Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 KASIM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SSK primleri 'sigortacılık dışı ödemeler, düşük faizli yatınmlar ve yüksek enflasyona' heba edildi
İşcî rantiyeyi beslediBAINTJ SALMAN
ANKARA-Çalışma ve Sosyal Güven-
lik BakanlığTnın 2 ciltlik "Sosyal Güven-
Hk Refbrmu" raporu, "sigortacılık ilkeieri
dışında emekli a>lığı ödenıeleri. düşük fa-
izli devlet tataviOerine yannm vapılması ve
yüksek enflasyon" sonucunda işçilerden
yapılan kesintılerle oluşturulan 3.3 katril-
yon liralık birikimin yok olduğunu ortaya
koydu. Bütçede "karadeHk" olarak sunu-
lan ve 1992 yılından beri açık vermeye
başlayan SSK"ye 1997 yılı da dahil olmak
ûzere Hazine'den toplam 641 trilyon lira-
lık aktanm yapıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı-
ğı'nın "Sosyal Güvenlik Reformu" rapo-
ru, aktüeryal denge hesaplamalanna aynl-
dı. Raporda. 1998 yılı itibanyla SSK'nın
473 trilyon lira, Bağ-Kur'un 435 trilyon li-
ra ve Emekli Sandığı'mn da 492 trilyon li-
ra açık vereceği belirtildi. Raporda, 1992
yılında başlayan gelir-gider dengesindeki
açığın yaşlıhk sigortası ve hastalık sigor-
tasından kaynaklandığı saptandı. Rapora
göre, iş kazalan ve meslek hastalıklan si-
gortası 12 trilyon 675 milyar lira, analık si-
gortası 4 trilyon 918 miryar lira fazla ve-
rirken; yaşlılık sigortasmda 139 trilyon
408 miryar lira, hastalık sigortasmda ise 20
trilyon 410 milyar liralık açık gerçekleşti.
Raporda, SSK emeklüik sisteminde
1950-1990 döneminde pnm biriktirme
yöntemine göre nesıl (çalışıp emekliliğe
hak kazanan) kendısini fınanse ederken;
1990 sonrasında neslin önceki nesli fi-
nansmanı anlamına gelen dağıtım yönte-
mine kayıldığı gösterildi. SSK'de ortala-
ma emeklilik yaşını 50 olarak saptayan ra-
porda, aktüeryal dengenin sağlanabilme-
si için şu koşullardan birinin olması gerek-
tiği hesaplandı:
"tşçinin çalışma süresi 32 yıMan 68 v>
la çıkanlarak, sisteme girecek prim mik-
tan artünlacak. Kişi 50 yaşında emekli ol-
duktan sonra58 yaşında ötecek,böykce 16
yıl oldıığu hesaplanan emekli ayhğı ödeme
süresi 8 yüa inecek. Prim oranı yüzde
20'den )üzde43'e çıkanlarak, ücreden ya-
pdan kesinti miktan yükseitilecek. Avlık
bağlama oranı yüzde 85'ten yüzde40'a dü-
şürülerek, emekli a\lığı miktan azalüla-
cak. Emeklilik yaşı 58 olacak."
Raporda, 1969 yılında 55-60 yaş sını-
nnın kaldınlmasıyla SSK'nin emeklilik
sisteminin aktüeryal dengesinin bozuldu-
ğu, ancak kurumun fon biriktirme döne-
minde olması, aktif-pasif oranının yüksek
olması nedeniyle uzun bir süre açık ver-
mediği belirtildi.
"Sistemde biriken fonlar sigortacıhk 0-
keleri dışında emekli ayhğı ödenmesi (14
mflyar dolardan fada sosyal yardım zam-
mı u> gulaması), düşük faizli de\ let tah>ü-
lerine yaonm vapılması ve yüksek enflas-
yon sonucundaerimiştir" denilen raporda,
gerekli fonlar a>Tilmış olsaydı SSK'nin
bugün 3.3 katrilyon lıraya sahip olacağı
vurgulandı. Yalnızca prim oranlanyla ak-
tüeryal dengenin sağlanması durumunda
yüzde 20'lik prim kesintisinin yüzde 33 'e
çıkanlması gerektiği belirtilirken, şu seçe-
nekler sunuldu:
"1- Prim oranlan değiştirilmeyebilir. 2-
Yüzde 20 oranı yüzde 33'e çıkaruabüir. 3-
Yüzde 20 oranı bir miktar artünlabüir, di-
ğer unsuriarda yapdacak değişikliklerle
denge sağlanabilir. 4- Yüzde 13 devlet kat-
kısı olabüir. 5- De\1et katkısı yanuıda prim
oranlannda bir düzenleme yapuabüir."
CHPIi Mehmet Ali özpolat: Protokol iptal edilmeli
'Refah çöp ihalesinde
yandaşlannı kayırdı'
Istanbul Haber Servisi - CHP tstanbul ll
Başkanı Mehmet Ali Özpolat, RP'h Istanbul
Büyükşehir Belediye yönetiminin, bütün iş-
lerde olduğu gibı "çöp ihalesi'nde de yine yan-
daşlannı kayırdığını ve çıkar sağladığını söy-
ledı.
Bir dönem RP'den Fatıh ilçe başkanhğı da
yapan Ahmet Albayrak'ın akrabalanmn şir-
ketlenne venlen Istanbul Büyüksehir Beledı-
yesi'nin tnlyonluk çöp işındekı koku 'adil
düzeni" sanyor. CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'a yapılan yazılı ihbar- ^ ^ — ^ ^ — •
da, tstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi'ne aıt çöp transfer is-
tasyonlan ve buradaki çöple-
rin taşınmasında kullanılan
Volvo marka 76 TlR'dan olu-
şan araç fılosunun, RP yanda-
şı şirketlere rant sağlamak
ıçin kullanıldığı iddıa edildi.
Çöp transfer istasyonlan
ve TIR'lann Büyükş,ehir Be-
lediyesi'ne aıt olmasına kar-
şm TIR'lann Sistem Inşaat ve
Günaydın Kardeşler adlı şir-
ketler adına çöpleri taşıdığı
belirtilen açıklamada, "Şir-
ketler sadece TIR'larda çah-
şan şoföriere maaş ödüvor.
HergünlOsaatçahşanbuşo- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
förierin ise hiç bir sosyal hakkı yok. Şoförte-
rin sırtiudan yaklaşık 4 trilyon bu şirketiere
rant olarak gkfiyor" denılıyor.
Özpolat, çöp ihalesmin iptali gerektiğini
belirterek, RP'li belediye yönetıcilerinin tril-
yonluk işte kendi yandaşlanna çıkar sağladı-
ğını iddıa etti. Özpolat şunları söyledi: "Ko-
nuyla ilgili yapılan işlemleri inceleyen eski mü-
fettişler de ortada hileli bir durum okiuğu gö-
rüşündeier. Bu işin peşini bırakmayacağız ve
• RP'nin ihaleden
dolayı çıkar
sağladığını ileri süren
CHP Istanbul tl
Başkanı Mehmet Ali
Özpolat, "7
tnlyonluk çöp işinin
belediyenin yan
kuruluşu ISTAÇ
aracılıgıyla RP
yandaşı şirketlere
verilmesini sağlayan
protokolün iptali
gerekir" dedi.
yasalyoUan kullanarak mücadetemizi sürdü-
receğiz. Zira bu iş basit ve küçük bir iş değil-
dir, ortada çok biiyük rakamlar ve eiddi bir
hukuk dışı durum vardır. Olayı bütün boyut-
lanyla incelethoruz. Bize ulaşan bilgi \e bel-
geteri titizlikk değeriendirtyoruz. Bu çöpişin-
de pis kokular geüyor. CHP olarak fstanbu-
lumuzun hukuk dışı yöntemlerle idare edürne-
sini engeUemek için ciddi bir çaba knndeviz.
Adil düzen söy lemiyle işbaşına geleruerin ger-
çek yüzkrini teşhir etnieve kesin kararuyTZ."
— ^ ^ — CHP'lstanbul ll Başkan
Yardımcısı ve tl Genel Mec-
lisi üyesi avukat HikmetÇar-
boğa^ 2886 sayıh Devlet Iha-
le Yasası'nın 71. maddesine
göre belediyenin yan kurulu-
şu oları ISTAÇ'a devredilen
işın daha sonra özel kuruluş-
lara ihale edilmesinin, aynı
yasanın 2. maddesini hiçe
saymak olduğunu belirtti. ts-
tanbul Büyükşehir Belediye-
si Çevre Koruma ve Geliştir-
me Daire Başkanlığı tşletme-
ler Müdürlüğü'nden Dene-
tim ve Protokol Müdür Yar-
dımcısı Yasemin Karakaya'-
nın. 24 Eylül 1997 tarihli
^ ^ ^ ^ ^ ^ • ^ yazısında da yasaya aykın ış-
leme dikkat çekıldığini belirten Çarboğa şun-
lan söyledi: "'thakninyasadışıolnıasınınyanı
sıra buradaki işi alan şirketlerin yaptığı iş
nedir? tstasyonlar beledijenin, TIR'lar
belediyenin. Ozel şirketlerin yapbğı, sadece
bu araçlardaçahşacak şoförieri sağlamak mı?
Büyükşehir Belediyesi, 50-60 tane şoför atap
bu işi kendisi yapabilecekken trihonlann bu
şirketiere aktanlmasının mantıgını anlamak
mümkün degiL"
Gürbüz Çapan yazarlan ağırladı g p
Çapan, tanınrruş yazaıiannuzdan Muazzez Menemencioğlu. Banu H. ve Firuzan Top-
rak'ı belediyede konuk etti. Üç yazann kitaplannı imzalayarak Esenyurt'taki okuüa-
ra ve öğretmenlere bağışladıklan toplanüda. Türkiye'de kitap okunmamasının neden-
leri tartjşıldı. Çapan, beiediye olarak sanata ve kûttüre büyük önem verdiklerini söy-
leyerek "Amacımız, yazan okuruyla buluşturmak ve gençlere okuma ahşkanhğı ka-
zandınlmasına katkıda bulunmak'" derken, yazariar da okuma alışkanbğuun çokgenç
yaşlarda kazandınlması gerektiğini vurguladılar. (Fotoğraf: KUBlLAY TÜNTUL)
Budak, Birleşik Metal-ls'in genel kurulunda konuştu
'Sol bir araya gelmedikçe
sorunlar devam edecek'
tstanbul Haber Servisi - Hükümeti
ülkenin ve toplumun geleceği ile
oynamama konusunda uyaran DlSK
Genel Başkanı Rıdvan Budak, sola
birlik çağnsı yaptı. DlSK'e bağlı
Birleşik Metal-lş Sendikası'nm
Mecidiyeköy KültürMerkezi'ndeki 14.
genel kurulunun açılışında konuşan
Budak, sol kesime ve emekten yana
olanlara seslenerek, "Bilmelhiz ki parça
parça kaldığunız sürece sorunlar
büyümeye, ekmek küçülmeye devam
edecektir" dedi. Izmir'de Burhan
Özfatura'nın seçimleri 20 bin oy farkla,
Ankara'da Melih Gökçek'in de bin 350
oy farkla aldığını anımsatan Budak,
"Sokulara sesleniyorum: Aynhğın
bideri ar daman çatlamış Melih
Gökçek'e, ağzı bozuk Özfatura'ya
mahkûm ettiğini unutma>ahm" diye
konuştu. Türkiye'de milli gelirin
yansını, nüfusun beşte birini oluşturan
mutlu bir azınlığın aldığını belirten
Budak,"Hükûmet, zorunlu tasamıf
fonunda birikmiş paralan gaspetmek
için yeni planlar peşinde. Paralan
nemalarryia geri ödemek verine,
özelleştirilecek işyerlerinin hisse senetieri
olarak vermek istrvorlar. Bdylece bir
taşla iki kuş vurmayı plantayorlar. Hem
tasamıf fonunu tasfive etmek hem de
ülkenin ve halkın malı olan temel altyapı
işletmelerini bir an önce özelleştirmek
isthorlar. Hükümeti uyanyoruz:
Ülkenin ve toplumun geleoeğryle
oynamaya kalkmaym" dedi. Birleşik
Metal-tş Sendikası Genel Başkanı AH
Rıza İkisrvTİ de, sendikal haklar ve
örgütlenme önündeki engelleri
anlatarak, ILO sözleşmelerinin kabul
edilmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine
karşın iş güvencesi ve örgütlenmeyi
engelleyen konularda gelişme
sağlanamadığını ileri sürdü. TCDD'nin
bilinçsiz yolcular nedeniyle son 9 ayda
2 milyar 541 milyon lira zarara uğradığı
belirtildi. AA'nın haberine göre,
çocuklann ve gençlerin attıklan
taşlardan dolayı son 9 ayda 8 kişi
yaralanırken, 5 yıl içinde 17.691 cam
kınldı. TCDD Genel Müdür Yardımcısı
Murat Bostan, AA'ya yaptığı
açıklamada, demiryollanna yapılan bu
tahribatın sadece TCDD'nin alacağı
önlemlerle engellenemeyeceğini dile
getirdi.
Brifmgde uyuşturucu kuUanımı ve mücadeleyle ilgili bügUer verildL (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU)
Emniyetin uyuşturucu brifınginde Türkiye 'nin durumu anlatıldı
1yüda 4 ton eroinyakahuuh
Istanbul Haber Servisi - tstanbul
Emniyetı Narkotik Şube Müdürü
Femıh Tankuş, 1996 yılında tüm
dünyada ele geçirilen 8 ton eroinin
yansmın Türkiye'de ele
geçirildiğini söyledi. Istanbul
Emniyet Müdürü Hasan Özdemir
de, Türkiye'nin uyuşturucu üreten
ve tüketen ülkeler arasında ticari
brryofoldufımu belirtti.
tstanbul Emniyet Müdürlüğü, dün
gazetecilere 'uyuşturucu madde
hagımhlıgı ve mücadelesindeki
sorunlar' konulu bir brifıng verdi.
Narkotik Şube Müdürlüğü'nce
hazırlanan ve Cenajans Grey'in
Tarabya'daki binasmda verilen
brifmgde konuşan Istanbul
Emniyet Müdürü Hasan Özdemir,
uyuşturucu ile mücadelenin
uluslararası bir sorun olduğunu
belirterek terör ile uyuşturucu
madde kaçakçılığının bağlantılı
olduğunu vurguladı. Uyuşturucu
kullanımının Istanbul'da yaygın
olduğuna değinen Özdemir,
^Tefaiıkc ulkcmızde de yayıfana ** ~~
eğuimi gösteriyor. l yuşturucu 0e
mücadelede sadece polis değiL
sağlıkçılar, Milli Eğitim ve aileler de
sorumludur" dedi. Narkotik Şube
Müdürü Ferruh Tankuş da, tedavi
olan uyuşturucu bağımlılannın
ancak binde 8 oranında olduğunu
belirtti. Türkiye'de polisin narkotik
mücadeleyı etkm biçimde
yürüttüğünü ifade eden Tankuş,
1996 yılında tüm dünyada ele
geçirilen 8 ton eroinin yansının
Türkiye'de ele geçirildiğini söyledi
Narkotik polise daha fazla bütçe
ayrılmasını isteyen Tankuş, finans
sorununa çözüm getirecek bir
vakftn kurulmasınrrf yaidilı •
olacağım bildirdi. BrrfTTfgBe,
uyuşturucu maddeleT hakkında
genel bilgi ve uyuşturucu
kullananlan içeren bir video •
gösterimi ile 1997 yılındaki
istatistiki bilgileri içeren bir dia
gösterisi yapıldı.
TÜRKİYE DIŞINDAKİ
SEVDİKLERİNİZE
Çumhuriyet
ARMAĞAN EDİN,
TÜRKİYE, ONLARA ŞİMDİ DAHA
YAKINLAŞSIN...
Aşağıda adı yazılı kişiye '-CUMHURlYET HAFTA"
aboneliği armağan etmek istiyorum.
Adım, Soyadım
Adresim
Posta Kodum
Kent
ABONE OLACAK KİŞİNİN:
Adı, Soyadı
Adresi
Posta Kodu
Kent
Ülke
ABONE KOŞULLARI
(Lütfen işaretleyiniz)
Almanya
Diğer Avrupa Ülkeleri
ABD, Kanada
6 AYLIK
91 DM
135DM
165 US$
YILLIK
169 DM
250 DM
300 US $
işaretlediğim tutarın banka dekontunu abone formuyla bıriikte
aşağıdaki faksa/adrese gönderiyorum.
D Yapı ve Kredi Bankası - Çemberlitaş 5162800
D Akbank - Nuruosmaniye 14460-0
İşaretlediğim tutarı kredi kartı hesabımdan alınız.
D V1SA U EUROCARD D MASTERCARD
Kart No: Son kullanma tarıhi:
TARÎH: İMZA:
Cumhuriyet
Türkocağı Caddesı, 39/41 (34334) Cağaloğlu - istanbu!
ABONE SERVİSİ
Telefon : ( 0212) 512 05 05 - FaKs. (0212) 512 48 30
Eğitim
Rehberlik
servisleri
kuruluyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Milli Eğitim Ba-
kanlığı, kesintisiz temel
eğitimle önem kazanan
rehberlik servisleri için
tüm öğretmenlerin "hiz-
metiçi eğitim kursundan
geçirileceğini'' açıkladı.
Eski Milli Eğitim Bakanı
Mehmet Sağlam'ın tüm
üniversite mezunlanna öğ-
retmenlik olanağı tanıyan
karanndan sonra geçen yıl
bakanlığa başvuruda bulu-
nan Açıköğretim Fakültesi
mezunlan, daha sonra kap-
sam dışında bırakılmalan
nedeniyle Danıştay'a aç-
tıklan davayı kazandılar.
Milli Eğitim Bakanlığı.
8. sımf sonunda yapılacak
yönlendirme nedeniyle
önem kazanan "rehberlik
öğretmenlerini", tüm sınıf
öğretmenlerini hizmet içi
eğitim kursundan geçire-
rek karşılayacak. Belirle-
necek merkezi okullarda
rehberlik servisleri kurma-
yı da planlayan bakanlık
bu yöndeki çahşmalan
gerçekleştinnek üzere üç
gün sürecek bir toplantı
düzenliyor. Bugün başla-
yacak toplantı, yann sona
erecek.
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı 'ndan üst düzey bir yet-
kili, Türkiye'de şu anda 2
bin rehber öğretmen oldu-
ğunu açıkladı. Bu sayının
yapılacak rehberlik hiz-
metlerini karşılayamaya-
cağını vurgulayan yetkili,
acil gereksinimi karşıla-
mak üzere smıf öğretmen-
lerinin hizmet içi eğitim
kursundan geçirileceğini
bildirdı. Yetkili, Türkiye'de
yaklaşık 15 bin rehber öğ-
retmene gereksinim oldu-
ğunu belirterek, gelecek
yıldan itibaren tüm öğret-
menlik formasyonlanna
haftada 4 saatlik "rehber-
lik formasyonu" eklenece-
ğinı kaydetti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Solcu Olmak ve
AtatÜPkçülük
12 Eylül 1980 öncesinde "TürkDevrim Tarihi"
derslerinde çok tartıştığım konuların başında,
Atatürkçülükle sosyalizmin ilişkisi ya da bağlan-
tısı gelirdi.
Atatürk'ü "burjuva devrimcisi" olarak nitelen-
diren ve değerlendiren kimi "keskin" solculan-
mız, Atatürk'ün solcu olmadığını ve yaptıklannın
da "soHa bir ilgisinin olmadığını iddia ederierdi.
Kimi "keskin" sağcılanmız da, Atatürk'ü böyle
"sevimsiz" göstererek "altını oymaya çalışan"
konuşmalan engin bir memnuniyetle izlerlerdi.
Alparslan Türkeş'in Atatürkçülüğü konusun-
da elbette kuşku duyamayız. En azından, kendi
anladığı ve yorumladığı bir Atatürk'e sevgi ve
saygı duyduğuna eminim. Fakat o günlerin
MHP'sinin özellikle taşra örgütlerinde ve Ülkü
Ocaklan'nda, Islamiyet çoğu zaman Türklüğün
önüne çıkardı. Bu zihniyeti şimdilerde Büyük Bir-
lik Partisi temsil ediyor. Yani, o günlerin "Sağ"\n-
da, Atatürk'e pek sempati besleyen yoktu. Mer-
kez sağ partiler ise Atatürk'ü değil de, kimi tari-
kat liderlerini ön plana çıkartmak gayreti içinde
kjiler. Ne de olsa, onların oy getireceğini sanıyor-
lardı.
12 Eylül 1980 Cunta yönetimi, Atatürkçülük
konusunda bizim "keskin" solculan haklı çıkar-
tacak bir politika ızledi. Atatürk'ü ağızlarına pe-
lesenk eden 12 Eylül yöneticileri, Cumhuriyeti-
mizin temel çizgisini değiştirirken, "bıktınct" bir
Atatürk söylemini benimsediler. "Solu engelle-
mek" amacıyla bir yandan "Türk - Islam Sente-
nni" devletin resmi politikası haline getirirken, öte
yandan Atatürk'ün kurumlannı birer birer ortadan
kaldırmanın çabasına giriştiler.
12 Eylül öncesinde Atatürk'ü ve Atatürkçülü-
ğü savunan tek siyasal örgüt CHP, yani merkez
sol idi. Ve 12 Eylül merkez solun üzerine öylesi-
ne hışımla gitti ki: "Atatürk'ün Partisi", belini bi-
razzordoğrultacak biçimde çöktü. CHP'nin bu-
günkü sıkıntılannın kökeninde de o politikalar
vardır. Vrtrinindeki bacak mankenleri, CHP'nin al-
tı okunu anımsatıyor diye mahkemeye verilen ve
hakkında bir yıl hapis cezası istenen çorapçının
macerası çok ibret vericidir. (O mahkeme ilamı
sanıyorum şimdi CHP Genel Merkezi'nin birdu-
vannı süslüyor).
öylesine utanmaz ve öylesine hain bir yöne-
tim vardı ki; MHP'liler idam istemiyle hapiste tu-
tulurken, tüm görüşleri devlet yönetiminde ege-
men kılınıyor; dillerinden Atatürk'ü düşürmez-
ken, Atatürkçüler en ağır bir biçimde kovuşturu-
luyor ve Atatürk'ün düşüncelerini, kendi ifade-
siyle bile yayımlamak yasaklanıyordu. Sonunda
Türkeş ve arkadaşları "zamanaşımı" gerekçe-
siyle salıverildi ama Atatürkçüler üzerindeki
"baskı", faili meçhul bir katliama dönüştü. Mu-
ammer Aksoy, Bahriye Clçok, Uğur Mumcu
gibi "abide isımler." bu politika çerçevesinde kat-
tedildtler. - • . - -o-
Günümüz Türkiyesi'nde merkez sağ vflTrner-
kez sol, Atatürk'e sahip çıkıyor. Şeriatçı sağ, ay-
nlıkçı grup ve partiler ve "süperzekâlı enteller",
Atatürk'e karşı. Fakat "sol" Atatürk'le ilgili görüş-
lerini birtürlü netleştiremiyor ya da dile getiremi-
yor.
Ufuk Uras'la bu konuyu çok tartışıyoruz. Son
kongrelerinden sonra yayımladıkları bildiride,
°nefo/duWann/"düşünüyor. Bence değiller. "öz-
gühükçû laikliğe" sahip çıkmak yeterli bir açık-
lama değil. Isterlerse sahip çıkmasınlar. Özgür-
lükçü laiklik ÖDP'nin varlık nedenleri arasında-
dır. Bindikleri dalı kesecek halleri yok ya.
"Cumhuriyetin kazanımlanna" sahip çıkmak
da yetmez. Refah Partisi de, Büyük Birlik Parti-
si de aynı söylem içinde, Cumhuriyetin kaza-
nımlanna onlar da sahip çıkıyoıiar. Önemli olan
"kazanım " derken ne anladıklan ve bundan son-
raki "yönlerinin" ne olacağı.
Bu konulan defalarca ele aldım. Ve sanıyorum
zaman zaman ele almaya devam edeceğim. Bu-
gün bu konuyu ele almamın nedeni, bir süre ön-
ce okula telefon eden genç bir okurumun ricası
oldu.
"Atatürk solcu muydu hocam?" diye sordu
bu genç okurum. "Elbette solcuydu" diye yanıt-
ladım sorusunu. Sol ve sağ kavramlarının nere-
den geldiğini ve Atatürk'ün neden solcu olduğu-
nu kısaca özetledim.
"Hocam bunlan neden yazmıyorsunuz?" di-
ye sorunca doğrusu çok şaşırdım. Çetelesini tut-
madım ama bu konulan, belki de okurianmı bık-
tıracak kadar çok yineledim. Ama anlaşılan yi-
nelemeyi sürdüreceğiz.
Solcu olmak demek, bir ülkedeki "ekonomik"
ve "siyasal" yapıyı daha geniş bir tabanın lehine
değiştirmek için çabalamak ve böyle bir düzen-
den yana olmak demektir. Yani daha dengeli bir
getir paylaşımı, ekonomik fırsat eşitliğinin sağ-
lanması ve her türüyle siyasal katılımın sağlan-
masını hedef almak demektir.
Siyasal katılım, sadece seçim zamanlannda
gidip oy vermek değildir. Her türlü sivil toplum
kurumlannın, hertürlü derneklerin, meslek örgüt-
lerinin vb. siyasete "bilfiil" katılması demektir.
Hatta sırasında "sivil itaatsizliğe" başvurmak de-
mektir. (Elbette bedelini ödemeye hazır olmak
koşuluyla.)
Refah'lı kimi arkadaşlar, "Asıl solcu biziz..."
diye övünürler. Laf... Solculuğu kim yitirdi de,
onlara kaldı? Toplumun yansını, yani kadınlan
devre dışı bırakacak ve önceden belirienmiş kut-
sal bir çerçeve içinde siyaset yaptırmak isteye-
cek ve bunun solculuk olduğunu ileri süreceksi-
niz... Adama gülerier.
Atatürk'ün yaptıklan ve kendine hedef olarak
aldıklannı düşündüğümüz zaman, Atatürk hiç
kuşkusuz solcudur. Ama Atatürk'ün dönemini
bugünün dünyasıyla mukayese edemez ve bu-
günün kavramlanyla değerlendiremezsiniz. Kal-
dı ki bugün pek çok konuda Atatürk'ün hedef-
lerine ulaşmış olmamıza karşın, kimi bakımlar-
dan Atatüri<'ün döneminden daha da gerilere
düşmüş durumdayız. Buna neden olanlar utan-
sın...
Bana telefon eden genç okurum, ÖDP'ye ya-
kın hissediyormuş kendini. Fakat ÖDP'nin bu
konulardaki yaklaşımını kafasında netleştireme-
miş. "Ben de aynı durumdayım " diye yanıtladım
kendisini.
Galiba ÖDP bu konularda, daha net konuşmak
zorunda.