Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 1997 ÇARŞAMBA
HABERLER
Kısa... Kısa...
• DSP ÎLE CHP TBMM
Dışişleri Komisyonu
Başkanlığı konusunda
restleşirken Başbakan
Mesut Yılmaz'ın devTeye
girmesiyle bu komisyon
başkanlığının CHP'ye
verilmesi konusunda
uzlaşma sağlandığı
öğrenildi.
• RPGRUP
Başkanvekilliği seçimi parti
içindeki çeldşmeyi ortaya
çıkardı. Parti yönetimince
Temel Karamollaoğlu,
Salih Kapusuz ve Lütfü
Esengün'ün adaylığının
deklare edilmesine
sinirlenen RP"li muhalifkr,
Biilent Annç'a oy vererek
partideki geîeneği yıkülar.
• BAKANLAR *
KÜRULU'nun önceki
akşam yaptığı toplantıda,
Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel'in de Taşıt
Yasası'nda değişiklik
öngören bir yasa tasansı
için yaptığı hazırlığı
aktardığı öğrenildi.
Temizel'in bakanlar,
müsteşarlar, valiler,
büyükşehir belediye
başkanlan. TBMM
Başkanı dışındaki kamu
yöneticilerinin araç
gereksiniminin
oluşturulacak havuz
sisteminden karşılanmasını
istediği öğrenildi.
• tŞÇl PARTtSt Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
DYP Genel Sekreteri
Nurhan Tekinel'in
kendisine "yavın yoluyla
hakaret" ertiği
gerekçesh le 1 milyar
liralık tazminat davası
açö.
• TURKtYE Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Ankara
Temsilcilıği'ne gazeteci-
yazar Bakı Özılhan
getirildi.
• TRT Haber Dairesi
Başkanı Ahmet Çetinyeni
göre\inden alındı.
Çetinyeni'nin yerine
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e
yakınhğiYİa bilinen Okay
Göçer yeniden TRT
Haber Dairesi
BaşkanlığVna getiriidi
• CHP tçel Millervekılı
Fikri Sağlar. dün Başbakan
Mesut Yılmaz ile bir süre
görûştü. TBMM Susurluk
Araştırma Komisyonu'nda
görev yapan Şağlar'ın,
Başbakan Yılmaz'la bu
konuda görüş alışverişinde
bulundugu öğrenildi.
• ALMAN
HASTANESİ'nin yaklaşık
80 doktor ve hemşiresi
organlannı bağışladı.
Organ bağışlannın
İstanbul Tıp Fakültesi
Transplantasyon
Ünitesi'nden gelen
görevlilerce alındığı
toplantıda, tüm insanlann
konuya duyarlı olması
istendi.
• DHKP-C örgütü adına
Istanbul Emniyet
Müdürlüğü ve Harbiye
Orduevi'ne roketatarla
saldın düzenledıkleri öne
sürülen 3 sanığın
yargılanmasına bugün
lstanbul 4 No'lu DGM'de
başlanıyor.
• ÇAGDAŞ YAŞAMI
Destekleme Derneği
(ÇYDD) Fatih Şubesi
tarafindan Fatih Hacı
Sükvmanbey İlköğretim
Okıüu'na yaptırüan
Atatürk büstü, dün okulda
düzenlenen törenle açıklı.
• AYDINLIK İÇİN
Yurttaş Girişımı. "SürekJi
Aydırüık İçin Bir Dakıka
Karanlık Eylemf'ni bugün
saat21.00"deHasköy
kıyısma çekilen Galata
Köpriisü üzerinde
gerçekleştırecek. Yurttaş
Girişimi, oltalann da
kullanılacağı bu simgesel
eylemın 6 Nisan 1909'da
Galata Köpriisü üzerinde
öldürülen gazeteci Hasan
Fehmi'ye adandığını
vurguladı.
• ALMANYA'nın
Ankara Büyükeiçisi Hans
Joachim Vergau,
Almanya'da doğan
Türklerin lehine olacak
yasal reformun
hazuriıklannın sürdüğünü
bildirerek
u
Yeni düzenleme
ile AJmanya'da doğan
Türkler, doğumlanndan
itibaren Türk
vatandaşlığııun yanı sıra
Alman vatandaşı da
olacak" dedi.
• ASKERLİĞİ ertelenen
Kasım 1997 celbinde silah
altına alınacak yedek
subay statüsündeki
öğretmenlerin yann, er
statüsündeki
öğretmenlerin de 27
Kasım akşamına kadar
"fiilen öğretmenlik
yaptıklanna" ilişkin
belgeyi askerlik şubelerine
teslim etmeleri gerekiyor.
Kadrolarda iıııaııı temizliği
RP'nin REFAHYOL döneminde Balıkesir Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne
doldurduğu dinci yandaşlannm yerine sosyal hizmet uzmanlan atandı
COŞKUNYAMATN
BALIKESİR - ANASOL-D
hükümetinin Sosyal Hizmetler II
Müdürlüğü'ndeki temiztik harekâtı' son
atamalarla tamamlanırken. REFAHYOL
iktidan döneminde kilit noktalara
getirilen imamlar ve imam hatip lisesi
öğretmenleri yerlerini sosyal hizmet
uzmanlanna bıraktı. REFAHYOL
döneminde Sosyal Hizmetler tl
Müdürlüğü'ne atanan Ivrindi İmam
Hatip Lisesi Öğretmeni ve RP Belediye
Başkan adayı Omer Taşkın'ın görevden
alınması ve yenne sosyal hizmet uzmaru
Beycan Akdeniz'in getırilmesiyle
başlayan operasyon, yetiştirme yurdu,
huzurevi ve çocuk yuvası ile sürdü.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Meiih Gökçek"in görev yaptığı dönemde
Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü yapan,
REFAHYOL döneminde yeniden müdür
olmayı başaran Yahya Karabuhıt'un
yerini sosyal hizmet uzmanı Ramazan
Duman aldı. Sosyal hizmet uzmanı
Hakkı Kurtuluş Demir de müdür
yardımcılığı görevıne atandı. Yine
REFAHYOL~iktidannda Huzurevi
Müdürü olan Çimento Fabrikası tmamı
Süleyman Bahadır da görevden alınarak
yerine sosyal hizmet uzmanı Tufan
Tezcan atandı. Sosyal Hizmetler ll
Müdürlüğü, yetiştirme yurdu ve
huzurevinin yanı sıra çocuk yuvasında
da değışiklikler yapıldı. REFAHYOL'un
çocuk yuvası müdür yardımcılığına
getirdiği merkez köy imamlanndan AB
Haydar Uysal da bu görevden
uzâklaştınldı. Sosyal hizmetlere
dışandan, kuruluşlarla ilgisi olmayan
mesleklerden yönetici atamasuıı
engellemek, işin uzmanı, deneyimli
öğretmen ve sosyal hizmet uzmanı gibi
meslek elemanlanrun yönetici olmasını
sağlamak için yeni bir yasa taslağı ve
standart kadro yönetmeliği hazırlandığı
öğrenildi. Bu yasa taslağının kısa süre
içinde TBMM'ye sunulacağı belirtildi.
M a n i s a d a k i l i s e l i g e n c l e r d a v a s ı b u g ü n
Sanık polisler yargılanıyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Arahk 1995'te DHKP-C
örgütü üyesi olduklan savıyla gö-
zaltınaalınan liseli gençlere işken-
ce yaptıklan ıleri sürülen Manisa
Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 10
polisin 70'şeryil ağır hapis istemiy-
le Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si"nde yargılanmalanna bugün de-
vam edilecek. îşkence gören genç-
lerin savunmanlığını üstlenen CHP
lzmir Millervekili Sabri Ergûl ve
avukat Pefin Eıda tüm duyarlı yurt-
taşlan davayı izlemeye çağırdılar.
Ergül ve Erda organize suç örgüt-
lerinin üyelen tahliye edilirken
'duvar yazısı çetesi' üyesi çocuk-
lann 18 yıla hüküm gıydiğıni be-
lirterek, "Çocuklann bir ksmı Ud
yıklır hapistedir" dedıler.
Ergün ve Erda. bugüne dek ol-
duğu gıbi bundan sonraki duruş-
malarda da tüm demokratik kitle
örgütlerinin ayru duyarlıhğı göster-
mesinı istediklen ortak açıklama-
lannda şu görüşlere yer verdıler:
"16 genç çocuk, kız ve erkeklen
Manisa EmnKet Müdürlüğü'nde
11 gün gözalbnda rutulmuşlar ve
gözalbnda dayak.tazyikii suda tut-
ma. cıntçıplak soyma cinsel taciz-
de bulunma,cinsel organlan dahil
elektrik verme ve cop sokma gibi
ağır işkencelerden geçirilerek. tşle-
medikleri suçlan /oria kabul etme
dunımunda bırakıimışlar. Fizik-
sel ve psikolojik kalıcı sakatiıklar-
la malul halde, sadece ve sadece
poBsteağır işkencealtındaimzala-
dıklan hiraflar sonucu, çete kur-
maktan İzmir DGM'de 3 Ue 18 yd
arasında değişen ağır hapis ceza-
sına çarptınldılar. Çete üyesi ol-
duklanna dair ne bir deliL ne bir
İşkence gören gençlerin savunmanlığını üstlenen CHP İzmir Millervekili Sabri Ergül ve avukat Pe-
lin Erda tüm duyarh yurttaşlan davayı izlemeye çağırdılar.
görgfl ve bilgi tanığu ne de herhan-
gi bir suç aleti. oknayan; ötdürme,
yarakma, çatişma, eytem, soygun,
yürüyüş, toplanb ve benzeri fliDe-
ri bulunmayan bu genç çocukla-
nn. gi/Ji çete kurmaktan 18 yıla
v-aran ağır hapiscezaları almalan-
na neden oian tek suçiaru poliste iş-
kence albnda kabul etroek zorun-
da kaküklan tek suçlan, duvaria-
ra 'paralı eğitime son' stoganryta-
malandır."
Silahlı soygun. eroin. kumaı çe-
telerinin, devlet içinde ve dışında
örgütlenmiş organize suç örgütle-
rinin mensuplannın, cinayet sa-
nıklannın tahliye edildiğinı vur-
gulayan Sabri Ergül ile Pelin Er-
da, şunlan dediler "Bu çeteler 3-
5yü hapis istemi ileyargüanırken,
'duvar yazısı çetesi' rnensubu ço-
cuklar 18 yıla hüküm giydi. Bir
lasmı 2 vıldır hapiste, bir ktsmı. 7
ie 11 sç
1
tutukhı kaldıktan sonra tah-
liye oldu. İşkcncenin ve hapsin ço-
cukbedenierindeve psikoktjilenn-
de yaratrjğı ağır hastalıklar nede-
nhle tedavi görürierken \-e hasta-
nelerde yatarlarken. derslerine de
çalışülar, liseyi bitirdiler. Üniversi-
te suıavlannı kazandılar. şimdi be-
denlerindevebe>inlerinde işkence-
lerin ağır Lderi ve boyunlannda İz-
mir DGM'nin vcrdrği ağır hapis
cezalannaaitvafta Ue okuyoriar. Iş-
kenceci polisler mahkeme kararı-
na rağmen a\ııı cadde üzerinde ve
150 metre uzaklıkta, hakn göre%'
yapoklan İl Emniyet Müdürlüğü
binasından mahkeme huzuruna-
je rağmen mahkeme, yargı göre-
>iniyapr.or. vapmayaçafa^yorsuna,
>ürütme. İçişleri Bakanlıgı yanp-
ya yarduna olmuyor."
TRABZON^DAN ALINMASI İSTENİYOR
4
Dava Istanbul'a ıızak'
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Trabzon Ağır Ceza
Mahkemesi. taraflann, yakınlannın,
tanıklann geliş gıdişlenndeki zorluklar
ve hukuki ve fıili gerekçeler nedeniyle
Gazı davasının Istanbul'a yakın bir yere
almması için Adalet Bakanlıgı ve
Yargıtay'a aynntılı bir gerekçeyle
başvurma karan aldı. Müdahil taraf ve
avukatlannın geliş- gidişlerinde
karşılaştıklan güçlüklerin Cumhuriyet
Başsavcılığı'na bildirilmesini de
kararlaştıran mahkeme, sanık ifadeleri
ve belgelerle eldekı delillerin bilimsel
yöntemler de kullanılarak
karşılaştınlmasını istedi. Gazi
Mahallesi'nde meydana gelen ve 7
kişinin ölümünden sorumlu tutulan
polislerin yargılandığı üçüncü duruşma,
kaygı verici olaylara sahne oldu.
Özellikle mağdur yakınlan ve çok
sayıda müdahil avukatın içinde yer
aldığı yedi araçlık konvoyun kimlik
kontrolü gerekçesıyle sık sık önünün
kesilmesi, avukatlann ve davada taraf
olan mağdur yakınlannın, duruşmanın
başlamasından 2 saat sonra ancak
davaya girebilmeleri, müdahil tarafça
ciddi bir engelleme olarak mahkemeye
sunuldu. Müdahil a\ııkatlar adına söz
alan Cemal Yücel, Trabzon'un
Akçaabat ilçesinde bir grubun
kendilerıne kurt işaretleri yaptığını ve
AbduDah Çath'yı destekleyen sloganlar
atıldığını söyledi. Davaya gelişlerinin
bu biçimde engellenmeye
çalışılmasının adil yargılamayı
önleyeceğini söyleyen avukat Yücel, bu
konunun Cumhuriyet Başsavcılığı'na
bildirilmesi ve geliş gidişlerde gerekli
kolaylıklann sağlanmasını istedi. Sanık
avukatlanndan Dhami Yetekçi'nin,
olaylan devletin bütünlüğüne yönelik
bir eylem olarak göstermesi ve polisin
silah kullanmasını yasalar içinde bir
davranış olarak göstermesi, mağdur
yakınlannın tepkilerine neden oldu.
tlhami Yelekçi, müvekkillerinin silah
kullanmadığını, olaylarla ilgisi
bulunmadığını, ancak kullanmış olsalar
bile bunun yasal ve meşru olacağını
savundu. 5'i tutuklu 15 sanık da 12-13
Mart günü olaylarda görev aldıklannı,
ancak ne silah kullandıklannı ne de
kendilenne fotoğraflarda gösterilen
uzun namlulu tüfek kullanan adamlan
gördüklerini öne sürdüler. Yaklaşık 9.5
saat süren duruşma sonucunda
mahkeme, sanık avukatının tahliye
istemini reddetti. Sanık İsa Bostan'ın
tutukluluk halinin devamına, başka
cezaevlerinde bulunan Hamdi Özata ve
Sedat Ozenir'in Trabzon Cezaevi'ne
getirilmesine karar veren mahkeme,
tutuksuz olarak yargılanan Sfilevman
Memişçi ve Ali Doğan'ın tutuklanması
istemini de reddetti.
MİT DOGRULADI
'İpekçi
cinayetinde
Çelikde
vardı'
İstanbul Haber Servisi - Mil-
li Istihbarat Teşkilatı (MİT). es-
ki Milliyet Gazetesi Başyazan
Abdi İpekçi suikastıyla ılgili ts-
tanbul Adliyesi'ne sunduğu ra-
porda, suikasttan 18 yıl sonra
Oral ÇeHk ve Yalçın Özbey'in
Mehmet Ali Ağca'ya yardım et-
tiğı iddialannı doğruladı.
tstanbul Adliyesi 4. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nin, Abdı tpekçi
suikastı davası ile ilgili olarak
istediği rapor, MİT tarafından
dün mahkemeye sunuldu. tpek-
çi cinayetinin ardından, herhan-
gi istihbari bilgi vermeyen
MÎT'in, olayın üzerinden 18 yıl
geçtikten sonra hazırladığı ra-
porunda, Çelik ile Özbey'in te-
tikçi Ağca'ya yardım ettiği be-
lirtildi. Raporda, suikastın ar-
dından Maltepe Askeri Ceza-
evi'ne kapatılan Ağca'nın kaçı-
nlması olayında da Çelik ve Öz-
bey'in rolü olduğu vurgulandı.
Ağca, ipekçi suikastıyla ilgi-
li verdiği ilk ifadesinde kendisi-
ne yardım edenleri gizlemiş, an-
cak daha sonra Papa 2. Jean Pa-
ul suikastıyla ilgili olarak yargı-
landığı ltalya'da, Özbey ve Çe-
lik'in kendisine yaptığı yardım-
lardan söz etmişti. Ağca, ttalyan
adli makamlanna verdiği ıfade-
de ÇeHk ve Özbey'İe olan yakın
ilişkisifli dogrulamış, suikastlar-
da oynadıklan rol konusunda bil-
gi vermişti. Ancak Ağca, daha
sonra bu ifadesini de değiştir-
mişti.
KARARIN DURDURULMASI İSTENDİ
Bodrum hâkimsiz kaldı
MTYASEtLKNUR
Türk Sineması'nda ünlü bir filmin adıydı
"Bodrum Hâkimi". Bugünlerde
"Bodrum Hâküni" ilçenin bütün
sorunlannın önüne geçti. Ancak sorun
hâkimden kaynaklanmıyor. Diğer turizm
merkezlerinde olduğu gibi Bodrum'da da
rant kavgası ilçeyı mafyanın merkezi
haline getirmesine, arazi anlaşmazhklan
ilçeyi Teksas'a çevirmesine karşın
yolsuzluklara adı bulaşmayan ve
çalışkanlığıyla tanınan Bodrum Hâkimi
Rıfat Nadir Uysal'dan herkes memnun.
Sorun. Hâkımler \e Savcılar Atama
Kararnamesi'nde Bodrum Hâkuni
Uysal'ın da görev yeri değişecekler
arasında bulunmasından kaynaklanıyor.
Bodrumlular bir süre önce İcurulan 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ikinci bir
hâkim tayini beklerken me\cut
hâkimlerinden de olmak üzere.
Eğer tayin kararnamesi durdurulmazsa
Bodrum'da hâkim kalmayacak. Hâkim
Rıfat Nadir Uysal'ın tayinin
durdurulması için Bodrumlu 60 avukat
biraraya gelerek Cumhurbaşkanı,
Başbakan. Adalet Bakanı ile Hâkim ve
Savcılar Yüksek Kurulu'na telgraf
çektiler. Göreve geldiği Temmuz
1994'ten itibaren 5 bin dava dosyasını
sonuçlandıran ve davalann kısa sürede
karara bağlanması için cumartesi ve pazar
günleri de çalışan Hâkim Uysal'ın
tayinine engel olmak isteyen Bodrumlu
Avukatlar, bu tayinin gerçekleşmesi
durumunda Uysal'ın Icra Tetkik ve Sulh
Hukuk Mahkemesi'nde görev yapan eşi
Hâkim Ozen Uysal'ın da görev yerinin
değişeceğini belirterek Bodrum'un
tümüyle hâkimsiz kalacağına dikkat
çekiyorlar. Avukatlar, Cumhurbaşkaru,
Başbakan ve Adalet Bakanı'ndan tayinin
durdurulması istemine ek olarak 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi'ne ikinci tayin
yapılması talebinde bulundular.
Bodrum'da görev yapan 60 avukat adına
açıklama yapan Avukat İlhan Keser,
adliyede yaşanan sorunlara ilişkin
şunlan söyledi: "Geçmişyıllardan kalan
davalar hariç. sadece bu yıl içinde Aslhe
Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sayısı
1600'e ulaşü. Sulh Hukuk
Mahkemesi'ndeki dava sayısı ise 1100
dvannda. Biz yeni adli yılın
başlamasından önce basına yapbğunız
açıklamalarda 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne ikinci bir hâkim
atanmasını talep etmiştik. Ancak biz yeni
bir hakim beklerken mevcut oianın tayin
edileceğini öğrendik. İtd Asliye
Mahkemesi'ne şu ana kadar sadece bir
hâkim baktı. İş çokluğundan dolayı bir
dava için yüda ancak iki duruşma
yapüabilrvordu. Yani hâkim ancak 5 ay
sonrasuıa gün verebüiyordu. Bu durumun
düzehümesini beklerken tek hakimimizin
de gideceğini öğrendik."
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calislar@raksnet.com
HAKKÂRİ - Çukurca'nın
(Hakkâri) Köprülü Köyü'nde
geceledik. Köprülü Köyü'nün
bulunduğu bölgede Kayseri
Hava Indirme Tugayı, yedi ay-
dır konuşlanmış. Van'dan üç
Sikorsky helikopteriyle önce
Yüksekova'nın Dağlıca Kö-
yü'ne uçtuk.
Dağlıca, *am anlamıyla kuş
uçmaz, kervan geçmez dağlık
bir bölgede kurulu. Burada
1994 yılından bu yana bir ta-
bur bulunuyor. Yalçın dik te-
pelerin ortasındaki köyün yo-
lunun kışın 4 ay kapandığını ve
Yüksekova ile ilişkisinin kesil-
diğini söylediler.
Dağlıca'daki tabur, hemen
dağlann öte yanındaki bölge-
yi kontrol ediyor. Biz gittiğimiz-
de Dağlıca yakınındaki bir kö-
Taaliyet Sonu încelemesi'
ye (ikiyaka) bir birliğin operas-
yonayollandığını öğrendik. Ta-
burdan top atışlanyla operas-
yon birliğine destek verildi.
810 nüfuslu Dağlıca'da, he-
men her aileden korucu var.
Köyde askerierden başka dev-
let görevlisi yok. Barakadan
yapılan bir derme çatma bina,
okul haline getirilmiş. öğret-
menligini biraskeryapıyor. Çe-
şitli yaşlardan çocukJar hep bir
arada eğitim görüyoriar. Bü-
tün ihtiyaçları tabur tarafından
karşılanıyor.
Gezdiğimiz bölgelerdeki as-
kerler, bu yöreye askerler dışın-
da devlet görevlisınin gelme-
diğinden ve sınırlı olanaklarla
görev yaptıklarından yakındı-
lar. Yollar bakımsız, ulaşım zor-
luğu nedeniyle erzak temini
güç.
Yüksekova'nın Dağlıca Kö-
yü'nden yine helikopterlerie
Yüksekova ve Hakkâri üzerin-
de, Çukurca'nın Köprülü Kö-
yü'ne geldiğimizde ortalık ka-
rarmıştı. Kayseri Hava Indirme
Tugayı, burada 1. Komando
Tugayı'na dönüşmüştü. Bu yö-
renin en etkili ve aktif birikim-
lerinden oluşan Tugay, sürek-
li operasyonlara katıhyor.
Komutanlann verdiği bilgiye
göre 7 aydır burada bulunan tu-
gay, zamanının üçte birini Ku-
zey Irak'taki harekâtlarda, üç-
te birini Hakkâri 'nin Van yöre-
sindeki operasyonlardageçir-
mişti. Tugay komutanı Tuğge-
neral Fikri Gönüttaş, yıllannı bu
bölgede geçirmiş. Tugayın
3500 er, 350 subay ve astsu-
baydan oluştuğunu anlattı. Bu
bölgede PKK'nin artık sesinin
çıkmadığını şöyle ifade: "Tel-
siz sesi gelmiyor."
Yine askerlerin bu bölgede-
ki durumla ilgili saptamaları
şöyle: "Halkkim güçlüyse onun
yanında." Şimdi bu bölgeye
Silahlı Kuvvetler'in hâkim ol-
duğunu, halkla bu anlamda
ciddi bir sorunları olmadığını
belirtiyorlar.
Köprülü'deki brifıng sırasın-
da en hassas tartışma, insan
haklanyla ilgili brifing sırasında
yaşandı. Askerler, bu konuda
dikkatli davrandıklannı anlatır-
ken Avrupa İnsan Haklan Mah-
kemesi'ndeki davalar ve so-
nuçları üzerine yapılan yorum
farklılığı, küçük bir gerilime ne-
den oldu.
İnsan haklan brifinginin so-
nunda, 'Bu alanda sizlerin eleş-
tirisine ve işbirliğine açığız"
cümlesi, ikjinçti. Çok fazla tar-
tışma olanağı olmadı.
Sınır boytanndaki askerierle,
komutanlarla iç içe ve derinle-
mesine konuşma olanağı bul-
duk. Yarariı notlar aldık. Anla-
tacağız. Bugün Şırnak'tayız.
Asker diliyle, "Faaliyet sonu
incelemesi"n\ önümüzdeki
günlerde yapacağız.
GLOBAI^OLİTÎKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Şaraba ve Suya Dair
1990'larda gelişmiş ülkelerde ve dünyanın bir-
çok yerinde borsalar baş döndürücü bir hızla yük-
seldiler. Bir taraftan Modernist ressamlann tablo-
ları, Havana puroları ve şaraplar yatırımcılann ilgi-
sini çekerken, diğer taraftan, yılda 1.000.000 ster-
lin kazanan fon yöneticileri, yüz binlerce dolar üc-
ret ve prim alan dealerler, 1980'lerin yuppilerini
hatırtatır bir şekilde yeniden popüler kültüre de
görünür olmaya başladılar. Porsche, spor Merce-
des, Ferrari satışlan arttı. Üretilmiş servetin bölü-
şülmesinde ve şirketlerin çalışanlanyla biriikte, kö-
le çiftlikleri gibi alınıp satılmasında uzmanlaşan bu
insan türünün doğal olarak kendine uygun bir de
tüketim tarzı oluştu. Bunlara hizmet veren lokan-
talar giderek klasik şarapları mönülerinde daha
çok sunmaya başladılar. Bizim hikâyemiz de şa-
rap üstüne.
Bu yıl başında, bir Wall Street dealeri, iyi bitmiş
bir yılı kutlamak için, Aşağı Manhattan'ın en iyi
restoranlanndan Montrachet'e girer ve müdür Da-
niel Johnnes'ı çağırarak Burgundy şarabı içmek
tstedığini ve kendisine ne önerebileceğini sorar. Da-
niel, mahzene iner ve üç şişe şarap getirir. Coche
Dury'nin Corton Charlamagne 1994 (400 dolar),
Leroy'un Meursault-Pierrieres 1990 (175 dolar) ve
Domain de la Romanee Conti'nin Montrachet 1973
(1.200 dolar). Sözünü ettiğimiz müşteri yemeğini
bitirdiğinde servis hariç 3000 dolar hesap öder.
Financial Times'ın haftasonu ekinin (nasıl har-
camalı bölümünün) yemek ve içki kısmında bu hi-
kâyeyi anlatan yazar, eskiden bu tür harcamalan
"eskipara"nın (aristokrasi, büyük bankacı ve sa-
nayiciler vb.) yaptığını ama artık "yeniparanın" gi-
derek daha fazla harcandığına işaret ettikten son-
ra bu sefer de Londra'dan bir hikâye anlatıyor.
Mayfair'deki (hani Asil Nadir'in ofısi vardı ya işte
o mahalle), Le Gavroche (Sefiller romanında, ba-
rikatlardaki devrımcilere mermi taşırken ölen so-
kak çocuğu) ısimli lokantanın şef garsonu, 26 yıl-
lık meslek hayatında hiç böyle bir hesap sunma-
mış. Üç kişilik bir masada oturan müşteriler yemek
bittiğinde toplam 13.091.20 sterlin hesap vermiş-
ler. Bu hesabın içinde yemek sadece 220 sterlin
tutmuş. Gerisi bir şişe Krug 1949, bir şişe Mont-
rachet 1985, Romanee Conti 1985, Chateaux La-
tour 1961, Dyquem 1967 ve Hut Brion 1945. Lond-
ra'nın önemli şarap tüccarlanndan Willie Lebus a
göre "bugün artık yemeğe gidenler daha az ama
daha iyi şarap içmek istiyoriar (yukardaki üç kişi-
lik masada 6 şişe şarap içildiğini düşününce..)"
•
Dünyada giderek derinleşen bir içme suyu krizi
yaşanıyor. Tatlı su dünyanın toplam su stoklannın
sadece yüzde 3'ünü oluşturuyor ve bunlann yü-
zey suyu olarak tarif edilen kısmının 2100 yılına ka-
dar da tümüyle tüketilmiş olacağı düşünülüyor.
Üstelik toplam tatlı suyun yüzde 30'u tanmsal üre-
timde kullanılıyor. (Le Monde Diplomatique, Ka-
sım 1997).
Diğer taraftan, dünyada her beş kişiden biri sağ-
lıklı içme suyundan yoksun. Gelecek 100 sene
içinde dünya nüfusu üç kez artarken, su.ihtiyacı-
nın 7 kez artacağı öngörülüyor. İçme suyu stokla-
nnın ve tükettminin de dağıhmı çok dengesiz. Bir
ABD vatandaşı günde ortalama 900 litre su tüke-
tirken, Afrika'da yaşayan bir insan sadece 30 lit-
re su ile yetinmek zorunda kalıyor. Su sorununun
oldukça ciddi boyutlarda yaşandığı Ortadoğu'da
da benzer bir eşitsiz dağılım söz konusu. Örneğin
bir Israil vatandaşı, bir Filistinliden dört kat daha
fazla su tüketebiliyor. Dünyanın en çok su sıkıntı-
sı çeken ülkeleri aynı zamanda dünyanın en yok-
sul ülkeleri arasında yer alıyorlar.
İnsan türünün en temel yaşam araçlanndan bi-
ri olan suyun kontrolünün ve dağıtımının düzen-
lenmesi giderek çok ciddi bir sorun haline geliyor.
Buna karşılık geçenlerde Birleşmiş Milletler'e su-
nulan bir rapor, su sorununun piyasa mekanizma-
sına uygun bir şekilde ve arz-talep dengesi gere-
ğince çözülmesini önerebiliyor. Su da bir meta gi-
bi alınıp satılmalıdır deniyor. Ama ya alacak para-
nızyoksa...
Zengin su stoklanna sahip gelişmiş ülkeler, bu
ortamda, su ihraç ederek (örneğin Kanada hükü-
metinin öngördüğü gibi) gelecekte su ticaretinden
büyük paralar kazanmayı bekliyorlar. Bu arada
tüm gezegenin içme sularının ortak bir şekilde,
demokratik yöntemlerle ve gereksinimler göz önü-
ne alınarak denetlenmesinı ve dağıtılması gerek-
tiğini söyleyenlerin önerilerine ise dünyayı yöne-
tenlerşimdilik pek ilgi göstermiyoriar. Bırakınız pi-
yasa bu sorunu çözsün...
BTS üyeleri iş bıraktı
Emekçüerin hükümeti
protestolan sürüyor
İstanbul Haber Servi-
si - KESK'e bağlı Birle-
şik Taşımacılık Çalışan-
lan Sendikası (BTS) üye-
si yaklaşık bin beş yüz
kamu çalışanı iki saatlik
işbırakma eylemi yaptı.
Türk-lş "e bağlı Türk
Harb-lş Sendikası da. hü-
kümetin bazı uygulama-
lannı düzenledıği yürü-
yüş^le protesto etti.
Uretimden gelen gü-
cünü kullanan kamu ça-
lışanlan dün Haydarpaşa
Gan'nda ış bırakma ey-
lemi yaptı. Üçlü koalıs-
yon hükümetinin istifa
etmesını isteyen Türk-
Harb-tş Sendikası tstan-
bul Şubesi üyeleri yaptık-
lan basın açıklamasında,
işverenle karşılıklı gö-
rüşme ve çözüme ulaş-
mak için ne gerekiyorsa
yaptıklarını belirttiler.
Haydarpaşa-Gebze ara-
sındaki 29 istasyonda ça-
lışan personelin, 12.00-
14.00 saatleri arasındaki
iş bırakma eylemi nede-
niyle yaklaşık 15 bin ki-
şi demiryollanndan ya-
rarlanamadı, demiryolu
ile yapılan bin beş yüz
tonluk yük taşımacılığı
gerçekleştirilemedi.
Haliç'teki Taşkızak
Tersanesı önünde topla-
nan 1500 tersane işçisi
dedünl2.00'de''Hükü-
met istifa". "Zorunhı ta-
sarruf hakkunız,söke sö-
ke alınz", "Mezarda
emeküliğe hajir* slogan-
lan atarak yürüyüşe geç-
tiler. Kasımpaşa Meyda-
ru"na kadar yürüyenişçi-
lere bir konuşma yapan
sendikanın tstanbul Şu-
be Başkanı Orhan Coş-
tur, hükümetin emekçi
halka saldırdığını ve hak-
lannı gasp ettiğini belirt-
ti. Ezilenlerin emekçiler
olduğunu vurgulayan
Coştur, "REFAHYOL
hükümetinin yıkılması
sonucuoluştunılanANA-
SOL-D hükümetinin 120
günhlkicraaünın veprog-
ramının sonucu görülen
odur ki, açıktan emekçi
kesünine saldınhyor, ye-
niden hak gasplanna gi-
diyorlar" dedi. Kamu-
Sen üyesi yaklaşık 500
memur da dün Taksim
Meydanı'ndan Galatasa-
ray'a kadar yürüdü.