Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
,. 22 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
İTürkiye'yi ziyaret eden 'hücrelerin ressamı', ünlü Amerikalı sanatçı Peter Halley
^Sanat gerçek olmayaııı anlatır'
:AHUANTMEN
Avrupa ve Amerika 'da 1980 'li
. yıllarda sanat dünyasında epey
t
heyecan yaratan 'neo-geo' akı-
(
mının ünlü temsılcılerinden Pe-
' ter Halley, Galeri Baraz'ın da-
'"'. vetlisi olarak Tûrkiye'deydi.
. 1970'li yıllarda etkin olan mini-
malistlere, soyut sanata kattığı
'içerîk'le yanıt veren Halley'nin
, hapishane hücrelerini andıran
'. imgeleri, sosyal yaşantı içinde
, çevremizı saran tüm hücrelere
l göndermede bulunuyor. Hal-
'* ley'nin resimlerinin anahtar söz-
' f
cüğû, sosyal klostrofobi: Görün-
, meyen sınırlann, farkında olma-
i
dan içinde yaşadığımız çerçeve-
. lerin, ayırdına vararnayacak den-
li içimize işlemiş bir geometri-
nin varlığını ortaya koyan Peter
^ Halley, gerçeği 'gerçek gibi gö-
s
rünen' aracıhğıyla sorguluyor.
P
Kılavuzu, anlaşılacağı ûzere Fo-
t
1 ucault ve Baudrittard gibi Fran-
^sızdüşünürleri...
- Sanat ortamında ağırkğı ar-
ük pek hissedilmeyen Ameri-
ka'nuı penceresinden bakarak,
'', bugün sanat ortamında >aşanan
"'• gelişmclerie ilgili gözlemleriniz
nedir?
•' New York,90'lı yıllarda epey-
''.cesessiz...Belki 1980'liyıllann
Jacısı böyle çıkıyor. Avrupa sa-
v natını da geçmişte olduğu kadar
.' izleyemiyoruz Amerika'da. Ge-
,'nel anlamda baktığımızda, gü-
Jnümüzde sanat koleksiyoncula-
c
'nnın ilgilendiği resim ve gele-
_
J
,neksel sanatlar ile geniş kitleler
için bir festival havası içinde ve
bence biraz lunaparklan andıran
bienaller için ûretilen sanat ara-
sındakı mesafe giderek daha çok
açılıyor.
Sanat tarüşma açmalı
- Bu >ilki Venedik Bienali'nin
tam bir panayır havasında oldu-
ğu çoğu künsenin paviaşbğı bir
görüş gerçekten de_
Venedik'e en son 1992 yılın-
da gittim, o yıl Aperto bölümün-
de Damien Hirst'ün (Turner
ödüllü Ingiliz sanatçı) köpekba-
lıklı enstalasyonu gibi son dere-
ce dramatik enstalasyonlar var-
dı ki daha geleneksel malzeme-
ler kullanan herhangi bir sanat
yapıtının, bu tûr yapıtlann ya-
nında izleyicinin ilgisini çekrne-
si zaten olanaksız gibiydi. Bu-
gün yaşanan gelişmelerin büyük
bir bolümünü, enstalasyon sana-
tının ve kavramsal sanatm çürü-
tülmesi olarak görüyorum.
- Sanat yazüan, yapıtın kendt-
sinden daha etkin olma>-a başla-
dı sanki; yapıtlan tamamlayan,
hatta doğrusu bazen 'baştan ya-
ratan' bu yazılar oluyor, görsei
ifade tükeniyor mu?
Doğnısu bence bu tür yaala-
ra daha az rastlıyoruz günümüz-
de. 1990'h yıllarda Amerika'da
dikkate değer sanat yazımndan
söz edemeyiz. Sanat gazetecili-
ği giderek daha basit olmaya
başladı, iyi sanatdergileri kapan-
dı, 1980'li yıllarda sanat ortamı-
nı meşgul eden tartışmalardan
da yoksun kaldık. Ben eleştir-
aünümüzde
yeni bir
kültürel
paradigma
ortaya
atılabilir mi?
Yoksa vahşi
kapitalizm bu
olasılığı
ortadan
kaldırdı mı?
menlerin sanat yapıtlannı ta-
mamlaması taraftanyım. Sanat,
tartışma açmak, düşünce üret-
mek için yapılmalı. Ve ister so-
yut dışavurumculuk, ister mini-
malizm, pop art ya da kavramsal
sanat olsun, eleştirmenlerin yo-
rumlan, hatta yanlış yorumlan
bence sanat dünyasına yapılan
önemli katkılardı.
- Ahnülamaktan, parodi sun-
maktan,yorumlamaktan sıkıhn-
ca sanatçılar, nasıl gelişmeter ya-
şanacak sizce? 2000'li yıilarda ne
gibi yeniBkler yaşanabilir sanat
dünyasmda?
'ence sanat,
gerçek olanı
değil, gerçek
olmayanı
ortaya
koyuyor.
Bugün bize yeni bir keşif gibi
görünen pop art, ortaya çıktığı
yıllarda gerçeküstücülüğün ye-
niden doğuşu olarak yorumlan-
mıştı. 2000'li yıllarda eminim ıl-
ginç gelişmeler göreceğiz, ama
bunlann da hiçlikten doğacağı-
nı sanmıyorum. Bugün çağdaş
sanat, büyük ölçüde yapısalcılık
sonrası felsefı düşünceler üzeri-
ne temelleniyor, ki bu düşünce-
ler en az 20 yıldır ortalıkta. Bir-
çok kişi, aruk bu paradigmanın
yerini yeni bir şeye bırakmasmı
bekliyor. Zaten asıl mesele de
bu, kanımca. Günümüzde, yeni
bir kültürel paradigma ortaya atı-
labilir mi? Yoksa vahşi kapita-
lizm bu olasılığı ortadan kaldır-
dı mı? Bence 20. yüzyılın sonun-
da yanıt aranması gereken soru-
lar bunlardır.
- Siz özeUikle 1980ü yıUarda,
yeni birgeometrik tarznı öncülü-
ğünü yapan 'neo-geo' akımı
içinde, geçmişi sorgulayan yeni-
likçi ressamlardan biri olarak
şöhret yaponız-. 80'li yıllann sa-
naü gerçekte ne kadar venilik-
çiydi?
80'lerin sanatı her ne kadar
başka akamlarüzerine temelleni-
yor ya da başka akımlardan alın-
tılar yapıyor da olsa, bence ger-
çekten yenilikçi bir sanatn. Ya-
pısalcılık sonrası düşüncelerden
etkilenen ve yapıtlannda bu dü-
şünceleri süzen, sözgelımi
Cindy Sherman ya da Barbara
Knıger gibi sanatçılann elde et-
tikleri başan bence pop art kadar
önemliydi.
tçeriği ön plana çıkarmak
- SLrin resimlerinizi soyut çab-
şan öteki sanatçılardan ayıran,
kuramsal bir çerçeve içinde' içe-
riği' ön plana çıkartmanızdL So-
yut geometrik tuvallerinizin ger-
çekte birer hapishane hücresi gi-
bi algılanabileceğini, etrafinuzı
saran 'sosyal çerçevelere" görseJ
bir yorum sunduğunuzu öne sür-
dünüz-. Resminizin, içerikten
yoksunlaşönldığı anda anlamını
yhirdiği eteştirilerine ne diyorsu-
nuz?
15 yıl önce profesyonel bir sa-
natçı olarak işe başladığımda hâ-
lâ formal kaygılarla çalışan sa-
natçılar vardı ve benim yapmak
istediğim de zaten onlann tam
tersiydi: Resmin içeriğıni ön pla-
na çıkarmak. Bugün, bir yapıtın
gerçek içeriğinin yapıtın nasıl
düzenlendiği ve malzeıneleri ol-
duğunu düşünüyorum.
- Etkilendiğmiz ve resünleri-
nizdederinden etküeri de sezilen
ild sanatçı var: Biri Picasso, öte-
ki Andy Vv'arhol. tkisi arasuıda
herhangi bir bağlantı kurabflir
migniz?
tkisi de çok etkin figürlerdi.
Picasso'nun sanatınm en önem-
li yönü, bir batılının değişen iç-
sel bakışını ortaya koyabilme-
siydi. Yapıtlanndaki parçalan-
mışlık, 19. yüzyıl sonu bilincinin
ruhsal çöküntüsünü yansıtıyor-
du. Öte yandan, yasadığı döne-
min sanatsal sahnesinde baskın
bir fîgür olabildi ki bu hiç de ko-
lay değildir. Warhol'da da aynı
yetenek vardı. VVarhol bence bi-
ze bizi gösterdi, kendi kendimi-
zi algılayış biçimimizi etkiledi.
- Günümüzde sanat belki de
en çok, bir'gerçeğin' ounayışmı
ortaya koymaya çahşıyor hâlâ-
Bence sanat, gerçek olanı de-
ğil, gerçek olmayanı ortaya ko-
yuyor. Son yıllarda gözlemledı-
ğim bir olgu var: Tann ve tann-
çalann hâkim olduğu ve gerçe-
ğin, mantıkla, akılla değil, re-
simler, imgeler ve öyküler gibi
simgesel olgularla ölçülür olma-
ya başladığı... Tıpla, modern ön-
cesı dünyada olduğu gibi.
. Uluslararası Istanbul Mistik Müzik Festivali sürüyor
Di'rnyamüziğine 'mistik'yaklaştmI f
•A'
-;,, Kültür Servisi-
< Açılışını perşembe
, günü Kültür Bakan-
-, uğıTarihiTürkMüzi-
r,,ğj Topluluğu'nun ger-
-t
çekleştirdiği Ulusla-
-^rarası Istanbul Müzik
A
Festivali dünya ülke-
->lerinin-' • -gekneksel,
j^yöresel ve dini mü-
-;ziklerini tanıtmayı
-amaçlıyor.
-' Cemal Reşit Rey
-Konser Salonu'nda
-• 29 Kasım'a dek süre-
vcek festivalin dünkü
,.programında Pakis-
^tan'ın en ünlü Quaw-
^,,walan olan Sabri
Kardeşler'in'Se\giy-
le' başhklı konseri
vardı; bugün ise Sür-
yani Kadim Ortodoks
kiüse Korosu Yaka-
nş'başhklı bir konser
verecek..
Binlerce yıl önce
Mezopotamya'da ya-
şamış ve halen yaşa-
makta olan Semitik
•• ırkmdan gelen Sürya-
-;niler'in Kadim Kili-
-csesi Korosu 4. yüzyı-
•'lın başlannda Aziz
-• Mor Efrim tarafından
."kuruldu. Bu dönem-
de dualann cemaat üzerinde-
•ki etkilerini daha kılıcı kalıcı
• sağlamak amacıyla Kutsal
..Ayin esnasında müzikten ya-
-irarlanılmasıyla başlayan mü-
zik bugün kilise ve manastır-
ı .larda küçük çocuk, rahip ve
ı -papazlara bilenler tarafindan
,-öğretiliyor.
• Yann ise Unija Erkekler O
da Korosu'nun 'Eski Çağlar-
dan Günümüze Hristiyan Ez-
..ıgileri' başhklı konseri yer alı-
• jyor. 1990 yılında kurulan ko-
nıio, Kilise müziğinin yarusıra
'jlirik şarkılara, halk şarkılan-
•ına ve Rus bestecileri'nin
eserlerine ağırlık veriyor. Pa-
zartesı günü Bektaşiler'in y-
er aldığı festivalde, 25 Ka-
sımda müzisyen, şarkıcı ve
dansçı bir aileden oluşan The
Shiıiey VVahls Singers müzik-
severlerle.
tlk kez Avrupa'da altmışlı
yıllann ortalannda Dorothy
Nonvood Singers'ın bir üye-
si olarak sahneye çıkan Shir-
ley Wahls 1994'ten sonra
'Shirley Walls Singers' ile pek
çok caz festivali ve müzik et-
kinlığine katıldı.
Festivalin 26 Kasımdaki
konuklan ise ritüelleri, gör-
kemli törensel giysileri, yo-
ğun tempolu danslan ve otan-
tik müzikleri ile Aztek gele-
neklerini yansıtan Tloke Na-
huake Topluluğu. Az-
tek gelenekleri ve me-
deniyetleri üzerine sa-
yısız araştırmalar yap-
mış olan Xokonoscht-
letl Gomora tarafindan
yönetilen topluluğun
görsei işitsel açıdan
. mükemmel olarak ni-
telendirilen sahne per-
formanslan eski çağ
efsanelerine dayanan
bir yön taşıyor.
11 yıl içerisinde Av-
rupa'ya 318 dansçı ge-
tiren Gomora bu süre
içinde binlerce kişiye
de antik kültür, banş,
uyum ve saygı konu-
sunda konferanslar ve
seminerler vererek
Aztek felsefesi üzeri-
ne altı kıtap yazdı.
Aynı zamanda pro-
fesyonel birer dansçı
olan topluluk üyeleri
Aztek ritüellerine uy-
gun giysileri vücutla-
nndaki estetikle bir-
leştırerek coşkulu ve
görkemli bir gösteri
sahneliyor.
David"Dudu"Fisc-
her ise 27 Kasım günü
'Sevgiye Dair' başhklı
konsenyle katılıyor
festivale. Yerel/kantoral mü-
zik yapan Fisher, "Songs of
liviııg''de söylediği şarkılar-
da 2. Dünya Savaşı sırasında
Nazi kurbanı olan ve Yahudi
ohnayan Polonyalı komşula-
n tarafindan 18 ay süreyle
saklanan aile büyüklerini
araştırmak için Polonya'ya
yaptığı ziyaretleri anlatıyor.
TRT Ankara Radyosu Türk
Tasavvuf Musikisi Toplulu-
ğu'nun Ahmet Hatipoğlu yö-
netimindeki konsen ise 28
Kasım'da. Festival 29 Kasım
günü Kültür Bakanlığı tstan-
bul Tarihi Türk Müziği Top-
luluğu'nun 'Mevlevi Ayini' ile
sona erecek.
ıll I'
St Fetersburg'un
ünlü
Mariinski
Operası
Mussorgski'nin
'Boris
Godunov'unu
sahneledi Pariste.
_, Orijinal
biçimryle ve
başanyla
sergilenen
operada Xenia'>ı
wna> an Anna
Netrebko kuliste
(vanda).
Marnnski Operası
Parislüeri yine büyüledi
COŞKUNTUNÇTAN
PARİS - St. Petersburg'un dünyaca ünlü Mariinski
Operasrnmhermevsim,bir-ikihaftalığınaParis'e ge-
lip, görkemli Champs- Llysees Tiyatrosu'nda, birkaç
yapıt sunması arnk gelenekselleşti gibi. Bu sefer de yi-
ne Valeri Gergiyev'in yönetiminde, iki Rus üstyapıtıy-
la, Fransa'nın başkentinde. Bunlann ilki Mussorgs-
ki'nin "Boris Godunov"u.
Mussorgski, hem soylu hem köy kökenli bır aılenin
çocuğuydu ve müzik alanında kendi
kendinı yetıştirerek deha düzeyınde
bir olgunluğa erişti. Genellikle batı
müzığine ve özellikle \^kgner'e kar-
şı tepki göstermek amacını güden
Küi. Balakirev. Rimski Korsakov ve
Borodin'e katılarak onlarla "Beşler
Grubu"nu oluşturdu. Bu besteciler,
halk ezgilerinden esinlenen, koroya
geniş yer veren, canlandınlan kişile-
rin özgünlüklerini önemsemeyen, ta-
rihsel yönü ortaya seren yapıtlar ya-
ratmak istiyorlardı ve bunu başardılar. Mussorgski'nin
gerek orkestra, gerek sahne için yapüğı bestelerin her
bin tipık Rus atmosferini, bir de yüzyıhmızın müzik
alanında getirdıği en büyük yeniliklerin ilk adımlan-
nı yansıtıyor.
Mussorgski, yaşamını yalnızlık içinde sürdüren, za-
man zaman şiddetli bunalımlar ve sara krizleri geçi-
ren, alkole düşkün bir sanatçıydı. Onu mutsuz kılan
özellikleriydi bunlar. Ama uzakgörüşlülüğü, hüma-
nistliği, yaraücıhktaki güçlülüğüyle de dikkati çekiyor-
• Mariinski Operası,
Gergiyev'in yorumuyla
Mussorgski'nin 'Boris
Godunov'unu,
1869'daki orijinal
biçimiyle, iki buçuk
saat içinde hiç ara
vermeden sergıledi.
du. "Boris Godunov" bestelediği üç operanm en başa-
nlısı sayıhr genellikle. Ne gariptir, bu başyapıtını, dö-
neminin opera müdürlerine iflc sunduğunda, altı yıl
arayla iki kez reddedildi. Nihayet 1874'te sahnelendı
ve çok beğenildi. Yine de kimi bestecı dostlannın kü-
çümseyici eleştirileri Mussorgski'yi manen çok yıp-
rattı. Oysa ilk temsilinden bu yana, dünyanın her tara-
finda, en sık afışlerde yer alan Rus operalannrn sürek-
li ilk safında "Boris Godunov".
Bu yapıtta Mussorgski'nin müziği Çaykovsld'ninkı
gibi romantik değil, VV'agner'ınkinden
de çok daha modem. Şiirsel gerçekçı-
lığiyle Puccini'nın, ntme ve hannoni-
ye getirdiği yeniliklerle ise Bartok'un
ve Janacek'ın öncüsü sayılıyor.
Mariinski'nin, tarihsel konulu, çok
kişili, ilginç olaylar açısından zengin,
nefis korolu sahneleri bol olan ve ba-
zan Shakespeare'in trajedilerini anım-
satan bu yapıtın ha>Tanlık uyandıncı
özelliklennin tümünü başanyla sergi-
lediğı yadsınamaz. Üstelik operanın
tümünü, 1869'daki orijinal şekliyle, iki buçuk saat için-
de, hiç ara vermeden sunuyor. Kimi tablolar seyircile-
rin betleklerinde yaşam boyu silınemeyecek, iz bıra-
kabilecek denli etkileyici. Bu başanda olağanüstü or-
kestra şefı Valen Gergıyev'ın de Bons'ı, Pımen'i, Ma-
sum'u canlandıran Nikoiai PntiHn, M.Kit, LZahaye-
yev ve daha başka çok sayıda dev sanatçının da payı
büyük. Son perde kapanınca iki bin seyirci, uzun sü-
re, ayakta, salonu "bravo"larla çınlatarak alkışlıyor
temsilı...
'Ay Camıela' bu kezttafyancasunuluyor
Kültür Servisi - Italyan Kültür
Merkezi'nin kasım ve aralık ayı
programlan yine çeşitli kurslar ve
kültür etkinlikleriyle sürüyor.
Italyan Kültür Merkezi
'Güncelleşme Kurslan'
kapsamında
gerçekleştirilecek olan
• ttalyan Pupi e Fressedde Rifredi Tiyatrosu, îspanyol yazar
Jose Sanchis Sinisterra'nın 'Ay Carmela' adh oyunundan
îtalyancaya uyarlanan 'Carmela e Paolino' adh oyunu Italyan
Kültür Merkezi'nde 27 Kasımda sahneleyecek.
tkmddfl
olarak
ttalyanca' başhklı
seminer prograrrunm
konuklan Prof. Flora
Fogüa ve Prof. M. Teresa
Giacomoni- Hamard.
Seminer süresince 26 Kasım
çarşamba günü '4 Veteneğin
değeriendirflmesinde öğretim
tekniklerinde stratejiler', 10
Aralık çarşamba günü
'Yabancı dil öğretiminde
materyal kuHanımı' ve 17
Aralık çarşamba günü
'tktişimde uzmanhk, belgeleme'
konulan üzerinde durulacak.
Aralık ayının tek konferansının
konuğu ise Italyan Senatosu Genel
Sekreteri Prof. Damiano NocüTa.
Istanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Doktora Salonu'nda
29 Aralık'ta gerçekleşecek
konferansm başlığı 'Çift meclish"
sistemlerde öngörülen knrumsal
reformlar'.
ttalyan Kültür Merkezi kültür
etkinlikleri çerçevesinde bu ay iki
tiyatro oyunu yer alıyor.
Dario Fo'dan 'Kadın Chıınlan'
Bunlardan biri Füsun Demirel'in
Dario Fo'nun eserinden Türkçe'ye
çevirdiği 'Kadın Oyunlan'. Çiçek
Dilligil, Hülya Karakaş ve Esin
Umutlu Karabağ'dan oluşan Gnıp
Kafka tarafindan sahneye konulan
oyun. 28 Kasım cuma akşamı saat
19.30'da görülebilir.
Ayın ikinci oyunu ise tspanyol
yazar Jose Sanchis Sinisterra'nın
'Ay Carmela' adh metninden
Italyanca'ya uyarlanan 'Carmela e
Paolino'.
ttalyan Pupi e Fressedde Rifredi
tiyatrosu tarafindan ltalyanca olarak
sahneye konulan oyun, 27 Kasım
perşembe günü saat 20.00'de
izlenebilir. 'Carmela e Paolino', iç
savaş sırasında faşistlerin
hapishanesine düşen iki gösteri
oyuncusunun başından geçen
olaylan anlatıyor.
ttaİyan Kültür Merkezi etkinlikleri
kapsamındaki tek konser de 13
Aralık cumartesi günü saat 16.00'da
gerçekleştirilecek. Lkinio
Montefusco öğrencilerinin vereceği
şan konserine Elisabetta di Stefano
piyanosuyla katılacak.
Çaykovski 'nin yapıtına
kesekâğıdıyonımu
Kfiltür Servisi - Çay-
kovski'nin 1812 uvertürü
önümüzdeki hafta Manc-
hester'da oldukça sıradışı
bir yorumla sunulacak.
Rus ordusunun Napolyon
yönetimındeki Fransız or-
dusu karşısındaki zafenni
kutlamak amacıyla yazı-
lan uvertürün aslında top
atışlanna da yer veriliyor.
Yapıtın Manchester'da
gerçekleşecek olan yoru-
munda dört bin kişilik ız-
leyici grubu top atışlannın
gerçekleşeceği bölümde
ellerindeki kesekâğıtlan-
nı patlatmak ıçın şef Tî-
moth> Revnish'ten komut
bekleyecek.
Çaykovski, yapıttaki
toplan Rus ordusunun
1812'de Moskova sınınn-
dan kovmak için Napol-
yon ordusuna attıklan top-
lan temsıl etmek için kul-
lanmıştı. Ancak Ingiliz
Kızılhaç'ı yaranna ger-
çekleşecek olan konserde,
top kullanmak çok mas-
raflı olacağından kesekâ-
ğıtlanna başvurulacak.
The Royal Norhern Col-
lege of Music'ın üflemeli
ve vurmalı çalgılar bölü-
mü başkanı Reynish'in
önerisiyle gerçekleşecek
olan proje için özel ya da
akustik nıteliklere sahıp
kesekâğıtlan da kullanıl-
mayacak üstelik.
tzleyicilere ginşte alış-
veriş mağazalanndan top-
lanan kesekâğıtlanrun da-
ğıtılacagı konserde dört
bölüme aynlacak olan zı-
yaretçilerin kesekâğıtlan-
nı sessizce şişirme konu-
sunda da küçük bir kurs-
tan geçirilmelen bekleni-
yor. Projeyle ılgilı olarak
en büyük endişe konusu
da patlayacak olan dört
bin kesekâğıdının zama-
nının tutturulması. Bu ne-
denle sahnede 140 müzis-
yeni yöneten şefe büyük
sorumluluk düşüyor.
Çaykovski ise yapıtını
Moskova meydanında bü-
yük bir orkestra, ordu ban-
dosu, katedral çanlan ve
top sesleri eşlığınde sun-
mayı amaçlıyordu. Ancak
yapıtın ilk seslendınlışi 20
Ağustos 1882'de gerçek-
leşmişti.
AN Ozgentürk'ün 'Mektup'unu
7 hattada 64 bm kişi izJedi
• Kûhür Servisi - 7 haftadır Istanbul ve Ankara
sinemalannda gösterimde olan 'Mektup' adh fılm,
toplam 64 bm kişi tarafindan izlendi. Istanbul ve
Ankara'da toplam 9 sinemada gösterimi halen devam
eden Mektup'u gösterime girdiği ilk hafta yaklaşık 16
bin kişi izlemişti. AB Ozgentürk'ün yönettiği, Çek
Cumhuriyeti, Polonya ve Asya Film ortak yapımı
filmde başrollen Tank Akan. Zişan l ğurlu, Cüneyt
Gökçer, Jesskra ChampelL Ahmet Mekin, paylaşıyor.
Müziklerinı Hasan Cihat Örter ve Erkan Oğur'un
yaptığı filmde kırk yıldır Amerika'da yaşayan bır
nükleer mühendisınm babasını arayışı konu ahnıyor.
Film geçen günlerde Yunanıstan'da düzenlenen
Uluslararası Atina Film Eleştirmenleri Festivali'ne de
katılmıştı.
DemiPtaş Ceytum'dan
mmartriarda Aydm Kavramı'
" Biiüfrûr Servisi - Demırtaş
Ceyhun'un "Osmanlılarda
Aydın KavTamı' adh kıtabı Sis
Çanı Yayınlan'ndan çıktı.
Kitap, 'Osmanlılarda Aydın
Kavramı ve Edebiyat', 'Kımlik
Tartışması ve Türkiye',
'Bağımsızlık ve Anadil'.
'Tolerans ve Hoşgörü', 'Banş
Kuşu', 'Cevdet Kudret Usta',
'Kalemin Ucu', 'Ağıt',
'Öykücük Ustası Oktay Akbal', 'Fahn Erdınç de Yok
Artık'. 'Nuri îyem'in fnsan Manzaralan',
'Minyarür'den...Pentür'e...', 'Nasip Îyem'in ldolleri',
'Henefi Yeter ve Marc Chagall' başhklı bölümlerden
oluşuyor.
Diyapbakır Surian ve Tarihi
Değerleri Sempozyumu
• Kültür Servisi - Dıyarbakır Büyükşehir Belediyesi
Başkanlığı ve Dıyarbakır Kültür ve Tarutma Vakn,
bugün ve yann 'Diyarbakır Surian ve Tarihi
Değerleri' konulu bir sempozyum düzenlıyor. Mardin
Kapı Restorasyonu ve Çevre Düzenlemesi'nin açılış
töreni ile başlayacak olan etkinlikler M. Akıf Ersoy
Tiyatro Salonu'nda gerçekleşecek olan oturum ve
panellerle sürecek.
Muşeğ Hovhannesyan'm sergisi
• Kuhür Servisi - Muşeğ Hovhannesyan'ın sergisi 22
Kasım-6 Arahk tarihlen arasında The President
Otel'de izlenebilecek. Grafık çalışmalannı genellikle
kanşık teknikle oluşturan Hovhannesyan,
çalışmalannı özel olarak hazırladığı kâğıtlar üzerinde
gerçekleştirerek eseri ışık ve zamanaşımından
koruyor.
GünyoTun öğretmen» izlenimleri
• Kfiltnr Servisi - Vedat Günyol 23 Kasım Pazar günü
Bahçe Bahçe Kültürevi'nde öğretmenlik izlenimlenni
değerlendırecek. Mehmet Başaran, Ahmet Cemal. Isa
Öztürk ve Günyol'un öteki arkadaşlannın katılacagı
etkinliksaat 16.00'da izlenebilecek.
Latil Demirci'den Doğuştan
Fenerir
• Kültür Servisi - Latif Demirci'nin 'Doğuştan.
Fenerli Mithat' adh 'acanda'sı Yapı Kredı
Yayınlan'ndan çıktı. Doğuştan Fenerli Mithat'ın,
Mirsad ve Nüked'le yasadığı olaylann anlatıldığı
kitap, sadece Fenerlılerin değil, diğer bütün takımlan
sevenler ve rutanlann da ilgisini çekeceğe benziyor.
ba Çeük Phnapen Küttürevi'nde
• Küttür Servisi - AFIAP unvanlı fotoğraf sanatçısı
Isa Çelik, Pimapen Kültürevi'nde Meslekler konulu bır
sergı açn. Çoğu kaybolmaya yüz tutmuş ya da
varlığını sessiz sedasız sürdüren birçok mesleği
yansıtan 70 adet renkli fotoğrafin yer aldığı sergi 25
Kasım'a dek izlenebilecek. Sergı kapsamında özel
sergı katalogu da ızleyıcilere ücretsiz olarak
dağıühyor. (248 52 99)