27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25KASIM 1997SALI HABERLER BVIEPİI Başkam'na mahkûmiyet • A>K\RA(Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2 No'lu DGM,27Temmuzl997'de yaptığı "Yeterartık demokrasi istıyoruz" başlıklı basın açıklamasmda "halkj sınıf, ıık ve bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanhğa açıkça tahrik ertiğ'" gerekçesiyle yargılanan Emeğin Partisi (EMEP) Ankara tl Başkanı Haydar Kaya'yı, TCK'nin 312/2-3. maddesı uyannca 2 yıl hapis. 1 milyon lira para cezasına mahküm etti. Mahkeme Başkanı M. Turgut Okyay, sanık Haydar Kaya'nın cezasmın, daha önce suç işlememesi ve duruşmadaki iyi hali göz önüne ahnarak ertelendiğini söyledi. Ppotestoculara beraat • ANKARA (Cumhuriyet Bünosu) - Ankara 2 No'lu DGM. "Tûrk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey lrak'ta bölücü örgüte karşı düzenlediği operasyonu protesto etmek amacıyla, ABD Büyükelçiliği önüne siyah çelenk koyma girişiminde bulunduklan ve bölücü örgûtü destekler .mahiyette pankartlar taşıdıklan gerekçesiyle" haklannda dava açılan 53 sanık hakkında beraat karan verdi. Erbakan'm talimatı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, partilileri Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davasıyla ilgili açıklamalannda "temkinli olmalan" konusunda uyanrken aşınya kaçan yorumlar yapılmasıru yasakladı. Parti örgütlerini ve yetkili kurullannı yeni parti için hazırlıklann tamamlandığını anlatarak rahatlatmaya çalışan Erbakan, bu mesajıyla davanın sonucundan umutlu olmadığını da ortaya koydu. JUıanievm riyanetf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı ismet Sezgin, Bulgaristan Savunma Bakanı Georgi Ananiev'i kabulünde. Balkan coğrafyasırun 'Balkanızm'den kuıtulması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin. Bulgaristan'm Batı kurumlanyla entegrasyonunu, NATO üyeliğıyle tamamlamasını desteklediğini kaydeden Sezgin. "Bu konuda güçlü bır siyasi irademiz var. Bu ziyaret, ilişkilerimizi geliştirecektir. Iki ülkenin gayretleriyle bölgemiz Balkanizm'den kurtulacaktır" dedi. Konuk Savunma Bakanı Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmaıl Hakkı Karadayı tarafindan da kabul edildi. Dokunulmazlık tepkisi • İstanbul Haber Servisi - Milletvekili dokunulmazlığının sınırlandınlmasını öngören anayasa değişikliğinin gerçekleşmemesine. sivil toplum kunıluşlannm tepkisi sürüyor. Türk Mühendisleri Birliği Demeği Genel Başkanı Şevket Çorbacıoğlu yaptığı yazılı açıklamada, anayasa değişiklik teklifinin TBMM'niniIktur oylamasında reddedilmesini eleştirerek yasalardaki çarpıklıklar nedeniyle halkın kendisini temsil edebilecek temsilcileri seçemediğini savundu. Mfre yatırım • ANKARA (ÜBA)- E>evlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) raporuna göre. kamu kurum ve kuruluşlan ile üniversiteler1998'de, özelleştirmeden ve fonlardan sağlanacak gelirle birlikte, toplam 2 katrilyon 535 trilyon liralık yatınm yapacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine, dağıtılan DPT'nin raporuna göre, 1998 yılında en yüksek yatınm ödeneğine sahip kuruluş 461 trilyon lira ile Devlet Su tşleri (DSt) oldu. DSl'yi ise 402 trilyon lirayla Milli Eğitim Bakanhğı, 337 trilyon lirayla da Karayollan Genel Müdürlüğü izliyor. 30 laik ve demokrat başsavcı sürgüne gönderiliyor. Liste HSYK'yi kanştırdı Smıgurlu Kazaıri aratmadı EVtNGÖKTAŞ ANKARA-Adalet Bakanı Ottan Sungur- lu'nun hazırlattığı ve 1160 yargıç ve savcı- yı kapsayankaramame taslağı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nda tartışma yarat- tı. Taslağın hazırlanmasında eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar'm atadığı bürokrat- lann etkilı olduğu ıleri sürülürken Susurluk çetesinin Istanbul ayağını soruşturan, Ata- türk'e ve milletvekillerine hakaretten yar- gılanan RP'li ŞevkiYıhnaz hakkında fezle- ke düzenleyen, Aczmendi dergâhını kapa- tan, Sıvas katliamı sanıklannın ıstemlerini yenne getırmedıği ıleri sürülen laik ve de- mokrat hukukçular yerlerinden ediliyor. La- ik ve demokrat eğilimli 30 savcının da çe- şitli yerlere sürgün edilmesini içeren karar- name, yargı çevrelerini de huzursuz etti. Susurluk kazasıyla ortayaçıkan kirli iliş- kiler ağıyla ilgili soruşturmalarda hiçbir ilerleme kaydedilemezken bu olaylann ve ülkede son yıllarda yaşanan şeriatçı hare- ketlerin üzerine giden hâkim ve savcılann görev yerlerinin değiştirilmesi ve bazı baş- savcılann da "düzsavcT statüsünde sürül- mek istenmesi tepkiyle karşılandı. Eski adalet bakanlan Mehmet Ağar ve Şevket Kazan'ın kadrolan tarafindan hazır- • Kararname taslağıyla kıyıma uğrayân laik ve demokrat başsavcılann sayısının 30 civannda olduğu belirtilirken Sıvas katliamı sanıklannın cezaevindeki isteklerini yerine getirmeyen Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Turgay Ersen de Bursa'ya savcı olarak atanmak isteniyor. lanan kararname, HSYK'de dün görüşül- meye başlandı. Kararname taslağının görü- şülinesi sırasında kurul üyeleri arasında sık sık tartışma çıktığı öğrenildi. Bazı kurul üyelerinin, daha önce gündeme getirilen ve reddedilen başsavcı atamalannın yenıden kararnameye alınmasına itiraz ettikleri be- lirtildi. Topal cinayeti, Sait Halım Paşa yalısı yan- gını ve çete soruşturmalannı yürüten San- yer Başsavcılığı'na, RP'ye yakın olduğu belirtilen Bursa Başsavcı Vekili Cemil Ku- yu'nun önerildiği öğrenildi. Sıvas katliamı sanıklannın cezaevindeki isteklerini yerine getirmeyen Kırşehir Cumhuriyet Başsavcı- sı Ttorg^y Ersen'in Bursa'ya savcı olarak atanmak istendiği bildirildi. Adalet Bakan- hğı kaynaklanndan alınan bilgiye göre ka- ramame taslağmda görev yerleri değiştinl- mek istenen başsavcılann şimdiki görev yerieri ile atanmak istedikleri yerler şöyle: - Sanyer Cumhuriyet Başsavcısı Vefi En- gin Aydm: Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na. - Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Metin Yüksel: İstanbul Şişli Cumhuriyet Savcılı- ğı'na. - Osmaniye Cumhuriyet Başsavcısı AMÇe- tin: Mersin Cumhuriyet Savcılığı'na. - Ordu Cumhuriyet Başsavcısı HasanTu- ran: Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na. - Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Süley- man Kıhç: İstanbul Bağcılar Cumhuriyet Savcılığı'na. - Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Turgay Ersen: Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na. - Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Uyanık: lzmir Cumhuriyet Savcılığı'na. - Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı umettin Köktü: İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na. - Rize Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi Ya- ver Aktan: Üsküdar Cumhuriyet Savcılı- ğı'na. - Kartal Cumhunyet Başsavcısı Osman Talat Bektaş: Antalya Cumhuriyet Savcılı- ğı'na. - Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ali Şan- ver: tzrrür Cumhuriyet Başsavcı Vekilli- ği'ne. - Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Na- ci Ayar. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi NecatiÖz: Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na. - Adalet Bakanlığı Müfettişi Mustafa Çakmak Afyon Cumhuriyet Savcılığı'na. - Seydişehir Cumhuriyet Savcısı Zafer Çamkerten: Dinar Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğine - Kartal Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ekrem Kibaroğhı: İstanbul hâkimliğine - Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi Başka- nı Günay Gflner Düzce hâkimliğine. - Aydın Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Turgut Yıkhnm: Bursa Ağır Ceza Mahke- mesi Başkanhğı'na. - Bursa Başsavcı Vekili Cemil Kuyu: Sa- nyer Cumhuriyet Başsavcılığı'na. - Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcısı Mehmet Oktar Çakır: Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na. - Adalet Bakanlığı Yüksek Mûşavıri Ce- malSahirGürcay: Bursa Cumhuriyet Baş- savcılığı'na. - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yar- dımcısı Hüseyüı Poyrazoğlu: Kartal Cum- huriyet Başsavcılığı'na. Kadm örgütlerinin yöneticileri: Kötü örnek kadm politikacılar umutsuzluk değil öfke yarattı 'Kadının siyasette ağırlığı artmalı' BARIŞDOSTER Sıyası hayatta yıldızlan kısa sürede parlayan, siyasi çizgileri farklı hemcinslerinden bile ilk anda destek alan kadmlann art arda yöneticilikte başansızlıkla- n ve yolsuzluk iddialanyla sarsıl- malan, kadın ve siyaset tartışma- lannı yoğunlaştırdı. Çeşitli ka- dın örgütlerinin temsilcileri, ba- şansız kadın yöneticilere karşın kadınlann siyasi hayatta daha et- kin olmalan gerektiğine inanı- yorlar. Kadın politikacılann "kö- tü örnek kadın politikacılara kar- şm" siyasete daha da kararlı bir biçimde devam edeceğini belir- ten kadın önderler, kadınlann ye- nilgileri göze alarak siyasete de- vam etmeleri gerektiğini düşü* .nüyoriar, Son günlerdeboşanması, evlen- mesi, hamileliği ve istifasıyla çok tartışılan eski Şişli Belediyesi Başkanı Gulay Ashtürk. DYP Ge- nel Başkanı Tansu Çiller ve eski Içişleri Bakanı Meral Akşener gibi kadın politikacılann; kadm- lan politakadan soğutmadığı vur- gulandı. Siyasetin çeteler, yolsuzluklar NeclaArat ve hırsızlıklarla birlikte anıldığı Türkiye'de, kadınlann siyasette ağırlığırun artması gerektiği kay- dedildi. Konuyla ilgili sorulanmı- zı yanıtlayan kadın örgütlerinin temsilcileri, söz konusu kişilere karşı öfkeli fakat siyasette karar- Iı ve hevesli. CHP Kadm Kolla- n Genel Başkanı GüktalOkudu- cu, bireysel çıkar peşınde koşan kadm politikacılann yalnızca öf- • Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Genel Sekreteri Zülal Kılıç, kadınlann politikada kötü örnek olarak gösterilmesinde medyanm ve erkeksi tavırlann payının önemli olduğunu savundu. • Kılıç, erkeklerin çok daha büyük hatalar yapmasına karşın, kadınlann daha çok göze battığını ve öne çıkanldığını söyledi. Kadınlann, başkalanna öykünerek değil, yenilgiyi de göze alarak siyasete aülması isteniyor. ke j'arattığını, umutlan kıramadı- ğını kaydetti. Okuducu, ülkesi \ e ilkeleri için siyaset yapan, Atatürk ve Cumhuriyete ihanet etmeyen kadınlan Çiller ve diğer örnekle- rin caydıramadığını söyledi. Oku- ducu, "ÇüJer'in ilk günlerde mo- del olması çok önemliydL Fakat şansını kullananıadı. O şansmı kuüanaınayınca biz de diğer ba- şansız politikacılann yanına koy- Güldal Okuducu duk" diye kqnuştu. Kadınlann si- yasette sayısal olarak çoğalmala- n gerektiğini belirten Okuducu, şöyle devam etti: "Kadmlar poütikayia arükçok daha UgiMler ve kolay kolay kan- dınlamayacaklar. Cumhuriyetin temel değerlerini savunan kadın politikacılann,hangipartideolur- larsa olsunlar çoğalmalan şart Çıkar için siyaset yapan kişi ka- 'Düşünceye ifade özgütiüğü sağlansın' Aralannda İnsan Haklan Derneği (tHD) İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar'ın da bulunduğu bir gnıp, düşünceyi açıklama özgürlüğünün önündeki engellerin kakiınlması ve cezaevinde bulunan tüm düşünce suçlulannın salrverilmesi amacıyla TBMM'ye telgraf çekti. Galatasaray Postanesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan IHD İstanbul Şube Başkanı Kanar, Eşber YağmurdereH'nin de aralannda olmak istediğini ancak rahatsızhğı dolayısıv la gelemediğini beürtti. Grup, daha sonra "Düşünceyi açıklama özgürtüğü önündeki yasal engeller kaldırümak, tüm düşünce suçtulan özgüriuğüne kavuşmabdır" ibareli telgraflan Başbakan, Bakanlar Kurulu ve Anayasa Mahkemesi'ne gönderdL (Fotoğraf: ÖZKJ\N GÜVEN) dm da oba, erkek de oisa fark et- mez." İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygula- ma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necla Arat ise Ashtürk ve Çil- ler'in durumlannın farldı olduğu- nu belirterek, Çiller'in verdiği sözleri tutmadıgım anımsattı. Arat, Kadın Kuruluşlan Birliği olarak, Çiller'i seçim öncesi verdiği söz- leri tutmadığı için dava ettikleri- ni anımsatarak, Çiller'in tutarsız davrandığını kaydetti. Aslıtürk'ün ise özel yaşamı ve yargıya inti- kal eden yolsuzluk iddialan ne- deniyle gündeme geldiğini belir- ten Arat, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Kadınlar için rol modeH çok önemlL Çiller tüm eksik ve hata- lanna karşın, kadmlann Cum- hurnet'in kazanımlan sayesinde başbakanhğa kadar >üksetebile- ceğini kamtladı. Cumhuriyetin ürünü olarak o noktaya gelmesi- ne karşın, Cumhuriyetin kaza- nımlanna sahip çıkmaması vesö- zünü tutmaması ise en büyük ha- taa oWu. Kadmlar, başkalanna öy- künerekdeğil, yenilgiyidegözeala- rak siyasete aturnaular." Kadm Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Ge- nel Sekreteri Zülal Kıbç ise kadın- lann politikada kötü örnek olarak gösterilmesinde medyanın ve er- keksi tavırların payının önemli olduğunu savundu. Erkeklerin çok daha büyük ha- talar yapmasına karşm, kadmla- nn daha çok göze battığını ve öne çıkanldığını anımsatan Kılıç, ka- dın politikacılann, yalnızca ka- dm olduklan için özel olarak ce- zalandınldığvnı savundu. "Bana göre Meral Akşener, Mehmet Ağar'dan daha kötü değil" diyen Kılıç, kadın politikacılann erkek- lere göre daha kültürlü, daha akıl- lı, daha bilgili olmasının beklen- diğini vurguladı. Kılıç şöyle ko- nuştu: "Snradan erkekler politi- kacı oluyor da, sıradan kadmlann olması nhe garipseniyor anlamak güç. Ben Çiller'e karşı olduğum kadar, Mesut Yılmaz ya da Demi- rel'e de karşıyım. Kadınltğm öne çıkanhnası çokmaço bir tavu*. Ba- şansız kadm siyasetçiler, kadm adaylardan çok kadın seçmenle- rin tutumunu etkiledi." İIFI$NOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR TBMM, dokunulmazlıkların sınırlandınlmasını da becere- meyince, iyice umutsuz birtab- lo ortaya çıktı. Yurttaşın siyaset- çilere olan güveni dibe vurdu. REFAHYOL'un devrilmesinden sonra bir umut ışığı yakaladığı- nı sananlar, Susurluk ve çete- ler, ekonomik iyileştirmeler ko- nusunda tam bir hayal kınklığı içine girdiler. Başbakan Mesut Yılmaz ya- vaş yavaş "2000 yılına kadar iktidardayız" söylemini terk et- meye başladı. Böyle giderse yakında erken seçim gündeme gelecek. Sıkışan siyasi ortama yeni birseçimle çözüm aranma- sı tartışılacak. Başbakan'ın da seçimi dillendirmeye başladığı görülüyor. Siyasetin iyice içinden çıkıl- maz hale geldiği bir gerçek. Meclis içindeki bütün seçenek- lerdenendi ve her seferinde ha- yal kınklığı yaşandı. Şu anda bu Meclis aritmetiği içinde daha iyi bir formül bulunabileceğini kimse iddia edemiyor. Deniz Baykal bile "Bunun dışındaye- Meclis Coğrafyası Değişmedikçe... ni birseçenekyaratmamız ola- naksız" diyordu. Bu durumda dönüp dolaşıp seçim altemaöfine dayanacağc. Seçim deyince iyice bir üzerin- de düşünmek gerekir. Türkiye, uzun bir zamandan beri siyasi bunalım yaşıyor. Bu bunalım, erken seçimlerle aşılmaya ça- lışılıyor. Ancak seçimlerden son- ra ortaya çıkan her tablo, yeni bunalımlann kaynağı oluyor. Bu ise umutsuzluğu ve partamen- ter rejim dışı arayışlan kışkırtı- yor. Ordunun, toplumun en gü- venilir kurumu olması ve parla- mentonun ise en güvenilmez kurumlardan biri haline gelme- si iç açıcı değil. Siyasetin, siya- setçinin çok kötü srfatlarla anı- lırdurumadüşmesi, ülkenin ge- leceği açısından dikkate alın- ması gereken bir tehlike. Hep birlikte oturup düşüne- lim: Erken seçim bugünkü çık- maza cevap olabilir mi? Sıkış- manın nedeni, Meclis'teki tab- lo mu? Eğer Meclis'teki bu tab- lo çıkmazın asıl nedeni olsay- dı, 15yıldırartarak devam eden krize, hiç olmazsa bu Meclis'ler- den biri çözüm olabilirdi. Çün- kü son yıllarda her türden se- çenek denendi, sonuç değişme- di. Peki nedir çıkmazın asıl ne- deni? Dikkatlerimizi bu nokta- da yoğunlaştırmalıyız. Bu kri- zin geçmişe dayalı köklü ne- denleri olduğu gibi, aktüel ba- zı nedenleri de var. KökJü neden, üzerinde çokça durduğumuz gibi Türkiye'nin 50 yıllık tercih- leri. Türkiye, Ikinci Dünya Sava- şı'nın hemen ardından demok- rasi ve sol düşmanlığını esas alan bir yapılanma içine girdi. Bütün siyasi kültürümüz, siya- si örgütlenmemiz, yasal yapılan- mamız bu geri anlayış temelin- de örgüttendi. Şu anda yaşamı- mızayön veren birçok politika- cı bu küttür içinde yetişti. So- ğuk savaş döneminin siyaset yapma anlayışı içinde olgunla- şan politikacılar, hâlâ ağırhklı isimler olarak dikkat çekiyorlar. Bu süreç içinde, özellikle 1980'lerden sonra dünyanın ve Türkiye'nin altyapısında, tekno- lojisinde, siyaset yapma tarzın- da önemli değişiklikler meyda- na geldi. Sovyetler Birliği - ABD dengesine dayalı dünya, Sov- yetler'in dağılmasıyla tek ku- tuplu bir dünya haline dönüş- tü. Doğu Bloku ülkeleri, Batı sistemine entegre olmaya baş- ladılar. "Demirperde" esprisi sona erdi, ona uygun şekillenen savunma stratejilerinin de bir anlamı kalmadı. "Komünizm tehdidi" gerekçesiyle sola ve demokrasi güçlerine uygula- nan bastırma, yok etme, takip etme siyasetlerinin de bir anla- mı kalmadı. Dünya çapında bir anlamı kal- mayan bu geride kalmış politi- kalar ve politikacılar. neyazık ki bizim ülkemizde var olmaya de- vam ediyor. Sol düşmanı bir kültürie yapılmış anayasa yü- rüriukte, 1940'larda, 50'lerde çıkanlan kanunlar hâlâ yasal üstyapının temel anlayışını oluş- turuyor. O kültürle yetişmiş si- yasetçiler hâlâ iktidan etlerin- de tutuyorlar. Ömeğin iki mer- kez sağ partiye yön veren an- layışlarla MHP arasında nere- deyse ciddi bir aynlık gözük- müyor. Zaten bu iki partinin yö- netimine de eski MHP'liler yön veriyorlar. "Çatlılarölmez" diyen bir anlayış Türk sağına hâkim durumda. Türkiye'de siyaset yapma an- layışının değişmesi gerekiyor. Demokrasiyi ve özgürlükleri içi- ne sindirmiş bir siyaset yapma tarzının artık çürümüş anlayış- lann yerini alması gerekiyor. Şu anda Meclis'e ve siyasetçilene yön veren mantık değişmedik- ten sonra, ne kadar seçim ya- pılırsa yapılsın boş. Dönüp dö- nüp aynı yere geliriz. Değişmesi gereken Meclis aritmetiğinden çok Meclis coğrafyasıdır. 16 Mart katliamı 'Dovanın önüne duvarörüldü' İstanbul Haber Servisi - 16 Mart davası müdahil avukatlan, hükümet sözcü- lerince de dile getirilen "il- tegal bölümün", bu dava- nın önüne duvar çektiğini söylediler. Davanın dün görülen duruşmasında ifa- de veren emekli astsubay Oğuz SerçinUoğiu, görev i sırasında kendi taburlan- na gelen Sancak Tül'ün müdürünün perde değişi- mi karşılığı plasrik tahrip maddeleri (C-3, C-4) al- dığını söyledi. îstanbul Üniversitesi önünde 16 Mart 1978 ta- rihindebombalı saldın so- nucu 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili da- vaya tstanbul 6. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada bir sü- reden beri tarıık olarak din- lenilmesi istenen. ancak • dünkü duruşmaya gelen emekli ast- subay Oğuz Ser- çinlioğlu, kendisinin Abduliah Çatlı tara- findan öl- dûrülmek istendiğinı söyledi. Serçinlioğ- lu, Çat- U'nın bunu başarama- yıncaöldü- rüldüğünü öne sürdü. 16 Mart'ta kullanılan TNT kalıplannın kullanılmasın- da komando eğitimlennin yaptınlması konusunda Yüzbaşı Vedat Öztürk, Yüzbaşı Mehmet Ali Çe- viker, Bınbaşı Mehmet Vu- nu, Albay Raif Babaoglu ve soyadını bilmediği ast- subay Omer'in biriikte ça- lıştıklannı ve işin içinde olduklannı söyledi. Emekli astsubay, ülkü- cü MuratBayrak'ın sahi- bi olduğu Sancak Tül'ün müdürünün 2 kez taburla- rfna geldi^ırii, perdelerin değişimi karşılığı patlayı- cı madde aldığını kaydet- ti. 1979 yıhnda Abduliah Çath, eşi Meral Çath, Ha- luk Kırcı ve Oral Çelik'in taburlanna gelerek Yüz- başı Vedat Oztürk'le görüş- tüklerini anlatan Serçinli- oğlu. gelenlerin Sancak Tül'de çalıştıklannı söy- lediklerini ifade etti. Ser- çinlioğlu Korkut Eken'in de 1978 yılında taburlan- • Duruşmada ifade veren emekli astsubay Oğuz Serçinlioğlu, gğrevi sırasında kendi taburlanna gelen Sancak Tül'ün müdürünün, perde değişimi karşılığı plastik tahrip maddeleri aldığını söyledi. Serçinlioğlu, Çath'nm da 1979'da geldiğini belirtti. na geldiğini de sözlerine ekledi. Daha sonra sözalan müdahil avukat Cem Alp- tekin, tanığın ifadeleriyle ülkücü AMYurtaslan' ın ve eski Avrupa Ülkü Ocak- lan Konfederasyonu Baş- kanı Lokman Kondak- çı'nın itiraflannın birbiri- ni tamamladığını belirte- rek "Bu davanm mahkeme he>r etinin iyi niyeüi oldu- ğuna inamyoruz. Ancak, emnryettenveMİTtenyar- dım göremediği için dava- nm önü ükanmaktadır. Hü- kümet sözcülerince de di- le getirilen devlet içindeki •illegal bölümler' davanın önüne duvar çekiyor" di- ye konuştu. .AJptekin daha önceki isteklerini duruş- mada yineledi. Son olay- lann, devletin büyük bir bölümünün illegalleştiril- diğini gösterdiğini belir- ten avukat Suat Parlar ise Korkut Eken'in TNT çah- nan birliği ziyaret etti- ğinin tanık beyanlany- la da kanıt- landığınıri altını çize- rek askeri- ye içerisin- deki özel yapılan- mayla ilgili konuşan Hanefi Av- a'nın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Sanık. Mustafa Do- ğan'ın emniyetçe aranma şeklinde bır "savsaklan- manın" söz konusu oldu- ğunu söyleyen avukat Em- cet Okaytu ise bu konuda gerekli yasal işlemin yapı- larak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunul- ması gerektiğini söyledi. Daha sonra kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Mehmet Eymür. Korkut Ekenve ReoepOrdulu'nun tanık olarak dinlenmesine, sanık Ozgün Koç'un tutuk- lanmasına gerek göfülme- diğini belirterek Tofik Ağansoy'un 1. Ordu Ko- mutanhğı Adli Müşavirli- ği'nde ifadesinin bulunan ve davayı ilgilendıren bö- lümlerının istenmesine, KutiuSavaş'ın Susurluk ile ilgili hazırladığı raporun yeniden istenmesine ve ta- nıklann dinlenmesine ka- rar vererek dunışmayı 16 Şubatl998'eerteledi. DYP "li Mehmet Cölhan 'Tansu Çiller'i Yüce Divan 'agöndersinler' HÜLYAKARABAĞU ANKARA-DYP'de, Ge- nel Başkan Tansu Çiller'in Yüce Divan'a gönderilme- siolasıhğı üstünden hesap- lar yapılmaya başlandı. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Gölhan, "Göndersinler Yüce Di- van'a. Ne kadar sürer, en fazla 6 ay. Yargıyı da ken- dikrineoyuncakedemezkr ya" dedi. Gölhan. DTP'den DYP'ye gelmek isteyen milletvekilleri olduğunu, ancak tabandaki tepkı ne- deniyle bu konuda ka- rar alınma- dığını söy- ledi. Mehmet Gölhan, ANAP ve DTP'nin kafasındaki hesabın RP'nin ka- nanlmasıve Tansu Çil- ler'in Yüce Divan'a gönderil- mesi oldu- ' ğunu kaydederek "Bunlar gerçekleştikten sonra seçi- me evet demek istiyorlar" değerlendümesini yaptı. Genel merkezdeki ma- kamındabirgrup gazeteciy- le siyasi gelişrneleri yorum- layan Gölhan, "ÇDler Yü- ce Divan'a giderse, DYP ne olur" sorusuna, 'Gönder- sinlerYüce Divan'a. Bu da- va ne kadar sürer? En faz- la 6 ay. 2 yıl da ounaz. Yar- gıyı da kendilerine oyun- cakedemezlerya. Parti için- de genel başkanhk kavgası başlamaz. Parti dışında za- ten başlamtşdurumda. Hak yerini bulur" karşılığını verdi. Gölhan, Yüce Divan he- saplannın hangi noktada odaklandığının belirsiz ol- duğunu belirterek "Dereyi görmeden paçayı snama- yız. Onlarkararb ama ney- İe gönderecekleri bcüi değD" dedi. Gölhan, Özer Çiller hakkındaki iddialann Tan- su Çiller'i etkilemeyeceği- ni savunarak "Mal khnin üstüne kayrttıysa bevanna- me>i o verir. Niye Tansu Hanım'ıetkflesinki?'' de- di. Gölhan, • ANAP ve DTP'nin kafasındaki hesabın RP'nin kapatılması ve Tansu Çiller'in Yüce Divan'a gönderilmesi olduğunu söyleyen Gölhan, "Yüce Divan ne kadar sürer, en çok 6 ay. Yargıyı da kendilerine oyuncak edemezler" dedi. DTP'den partilerine geri dön- mek isteyen birçok mil- letvekili ol- duğunu, ko- nunun Baş- kanhk Di- vanı'nda elealmdığı- nı söyledi. Şu ana ka- dar hiç kim- seyle tema- sa geçme- diklerini anlatan Gölhan, "Tekrar alalım hesabı içinde deği- liz.Tabandan gidenlere kar- şı büjüktepkivar. Geri dön- mderi istenmiyor.Ama Ba- ba'nın sözü var. 'Siyasette 1 hafta çok uzun' diye. Şfan- diük bir hareket yok" de- di. Gölhan, erken seçim ol- ması durumunda DTP'nin barajı aşamayacağını, mil- letv'ekilli çıkaramayacağı- nı belirterek "Barajı aşıp da milletvekffi çıkaramaz. DTP, ANAP'la ittifak yapmak is- ter, ama ANAP istemez" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle