Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeru Orhan Erinç
0 Genel Ya>in Koordınatöru: Hikmet
Ç etinkaya # Yazuşlen MüJürlen Ibrahim
Yddız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdur
Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdürü:
Hakan Kara •Görsel Yönctmen: Fikret Eser
Dış Haberter Şinasi Danışoğlu • Istıhbaral: Cengiz
>. üdırun # Ekonomı Mehmel Saraç • Kûltür
Handaıı Şenköken • Spor Abdülkadir Yücebnan
• Ntakaleler Saroi Karaöreo # Duzcftmc AbduBab
Yaacı A Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bilgı-Belge:
Edibe Bugra • Yurt Haberlen. Mehmel Farıç
YayinKurula bhanSdçuk(Ba^on),
Orhan Erinç. Oktay Kurtböke,
Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner,
ErgunBala,DinçTayın(. tbnrinm
Yıldız, Orhan Bursalı, Musufa
Balba>, Hakan Kara.
AnkaraTemsilcisi:MustafaBalbay AtaturkBıüvanNo.
125. Kat:4, Bakanbklar-AnkaraTel- 4195020 (7 hat), Faks
4195027 • Lzmır Temsılcısr Serdar Kızık, H Zıya
Blv. 1352S 2'3 Tel 4411220, Faks:4419117*Adaha
Temsilcisi. Çetin Yiğenoğlu, tnötıüCd 119 S.Koıl Katl,
Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Müdûru Cstün Akmen A
Koordınatör* Ahmet Korulsan #
Mubasebe Bülent Yener#Idare Hüsoin
Gûrer • lşletme Önder Çefik • Bıigı-
tşlem. Nail Inal • Bılgısavar Sıstem.
Mürirvrt ÇîlerASanş Farikf Kuza
MEDYA C: • Yonetım Kuıulu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Mudur Yardımcısr
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460*1,Faks 5138463
Yavıoılayan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıkk A Ş
Tıfrkocağı Cad 39 41 Cagaioglu 34334 tst PK 246 lslanbui Tel. (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks- (0<212) 513 85 95
25KASIM1997 îmsak: 5.25 Güneş: 6.56 Öğle: 11.58 îkindı: 14.24 Akşam: 16.46 Yatsr. 18.12
3 milyon dolarlık
sutyen
• Haber Merkezi -
Kuyumcu Harry Wınston ve
Victoria's Secret
mağazasının ortak olarak
tasarladtğı 3 milyon dolarlık
sutyen, ünlü model Tyra
Banks tarafindan New
York'ta sergilendı. Fantezi
hediye olarak tanıtılan ve
değerli taşlarla süslenmiş
çamaşıra 'hayal sutyen" adı
verildi. Victona's Secret
mağazasında yapılan
gösteriye Tyra Banks ve
'hayal sutyen' zırhlı araçla
getirildi.
DMB-B'nin
başarısı
• Haber Merkezi-
Dünvamn en büyük
şırketlerinden Procter &
Gamble. ABD'de bulunan
tüm tele\ iz>'on
kanallanndaki reklamlanyla
ilgili planlama ve satınalma
çalışmalan ıçın DMB-B
(MacHanus Holding'e bağlı
D'Arcy Masıus Benton-
Bowles) grubunun Televest
şirketini seçti. Türkiye"de
MacManusile 1989
yılından bu yana ortaklık
kuran PenajansüMB-B
Ticaret AŞ Yönetım Kurulu
Başkanı Ayşegül Dora
yaptığı açıklamada,
"Ortaklığımız, müşteri
portföyüne kattığı önemli
yabancı müşterilerinin de
reklam çalışmalannı
üstlenmiştir" dedi.
Kan kanserinde
yeni umut
• JULICH(UBA)-Jülich
Araştırma Merkezi'ndeki
Alman bilim adamlan, kan
kansen tedav ısinde yeni bir
mucizeyi başarmak üzereler.
Bilim adamlan, kan
oluşumu açısından önemli
olan kan hücrelerini.
biyoreaktöründe 14 gün
içinde, on kat arttırmayı
başardılar. Araştırma
Merkezi yetkılilen, bu
buluşun, özellikle kemik
iliğı ve kan kansen
hastahklarmın tedavisinde
çok büyük bır başan
olduğunu söylediler.
Araştırmacılara göre,
çekirdek hücrelennin belirlı
gelişmelerini sağlayan
destek doku hücrelennin
eklenmesiyle, kemik iliği
doğal ortamda da
laboratuvarlarda
varatılabılecek.
Kronik böbrek hastası küçükler hem tedavi olacaklar hem de eğitim görecekler
'Umut Köy'ün çocuklan• Eğitimleri aksayan kronik
böbrek hastası çocuklan
üretken bireyler haline
getirmek için Çocuk Böbrek
Vakfı kuruldu.
ÖZLEMYÜZAK
Henüz 4 yaşında. Adı Osman. Kolu-
na takılı fistül ve plastik borularla bır
diyaliz makinesine bağlı. Makine ha-
fifuğultulu bir sesle çalışıyor. Makine,
Osman'ı öteki çocuklar gibi koşup oy-
nayabileceği iki gün için hazırlıyor.
Yalnız iki gün. Sonıayine makineye bağ-
lı 4 saat ve sonraki iki güne hazırlık....
Osman, diyaliz makinesine bağlı yat-
tığı yatakta sürekli ağlamaklı bir sesle
"Bir dahayemeyeceğinı" sözlerini tek-
rarlıyor. Hemşire ablalan azıcık azar-
lamışlar Osman'ı son haftalarda fazla
kilo aldığı için.
Tedavinin aksamaması için diğer kro-
nik böbrek hastası çocuklar gibi Os-
man'ın da fazla yememesi fazla sıvı
almaması gerekiyor. Annesi haftanın 3
günü Osman'ı Çapa Tıp Fakültesi He-
modializ Birimi'ne getiriyor. Osman
kendisine uyan bir böbrek bulunana
kadar yaşamını bu şekilde sürdürmek
zorunda.
Osman böyle. Ya diğerleri? Ya 12
yaşındaki Onur...6 yıldan beri haftanın
üç günü Çapa'ya gelen bugün 12 ya-
şında olan Onur. Orta 2'ye gitmesi ge-
rekirken ancak haftanın iki günü oku-
la gidebildiği için Onur ilkokul ikinci
sınıfta okuyor. Oğullan diyalize bağlı
yaşamak zorunda olduğu için Onur'un
ailesi yaşadıklan Trabzon'u terkedip
tstanbul'a göçmek zorunda kalmış.
Onurlar 3 kardeş. Ancak tüm ailenin ya-
4 yaşındaki Ömer Demirtaş, şanslı çocuklardan biri. 1 yü boyunca diyaliz makinesine bağlı kalarak yaşamını
sürdürdükten sonra 6 ay önce böbrek nakli yapdarak sağhğma kavustu. ( Fotograf: KADER TUĞLA)
şamı neredeyse Onur'a endekslenmiş.
14 yaşındaki Yasemin Sekman da 6
yaşından beri böbrek hastası. Sultançift-
liği'nde bır gecekonduda oturuyorlar.
Annesi, Yasemın'i diyalize getirdiğı
için evde tek başına kalan görme özür-
lü babaannenın sönen sobayı yakmak
uğruna 3 kez evi ateşe verdiğini anla-
tıyor.
Osmanlar, Onurlar, Yaseminler, Pı-
narlar... Bu acı tablonun kahramanla-
n yalnızca bu çocuklar değil. Çocuk-
lannın tedavisi için kent değiştiren ai-
leler, yaşantılan değişen ihmal edilen
diğer kardeşler de tablonun birer par-
çası. lşte bu çocuklara yardım eli uzat-
mak, çoğu sosyal güvenceden yoksun
ailelere nasıl biryol izleyeceklerini gös-
termek, eğitimleri aksayan kronik böb-
rek hastası çocuklan üretken bireylar
haline getirmek için bir vakıf kuruldu:
Çocuk Böbrek Vakfı.
Vakfın kuruculanndan ve Başkanı
Prof. Dr. Faik Tanman "Çocuklann
haftada 3 gün, 4-5 saat süren diyaliz te-
davisi okula devamı aksatırken ailele-
rin tedavi süresince çocuklannın >an-
lannda bulunma zorunluluğu iş kaybı-
na yol açıyor. Çocuklar iyi bir eğitim ala-
mamalannın vanında, fizik olarak ya-
şıtlarmdan daha zayıf ohnalan nede-
niyle normal hayatlannda sorunlarla
karşüaşmakta, aile tarafindan aşın şe-
kilde konınur hale gelmekte ve sonuç-
ta toplum için iiretime dönük eğitim
eksik kalıyor" derken vakfın diyaliz
hastası çocuklar için bir tedavi ve eği-
tim kompleksi kuracağını açıkladı.
Diyaliz köyünün adı "Umut Köy".
Ağaçlıklı 40-50 dönümlük bir alanda
kurulacak köyde 12 diyaliz makinesi-
nin yer alacağıbir diyaliz salonunun ya-
nısıra 100 değişik yaş grubundaki ço-
cuğun eğitimi için dershaneler, çocuk-
lann daktilo, bilgisayar, hah tezgahı, mü-
zik, resim, dikiş nakış atölyeleri, oyun
bahçeleri, spor salonlan, ailelerin kimi
durumlarda kalabilmeleri için motel
tarzı daireler de mevcut olacak.
Umut Köy'ün amacı, çocuklann eği-
timlerinin daha iyi olması, bağımlılık-
lannın azalması, ileride meslek olarak
hayatlannı kazanabilecekleri eğitimi
alrnalan, devamlı sağlık personelinin gö-
zetiminde olmalan nedeniyle diyete ve
tedaviye azami dikkat edilmesi, benzer
hastalığı olan kişiler arasında daha ra-
hat yaşama koşullannın sağlanması.
Çocuklar hafta boyunca diyaliz tedavi-
lerini olacak, eğitımlerini görecek, den-
geli olarak beslenecek, hafta sonunu
da aileleri ile birlikte geçirecekler.
Vakfın kuruculanndan ve emeği ge-
çenlerden Dr. Ahmet Nayır çocuklann
bu tesiste kazandıklan beceriler ile üret-
tiklerinin hem bu çocuklara cep harç-
lığı sağlayacağını hem de vakfa ek bir
gelır kaynağı oluşturacağını anlatıyor.
Umut Köy, böbrek hastası çocukla-
nn aileleri için de şimdiden umut ka-
pısı oldu. Anneler çocuklan diyaliz te-
davisi gördüğü sırada beklerken bir
yandan da ya örgü örüyor ya da vakfa
gelir kaynağı sağlayabılecek birtakım
işlerle meşgul oluyoriar.
îstanbul Üniversitesi rektör adayı Prof. Esfender Korkmaz
6
Demokralîk yönetim'
YUSUFZİYAAY
Îstanbul Üniversitesi rektör adayı Iktisat Fakültesi
Dekanı Prof.Dr. Esfender Korkmaz, rektör
seçilmesi durumunda ikinci reform projesi ile
demokratik bir üniversite yönetimi
gerçekleştireceğini belirterek, projesiyle
üniversiteyi dış dünya ve piyasa
ekonomisiyle bütunleştirmeyi
hedefledığıni söyledi. Prof.Dr.
Esfender Korkmaz, üniversitenin
gereğinden fazla büyüdüğünü
savunarak, yeni bir sistem getirmek
gerektiğini söyledi.
Universitedeki öğretim
üyelerinin özel sektörde de
çalışarak, üniversiteye ve
kendilenne gelir
getirebileceğini savunan
Korkmaz, bunun
üniversitenin
özerkliğini ve
bilimselliğini
olumsuz etkileyeceğıni düşünmediğini kaydetti. Prof.
Korkmaz, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendireceğini
belirterek, öğretim üyesini özel sektörün hizmetine
sunarak üniversiteye gelir sağlayacağmı söyledi.
Korkmaz, öğretim üyesini aranan bir insan durumuna
getirerek, üniversiteye kaynak sağlayacağını ileri sürdü.
Oğretım üyesinin danışmanhk ve üniversite içinde
teknoloji geliştirmek gibi hak ve sorumluluklan
olduğunu vurgulayan Korkmaz, geliştirilen teknolojinin
halkın hizmetine sunulmasını sağlayacağını söyledi.
Korkmaz. şöyle dedi: "Özel sektör, kendi imkârüannı
üniversitenin imkânlanyla birleştirerek araştırma
geUştirme laboraruvarlan için mali destek verirse,
üniversite de bilim adamlannı özel sektörün hizmetine
sunarak teknoloji geüştirilebilir. İ nrversitenin işbüiiği
yapüğı fırmalardan öğretim üyelerinin aldığı danışmanbk
ücretini üniversite döner sermayesine aktarabiliriz.
Böylece üniversite de öğretim üyesi de gelir elde edeıf
Korkmaz, vakıflara ve döner sermayeye daha çok katkı
sağlama ve dış kredi bulmayı amaçladığını kaydederek,
Süleymaniye bölgesinde üniversite şehri kuracağını
söyledi. Her araştırma görevlisi ve yardımcı doçenti
yurtdışına göndermeyi vaat eden Korkmaz, en az bır yıl
yurtdışında araştırma yapmalannı sağlayacağını
söyledi. Korkmaz. akademik yükseltmelerde
fakülte ve anabılim dalının karanna müdahale
etmeyeceğini söyledi. YÖK'ün revize edilerek,
Türk üniversite sistemine uygun bir yapıya
dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan
Korkmaz, üniversitelerin katma bütçeli idareler
ohnası nedeniyle YÖK'ün, üniversiteleri
yönetmesine karşı olduğunu
söyledi. Atatüîk'ün 1933 yılında
gerçekleştirdiği üniversite
reformunun ikincisini
gerçekleştireceğini öne süren
Korkmaz, üniversiteyi dış
dünyaya açarak ülke ile
bütunleştirmeyi hedeflediğini
kaydetti. Serbest piyasa
ekonomisiyle üniversiteyi
uyumlu kılmak için ikinci
üniversite reformunun
mutlaka gerçekleştirilmesi
gerektiğiıvi savunan
Korkmaz, fiilen katılmak
isteyen tüm öğretim üyeleriyle birlikte "Demokratik
YönetinT. "Öğretim Lyesi Yetiştirme". "Öğretim
Üyesinin Dışanda Çauşma İmkânr, "AR-GE
ÇaüşmalarT. "Eğitim \e Mali İmkânlar" konulanndaki
reform projesini rektör seçibnesı durumunda hayata
geçireceğini söyledi. Korkmaz, üniversitenin bütçesini
fakülte bünyesine göre dağıtacağıru belirterek,
Süleymaniye bölgesinde üniversite şehri kuıacağını
söyledi. Korkmaz, iki katlı binalarda konferans salonlan
yaptınp. Beyazıt yakasını turizm ve kültür bölgesi
yaparak da üniversiteye gelir sağlayacağını kaydetti.
Üniversite öğretim üyeleri hakkmda "adi suç" olmadıkça
soruşturma açılmasından yana ounadığını vurgulayan
Korkmaz, akademisyenler arasında aynm yapmayacağını,
siyasi görüşleri ikinci planda düşüneceğini söyledi.
Kadro bulmanın dekanın ve rektörün görev ı olduğunu
savunan Korkmaz, "Akademik yükseltme, anabilim dah
ve fakültenin karandır. Müdahale etmeyeceğün'' dedi.
Prof.Dr. Esfender Korkmaz, demokratik yönetim
uygulayarak, 6 yıldır öğrenci temsilcileri seçtirip,
yönetim kuruluna katılmalannı sağladığını belirterek, bu
uygulamayı sürdüreceğini söyledi. Korkmaz, eğitimde
firsat eşitliğinin kalkınmayı hızlandırdığını vurguladı.
aâROŞ—
Büyüleyen
Rus Irina Lobaçeva ve
İtia Averbukh çifld Rusya
Patinaj Şampiyonası'nda
izle> icikri büyüledikr.
Çift, yanşmayı ikinci
olarak tamamladı.
Yanşmayı Angetika
Krylova ile Oleg
Ovsiannikov çifti birinci
olarak tamamladL
(Fotograf: REUTERS)
Dr. Uyar, Türkiye'nin de nükleer santrallardan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi
6
Baü 20 yüdır nükleer enerji kuüanımyor'
DEVRtVI SEVTVIAY
e-posta : tan (a prizma.net tr
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr.Ta-
nay Sıdkı Uj'ar. Batı"nm 20 yıldan bu yana
nükleer enerji santralı siparişi vermediğini
belirterek Türkiye'nin de bir an önce nük-
leer santral yatınmlanndan vazgeçmesi ge-
rektiğini söyledi. Türkiye'nin bir anda "etekt-
rik kesinüsi veya nükleer enerji santralı'"
dayatmasıyla karşı karşıya kalmasını de-
ğerlendiren Tanay Sıdkı Uyar, enerji sis-
temleri, aralık ayında yapılacak Kyoto Zir-
vesi ve zirveden çıkması beklenen "Karbon
verpa"yk ilgili bilgiler verdi.
- Nükleer enerji santrallanna neden kar-
şısınız?
- Birincisi gayet insani bir nedenle. Nük-
leer santrallarda bir yandan enerji elde edi-
lirken diğer yandan da plutonyum çubuğu iş-
lenmiş oluyor. Bu çubuk daha sonra bomba
üretiminde kullaralıyor. Yanı önce ısıuyor. son-
ra öldürüyor. tkincisi ıse güvenli değil. Gü-
venli olmaması nedeniyle de ekonomik de-
ğil. Dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral-
lar özelleştırilemiyor. Şirketler risk altına
girmek istemıyor. Üstelik Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu'nun yayımlanna göre de
hiçbir Batı ülkesı son 20 yıldır nükleer sant-
• Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tanay Sıdkı Uyar,
"Nükleer santrallarda bir yandan enerji elde edüirken diğer yandan
da plutonyum çubuğu işlenmiş oluyor. Bu çubuk daha sonra bomba
üretiminde kullanılıyor. Yani önce ısıtıyor, sonra öldürüyor" dedi.
ral siparişi vermiyor. Yani Batı nükleer sant-
rallardan vazgeçeli 20 yıl oluyor.
- Baünın hazuiadığı yeni enerji sistemle-
rivarmı?
- Elbette, rüzgâr, güneş, biyokütle, je-
otermal gibi temiz ve tükenmez kaynaklar-
dan yeni sistemler oluşturuluyor. Hatta Ame-
rika, Japonya ve Hollanda'da hükümetler bu
sistemlere geçmeleri için sivilleri maddi ba-
kımdan destekliyorlar. Sadece sistemle de
iş bitmiyor. Artık daha az enerji tüketen
buzdolaplan, bilgisayarlar, arabalar üretil-
meye başlandı.
- Doğalgaz da mı zararh kaynaldar ara-
sında yer alıyor?
- Yakıldığûıda karbondioksit çıkartan tüm
fosil yakıtlar zararlıdır. Petrol. kömür ve ta-
biı ki doğalgaz bunlann başında gelir. Dün-
ya uzun yıllardan bu yana karbondioksitin
tehdidi altında. Bu fosil yakıtlann yakılma-
sıyla atmosfere aşın bir karbondioksit ve-
nlmiş oluyor. Atmosferde biriken karbon içe-
ri giren güneş ışmlannnı çıkışını engelliyor.
Dışan çıkamayan güneş ışınlan sera etkisi
yaratarak, artı bir ısınmaya yol açıyor. Bu
ısınma da buzullan eritiyor ve atmosfere
aşın su buhannın kanşmasma neden olu-
yor. Son zamanlarda meydana gelen aşın ya-
ğışlann, sel felaketlerinin nedeni de bundan
kaynaklanıyor. 2010 yılında su seviyesinin
dünyada 1-1.5 metre yükselmesi bekleniyor.
- Demek ki dünya gerçekten de' küre-sel-
leş"ti Peki çözüm bulunamıyor mu?
-150 ülke bundan 5 yıl önce Rio'da "BM
Üdim Değişikliği Çerçe\-e Sözteşmesi"ni im-
zalamıştı. Katıhmcı ülkeler Rio'dan bu ya-
na Confarence of Parties (COP) toplantıla-
n yaprılar ve her toplantıda kendi verileri-
ni ortaya getirdiler. Şimdi bu verilerin tşı-
ğında küresel kararlar alınmaya hazırlanı-
yorlar. Aralık ayında Japonya'nın Kyoto
kentinde Rio'dan da önemli bir zirve yapı-
lacak. Kyoto'da, hükümetler. 21. yüzyılda
iklim değişiklikleri ve enerji kaynaklanyla
ilgili ne gibi politikalar uygulanması ge-
rektiğine karar verecekler.
- Ama Türkiye Rio'yu hâlâ ünzalamadı.
Bu Kyoto Zirvesi'ne katümamıza engel de-
ğil mi?
- Hayır, çünkü kararlarküresel olacak. Kar-
bon tüm dünyayı tehdit ediyor. Ancak Tür-
kiye'nin Rio"daki sözleşmeyi imzalamama-
sı bu toplantılara kendi verileriyle katılma-
sını engelledi. Kyoto'da küresel kararlar alı-
nacak ve ne yazık ki Türkiye'nin verileri bu
kararlara yansımayacak.
- Kyoto'dan beklediğiniz en önemli karar
nedir?
- Büyük bir olasılıkla "Karbon vergisi"
kabul edilecek. Ben, buradan elde edilecek
verginin bir fonda toplanmasım, fonun da
parası olmayan ülkelerin temiz enerji sis-
temleri üretebilmesi için kullanılmasını
umuyorum. Tabii petrol, kömür ve doğal-
gaz üreten ülkeler karbon vergisine şiddet-
le karşı çıkarken, özellikle okyanus ülkele-
ri su alttnda kalma tehlikesi nedeniyle bir
an önce bu konuda somut adım atılmasmı
istiyorlar. Türkiye'nin de 20 yıl gibi uzun
vadelerle yaptığı doğal gaz alım anlaşma-
lannın bu İcapsamda gözden geçirilmesi ge-
rektıği kanısındayım.
Almanya
75 milyar
marklık
'kadın
ticareti'
AHMET ARPAD
SnnTGABT-75 mil-
yar az değil. Hele Alman
Markı ıse tçişleri Bakan-
lığı'nın açıkladığına göre
bu miktar Almanya'da ka-
dın ticareti yapanlann yıl-
lık cirosu.
Demirperde'nin kalkıp
Doğu Avrupa ülkelerinde
sınırlann açılmasıyla heT
yıl yanm milyon kadın
genelde yasadışı yollar-
dan Batı Avrupa'ya geti-
rilmekte. Hessen Eyaletı
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün verilenne göre sa-
dece Almanya'da çalışan
200 bin hayat kadınından
50 bini Doğu Avrupalı. 20
bini de Asyalı. Bunlar ara-
sında en az on binine bu
iş zor kullanarak yaptınl-
makta.
Tüm ülkeye örümcek
ağı gibi yayılmış, polisi-
ye fılmlere sık sık konu
olan kadın ticaretini or-
ganize edenler, özellikle
yurtdışmdan "çocuk bakt-
aa","dansöz" veya "gar-
son" diye kandırarak Al-
manya'ya cezbettikleri
genç kadınlan kısa za-
manda pazara sürmekte.
Tehdit uyuşturucu bağım-
lılığı, dayak ve işkence
kadınlan bu yola düşür-
mekte "başarüT oluyor.
Pasaportu da daha ilk işe
çıkmadan elinden alını-
yor.
Büyük kentlerin kaldı-
rımlarından ülke lüks
apartman dairelerine çok
değişik yerlerde işe gön-
derilen kadınlardan ayda
25-40 bin mark arası ka-
zanç sağlandığı tahmin
ediliyor. Limon ömeği po-
sasına kadar sıkılan kadı-
nın eline kalan ise kazan-
dığınm sadece yüzde 10'u.
Yılda 75 milyar mark-
lık kadın ticareti piyasa-
sını Alman makamlannın
kurutması olanak dışı. Bu-
nu onlar da biliyor. Ne de
olsa dünyanın en eski
"mesleğT. Aldıklankimi
önlemlerle büyüyüp ge-
lişmesini, kontrollerinden
çıkmasını engelleme çaba-
sındalar.
'ÇED'siz
ticaret
olamaz'
tstanbul Haber Servi-
si - Çevreci kuruluşlar,
Fransa'da yapılan "Av-
rupa-Akdeniz Ortakhğı
veÇevre"bashklı konfe-
ransta yayımladıkları
deklarasyonda, gerçek-
leştirilecek bir serbest ti-
caret bölgesi için Çev-
resel Etki Değerlendir-
mesi'nin (ÇED) zorun-
lu olduğunu ve ortaklı-
ğm temel taşı olan Ak-
deniz Serbest Ticaret
Bölgesi'nin koşulsuz ka-
bul edilemeyeceğirü be-
lirttiler.
Avrupa ve Akdeniz
ortaklığı çerçevesinde
Fransa'nm Montpellier
kentinde 16-18 Ekim ta-
rihlerinde gerçekleştiri-
len "Avrupa-Akdeniz
Ortakhğı ve Çevre" baş-
lıklı konferansa Akde-
niz ve Akdeniz dışı ülke-
lerden, aralannda TE-
MA, Deniztemiz-Tur-
mepa, Türkiye Tabiatıru
Koruma Derneği ve
Medcoast'ın da bulun-
duğu 23 sivil toplum ku-
ruluşu katıldı.
Konferansta önemle
üzerinde dunılan ve gö-
rüş birliğine vanlan ko-
nular ise şöyle:
- Avrupa-Akdeniz Or-
taklığı, bölgede çevre ko-
ruma temeline dayalı sür-
dürülebilir kalkınma he-
defi yönünde gerekli
adımlan henüz atmamış-
tır.
- Ortaklığın temel taş-
lanndan biri olan Akde-
niz Serbest Ticaret Böl-
gesi koşulsuz kabul edi-
lemez.
- Serbest ticaret bölge-
sinin çevreye olası za-
rarlanrun önceden sapta-
nabilmesi amacıyla Çev-
resel Etki Değerlendir-
mesi koşulu getirilmeli-
dir.