Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Kemal Önsoy, Ankara Galeri Nev'deki son sergisinde, varoluşu belirleyen ana kodlara yönelmiş
Geleceğe doğnı katmanlaşma
• Kemal Önsoy, resmin
arkeolojisinden sonra
biyolojisiyle ve kimyasıyla da
benzer biçimde uğraşacak gibi.
Maddenin makroskobik
özelliklerini belirleyen
devinimlerini, bileşenlerini,
değişimlerini, gözle
görülemeyen karmaşık iç
yapıyı; atomik olanı
sorgulayarak katmanlaşmayı
geleceğe doğru (1999)
sürdürüyor.
ZEYNEP YASA YAMAN
Kemal Önsoy uzun süre katmanlarla il-
gilendı. Toplumiarın, kümelerin, yaşam
koşullan sonucunda bıraktıklan izlere yö-
neldi. Yerleşmelerdeki dökûntüler, sürek-
1i yapılanmalar ve yıkımlarla biıt>iri üze-
rine yığınlaşan kültürel kodlann peşine
düştû. Bu takip bir bakıma sanat tarihinin
izini sünnek biçiminde de anlaşılabilir.
Böylelilde biz. katmanlann ûst üsteliğini
kavnyor, zaman ıçinde dolanabiliyorduk.
Zaman olgusunun içerdiği "arthşıkhk'',
"süre" ve "zamandaşhk" kavramlan ana
sorunsallan gıbi görünüyordu. Resünle-
rinde, katmanlan birbirinden ayırt edebi-
lecek işaretler bırakıyordu. Sonuç olarak
yaşanmış ve bitmişin anılannı, el izlerini
hâlâ yasamlı kılan, duvarlara yönelik bir
ilgiydi onunki. Taa tarih öncesi çağlara,
Sanatçınm '11 Ağustos 1999' başhkh yapıü Kasım 1997 tarihli sergisinde.
mağara resımlenne uzanıyordu. Önsoy,
prehistoryadan günümüze katmanlaşan
kültürel gecmişin "nasıl duyumsanabile-
ceğtoe" ilişkin resimJer boyadı. Onun re-
simleri, sanatsal arkeoloji için oluşturul-
muş en üst katman değerindeydi.
Şimdı, varoluş ve/veya yokoluşun coğ-
rafyalanna, iklimlerine, me\'simlerine
yaklaşıyor. Bu yaklaşma, birleşmelerin,
kesişmelerin. eytişimlerin "an"lanyla il-
gili. lzlenimci bir resme yönelmiş; deği-
şimlerin, dönüşümlenn peşınde. Araştır-
malannı laboratuvara sokmuyor, sezgile-
ri ve duygusal dürtüleri yönlendinyoronu.
Sıradan bir insarun bakışindaki, renklerin
mevsimlere, çekirdeğin doğaya, atomun
akrabalıklara meylindeki büyüsel gizi tu-
val düzlemine çekiyor. Yinele/n/meye da-
yalı bir yeniden oluşu, kavramaya çalışır-
ken izlenimlerini imgeleştiriyor. Öte yan-
dan resrruni de tuvalinin içinde ve dışında
çoğaltıyor. Hayret resimleri yapıyor. Dişi
ile erkeğin yumurtada buluşmasını, dölü-
tün dölleşmesini; tanenin salkıma, yeşilin
sanya, şekerin bala, embriyonun türe dö-
nüşümünü ızlıyor. Meyvelerde, balda,
spermde ortak olanın peşinde evrenin giz-
Dünyanın yaklaşık 40 müzesine dağılan eserler ören yerinde toplanacak
Troya eserleri dünyaya sergflenecek
BAHAR TANRISEVER
ANKARA - Dünyanın yaklaşık 40 müze-
sine dağılan Troya eserlerinin bir bütün ha-
linde sergilenmesi amacıyla ören yerinde
müze ve araştırma merkezi kuruldu. Ülke-
de bulunan 1300 kütüphaneden 1997 yılı
ıçinde 12 mılyon kişi yararlarurken Devlet
Tiyatrolan'nm sezon boyunca verdiği 3 bin
882 temsili 1 milyon 88 bin 806 seyirci iz-
ledi. Devlet Opera ve Balesi'nin izleyici sa-
yısı da 500 bine yaklaştı. Türk fılmlerinin
1998 yılında yaklaşık 20 ülkede gösterime
girecegibelirtildi. KültürBakanı fstemihan
Talay, Plan ve Bütçe Komisyonu'na sundu-
gû 1998 hedeflerinde. Cumhuriyetin kuru-
luşunun 75. yılı ile Osmanlı lmparatorlu-
ğu'nun 700. kunıluş yıldönümünde iki dö-
• Kültür Bakanı Talay, dünyanın yaklaşık 40 müzesine dağılmış olan Troya
eserlerinin bir bütün halinde sergilenmesi amacıyla ören yerinde müze ve
araştırma merkezi kurulması çalışmalanna başladıklannı belirtti.
nemin bağdaşan ve uzlaşan değerlerini or-
taya çıkaracak etkinlikler düzenleyecekleri-
ni bildirdı. Bakanlar Kurulu karan ile 1997
yılında 45 Türk ve 32 yabancı kaaya izin
verildığinı. yıl içinde kurtarma kazılan için
de 97 başvuru yapıldığını belirten Talay, Al-
manya'da bulunan Boğazköy Sfenksi, Ber-
gama- Zeus Sunağı, Aphrodisias, Ihtiyar
Balıkçı Heykeli, Konya-Beyhekim Camii
Mihrabı, Hacı îbrahim Veli Türbesi ve Tro-
ya'eserlerinin geri getirilmesı yönünde ça-
İışmalann sürdürüldüğünü kaydetti. Talay.
dünyanın yaklaşık 40 müzesine dağılmış
olan Troya eserlerinin bir bütün halinde ser-
gilenmesi amacıyla ören yerinde müze ve
araştırma merkezi kurulması çalışmalanna
da başladıklannı bildırdi.
Talay'ın verdiği bilgiye göre, 1997'de 9
anıt ve müzenin restorasyonu ve çevre dü-
zenleme projeleri, 6 müzenin tevsii ve kazı-
evi yapıldı, 30 kale ile 46 müze onanldı.
1998 yılı yatınm programında yer alan pro-
jeler için 12 trilyon 390 mılyar lira ödenek
istenmesine karşın yalnızca 1 trilyon 768
milyar lira almabildi. 1998 yılında Sinop
Arslan Torunlar Evi, Burdur Çelikbaş ve
Baki Bey Konağı, Bandırma Müzesi, İstan-
bul Topkapı Sarayı ile Arkeoloji Müzesi'nin
bazı bölümlennin hizmete açılması planla-
nıyor. 1997 yılı içinde40 kütüphane hizme-
te açılırken, hastane, hapishane ve huzurev-
lennde de kütüphane hizmeti verilmesi
amaçlanıyor. Kültür Bakanlığı, kamu ku-
rum ve kuruluşlannda bulunan yazma ve
nadır yapıtlann bir merkezde toplanması ça-
lışmalannı sürdürüyor.
1998 yılında 10 ülkede festivallere kan-
lacak olan bakanlık, yaklaşık 20 ülkede de
Türk filmlerini gösterime sunacak. Bakan-
hk, halk şaıirleri Karacaoğlan, Dadaloğlu,
Âşık Seyrani. Âşık Sümmani. Âşık Veysd,
Hacı Bektaş-ı Veli ve Nasreddin Hoca'yı an-
ma törenlcrinin yaru sıra Nevruz kutlama-
lan, 6 Mayıs Kültür ve Bahar Bayramı, Ahi-
lik Kültürü Haftası'na yönelik etkinlikler
düzenleyecek.
Farkh sinemasal
tatiargeziyorKültürServisi - Avrupa'nın dört bir yanın-
da üretilmiş yapıtlan sinemaseverlerin aya-
ğına götürmeyi amaçlayan 3. Avrupa Fllm
Festivati 28 kasımda Ankaradan yola çıkı-
yor. Açılış, Kavaklıdere Sineması'nın dört
salonunda gösterilecek Sürü, Güzel Köy Gü-
zel Alev, Fıstıklar ve kısa filmJerle yapıla-
cak. 3 Aralık'a kadar Ankara'da kalacak fes-
tival. Gaziantep (5-7 Aralık), Izmir (12-17
Aralık) programlanndan sonra Bursa'da (19-
24 Aralık) bitecek festival Budapeşte Fflm
Akademisi Topiu Gösterisi için tsianbul Bü-
gi Üniversitesi'ne de uğrayacak.
Afîşini BehiçAk'ın çizdiği festivahn fîlm-
leri Ankarada Kavakhdere Sineması (uzun-
metraj) ve Fransız Kültür Merkezi'nde (kı-
sa film). Gaziantep 'te An Sineması'nda, îz-
mir'de FransızKültürMerkezi (uzunmetraj-
h) ve İZFAŞ KültürMerkezi'nde (kısa fılm),
Bursa'da da Tayyare Kültür Merkezi'nde
gösterilecek ve uzunmetrajlılann bilet fiyat-
lan kent sinemalannda uygulanan fıyatlan
aşmayacak. Kısametrajlılar ücretsiz izlene-
cek, aynca her uzunmetrajlı filmden önce bir
tane kısa film gösterilecek.
Festivalin uzunmetrajlılar bölümü kendi
içinde ikiye aynlıyor. Avrupa'nın En îyile-
ri'ne festival yönetimi genç kuşağın kolay
ulaşamayacağı başyapıtlar seçmiş. Schlön-
dorfTun Altın Palmiye ve Oscar ödüllü fil-
mi TenekeTrampet'i (1979),ZekiÖkten'in,
gösterildiği dönemde baskılarlakarşılanmış
ve TV'de yayımlanmamış Sürü'sü (1979),
Mildos Jancso'ya Cannes'dan en iyi yönet-
men ödülü getiren Kızıl Ilahi (1971), Fass-
binder'in Hanna Scbygulla'lı Maria Bra-
un'un EvMBği (1978), Ispanyol Vfctor Eri-
ce'nin An Kovanunn Ruhu (1973), Joseph
Losey'in Dick Bogarde'lı, Sarah MJIes'lı
llşak (1963), Leos Caraı'ın Kötü Kan
(1986) filmleri yer alıyor. Festival MarceOo
Mastroianni'yi de Fellini'nin Fılmi Dolce
Vita'yla (Tatlı Hayat) anıyor.
Avrupa Avrupa bölümünde ise Hollyvvo-
od'un iyiden iyiye egemenliğine girmiş ül-
kelerdeki sıradışı çalışmalar toplanmış.
Wotfgang Becker'ın ilk uzunmetrajlı dene-
mesi Hayat Bir İnşaat Alanıdır, .41an Berti-
ner'ın Pembe Hayat Jan Svankmajer'ın
Zevk Komploculan, Petr Vadav'ın Marian,
Peter Timar'ın DoJhbirds Srdjan Dragoje-
vk' ın Güzel Köy GüzelAlev, Martin Sulik"in
Orbis Pictus, Maurizio Nichetti'nin Luna ve
Digcrleri,MimmoCak)presti'nin bdnciKez,
PUar Miro'nun Bostananın Köpeği, Paıüa
Van Der Oest'in Başka Bir Anne, Vdayan
Prasad'ın Fanatik Oğlum, Jacques Audi-
ard'ın Farklı Bir Kahraman, Jan Verhe-
ven"in Yaşamaya Mecbursun, Marion Ver-
nous'nun Aşk Vs. bu bölümün filmleri. Kı-
sa İyidir anabaşlığmda toplanan kısa film
gösterisinın alt bölümlerinden Avrupa Pano-
raması'nda 48 film, Kısanın Komedisi Da-
ha İyidirde komedi yapıtlan, tanınmış ani-
masyon stüdyolanndan Aardman Animati-
ons TopJu Gösterisi'nde altı film sinemase-
verlere izlettirilecek. Budapeşte Film Aka-
demisi'nin 50 Yılı'nı sekiz filmle kutlaya-
cak 3. Avrupa Filmleri Festivali kapsamın-
da akademinin öğretim üyelerinden Prof.
György Karparj Bursa'da ve tstanbul'da
filmlerle ilgili bilgiler verecek.
Ankara'da başlavacak 3. Avnıpa Filmkri Festivali G. Antep, İzmirve Bursa'yı dolaşa-
cak. (Federico Fellini'nin 'Taüı Hayat' adlı filmi)
Hollywood
9
da silahşörler dönemine dönüş
Gerard Depardieu, Jerany Irons, John Malkovich 'Demir Maskeü Adam'da.
Kültür Servisi - Hollyvvood'da, silahşörlerin
yaşadığı efsanevi döneme dönüş mü
yaşanıyor? Rkhard YVaüaee, 'Bra\
ı
eheart'
(Cesur Yürek)1
tan sonra 'Demir Maskeli
Adam' adlı film için kamera arkasına geçti.
Filmın oyuncu kadrosunda Gerard
Depardieu, Jeremy Irons, John Malkovich,
Gabriel Byrne, Anne Parillaud, Judithe
Godreche ve Leonardo DiCaprio yer alıyor.
Filmde DiCaprio, iki rolü birden üstleniyor:
Acımasız bir kral (Louis XJV) ve onun
esrarengiz tutsağı. Aşk, kan, kin ve duygu
yüklü bir film. Filmde, Gerard Depardieu,
'Cyrano de Bergerac'tan 7 yıl sonra
oradakine benzer bir kostümle yaşamdan
zevk almasınj bilen 'Porthos'u canlandınyor.
Aklın ve aydın kişiliğin simgesi, utangaç,
romantik 'Aramis'i Jeremy Irons,
becerikliliğiyle ün salan 'Athos'u ise John
Malkovich canlandınyor. Her ikisinin
arkadaşı olan 'D'Artagnan'ı ise Gabriel
Byrne ekrana taşıyor. Filmin konusu,
Alexandre Dumas'nın 'Bragelonne Vkontu'
adlı yapıtındaki bir bölümden esinlenerek
oluşturulmuş. Film, 1939, 1962 ve 1977
yıllannda da gösterime girmişti. Filmin
çekimleri için üç farklı mekân kullanılmış:
Arpajon stüdyolan, Fontainebleau
Şatosu ve Vaux-le-Vicomte. Filmin toplam
maliyeti ise 40 milyon dolar. Kostüm
tasanmı Bernardo Bertolucci ve
Stephen Frears'a ait. Filmin ülkemizde ne
zaman gösterime gireceği ise henüz
belli değil.
lerine dalıyor. Richard FuDer'in düzlem-
sel parçalardan. hareketli küre parçalan
biçiminde yapılar (jeodezik kubbe) elde
etmesi gibi Önsoy da küre parçalannı,
atomlan düzleme taşıyarak resimsel kıl-
mayı deniyor.
Boyadığı tuvallerin, özellikle de biyoge-
netik (yaşamın başlangıcına ya da geliş-
mesine ilişkin olan) ile ilgili olduğu görü-
lüyor. Resimlerinide, soyoluşu; "bireyo-
luş"un özünü gizleyen embriyonun, ken-
di türünün, atalannın biçimlerini andıranı
banndinşını sorguluyor. Bir türün birey
oluş evrelerirü, o türü temsil eden bireyin
şimdiki duruma gelmeden önce, yüzyıllar
boyunca geçirdigı degişiklikleri, tamamın
ya da tamama yakımn yinelenmesini kav-
ramaya çabalıyor. Işte tüm canlı organiz-
malarda bulunan ortak elementlerin de ka-
tıldığı biçirnler, biçımlere ilişkin plastite,
Önsoy'uilgilendirmektedir. Her canlı var-
lığın birbaşka canüdan doğduğunu öne sü-
ren kuramJarla resimsel düzlemde oyraşır.
Kemal Önsoy, Ankara Galeri Nev'de
açılan son sergisinde, bıraküğı izlerle ta-
rihte katmanlaşan insan a'r/tıklanna olan
ilgisini, varoluşu belirleyen ana kodlara
yöneltmiş görünüyor. Resmin arkeoloji-
sinden sonra biyolojisiyle ve kimyasıyla
da benzer biçimde uğraşacak gibi. Resim-
leri, mikro/makro oluşumlann benzerliği-
nin göriintülenmesine ilişkin bir sürece
girmiş. Araştırmalan bir anlamda. küçük
evrenin büyük gizlerine de karşılık geliyor.
Önsoy'un resimlen, sanal görüntülerin
öne çıknğı bugünün kültüreL'sanatsal or-
tamlanna karşıt başka bir im-
geler dünyası üretiyormuş gi-
bi görünmesine karşın, sanal
bir bakışı görüntüJeyerek sa-
natsal kılıyor, gizlerin man-
zaralarmı, ölü doğalannı
olusturuyor.
Ölüdoğa ve manzaralann-
da, şeylerin yaşamlılığı üze-
rinde duruyor. Olçeklerle oy-
nuyor. Yuvariak, küre, atom;
üzüm, şeftali, portakal, ne
dersek diyelim, şeylen ortak
bir paydada irdeliyor. O za-
man. resimsel düzlemde
üzüm tanesini şeftaliden, şef-
taliyi atom çekirdeğinden
ayırt eden panoramik'anato-
mik görüntülerin benzerliği
ve benzemezlikten kaynakla-
nan aynmlar önem kazanı-
yor. Bütünleşme ve çözülme,
kimi biçimlerin aynmlı kod-
lar taşıdıklan halde benzeş-
tiklerini görmemizi sağlıyor.
Bütün bunlan benzer kılan,
özünde ortaklaştıran, sonda
karmaşıklaşürarak aynmlaş-
tıran düzeneğe gerçekten de
büyük bir hayranlık ve şaş-
kınlık ile bakıyor.
Evrensel oluş karşısmdaki
şaşkınlığm u
kesit" reşimle-
riyle ortaya koyuyor Önsoy.
Sürekliliğin, olusu/mu'n re-
simleri olan tuvallerini şasi-
sinden çıkanp öyle sergiliyor.
Tuval üzerindeki imgeleri
çerçevesiz ve şasisiz doğru-
dan duvar üzennde gösteri-
yor. Resme, şasiye gerilı tuval
yüzeyinı boyayarak başlıyor.
Tuvalin. resim yüzeyi için
gerginleşnrilen alanı dışında
kalan boyasız yanı, resimden
öncekı katmana ilişkin izler
taşıyor. Onsoy, resmi bıtirdi-
ğinde, köşelerinden geriye
dönerek arkada şasiye tuttu-
rulan kısmı çözüyor, tuvalin
özgürlüğünü sağlıyor. Tuval,
şasinin üç boyutlu geometri-
sini terkedince. bütünüyle aıt
olduğu yüzeye dönüşüyor ve
resmin çevresinde katmanını
ve teknik olarak oluştuğu or-
tamı işaret eden doğal, kendi-
liğinden beyaz, resimle bü-
tünlesmiş organik bir çerçeve
beliriyor. Bu tuvalden çerçe-
velere damgalandığı tarihler
(imza yok) diğer resimlerle
bagıve ilişkileri kuruyor, re-
simlerdeki oluşumu: Nisan
1996-Aralık 1997 yıllannı
kapsayan süreçselligi işaret
ediyor. Öte yandan süre/ç^ii-
liği içinde ansal olana dikkat
çekiyor Onsoy. Sergilemede
yeğlenen sıraya sokulmamış-
lık, düzensizük, rastlantısal-
lık. kendiliğindenlik içinde
katmanlarla kurduğu ilişlci
kendini bir biçimde yine, ye-
niden belli ediyor.
Kemal Önsoy. maddenin
makroskobik özelliklerini be-
lirleyen devinimlerni, bile-
şenlerini, değişimlerini, göz-
le görülemeyen karmaşık iç
yapıyı; atomik olanı sorgula-
yarak katmanlaşmayı gelece-
ğe doğru (1999) sürdürüyor.
Bu son resimlen, olası bir ye-
niden yapılasmarun, evrenin
yeni gizlerine ilişkin araştır-
malan olarak çıkıyor karşı-
mıza. En küçüğün büyülülü-
ğunü Mars'ta sınayan bir gi-
zemci gibi davxanıyor. Nost-
radamus'un kehanetinde dü-
şünüyor. Öte yandan sanat or-
tamındaki genel eğilimlerden
farklı bir tutum içinde olu-
şuyla dikkat çekiyor; günde-
mi belirleyen popüler ideolo-
jilerden uzak, doğa ile kurdu-
ğu ilişkinin '^ı5nesans''ını ya-
şıyor.
(*) Doç Dr, Hacettepe Üni-
versitesi Edebiyat Fakültesi Sa-
nat Tarihi Bölümü Öğretim
Üyesi
BASSO Rodolfo Banucci'yi
ağırlıyor
• Kültür Servisi - Genç
kuşak Italyan sanatçılann en
önemlilerinden bin olarak
kabul edilen Rodolfo
Banucci, Bilkent Senfoni
Orkestrasrnın bu akşam
gerçekleştireceğı konsere,
şef ve solist olarak katılacak.
Çağdaş Fransız bestecilerden
Gabriel Faure'nin Keman
Konçertosu'nu Amerika'da
ilk kez seslendiren sanatçı
unvanım taşıyan Rodolfo Banuccı'nın BASSO'yu
yöneteceği konserde Felix Mandelssohn'un 4 numaralı
La Majör Senfomsi 'ttalyan' dinlenebilecek. Banucci
aynca Ludwig van Beethoven'ın keman \e orkestra
için bestelediği 'Sol Majör Romanze Opus 40' ve Fa
Majör Romanze Opus 50' ile VVolfgang Amadeus
Mozart'ın La Majör Keman Konçertosu'nu da solist
olarak yorumlayacak. Konser saat 21 .OO'de Bilkent
Konser Salonu'nda izlenebilecek.
Mehrizafm ikinci şiir kitabı çrictı
• Kültür Servisi-Ozan Mehrizat'm ikinci şiır kitabı
'Gokırmaklar' yayımlandı. Halen Marmara
Ünıversıtesı Fransız Dili bölümünde öğretim görevlisi
olarak çalışan Mehrizat'm yenı kitabı llgı
yayınlanndan çıktı. Şairin ilk kitabı 'Ben Dünyalı
Degilim'. Türk Dili dergisinin sürekli yazan olan
ozanın ikinci kitabıyla ilgili Muzaffer Uyguner. Prof.
Dr. Ramiz Aydm, Ahmet Miskioğlu'nun ve diğer
yazarlann, şairlerin görüşleri de kitapta yer alıyor.
Pajonk'un yapıtlan
Artemis Sanat Merkezi'nde
• Kültür Servisi -Ressam Kainat Barkan Pajonk'un
yağlıboya, desen, pastel ve soyutlamalardan oluşan 35
yapıtı 25 Kasım 20 Aralık tarihlen arasında Artemis
Sanat Merkezi'nde sergilenecek. Yaşam sevgisi ile
sanat sevgisini bir araya getirmek istediğini söyleyen
sanatıçı ilki 1960 yılında olmak üzere 29 kişisel sergi
açtı. Yurtdışmda da birçok sergi açan sanatçı. bırçok
ödülün de sahibı.
Çenova-Montreal Edebiyat
Ödüleri verildi
• Kültür Servisi-1997 Cenova-Montreal Edebiyat
Ödülü'nü 'A Place Du Mort" ısimli kitabıyla
tsveçli yazar Gilbert Salem aldı. kitapta. Salem.
kitabım dört yıl önce AIDS yüzünden yaşamını yitiren
arkadaşı Pascal Arthur Gonet ıçm yazmış.
David Dudu' Rshep, CRR'de
• Kültür Servisi - Cemal
Reşit Rey Konser
Salonu'nun dözenlediğı II.
Uluslararası lstanbul Mistik
Müzik Festivali perşembe
akşamı David 'Dudu'
Fısher'i ağırlıyor. İsrail
kantoral ve yerel
müziklerinin dünya çapında
tanman yorumcusu Fisher,
2. Dünya Savaşı sırasında
Nazi kurbanlan olan ve
Polonyalı komşulannm yardımıyla. 18 ay boyunca
saklanan aile büyüklerinın çektikleri zorluklan
araştırmak için gittiği Polonyadaki ziyaretlenni 'Songs
of Living' adlı albümde toplamıştı. Sanatçı, Zubin
Mehta ve israil Senfoni Orkestrası ile de çeşitli çeşitli
konserler gerçekleştirdi.
Claudia Cardmale, film
çekinUeri için Sicilya'da
• Kültür Servisi-Claudia Cardınale, fılm çekimleri
için sıcilya'ya geri döndü. İlk kez 35 yıl önce Luchino
Visconti'nin 'The Leopard' isimli
filminde rol alan sanatçı o tarihten bu yana ilk kez
Sicilya'ya gidiyor. Pasquale Squitieri'nin
yöneteceği filmde, Sicilya'da hüküm süren ve
Palermo'yu dünyanın en önemli kentlerinden biri
haline getiren Alman Kralı 2. Frederic dönemi
konu edilecek.
Ali Koçak'ın resim sergisi
• Kültür Servisi -Ali
Koçak'ın 7 Kasımda
Altanay Sanatevi'nde
açılan resim sergisi
cuma günü sona
eriyor. Güncel resim
çahşmalannin lirik
gündeminde belirli
bir yer edindiği
farkedilen Ali Koçak,
çahşmalannda
yalmzca tuvalle
sırurlanmış yüzey
alanlanyla
yetinmemekte,
figüratif lirizmin
sınırlanru paravan
yüzeylerinden çeyiz sandıklanna, gündelik yaşama
dek ulaştırmakta.
Ağr Roman'yı müzikleri
piyasada• Kültür Servisi - Cuma günü gösterime girecek
olan Ağır Roman'ın fılm müzikleri bugün piyasaya
çıkıyor. Cem Karaca ve Apaşlann 70'li yıllarda
seslendirdikleri 'Resimdeki Gözyaşlan' adlı parça
Ağır Roman için Cem Karaca tarafindan yeniden
yorumlanırken Ömer Faruk Sorak da parça için bir
klip çekti. Cem Karaca klipte parçasını filmden
alınan görüntüler eşliğinde sesiendirecek. Albümdeki
öteki parçalar ise Atilla Özdemiroğlu imzasını
taşıyor. Sözlerinı Aysel Gürel'in yazıdığı Bir Vurgun
Bu Sevda adlı şarkının da yer aladjğı albümde
parçalan Demet Sağıroğlu ve Yusuf Takın
sesiendirecek.
Anne Boley'in dua kitabı
açık arttırmada
• Kültür Servisi - Kral 8. Henry'nin ikinci eşı
Anne Boley'e ait bir dua kitabı önümüzdeki hafta
açık arttırma ile satılıyor. Kitabın 500 bin dolara
satılması bekleniyor.