Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5ARALIK1997CUMA
8 DIŞ HABERLER
Mayın kurbanlan
Diana'yı andı
•OTTAVVÂ(AA) - Kara
mayınlannm patlaması
sonucu yaralanan kişiler dün
Kanada'nın başkenti
Ottawa"da bir araya gelerek
yaşamınııı son anına kadar
bu mayuılann
yasaklanmasını savunan
Galier Prensesi Diana'yı
andılar. Kara mayınlarmın
kullaaırru, üretimi,
dqx>lanması ve satışıılın
yasaklanmasına ilişkin
anlaşmayı Fransa'nın da
imzaladıgı, ancak
anlaşmanm parlamentoda
yaz aylannda
onaylanabileceği belirtildi.
Clinton'dan ırklap
arası dîyalog
• AKRON (AA)-ABD
Başkanı Bill Clinton, ırkjar
arası ilişkiler konusundaki
"ulusal diyalog" programını
Ohio eyaletinin Akron
kentinde başlattı. Akron
Üniversitesi'nde öğrenci,
ögretim üyeleri ve halk ile
sohbet eden Clinton
"Birlikte çalışırsak, diğer
ülkelerde yaşanan korkunç
olaylardan kendimizi
kurtarmış oluruz" dedi.
Clinton'm başlattığı "uJusal
diyaloğurf ırklar arasında
dıyaloğu güçlendirmeyı
amaçladığı belirtiliyor.
Kanadafı fakirler
restoran bastı
• MONTREAL (AA) -
(Canada'nın Montreal
kentinde "işsizlerKomitesi"
iiyesi yüzden fazla kişi,
fakirliği ve açlığı protesto
amacıyla kentin en Iüks
otellennden olan Kraliçe
Elizabeth Oteli"ndeki
restoranIardan binnı işgaJ
etti. Salata büfesınin
çevresini saran fakır
göstericıler ayaküstü piknik
vaptılar. Üzennde "Açlığa
son" ve "Açlığa yenik
diişeceğız" yazılı pankartlar
tasıyan eylemciler zengın-
fakir uçurumunu kınayan
bildiriler dağıttılar.
Zenginlik ömrü
2 yıl uzatıyor
• CH1CAGO(AA)-
ABD'de ortalama ömür
konusunda yapıian
araştırma. bölgeler arasında
ve siyahlarla beyazlar
arasında önemli farklılıklar
ortaya koydu. Zenginlik
faktöriinün ortalama ömür
konusunda beyazlara 2 yıl
kazandırdığı kaydedildi.
Araştırma. Nevv York ve
Massachusetts'de yaşayan
Asyalı erkeklenn ortalama
ömürlerinin 89.5, Asyalı
kadmlann 90 yıl olduğunu
ortaya çıkardı.
Sigortacılar, çevreye karşı duyarlı olmayan şirketleri sigortalamamakla tehdit ettiler
Çevreye sürpriz destekDış Haberler Servisi-Dünya-
nın sanayi devlerinin küresel
ısınmayı durdurmak için alına-
cak öniemler konusunda kıya-
sıya çekişmeleri sürerken Ja-
ponya'nın Kyoto kentinde dü-
zenlenen iklim zirvesinde çev-
recilere en büyük destek sigor-
ta şirketlerinden geldı.
Sigortacılar, küresel ısınma-
ya duyarh olmayan ve imalat
programlannda çevre faktörü-
ne yer vermeyen şirketleri sigor-
talamamakla tehdit etmeye baş-
ladılar.
Giderek ısınan birdünyanın
sigorta sektörünü harap edece-
ğini savunan hisse senedi piya-
sasında söz sahibi sigorta şirket-
• Giderek ısınan bir dünyanın sigorta sektörünü harap edeceğini
savunan önde gelen sigorta şirketleri çevre konusunda eyleme geçmeyen
firmalan portfoylerinden çıkaracakJannı duyurdular.
leri çevre konusunda eyleme goleçki, dûnya hisse senedi pi- larhasara yol açan Adrex kasır-
geçmeyen firmalan portföyle-
rinden çıkaracakJanru duyur-
dular.
Kanada'nın en büyük sigor-
ta şirketlerinden Genel Kaza'nm
Genel Müdürü Andrew Diugo-
leçki "Bizim yaptığunız, iş dün-
yasının devlerine küresel ısın-
tnaya karşı öniemler almanın
kendi çıkarlanna olacağını ha-
örlatmak" diye konuştu.
Kyoto"da düzenlenen Hükü-
metler Arası IkJim Degişikliği
Zirvesi'ne (tPCC) katılan Dlu-
yasasının yüzde 50'sini sigorta
şirketlerinin oluşturduğunu kay-
dettı.
Dlugolecki, atmosferde aşı-
n ısınmaya bağiı olarak iklim-
lerde meydana gelecek değişik-
liklerin doğal afetlere yol aça-
cağını ve sigorta şirketlerinin
doğal afetlernedenjyleoluşacak
hasarlan üstlenme gibi bir niyet-
leri olmadığıru hatırlattı.
Dlugolecki, örnek olarak
1992 yılında Florida'da mey-
dana gelen ve 16.5 milyar do-
gası ile 1995 yılında ABD'nin
güneyini vurarak 2.1 milyar do-
lar rutannda zarara neden olan
Opal kasırgalannı gösterdı. Si-
gorta uzmanlan son 50 yıl için-
de doğal afetlere dayalı sigorta
toplammın yaklaşık yansının
1990 yıhndan sonra meydana
geldiğini belirtiyorlar.
AB-ABD yumuşaması
Bu arada Kyoto konferan-
sında miktarlan azaltılacak se-
ra etkisine yol açan gazlar ko-
nusunda ABD ile Avrupa Bir-
liği ülkeleri arasındaki görüşler-
de belirli bir yakınlaşma oldu.
Konferansta sera etkisine yol
açan 6 gaz yerine 3 gaz üzerin-
de uzlaşma umudu doğdu. An-
cak ABD tarafi bu konuda ke-
sin karannı vermek üzere süre
istedi.
Karbondioksit çıkaran fosil
yakıtlara bağlı olarak çalışan
sanayılerin baskısı altında bu-
lunan ABD, gelişmekte olan ül-
keler de taahütte bulunmadık-
lan sürece Kyoto anlaşmasıru
imzalamayacağinı bildirmişri.
ABD, dünyadaki karbondiok-
sit gazı üretiminin dörtte birin-
den sorumlu tutuluyor.
Yangınlar
yayılıyor
SYDNEY(Rfliters)-
Avustralya'nın
güneydoğusunda süren
çalı yangınlanyla ilgili
olarak hava
koşullannın durumu
kötüleştırebileceği
bildirildi. ltfaiyecilerin
"en kötüduruma*"
karşı hazırlıklı olmalan
istendi. Taşra Itfaiye
Teşkılatı Şube Müdürü
PhilKoperberg, lObın
itfaiye görevlisinin aşın
sıcak ve rüzgârlann
bugun ya da yann yön
değiştirmesi oiasılığına
karşı tetikte olduğunu
belirtri. îki kişinin
ölümüne ve
mılyonlarca dolarlık
zarara neden olan
yangınlardan en
büyüğü
Coonabaabrban'da 180
bin hektarhk bitkisini
yok etti.
Avusfralya'da çaüşma korkusu• Uzun zamandır süren yerlilerin toprak haklanna ilişkin tartışma
yerlilerle beyazlan çatışmanın eşiğine getirdi. Hükümet, Yüksek
Mahkeme'nin yerliler lehine verdiği karan değiştirmeye çalışıyor.
CANBERRA (AFP)- Avustralya'da ik-
tidardaki koalisyon partilerinden Ulusal
Parri kırsal kesirnlerde yaşayan çiftçilenn
Avustralya yerlileriyle savaşmak için ya-
sadışı birbiçimde silahlandıklan uyansın-
da bulundu.
Ağırlıklı olarak kırsal kesimi temsil eden
Ulusal Partı üyelerinden De-Anne Keity,
yerlı eylemcı Nod Pearson'u halk arasın-
da korku yaratmakla suçladı. Pearson, ge-
çen eylüJ ayında, yerli liderlerleyaptığı bir
toplantıda, uzun zamandır süren toprak
haklan tartışmalannın genç yerlileri öfke-
lendirdiğinı ve gençlerin şiddete yönelebi-
leceğinı söylemişti.
Pearson'un "ırldar arası $waş" çağnla-
nnın köylüleri kaygılandırdığuîı belirten
Kelly "Cape York bölgesinde hem siyahla-
nn bem de beyazlarııı silahlanması ve ırk-
lar arası savaş çağrüan çok kaygı verici bir
durum. KenrJerden uzak topraklarda ve
CapeVorkİK>lgcsindcvaşay-anlarhakb ola-
rak korkuyorlar'" dedı.
Muhalefet liderlerinden Gareth Evans,
Kelly'nin savlannın şaşırtıcı ve ürkütücü
olduğunu söyleyerek Ulusal Parti lideri ve
Başbakan YardımcısıTinı Fiscber ile Ba$-
bakan John Hovvard'a tartışmalan sonaer-
dirme çağnsı yaptı.
Evans, gazetecilere yaptığı açıklamada
"Çok hassas bir tartışma yaşanıyor. Hü-
kümet içinde lidertik konumunda olan ki-
şiler vangjna körükle gftmekten çekinnıe-
lktirter" dedı
Batı Avustralya Çiftçiler Federasyonu
Başkanı Kevin McMenemy,yerlilerin top-
rak taleplerine karşı çiftçilenn silahjanma-
sının çok uzak bir olasılık olduğunu belirt-
ri. "Bu tûr ürkütücü kfcüalar otmadan da
bizepekçokşe> yaktşünldr dıyen McMe-
nemy toprak haklan tartışması başladığın-
dan beri ülkenin kuzeyindeki beyaz çiftçı-
lerle yerliler arasındaki ilişkilerin bozuldu-
ğunu söyledi, ama şimdiye kadar şiddet
kullanılmadığıru belirtti.
Yerlilerin toprak hakkı konusu dün Se-
nato'dagörüşüldü. Hükümet, Yüksek Mah-
keme'nin toprak haklanna ilişkin karany-
la çelişen bir yasa çıkartmaya çalışıyor.
Yüksek Mahkeme, Avustralya toprakla-
nnın yüzde 40'ının kullanım hakkının ki-
ralama yoluyla çiftçilere verilmiş olması-
nın eskiden bu topraklar üzerinde yaşayan
yerlilerin toprak talebi hakkını yok etme-
diğine karar vermişti.
Başbakan John Howard, muhalefetteki
îşçi Partisi ve diğer küçük partilerin Sena-
to'da yasa tasansına karşı çıkmalan halin-
deparlamento ve senatoyu dağıtıp erken se-
çime gideceğıni açıklamıştı.
Yılmaz-Clinton zirvesine hazırlık
Cem Albright
ile görüştü
FUATKOZLUKLU
WASfflNGTON-ABD
Dışışleri Bakanı Madele-
ine Albright. Türk meslek-
taşı İsmail Cem ile yaptıgı
yaklaşık 40 dakıka görüştü.
ABD Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü James Rubin. gö-
rüşmeyle ilgili açıklamasın-
da, hem gruplar halinde
hem de ikili birgörüşmenin
yapıldığını söyledi.
Rubin, "Dışişleri Baka-
nı Albright, bana, Sayın
İsmail Cem ile görüşme-
sinin mükemmel geçriğini
söyledi" dedi. Sözcü, görüş-
menin, Başbakan Mesut
Yılmaz'ın 19 Aralık günü
VVashington'da ABD Baş-
kanı Bill Clinton ile yapa-
cağı görüşmeye hazırlık ni-
teliği taşıdığını belirtti.
James Rubin, Cem-Alb-
right görüşmesinde, Türk-
Amerikan ilişkilerinin öne-
mi, HazarHavzası petrol ve
doğalgaz kaynaklan ile bun-
lann Batı'ya nakli, insan
haklan ve demokrasi, Irak,
Türk-Yunan ve Kıbns ko-
nulannın ele alındığını kay-
detti. Sözcü, Yılmaz-Clin-
ton görüşmesi öncesinde
aynı konularda hazırlık ve
temaslann sürdürülecegini
de ifade etti.
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem, Albright ile görüşme-
sinden sonra gazetecilere
yaptığı açıklamada,
ABD'nin özeUikle Orta As-
ya petrol ve doğalgaz kay-
naklan ile ilgili enerji kori-
dorlan yaratmak amacıyla
bir strateji geliştirdiğini söy-
ledi.
Cem, "Biz de bu kap-
samda sürekli. yapısal ve
stratejik işbiriiği istedik"
dedi. İsmail Cem, Türki-
ye'nin, Kafkaslar ve Orta
Asya'daki rolünü yeniden
tanımlamaya başladıgnıı da
kaydetti.
Cem, ABD'nin yeni yak-
laşımlannın, Ankara ve
Washington'a, yeni sorum-
luluklar üstlenilmesi ve iki
ülke ilişkilerinde yeni bir
başlangıç yapılması olana-
ğını sunduğunu kaydetti.
Cem, "Ortak bir zeminde
buluştuğumuzu söyleye-
bilirim" dedi.
Öte yandan, ABD Dışiş-
leri Bakanlığı tarafından,
dünbirsoruya karşılıkya-
pılan yazılı açıklamada,
Ege'de sınırlara ilişkin an-
laşmazlıklann, hem Türki-
ye hem de Yunanistan'ın
karşılıklı olarak kabulede-
ceği, örneğin Lahey Adalet
Divanı gibi mekanizmalar
ile çözüme kavuşturulma-
sına inanıldığı bildirildi.
Mandela'nın eski
eşi hesap veriyor
JOHAJVNESBLTÎG
(Ajanslar) - Giiney Afrika
Cumhurbaşkanı Neteon Man-
deb'nın eskı eşı WînnieMa-
dikizela Mandela,kendisine
yöneltilen saldın ve cinayet
suçlamalannı reddetti.
Güney Afnka Gerçek ve
Yeniden Uzlaşma Komisyo-
nu'nda (TRC) dün ilk kez
ifade veren VVınnie Madiki-
zela, kendisine yöneltilen
suçlamalan "komik ve uy-
darma" olaraic niteledi.
TRC'de verentanıklar, 63 ya-
şındaki Winnie Mandela'yı
en az alo cinayeti planlamak,
işkence ve saldın emirleri
vermekle suçluyor. Başpis-
kopos Desmond Tutu'nun
başkanı olduğu komisyonda
ifade veren tanıklar, Win-
nie'nin Güney Afrika'daki
ırkçı yönetimin son on yılın-
da ikili bir yaşam sürdüğü-
nü iddia ediyorlar. Tanıkla-
ra göre Winnie Mandela,
apartheid'e karşı verilen mü-
cadelede ön saflarda ver alır-
VVinnie Mandela
ken Johannesburg'un Sows-
to gettosunda da terör estiri-
yordu.
VVînnie'nin, kendisine bağ-
lı Mandela Birleşik Futbol
Kulübü tarafından girişilen
tüm cinayet ve şiddet olay-
lannın "başbcapianlayıcısı''
olduğu öne sürülüyor. Win-
nie'ye yöneltilen suçlama-
lar arasında, Metodist Kili-
sesi'nde birrahibincinselta-
cizine uğrayan dört gencin,
sessiz kalmalan yüzünden
kaçınlmalan da yer alıyor.
ÖRÜŞl Prof. Dr. A.SUAT BİLGE
1997 yılı boyunca Türkiye'de Fener Rum Pat-
rikhanesı hakkında bir tartışma başladı. Patnkha-
nenin Türkiye zaranna veya yaranna kullanılabi-
leceği yoiunda gorüşlerbdirtildi. Patrikhanenin ekü-
meniklığinı kabul ettırip Vatıkan gibi bir devlet
kurmak istediğı, Ortodokslann Türkiye'yi kuşat-
ma çabasında olduklan ileri sürüldü. Bu görüş-
lere karşı Türkiye'nin Patrikhanenin prestijınden
yararlanabileceği, statüsünün yükseltilmesinın
yerinde olacağı söylendi.
Hemen başta, Patrikhanenin Türk-Yunan iliş-
kilerinde eski önemini yitirdiğini söylemek istiyo-
rum. Günümüzde, Patrikrtane dahaziyadeTürk-
Amerikan ılişkileri içinde kendine bir yer bulma-
ya çalışmaktadır.
Fener Rum Patrikhanesi tarihi bir din kurumu-
dur Roma imparatoriuğu'nun bölünmesinden
sonra Bizans Imparatorluğu'nun kilisesi olmuş-
tur. Kendisine ekümenik unvanı verilmıştir. Bizans
Imparatorluğu sona erince Patrikhane Osmanlı
Rumlannın kilisesi olmuştur. Fatih Sultan Mehmet.
Rum Patriğine dinı işlerinin yanında bir çeşrt Rum
işleri Bakanlığı görevıni vermiştir. Patrikın yetki ve
ayncalıklarını arttırmıştır. Osmanlı Imparatorluğu
son bulunca, Fener Rum Patrikhanesi Türkiye
Cumburiyeti Rumlannın kilisesi olmuştur. Lozan
Banş Konferansı'nda Patrikhanenin dünya işle-
rine ait yetki ve ayncalıklanna son verilmiştir. Is-
tanbul'daki Rumlann çok azalması yüzünden Fe-
ner Rum Patrikhanesi'nın bir din kurumu olarak
vaıiığını sürdürmesi güçleşmiştir. Vartığına en bü-
yük darbeyi Kıbns Rum Kilisesi vurmuştur. Kıb-
rıs bunalımlan Istanbul'daki Rumlan kaçırtmış,
Patrikhanenin kaynağını kurutmuştur.
Fener Rum Patrikhanesi'nın hangi tarihte ku-
rulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Havari And-
re'nin Bizans'ta ilk defa Incili yaydığı söylenmek-
tedir. (Donstantinople, Bizans'ın merkezi olduktan
sonra havari Andre 3 Mart 357 tarihinde şehrin
ilk ermişi olmuş. Dördüncü yüz yılın sonundaAziz
Gregoire Ortodoksluğu Bizans'a yerleştirmiş.
Constationople'da toplanan ikinci dini meclis
şehnn Evekıne Roma'dan sonra ikinci şeref ye-
rinı vermiş. 451 yılındatoplanan dördüncü dini mec-
lis Constatinople Patrikini Roma ile eşit düzeye
çıkarmış. Altıncı yüz yıl sonunda Patrike eküme-
nik unvanı verilmiş. Bizans Imparatorian Constan-
tinople Patriklerinin yetkilerini dini işler ile sınırla-
mışlar. Onlann dünya ışlerine kanşmalannı önle-
mişler. Patrikler, Bizanslmparatorluğu'nun birçe-
şit Diyanet İşleri Başkanı olmuşlar.
Fatıh Sultan Mehmet Istanbuf'u aldıktan son-
ra boş bulduğu Patnkliğe seçim yapılmasını is-
temiş. Dini Meclistarafından seçilen Gennadius'un
patrikliğini onaylamış. Fener Rum Patriki'nin ekü-
menik unvanı devam etmiş. Patrik, Osmanlı Im-
paratortuğu ıçindeki Ortodoks kiliseleri arasında-
Fener Rum Patrikhanesiki işbiriiğini sağlıyormuş. Osmanlı Imparatorlu-
ğu'nun sınırian genişledikçe Patrikin görev çev-
resı de genışlemiş. Osmanlı Imparatorluğu küçül-
meye başlayınca Fener Rum Patrikhanes/'ne bağ-
lı Ortodoks kiliseleri kendısinden kopmuşlar. Ba-
ğımsız ve milli kiliseier olmuşlar.
Osmanlı sultanlan, Fener Rum Patriklerine im-
paratoriukta yaşayan Rumlann başkanlığı göre-
vıni de vermişler. Patrikler, Rum toplumunu sul-
tan adına yönetmişler.
Fatih Sultan Mehmet, Patrik'e bir ferman ile ba-
z\ yetkiler, ayncalıklar vermiş. Bu ferman, biryan-
gında yandığı için verilen yetki ve ayncalıklar tam
olarak bilinmemektedir. Diğerdini toplumlara ve-
rilen benzer fermanlara dayanılarak verilen yetki
ve ayncalıkların şunlar olduğu Profesör C. Uçok
taraftndan söylenmıştir.
"1- Ortodokslan kimse rahatsız etmeyecek,
2- Gennandius ve ona bağlı pıskoposlar her tür-
lü vergi ve resimden bağışık olarak yaşayacak-
lar,
3- Kiliseier camı olmayacak,
4- Evlenme, boşanma vs., gömülme ve diğer
ıbadetler serbestçe yerine getirilecek,
5- Paskalya yortusu tam bir özgüriük içinde kut-
lanacak ve üç bayram gecesı Fenefın kapılan açık
kalacak,
6- Piskopos ve metropolitler yargı ayncalıkla-
nna sahip olacaklar."
Şeriat hükümleri uygulanamadığı için Rumlar
kendi kilise hukuklanna bağlı kalmışlar. Patriğe,
Rumlann şahsi hukuklannın uygulanması ve yar-
gılanmalan için yetki verilmiş. Bu yüzden Patrik-
lerin seçiminde bunların dini bılgileryanında mül-
ki bilgilere sahıp olmalan da aranmış. Aynca Pat-
riklerin Sultanın tam ıtimadını kazanmış olmalan
ve en aşağı ıkı kuşak Osmanlı tebaası bulunma-
lan şart koşulmuş.
Birinci Dünya Savaşı'nda Fener Rum Ortodoks
Patrikhanesi iyi bir sınav verememiştir. Yunan Si-
lahlı Kuvvetteri'nın 15 Mayıs 1919 günü fzmır'e çık-
malan Megali Idea'nın gerçekleşme çanının çal-
dığı anlamında algılanmış. Izmir metropoliti Hris-
tomos Yunan kuvvetlerinin ve yerli Rumlann ba-
şına geçip sokaklarda gösteri yapmış, Müslü-
man düşmanlığını körüklemiş. Istanbul'da Patrik
vekili ve daha sonra Patrik Meletios Rumlan Yu-
nan kuvvetlerine yardıma çağırmışlar. Patrik, Yu-
nanistan'la birlikte Istanbul hükümetine adeta sa-
vaş açmış. Patrik'in davranışı Rum toplumunun
başı olarak doğal görülse de bunun Türkiye'nin
hoş görürtükle kabul etmesi beklenemezdi.
Atatürk, Fener Rum Patrikhanesi'nin bir fesat
ve hiyanet ocağı olduğunu, Hıristiyan vatandaş-
lann huzur ve refahlannı bozduğunu söylemiş,
Rum Patrikhanesı'nı artjk topraklanmız üzerinde
bırakmayız, demiştir.
Yunan kuvvetlerinin yenilgisinden sonra topla-
nan Lozan Banş Konferansı'nda Ankara hüküme-
ti, Patrikhane hakkındaki şikâyetlerini sıralamış,
bu Rum din kurumunun Istanbul'da kalamaya-
cağını bildirmiştjr. I. Inönü "Tezimiz, mütarekees-
nasnda Patrikhanenin Türkleraleyhine çalışan bü-
tün terrjpleri merkezı olmasına dayanıyordu. Pat-
rikhane, Türkler ile Rumlann iyi münasebetlerini,
bir millet halinde kaynaşıp bir deviet içinde yaşa-
malannı engelleyen unsur olarak, mutlaka Türki-
ye'den çıkanlmalıdır" isteğini tekrariıyorduk, di-
yor. (Patrikhanenin Istanbul hükümetine karşı ha-
reketlerinin örneklerine Rum kökenli yazarlann
kitaplannda da rastlanmaktadır.)
Lozan Konferansı'nda Patrikhane nüfus deği-
şimi ve azınlıklann dini haklanna ilişkin olarak alt-
komisyonda 22 Aralık 1922 günü ele alındı. Yu-
nanistan temsılcisi, hiçbir şey olmamış gibi Pat-
rikin yetki ve ayncalıklarının aynen devamını is-
tedi. Türkiye temsılcisi Dr. R. Nur Patrikhanenin
devlet içinde devtet olarak kalamayacağını belirt-
ti. Çıkan tartışmalar, Patrikhanenin yetkilerinden
Patrikhanenin Istanbul'da kalıp kalmaması üze-
rinde yoğunlaştı. Türkiye'nin temsılcisi Türkiye
hükümetjnin halifeliği devletten ayırdığını, laik bir
devlet içinde Osmanlı Imparatortuğ'nun Müslü-
man olmayan toplumlara tanıdığı ayncaJıklann
devamına gerek kalmadığını, bu yüzden aynca-
\k\an uygulayacak bir kurumun variığına da ihti-
yaç kalmadığını belirtmiş ve Patrikhanenin Tür-
kiye dışına taşınmasım istedi. Türkiye'nin temsil-
cisinin isteğine Konferansa katılan bütün Hıristi-
yan devletJer el biriiğı ile karşı çıktılar.
I. Inönü, Lozan'dan 10 Ocak 1923 günü gön-
derdiği telgrafta: "Istanbul Rum Patrikinin ihracı
teklifinin kiliseleri tahrik ettiğini (Ingiltere temsil-
cisi) Lord Curzon bize iblağ etti. Fi'l hakika Hıris-
tiyanltğın bu meseleyi müşterek bir dinı mesele
addetmekteolduğunu müşahedeettik. Rum Pat-
rikhanesinin idari ve siyasi mahıyeti ile memleket
için birtehlike olduğu esasında ısrar ve bunu biz-
zat Lord Curzona ızah ettim. Bununla beraber Pat-
rikin ihracı meselesinin tarafından ve hiçbir mu-
rahhas tarafından dünyaya karşı imza edileme-
yeceğini Riza Nur Bey'e bi'l-vasrta ve bana doğ-
rudan doğruya Curzon(nun) beyan" ettiğini bildir-
di.
SÜRECEK
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
(ÖĞRETİM ELEMANIALEVACAKTIR)
Birimi Anabilün DaJj I n n n \dq
Fen Fakûltesı
MâhendıslıkFal.
LyguJamalı Malemank
Kaühal Fızığı
Kanlıal Fizığı
,-\Dorganıii Kımya
Bügısayaı Mûhenduü|ı
Telekonmıbsyon
Elektnmk
TennodıiBmıi
Konstrûküyofi ve Imalal
Mûhemslıi Fak. Pıoses ve Realflör Taîanmı
Mımarük Fak. Yapı ve Mımazı Tasanm
" Endûsm Crânlen Tasarum
Yaıd Doç
Doç.
Vni.Doç.
Doç.
Doç.
Doç
Yard. Doç
Vard Doç
frof.
Doç
Ymi.Doç
Doç
Yard Doç.
Yard Doç.
Uanan
UyguJaniâİj taatsın^jk âJasuda çsJı^nulan ve ^vmlan olmak.
Daımı statü. Amorf yan ıletken mce film ve gûneş pillen konulannda çalışmaUn ve ynyınlan cJmak-
Kaühal Fizığı konusunda (akşmabn ve yaytnUn otnak.
Daııo soü Orgasa geçış metaJ iomyisı komıknodaçalısmaJan ve yayujan oiınaİL
Daımı statû. Bılgısayaryaalımı alanında çalışmalan ve yayuılan olmat
Daımı slatü. Bılgısayar donanımı alanıniı çalışmalan ve yaymlan oimak.
Bılgısa)
1
^donanırfli alauında çalışmalan ve yavuılan olmak.
Bılgısayaryazılımı alanında çalışmalan ve yayınian olmak.
Darau statû. Tekkminıfosyon slamoda çjiışmalan ve yaymlan olmak
Daırra statü. Elektronık veya tercıhen telekomûnıkasyoa alanmda çalışmalan ve yaymlan olmak.
özeilıkle telekomümkasyon alanmda çabsmalan ve yayınlan olmak.
Daımı statü. Faz degijimıotk-1
ısı oansfen ve enerji depojama alanmda yayıo ve çaiışmaian olmak.
Bılgısayardesteklı tasanm ve ûreum alanında çalışmalan ve yayıolan olmak.
Mekami ılamnâa veya makına leonsı ve dınannğmde çalışmalan ve yayulan olmak.
Kımya Mühendıslıjı. Metaluni-Malzeme Mühendıshgi veya Fen Fakûltes Kım)i Bölûmlen'nra
bumdes mezun olmak. Ingılızce Bılmek. Yüksek lısans derecesı almıj olmak ve Müheodıslık
Laboraruvarlanodakı Karaktenzasjoo Cilariarmın (GC-FTIR. UV ve benzen) kullanuniDda
deneyuniı olmaL
Bına bılgısı alamnda çalışmalan ve yayınlan olmai
Daımı statü Bma bilgıa alanmda çalısmalan ve yayınlan olmak ve bu konuda doçentiık yaprmş oimak.
Daımı statu. Endûsm Ünınlen Tasanmı Dah'nda doçentlık yapnns olmak ve bu konuda çalışmalan ve
yaymlan olmak.
Mıman restorasyon konnlannda yüksek hsans ve doktora yapmıs olmak. Konusu ık ilgili çalısmaian ve
yayınlan olmak. '
kgmz Dılı ve Edebjyau veys .Amenkaa Dili ve Edeöıyaû Bölümlen'Dden mezun, tercihan yüksek lisans
yapmıs. haarük sının öfrenımıncte ve üst düzey uluslararası setafika programlanndadersvenms ve
deneyımİ! olmak.
1- Basvuracak adaybrnı;
a) Profesör kadrosu ıçın, yıırtdışmda profesödüğe vüksetoldığı takdırde. profesöriüfe yüksetnldiğıne daıresdeğeriık belgesı, özgeçmiş, yaym hstesı. bılmsel çalışmalan ve
yayınlanndaıı oluşan 6 tabm dosyanm.
b) Doçcnt kadrosu ıçın doktora veya doçentlıkdıplomalan. özgeçmış. yayuı lıstea. büımsel çalışmalan ve ^ymlanadan oluşan 4 takjm dosyanm.
c) Yardımcı doçestkadraaj ıçın. doktora dıploması. özgeçmış. yayın lıstesı. bılımsel çalışmalan ve yayınlanndaa oluşan 4 takun dosyanın,
dl Uzman ve okutman kadrolan ıçın, lısans ve vüksek bsans dıploması ile özgeçmışlenııı. dilekçe ık 15 talepformuna eklenerek bızat rektörhî|e möracaat etroeleri
gerekmektedır.
2- Adaylar. Yüksek Ogreum Kurolu'mın vahancı dılde ılngılızcel eğttnn-ögrefim yapan vükseköğretnn kurumlanndaders verebılecek öğretım ûyelen ıçm öngördügü koşullın
yerme genrmelıdır Bu koşullar rektörtükttn saglanabılır
3- Adaylann bP sayılı kanunun 48 maddesıodekı sartlan taşunalan gerekmektedır
4- Basvurularuı deleriendiıılmesinde dıkkate alınacakcael kosulJar rektöriüiaen sağlarabüır.
5- Süresmde yapılmavan basvurular ıskme konulmayacaktu.
JgılıkrcdoyLnılur
Basın: 57898
Yard. Doç
Doç
Doç.
Restorasyon Yard. Doç. 1
Rektörtûk OkDtman 1
ZEYTİNBURNU SULH HUKU K
MAHKEMESİ'NDEN
EsanNo: I997'1229 KararNo: 1997/1253
Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verilen
1997/1229 esas 1997/1254 sayılı 19.11.1997 tarihlı ka-
rar ile Hilmi Güngör hacır altına alınarak Hılmı Gün-
gör'e oğlu Tahir Gûngör vasi taym edilmiştir. Bu husus
ilanolunur. 27.11.1997 Basın: 57681
Nüfiıs cüzdanımı
kaybertim.
Hükûmsüzdür.
CANANATEŞ
05.11.1997 tarihinde Tekel
ruhsatımı kaybettim.
Hükûmsüzdür.
HAYDAR PEHL/K4N
KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE
HUKUK HAKÎMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1997/236
Davacı Selma Yaz tarafından mahkememizde açı-
lan gaiplik davasının yapıian açık yargılaması sonun-
da: Malatya, Darende, Balaban Ağah köyü C-
036/01, S-/ 92, K-31 s.lı yerde nüfusa kayıtlı bulu-
nan 20.02.1947 d./ lu Mehmet Irfan Yaz'ı bilen ve
görenlerin kanuni süre içinde mahkememize beyan-
da bulunmalan, adı geçen davahnın ilan tarihinden
itibaren bir yıl içinde mahkememize müracaat etme-
si, aksi takdirde gaipliğine karar verileceği hususu
ilanolunur. 25.11 1997
Basın: 57588