25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetroenr. Orhan Erinç • Genel Yayvn K.oordmatöcü; Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdûıieri: tbrahim Yüdız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Müdür: Flkret Ilkiz • Haber Meritezı Müdüıü. HaluuıKara•GöreelYönetmen; Ffltret Eser Dış Haberier Şinasi Damşoğlu • tstihbarat: Cengiz Yıkhnm # Ekonomı. Mehm« Saraç • Kultür. Handan Şenköken • Spor. Abdöl&ıdir Yücetman • M^eler.SamiKaraören#Duzeltrne Vbdullah Yazra#Fotograf ErdoğanKöseoğlu •Bılgı-Belge. Edibe Bogra • Yuıt Haberten: Mehm«t Faraç Yaym Orhan Crins, Oktay Kutböke, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Soner, ErgunBala,DtofTıyanç, Ibrmhim Yüdız, Orhan Bursalı, Musttfa Balbav, H»kan Kara. Ankara Temsilcisi: Mnstafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125,Kat.4,Bakanhklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks: 4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Krak, H. Zıya Blv 1352S 2/3Tel'.44U220, Faks:4419117»Adana Terasücisı.ÇetiııYiğenotJa, inönuCd. 119S.No:l Katl, Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Müdurtı tstün Akmtn % KoordmalOT Atanet Kornlsan A Mıtesebe: Bâkaat YeMrCkire Hâse\in GSrer • tşletme Önder Çefik • Bılgı- tşlem: N'ail taal 9 Bılgısayar Sıstem. Mürivet ÇlWr»Satş FızOetKnz» MEDYA. C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erduran # Koordınatör. Reha Işıtnan fc Genel Müdür Yaıduneısı Mine Akd«ğ Tel. 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 Ys)ıml&yan ve Bssan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A.Ş TûrkocağıCad-39 41 Cagaloğlu 34334lst. PK 246 IslanbulTel (0/21Î) 51205 05 UOhM) Faks-(0 212) 513 85 95 5ARALIK1997 tmsak: 5.34 Güneş: 7.06 Öğle: 12.02 Ikindi: 14.22 Akşanv. 16.43 Yatsı: 18.10 Ruştuveeşi mankenlik yaptı • İstanbul Haber Servisi - Fenerbahce'nin ve Milli Takırn'ın başanlı kalecisi Rüştü Rençber ıle eşi Işıl, ayhk kadın dergisi Woman için mankenlik yaparak yılbaşı giysilenni tanıttılar. Rençber çifti. 8 saat süren çekimlerde gece giysilenyle objektiflere poz verdiler. Işıl Rençber, çekimlerden sonra eşinin giyım konusunda çok zevkli olduğunu, kamp ya da maç için gittıği ülkelerden çok güzel hediyeler getirdiğini söyledı. Öğretmen lormasyonlarına suç duyurusu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesf ndeki öğretmen formasyon programı sorunlara yol açtı. Fakültenin öğretim üyelerinden Prof. Tahsın Yılmaz, bir grup arkadasıyla birlıkte öğrencilerden haksız para alındığını öne sürerek programı uygulayan yöneticiler hakkında Bomova Cumhuriyet SavcılığYna suç duyurusunda bulundu. OkuUara teknoloji transferi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Milli Eğitim Bakanlığrnın. Dünya Bankası'nın desteğiyle tüm okullan milo standartlanna ulaştırarak tepegöz, öğretmen çalışma odası bilgisayan, lazer yazıcısı, CD'h radyo kasetçalar, fotokopı makınesi, vıdeo kamerası. fotoğraf tarayıcı, televizyon., dizüstü bilgisayar, gehşmiş biyoioji. fizik, kimya ve hayat bilgısı laboratuvar malzemekriyle donatacagı bildırildi. Öğrencilere katkı knedisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur), bu yıl katkı (harç) kredisi için başvuruda bulunan 142 bin 202 öğrencinın tamamına kredi verme karan aldı. Başvuruda bulunan 171 bin 797 öğrencıden ne kadanna kredi verilmesi gerektiği konusunda uzlaşamayan Yurt-Kur, bu konudaki karannı gelecek hafta açıklayacak. Kadına seçme ve seçilme hakkı • İstanbul Haber Senisi- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilışmin yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazıh açıklamada, karar mekanizması olan siyasette kadının yer almamasının en büyük eksiklik olduğunu bildirdi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamunun yetişmiş personel gereksinimini karşılamak üzere 1859yıhnda İstanbul'da Mekteb-i Mülkiye adıyla kurulan Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) 138. yaşını kutluyor. Mülkiyeliler Bırliğı Rüştü Koray Ödülü"ne. geçen günlerde yitirdiğimiz gazetemız yazan Prof. Dr. Bahri Savcı ve yazanmız Prof. Dr. Server Tanilli değer görüldü. 1935'te 18 kadm milletvekilimizin bulunduğu TBMM'de bu sayı bugün 13'e inmiş durumda Kadnn ne sayıyoruz ne de seçiyoraz Secme-secilme hakkı 'Eşitsizlik kaldırılmalı' • Türk kadımna seçme ve seçilme hakkı verilişinin 63. yıldönümünde, kadın kuruluşlan yasalar karşısında eşit olmadıklannı belirttiler. Türk Anneler Derneği îstanbul Şubesi Başkanı Nezahat Köksal "Meclis'inenaz yüzde 25'inin kadınlardan oluşması gerekir" dedi. HaberMerkeâ-Türk kadımna seçme ve seçil- me hakkının verilişinin 63. yıldönümü yurt ge- nel inde düzenlenen et- kinliklerle kutlaniTken, kadın kuruluşlan, ka- dın ve erkeğjn yasalar karşısında eşit olmadı- ğını belintiler. Kadm Haklarmı Ko- ruma Derneği Başkanı Gönültşler, Türk kadı- mna seçme ve seçilme hakkının 5 Aralık 1934 yıhndaverildiğini anım- satarak bugünün Türk kadırunınen büyük bay- ramı oldu|unu söyledi. Türk kadınlannın, medeni haklanmn ve- rilmesiyle "ikinci suuf vatandaşhktan'' kurtul- duklannı belirten tşler, kadmlann, yasalan bil- meleri. bu yasalarla ken- dilerine tanınan hakla- ra sahip çıkmalan ge- rektiğini kaydetti. Işler, "Yasalanmızda halen kadın erkekeşitliği var- dır dhemiyoruz. Mede- ni Kanun ve ceza yasa- lanndaki eşhsizKklerin kalduiunası gereklklir. KadmerkekeşM® yok- tur, insanların eşitliği vardır. Kadın da bir in- sandır" dedi. Eşit hak, eşit katüım İstanbul Kadın Ku- ruluşlan Biriiği Koordi- natörü Prof. DT. Necla Arat da toplumda de- mokrasi için ailede de- mokrasi istediklerini vurgulayarak, kadınla- nn her düzeyde eşit hak, eşit katıhm, eşit temsil talep ettiğini söyledi. Prof. Arat, eşitlik ve demokrasinin yerleşme- si için erkeklerin bu ko- nularda eğitilmesi ge- rektigini kaydetti. Türk Anneler Derneği İstan- bul Şubesi Başkanı Ne- zahatKöksal da kadın- lann siyasette erkekler- le eşit olmadığını belir- terek "Mecüs'in en az yüzde25'inin kadınlar- dan oluşması gerekir" dedi. Etkinlikler Gönüllü kadın kuru- luşlan, bugün tzmir'de Kadın ve Aileden So- rumlu Devlet Bakanı Isılay Sa>gın'ın da katı- lacağı bir törenle me- deni haklannı elde ediş- lerinin 63. yıldönümü- nü kutlayacaklar. Iz- mir'deki tören, AKM Yunus Emre Salo- nu'nda sabah 10.00'da başlayacak. Ankara'da da etkin- likler, TürkKadmlar Fe- derasyonu'nun saat 11.00'deAnıtkabir'izi- yaretiyle başlayacak. ts- tanbul'da ise bütün ka- dın birlikleri "Kaduüa- nn eşitlik araytşı sürü- yor, her şey demokratik Türkiyeiçin r> sloaaruy- lasaat 11 .OO'de "AKM Konser Salonu'nda bir araya gelecekler. ASUMAN ABACIOĞLL İZMİR - Seçme ve seçilme hakkına sa- hip olmalannın 63. yıldönümünde kadın- lar, Meclis'te 18 kadın milletvekilinin bu- lunduğu 1935 yıhndan bugüne gelinen noktayı sorguhıyorlar. Kadın örgütleri, 21. yüzyılın eşiğinde sokağa çıkma yasağı uy- gulanarak gerçekleştirilen ve tam bir fıyas- koyla sonuçlanan sayunda kadınlarames- leğinin bile sorulmadığı günümüzde "ka- duun" Meclis'te temsil edilmediğı gerçe- ğinin altını çizdiler. Cumhuriyetdönemınde, 5 Aralık 1934'te kadına seçme ve seçilme hakkı verilme- sinin aıdından 1935 yıhnda yapılan se- çimlerde Meclis'e, yüzde 4.5'lik bir oran oluşturan 18 kadın milletvekili seçildi. Günümüzde 13 kadm milletvekili ile Mec- lis'teki kadmlann oraru sadece yüzde 2.5. Bu rakamlar, kadmlann, Meclis'te daha az temsil edildiklerini gösteriyor. İlk seçilme hakkı 1933'te Atatürk, ilkolarak 1933'te kadmlann belediye seçimlerinde seçme ve seçilme haklannı elde etmelerini sağladı. 1 yıl son- ra 5 Aralık 1934'te ise Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun 10. maddesi "22 yaşını biti- ren kadın-erkekher Türk, milletvekiliseç- • Günümüzde daha çok kadının siyasi parti çalışmalannda görev almasına karşın, seçim sırasmda kadın adayların seçilme şansı olmayan alt sıralarda gösterilmeleri, Meclis'te kadınlann temsil edilmemeleri sonucunu doğuruyor. me hakkınahaizdir" şeklinde, 11. madde- si ise "30 yaşuu bitiren kadın-erkek her Türk, miHetvekili seçflebilir" şeklinde de- ğiştirilerek, Türk kadımna seçme ve seçil- me hakkını tam olarak kullanma hakkı ta- nındı. İsviçre'de 1971 Vte Kadına seçme ve seçilme hakkı, Fran- sa'da 1944, ltalya'da 1945, Yunanistan'da 1952, Belçika'da 1960 ve İsviçre'de ise 1971 'de verildi. 1934 yıh ve oncesinde ka- dınlann milletvekili seçme ve seçilme hak- kınakavuştugu ülke sayısının 28, fıilen mil- letvekili seçildiği ülke sayısının ise 17 ol- duğu göz önüne alındığmda, Atatürk dö- neminde kadmlann elde ettiği haklann önemi ortaya çıkıyor. Günümüzde daha çok kadının siyasi parti çalışmalannda görev almasına kar- şın, seçim sırasmda kadm adaylann seçil- me şansı olmayan alt sıralarda gösteril- meleri, Meclis'te kadmlann temsil edilme- meleri sonucunu doğuruyor. Seçimlerde Meclis'e en az yüzde 10 oramndakadınmilletvekili sokmayı hedef- leyen KADER Yönetim Kurulu üyesi ve Ege Kadm Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Meryem Koray, 1935 yıhnda Meclis'e 18 kadın milletvekili seçilmesi- nin, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin o dönemde Batılılaşma ve kadın-erkek eşitliği konulanndaki görüşlerinin bir sem- bolü olduğuna dikkat çekti. Meryem Koray, "Aslında ne o dönemde ne de bugün, seçi- len kadın milletvekilleri kadın seçmenler- leüişkih'de^L Kadmsecmenlerkendiaday- lannı secme bilincinde değüler. Partikrin yapıs içinde adaylan,Hdeıierortayakoyu- yor" dedi. Prof. Dr. Meryem Koray, KADER'in bu sistemi değiştireceğini, kadın seçmeni hareketlendirerek onun kendi adayını is- ter duruma gelmesine katkıda bulunaca- ğını söyledi. Parti içi işleyişin de değişmesi gerekti- ğini vurgulayan Prof. Dr. Koray, kadınla- nn, siyasi parti çalışmalannda görev alma- lanna karşın "söz ve karar organlannda" yer almamalannı şöyle açıkladı: " Kadmlar partflerde de aynen toplum- daki geleneksel rollerine benzer işler gö- rüyorlar; geri planda, asunda görünme- yen işler. Kadmlannda arnkbir' takım oyu- nu' oynamalan ve dayanışma sağlamala- n gerekiyor. Colü kadmlar atacaksa, on- lara bu pası vennek zorundayız.'' Tıkanmaya kadın bakışı tzmir Kadm Platformu, "Siyasetteki O- kanmışhgı", kadın bakış açısıyla sorgu- larken, seçim ve delege sistemini eleştirir- ken seçimlerin giderek çok büyük miktar- da paralarla yürütülmesinin, seçilme hak- kından özellikle kadınlan yoksun bıraktı- ğımn altını çiziyor. Izmir Kadın Platormu " Kadmlann bi- linçn istertüeri sonucu ivme kazanan par- ti içi kadm harekeüerinin, partüi erkekler tarafindan' laiklik' kavramıik yavaşlatıl- dığma" dikkat çekiyor. Kadın Platformu, bütünparülerde "kaduüarmşeriata kaUtan" olarak kullanılmak istendiğini, partili er- keklerin laikliği kadınlann temel sorunu var sayıp her türlü karşı koyuşu kadına bıraktığını bildiriyor. Geleceğin tiyatroculanyetişiyor Haber Merkezi - Şehir Tiyatrolan Çocuk-Genç Eğitim Birimi'nin öğrencileri, "gekcefjn tiyatroculan'' olma yolunda önemli adımlar atıyorlar. 1986 yılından bu yana Şehir Tiyatrosu'nda sanatçı, 12 yıldır Çocuk-Genç Eğitim Birimi, iki yıldır da Çocuk Oyunlan Sorumlusu olarak görev yapan Neşe Erçetin, tiyatro eğitiminin sağlıklı koşullarda verilebilmesi ve hedeflenen başanya ulaşılabilmesi için belli maddi olanaklara ihtiyaç bulunduğunu belirtıyor ve ekliyor: "Sahne, deneysel çauşmalar için stüdvolar, tasanm atöryeleri. müzik, bale çauşmalan icüı özel donanunh, aynalu pryanolu stüd>olar, so> unma odalan ve duş_ Bunlann tümü buimimizin öğrencikri için sağlannuşür. Şansbyız, çünkü 84 yılhk bir kurumun çaosı altuıda, bu birikirnden, onun bize sağladığı olanakbardan yararianıyoruiT Erçetin, 12 yıl önce kurulan Çocuk- Genç Eğitim Birimi'nin amaçlannı ise şöyle özetliyor: • Tiyatro sevgisini aşılamak. • Çocuk tiyatros«mm yaşaması, gelişimi ve genç kuşaklara aktanlması. • tyi bir tiyatro izleyıcisı yetiştirmek. Bu yıl alınan 8-10 yaş grubundaki 45 öğrenci, Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda, müzik, vücut eğitımi, dekor/kostüm, yaratıcı drama ve sahne eğitimi dersleri ahyorlar. îki yıllık eğitim tamamlandıktan sonra başan belgesi almaya hak kazananlar. çocuk oyunlannda, sahne üstü ve gerisinde olmak üzere değişik görevlerle sınanacaklar. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) Türkiye'de en çok istenilen estetik ameliyat yağ aldırma ^Tîryakîler yüz gerdirıneıneli^ İstanbulHaberServi- si - AvTupa' nın önde ge- len estetik uzmanlann- dan Prof. Dr. Dominic Goga, sigara içenlerin yüz gerdirmesinin doğ- ru olmadığını belirterek, gerdirme operasyonun- dan sonra sigara içildiği takdirde yü- zün hızlı bir biçimde yaşlanacağmı söyledi. Goga, ABD'de estetik ameliyat olan kişiler arasında yapılan bir araş- tınnada, ameliyat olanlann yüzde 89'unun işyerinde atılım gösterdik- lerinin ve sosyalhayaüanmn denge- lendiğinin belirlendiğini belirtti. Ota Sağlık Merkezi'nden Plastik Cerrah Dr. KemalUğurtu da, Türkiye 'de en çok istenen estetik ameliyat türünün 'yağ aldırma, kann ve meme ameli- • Estetik uzmanı Prof. Dr. Dominic Goga, gerdirme operasyonundan sonra sigara içildiği takdirde yüzün hızlı bir biçimde yaşlanacağmı söyledi. yatian' olduğunu belirtti. Vakıf Gu- reba Hastanesi'nin yıllık kongresi- ne kattlmak üzere Türkiye'ye gelen Fransa Tours Üniversitesi Çene ve Yüz Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dominic Goga. Ota Sağlık Mer- kezi'nin Swissotel'de düzenlediği toplantıya katıldı. Sigara içen kişilere yüz gerdirme ameliyatı yapmanın çok yanlış oldu- ğunubelirten Gaga, "Bu kişiler ame- liyat olmak istryorlarsa amelryattan en az bir ay önce sigarayı bırakmah- lar" dedi. Goga, estetik bozukluklannın artık 'übbi bir sorun* olarak ele ahndığını belirterek özellikle yüz bölgesin- deki kemik bozuklukla- nnın erken yaşta teşhis edilip müdahale edibne- sinin çok önemli olduğunu vurgula- dı. Ota Sağlık Merkezi'nden Plastik Cerrah Dr. Kemal Uğurlu da, Türki- ye'de estetik ameliyat olmamn mali- yetinin 200 ile 400 milyon lira arasın- da degiştiğini bildirdi. Türkiye'de ağu bakımının ve dişlere verilen önemin çokaz olduğunubelirtenUğurlu, "Ebe- veynlerin çocuklaruun diş ve cene ge- lişimikonusundaçok dahadikkatliol- ması ve gerekirse ortopediste başvur- ması gerekir'' diye konuştu. Kampanya baslatıldı İlkyardım konusunda kamuoyu bilinçsiz e-posta: tan (« prizma.net tr İstanbul Haber Servisi - Boğulma. elektrik çarpma- sv, zehirlenme, trafik kaza- lan gibipek çok olayda ha- yat kurtaran ilk yardım me- totlannı bilmiyoruz. Acil Tıp Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, ilkyar- dımm yapılması halinde bu tür kazalardaki ölümlerin yüzde 50 oranrnda azala- cağmı vurgularken, "tlk- yardımdan anlamayanbiri- si, kaza geçiren kişiyekesin- likle dokunmamalı" diye konuşnı. llkyardım gönüllüsü sa- yısını arttırmayı ve kamu- oyunu bu tür durumlarda yapılacak müdahaleler ko- nusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan 'Ükyardun için ilk adun" adh kampanya- nın tanıtımı Hyatt Regency Oteli'nde yapıldı. Acil Tıp Derneği ve Halk Yaşam' ın ortak gerçekleştirdiği kam- panya 7 ay sürecek. Bu sü- re boyunca sanatçı Levent Kırca ve Oya Başar'ın ha- zırladığı skeçlertelevizyon- larda gösterilecek, radyo programlan yapılacak. îste- yenler 'http^/ww*vJlkyar- dim.org.' Internet adresin- den bilgi alabilecek. Ülkümen Rodoplu, bil- gisi olmayan insanlann ka- zageçiren kişiyeyardım et- memesini isteyerek, w Bu durumda yapabileceğiniz en rvi şey ambulansa haber vennekolur.Çünküambu- lans haber vermeden gel- mez" dedi. Rodoplu, acil hizmetlerde tek bir numa- raolmasını isterken, Sağlık Bakanlığı Müstesan Sedat Ünal, acil hizmetlerle ilgi- li her türlü tartışmaya ve bilgi alışverişine açık ol- duklannı söyledi. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ftmaç, Sosyalizmi İşçiden Koparaıak'!.. Neyi tartışıyorduk? Galiba, hiç hesapta olmaya- nı, hiç akiimıza gelmeyeni! Sanaykîeki gelişmenin dayandığı yer, tetoTotoas/'dir; yâni, üretime egemen olan teknik (bilimsef) bürokra- si; üstelik 'teknokrasi' münhasıran 'totaiiter' ülkeler- de görülen bir 'aşama' da değil; adı Tıberal' -aslın- da 'tekelci' - kapitalist toplumlarda da meydana çı- kıyor bütçesi devlet bütçesinden büyük, iş hacmi ina- nılmaz, çokuluslu 'kapitalist tekefter'de, 'kumanda' yetkisi hanidir 'teknokrasi'ye kaymıştır. Başka türlü söylersek, kapitalist 'patenti' endüstrinin, ulaşacağı son 'aşama' -ister Tıberal' ister 'sosya/ıst' etiketli ol- sun- egemen bir teknokrasinin 'saltanatı'l Bir manada bu, Huxley'in de Orwett'in de gele- cek 'yeni dünya' için 'öngördüğü', kader. otomas- yon, robot teknolojisi, genetik, sibernetik derken, toplumlann yaşayacagı bu gelişme sürecinde, aca- ba 'vida sıkmaktan' ya da 'ocakta kazma sallamak- tan' başka marifeti olmayan 'kol emekçisi' ne ola- cak'? Daha da açıkçast, böyte bir 'kol emekçisi' ka- lacak mı? O yeryüzünden silinirse, mevcudiyetini emekçinin 'sömürûsü' üzerine kurmuş sosyalizm ne olacak? 'Liberal Sol Cephe' meraklısı sorunu sorduğum şu son sorular üzerine bina etmiş, bu arada 'teknok- ras/'nin getirecegi diyalektiği atlamış; ya bilmiyor da, ondan; ya daişine gelmediğinden! Oysa sorunun püf noktası, gelişme sürecinin dünkü 'kol emekçisini' yann nereye getireceginde; geldiği yerde, yeni işçi sjnrf/'nın hangi çelişkide, hangi anti/tezi oluşturaca- ğında! Radovan Richta, -o tarihte SSCB'ni eleştir- mek arzusu ağır bastığı için- sanayiin ilerki gelişme sürecindeki 'proteter'i, etiketi 'sosyalist' olan birtop- lumda ele almıştı; ama söyledikleri, sanayiin teme- lindeki' tutum ayn oiduğundan, her ikitoplumiçin ge- çeriidir. Peki, ne söylemişti? isçlnin niteliğr deûl$iyor... Söylediklerini, o zamanlar, şöyle özetlemişim: "...sorunu koyarken, bir kere.bilimvetekno- lojinin üretim düzenine getirdiğiyeniliklerdenyo- la çıkmış. Bu yenilikler derseniz, az buzşeyler de- ğil hani! Önce klâsik endüstride, endüstriyel üre- timde bilim 'do/ay/t' güç, ürettm sürecinde 'dolay- sız' işlevi yok; oysa kimyadaki değişmeler, ham- madde kavramını da, kendisini de değiştirmiş; öy- le ya, eskiden doğal hammaddelerin belirli ve değişmezyelpazesi içinde çalışırken şimdi insa- noğlu, kimyasal hammaddelerin çok daha zen- gin yelpazesi içinde çalışmaktadır. Elektronik, otomasyonu yaygınlaşbrryon otomasyon ise, iş- çi sınmnın niteliğini değiştiriyor. Bilimin 'dolayh' üretici güç olduğu aşamada, işçi, aşın iş bölü- müne, yönetici/uygulayıcı ayınmına tâbi tutulan emekçi miydi; al bakalım, bu sefer, bilimin üreti- me 'do/aysız' katılmasıyüzünden -ya da onun sa- yesinde- işi bütünüyle görebilen, yöneticiyle ara- sında pek de o kadar fark kalmayan, uzmanlaş- mış, 'entelektüel' emekçi düzeyine yükselıyor." "...diyeceksiniz ki bundan ne çıkar? llâhi, ne çık- maz ki! Klâsik endüstritoplumunda endûstri üre- timinin aşın kademeleştirilmiş, kol işçtstyle yö- netici aynlmış bir emek düzeni içinde bulunma- sı, işçileri belirli bir bürokrasi çarkının dişlileri haline sokmakta; iktidar onlann eline geçmiş sa- yılsa bile, gerçekte parti kanalıyta merkeziyetçi bir bürokrasinin ellerinde toplanmaktadır, oysa işcilerin tpkı kapitalist endüstriyel üretim düze- ninde olduğu gibi, atgözlükleriyie daraltılmış bir üretim çerçevesi içinde tutulması, onun siyasal düzeyde geniş görmesini, geniş operasyonlara gitmesini önlemektedir, bu da siyasal iktidara elkoymuş bürokratlann işine elverir..." "...bilim işe do/aysız' üretici olarak katılınca, iş- çinin bilinç düzeyi derhal yükselmekte, yükselin- ce de onun sınrfsal davranışında olumlu katkısı olmaktadır, olunca ne olur, işçi sınrfının toplum- saltavn başkalasır, o zaman da 'yeniişçisınıfı' ufuk- ta belirir, buysa, kendine 'toplumcu' d'ıyen, ger- çekte 'bürokrat' ve 'merkeziyetçi' olan diktalarda, 'yeni işçi sınıfı'mn -üretimi nihayet 'dolaysız' ola- rak denetimi arbnda tutabilmesi sayesinde-; ik- tidan da dolaysız olarak denetleyebilmek, talep- terineyol açacaktr..." ÇHangi Sol', IV. baam, s. 83/84, Bilgi Yayınevi, 1996) Dlyalektik, daha sert olarak işler... O u basit özet bile, SSCB 'Nomenk/atura'sının, ne- ö den dehşete düşüp, Dubçek Yönetimi'nin üze- nne saldırdığinı, gösterir zannederim. Meselenin can alıcı yeri, eski 'kol emekçisi'r\\r\, teknolojinin yeni aşamasında -ister istemez- 'ente- lektüel emekçi' konumunayükselmesinde; o andan itibaren de, üretimin bütününü denetleyebilecekgü- ce erişmestndedir, zaten bu yüzdendir ki, bırakın 'sosyalist' geçinenleri; 'liberal' iddialı -aslında 'tekel- ci'- kapitalist toplumlarda da, diyalektik, eskisinden çok daha keskin, çok daha sert olarak işleyecektir: 'mühendis' düzeyindeki 'işçi', 'sömürûlmeye', 'vi- da sıkmaktan başka marifeti olmayan' 'kol emekçi- sinden', daha 'elverişli' olabilir mi sanıyorsunuz? Tam tersi olacaktır! Işte o zaman sosyalizmi, 'itici gücü' işçi sınrfından soyutlamak, 'liberal' burjuvaziyle 'Sol Cephe' tasar- lamak, 'Yeni Dünya Düzeni' için tek çıkaryo/' sayılır. Tabii, yutturulabilirse!.. Öyle yapmıyortar mı? httpj/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http-J/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle