29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBÂT 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demokratik kitle örgütleri Başbakan Erbakan ve Adalet Bakanı Kazan'ın sözlerine tepki gösteriyor 'Tfehlikeli polîtika\fart Haberleri Servisi - Özellikte Başbakan Necmet- tin Erbakan \ e Adalet Baka- nı Şevket Kazan olmak üze- re hükümetin RP kanadının laiklik karsıtı söylemlere son günierde sıkça yer vermesi, demokratik kitle örgütlerinin sert tepkisıne neden oluyor. Adana ve Tekirdağ barolan, Kocatepe Üniversitesi ile Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ı STSO), Türkiye gün- demine yerleşen genlim do- lu olaylann toplumda endişe ile ızlendiğine dikkat çekti- ler. Afyon Kocatepe Üniversi- tesi Senatosu. "dinin siyase- te alet edilmesini: iilkenin çağdaş, demokratik ve laik yapısına karşı sergilenen maksath. tsrismarcı \c son de- rece tehlikeli tutum \e davra- nışlan şiddetie kınadığuu" bıldirdı. Senato açıklamasında, cumhuriyetin temel ilkeleri- nı hedef alan \e sistemli şe- kılde tırmandınlan girişimle- rin ve yaratılan yapay kavTam karmaşalannın kaygı ile iz- lendiğini bildirdi. Açıklama- da özetle şöyle denıldi. "Yüce Türk milletini, en- gin sağduyusu ile milli birlik ve bütünlüğümüzü açıkça tahribe yönelik bu fanatik zihni>etin tahriklerine kapıl- mamaya çağırırkcn akıl dışı tiim girişimlere karşı uyan görevimizi çekinmeden yapacağımızı kamu- oyuna duyurunız." " STSO Yönetım Kurulu Başka- nı Adnan Sakoğlu yaptığı açıkla- mada. iilkenin önemlibirdeğişim ŞevketKazan hakianda suç duyurusu Yöre Demekleri Platfbrmu, 'Sürekli Aydınlık lçin 1 Dakika Karan- lık' kampanyasuıa katüanlara "Mum söndü oynuyorlar" diyen Ada- let Bakanı Şevket Kazan hakkuıda suç duyurusunda bulundu. Tun- celi Kültür ve Dayanışma Derneği, Tokathlar Kültür ve Dayanışma Derneği, Sıvas Dayanışma Derneği, DivTİği Kültür Dernegi, Zara Kül- tür Derneği \e Gürün Yardımlaşma Derneği'nden oluşan platform. dün Sultanahmet Parkı'nda Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı protesto etti. AçıklamaJannda devlet ve siyasetteki kirtUiğe halkm tepki gös- terdiğini söyleyen Divriği Kültür Derneği Başkanı Cengiz Kılıç, "Sal- dınlan sürdürenlerden Adalet Bakanı Şev ket Kazan'ı çok iyi tanımak- tayız. 35 kişivi Sıvas'ta diri diri yakanlann avukatlığını yapan. ceza- evlerinde 12 insanın ölümüne seyirci kalan Kazan, şeriatçı eylemler nedeniyle cezaev lerinde tutuklu olan insanlan zi>aret etmektedir" dj- ye konuştu. Platform. Başbakan Necmettin Erbakan ve Bakan Ka- zan'ın toplumu rencide edki açıklamalannı kmadıklannı da belirte- rek Erbakan ve Kazan'ı istifaya çağırdı. (KAAN SAĞANAK) sürecinden geçtiği ve tüm toplum kesımlennın bırbırini anlamaya çalışmak zorunda olduğu bir dö- nemde. demokratik sabnn dışın- da dayatma ve emrivakilerin, Tûr- kiye'nm bekJediğı uzlaşma çaba- lanna ve ülke bütünlüğüne zarar verdiğını söyledı. Türkıye'nin gündemindekı ekonomik, sosyal. siyasal, kültü- rel sonınlan aşabilmek ve aranı- lan toplumsal mutluluğu yakala- yabilmenin ortak değerlere sahip çıkılması ile mümkün olacağına dikkat çeken Sakoğlu şöyle de- vam etti: "Toplumun tüm birey, kesim ve kurumlan olarak bu inanç ve an- lavışj bozmak isteyenlere geçit ver- memeliytz. Başı sıkıştığmda aske- re davet çıkaran, koşullar norma- ledöndüğündede Türk demokra- sisine \illar kaybettiriküğini söyle- yen iki yüzlü zihniyetin Türk Si- lahlı Kuvvetleri'ni zaafiyete uğrat- ma girişimlerine müsaade edile- mez. Türkiye sıkıntılannı laik, de- mokratik düzenin ve anayasanın sağladığı imkânlar içinde kurum- lan ile beraber aşabilmeyi başar- mak zorundadır. BAKANLIKTAfr YEM tYGtLAMA Müzelerin cuma tatiline tepki tstanbul Haber Servisi- Kültür Bakanlığı'nın Aya- sofya'yı cuma günleri ziya- rete kâpatmasına Istanbul Rehberler Odası(1RO) tepki gösterdi. Oda Başkanı Ah- met Şensılay, haftalık tatil gününün pazartesiden cu- maya alınması ile ilgili ka- rar için "Hangi gerekçeye dayandınlmak istenirse is- tensin, gerek Türk, gerekse uygar düroa kamuoyu tara- ûndan, Ayasofya'nui eami- ye dönüştürülmesi için aül- mış bir ilk adım olarak de- ğertendirilecektir'' dedi. Istanbul Tunst Rehberle- ri Odası Başkanı Ahmet Şensılay ve yönetim kurulu üyeleri, dün Ayasofya önün- de yaptıklan basın açıkla- masıyla, Kültür Bakanlı- ğı'nın, 1 Ocak 1998tarihin- de geçerli olacak Ayasof- ya'nın cuma günleri ziyare- te kapatılması karannı eleş- tirdi. Ayasofya Müzesi'nin haftalık tatil gününün pazar- tesiden cumaya alınmasının hiçbir şekilde kabul edile- ANKARA - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Necati Çelik, akra- balanndan beşinin şaibe- li SSK sınavında işe alın- dığı kesinleşmesine ve TBMM'de verdiği söze karşın istifa etmemekte dıreniyor. TBMM Genel Kurulu'nda, "sınavı ka- zananlar arasuıda birinci değil, onuncu dereceden yakını bulunsa bile göre- vini bırakacagını" söyle- yen Çelik'in. Gölcük Sosyal Sigortalar Dis- panseri'nde göreve baş- layan 5 akrabasmdan bı- ri olan Osman Nuri Gür, 41 yaşında olmasına kar- şın memur olarak atandı. SSK sınavında torpil skandalını ortaya çıkaran \e Çalışma Bakanı Çe- lık'in yanıtlaması iste- mıyle TBMM Başkanh- ^ı'na şaıbeli SSK sına- •\iyla ilgili soru önergele- li veren CHP Malatya Mılletvekjlı Ayhan Fırat, "*Bu adamın yaptığı reza- leti başka kimse yapma- mştır. Böy le bir adam o lıokukta oturamaz" dedi. meyeceğini belirten Ahmet Şensılay, tüm uygar ülkeler- de müzelenn pazartesi ka- palı olduğunu söyledi. " Hiçbir akli ve mantıki nedene dayanmayan bu de- ğişikliğin amacı nedir" diye soran Şensılay, daha sonra şöyle devam etti: "Eğer bu haftalık tatil günleri degişri- rilecekse Ayasofya. neden hafta sonu turist akınının en yoğun oiduğu günlerden cu- ma değil de söz konusu turist akının cumaya kıyasla çok daha hafif olduğu salı. çar- şamba veya perşembe günle- ri kapaOlmaz?" Sivıl toplum örgütleri ola- rak, hiçbir şekilde "ajitas- yon" veya "provokasyon" peşinde olmadıklannı. deği- şikliğin aklı başında olan hıç kimseye bir yaran bulunma- dığına inandıklannı vurgu- layan Şensılay, Ayasof- ya'nın tatil gününü değişti- rip ortalığı bulandıran "ak- lı evveUer" olduğunu savun- du. Şensılay şunlan söyle- di: "Günümüzde çok gelişen vv tstanbul'a yılda yaklaşık bir milyon turist getiren "hafta sonu' (vveekend) tu- rizm uygulamasL, büy ük ağı- nhğıyla 'perşembe geliş. cu- ma ve cumartesi geziler. pa- zar dönüş' olarak uygulan- maktadır. Ayasofya cuma günleri kapatılırsa. bu bir milyon turist, oray ı sadece cumartesi günü gezebüecek- tir. Bu, inamlmaz bir vığıl- ma ve yük getirecektir. Dün- yada var olan 1500 yaşında- ki tek binaolan Ayasofya, bu korkunç katabaliğın getire- ceği gürültünun rezonansm- dan. ayak darbelerinin tifre- şiminden etkilenecektir." Türkiye Seyahat Acente- leri Birliği (f ÜRSAB) de yaptığı yazılı açıklamada, basında çıkan haberlerde, Ayasofya Müzesi'nin cuma günleri kapalı olmasını TÜRSAB'ın istediğine dik- kat çekilerek şöyle denildi: "TÜRSAB bütün müze- lerin turiznıe en iyi biçimde hizmet verebilmesini sağla- mak düşüncesiyie Ayasofya Müzesi'nin zaman zaman gündeme getirilmek istenen siyasi tarüşmaJann dışına çı- karümasına yol açacağı dü- şüncesi ile bu muzenin cuma günü namaz sonrası olası gösterilerden sakınılmasının doğru olacağmı belirtmiştir. TÜRSAB'ın herhangi bir miize için olmadığı gibi Aya- sofya için de cami yapılması veya niteüğinin değiştirflme- si şeklinde hiçbir talebi yok- tur. TÜRSAB müzelerin i$- levi dışına çıkanlmasına karsıdır." 1 saniyede bu ilanı okuyamazsınız ama Demirdöküm Şofbenle sıcak suyunuzu 1 saniyede hazır edeceğiniz kesin. Türkiye'nin %90'ı, ileri teknoloji ürünü Demirdöküm Şofbenleri kullanıyor ve ihtiyacı oranında sıcak suyu, anında, güvenle ısıtıyor. (J)DemirdökümÇ Ö Z Ü M " Türk Otmır Döküm tıâ»iuİMX *-S. PmuıkııiK] ve Salı! Gnıbu: COTKO I; Ut^ez B2 Btd Lncb" ".tatate, Ayacna CtKJd» tUjk Ijmka 811» bsljdorJsBnbul îa |02İO| 315 55 15-3 5 13 57Fob 02161 317 66 99 U n Bİ9. iatif Mdj Zwpcsc 5,t«r Se- Ap No V 'A Tel .03221 J5° 33 9c «nkara BI9. Sohı MA: 11» Cod Koç Ho- 25,3 V»setur Td (33121 « 5 43 2C 22 Buno BI9. îafc» M<L A.w« Homd, Tanpror Cod 5/A, Te (32241223 1099 bmir U9. SataMd.: liosıfCTOrBulvon AAodoşApl 11,1 Alsonai T ü 10232 422 0261 S B l $ M d L k Sıklol Zad Car-Apl 32'ATel P3621435 1052 • k d D A N I S M A 24 S E R V I S I <• 0 800 261 1950 0 B00 261 '951 UCRETSIZDIR Türk toplumunun başta si- yasi partileri olmak üzere tüm kurumlannı önce kendi ger- çeklerini görmeye davet edi- yoruz. Gün. hiçbir kesimin, toplumun giderek sisteme olan itibar ve güvenini sarsa- cak şekilde kendi düşünce ve programını öne koyacağı gün değikür. Gün. ülke gerçekleri- nin ve insan haklanna saygı- İL demokratik ve çağdaş ülke- ler topluluğunun bir üyesi ol- maya kararlı Türkiye Cum- huriyeti'nüı, anayasanın te- mel ükelerini paylaşma anla- yışını hayatageçirmemizgere- ken gündür. Ancak ve ancak bu düşünce ve anlayışı tüm ül- ke sathuıda paylaşabilmek, ülkemizi ve insanlanmızı ara- dığı ve özlemini duyduğu mutlu yannlara görürebilir." Tekirdağ Barosu Başkanı Güneş Gürseler de ülkenin adım adım gergınliğın ıçine itilmesinden büyük endişe duyduklannı söyledi. "Cçbi- ninci yıla girerken dini konu- lar gündemimiz oldu" diye konuşan Gürseler, bu tartış- malar sırasında devletin dini hükümlerle yönetılmesı yo- lunda simgesel aşamalann bı- rer birer dayatılmasının ger- ginliği arttırdığını ve toplu- mu tedırgın ettığıni söyledi. Gürseler açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Böyle bir ortamda sorumlu- luk sahibi siyasilerin temel görevi, bu gerçinliği y umuşatmak olması gerekirken akıl almaz davranış- larla bizzat siyasiler tarafından or- tamın daha da gerginleştirildiğıni kaygı ile izliyoruz." Demirel 'Devlet din düşmanı olmadı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türki- ye de "darülharp" değil "da- rülislam" olduğunu beürte- rek, "Şeriat istiyoruz diyen Müslümanlık istiyoruz demiş ounuyor. Müslümanlık zaten yaşanıyor. veniden istemenin anİamıyok dedi. Shovv TVde Kadir Çe- lik'in sorulannı yanıtlayan Demirel, cumhunyet tarihın- den ömekler vererek laiklik uygulamalannı anlattı. Ali Fuat Başgil'in "Din hürriye- tinin birçok değil yalnız bir düşmanı vardır. O da bir ke- Bme ile taasuptur" görüşünü dile getiren Demirel. "Din hürriyetinin düşmanı hiçbir zaman devlet olmamıştır. 'Türkiye Müslüman ülkesi değıldır' demek bence Türk halkuıa aolabilecek en büyük iftiradır. Şeriattan kastı eğer yuz sene evvelld hukuk siste- mi ise bu olmayacak işlerle uğraşmaktır'' dedi. Türkiye'de din ile dev let iş- lerinin aynlmasını üyelerinin yüzde 80'i din eğıtımi almış bir Meclis'in gerçekJeştirdi- ğini vurgulayan Demirel. "Milletin o günden bu güne bundan bir şikâyeti olmamış- tır. Dünyadaki köktendinci akımlardan Türkiye etkilen- medi diyemem, ama bunlar kaygı verici değfldir" değer- lendirmesini yaptı. Yurttaşlann cumhuriyetin getirdiği kazanımlardan vaz- geçemeyeceğini kaydeden Demirel. rakamlarla 1923'ten sonraki gelişmeleri anlattı. Demirel "Tûrk mil- leti akıllı bir halkür. Menfaat- lannı bilen bir halktır. Türid- ye'de 'darülharp' yoktur. Türkiye'de 'darülıslam" var- du-. Şeriat istiyoruz diyen Müslümanlık istiyoruz demiş olmuyor. Müslümanlık zaten yaşanıyor, yeniden istemenin anİamıyok" dedi. Çelik'in. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın Sincan Be- lediye Başkanı 'nı ziyaret et- mesini sorması üzerine De- mirel, "Buolay Türkiyedeal- kışlanmış bir hadise değil. Böyle bir hadiseye birçok yer- den tepki olmuş. Bu çeşitdav- ranışlann sahibine yarar ge- tirdiği söylenemez" şeklinde yanıtlayarak, olaydan duydu- ğu hoşnutsuzluğu dile getir- di. "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanhk" vurttaş gi- rişiminin sorulması üzerine Demirel. "Aydınhkistemeyen kim? Bir kişinin kanunlar içinde kalarak hoşnutsuzlu- ğunu dile getirmesi normaL Vatandaşlann reaksiyonlan- nı göstermesi normaL yöneti- min buna aunganlık göster- mesi de normal" karşılığını verdı. HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Huylunun Huyu ve de İdeolojisi... Belçika'da yayımlanan Anadolu dergisı soruyor: - CHP'nin tarihsel kimlığini yitirdiği öne sürülü- yor... Bir il örgütünün Kürtçe pankart ile yürüme- sini doğal mı karşılıyorsunuz? CHP Genel Başkanı yanıtlıyor: "- Atatürk hiçbir zaman toplumsal gelişmeyi dondurmamıştır... Siyasal partiler askeri kıtalar gi- bi değeriendirilemez. Elbette parti çizgisini beğen- meyen ve bunu değiştirmek isteyen insanlar ola- caktır. Demokratik bir yapılanmada bunu doğal karşılamak lazım!.." Ve aradan birkaç gün geçiyor. "Atatürk'ün kur- duğu laikliğin, çağdaşlığın, demokrasinin güven- cesi CHP'dir" diyen izmir İl Başkanı görevden alı- nıyor. Ve sırada başka illerin olduğu anlaşılıyor. Niçin? Deniz Baykal ve "ekıbı"ne karşı oldukları için! (Malum, kurultay yaklaşıyor...) Yani Sayın Baykal'a göre; "Türk kadını" denildi- ği için, "Peki Kürt kadını ne olacak" deyip bir ortak bildiri toplantısını CHP'li temsılcınin terk etme hak- kı vardır. Altıok'tan üçünü atmak, partınin adını ve amblemini değiştirmek isteyenlerin bakan olma hakkı vardır. Partili bakanların, Atatürk ve "Bırincı Cumhuriyet"^) düşmanlarını köşe başlanna getir- me hakkı vardır... Ama genel başkana karşı olma hakkı yoktur! Sözün özü... Ister puta tap ister Isa'ya; yeter ki Mevlana'nın önünde secde et!.. • • • DSP içten içe ve hatta giderek dıştan dışa kay- nıyor. Demir pençe, tabandakı ınsanların sahneye çık- masına, bir öncü güç olarak kitleleri harekete ge- çirmesine engel... Kapılar kapalı. Kapalı kapılarar- dındakilerin elleri bağlı, ağızları fermuvarlı. Ülke adım adım karanlığa sürükleniyor... Çözüm önerilerini yüksek sesle söyleyenlere gösterilen yer ise kapının önü. Demokrasinin gücünün katılımdan geldiği.. Çok kişinin az kişiden -hele hele bir kişiden- daha iyi dü- şündüğü.. Çok kişinin gücünün az kişinin gücün- den daha büyük olduğu unutulmuş... Artık bıçak kemiğe dayanmış... insanları korku- tarak susturmak zorlaşmış... DSP Denizli örgütünün sorumluları haykırıyor: "Demokratik solun kişilerın değil, kitlelerin par- tisiolmazamanı çoktan gelmiştir... Siyasikaygılar nedeniyle onursuzca susmaktansa, onurlu bir şe- kilde gerçeklen dile getirmek, partımize ve halkı- mıza karşı sorumluiuğumuzun birgereğidir... Gün kişilerin değil, halkın çıkariannın öne geçtiğigun ol- malıdır." Kapaklan sürekli kapalı olan bir baraj, sonunda mutlaka yıkılır... Ne denlı sağlam yapılmış olursa o\- sun! • • • Sayın Baykal, hizipçılik huyundan vazgeçmiyor. Onun için, önce hizip sonra ıdeolojı var. Ustelik de o ideolojı, esen.rüzgâr1ara göre "kolaycacık" deği- şebiliyor... Bir bakarsınız, "numaracı cumhuriyetçilik" re- vaçtadır... Onları yanı başınızdan eksik etmezsiniz, gazeteleri ile içli dışlı olursunuz... Bir bakarsınız, o çizgı sizi kamuoyu yoklamala- nnda yüzde 2'lereindirmiş...Hemençarkedip Ata- türk'ün ceketine sarılırsınız. Çünkü önemli olan ideoloji değil, "siz"sinizdır... Ideolojiye sadakat tartışılabilir, ama size sadakat tartışılamaz!.. Sayın Baykal'ın huyu değişmiyor, ama ideolojisi değişiyor... Sayın Ecevit'te ise ikisi de değışmele- re karşı dirençli. Ideolojik kararlılığı, tutarlılığını ve "güvenilirönder" görüntüsünü kolavlaştınyor. Ama "eşim ve ben" dışındakilere olan güvensizlik huyu, bir yandan yaptıklannı öte yandan yıkıyor. • • • Solun iki önderi var bugün... Huylarını değiştir- memekte direnen, ama şu anda "yaşamsal sorun- lar"da farklı düşünmeyen iki önderi... Vede adım adım karanlıklarasürüklenen bir Tür- kiye var. O önderlerden birisi, inançlannı hizipçilığininönü- ne geçirebilse.. Ötekisi ise, güven duygusunu aıle sınırlan dışına taşıyabilse.. Karanlıklaröylesine hız- la uzaklaşacak ki! Bunu yapsalar büyüyecekler, devleşecekler... Yapmazlarsa acaba ne olacaklar?!.. EGE KIYI BELEDİ1ELER BİRLİĞİ 6 Ege barış deııizi olsun9 COŞKUN YAMAN ALTTNOLUK-EgeKıyı Belediyeler Bırliği'nin dör- düncü toplantısı dün Altıno- luk Afrodit Tatil Köyü'nde yapıldı. Türk Belediyecilik Derneği Başkanı SamiGök- deniz ve Türk-Yunan Dost- luk Derneği Başkanı Cengiz Bektaş'ın da katıldığı top- lantıya daha önce katılacak- lan açıklanan Yunanlı bele- diye başkanlan ve Türk-Yu- nan Dostluk Derneği yöne- ticileri hava muhalefeti ne- deniyle gelemedi. Toplantının açılışında ko- nuşan Ege Kıyı Belediyeler Birliği Başkanı ve Kuşada- sı Beledıye Başkanı Enguı BerberoğJu, katılımın yük- sek olmasının dayanışma. ciddiyet ve sorumluluğun göstergesı olduğunu belirte- rek kıyı belediyelerinin so- runlannın giderek arttığını söyledi. Yıllardır buzdolabında dondurulmuş olan, sorulma gereği bıle duyulmayan so- runlara bir parça çözüm ge- tirecek 1580 sayılı yasada değışıklik yapacak taslağın Meclis'te beklediğmden ya- kınan Berberoğlu. Türk-Yu- nan dostluğuyla ilgili de şunlan söyledi: "Bodrum'da, ardından Sakı/'da gerçekleştirdiğimiz toplanülann mutlaka bir an- lamı olmalı ve her iki ülkenin siyasileri tarafından bir mc- safe olarak algılanmalıdır. Biz, Ege'nin banş ve ticaret denizi olmasını istiyoruz. Ya- ratılan suni sorunlann suçu. ne Türk ne <ie Yunan halkı- na yükleneraez. Örneğin Kuşadası'na gelen turist ge- milerinin hemen hemen tü- mü Yunan bandıralıdır. Ku- şadası'ndan yoğun alışveriş yapanlar da Yunanhlardır. Gelen gemOerin hertürlü ih- tiyacı ilçemiz esnafı tarafin- dan karşılanmaktadır. Ay n- ca Kuşadası'ndan da Sa- mos'a her gün seferler yapd- maktadır. Aynı gerçeklik di- ğer kıyı belediyelerimiz için de geçerlidir. Böyle yoğun ilişld içinde olan iki ülke in- sanlannı birbirinden u/ak- laşurmaya çalışmak yanhş- nr." Toplantıya Yunanlı ko- nukların katılamamasına karşın. Türk-Yunan masası kurulması. Türk ve Yunan kıyı belediyeleri arasında sporkarşılaşmalan yapılma- sı kabul edıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle