Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 KASIM 1997ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yârgı bağışıklığını 'kürsü dokunulmazlığı' ile sınırlayan öneri genel kurulda görüşülüyor
TBMM'de tarîhsel smavANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM Genel Kurulu'nda bugün milletve-
kili dokunulmazlığına sınırlama getire-
cek anayasa değişikliği önerisi görüşüle-
cek. Öneri ıle milletvekillerine kûrsü do-
kunulmazhği getirihrken "ağır cezayı ge-
rektiren cürümlerde suçüstü hali ile zim-
met, rüşvet, hırsızlık, dotandıncıhk, sahte-
dlik, inancı kötüye kullanma, resmi iha-
le. alım satımlara fesat kanştırma cürüm-
lerinden dolayı nüliet\ekilinin sorguya çe-
idhnesi ve yargılanmasr yolu açılıyor.
Önerının referanduma gerek kalmadan
yasalaşması için 367 oy gerekirken, DYP
kilit pani oldu. CHP Istanbul Milletveki-
li Bülent Tanla'nın yaptırdığı bir araştır-
ma sonuçlanna göre halkın yüzde 82'si-
nin dokunulmazhklann kaldınlmasını is-
tedigı, RP'li seçmenler arasında yapılan
araştırmada da bu oranın yüzde 72.7 ol-
duğunun ortaya çıktığı bildirildi.
ANAP, DSP, DYP ve CHP genel baş-
kanlanntn imzalanyla geçen yasama yı-
lında verilen anayasanın 83. maddesiyle
ilgili değişıklık önergesi, bugün genel ku-
rulda görüşülecek. Anayasanın 175. mad-
desine göre anayasanın değiştirilmesıne
ilişkin öneriler genel kurulda ıki kez gö-
• ANAP. DSP, DYP ve CHP genel başkanlannm imzalannı taşıyan anayasa değişikliğinin bugün 367 oy
alması durumunda, "ağır cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü hali ile zimmet, rüşvet. hırsızlık,
dolandıncılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, resmi ihale, alım satımlara fesat kanştırma
cürümlerinden dolayı milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması" yolu açıhyor.
rüşülüyor ve kabulü için üye tam sayısı-
run beşte üç (330) çoğunluğunun gizli oyu
gerekiyor. TBMM tarafindan üye tam sa-
yısının beşte üçü (330) veya üçte ikisin-
den (366) az oyla kabul edilen anayasa de-
ğışikliği hakkındaki yasa, cumhıirbaşka-
nı tarafindan TBMM'ye iade edilmediği
takdirde halkoyuna sunulmak üzere Res-
mi Gazete'de yayımlanıyor.
RP'nin karşı çıktığı yasa önerisınde
anayasanın 83. maddesi ile ilgili şu düzen-
leme öngörülüyor:
"TBMM üyeteri Mecüs çahşmalann-
daki oy ve sözlerinden. Meclis'te ileri sür-
dükleri düşüncelerden. aynı birteşinıdeki
Başkanlık Drvanı'nın teklifl üzerine Mec-
lis'çe başka bir karar alınmadıkça, bun-
lan Meclis dışında tekrariamak ve açığa
vunnaktan hiçbir şekikk sonımlu tutula-
madar. İçtüzük gereğince verilecek disip-
lin cezalan saklıdır.
Secimden önce veya sonra bir suç işle-
digi ileri sürülen bir miDetvekili. Mecfis'in
karan ohnadıkça tutulamaz, sorguya çe-
küemez, tutuklanamaz ve yargdanamaz.
Bir mifletvckili hakkında seçimden önce
veya sonraverümiş birceza hükmününye-
rine getirilmesi, milletveküiiğinin sona er-
mesine bırakılır. Tekrar seçilen millerveki-
li hakkında soruşturma ve kovuşturma,
Meclis'in yeniden dokunulmazltğmı kal-
dırmasına bağhdır. Dokunulmazlık süre-
since dava ve cezaya zamanaşımı işlemez.
Şu kadar ki ağır cezayı gerektiren cürüm-
lerde suçüstü hali Ue zimmet ihtilas, irti-
kap, rüşvet, hırsızhk, dolandıncılık, sahte-
cilik, inancı kötüye kullanma, dola> lı iflas.
kaçakcıbk, resmi ihale ve alım satımlara
fesat kanşörma cürümlerinden dolavı bir
milletvekilinin sorguya çekilmesi veyargı-
lanması için Meclis'in karan aranmaz. Bu
haBerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı.
durumu hemen ve dogrudan TBMM'ye
bikürmek zorundadır.Ancak bu haUerde
desuç işlediği ileri sürülen milletvekili, ağır
cezayı gerektiren cürümlerde suçüstü ha-
li veya Meclis'in karan ounadıkça tutula-
maz ve tutuklanamaz. TBMM'deki siya-
si parti gruplannca yasama dokunulmaz-
bğı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
ahnamaz. Millervekilleri hakkındaki ce-
za davalan, Yargıtay 'da görülUr. Bu dava-
larla ilgili hanrlık soruşrurmasının yürii-
tülmesL kamu davasuun açılması, hük-
mün temyizi ve diğer yargılama esaslan
kanunla düzenlenir."
'Yurttaşlar istiyor'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal dün
partisinin grup toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, TBMM'nin bugün tarihi bir sı-
nav vereceğıni söyledi. Hiçbir ciddi de-
mokraside Türkiye'deki kadar geniş, mut-
lak bir dokunulmazlık olmadığını vurgu-
layan Baykal. "Hukukendokunulmazlık-
lann kakunbnası mümkün, ama fıilen de-
ğiL Bu. sadece HADEP olayında iştedi"
dedi. Bülent Tanla'nın partileri için yap-
tığı araştırma sonuçlannı aktaran Baykal,
"Türkiye'de dokunuhnazlığui kaldınlma-
suıı isteyen yurttaşlann oranı >üzde 82.
RP buna karşı çıkmasına rağmen. RP'li
seçmenlerin de yüzde 72.7'sinin dokunul-
mazhklann kakhnlmasını istediği ortaya
çıktL " açıklamasını yaptı.
DYP grubunda ikna turu
DYP Grup Yönetim Kurulu toplantısı-
na katılan Tansu ÇHter. grup başkanve-
killerine oyların gösterilerek atılması ko-
nusunda milletvekillerinin ikna edilmesi
talimatını verdi. Grup Başkanvekili Tur-
han Güven, bugünkü grup toplantısında
mılletvekillennin bu yönde bilgilendiri-
leceğini belırtti. DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Nahit Menteşe de gizli oy yönte-
mini 'kepazeük' olarak nitelendirdi.
Menteşe, "Ben oyumu göstererek ataca-
ğun" derken, grubun da aynı tutumu ser-
gıleyeceğinı söyledi. Elazıg Millenekili
Mehmet Ağar da, "Genel kurula gelece-
ğim. kabul oyu verecegim" dedi.
Anayasa değişikliği görüşmelen önce-
sinde son parlamento aritmetiği şöyle:
RP: 150, ANAP: 139, DYP: 91, DSP: 63.
CHP: 54, DTP: 21, BBP: 8, Bağımsız:
19,MHP:2,DP: l,Boş:2.
M e c l i s ' i n d o k u n u l m a y a n l a r ı
RP ve Şevki Yılıııaz
suçlanma şampiyonu
HÜLYA KARABAĞLI
AYŞE SAYIN
ANKARA - Dokunul-
mazhklann sınırlandınl-
masma karşı çıkan ve sah-
tecılikten, Cumhurbaşka-
nı'na, Atatürk'e, TBMM.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
hakarete kadar uzanan
suçlarnedeniyle haklann-
da fezleke düzenlenen
millervekilleri içinde
RP'liler ilk sıraya oturdu.
TBMM Anayasa- Adalet
K.arma Komisyonu'nda
-^<Jfl*Mimtına>r bekleyen
mittetvekili hakkında-
ki 16Ofezlekeden58'inin
RP'liIere ait olduğu sapta-
nırken RP'den *4akıyyeis-
tifası'' ile aynlan Bağım-
sız Rize Millervekili Şe\-
ki Yılmaz. 18 fezleke ile
rekorkırdı.
Yılmaz'ı. CHP Samsun
Millervekili MuratKara-
yalçın 13, RP kökenli Ba-
ğımsız Şanlıurfa Milletve-
kılıIbrahimHalilÇelikll
fezlekeyle ızledi.
TBMM Kanunlar ve
Kararlar Dairesi'nin sap-
tamalanna göre, millerve-
killerinin büyük bölümü,
geçmişteki görevleri ile il-
gili suçlamalardan parla-
mentoya girerek kurtuldu-
lar.
Millervekilleri hakkın-
da düzenlenen fezlekele-
rin 38'ini "görevini ihmal
ve kötüye kullanmak"
oluşturuyor.
Milletvekillerinin diğer
suç yelpazesinde kasten
adam öldürmek, yarala-
ma. tedbirsizlik ve dikkat-
sizliltsonucu ölüme sebe-
b'iyet verme. resmi evrak-
ta sarttecilik, zimmet, ka-
çakçılık. silahlı çete oluş-
turmak. cumhuriyetin te-
mel niteliklerine ve ku-
rumlanna hakaret, seçim
yasalanna muhalefet, P-
KK'ye yardım yataklık,
pankart açma, izinsiz gös-
teri yürüyüşüne katılma y-
er alıyor. Milletvekilleri
hakkındaki suçlamalar ve
fezleke sayılan şöyle:
1- tbrahim Halil Çelik
(Bağımsız-11): Currîhur-
başkanına gıyabında ha-
karet.
Belediye başkanlığı sı-
rasında görevini ihmal.
Atatürk'ün hatırasına ha-
karet (3 fezleke), Sendika
Yasası 'na muhalefet. 2911
sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası'na
muhalefet. 5816 sayılı
Hasan Hüseyin Ceylan
Şevki Yılmaz
Atatürk Aleyhine Işlenen
Suçlara İlişkin Yasa'ya
muhalefet. Halkı din ve
mezhep farklılığı gözete-
rek kin ve düşmanlığa
açıkça tahrik etmek. Siya-
si PartiICT Yasası'na mu-
halefet. Devletin askeri
kuvvetlerini alenen tahkir
vetezyif etmek.
2- Yücel Seçkiner
(ANAP-l):Reklamgelir-
lerini teşkilat bütçesinden
ödemek.
3- Haydar Oymak
(CHP-1): Yaralamaya se-
bebiyet vermek.
4- Ismet Attila (DYP-
1): Bağ- Kur Genel Mü-
dürlüğü döneminde göre-
vini ihmal.
5- Mesut Yılmaz
(ANAP-3): 298 sayılı Sç-
çimlerin Temel Hükümle-
ri ve Seçmen Kütükleri
Hakkındaki Yasa'ya mu-
halefet (3 fezleke).
6- Necmertin Erbakan
(RP-6): 2911 sayılı yasa-
ya muhalefet (3 fezleke).
298 sayılı yasaya muhale-
fet (3 fezleke).
7- Rıfat Serdaroğlu
(DTP-3): Seçim Yasası'na
muhalefet.
8- Süleyman HafJnogiu
(ANAP-1): 2911 sayılı ya-
saya muhalefet.
9- Işm Çelebi (ANAP-
1): 298 sayılı yasaya mu-
halefet.
10- Ahmet Derin (RP-
1): Meskûn mahalde silah
armak.
11- Yaşar Dedelek
(ANAP-1): Görevh me-
mura hakaret.
12- İrfan Demiralp
(ANAP-1): Taşıt Yasa-
sı'na muhalefet.
13- Deniz Baykal
(CHP-2): 2911 ve 298 sa-
yılı yasalara muhalefet.
14- Hasan Korkmaz-
can (ANAP-2): Basın yo-
luyla Başbakan'a hakaret.
Kooperatifler Yasası'na
muhalefet.
15-Ahmet CemilTunç
(RP-2): 298 sayılı yasaya
muhalefet. TCK 159/1'e
muhalefet.
16-HacıFiliz(DYP-l):
Görevini kötüye kullan-
mak.
Yarın: Öbür
dokunulmazlar
Universitelerdeki gerginlik sürüyor
Itfaahııl L nKersitesi'ndeülkücülcricsol
görüşiü öğrenciler arasmdaki gerginlik
sürüyor. Panzerleıie desteklenen yakJaşık 2 bin polis, üniversitey i abluka altına alırken ülkücüler ve sol görüşiü öğ-
renciler ayn ay n açıklama yaptı. 1Ü Edebiyat Fakültesi'nden çıkan bir grup ülkücü ögrencL, Merkez Kampus'ta
bekleyen arkadaşlanyla buİuşruktan sonra Beyazıt Meydanı'nda gösteri yaptı. Tekbir getirip "Ülkücü hareket en-
gellenemez*" sloganlan atan grup, açıkJamanın ardından dagüdL IÜ Hukuk Fakûltesi'nin önünde toplanan yak-
laşık 500 sol görüşiü ögrenci de
U
L niversitede çete istemiyoruz", "Çatlı'nm itieri yıldıramaz bizleri" sloganlanm
atarak Beyant Meydanı'na yürüyüşe geçti. Meydanda açıklama yapan öğrenciler, "Bugün ünrversiteye gelen 35
yaşlanndaki adamlar. sağ görüşiü öğrenciler değil; sarkık bıy ıklı. eli kanlu gözü dönmüş uyuşturucu tacirierinin,
silah kaçakçılannın ünhersitelerdeki uzanülandır" dedi. Marmara Lniversitesi (ML) Cöztepe Kampusu'nda fo-
rum yapan yakJaşık 100 ögrenci, ünhershelerin çetelere bırakılmayacağıru söyledi. (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
Refah Partisi'nin gensoru önergesi 267 oyla reddedildi
Yaşar Topçu'yu CHP kurtardı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda dün,
RP'nin ANAP'lı Baymdırlık ve Iskân
Bakanı Yaşar Topçu hakkında verdi-
ği gensoru önergesinin gündeme alın-
ması, 235 olumlu oya karşılık 267 oy-
la reddedildi. CHP gensoruya "hayu-"
oyu verirken aynı konuda araştırma
önergesi verme karan aldı. RP'lilerin
"hırsız" suçlamalanna hedef olan
Topçu, kendini "Bu lafi aynen iade edi-
yorum. RP'li belediye başkanlannın
oturduğu evlerin bazılan kaçaktır.
1994'ten bu yana 4 bin gecekondu ya-
püdı, niye bir tanesini yıkmadınız" dı-
ye savundu.
RP'nin, Istanbul Büyüksehir Bele-
diyesi alanındaki biraraziyi siyasi ay-
nmcılık yaparak Bahçeköy Belediye-
si mücavir alanına dahil ettiği savıyla
Topçu hakkında verdiği gensoru öner-
gesinin ön görüşmelen dün yapıldı.
CHP lideri Deniz Baykal. görüşmeler
öncesinde partisinin grup toplantısın-
da yaptığı konuşmada. gensoruya ko-
nu uygulamanın "•yanlış" olduğunu
söyledi. Baykal. "BirsüreönceCHP'li
bir belediyenin imar yetkisi alııup
AIV\P'h belediye intikal ettirildL Esen-
yurt Belediyesi'yle ilgili uygulamaya
karşı mücadele ettik. Ancak o zaman
da bunu gensoru konusu haline getir-
medik. RP'ji de mücadelemizde yanı-
mızda görememiştik" dedi
Grubu adına söz alan RP Istanbul
Mılletvekili MustafaBaş, usulsüz ara-
zi tahsisinin bazı kesimlere "rant ka-
pısı" açma amacı taşıdığını ileri sür-
dü. Büyüksehir Belediyesi alanmdan
Küçükköy Belediyesi sınırlanna alı-
nan arazide kumarhaneci Ömer Lüt-
fii Topal, ANAP tstanbul ll Başkanı,
Koç Universitesi arazisinin de bulun-
duğunu kaydeden Baş, "Bu karan 12
gün içinde çıkarmışsınız. Acaba bu
yanguıdan mal kaçırma neden? Aca-
ba, birilerine diyet borcunuz olduğu
için mi" diye sordu.
ANAP'lı Nejat Arseven 54. hükü-
met döneminde RP'li bakanın da ay-
nı yönde 65 uygulaması bulunduğu-
nu anımsatınca, tartışmalar çıktı
RP'lıler bu sözlere itiraz ettiler. Top-
çu ise kendısıni savunurken "Genso-
ru önergesinin hiçbiryerinde Koç Üni-
versitesi kelünesi geçmiyor. Gensoru-
da bahsedilen ünrversite değil, Koç
grubudur. Koç grubunun oradaid in-
şaaünın ruhsaönı Sanyer Belediyesi
verdiği için, önerge metnini degistirdi-
niz" dedi. RP'li Baş "Ruhsaünıçıkar,
çıkarmazsan yalancı ilan ediyorum"
dıye bağınrken Topçu "Bana bağıra-
cağınıza. belediye başkanınıza bağınn.
ruhsatı size versin. Say uı Baş bana hır-
sız' dedi aynen iade ediyorum" dedi.
Topçu, DYP'lılere de "Madem o
kadar ormanlar gidiyor diye yanıyor-
sunuz. O bölgede DYP Geneİ Başka-
nı'nın da 120 dönüm arsası var" diye
çatarken sözlerinı "RP'B belediye baş-
kanlannın oturduğu evlerin bazılan
kaçaktır. 1994'ten bu yana 4 bin gece-
kondu yapıldı, niye bir tanesini yıkma-
dımz" diye tamamladı.
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
"Tebliğ Hükmü../
Her şey eskinin tıpkısı gibi...
Bir ögrenci velisinin sesi hâlâ kulaklanmızda yan-
kılanıyor
"Biliyor musunuz, türban ve çarşafla derse giren
öğretmen sayısı ANASOL-D hükümetinde daha da
arttı; başörtüsû ve türbanla derse giren stajyer öğ-
retmenler bile var..."
Sorduk:
"HertıaJde onlar da rapor almışlardır..."
Yanıt:
"Evet hepsi rapor almış..."
Istanbul'da iki ilköğretim okulunda stajyer oğret-
rnenler türbanla giriyor derslere...
iki okulun adını merak edenlere hemen açıklaya-
biliriz:
"Bağcılar Tiryaki Hasan Paşa İlköğretim Okulu,
Güneşli Gazi llköğretim Okulu..."
Stajyer öğretmenler salt Bağcılar ve Güneşli'de
değil, Türkiye'nin dört biryanında başlannda türban,
ayâk topuklanna dek inen elbiselerle derslere giriyor-
lar...
Şimdi size bir soru:
"Türbanlı öğretmenler bu işi nasıl yapıyor?"
"Hastaneden rapor alarak!"
Bu 'rapor', en rahat Vakrf Gureba Hastanesi'nden
alınabiliyor...
Vakrf Gureba Hastanesi Göğüs Hastalıklan Müte-
hassısı Dr. Reyhan Çömez, acaba şimdiye dek kaç
bayan öğretmene 'astım alen'ik ve miks tipi başağ-
rısı' tanısı koyup, "Başının sıcak tutulması gerekir"
yolunda rapor verdi?
Bizim saptadığımız yüzlerce öğretmene...
Şeriatçılar oyunu kuralına göre oynuyor, her has-
tanede kendilerine yakın doktor bulabiliyor...
Bu raporlartıbbi değil, siyasaldır. Çünkü raporu ve-
ren bayan doktor da türbanlıdır...
Astım hastalığryla başı sıcak tutmanın ne ilgisi var-
dır?
Bizim bildiğimiz astım hastahğında, ağız ve burun
deliklerinin kapatılması, bu işin de maskeyle yapıl-
ması gerekir...
• • •
RP lideri Necmertin Erbakan, Anayasa Mahke-
mesi'nde savunmasını yaptığı saatlerde, yabancı te-
levizyonlar Mısır'da yaşanan vahşeti, laik düzene
savaş açan aşın dinci terör örgütü islami Cema-
at'in gerçekleştırdiğıni bildiriyordu...
Kahire'ye 500 kilometre uzaklıktaki Luksor kentin-
de gerçekleştirilen 'kanlı eylem'de katledilen 68 ki-
şinin 58'sı Japon, Ingiliz, Fransız ve Alman turistler-
di...
Dün sabah 'şenatçı gazeteler'e şöyle bir göz at-
tım. Bazılan Mısır'daki vahşeti görmemezlikten gel-
miş, bazılan ise olayı şöyle vermişti:
"Mısır'da eylem: 83 ölü..."
Şeriatçı gazete haberi çok kısa kullanmış, haber-
de 'terörist' kavramını geçirmekten bile çekinmişti...
Şeriatçı gazeteler acaba niçin böyle bir tutum ser-
giliyorlardı? Bu gazeteler Türkiye'de Hizbullah ve İB-
DA-C örgütü militanlan yakalandığında da 'sözde
terör örgütü' diye yazmıyoriar mıydı?
Işte Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum
budur.
Şeriatçı basın bir yandan 'demokrasi ve hukuk
devleti' derken öte yandan içte ve dıştaki aşın dinci
terör örgütlerini koruyup kollamaktadır...
• • •
Cuma günleri Beyazıt, pazar sabahlan Eyüp Sul-
tan Camii'nin önünde toplanan gruplar, size neyi
anımsatıyor?
Sizi bilmem ama bana Cemalettin Kaplan'ın bu-
günlerde elden ele dolaşan 'Tebliğ'in El Kitabı'n
anımsatıyor:
Gayemiz. Islam Devleti... Hâkimiyet Allah'a
mahsustur... Anayasa' Kuran... Nizam Şeriat...
Metot Tebliğ... Mevzu.;.Ha/c/c/n Hâkimiyeti... Tebliğ
Hükmü. Farz... Tebliğ Üslubu Açık, net ve kesin...
SiperveKalkan. Sabır, tahammül ve müdafaa. Teb-
liğ devhnde silaha sanlma ve kaba kuvvete başvur-
ma yoktur..."
Şimdı tebliğ süresindedirier aşın dinciler...
Ornek mi?
Kendilerini 'Tebliğ Memurtarı' olarak nitelendiren
Mahmut Kaçar, Bekir Özbal, Bahattn Toprak ve
Recai Gökalp...
Bu kişilerin arkasında hangi siyasi oluşum; hangi
gazete, dergi, radyo ve televizyon kuruluşlan var?
Bu kişiler laik demokratik cumhuriyeti kuran Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 59. yıldönümün-
de Şanlıurfa, Hatay ve Izmir'de ellerinde Kuran'la
şöyle bağırmadılar mı:
"Puta tapmayın, Allah'a dönün..."
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önemli ku-
rumlannda ve kuruluşlannda 'şeriatçı örgütlenme'
hâlâ sürüyor...
Şeriatçılann tek amaçlan van
"Türk Silahlı Kuvvetleri'ni birbirine düşürmek..."
Önceki günkü Yeni Şafak'ın manşeti şöyleydi:
"Cunta tasfiyesi..."
Aralık ayında yapılacak Yüksek Askeri Şûra'da 'ef-
nik' nedenlerden dolayı rahatsızlık duyulan subay-
lar, ordudan ihraç edilecekmiş...
Okullarda çarşaflı, türbanlı öğretmenlerin, devle-
tin önemli kurumlannda 'irticaiörgütlenme' ve 'feö-
liğ memurlan'nm giderek çoğalmalan acaba neyin
habercisidir?
Sanatçı Okan Bayülgen'in 17 yaşındaki bir genç
tarafindan ayağından vurulmasını da hiç gözardı et-
meyin!..
Oyun kuralına göre oynanıyor!..
Her şey eskinin tıpkısı gibi...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (5 raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Orgeneral Clark, Türkiye'den ayrıldı
'Savaş Türkiye'ye zarar verir'
ABD'de bulunan Taner, anlaşmanın sağlandığını açıkladı
Ekonomiyi IMF denedeyecek
ANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki-
ye, NATO Müttefik Kuvvetleri Başkomuta-
nı Orgeneral Welsey C. Clark'a. Irak'a ya-
pılacak olası bir saldından duyduğu kaygı-
yı iletti. Ankara'nın, 'ekononük,sosyal vesi-
yasal' alanda çıkardığı 3 faturaya karşılık
Clark. Türkiye'ye özel bir mesaj getirmedi-
gini, ziyaretinin de, Basra Körfezi'nde ya-
şanan bunalımla ilgili olmadığını kaydetti.
Clark, dün sabah saatlerinde Dışışleri Ba-
kanlığı Müsteşan Büyükelçi KorkmazHak-
tanır ile bir araya geldi. Görüşmenin ardın-
dan gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
Clark. ziyaretinin nedeninin. Türkiye'nin
NATO içindeki rolünü görüşmek ve karşı-
lıklı anlayışı daha da geliştirmek olduğunu
açıkladı. Türk heyeti görüşme sırasında, ola-
sı bir saldından Irak'ın ardından en fazla
zarar görecek ülkenin Türkiye olduğunu,
1991 yılında yaşanan KörfezSavaşı'nın bu-
nu doğruladığını iletti.
Ankara, .\BD yönetimı ile yapılan görüş-
melerde de Körfez Savaşı'nın Türkiye'ye
ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan olumsuz
etkilerini iletiyor. Son olarak, önceki gün
Ankara'da temaslarda bulunan ABD Kong-
resi Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Gor-
don Smith'e aşağıdaki mesajlar iletildi:
- Türkiye, 1991 savaşınm ardından eko-
nomik olarak büyük zarar gördü. Irak'a uy-
gulanan ambargo kapsamında Kerkük-Yu-
murtalık boru hattı kapandı. tki ülke arasın-
da hiçbir ticaret olanağı kalmadı. Türki-
ye'nin toplam kaybı 30 mifyar doların üstü-
ne çıktı. Binlerce Türk TIR'ı Kuzey Irak'ta
kaldı.
- Ekonomik etkinin bu kadar büyümesi,
Türkiye'nin güneydoğusundaki sosyo-eko-
nomik dengelerin bozulmasına neden oldu.
- Savaşın ardından Kuzey Irak'ta oluşan
otorite boşluğu, PKK'nin bölgeye iyice yer-
leşmesine neden oldu. PKK, bölgeden sal-
dırdıkça Türkiye kendi önlemlerini almak
ve sınırötesı harekâtlar düzenlemek zonın-
da kaldı. Bu da Türkiye'nin Arap dünyası
ile ılişkilerinin bozulmasına neden oldu.
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON - Devlet Bakanı
Güneş Taner, Uluslararası Para Fonu
(IMF) ile anlaşmaya vanldığını açık-
ladı. Vanlan anlaşmanın "stand-by"
olmadığını ileri süren Taner, "Bu,ah-
şılnuşın dışında yepyeni bir modeldir.
IMF'nin gelişmekte olan ülkelerie Uiş-
küerinde örnek oluşturacakür'" dedi.
IMF yetkilileri, vanlan anlaşmanın s-
tand-by olarak adlandınlmasa da s-
tand-by'ın özelliklerini taşıdığını kay-
dettiler. Yetkililer, Türkiye ekonomi-
sinin belirlenen periyotlar dahilinde
IMF gözlemcileri tarafindan sıkı bir
denetime tutulacağına dikkat çektiler.
ABD Başkanı Bill Clinton'ın
"Müttefik Türkiye'nin siyasi ve eko-
nomik istikrara kavuşması herkesüı
çıkannadm REFAHS'OL'a kryasla
ANASOI^D hükümetinin istikrar
şansı ve diyalog kurulması daha ko-
lay" diyerek yaktığı yeşil ışığın ardın-
dan Türkiye ile IMF arasında sürdü-
rülen görüşmeler anlaşmayla sonuç-
landı. Taner. IMF Başkanı Michel
Camdesus ile yaptığı görüşmeden
sonra, gazetecilerin sorulannı yanıt-
larken "Bulunduğumuz noktayı özet-
lersek bir program üzerinde anlaşma-
ya vardık" dedi. Devlet Bakanı, IMF
ile karşılıklı olarak programın detay-
lan üzerinde çalışılması gerektiğini,
bunun da bir ay kadar süreceğini kay-
detti.
"Bunu bir stand-by olarak görme-
yin" diyen Taner. yapılan anlaşmanın
alışılmışın dışında ve gelişmekte olan
başka ülkelere model oluşturacak
özellikte olduğunu ilen sürdü.
Türk halkının çok zorlu bir dönem
geçireceğini bildiren IMF yetkilileri,
vanlan anlaşmanın stand-by özellik-
lerini taşıdığını, ancak stand-by ola-
rak adlandınlmadığını belirttiler. IMF
yetkilileri, toplumun bütün kesiminin
öngörülen enflasyonu düşürme hede-
finde birleşmesi gerektiğine dikkat
çektiler. IMF'nin Taner ile yürüttüğü
görüşmeler sırasında, siyasi istikrann
yanı sıra, acil yapısal önlemler ve büt-
çenin sıkı denetimine önem verdikle-
ri de öğrenıldi.
Bu arada IMF'nin sık sık Türki-
ye'ye giderek yapılan özel anlaşmayı
denetleyeceği ve uygulama sırasında
belirlenen acil önlemleri de devreye
sokacağı edınilen bilgiler arasında y-
eraldı.
IMF'nin ilk etapta gerçekleştiril-
mesini istediği noktalar ise şöyle sı-
ralandı: "Yatınmlarkısılacak.Eğitim
ve enerji dışında yeni yabnm projesi
başlatılmayatak. Tanm kesimine
program dışı srvasiyannmı hedefleyen
destek sağlanmayacak. Tüm kamu ke-
siminde ve harcamalannda mali dlsip-
linin sağlanmasına dikkat edilecek."
CHP Cenel Başkanı Deniz Baykal
'Susurluk'ta teslim
bayrağı çekildi'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
hükümetin Susurluk ko-
nusunda "beyazteslimiyet
bayrağmı çekmeye başla-
dığmı" savunarak "Tür-
kiye'de arük bir Susurluk
yok, herkesin kendine gö-
re bir Susurluk'u var. Su-
suriuk. fırma, rozet oldu.
Al bunu kime istersen ya-
kasınatak" dedi.
Baykal. "ülkenin tam
bir kargaşa ortarruna sü-
rüklendiğini'' vurgular-
ken Susurluk konusunun
çözümlenememesinin
"60'lann, 70'lerin Latin
Amerika sendromunun
Türkiye'ye egemen olma-
sı" sonucunu getireceğıni
söyledi.
Baykal, grup toplantı-
sındaki konuşmasında ül-
kede bir umutsuzluğun
yaygınlaştığma dikkat
çekti. "Stadyum vandaliz-
mi, polisin gözü önünde
fîitursuzca infazlar ülke-
de hukuk konusunda cid-
di tereddütkre yol açıyor"
diyen Baykal, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu böyle gitmez.
Mahkemeler reddi hâkim
talebine maruz kalmadan
dava reddediy oriar. Yargı
mercilerinin kaçmasını
gerektiren değeriendir-
meterohıyor. Davalar ora-
dan oraya sürükleniyor.
Bu, hukuka olan saygıyı
sarsıyor."