prog- ram sunan bir parti de yok. Siyasal bilimciler, es- ki bir idare geleneği olan toplumlarda, siyasetin ekonomiye indirgenemeyeceğini söylüyortar. - Mass media'da oluşturulan ikinci fıkir de şuy- du: RP -özellikle de Erbakan- dinci akımı sistemle bağdaştıracak, parti Avrupa Hıristiyan-Demokrat partileri haline dönüşecek. Sistemden ekonomik ve malîpay almak istiyorlar, o payı alınca yumuşa- yacaklar. Bu görüşe de değer tanımıyorum. Sisteminzateniyibirsistemolmadığı,onaadap- te olmanın sorunlarda hiçbirşey değiştirmeyece- ği bir yana, böyle bir düşün gerçekleşeceğini hiç sanmam. Böyle bir evrim geçirmeyecekler. Fanatizmi, 1un- damentalizmi yaratan sosyal nedenler yerfi yerin- de duruyor. Bu konuda, zamanında Elekdağ'ın yazdıklannı çok doğru buldum, hâlâ öyle düşünüyorum: '... Refah, sistemi benimsedi ve düzene ayak uyduruyor demek, kendimizi aldatmaktır. Erbakan, son derece yetenekli bir komutan gibi, temel he- defleri ile ara taktik hedefleh isabetle planlamıştır. Nihaîstratejik hedefi, Türkiye'de devlet ve toplum düzenini Islami iemele oturtmak, bir Islam cum- huriyeti kurmaktır. Bu açıdan ilk stratejik hedef, Refah'ın tek başına iktidara gelmesidir...' (Orhan Birgit'/n 12 Temmuz 96 tarihli Cumhuriyet-Haf- ta'da yayımlananyazısına Şükrü Elekdağ'/n ma- kalesinden aldığı parça.)" Ne var ki, Refah Partisı olgusu, yerden kendi kendine bitmedi. Toprağı onun için hazırtayanlarol- du. Demir Özlü, bunun sorumlulanna işaret ediyor mektubunda. "Asıl sorumlu demokrasiden korkan geçmiştir" deyip, önemli nedenlerin altını çiziyor. Sonunda da, "Sahte demokrasilehe bugüne gel- dik. Hâlâ demokrasiden korkuyoruz. Zevalin sebe- bl bu korku olduğu halde" diyerek, sözlerini bağ- lıyor. Pek yararlandım Demir Ozlü'nün düşüncelerin- den. Bir gözlemimi de eklemek isterim: Gazetelerden izleyebildiğim kadanyla. Refah Partisi'ne karşı eleş- tiriyi. dolaylı da olsa "orduya çağn"öa bulunmaya kadar götüren kalemler var ülkemizde. Alabildiğine yanlıştır bu! Refah Partisi'nin getirdiği hiçbir şey yoktur; gö- türecekleri ise hesapsızdır. Ama bunu söylemek başka, olabildiği kadanyla elimizdeki demokrasiyı kesintiye uğratacak özlemlerin arkasından koşmak başkadır. Ne yapmalı peki? Örneğinbu parti nicedirgündemi elinde tutuyor; kavramlarla oynama pahasına da olsa, deyim ye- rindeyse bir "ideolojik saldırganlık" içinde. "Adil düzen" diyor, "çokhukukluluk", "şeriat"diyor, sa- vuruyor ve tam bir kavram karmaşasına yol açıyor. Başta bu saldırıyı göğüslemek gerekiyor. Bunu yapmada, solcusu, sosyal demokratı yal- nız da hissetmesin kendisini. Sağdaki aydınlardan da gelen önemli katkılar vardır. Bir "adildüzen" pa- lavrasının ipliğini pazara çıkaran solcu Burhan Şe- natalar ın kitabı olmuşsa, "çok hukukluluk" zırva- sının üstüne battal damgasını vuran da sağın say- gın kalemi Taha Akyol olmuştur. onun Medine'den Lozan'a adlı kitabı, son yılların en önemli birkaç eserinden biridir. Bu eylem. aydınıyla, örgüt ve partileriyle ne den- li sistemli yürütülürse, Refah Partisi'nin yıldızı da o kadar çabuk söner. Demokrasi de işte böylesi bir kavga içindir. "Pek çabuk söneceğe benzemiyor" derseniz, diyeceğim ki, yine o demokrasi, uzun menzilli bir koşudur. Öyle olduğu için de soluğumuzu ona gö- re ayarlayalım ve güvenelim aydın olmanın gücüne. Ve halka da inanalım!.. RP'li Yalçınbayır ' Çîller şaibeden kıırtulamayacak' Şevket Kazan önderliğin- deki bir grup RP milletve- kili tarafindan getirildiğini anımsatan Yalçınbayır, önergeyi verenlerin genel kurulda ters yönde oy kul- lanmalan konusunda. u Bu olay önergeler verilirken daha dikkatli davranılma- sı gerektiğinide ortaya koy- muştur1 " diye konuştu. TE- MM Genel Kuralu'nda ve- rilen karann Çiller'in ak- lanması açısından yeterli olmadığına dikkat çeken Yalçınbayır, şunlan söyle- di: "Teknik açıdan Mec- ILs'te alınan kararyeterli sa- yılabilir. Ancak işin siyasi bir yanı var. Bu karar ka- mu vicdanını tarmin etti mi etmedi mi. bu a>n bir konu. Siyasi açıdan bu konu hep gündemde kalacak. Yeri geldiği zaman ısıtılıp ısıtılıp ortaya atılacak. Eğer Yüce l)i\an'a se\ k edilmiş olsay- dı, mahkeme karan tartış- maları sona erdirmiş ola- caktı." SEBAHAT KARAKOYUN ANK.A.RA - Başbakan Necmettin Erbakan'ın uyanlanna karşın TBMM Genel Kurulu'nda Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in hesabını veremediği trilyonluk serveti için Yü- ce Divan'a sevk edilmesi yönünde oy kullanan RP Bursa Milletvekili Ertuğ- nıl Yalçınbayır. oylama so- nucunun Çiller't şaibeden kurtaramayacağını söyle- di. Ertuğrul Yalçınbayır. Çiller'in malvarlığı ile il- gili iddialan ciddi buldu- ğunu ve \icdaninin sesini dinleyerek "evet" oyu kul- landığını belirterek. "Bu kişisel bir karar. Partinin bu konuda grup karan al- ması söz konusu değil za- ten" dedi. İddialann RE- FAHYOL öncesinde TB- MM gündemine parti ola- rak değil Adalet Bakanı