Katalog

18 ARALIK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Tet Q.212£t2 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektrortk posta Deniz.Someraksnet.com kokarsa... Emekli vaiz Fethullah Gülen adına hoşgörü ödülleri veren "Gazeteciler ve Yazariar Vakfı" bu yıl Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in elini tutmaya çaiışıyor. Fethullahçılar, 25 Arahk'ta Istanbul'da Demirel'e "Ulusal Uzlaşma Şükran Plaketi" vermeye hazırlanıyor. Demirel bu davete icabet eder mi? Davetiyelerde "zat-ı devletleri"nin adı geçtiğine göre Cumhurbaşkanlığı forsu Fethullahçıların kurduğu masaya takılacak demektir. O halde... Tarikat liderlerine iftar sofrası kuran Necmettin Erbakan'ın günahı neydi? Daha önce ordudan s£~*~£\ at.lan <&> <Ş) Fethullahçı J u subay ve astsubaylann suçu neydi? Bir yerde bir yanlış var arna nerede? Yoksa her şey atasözünde mi yatıyor: Balık baştan kokar! - Demokrasinin geliştirilmesi için tüm kuruluşlar eylem biriiğine çaanlmış... "Milletvekilleri de eyteme katılsın: istifa etsinleri" Hukuk devleti nasıl olunmaz? D emokratik bir hukuk devletinin nasıl olaca- ğını bir kenara bırakalım, hukuk devleti na- sıl olunmaza bakalım... Izmir Valisi Erol Ça- kır'ın, Bergama'daki Eurogold şirketinin fa- aliyetlerinin yasal olarak sürdüğü yolundaki açıkla- ması üzerine Izmir Çevre Hareketi avukatları Uğur Kalelioğlu, Senih Özay, Arif Ali Canlı, Noyan Oz- kan'a kulak verelim: "izmir Valisi, bu açıklaması ile Anayasa'yı ve Ber- gama'da madencilikfaaliyetine izin veren işlemı ip- tal eden Danıştay 6. Dairesi ile bu iptal kararına uyan İzmir 1. Idare Mahkemesi kararlarını açıkça çiğne- miştir. Suç işlemiştir. İzmir Vaiisi, 657 sayılı yasaya göre devlet memu- rudur. Anayasa'nın 129. maddesi ve 657 sayılı ya- sanın 6. maddesine göre memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak fa- aliyette bulunmakla yükümlüdür. Anayasa'nın 138. maddesine göre yasama ve yü- rütme organlan ile idare, mahkeme kararlarına uy- mak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Çevre Bakanlığı, fzmir Valiliği'ne Eurogold şirke- tine ve tüm ilgili kamu kurumlanna gönderdiği 23 Ekim 1997 tarihli yazısı ile mahkeme karannın gereğinin yerine getirilmesini talep etmiştir. Aynca, maden faaliyetini denetlemekle görevli va- lilik komisyonun çalışması, mahkeme kararı uyarın- ca durdurulmuştur. izmir Valisi, kanunların üzerinde değil emrindedir. Anayasa ve yasalar uyarınca, mahkeme kararını uy- gulamak ve maden sahasındaki inşai ve fiziki faali- yetleri durdurmakla yükümlüdür. izmir Valisi, yasaları uygulayacağı yerde, yasala- rı ihlal eden propaganda yapmaktadır. İzmir Valisi, derece derece görevini ihmal, suisti- mal etmekte ve Anayasa'yı ihlal suçu işlemektedir. Anayasa'yı ayaklar altına alan, adalete saygısız- ca davranan, mahkeme kararlannı tanımayan bir valinin beş dakika bile görevinde kalması sakınca- lıdır. izmir Valisi'nin, kanunun suç saydığı fiili övme- si ve Anayasa'yı ihlal etmesi, Izmirli yurttaşlara kö- tü örnek olmaktadır. Kamu düzenini korumakla gö- revli olan valı, bizzat kendisi kamu düzenini bozmak- tadır." Belki bugün olmaz ama yann, öbür gün, mutlaka bir gün hukuk herkese lazım olur! PALAS PANDIRAS Yollar yürümekle aşınmaz... Ama pekâlâ aşılın -{MûmBozacı h- SESSİZ SEDASIZ (!) NURtkURTCEBE Güneydoğu'ya silahsızkuvvetler' rüzgârı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'ndeki okullarda öğrenim gören yaklaşık iki milyon öğrenci için Türk Silahlı Kuvvetleri geniş kapsamlı bir yardım kampanyası başlattı... Giyim, kuşam, kırtasiye, egitim mal- zemesi içeren kampanyaya yurttaş- ların bireysel katılımının yanı sıratica- ret ve sanayi odaları ile öteki kuruluş- lann da desteğı bekleniyor. Genelkur- may, toplanan malzemelerin askeri uçaklarla bölgeye taşınmasını ve en uzaktaki köye kadar ulaştırılmasını üstleniyor. 15 Ocak 1998'e dek sürecek yar- dım toplama kampanyasına katılmak isteyenlerin, bulunduklan illerdeki gar- nizon komutanhklanna ya da Anka- ra'da Genelkurmay Başkanlığı'nın 0.312. 402 43 53 numaralı telefonu- na başvurmaları isteniyor. Türk Silahlı Kuvvetler'nin bu yıl ken- di bünyesinde yarattığı olanaklarla bölgede yaptıklanna gelince: 6 bin 237 köyün elektrik ve su şebekesi ile 1.356 kilo- metre köy yolu onarıldı, 75l köyün elektrik ve su şebekesi ile 32 köyün yolu yapıldı, 123 bin 655 vatandaş muayene edildi, 15 bin 655 kişiye 28 milyar liralık ilaç verildi, 30 bin 191 kişiye diş taraması ve çekim yapıldı, 229 bin 985 kişiye aşı yapıl- dı, 92 bin 998 baş hayvanın kontrolü için 7.5 milyar liralık yardım yapıldı, 286 okula ve 16 bin 779 öğrenciye 5 mil- yar 371 milyon 805 bin lira maddi yar- dım sağlandı, 44 bin 668 kişiye 32 milyar 972 milyon 176 bin liralık giye- cek yardımı yapıldı, 7 bin 627 kişiye 39 milyar 400 milyon lira maddi yar- dım sağlandı. Şimdilerde, "silahsız kuwetler"in de harekete geçmesiyle Doğu ve Gü- neydoğu'da yeni yılda yeni bir rüzgâr esmesi bekleniyor. Bahçelievler'de yıkıma tepki Yurttaşlardan çocuk parkı için kampanya İstanbul Haber Servisi - Bah- çelievler'de bir çocuk parkı da- ha ranta kurban gidiyor. Bahçe- lievler'in en güzel yeri Yayla"da- ki bir çocuk parkı yıkılmasma tepki gösteren yurttaşlar imza kampanyası başlatırken arazinın sahibı olduğunu belirten Fikret Aslan. 1989yılındakendisinden izin alınmadan söz konusu yerin park yapıldığinı savundu. Bah- çelievler Beledıye Başkanı Saf- fet Bulut ise mahkeme karan- na uyduklan için parkın kaldınl- dığını söyledi. Bahçelievler Yayla"da bulunan Ferit Selim Paşa Çocuk Parkı, 1995 yılında çıkan mahkeme ka- ran gereği geçen hafta yıkıldı. Çevrelerinde hiç yeşil alan bulun- madığma dikat çeken yurttaşlar '•Çocuklarımız için tek oyun alamydı. Şimdi otopark yapa- caklarmış. Biz parkımızı geri istiyonız" diye konu§tular. Yurt- taşlar bir de imza kampan>ası başlattı. Bakırköy 9. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nin 1995 yılın- da aldığı kararla yıkılan parkla ilgili görüşlerine başvurduğu- muz Bahçelievler Belediye Baş- kanı Saffet Bulut, "Mahkeme kararı olduğu için iki yıldır bo- zulan, yıkılan şeyleri onaramı- yorduk. Sahibinden şimdilik buranın park olarak kalması- nı istedik. Kabul etmedi. Biz de mahkeme kararını uygulamak zorunda kaldık" dedi. Beledi- ye Başkan Yardımcısı Reşat Ak- çay da söz konusu araziye 1989 yılında mülkiyet hanesinin açık olması nedeniyle park yapıldığı- nı söyledi. tmarplanındadaara- zinin park olarak görüldüğünü kaydeden Akçay. "İstimlakını alsak yeniden çocuk parkı ya- pacağız. Ama bunun için ge\ir bulmak zor 5 * dedi. Mal sahibı Fikret Aslan, be- lediyenin istimlak yapmaksızm park yaptığını savundu. Parkın 1989 yılında yapılmasına karşın davayı 1995 yılında açan Aslan, "Beni. istimlak edeeeğiz diye oyaladılar. Belediye yatanda- şın arazisine el koydu. İki yıl ön- ce davayı kazandım ama yine de bekledim. Hcm burası yol üstünde. Bazı insanlar genç çiftlerin gelmesinden rahatsız oluyorlarmış. Bir de baliciler. esrarcılar türemişti" diye ko- nuştu. Gazeteciler Sitesi'ne Atatürk büstü Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) öncülüğünde kurulan SS Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifi tarafından Sarıyer-Maslak'ta inşa edilen Gareteciler Sitesi'ne TGS ve TGC tarafından Atatürk büstü yapıldı. Kooperatif Başkanı Ziya Sonay, sitenin iskân dışında işlerinin tamamlandığını. iskânın ise Sarıyer Belediyesi'nin an- laşılmaz tutumu nedeniyle bugüne kadar alınamadığını ve belediye yetkilileriyle görüşmelerin sürdürüldüğünü söyledi. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KtME DUMT)tJMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KİMÎL MASARACI HARBI SEMtH VAM l POROY w 6PİK YİNg... TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN ISAralık SAVA&N GETİRDİGI "SOYUn. •f8?3'QA BUSÛN.ÛNLÜ İSVİÇKEIJ ZESSAtA PAUL KLBE, SERM'DE POSPO. OOSADAN I VE 6€SÇ£KTBN ÇOK HAVALE PAXANMI SO_ Yur yAPrrmefYiA, KLSE YÛZY/LIMIZJN EN İU&İUÇ &ANATÇILA&NMN Sfe/PİS. BİR SÛ~ KE *BlMJE K£JTE/Z'APU İLE&Cl eESSAUlAR. 6RU8UYLA ÇAUfT7ttT/W SONEA TUNUS'A YAR. TlSl YOCCUUJK ONU İSLAM SAMAT7YL/I rA*0^ TIRDi. BUNCAN ÇOK ETKİLEUbi. SAVAÇLAÜIN &ANATÇJÜVU SOYLm*'/7Tİ&İNİ,BARIÇ ZA- MANLAH/NDA DAHA GEKÇEKÇİ yAPl7lA&N OGTAM ÇJtms/A// SĞ/LEYEN KLEB'NİN, HİTt£fZ YÖNETİMİSIR4S/UI3A, ALMAUYAL PA,"YOZ SANAT" SAYIIAN -tOO'C£A/ ÇOK TMBLOSUNA EL KOYULACAKn. GÖRÜŞ ÜMİT ZİLELt Bir ZHIeri EksikL Neredeyse zil takıp oynayacaklarL Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin kapısında kalması- nı büyük bir keyif, vahşi bir sevinçle karşıladılar. Akıllarınca Mustafa Kemal'ın o ünlü deyişiyle dal- ga geçmeye yeltenerek, "Yurtta hüzün, cihanda hü- zün" diye manşetler bile attılar. Şu satırlara bakın: -Perişan haldeler. Hem Avrupa'dan, hem islam Konferansı Örgütü'nden kovuluyorlar!.. Cümlenin kullanılış şekline dikkat edin, "kovulu- yortar" diyor. Yani "onlar" demeye getiriyor. Kim onlar?.. Kim perişan halde olanlar?.. Yanıt belli, kendilerinden olmayanlar, düşman olarak görülen ve gösterilmek istenen kesimler. Peki, bu satırlar hangi gazetede yer aldı. Bir Yu- nan gazetesinde mi? Hayır.. Yunan gazetelen bile böylesine çirkin manşetler atmadılar. Yukandakı satırlar. Refah Partisi'nin yan resmi yayın organı, Miili Gazete'ye artl.. Dinci kesimin diğer yayın organlan da sevinç ıçin- de. Içerik, kullanılan başlıklar ve en önemlisi üslup hep aynı. "BİZ"VQ "onlar!.." • • • Bunlann ağababalarının durumu daha da vahim.. yani Arap kardeşlerimizin!.. Adlarını saymayı gereksız bulduğum bu ülkele- rin, yönetime sormadan tek satır yazılamayan ga- zetelerındeki başlık ve yorumlar bize karşı ne den- li "dostça" duygular ıçinde olduklarını gayet güzel açıklıyor. Alın size Brüksel'de yaşanan bir olay. Türkiye'nin AB'ye aday ülke dahı olamayacağı- nın anlaşıldığı saatlerde Kuveyt televizyonunun iki muhabiri Miİliyet Gazetesi'nden Ahnıet Sever'le rö- portaj yapıyor. Kendini gazeteci zanneden uzaktan kumandalı Kuveytlı çok keyifli. Ağzı kulaklarında!.. Sorusunu soruyor: - Türkiye 40 yıldır ait olduğu Müslüman dünyası- na sırtını döndü. İslam örgütünden dışlandı. Şimdı Avrupa da sızi kapının önüne koydu. lyice yalnız kaldınız. Türkiye ne halt ediyor!.. Ahmet Sever röportajı o anda kesiyor. O zibidiyi terbiyeye davet ediyor. Diğer Kuveytli araya girip özür diliyor. - Kusura bakma arkadaşım biraz sarhoş da!.. Hem terbiyesiz, hem sarhoş, hem Müslüman, hem kardeş!.. Birinci dünya Savaşı'ndan sonra In- giltere'nin "böl-yönet" politikası uyarınca harita üzerinde cetvelle çizilmiş "devletçiklere" ayrılan, kendileri için gerekli olduğunda "kutsal topraklan" gâvur çizmesine bile çiğnetmekten kaçınmayan pek sayın Arap kardeşlerimizin Türkiye'ye bakışı bu- dur. Bunlann Türkiye'dekı işbirlikçilen "kendiman- tıklan" içinde tutaıiıdır. Imamla cemaat mısalı!.. • • • Gelelim Avrupa'ya!.. Çok ama çok uzun yıllardır bu ülkenin namuslu, yurtsever ve aklın yolunda yürüyen kalem erbabı, bıkmadan usanmadan yazdı, çizdi, televizyon prog- ramlan yaptı.. Konferanslar verdi. Hep aynı sözcük- leri kullandı. - Avrupa bizi almaz! Ancak kapısının onünde gezindirir!.. Böylesine bü- yük bir ekonomık pazan kaybetmek istemez. Hele böylesine büyuk bir silahlı gücü hem de tam sınt- nnda düşmanı görmek hiç işine gelmez. Ama içi- ne almak hiç mi hiç ışine gelmez. Avrupa'nın öne sürdüğü gerekçelerin bir bölümü son derece doğru.Türkiye, demokrasicilik oynayıp, hukuk devletıni guguk devleti gibi görüyor. insan haklarını es geçiyor. İşkence, ne kadar reddedilse de her yıl uluslararası raporlarda yerini alıyor.. Ama başka doğrular da var!.. Avrupa'nın ikinci yüzü, çirkin yüzü işte tam bu nok- tada sırıtıyor. Kıbns, Ege bunlar tamam ama açık açık itiraf etmekten çekindıkleri çok daha önemli so- runlar var. Kültür farkı, medeniyet farkı. Ve din far- kı!.. Diplomatık kıvırmalara değil, etkin Avrupa ga- zetelerinin yorumlarına bakın, bunu göreceksiniz!.. İşte bu nedenlerden dolayı hükümetin tepkisı ye- rindedir. Zaten eğer biz demokrasiyi, hukuk devle- tini, insan haklannı sırf Avrupa'ya yaranacağız di- ye işleteceksek çekin ipini gitsin!.. insan onuruna layık bir demokratik hukuk devletine bu halk iste- diği için yürüyeceğiz. Avrupa ondan sonra bizı al- mazsa ne olur?.. Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alııi.. Önemli not: Moda adıyla medyamızda, her tür- den "köşe yazan - televizyoncu - radyocu" gör- düğümü zannediyordum. Numaracı, yağcı, işbitirici, tetikçi, işbiıiikçi... Ama aynı televizyonda birlikte çahştığı arkadaşım (dolayısıyla haber ekibini) ar- kadan vurmak için fırsat kollayan, punduna getir- diğinı zannettiği anda da bu fırsatt en seviyesiz ve de terbiyesiz biçimde kullananını hiç gönmemiş- tim! Üzüldüğüm nokta, kamuoyunun birbölümünün bu tetikçiyi hâlâ "adam" zannetmesi. Ama kısa bir süre içinde bu namus bezirgânının maskesi düşecek yediği "haltlar" ortaya dökülecek. Hem de 32 kısım tekmili birden!.. Email:ertac(S superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYA1S SOLDAN SAĞA: 1/ Vergiden ka- çınlmış para. 2/ "Fani biter 2 bir uzun sonba- har olur" (Yah- ya Kemal)... 4 Böcek ısırma- r sıyla oluşan yumru. 3/ Ni- 6 şasta ve şekerle -, yapılan bir çe- şıttatlı.4/lspan- 8 yollar'm sevinç g ünlemi... Gele- nek.5/Kjyı,kenar...Bıl- gisiz, kültürsüz kimse. 6/ Irmaklarda, sığ sularda yük taşımak ıçın kulla- nılan bir tür tekne... Gös- tenş, fiyaka. II Eli ışe 4 yatkın, becerikli... Üst- 5 ten sağa doğru eğik olan basım harfi. 8/ Afyonun bir ilçesi... Tavlada bir sayı.9/Terazigözlerin- ° den herbiri... Mezopo- 9 tamya'da kurulmuş en büyük sıtelerden bıri. YT'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kocanın karısı ıçın kul- landığı bir sözcük. 2/ Bir kimsenın dinın buyruklannı ye- rine getirmek ıçin yaptıklan... Basık. loş ve nemh yer. 3/ Embnyon... Bağışlama. 4/ Hint-lran dil grubuna ve- rilen ad... Şık. lüks ve göstenşlı gıyim tarzı. 5/ Bir savaş uçağı tıpı. 61 Bir Avrupa ülkesının başkentı... lskambil- de koz. 7/ tkiyüzlülük... " — ettiler turnalara. kazlara" (Pir Sultan Abdal). 8/ Dört Mısır firavununun ortak adı. 9/ Bir malın fiyatını ve cınsinı gösteren küçük kâğıt.