04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5ARALIK1997CUMA HABERLER Çiller'den Yargıtay'a dilekçe • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Selçuk Parsadan'ın ceza aldığı 'örtülü ödenek' davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesi'ne gönderdiği dilekçede, davanın sanıklanyla hiçbir yerde görüşmediğini bildiîdi. Çiller, yerel mahkemenin karanndan, eksik inceleme ve soruşturmaya dayandıgı gerekçesiyle adının çıkanlmasını ve bu gerekçeyle karann bozulmasını istedi. Mum söndii davası • ANKARA (AA) - Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi, avukat Hasan Bıyıkirnın, kendisinin de katıldığı "Sürekli Aydmlık lçin Bır Dakika Karanhk'" eylemine katılanlara ''Mum söndü oynuyorlar" diyerek kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesiyle RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan hakkında açtığı 500 milyon liralık manevı tazminat davasmı reddetti. DYP'den 3 yasa önerisi • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - DYP Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük, sağlık ve sosyal güvenlik konulannda TBMM'ye 3 yasa önensi verdiklerini bildirdi. Bedük, hükümetin medyada tekelleşmeye yasal v ize çıkarması durumunda Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklannı kaydettı. İstanbul hâlâ sayılıyor • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Nüfus tespitinin sonuçlannı 3 gün içinde açıklayacağını bildiren Devlet lstatistik Enstitüsü (DtE), bu süre içinde İstanbul'un da aralannda bulunduğu 8 ilde sayımı tamamlayamadı. DlE Sosyal Isiatıstıkler Daire Başkanı Şeref Hoşgör, sonuçlann, Devlet Bakanı Mehmet Batallı tarafından bugün açıklanabıleceğini söyledi. Yeşil tehdit ettr • ANKARA (UBA)- CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, Susurluk olayının kilit isımlerinden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'a ilişkin açıklamalannın ardından tehdit edildiğini açıkladı. Yerlikaya, 'Haydar' ismini kullanan ve Yeşil'in adamı olduğunu söyleyen bir kişinin. evini arayarak, "10 gün içinde kelleni eline vereceğiz" dediğini söyledi. 'Tanikatlar yasaklansm' • ADANA (Cumhuriyet Güney İDeri Bürosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Adana Şubesi genel kurulunda 'RP'nin kapatılması, tarikatlann yasakJanması' ve 'din derslerinin zorunlu olmaktan çıkartılması gerektiği' yolunda bir rapor sunuldu. Raporda, sol bir iktidar için sol güçlerin işbirliği yapması da istenirken "'Un \ar. şeker var. yağ var. Sıra, helva yapacak kuvvette. Bu da sol iktidardır" denildi. Ülke bırakılmadı • ESKİŞEHİR (Cumhurivet) - Vicdani retçı Osman Murat Ülke'nin. askerlikten firar ettiği gerekçesiyle Eskişehir Askeri Mahkemesi "nde yargılanmasına devam edildi. Dünkü duruşmada Ülke. psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayene ettirildi. Bilirkişinin rahatsızlık tespıt edememesi üzerine mahkeme, Ülke'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Cumhurbaşkanı, Umman ve BAE'ye yaptığı geziyi tamamlayarak yurda döndü DemirePden hükümete destekABl DABİ / AMCARA (Cum- hurivet) - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. "Hükiimetler salt çpğunhıkla düşer. Bu da anayasa- nuza göre 276'dir. Güvensizlik oyu 276'yı bulmadığı sûrece hükümet görevinin başuıdadır" dedi. Demi- rel, bu aşamadan sonra yaşanacak hiçbir şeyin kendisi için sürpriz olmadığını söyledi. Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yap- tığı 4 günlük gezisini tamamlayan Demirel, uçakta gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Demırere yö- neltilen sorular ve yanıtlan şöyle: - İçeride misyon üsrJendiniz. Dıs politikayı da götürüyorsunuz. Bu sizin için ağır olmuyor mu? DEMİREL - Yok yok. Hükü- metle büyük bır uyum içındeyız. Beraber yapıyoruz. Ben burada- yun, Başbakan Avrupa ile ilgileni- yor. Ben de ilgileniyorum. Bakan Iran'a gitti, ben de gideceğım. Hep beraber yapıyoruz. - Topçu hakkındaki gensoru- nun gündemeabnmasi) la bakanın istifa etmesi gerekir mi? DEMlREL - Şu anda mı, yok canım. Gensoru gündeme alınmış- tır. Olan budur. Onümüzdeki haf- ta başı görüşülecek. ortasında oy- lanacak, şu ana kadar gelen süreç normaldir. Önemli olan bundan sonrasıdır. Esas oylamada eğer kırmızı oylar beyazdan fazla çı- kar, ama 276 çıkmazsa bakanın göreve devam edip etmemesi ken- di bileceği iştir ve siyasidir. Baka- nın istıfa etmemiş olması hukuki- liği bozmaz. - Bu durum hükümeti varalar mı: DEMİREL - Güvensizlik oyu 276'yı bulursa zaten bakan gitmiş olur. Insanın ağzvnda 32 diş var. Bir tanesini çekerseniz ne olur? Boş kalır orası. Dişçiye gider, ye- ni bir diş taktuırsınız. - 28 Şubat süreci sizcc sona er- dimi? DEMtREL - Öyle bir süreç yok. 18 Haziran var. Ne olmuş 18 Haziran'da? Başbakan gelmiş, kendi isteğıyle istifa etmiş. Yeni bir hükümet çıkmış. Yenı hükü- met 256'ya 281 oylagüvenoyual- mış. Bu 281 güvenoyunu veren- den bir kişi zorla verdım, desin, afFedersiniz, diyeceğim. Ama öy- le bir şey yok. - Seçim görünüyor mu? DEMlREL- Sayım olmadan seçim olmazdeniyordu. Sayım ol- du. Seçim parlamentonun işidir. - Mevcut hükümetin alternau- fivarmı? DEMlREL - Ben dereyı gör- meden paçalan sıvamam. Yaşanan hiçbir şey sürpriz değildir. Tabii zaman çok çabuk şeçiyor. Unutu- yoruz bazı şeyleri. içinde yaşayan- îar olarak 6 ay öncesınde siz bile ne olmuştu diye düşünürsünüz. 4 yıida 6 hükümet onaylayan bir ki- şı olarak bugüne kadar olan hibçir şeye şaşırmadığım gibi bundan sonra olacaklar da beni hiçbir şe- kilde şaşırtmayacaktır. Hiçbiri sürpnz değildir. Bu hükümetin ba- şından geçen olay defalarca benim başımdan geidı geçti. - Başbakan. bakana verilecek gensorunun kendisini de bağjaya- cağuu söyledi. Siz kendi başuuz- dan geçen olaylarda kendi bakan- larmızla ilgili durumlarda benzer tavır mı sergüediniz? DEMlREL - Yaklaşımlarda farklıhklar olabilir. O, Başba- kan'ın takdiridir. Arap dünyasıyla üişkiler Demirel, gazetecilerin sorula- nnı yanıtlamadan önce gezisini değerlendirdi. 1950"lerden 80'le- rin sonuna kadar Arap dünyasının komünizm tehlikesine karşı Tür- kiye'yi büyük bir kalkan olarak gördüğünü belirten Demırel. şun- lan söyledi: "Ama bugün böyle bir şey yok. Tehlike ortadan kalk- ü. Şimdi Aruptarla Türklerin ara- sını açmaya çakşnoriar. Bu konu- da her yerden provokasyonlar var." Yayın ihlallerinin büyük bölümünün, Kanal 7 ve Mesaj TV'ye ait olduğu belirtildi RTÜK'te denetim bunahımBAHAR TANRISEVER ANKARA-Yeterli denetim yapmamak- la suçlanan RTÜK'ün yayın ihlalleri konu- sunda kendilerine ulaşan bazı dosyalan, 1 yılı aşkın süredir işleme koyamadığı bildi- rildi. Başbakan Mesut Yılmaz'ın RTÜK'ün ANAP'h iki üyesi Ercan San ve Şevld Göğüsger'den ulusal frekans iha- lesinin ertelenmesi için destek istediği be- lirtilirken, olağanüstü sürece geçilen RTÜK'ten frekans ihalelerinin yapılması yönünde karar çıkabileceğine dikkat çe- kıldi. TBMM Başkanvekıli Uluç Gürkan da RTÜK üyelerinin ilgili meslek kuruluş- lan ve yüksek mahkemelerin genel kurul- lannca seçilmesini öngören bir yasa deği- şikhği önerisi hazırladı. Kurula yönelik suçlamalann ardından, önceki günkü toplantıda, sağlık durumu- nu gerekçe göstererek, RTUK başkanlı- ğından ve üyeliğinden istifa eden Orhan Oğuz, geri dönmesinin söz konusu olma- dığını bildirdi. Oğuz, istifa kararmın, Mil- li Güvenlik Kurulu'nun (MGK) RTÜK'ün yeterli denetim yapamadığı yönündeki bil- dirimiyle ilgisi olmadığını savundu. Oğuz'un istifasıyla boşalan RTÜK Baş- kanlığı'na Ali BaranseTın yerine seçilen ANAP'h üye Şevki Göğüsger'ın getirile- bileceği belirtildi. Oğuz'un üyelikten de aynlmasıyla, sayılan eşitlenen RP ve DYP'den bir üyenin de başkan yardımcılı- ğına seçilmesi bekleniyor. RTÜK'ün tartışmalı toplantısında ayn- ca Şevki GöğüsgeT'in basında yer alan söz- lerinden duyulan rahatsızlık dile getirile- rek, üyelerin basına açıklama yapmaması istendi. RTÜK Başkan Yardımcısı Fatih Ödül töreninden önce, 'Türkiye'de demokrasi niçin gerçekleşmiyor' konuhı bir panel düzenlendi. (Fotoğraflar: KÜBlLAY TÜNTÜL) Sertel Vakfı tarafından verilen geleneksel ödül sahiplerini buldu Cumhutiyet'e 'DemoknısiMücadelesi'ödütii İstanbul Haber Servisi - Sertel Vakfı'nın geleneksel 'Sertel Demokrasi Ödülü', de- mokrasi mücadelesine bulunduğu katkılar nedeniyle Işık Yurtçu ve gazetemize verildı. Sertel Vakfı'nın düzenlediği, 'Türkiye'de de- mokrasi niçin gerçekleşmiyor' konulu panel- de ise Türkiye'nin demokrasi yolunda önem- li bir yol aldığı, ancak daha fazla demokrasi ıçın aydınlara daha fazla görevler düştüğü vurgulandı. Sertel Vakfı, Sabiha Sertel ve Zekeriya Ser- tel'in çıkardıklan Tan gazetesinin kimi de- mokrasi düşmanlannca yıkılmasının 52. yıl- dönümü nedeniyle dün Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde bir anma toplantısı ger- çekleştirdi. Sertel Vakfı Başkanı Doç. Dr.Yü- dız SerteTin. bir süre önce trafik kazası ge- çirmesi nedeniyle katılamadığı toplantıda Sertel'ın mesajını Vakıf Yönetim Kurulu üyelerinden ve Cumhuriyet Dergi Editörü İpek Çalışlar ilettı. Bir süre önce ölen gaze- temiz yazarlanndan Mustafa Ekmekçi'nin anısına saygı duruşunda bulunuhnasının ar- dından ise toplantının panel bölümüne geçil- di. Gazetemiz yazan Oral Çahşlar'ın yönet- tığı panelde konuşan araştırmacı-gazeteci Orhan Kologlu, Türkıye'de demokrasinin Kemalist devrimin birürünü olduğunu, ancak şu anda demokrasimizde restorasyon döne- mınin yaşandığını söyledi. Türk toplumunun demokrasiyle ilişkisini 'hastanın hastalığmdan muthı ofanası' şeklin- de değerlendıren Koloğlu. "Türldye'de de- mokrasiyi anlamak için Tanzimat'a kadar dönmek ve tarihi i> i bilmek geretdyor. Bu du- rumda aydınlara düşen görev çok büyük" di- Sertel ödüDeri, vakfin düzenlediği törenle Işık Yurtçu ve gazetemiz adına Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Erinç'e verildi. ye konustu. Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ise Türkiye'ye demokrasinin ne zaman gele- ceği konusunda tüm üzücü olaylara karşın karamsar olmak istemediğini belirterek. "Çok partili sisteme geçilen 1946 yılını baz ahrsak daha 50yıl geçti. Demokrasi tarihi için- de çok kısa bir süre. Ben umuthıyum. Biz gö- remeyeceğiz, ama sizkr göreceksiniz" dedi. Emperyalizmi de içinde bulunduran küre- selleşmeye ve teknolojik gelişmelere karşı hazırlıkh olunması gerektiğini vurgulayan U- nat, Türkiye'ye demokrasinin gelmesi için ise 'ulus bilinci. hesap sorma yetkisi, sosyal sı- ruf, oligarşinin \ok edilmesi, özeleştiri, bilinç- li medya ve aile içi demokrasi'nin zorunlu ol- duğunu kaydetti. Unat, demokrasinin 'sihir- li bir lider'le değil, kitle bilinciyle olaşabile- ceğini söyledi. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Ataol Behramoglu da, demokrasi mücadelesinde aydınlara büyük görevler düş- tüğünü vurgulayarak, "Türkiye aydınlannın ise kafalan çok kanşık. Yurtseverliği bile ken- dilerine yakışnramaz bir durumdalar. Aydı- nımızın tutunduğu hiçbir değer kalmamış gi- bL." dedi. Behramoğlu, hızla örgütlü topluma geçil- • mesini savunurken. Anayasa'da. partiler ve Seçim Yasasf nda da değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti. Panelin ardından ödül törenine geçilme- siyle İpek Çalışlar, Sertel Demokrasi Ödü- lü'nü, düşünceyi ifade suçu nedeniyle bulun- duğu Saray Cezaevi'nden bir süre önce çıkan gazeteci Işık Yurtçu'ya sundu. Bu yıl ilk kez basın kurumu dalında verilen ödülü ise Ser- tel Vakfı 2. Başkanı Hilal Ünalnuş Duda'dan, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç aldı. Ödül töreni sonrasında bir konuş- ma yapan Yurtçu, Türkiye'de hâlâ düşünce- yi ifade özgürlüğünün engellendiğini belirtir- ken, Sertel Vakfı'nın ödülüne layık görül- mekten duyduğu mutluluğunu dile getirdi. Erinç ise geçen temmuz ayında Türkiye Ga- zetecilerCemiyeti'nin verdiği 'BasmOzgür- lüğü' ödülünün de Yurtçu ve kendisine veril- miş olduğunu anımsatarak, "Ancak ödülünü Işık'ın yerine annesi almışh. Çünkü Işık ceza- evindcydi. Şimdi ise gazetemiz çauşanlan adı- na ben bu ödülü ahrken Işık Yurtçu'nun da aramızda olması mııtluluk verici" diye ko- nuştu. Karaca, hükümetin frekans ihalesini iptal eden ya da erteleyen genel gesinin henüz kendilerine ulaşmadığmı belirterek, "15 Arahk tarihine kadar gefanezse ihale yapı- hr" dedi. Olağanüstü sürece geçilen RTÜK'te hükümete karşı frekans ihalele- rinin yapılması yönünde karar çıkabilece- ğine dikkat çekildi. RTÜK'te hükümetin i- ki üyesi bulunurken, sandalye çokluğu olan DYP ve RP'li üyelerin ulusal televiz- yonlann frekans ihalesinin yapılması için ittifak yapacaklanna kesin gözle bakıhyor. Başbakan' ın salı günü görüştügü San ve Göğüsger'den ihalenin ya- pıhnaması için destek iste- diği belirtildi. Görüşmede, RTÜK'ün üzerinde bir ku- rul oluşumuna gidilmeme- sini isteyen üyelerin, illerde yayın denetiminin valilikle- re verilebileceği görüşünü ilettikleri kaydedildi. RTÜK'e ulaşmasma kar- şın 1 yıldır herhangi bir iş- leme gidilmeyen yayın ih- lalleri dosyalannın büyük bölümünün, Kanal 7 ve Me- saj TV hakkındaki irticai yayın başvurulanndan oluş- tuğu bildirildi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevflt- Bir'in, Konya, Kayseri ve Sıvas'ta irticai nitelikte yayın yapan yerel radyo ve televizyonlar ile Güneydoğu'da bölücü yayın yaptığı belirtilen ya- yın kuruluşlannm da arala- nnda bulunduğu bazı kanal- lar için RTÜK'e yaptığı başvurular da halen değer- lendirilmedi. Yurttaşlann şikâyetlerini iletebilecekle- ri "Alo RTÜK" hattı da yak- laşık 2 yıldır de\Teye soku- lamadı. TBMM Başkanvekih D- SP'li Uluç Gürkan, RTÜK üyelerinin seçimiyle ilgili hazırladığı yasa değışikliğı önerisini TBMM Başkanlı- ğı'na sundu. Orhan Oğuz, RTÜK ve ihalelerle ilgili son gelişme- lerin kendisini fazla etkile- diğini beürtti. Ulusal ihale- den dönülmesinin yanlış olacağını kaydeden Oğuz, "Türtdye'de medyadald karmaşa, yasanm öngördü- ğü şekilde hareket etmekle düzene girer. RTÜK, gayet seviyeli, dürüst ve şeffaf bir şekflde bazı ülerdeki >erel te- levizyon ihalelerini yapmış- or. Bunun tamamİanması lazımdır. Bu süreç belld za- man aur, fakat daha sağlam bir voMur" dedi. Marsan Holding icraya verildi TURBAN, Çiller ve eşinden alacağını istiyor ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - TURBAN Genel Müdürlü- |ü, DYP lideri Tansu Çiller ve eşi Ozer Uçuran Çiller'in sahibi ol- duğu Marsan Holding'i icraya verdi. TURBAN, President adlı yata Kuşadası Marinası'nda ve- rilen hizmetler nedeniyle 23 bin 384 mark alacaklı. TURBAN'ın a\oıkatı. eski genel müdür Omer Bilgin hakkında da suç duyuru- sunda da bulundu. TURBAN Genel Müdürlü- ğü'nün avukatı ErdolMerdoFun başvurusu üzerine Ankara 27. lc- ra Müdürlüğü. Marsan Holding A.Ş. hakkında ödeme emri çıkar- dı. Avukat Merdol, başvuru di- lekçesinde söz konusu borcun, devlet bankalannca yabancı pa- ra ile açılmış bir yıllık mevduat hesabuıa ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden, faizi ile birlikte icra giderleri ve icra ücreti de da- hil edilerek kuruma ödenmesini istedi. îcra müdürlüğü yetkilile- ri, borcun bir hafta içinde öden- memesi ya da ödeme emrine iti- raz edilmemesi durumunda Mar- san Holding'in mallanna haciz konulacağım belirttiler. Merdol, aynca Marsan Hol- ding'in, TURBAN'a borcu bu- lunmadığı yönünde sahte evrak düzenleyen Kuşadası Marina Iş- letmesi Müdürü Haydar Mengi hakkında, suç duyurusunda bu- lundu. Sağlar'dan Başbakan Yılmaz'a 'Vuralhan'ın MOSSAD'la bağlantısı var mı?' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Içişleri Bakanı MuratBaşes- gioğlu, öldürülen avukat Yusuf Ekinci cinayetinde kullanılan mermı çekirdeklerinin, özel tim görevlileri tarafından kullanılan tsrailmenşeli Uzi'lerle benzerlik taşıdığını açıkladı. CHP'li Fîkri Sağlar. Başbakan Mesut Yıl- maz'a, eski Milli Savunma Ba- kanı Ercan Vuralhan'ın Israil gizli servisi MOSSAD'ın dene- timinde silah ticareti yaptığı öne sûrülen bir şirketin Türkiye tem- silcisi olup olmadığını sordu. Sağlar'ın soru önergesini Baş- bakan adına yanıtlayan Başesgi- oğlu, Ekinci cinayetinde kullanı- lan mermilerin çekirdeği üzerin- de yapılan incelemelerde Uzi meımiieriyle benzerliğin saptan- dığını, ancak silahın marka ve menşeinin kesin olarak belirle- nemediğini bildirdi. Ertaç Tinar'a ait Hosphro fır- masınca emniyete verilen 280 Uzi sılahm. 15 Kasım 1994'te Emniyet Genel Müdürlüğü ka- yıtlanna alınarak Özel Harekât Daire Başkanlığı'na zimmetlen- diğini kaydeden Başesgioğlu, si- lahlardanbirininpolisin evinden 12 Nisan 1995'te çalmdığını açıkladı. Başesgioğlu, konuyla ilgili soruşturma sonunda polis memurun silahın bedelinin ödet- tirilmesi cezasının verildiğini bil- dirdi. BffiBAKIMA SERVER TANÎLLİ Bir Odül, Bir Mesaj... Pek sevinçliyim: Mülkiyeliler Birliği Vakfı'nın ge- leneksel Rüştü Koray Odülü, bu yıl, "Demokra- si ve Insan Haklan" konularındaki çabalanmız ge- rekçesiyle, Prof. Bahri Savcı ile bana verildi. Dün, Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki ödül törenine şu aşağıdaki mesajı yolladım. • Sevgili arkadaşlarım, Hanımlar, Beyler; Mülkiyeliler Birliği Vakfı'nın geleneksel Rüştü Koray Ödülü'nün, "Demokrasi ve Insan Haklan" konularındaki çabalarımızdan dolayı Profesör Bahri Savcı ile bana verilişi nedeniyle düzenlenen bu toplantıya bizzat katılamamış olmanın buruk- luğu içindeyim. Ama bütün gönlümle aranızda ol- duğumu da bilmenizi isterim. Bunu fırsat bilerek, sizlere birkaç önemli konuda düşüncelerimi de özetlemek arzusundayım. Önce ödülle ilgili bir çift söz: Mülkiyeliler Birliği Vakfı'nca her yıl dağıtılan Rüştü Koray Ödülü'nün saygınlığını bilmez değilim. Ülkemizdeki ödül enf- lasyonu içinde itibarını koruyabilmiş nadir birkaç ödülden biri, hiç kuşkusuz odur. Onunla değerien- dirilmiş olmanın sevinci, giderek haklı övüncü için- deyim. Mülkiyeliler Birliği Vakfı ile ödül seçiciler ku- rulunun sayın üyelerine teşekkür ederim. Bir ikinci övüncüm de bu ödülü, bütün mesleki yaşamını gerçekten "Demokrasi ve Insan Hakla- n"na adamış olan, kendisinden feyz almış binler- ce öğrencisinden biri olduğum rahmetli hocam Profesör Bahri Savcı'yla bölüşüyor olmamdır. Ödülü kararlaştıranlar, kadirbilir davranışlan ile böyle mümtaz bir hocayı yeniden anmamıza ve- sile oldular. Sağ olsunlar, var olsunlar! Aynca ek- lemeliyim de: Bugünkü ödül, en başta Bahri Sav- cı Hoca'nın kişiliğinde asıl yerini bulmuş oluyor. Sevgili arkadaşlanm. "Demokrasi ve Insan Haklan" konulannda, öte- den beri alçakgönüllü ama samimi çabalar harca- dım. Bunu en başta şunun için yaptım: Demokra- si, insan haklan, hukuk, benim gözümde "evren- sel değerler"d\r. Aydınlar da eylemlerinde "evren- sel değerleri" rehber edinmelidirler, diye düşünü- rüm. Özellikle fikir özgürlüğü, yaşam hakkı, eme- ğin ve alınterinin hak ettiğine kavuşması, kadın-er- kek eşitliği, hukuk devleti, böyle değerierdir. insan- lık, büyük acılar pahasına bu noktaya gelmiştir. Çağlannı tanımak göreviyle yükümlü aydınlar, bu mevzileri korumalı, aynca onlan daha ileri nokta- lara götürmelidirler. Çok şükür, bunun bılincinde binlerce aydın var- dır ülkemizde. Ancak, söz konusu değerierin arkasından koşu- yorsam, romantik bır heves adına da değildir bu: En başta kendi ülkemin insanlannın bu nimetler- den yararlanmasını gözetmişimdir. Şu ya da bu uluslararası kuruluş istiyor ya da dayatıyor diye de- ğil, kendi insanlanm bunlara zaten layıktırlar diye düşünmüşümdür. Şunun da bilincinde olmuşumdur hep: 1923 devrimi, onun kurduğu Devrimci Cumhuriyet, in- sanlığın büyük koşusuna ülkemi katmak için tarih sahnestne çıkmtştır. Elbette geçmişin büyük ça- balarmtn da mirasına konmuştur; ama Cumhuri- yet, aklm önündeki engelleri kesinlikle yıkmak; yal- nız emperyalizme karşı yurdun bağımsızlığını ta- nıtmak için değil, içeride de bağımsız insanlan ya- ratmak için kurulmuştur: Devrimler, insanın insa- na her türiü kulluğuna son vermek; Türkiye'yi "fik- ri hür, irfanı hür, vicdani hür" insanlann ülkesi kıl- mak için yapılmıştır. Laikliğe de böyle bır bağlam içinde bakmışım- dır ve demokrasi ile insan haklannın vazgeçilmez bir güvencesi olarak görmüşümdür onu. Bütün bunları hiçbir zaman biçimsel ilkeler ola- rak da almadım. Ama onlann, nimetlerin hakça bölüşüldüğü bir toplumda yerli yerine oturacakla- nnı söyledim hep. Daha açık konuşmak gerekir- se, ben, aklın haklan kadar emeğin ve alınterinin haklarını da öne alıyorum; çünkü, yaratıcı olanlar, toplumlan ileri götürenler başta onlardır. Ülkemizi bugün içine düştüğü çıkmazdan kurtarmak istiyor- sak, önce onlann önüne dikilen duvariarı yıkmalı- yız. işte arkadaşlarım aklıma gelenler! Bugünkü anlamlı toplantı, bana düşünceierimi yeniden özetlemek fırsatını vermiştir ki, onu hazır- layanlara şükran borçluyum. Bir teşekkürüm de el- bet sizteredir. Sözierime son verirken çoğu dü- şüncemi kendisine borçlu olduğum Bahri Savcı Hoca'nın anısı önünde derin saygılaria eğiliyorum. Şu anda aranızda teybini açmış beni dikkatle din- leyen birini, Mustafa Ekmekçi'yi görürgibiyim. O- nun ruhunu da şadetmek içindir ki ödülümü be- nim adıma almayı, eşi Sayın Aldoğan Ekmek- çi'den rica ettim. Kendisine teşekkür ederken, he- pinizi sevgi ve saygılaria selamlıyorum. Aziz arkadaşlarım. Yöneticiler arasında görüş aynlıklan başladı DTP çekilmeyi tarüşıyor ANK^VRA / İSTA.NBUL (Cumhuriyet) - Yöneticileri arasında da görüş aynlıklan- nın belirginleştiği DTP, seçimi tartışmaya başladı. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise Baymdırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu'nun istifa etmek zorunda kal- ması durumunda hükümetin istifa etmesi- ne gerek olmadığını sa\amdu. DTP'nin grupta uyumu sağlamak ve bü- tünlüğü korumak amacıyla düzenlediği Temsilciler Meclisi toplan- tısı 12-13-14 Aralık tarih- lerinde Antalya'da yapıla- cak. DTP Genel Başkan Yar- dımcısı Hamdi Üçpuıarlar, Cumhurhefin, "Gruptan düşme riskiniz \iiksek. Na- sıl bir önlem alacaksuuz?" sorusuna, "Şu anda hiç kimse bu grubu düşürme- ye cesaret edemez. Bunu yapmalan sonımluluk almalan anlamına gelir. Bu zaafryeti gösterecek arkadaşlarım olduğunu sanmryorum. ZJra hepsi de böy- le bir riskin sryasi boyutlannm çok büyük şeylere mal olacağını bilir" yanıtını verdi. DTP'de iktidann önemli bir avantaj ol- duğunu ve ortakhkta kalmada ısrarlı mil- letvekilleri bulunurken seçim olasılıklan da tartışılmaya başlandı. DTP tzmir Mil- letvekili UfukSöyiemez, DTP içinde hükü- • DTP'de iktidann önemli bir avantaj olduğunu ve ortaklıkta kalmada ısrarlı milletvekilleri bulunurken seçim olasılıklan da tartışılmaya başlandı. meti dışandan destekleme eğiliminin de- nildiği kadar yaygın olmadığını söyledi. Seçim sinyallerinin verildiğine dikkat çe- ken Söylemez, CHP ve ANAP'ın karşılık- lı restleşmesinin seçimi öne alacağını da kaydetti. Cindoruk da, ANAP ve CHP arasında restleşmeye neden olan Bayındırlık Baka- nı Yaşar Topçu hakkındaki gensoru ile il- gili ara çözüm önerdi. Topçu'nun istifası- nın hükümetin istifasını ge- rektirmeyeceğini savunan Cindoruk, "Topçu konusu CHP'nin istediği gibi bir önerge konusu olamaz. An- cak soruşturma veya araş- ürma konusu olabÛir. Top- çu'nun istifa etmesi gerekfa-- se o zaman ANAP'm koşuhı olarak, hükümetin de istifa etmesine gerek yoktur. Yeri- ne yeni bir bakan atanır" dedi. Cindoruk Türkiye'nin şu anda bir se- çime hazır olmadığını belirtti. DTP tstanbul tl Başkanhğı'nca düzen- lenen Siyasi Partiler Finansmanında Şef- faflık ve Ahlak Kurallan konulu konferan- sa da katılan Cindoruk, siyasi partilerin ve adaylann seçim harcamalannın smırlandı- nlmaması durumunda Türkiye'nin serma- ye sınıfı tarafından yönetilen bir ülke ko- numuna gelebileceği uyansında bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle