Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBÂT 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demokratik kitle örgütleri Başbakan Erbakan ve Adalet Bakanı Kazan'ın sözlerine tepki gösteriyor
'Tfehlikeli polîtika\fart Haberleri Servisi -
Özellikte Başbakan Necmet-
tin Erbakan \ e Adalet Baka-
nı Şevket Kazan olmak üze-
re hükümetin RP kanadının
laiklik karsıtı söylemlere son
günierde sıkça yer vermesi,
demokratik kitle örgütlerinin
sert tepkisıne neden oluyor.
Adana ve Tekirdağ barolan,
Kocatepe Üniversitesi ile
Samsun Ticaret ve Sanayi
Odası ı STSO), Türkiye gün-
demine yerleşen genlim do-
lu olaylann toplumda endişe
ile ızlendiğine dikkat çekti-
ler.
Afyon Kocatepe Üniversi-
tesi Senatosu. "dinin siyase-
te alet edilmesini: iilkenin
çağdaş, demokratik ve laik
yapısına karşı sergilenen
maksath. tsrismarcı \c son de-
rece tehlikeli tutum \e davra-
nışlan şiddetie kınadığuu"
bıldirdı.
Senato açıklamasında,
cumhuriyetin temel ilkeleri-
nı hedef alan \e sistemli şe-
kılde tırmandınlan girişimle-
rin ve yaratılan yapay kavTam
karmaşalannın kaygı ile iz-
lendiğini bildirdi. Açıklama-
da özetle şöyle denıldi.
"Yüce Türk milletini, en-
gin sağduyusu ile milli birlik
ve bütünlüğümüzü açıkça
tahribe yönelik bu fanatik
zihni>etin tahriklerine kapıl-
mamaya çağırırkcn akıl dışı tiim
girişimlere karşı uyan görevimizi
çekinmeden yapacağımızı kamu-
oyuna duyurunız."
" STSO Yönetım Kurulu Başka-
nı Adnan Sakoğlu yaptığı açıkla-
mada. iilkenin önemlibirdeğişim
ŞevketKazan hakianda suç duyurusu
Yöre Demekleri Platfbrmu, 'Sürekli Aydınlık lçin 1 Dakika Karan-
lık' kampanyasuıa katüanlara "Mum söndü oynuyorlar" diyen Ada-
let Bakanı Şevket Kazan hakkuıda suç duyurusunda bulundu. Tun-
celi Kültür ve Dayanışma Derneği, Tokathlar Kültür ve Dayanışma
Derneği, Sıvas Dayanışma Derneği, DivTİği Kültür Dernegi, Zara Kül-
tür Derneği \e Gürün Yardımlaşma Derneği'nden oluşan platform.
dün Sultanahmet Parkı'nda Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı protesto
etti. AçıklamaJannda devlet ve siyasetteki kirtUiğe halkm tepki gös-
terdiğini söyleyen Divriği Kültür Derneği Başkanı Cengiz Kılıç, "Sal-
dınlan sürdürenlerden Adalet Bakanı Şev ket Kazan'ı çok iyi tanımak-
tayız. 35 kişivi Sıvas'ta diri diri yakanlann avukatlığını yapan. ceza-
evlerinde 12 insanın ölümüne seyirci kalan Kazan, şeriatçı eylemler
nedeniyle cezaev lerinde tutuklu olan insanlan zi>aret etmektedir" dj-
ye konuştu. Platform. Başbakan Necmettin Erbakan ve Bakan Ka-
zan'ın toplumu rencide edki açıklamalannı kmadıklannı da belirte-
rek Erbakan ve Kazan'ı istifaya çağırdı. (KAAN SAĞANAK)
sürecinden geçtiği ve tüm toplum
kesımlennın bırbırini anlamaya
çalışmak zorunda olduğu bir dö-
nemde. demokratik sabnn dışın-
da dayatma ve emrivakilerin, Tûr-
kiye'nm bekJediğı uzlaşma çaba-
lanna ve ülke bütünlüğüne zarar
verdiğını söyledı.
Türkıye'nin gündemindekı
ekonomik, sosyal. siyasal, kültü-
rel sonınlan aşabilmek ve aranı-
lan toplumsal mutluluğu yakala-
yabilmenin ortak değerlere sahip
çıkılması ile mümkün olacağına
dikkat çeken Sakoğlu şöyle de-
vam etti:
"Toplumun tüm birey, kesim ve
kurumlan olarak bu inanç ve an-
lavışj bozmak isteyenlere geçit ver-
memeliytz. Başı sıkıştığmda aske-
re davet çıkaran, koşullar norma-
ledöndüğündede Türk demokra-
sisine \illar kaybettiriküğini söyle-
yen iki yüzlü zihniyetin Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'ni zaafiyete uğrat-
ma girişimlerine müsaade edile-
mez.
Türkiye sıkıntılannı laik, de-
mokratik düzenin ve anayasanın
sağladığı imkânlar içinde kurum-
lan ile beraber aşabilmeyi başar-
mak zorundadır.
BAKANLIKTAfr YEM tYGtLAMA
Müzelerin cuma
tatiline tepki
tstanbul Haber Servisi-
Kültür Bakanlığı'nın Aya-
sofya'yı cuma günleri ziya-
rete kâpatmasına Istanbul
Rehberler Odası(1RO) tepki
gösterdi. Oda Başkanı Ah-
met Şensılay, haftalık tatil
gününün pazartesiden cu-
maya alınması ile ilgili ka-
rar için "Hangi gerekçeye
dayandınlmak istenirse is-
tensin, gerek Türk, gerekse
uygar düroa kamuoyu tara-
ûndan, Ayasofya'nui eami-
ye dönüştürülmesi için aül-
mış bir ilk adım olarak de-
ğertendirilecektir'' dedi.
Istanbul Tunst Rehberle-
ri Odası Başkanı Ahmet
Şensılay ve yönetim kurulu
üyeleri, dün Ayasofya önün-
de yaptıklan basın açıkla-
masıyla, Kültür Bakanlı-
ğı'nın, 1 Ocak 1998tarihin-
de geçerli olacak Ayasof-
ya'nın cuma günleri ziyare-
te kapatılması karannı eleş-
tirdi.
Ayasofya Müzesi'nin
haftalık tatil gününün pazar-
tesiden cumaya alınmasının
hiçbir şekilde kabul edile-
ANKARA - Çahşma
ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı Necati Çelik, akra-
balanndan beşinin şaibe-
li SSK sınavında işe alın-
dığı kesinleşmesine ve
TBMM'de verdiği söze
karşın istifa etmemekte
dıreniyor. TBMM Genel
Kurulu'nda, "sınavı ka-
zananlar arasuıda birinci
değil, onuncu dereceden
yakını bulunsa bile göre-
vini bırakacagını" söyle-
yen Çelik'in. Gölcük
Sosyal Sigortalar Dis-
panseri'nde göreve baş-
layan 5 akrabasmdan bı-
ri olan Osman Nuri Gür,
41 yaşında olmasına kar-
şın memur olarak atandı.
SSK sınavında torpil
skandalını ortaya çıkaran
\e Çalışma Bakanı Çe-
lık'in yanıtlaması iste-
mıyle TBMM Başkanh-
^ı'na şaıbeli SSK sına-
•\iyla ilgili soru önergele-
li veren CHP Malatya
Mılletvekjlı Ayhan Fırat,
"*Bu adamın yaptığı reza-
leti başka kimse yapma-
mştır. Böy le bir adam o
lıokukta oturamaz" dedi.
meyeceğini belirten Ahmet
Şensılay, tüm uygar ülkeler-
de müzelenn pazartesi ka-
palı olduğunu söyledi.
" Hiçbir akli ve mantıki
nedene dayanmayan bu de-
ğişikliğin amacı nedir" diye
soran Şensılay, daha sonra
şöyle devam etti: "Eğer bu
haftalık tatil günleri degişri-
rilecekse Ayasofya. neden
hafta sonu turist akınının en
yoğun oiduğu günlerden cu-
ma değil de söz konusu turist
akının cumaya kıyasla çok
daha hafif olduğu salı. çar-
şamba veya perşembe günle-
ri kapaOlmaz?"
Sivıl toplum örgütleri ola-
rak, hiçbir şekilde "ajitas-
yon" veya "provokasyon"
peşinde olmadıklannı. deği-
şikliğin aklı başında olan hıç
kimseye bir yaran bulunma-
dığına inandıklannı vurgu-
layan Şensılay, Ayasof-
ya'nın tatil gününü değişti-
rip ortalığı bulandıran "ak-
lı evveUer" olduğunu savun-
du. Şensılay şunlan söyle-
di:
"Günümüzde çok gelişen
vv tstanbul'a yılda yaklaşık
bir milyon turist getiren
"hafta sonu' (vveekend) tu-
rizm uygulamasL, büy ük ağı-
nhğıyla 'perşembe geliş. cu-
ma ve cumartesi geziler. pa-
zar dönüş' olarak uygulan-
maktadır. Ayasofya cuma
günleri kapatılırsa. bu bir
milyon turist, oray ı sadece
cumartesi günü gezebüecek-
tir. Bu, inamlmaz bir vığıl-
ma ve yük getirecektir. Dün-
yada var olan 1500 yaşında-
ki tek binaolan Ayasofya, bu
korkunç katabaliğın getire-
ceği gürültünun rezonansm-
dan. ayak darbelerinin tifre-
şiminden etkilenecektir."
Türkiye Seyahat Acente-
leri Birliği (f ÜRSAB) de
yaptığı yazılı açıklamada,
basında çıkan haberlerde,
Ayasofya Müzesi'nin cuma
günleri kapalı olmasını
TÜRSAB'ın istediğine dik-
kat çekilerek şöyle denildi:
"TÜRSAB bütün müze-
lerin turiznıe en iyi biçimde
hizmet verebilmesini sağla-
mak düşüncesiyie Ayasofya
Müzesi'nin zaman zaman
gündeme getirilmek istenen
siyasi tarüşmaJann dışına çı-
karümasına yol açacağı dü-
şüncesi ile bu muzenin cuma
günü namaz sonrası olası
gösterilerden sakınılmasının
doğru olacağmı belirtmiştir.
TÜRSAB'ın herhangi bir
miize için olmadığı gibi Aya-
sofya için de cami yapılması
veya niteüğinin değiştirflme-
si şeklinde hiçbir talebi yok-
tur. TÜRSAB müzelerin i$-
levi dışına çıkanlmasına
karsıdır."
1 saniyede bu ilanı
okuyamazsınız ama
Demirdöküm Şofbenle
sıcak suyunuzu
1 saniyede hazır
edeceğiniz kesin.
Türkiye'nin %90'ı,
ileri teknoloji ürünü
Demirdöküm
Şofbenleri kullanıyor
ve ihtiyacı oranında
sıcak suyu, anında,
güvenle ısıtıyor.
(J)DemirdökümÇ Ö Z Ü M "
Türk Otmır Döküm tıâ»iuİMX *-S. PmuıkııiK] ve Salı! Gnıbu: COTKO I; Ut^ez B2 Btd Lncb" ".tatate,
Ayacna CtKJd» tUjk Ijmka 811» bsljdorJsBnbul îa |02İO| 315 55 15-3 5 13 57Fob 02161 317 66 99
U n Bİ9. iatif Mdj Zwpcsc 5,t«r Se- Ap No V 'A Tel .03221 J5° 33 9c «nkara BI9. Sohı MA: 11»
Cod Koç Ho- 25,3 V»setur Td (33121 « 5 43 2C 22 Buno BI9. îafc» M<L A.w« Homd, Tanpror Cod 5/A,
Te (32241223 1099 bmir U9. SataMd.: liosıfCTOrBulvon AAodoşApl 11,1 Alsonai
T
ü 10232 422 0261
S B l $ M d L k Sıklol Zad Car-Apl 32'ATel P3621435 1052 • k d
D A N I S M A
24 S E R V I S I
<• 0 800 261 1950
0 B00 261 '951
UCRETSIZDIR
Türk toplumunun başta si-
yasi partileri olmak üzere tüm
kurumlannı önce kendi ger-
çeklerini görmeye davet edi-
yoruz. Gün. hiçbir kesimin,
toplumun giderek sisteme
olan itibar ve güvenini sarsa-
cak şekilde kendi düşünce ve
programını öne koyacağı gün
değikür. Gün. ülke gerçekleri-
nin ve insan haklanna saygı-
İL demokratik ve çağdaş ülke-
ler topluluğunun bir üyesi ol-
maya kararlı Türkiye Cum-
huriyeti'nüı, anayasanın te-
mel ükelerini paylaşma anla-
yışını hayatageçirmemizgere-
ken gündür. Ancak ve ancak
bu düşünce ve anlayışı tüm ül-
ke sathuıda paylaşabilmek,
ülkemizi ve insanlanmızı ara-
dığı ve özlemini duyduğu
mutlu yannlara görürebilir."
Tekirdağ Barosu Başkanı
Güneş Gürseler de ülkenin
adım adım gergınliğın ıçine
itilmesinden büyük endişe
duyduklannı söyledi. "Cçbi-
ninci yıla girerken dini konu-
lar gündemimiz oldu" diye
konuşan Gürseler, bu tartış-
malar sırasında devletin dini
hükümlerle yönetılmesı yo-
lunda simgesel aşamalann bı-
rer birer dayatılmasının ger-
ginliği arttırdığını ve toplu-
mu tedırgın ettığıni söyledi.
Gürseler açıklamasında şu
görüşlere yer verdi:
"Böyle bir ortamda sorumlu-
luk sahibi siyasilerin temel görevi,
bu gerçinliği y umuşatmak olması
gerekirken akıl almaz davranış-
larla bizzat siyasiler tarafından or-
tamın daha da gerginleştirildiğıni
kaygı ile izliyoruz."
Demirel
'Devlet din
düşmanı
olmadı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Türki-
ye de "darülharp" değil "da-
rülislam" olduğunu beürte-
rek, "Şeriat istiyoruz diyen
Müslümanlık istiyoruz demiş
ounuyor. Müslümanlık zaten
yaşanıyor. veniden istemenin
anİamıyok dedi.
Shovv TVde Kadir Çe-
lik'in sorulannı yanıtlayan
Demirel, cumhunyet tarihın-
den ömekler vererek laiklik
uygulamalannı anlattı. Ali
Fuat Başgil'in "Din hürriye-
tinin birçok değil yalnız bir
düşmanı vardır. O da bir ke-
Bme ile taasuptur" görüşünü
dile getiren Demirel. "Din
hürriyetinin düşmanı hiçbir
zaman devlet olmamıştır.
'Türkiye Müslüman ülkesi
değıldır' demek bence Türk
halkuıa aolabilecek en büyük
iftiradır. Şeriattan kastı eğer
yuz sene evvelld hukuk siste-
mi ise bu olmayacak işlerle
uğraşmaktır'' dedi.
Türkiye'de din ile dev let iş-
lerinin aynlmasını üyelerinin
yüzde 80'i din eğıtımi almış
bir Meclis'in gerçekJeştirdi-
ğini vurgulayan Demirel.
"Milletin o günden bu güne
bundan bir şikâyeti olmamış-
tır. Dünyadaki köktendinci
akımlardan Türkiye etkilen-
medi diyemem, ama bunlar
kaygı verici değfldir" değer-
lendirmesini yaptı.
Yurttaşlann cumhuriyetin
getirdiği kazanımlardan vaz-
geçemeyeceğini kaydeden
Demirel. rakamlarla
1923'ten sonraki gelişmeleri
anlattı. Demirel "Tûrk mil-
leti akıllı bir halkür. Menfaat-
lannı bilen bir halktır. Türid-
ye'de 'darülharp' yoktur.
Türkiye'de 'darülıslam" var-
du-. Şeriat istiyoruz diyen
Müslümanlık istiyoruz demiş
olmuyor. Müslümanlık zaten
yaşanıyor, yeniden istemenin
anİamıyok" dedi.
Çelik'in. Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın Sincan Be-
lediye Başkanı 'nı ziyaret et-
mesini sorması üzerine De-
mirel, "Buolay Türkiyedeal-
kışlanmış bir hadise değil.
Böyle bir hadiseye birçok yer-
den tepki olmuş. Bu çeşitdav-
ranışlann sahibine yarar ge-
tirdiği söylenemez" şeklinde
yanıtlayarak, olaydan duydu-
ğu hoşnutsuzluğu dile getir-
di. "Sürekli Aydınlık İçin Bir
Dakika Karanhk" vurttaş gi-
rişiminin sorulması üzerine
Demirel. "Aydınhkistemeyen
kim? Bir kişinin kanunlar
içinde kalarak hoşnutsuzlu-
ğunu dile getirmesi normaL
Vatandaşlann reaksiyonlan-
nı göstermesi normaL yöneti-
min buna aunganlık göster-
mesi de normal" karşılığını
verdı.
HAFTAY4 BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Huylunun Huyu
ve de İdeolojisi...
Belçika'da yayımlanan Anadolu dergisı soruyor:
- CHP'nin tarihsel kimlığini yitirdiği öne sürülü-
yor... Bir il örgütünün Kürtçe pankart ile yürüme-
sini doğal mı karşılıyorsunuz?
CHP Genel Başkanı yanıtlıyor:
"- Atatürk hiçbir zaman toplumsal gelişmeyi
dondurmamıştır... Siyasal partiler askeri kıtalar gi-
bi değeriendirilemez. Elbette parti çizgisini beğen-
meyen ve bunu değiştirmek isteyen insanlar ola-
caktır. Demokratik bir yapılanmada bunu doğal
karşılamak lazım!.."
Ve aradan birkaç gün geçiyor. "Atatürk'ün kur-
duğu laikliğin, çağdaşlığın, demokrasinin güven-
cesi CHP'dir" diyen izmir İl Başkanı görevden alı-
nıyor. Ve sırada başka illerin olduğu anlaşılıyor.
Niçin?
Deniz Baykal ve "ekıbı"ne karşı oldukları için!
(Malum, kurultay yaklaşıyor...)
Yani Sayın Baykal'a göre; "Türk kadını" denildi-
ği için, "Peki Kürt kadını ne olacak" deyip bir ortak
bildiri toplantısını CHP'li temsılcınin terk etme hak-
kı vardır. Altıok'tan üçünü atmak, partınin adını ve
amblemini değiştirmek isteyenlerin bakan olma
hakkı vardır. Partili bakanların, Atatürk ve "Bırincı
Cumhuriyet"^) düşmanlarını köşe başlanna getir-
me hakkı vardır...
Ama genel başkana karşı olma hakkı yoktur!
Sözün özü... Ister puta tap ister Isa'ya; yeter ki
Mevlana'nın önünde secde et!..
• • •
DSP içten içe ve hatta giderek dıştan dışa kay-
nıyor.
Demir pençe, tabandakı ınsanların sahneye çık-
masına, bir öncü güç olarak kitleleri harekete ge-
çirmesine engel... Kapılar kapalı. Kapalı kapılarar-
dındakilerin elleri bağlı, ağızları fermuvarlı.
Ülke adım adım karanlığa sürükleniyor... Çözüm
önerilerini yüksek sesle söyleyenlere gösterilen
yer ise kapının önü.
Demokrasinin gücünün katılımdan geldiği.. Çok
kişinin az kişiden -hele hele bir kişiden- daha iyi dü-
şündüğü.. Çok kişinin gücünün az kişinin gücün-
den daha büyük olduğu unutulmuş...
Artık bıçak kemiğe dayanmış... insanları korku-
tarak susturmak zorlaşmış...
DSP Denizli örgütünün sorumluları haykırıyor:
"Demokratik solun kişilerın değil, kitlelerin par-
tisiolmazamanı çoktan gelmiştir... Siyasikaygılar
nedeniyle onursuzca susmaktansa, onurlu bir şe-
kilde gerçeklen dile getirmek, partımize ve halkı-
mıza karşı sorumluiuğumuzun birgereğidir... Gün
kişilerin değil, halkın çıkariannın öne geçtiğigun ol-
malıdır."
Kapaklan sürekli kapalı olan bir baraj, sonunda
mutlaka yıkılır... Ne denlı sağlam yapılmış olursa o\-
sun!
• • •
Sayın Baykal, hizipçılik huyundan vazgeçmiyor.
Onun için, önce hizip sonra ıdeolojı var. Ustelik de
o ideolojı, esen.rüzgâr1ara göre "kolaycacık" deği-
şebiliyor...
Bir bakarsınız, "numaracı cumhuriyetçilik" re-
vaçtadır... Onları yanı başınızdan eksik etmezsiniz,
gazeteleri ile içli dışlı olursunuz...
Bir bakarsınız, o çizgı sizi kamuoyu yoklamala-
nnda yüzde 2'lereindirmiş...Hemençarkedip Ata-
türk'ün ceketine sarılırsınız.
Çünkü önemli olan ideoloji değil, "siz"sinizdır...
Ideolojiye sadakat tartışılabilir, ama size sadakat
tartışılamaz!..
Sayın Baykal'ın huyu değişmiyor, ama ideolojisi
değişiyor... Sayın Ecevit'te ise ikisi de değışmele-
re karşı dirençli. Ideolojik kararlılığı, tutarlılığını ve
"güvenilirönder" görüntüsünü kolavlaştınyor. Ama
"eşim ve ben" dışındakilere olan güvensizlik huyu,
bir yandan yaptıklannı öte yandan yıkıyor.
• • •
Solun iki önderi var bugün... Huylarını değiştir-
memekte direnen, ama şu anda "yaşamsal sorun-
lar"da farklı düşünmeyen iki önderi...
Vede adım adım karanlıklarasürüklenen bir Tür-
kiye var.
O önderlerden birisi, inançlannı hizipçilığininönü-
ne geçirebilse.. Ötekisi ise, güven duygusunu aıle
sınırlan dışına taşıyabilse.. Karanlıklaröylesine hız-
la uzaklaşacak ki!
Bunu yapsalar büyüyecekler, devleşecekler...
Yapmazlarsa acaba ne olacaklar?!..
EGE KIYI BELEDİ1ELER BİRLİĞİ
6
Ege barış
deııizi olsun9
COŞKUN YAMAN
ALTTNOLUK-EgeKıyı
Belediyeler Bırliği'nin dör-
düncü toplantısı dün Altıno-
luk Afrodit Tatil Köyü'nde
yapıldı. Türk Belediyecilik
Derneği Başkanı SamiGök-
deniz ve Türk-Yunan Dost-
luk Derneği Başkanı Cengiz
Bektaş'ın da katıldığı top-
lantıya daha önce katılacak-
lan açıklanan Yunanlı bele-
diye başkanlan ve Türk-Yu-
nan Dostluk Derneği yöne-
ticileri hava muhalefeti ne-
deniyle gelemedi.
Toplantının açılışında ko-
nuşan Ege Kıyı Belediyeler
Birliği Başkanı ve Kuşada-
sı Beledıye Başkanı Enguı
BerberoğJu, katılımın yük-
sek olmasının dayanışma.
ciddiyet ve sorumluluğun
göstergesı olduğunu belirte-
rek kıyı belediyelerinin so-
runlannın giderek arttığını
söyledi.
Yıllardır buzdolabında
dondurulmuş olan, sorulma
gereği bıle duyulmayan so-
runlara bir parça çözüm ge-
tirecek 1580 sayılı yasada
değışıklik yapacak taslağın
Meclis'te beklediğmden ya-
kınan Berberoğlu. Türk-Yu-
nan dostluğuyla ilgili de
şunlan söyledi:
"Bodrum'da, ardından
Sakı/'da gerçekleştirdiğimiz
toplanülann mutlaka bir an-
lamı olmalı ve her iki ülkenin
siyasileri tarafından bir mc-
safe olarak algılanmalıdır.
Biz, Ege'nin banş ve ticaret
denizi olmasını istiyoruz. Ya-
ratılan suni sorunlann suçu.
ne Türk ne <ie Yunan halkı-
na yükleneraez. Örneğin
Kuşadası'na gelen turist ge-
milerinin hemen hemen tü-
mü Yunan bandıralıdır. Ku-
şadası'ndan yoğun alışveriş
yapanlar da Yunanhlardır.
Gelen gemOerin hertürlü ih-
tiyacı ilçemiz esnafı tarafin-
dan karşılanmaktadır. Ay n-
ca Kuşadası'ndan da Sa-
mos'a her gün seferler yapd-
maktadır. Aynı gerçeklik di-
ğer kıyı belediyelerimiz için
de geçerlidir. Böyle yoğun
ilişld içinde olan iki ülke in-
sanlannı birbirinden u/ak-
laşurmaya çalışmak yanhş-
nr." Toplantıya Yunanlı ko-
nukların katılamamasına
karşın. Türk-Yunan masası
kurulması. Türk ve Yunan
kıyı belediyeleri arasında
sporkarşılaşmalan yapılma-
sı kabul edıldi.