Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Sirketlerden...
• F1R1NCILAR
Federasyonu Başkanı
Yusuf Ekşi, ekmeğin
girdileri un, maya. su,
akar>akıt ve doğalgaza
her a> sûrekli zam
japıldığını belirterek "Bu
cluîrumda ekmeğin fiyatını
sabıt tutmak miimkün
değil" dedi.
• TÜRK-tŞ,
bugünedek
gerçekleştirilen
özelleştirme
uygulamalanndan 4
milyar 208 mihon dolar
gelir elde edildiğini. buna
karşılık3mihar965
ınilyon dolar harcama
yapıldığını belirterek
özt'llcştirmenin iilke
ekonomisine katkısının
otmadığını öne sürdü.
Türk-İş'in 2 Arahk'ta
toplanacak Bakanlar
Kunılu'na sunmak üzere
hazuiadığı raporda aynca
KİT'lerin
özelleştirilmesine ilişkin
gerekçelerin geçerli
olmadığının zaman içinde
ortaja çıkoğı
Mirgulanryor.
• BEDElSİZ'e üç yaş
sınırlaması getirildi.
Yurtdışında yaşayıp da
Türkiye'ye kesin dönüş
yapan vatandaşlardan,
rnotorlu taşıt getirirken
bedelsiz ithalattan
faydalanabilmeleri için
yurtdışında kullandıklan
motorlu taşıtın "3 yıldan
eski olmaması" şartı
aranacak.
• PETKİM'de\Ttaı9
ayında iiretim 1 mihon
246 bin 752 ton olarak
gerçeklesti. Özelleştirme
kapsamında yer aJan
Petkim Petrokimya A.Ş.
yetkililerinin yaptığı
açıklamaya göre aynı
dönemde net saüş geliri
ise 92.7 trilyon olarak
besaplandı
• ABD Ticaret
Bakanlığı'nın
açıklamasına göre
oyuncak ve telefon
ekipmanlan ithalatındaki
artışlara bağlı olarak, Çin
ve diğer Asya ûlkeleriyle
ticarette verilen açıklar,
yeni rekorlar kırdı.
Böylece 1996 yılının
Ocak-Eylül döneminde.
geçen sekiz yılın
rekorunu kınp 111 milyar
dolara çıkan ticaret
açığından daha büyüğü,
1997 yılının Ocak-Eylül
döneminde 115.3 milyar
dolara ulasılarak aşıldı.
• TÜRKIYE Genç
tşadamlan
Dernefi
(TÜGIAD),
"liberal
demokrasi"
çerçevesinde
toplumsal uzlaşmanın
geüsebiimesi için gerekli
"yasal altyapı"run
ıjileştirilmesini istiyor.
TÜGİAD tarafindan
hazırlanan "Toplumsal
Lziaşma" konulu
raporda, "Örgütienıne,
özgürce kendini ifade
etme gibi temel insan hak
ve hürriyetlerindeld
kısttlayıcı hükümlerin
bulunduğu bir yasai
ortamda, sağhklı bir
toplumsal diyalog ve
tartısma ortamının
olamayacağı açıkür"
denildi.
• BANKA Kredileri 26
EyIül-31 Ekim tarihleri
arasında 463 trilyon 715
milyar lira artarken, aynı
dönemde Türk lirası
mevduatında kaydedilen
artış miktan da417
trilyon 443 milyar lira
oldu. Merkez Bankası
verilerine göre, 26
Eylül'de 5 katrilyon 631
trilyon 819 milyar lira
olan banka kredileri, 31
Ekim'de 6 katrilyon 95
trilyon 534 milyar liraya
ulaştı.
• GB'nin ikinci yüında
mevzuatı uygulama
konusunda AB yetkililcri,
bazı üye ülkelerin haksız
rekabet ettiği gerekçesiyle
suçladığı Türkiye'vi
temize çıkardL
Türidye'nin, üçüncü
dünya ülkelerinden kural
dışı ithalat yaparak kotalı
ürünleri AB
piyasalannda serbest
dolaşıma soktuğu ve
haksız rekabet yaratüğı
iddialan üzerine
harekete geçen AB
komisyonu, ihaleyi
kazanan araştırma
kurumu
Coopers/Lybrand'a
rapor hazıriattı. tTKİB
tarafindan düzenJenen
toplantıda AB yetkilileri
araştırmanın
sonucundan memnun
kaldıklannı beürttiler.
Piyasalara ve bankalara trilyonlarca lira borcu olanlar soluğu yurtdışında alıyor
Değişen bir şey yok!
• Türkiye, aralannda Halil Bezmen • Bu kişiler halen Amerika'da
ve Engin Civan'ın da bulunduğu 611 yurtdışına kaçırdıklan paralarla lüks
kişiyi Interpol kanalıyla anyor. yaşam sürdürüyorlar.
Ekonomi Servisi -Piyasalan trilyon-
larca lira dolandıranlar soluğu yurtdı-
şında almaya devam ediyor. Ellerini
kollannı sallaya sallaya yurtdışına ka-
çanlar arasında adli tarihe geçen ünlü
işadamlannın borçlan 35 trilyon lira-
yı buluyor. Türkiye. aralannda Halil
Bezmen ve Engin Ovan'ın da bulun-
duğu 611 kişiyi Interpol kanalıyla an-
yor. Difuzyon ve doğrudan talep yön-
temiyle Türkiye'nin aradığı kişilerin
67'si kaçakçılık. 13'ü ise mali suçlar
zanlısı.
Trilyonluk borç takarak yurtdışına
kaçanlann mekânı Amenka. Kloryol-
suzluğundan yargılanan ve de\ lete 106
milyar 714 milyon lira vergi borcu ta-
kan müflıs işadamı Halil Bezmen'ın aç-
tığı Amenka yolunu, ünlü skandalla-
nn ünlü kahramanlan da ızledi. Ame-
rika'da demek kuracak kadar sayıya
ulaşan kaçaklar, arkalannda yaklaşık
34 tnlyon 661 milyar 740 milyon lira
borç bıraktılar. Bu kişilerin halen Ame-
nka'da lüks yaşam sürmeleri, yurtdı-
şına kaçırdıklan paranın bılınenden
çok daha büyük miktarlarda olduğu
şeklinde değerlendınlıyor.
Işleri tıkınnda
Interpol'ün vergi kaçırmak ve tari-
hi eser kaçakçılığı suçlanndan kırmı-
zı bültenle aradığı kışıler arasında yer
alan Halil Bezmen 'ı Amerika iade et-
miyor. "Devleti kazjkladım" sözü olay
yaratan Bezmen, bugün Amerika'da
ıslak tuvalet kağıdı ışi yapan Nuvvay şir-
ketının başkan yardımcısı. Bezmen'in
trilyonlarca lıra değenndeki tarihı eser
ve antıka eşyayı yurtdışına kaçırması
ise son anda önlenebilmişti.
"Çalışarak borcumu ödeyeceğim"
diyen Cıvangate skandalınm baş aktör-
lerınden Selim Edes'ın Yargıtay'ca
onaylanan 111 mılyar 111 milyon 111
bin lira ıle aynca çeşıtli bankalara 103.5
milyar liralık borcu bulunuyor.
Telev izyon kameralan önünde, ade-
ta canlı yayında, gülümseyerek Atatürk
Havalimanrndan uçağabinen Edes, o
gün bugündür sırra kadem bastı. Bor-
• Piyasaya 5 trilyon taktılar •
Son kaçanlar üç kardeş
Piyasalan dolandınp ortadan
kaybolanlara TEM'nın (Türkiye
Ekonomik Marketlen) sahibi
Muhsin. Mustafa ve Faık .Arslan
kardeşlerdeeklendi. Piyasaya
yaklaşık 5 trilyon lira borç
taktıklan iddia edilen Arslan
kardeşler hakkında karşılıksız
çekten gıyabi tutuklama karan
çıktı.
tSMAR'da hırsızlık yaptığı
gerekçesiyle 1994 yılında 15
yaşındaki bir çocuğu önce dövüp
ardından kazağından çengele
asarak seTgılemesiyle anımsanan
Muhsin Arslan. Jcurduğu TEM'in
sayısını 10'açıkarmıştı.
Pıyasadan topladığı mallann
paralannı ödemekte güçlük çeken
Arslan, bankalara da
borçlanmıştı.
Pamukbank, karşılıksız çek
kesmek suçundan gıyabi
tutuklama karan çıkan Arslan
kardeşler hakkında 98 kişiye daha
çek kestikleri gerekçesiyle
şikâyetçi oldu. Arslan'ın Londra
Camping'in arsasında yapımına
başladığı dev alışveriş merkezi
inşaatı durdu. Londra Camping
sözleşmenin feshi için
mahkemeye başvururken.
bankalar alacaklanna karşılık
haciz işlemi başlattı.
Arslan kardeşlerin de yurtdışına
kaçacaklan ıddia edilıyor.
cuna rağmen yurtdışına çıkış yasağı
konmayan Edes'in Amerika'da çalışa-
rak parabiriktirdiği bilinıyor. Skanda-
la işmıni veren eskı Emlakbank Genel
Müdürü Engin Civan'ın da Amerika'da
keyif sürdüğü ya da Rusya'da olabile-
ceği öne sürülüyor.
Civan 1996 yılında hapis cezasını ta-
mamladıktan sonra para cezasının 6
milyar 250 milyon liralık iki taksidini
yatınp ortadan kaybolmuşru. Ameri-
ka'da orurma iznı için basvurduğu bi-
linen Civan'ın toplam 792 bin dolar
(150 milyar 480 milyon lıra) ödemesi
gerekıyor.
Yasa gereği faiz işletilemeyen Ci-
van'ın borcu her gün bıraz daha aza-
lıyor. Edes, Civan'ın yurtdışındaki ban-
kalarda 100 milyon dolan olduğunu
ıddia etmişti. Interpol'ün kırmızı bül-
tenle aradığı ısımler arasında yer alan
Cıvan'ı da Amenka iade etmedı.
Yurtdışına kaçmayı tercıh edenler
listesine işadamı Tony Caouki ve kar-
deşi Leopotd de eklendi. Yaklaşık 20
trilyon ürâ borç takan Tony Caouki'nin
kaçtığı, birkaç gün sonra tesadüfen an-
laşıldı.
Caouki ve kardeşi ile TevfikFerruh
Bülent Kısakürek'in Halk Banka-
sı'ndan aldıklan 6 milyon 49 bin do-
larlık krediyi de batırdıklan gerekçe-
siyle 4.5 yıl hapis cezası isteniyor.
Amerika'nın yolunu tutanlan son ola-
rak Tiffany Tomato'nun sahibi Sedat
Omır izledi.
Arkasında alacaklılanru eli boş bı-
rakarak kaçan Onur'un da piyasaya 20
trilyon lira borcu olduğu öne sürülü-
yor.
Türkiye, Interpol kanalıyla hakkın-
da kırmızı bülten çıkanlan 340 kişi ile
birlikte halen 611 kişiyi anyor.
Türkiye. 109'u terör. 9O'ı asayişe
mugayir suçlardan, 67'si kaçakçılık.
13'ü mali suçlardan olmak üzere 170
kişiyi difuzyon ve doğrudan talep yön-
temiyle anyor.
Citroen
Xsaralar
geldi
Cıtroen'ın son ürünü
olarak ilk kez Frankfurt
otomobıl fuannda lanse
ettiği M-l segmentinde
yer alan Xsara, Baylas
A.Ş tarafindan Türkiye'ye
getirildi.
Kendinden bir sınıf üst
otomobillerin konforunu
ve standart donanımlanıu
banndıran Xsara'nın
teslım fıyatı 3 milyar 87
milyon ile 4 milyar 34
milyon arasında
değışıyor.
Sendika parası notere akıyor
ALİER
Işçi sendikalanna yapılan üyelik ve
istifa bildirimlerinin noter kanalıyla
yapılmasımn y asal zorunluluk olması
nedeniyle sendika ve işçilerin parası
noter kasalanna akıyor.
DtSK, yeni üye kaydı işlemleri için
son beş yılda noterlere 751 milyar lira
ödedi. Petrol-lş Sendikası bu yıl
noterlere 2 milyar lirayı aşkın para
aktardı. Noter şartı sadece işçi
sendikalanna üyelikte aranıyor.
DtSK Genel Sekreteri Murat
Tokmak, noter şartının barajlar ve
keyfı işten atmalarla birlikte sendikal
örgütlenmenın önündeki engellerin
başında yer aldığını belirterek bu
engellerin kaldırılması için aralık
aymda Ankara'ya yürüyeceklerini
anımsattı.
Tokmak, DİSK'in sendikal
faahyetine yeniden izin venlmesinden
bu yana geçen beş yıl içinde noterlere
bugünün parasıyla 751 milyar lira
ödediklenni sövledı. DlSK'e bağlı
sendikalann dolar bazında notere
ödedıkleri paranın yıllara göredağıhmı
şöyle:
1992'de 661 bin 345, 1993'de 1
milyon 801 bin, 1994'de 816 bin.
1995'de 328 bin, 1996'da 268 bin ve
1997'de 227 bin 998 dolarolmak üzere
toplam 4 milyon 104 bin ABD dolan.
Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı
Bayram Yüdınm da noter şartının
gereksiz olduğunu belirterek son 10
ayda 4 bin 440 yeni üye için 2 miryan
aşkın para ödendiğine dikkat çekti.
Japonya, atıklarını çöpe atmıyorÜretim ve tuketimin çok büyük
miktarlarda olduğu sanayileşmiş
ülketerde depolama ve zararstz du-
ruma getirme maliyetleri nedeniy-
le katı atıklar yani çöpler önemli bir
sorun oluyor. Yer probleminin en
fazla olduğu ülkelerden biri olan
Japonya'da, hükümet ve yerel yö-
netimler başta olmak üzere toplu-
mun her kesiminin katılımıyla geri
kazanma sisteminin iştetilerek atık-
ları ortadan kaldırmanın maliyeti
giderek azaltıldığı gibi ekonomiye
de önemli bir girdi sağlanıyor.
Japonlar, 'Sıfır atıklı toplum'
sloganıyla çöpe giden atıklannın
giderek daha fazla bölümünü kul-
lanmak konusunda iddialılar.
Kişi başına atk uzaklaşnrma ma-
liyetinin yıllık 300 bin yen yani yak-
laşık 450 milyon lira olduğu Japon-
ya'da 9 kategoride atıklar ayn ay-
n toplanıyor. Yasalar ve kampan-
yalann uygulanmasıyla halk bilinç-
lendiriliyor ve sistemin daha iyi ça-
lışmasısağlanıyor. Halkınyüzde45'i
geri dönüşüm ürünlerini bilinçli
olarak kullanıyor. Japonya'da her
yıl üretilen 450 milyon ton atığın
yaklaşık yüzde 10'u sıradan bir in-
sanın günlük yaşantısı sırasında
ürettiği atıklardan oluşuyor. Bunla-
nn ise yüzde 8'i geri kazanılabili-
yor.
Apıtmasız tesislere sıkı denetJeme
Çevre Bakanlığı'nın Trakya'da
başlattığı çevreyi kirleten kuruluş-
lara yönelik sıkı denetım ve yap-
tınmlar Gebze ve Menderes Hav-
zası'na doğru genişleyerek sür-
dürülüyor. Çevre Bakanlığfndan
bir yetkili, amaçlarının endüstriyi
baltalamak olmadığını, ancak çev-
renin kirletilmesine izın vermeye-
ceklerini, bu amaçla benzer uy-
gulamalannın süreceğinı ifade et-
tı. Geçen hafta Çevre Bakanlığı'nın
talimatına karşın, Trakya Valisi Ze-
ki Şanal'ın, Ergene Havzası'nı kir-
leten sanayi kuruluşlanna süreli
kapatma cezasını uygulamaması
üzerine tırmanan kriz, Çevre Ba-
kanlığı'nca ve atık sulannı Ergene
Deresi'ne boşattan 37 sanayi ku-
ruluşuna antma tesisi yapacakla-
nna ilişkin taahhütname ımzalatıl-
ması ile son buldu.
Çevre Bakanlığı'nın uygulama-
larının dayandığı Su Kirlilıği Kont-
rol Yönetmeliği 1988 yılında çıka-
rıldı. Yönetmelik, atık sulann bo-
şaltıldığı nehir, göl veya deniz su-
larındaki zararlı maddelerin belir-
li sınırlar içinde olmasını gerektiri-
yor.
Halil Bezmen
'Devleti
kazıkladım'
Klor yolsuzluğu ile ilgili
olarak yargılanan müflis
işadamı Bezmen, 106 milyar
714 milyon liralık vergi borcu
nedeniyle soluğu Amerika'da
aldı. Dunısmalarda "Devfcti
kazüdadun" diyerek büyük
tartışmalara neden olan
Mensucat Santral'in eski
sahibi Bezmen'in Amerika'ya kaçırmaya
çaüştığı trilyonlar değerindeki tarihi eser ve
tablolar, el yazması Kuranıkerimler ve ev
eşyalan, ihbar üzerine son anda ele geçirilmişti.
Türkiye'nin vergi ve tarihi eser kaçakçılığı
suçlanndan kınruzı bültenle aradığı Bezmen,
Amerika'da Nuway şirketinin başkan
yardımcısı oldu.
Engin Civan
Skandal
kahramanı
Emlakbank yolsuzluğunda
başrolü oynaması nedeniyle
skandala adını veren Engin
Civan da Amerika'yı mesken
tutanlardan. Vurularak
Civangate skandalının ortaya
çıkmasına neden olan Engin
Civan'ın 792 bin dolar borcu
bulunuyor. Skandalın bir diğer
kahramanı Selim Edes'in iddiasına göre
yurtdışında 100 milyon dolan bulunan Civan,
son olarak ABD'de orturma izni almak için
başvurmuştu.
Selim Edes
'Rüşvetin belgesi
mi olurp...?'
Civangate skandalının baş
aktörlerinden "Rüşvetin belgesi
mi olur p~" sözü ile ünlenen
Selim Edes de göz göre göre
Amerika'ya kacanlardan. Engin
Civan'ın vurulmasına
azrnettirmek suçundan 1 yıl 8
ay hapis cezasına çarpünlan
Edes, tutukJu kaldığı süre göz
önüne alınarak serbest bırakılmıştı. Toplam 111
milyar 111 milyon 111 bin lira ağır para cezası
bulunan Edes, hapisten çıktıktan sonra "Çahşıp
borcumu ödeyeeeğmr demişti. Kamu
bankalannı dolandırmak ve hileli iflastan
yargılanan Edes'in aynca 103.5 milyar lira
borcu bulunuyor.
Sedat Onur
Umut kesildi
Arkasında 8 trilyon liraya yaklaşan borç takarak
Amerika'ya kaçan Tiffany Tomato'nun sahibi
Sedat Onur'dan da umut kesildi. Piyasalan ve
bankalan dolandıran Sedat Onur'un alacaklılan
umutlannı kestiler. Dosyasına Interpol'ün mü
yoksa Istanbul Asayiş Şubesi'nin mi baktığı
belli olmayan Onur'un, Amerika'da okuyan
oğlunun yanmda olduğu iddia ediliyor.
Ayşegül Tecimer
O, tarihten yargılandı
Asil Nadir'in eski eşi,
sosyetenin ünlü simasi, tarihi
eser kaçakçılığından
yargılandıktan sonra hapis
cezasına çarptınlan Tecimer de
Amerika'ya kacanlardan.
Tecimer için de yurtdışına çıkış
yasağı konulmaması kacışmı
kolaylaştumıştı.
Tony caouki
Londra 'yı seçti
Kaçtıklan birkaç gün sonra anlaşılan işadamı
Tony Caouki ve kardeşi Leopold. piyasaya 20
trilyon lira borç taktı. Caouki diğer
dolandmcılann aksine keyif sürmek için
Londra'yı seçti. Halk Bankası'ndan aldıklan 6
milyon 49 bin dolarlık krediyi geri ödemediği
iddia edilen Caouki kardeşler ve Tevfik Ferruh
Bülent Kısakürek hakkında 4.5 yıl hapis cezası
isteniyor.
Nejat Daş
Uyuşturucudan 'mağdur'
Akdeniz'in uluslararası
sulannda 7 Ocak 1993 tarihinde
14 ton uyuşturucu yüküyle
yakalanan Lucky-S gemisiyle
ilgili tstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde yargılanan Daş
da yurtdışına kaçanlar arasında
yer alıyor. 8 Kasım 1994'te
tstanbul'da firar eden Daş'ın 30 yıl ağır hapis
cezası ve ödemesi gereken rekor para cezası
bulunuyor. Daş'm 1 trilyon 94 milyar 968
milyon 425 bin liralık para cezasını ödemesi
gerekiyor.
EVRENINDEN
ŞUKRAN SONER
Istemekle Olmuyor
Dokunulmazlıklara dokunulamaması, çoğun-
luk üzerinde soğuk duş etkisı yaptı. Halk arasın-
da yapılmış anketler büyük çoğunluğun Susurluk'la
hesaplaşma kap^sının açılmasında ne kadar istek-
li olduğunu ortaya koyuyordu. Pariamenteriere
dönük anketler bile çoğunluğun, demokrasilerde
ömeği olmayan dokunulmazlıkların kaldınlması
yolunda oy kullanacağı izlenimini veriyordu.
Ret oylan parlamenterlerin söylemleri ile ger-
çek davranışları arasındakı çelişkiyı, Meclis'in
halktan ne boyutta kopmuş olduğunu bir kez da-
ha sergiledi. Daha da kötüsü, adi suçlardan bile
hesap vermekten kaçınan; dokunulmazlığı kirlili-
ğini örtme aracı, zırhı olarak gören; dokunulmaz-
lıkların kaldınlmasından korkan parlamenterler
azımsanmayacak sayılarda.
Bu arada din, ahlak. haktan geçinen Refah'ın
parti olarak toplu karşı çıkışı, verilemeyecek he-
sapların çokluğunun bir başka kanıtı. DYP'nin de
"evet" görüntüsüne karşılık çoğunluğu ile "hayır"
oyu vermesi, verilecek hesaplann boyutu düşü-
nülürse sürpriz değil.
Bunlann hepsinı hepimız biliyorken oylama so-
nucundan ne bekliyorduk? Belki de her şey bu
kadar açığa çıktıktan sonra, göz göre göre olum-
suz oy kullanılamayacağını umuyorduk. Bence
asıl dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyenlerin
bu işi gerçekten ne kadar ve nasıl istedikleri üze-
rinde durmalıyız.
Hükümeti oluşturan siyasi partiler, lıderleri, par-
lamenterleri acaİDadokunulmazlıklann kaldınlma-
sını ne kadar önemsiyor, yürekten istiyoriar? Bu
uğurda verdikleri savaşımın bütününe, ağırlıkla-
rını koymalarına şöyle bir ciddi bakarsak, acaba,
gerçekten de çok karartı, isteklı oldukları ve elle-
rinden geleni yaptıkları sonucuna varabiliyor mu-
yuz? Yoksa "maksat namus kurtulsun" boyutun-
da, öyle pek de sonuç almaya kararlı olunmayan
bir iş mi yapıldı?
Örneğin dokunulmazlıklann kaldınlmasını, par-
lamentonun olmazsa olmaz, aklanma, onur so-
runu olarak gören parlamenterler, kararlı partiler
olsaydı, "Sonuçtan üzgünüz, ama parlamento ka-
rarlanna, iradesine de saygılı olmak zorvndayız"
türünden bir yaklaşım, genel kabul görmezdi.
"Dokunulmazlıklann kaldınlması pariamentonun
variık sorunudur, oylamadan sonuç alınmazsa, par-
iamentonun yenilenmesi için seçime gidilir.." an-
lamında bir kararlılık iktidar partilerinden ve des-
tek veren CHP'den gelebilseydi..
Parlamenterler "ya dokunulmazlıklann kaldınl-
masını kabul etmekya da seçime gitmek, parla-
mentehiği kaybetmek gibi iki seçenekle karşı kar-
şıya kalsalardı" ne olurdu? Hiç değilse hemen
hesap vermek, yargıya gitmek durumunda olma-
yan, kendinden çok fazla korkmayan pariamen-
terlerden epey bir oy daha, seçime gitme ve se-
çilememe korkusu ıle "hayır'dan "evef'e dönü-
şebilirdi.
Ya da oylama öncesi aşamada, devletin çete-
lerle hesaplaşmasını isteyen, Susurluk başta her
tür kirlenmeye karşı savaşım verilmesini, biradım
olarak da dokunulmazlıkların kaldırılmasını iste-
yen halk çoğunluğu, bu konudaki duyariılığını et-
kili bir biçimde göstermenın yollarını bulsaydı.
Hiç değilse bir önceki ışık söndürme eyleminin da-
ha etkilisi bir ikinci eylem konulabilseydLDoku-
nulmazlıklanna dokunulmaması için oy kullanan
parlamenterler bu kadar açık bir konumda, bu ka-
dar yüzsüz kıvırtabilirler miydi?
Tabii iş, halkın tepkısinm görülmesi, kamuoyu-
nun ağırlığını koyması noktasına gelince, sorum-
luluk öncelikle yine siyasi partilere, sivil toplum ör-
gütlerine düşüyor, ister istemez medyanın tavrı
önem kazanıyor. Elbette bu işı istemeyen kimse-
yi bulamazsınız. Ama bu işe baş koymuş, elinden
geleni yapan kimseyi de bulamazsınız.
Herkes ister ama istenenın olması için öylesi-
ne bir şeyler yapar, gerçekçi bir çaba göstermez-
se, hele de örgütler sorumluluklarını yerıne getir-
mezlerse, sonuç işte böyle olur.
TÜSİAD GEZİSİ
ABD'de ilgi
topladdar
LEYLA TAVŞANOĞLU
\EW YORK - TÜSÎAD
heyetının Vvashington ve New
York'a yaptığı 'zemin yokla-
ma' gezisi boyunca ABD ta-
rafının Türkiye'den, resmi
görüşten bağımsız olan bir
sivil toplum kuruluşunun dü-
şüncelerinı son derece ilgiy-
le dinlediği ve sindirme\
r
e ça-
lıştığı gözleniyor.
ABD tarafinda, sanayi ve
ekonomik kuruluşlan özel-
likle de Türkiye'nin enerji
sorunlan ve petrol boru hat-
lan projeleri gündeme geldi-
ğinde, kulak kesildıkleri dik-
katlen çekiyor.
Genelde ise yapılan bütün
temaslarda üzerinde durulan
konular, Türk-Yunan ilişkile-
rinin aldıklan son durum, 12-
13 Aralık günlerinde Lük-
semburg'da AB'nin Kıbns
Rum Kesimi'nin tam üyeli-
ğini gündemine alacak olma-
sı. insan haklannda da Tür-
kiye'nin hâlâ suııfta kalıyor
olması.
Yakında insan haklan bağ-
lamında kapatılan HEP'in
milletvekili Leyla Zana'nın
hapiste olmasmın da Türki-
ye'nin önüne cıddi sorun ola-
rak getirileceği alınan mesaj-
lar arasında.
AB söylemi konuşuldu
Eklenmesi gereken en
önemli nokta da bizce
ABD'de ılk kez AB söylem-
lı görüşlerin dıle getırilmesi.
Burada Amerikahlar TÜSt-
AD heyetine kendılerinden
son derece etkilendiklerini
ifade etmelerine karşm, Türk-
Yunan sorunlan, Kıbns rne-
selesi ve ülkedeki insan hak-
lan ihlallerine ne gibi çözüm-
ler getirilebileceği sorusunu
yöneltiyorlar; Ankara'nın bu
noktalarda olumlu adımlar
atmasını beklediklen mesa-
jını veriyorlar. Burada, bazı
.ABD üst düzey yetkililerden
alınan duyumlar. gerçekten
önemli. Dıyorlarki:
"ABDTürldye'nintezieri-
ne destek vemor. Ancak bu
noktada neyin ne olacağı da
pek belii değil. Buna karşın.
sizetam destekvErijor \c özd-
likle de AB içindeki sorunlar
bağlamında ağırlığmı kov u-
yoıf
Refah'ın geleceği ~
Bu noktada, görüşmelerde
ağırlıklı olarak konuşulan ko-
nulardan birisi de Refah Par-
tisı'nin geleceği oluyor.
TÜSİAD yöneticileri. ge-
nelde de sözcü durumunda
kalan başkan Muharrem
Kavhan. yolsuzluklar, ada-
letsiz gelir dağılımı ve pek
çok şeyin yanısıra küresel-
leşmenin getirdıği kamu har-
camalannın Refah'ın artan
çekiciliğine katkıda bulun-
duğunu belirtti.
Kayhan, Aralıktaki AB
konferansının Türkiye'nin
üyehk umutlanna şıddetlı bir
darbe ındirmesi durumunda,
Yılmaz hükümetinin zor du-
rumda kalabıleceğını ve bu-
nun da şeriatçılann ekmeği-
ne yağ süreceğinı belirtti.
i