27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Kısa... Kısa... • DSP ÎLE CHP TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanlığı konusunda restleşirken Başbakan Mesut Yılmaz'ın devTeye girmesiyle bu komisyon başkanlığının CHP'ye verilmesi konusunda uzlaşma sağlandığı öğrenildi. • RPGRUP Başkanvekilliği seçimi parti içindeki çeldşmeyi ortaya çıkardı. Parti yönetimince Temel Karamollaoğlu, Salih Kapusuz ve Lütfü Esengün'ün adaylığının deklare edilmesine sinirlenen RP"li muhalifkr, Biilent Annç'a oy vererek partideki geîeneği yıkülar. • BAKANLAR * KÜRULU'nun önceki akşam yaptığı toplantıda, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in de Taşıt Yasası'nda değişiklik öngören bir yasa tasansı için yaptığı hazırlığı aktardığı öğrenildi. Temizel'in bakanlar, müsteşarlar, valiler, büyükşehir belediye başkanlan. TBMM Başkanı dışındaki kamu yöneticilerinin araç gereksiniminin oluşturulacak havuz sisteminden karşılanmasını istediği öğrenildi. • tŞÇl PARTtSt Genel Başkanı Doğu Perinçek, DYP Genel Sekreteri Nurhan Tekinel'in kendisine "yavın yoluyla hakaret" ertiği gerekçesh le 1 milyar liralık tazminat davası açö. • TURKtYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara Temsilcilıği'ne gazeteci- yazar Bakı Özılhan getirildi. • TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çetinyeni göre\inden alındı. Çetinyeni'nin yerine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınhğiYİa bilinen Okay Göçer yeniden TRT Haber Dairesi BaşkanlığVna getiriidi • CHP tçel Millervekılı Fikri Sağlar. dün Başbakan Mesut Yılmaz ile bir süre görûştü. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'nda görev yapan Şağlar'ın, Başbakan Yılmaz'la bu konuda görüş alışverişinde bulundugu öğrenildi. • ALMAN HASTANESİ'nin yaklaşık 80 doktor ve hemşiresi organlannı bağışladı. Organ bağışlannın İstanbul Tıp Fakültesi Transplantasyon Ünitesi'nden gelen görevlilerce alındığı toplantıda, tüm insanlann konuya duyarlı olması istendi. • DHKP-C örgütü adına Istanbul Emniyet Müdürlüğü ve Harbiye Orduevi'ne roketatarla saldın düzenledıkleri öne sürülen 3 sanığın yargılanmasına bugün lstanbul 4 No'lu DGM'de başlanıyor. • ÇAGDAŞ YAŞAMI Destekleme Derneği (ÇYDD) Fatih Şubesi tarafindan Fatih Hacı Sükvmanbey İlköğretim Okıüu'na yaptırüan Atatürk büstü, dün okulda düzenlenen törenle açıklı. • AYDINLIK İÇİN Yurttaş Girişımı. "SürekJi Aydırüık İçin Bir Dakıka Karanlık Eylemf'ni bugün saat21.00"deHasköy kıyısma çekilen Galata Köpriisü üzerinde gerçekleştırecek. Yurttaş Girişimi, oltalann da kullanılacağı bu simgesel eylemın 6 Nisan 1909'da Galata Köpriisü üzerinde öldürülen gazeteci Hasan Fehmi'ye adandığını vurguladı. • ALMANYA'nın Ankara Büyükeiçisi Hans Joachim Vergau, Almanya'da doğan Türklerin lehine olacak yasal reformun hazuriıklannın sürdüğünü bildirerek u Yeni düzenleme ile AJmanya'da doğan Türkler, doğumlanndan itibaren Türk vatandaşlığııun yanı sıra Alman vatandaşı da olacak" dedi. • ASKERLİĞİ ertelenen Kasım 1997 celbinde silah altına alınacak yedek subay statüsündeki öğretmenlerin yann, er statüsündeki öğretmenlerin de 27 Kasım akşamına kadar "fiilen öğretmenlik yaptıklanna" ilişkin belgeyi askerlik şubelerine teslim etmeleri gerekiyor. Kadrolarda iıııaııı temizliği RP'nin REFAHYOL döneminde Balıkesir Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne doldurduğu dinci yandaşlannm yerine sosyal hizmet uzmanlan atandı COŞKUNYAMATN BALIKESİR - ANASOL-D hükümetinin Sosyal Hizmetler II Müdürlüğü'ndeki temiztik harekâtı' son atamalarla tamamlanırken. REFAHYOL iktidan döneminde kilit noktalara getirilen imamlar ve imam hatip lisesi öğretmenleri yerlerini sosyal hizmet uzmanlanna bıraktı. REFAHYOL döneminde Sosyal Hizmetler tl Müdürlüğü'ne atanan Ivrindi İmam Hatip Lisesi Öğretmeni ve RP Belediye Başkan adayı Omer Taşkın'ın görevden alınması ve yenne sosyal hizmet uzmaru Beycan Akdeniz'in getırilmesiyle başlayan operasyon, yetiştirme yurdu, huzurevi ve çocuk yuvası ile sürdü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Meiih Gökçek"in görev yaptığı dönemde Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü yapan, REFAHYOL döneminde yeniden müdür olmayı başaran Yahya Karabuhıt'un yerini sosyal hizmet uzmanı Ramazan Duman aldı. Sosyal hizmet uzmanı Hakkı Kurtuluş Demir de müdür yardımcılığı görevıne atandı. Yine REFAHYOL~iktidannda Huzurevi Müdürü olan Çimento Fabrikası tmamı Süleyman Bahadır da görevden alınarak yerine sosyal hizmet uzmanı Tufan Tezcan atandı. Sosyal Hizmetler ll Müdürlüğü, yetiştirme yurdu ve huzurevinin yanı sıra çocuk yuvasında da değışiklikler yapıldı. REFAHYOL'un çocuk yuvası müdür yardımcılığına getirdiği merkez köy imamlanndan AB Haydar Uysal da bu görevden uzâklaştınldı. Sosyal hizmetlere dışandan, kuruluşlarla ilgisi olmayan mesleklerden yönetici atamasuıı engellemek, işin uzmanı, deneyimli öğretmen ve sosyal hizmet uzmanı gibi meslek elemanlanrun yönetici olmasını sağlamak için yeni bir yasa taslağı ve standart kadro yönetmeliği hazırlandığı öğrenildi. Bu yasa taslağının kısa süre içinde TBMM'ye sunulacağı belirtildi. M a n i s a d a k i l i s e l i g e n c l e r d a v a s ı b u g ü n Sanık polisler yargılanıyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Arahk 1995'te DHKP-C örgütü üyesi olduklan savıyla gö- zaltınaalınan liseli gençlere işken- ce yaptıklan ıleri sürülen Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 10 polisin 70'şeryil ağır hapis istemiy- le Manisa Ağır Ceza Mahkeme- si"nde yargılanmalanna bugün de- vam edilecek. îşkence gören genç- lerin savunmanlığını üstlenen CHP lzmir Millervekili Sabri Ergûl ve avukat Pefin Eıda tüm duyarlı yurt- taşlan davayı izlemeye çağırdılar. Ergül ve Erda organize suç örgüt- lerinin üyelen tahliye edilirken 'duvar yazısı çetesi' üyesi çocuk- lann 18 yıla hüküm gıydiğıni be- lirterek, "Çocuklann bir ksmı Ud yıklır hapistedir" dedıler. Ergün ve Erda. bugüne dek ol- duğu gıbi bundan sonraki duruş- malarda da tüm demokratik kitle örgütlerinin ayru duyarlıhğı göster- mesinı istediklen ortak açıklama- lannda şu görüşlere yer verdıler: "16 genç çocuk, kız ve erkeklen Manisa EmnKet Müdürlüğü'nde 11 gün gözalbnda rutulmuşlar ve gözalbnda dayak.tazyikii suda tut- ma. cıntçıplak soyma cinsel taciz- de bulunma,cinsel organlan dahil elektrik verme ve cop sokma gibi ağır işkencelerden geçirilerek. tşle- medikleri suçlan /oria kabul etme dunımunda bırakıimışlar. Fizik- sel ve psikolojik kalıcı sakatiıklar- la malul halde, sadece ve sadece poBsteağır işkencealtındaimzala- dıklan hiraflar sonucu, çete kur- maktan İzmir DGM'de 3 Ue 18 yd arasında değişen ağır hapis ceza- sına çarptınldılar. Çete üyesi ol- duklanna dair ne bir deliL ne bir İşkence gören gençlerin savunmanlığını üstlenen CHP İzmir Millervekili Sabri Ergül ve avukat Pe- lin Erda tüm duyarh yurttaşlan davayı izlemeye çağırdılar. görgfl ve bilgi tanığu ne de herhan- gi bir suç aleti. oknayan; ötdürme, yarakma, çatişma, eytem, soygun, yürüyüş, toplanb ve benzeri fliDe- ri bulunmayan bu genç çocukla- nn. gi/Ji çete kurmaktan 18 yıla v-aran ağır hapiscezaları almalan- na neden oian tek suçiaru poliste iş- kence albnda kabul etroek zorun- da kaküklan tek suçlan, duvaria- ra 'paralı eğitime son' stoganryta- malandır." Silahlı soygun. eroin. kumaı çe- telerinin, devlet içinde ve dışında örgütlenmiş organize suç örgütle- rinin mensuplannın, cinayet sa- nıklannın tahliye edildiğinı vur- gulayan Sabri Ergül ile Pelin Er- da, şunlan dediler "Bu çeteler 3- 5yü hapis istemi ileyargüanırken, 'duvar yazısı çetesi' rnensubu ço- cuklar 18 yıla hüküm giydi. Bir lasmı 2 vıldır hapiste, bir ktsmı. 7 ie 11 sç 1 tutukhı kaldıktan sonra tah- liye oldu. İşkcncenin ve hapsin ço- cukbedenierindeve psikoktjilenn- de yaratrjğı ağır hastalıklar nede- nhle tedavi görürierken \-e hasta- nelerde yatarlarken. derslerine de çalışülar, liseyi bitirdiler. Üniversi- te suıavlannı kazandılar. şimdi be- denlerindevebe>inlerinde işkence- lerin ağır Lderi ve boyunlannda İz- mir DGM'nin vcrdrği ağır hapis cezalannaaitvafta Ue okuyoriar. Iş- kenceci polisler mahkeme kararı- na rağmen a\ııı cadde üzerinde ve 150 metre uzaklıkta, hakn göre%' yapoklan İl Emniyet Müdürlüğü binasından mahkeme huzuruna- je rağmen mahkeme, yargı göre- >iniyapr.or. vapmayaçafa^yorsuna, >ürütme. İçişleri Bakanlıgı yanp- ya yarduna olmuyor." TRABZON^DAN ALINMASI İSTENİYOR 4 Dava Istanbul'a ıızak' AHMET ŞEFİK TRABZON - Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi. taraflann, yakınlannın, tanıklann geliş gıdişlenndeki zorluklar ve hukuki ve fıili gerekçeler nedeniyle Gazı davasının Istanbul'a yakın bir yere almması için Adalet Bakanlıgı ve Yargıtay'a aynntılı bir gerekçeyle başvurma karan aldı. Müdahil taraf ve avukatlannın geliş- gidişlerinde karşılaştıklan güçlüklerin Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesini de kararlaştıran mahkeme, sanık ifadeleri ve belgelerle eldekı delillerin bilimsel yöntemler de kullanılarak karşılaştınlmasını istedi. Gazi Mahallesi'nde meydana gelen ve 7 kişinin ölümünden sorumlu tutulan polislerin yargılandığı üçüncü duruşma, kaygı verici olaylara sahne oldu. Özellikle mağdur yakınlan ve çok sayıda müdahil avukatın içinde yer aldığı yedi araçlık konvoyun kimlik kontrolü gerekçesıyle sık sık önünün kesilmesi, avukatlann ve davada taraf olan mağdur yakınlannın, duruşmanın başlamasından 2 saat sonra ancak davaya girebilmeleri, müdahil tarafça ciddi bir engelleme olarak mahkemeye sunuldu. Müdahil a\ııkatlar adına söz alan Cemal Yücel, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir grubun kendilerıne kurt işaretleri yaptığını ve AbduDah Çath'yı destekleyen sloganlar atıldığını söyledi. Davaya gelişlerinin bu biçimde engellenmeye çalışılmasının adil yargılamayı önleyeceğini söyleyen avukat Yücel, bu konunun Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesi ve geliş gidişlerde gerekli kolaylıklann sağlanmasını istedi. Sanık avukatlanndan Dhami Yetekçi'nin, olaylan devletin bütünlüğüne yönelik bir eylem olarak göstermesi ve polisin silah kullanmasını yasalar içinde bir davranış olarak göstermesi, mağdur yakınlannın tepkilerine neden oldu. tlhami Yelekçi, müvekkillerinin silah kullanmadığını, olaylarla ilgisi bulunmadığını, ancak kullanmış olsalar bile bunun yasal ve meşru olacağını savundu. 5'i tutuklu 15 sanık da 12-13 Mart günü olaylarda görev aldıklannı, ancak ne silah kullandıklannı ne de kendilenne fotoğraflarda gösterilen uzun namlulu tüfek kullanan adamlan gördüklerini öne sürdüler. Yaklaşık 9.5 saat süren duruşma sonucunda mahkeme, sanık avukatının tahliye istemini reddetti. Sanık İsa Bostan'ın tutukluluk halinin devamına, başka cezaevlerinde bulunan Hamdi Özata ve Sedat Ozenir'in Trabzon Cezaevi'ne getirilmesine karar veren mahkeme, tutuksuz olarak yargılanan Sfilevman Memişçi ve Ali Doğan'ın tutuklanması istemini de reddetti. MİT DOGRULADI 'İpekçi cinayetinde Çelikde vardı' İstanbul Haber Servisi - Mil- li Istihbarat Teşkilatı (MİT). es- ki Milliyet Gazetesi Başyazan Abdi İpekçi suikastıyla ılgili ts- tanbul Adliyesi'ne sunduğu ra- porda, suikasttan 18 yıl sonra Oral ÇeHk ve Yalçın Özbey'in Mehmet Ali Ağca'ya yardım et- tiğı iddialannı doğruladı. tstanbul Adliyesi 4. Ağır Ce- za Mahkemesi'nin, Abdı tpekçi suikastı davası ile ilgili olarak istediği rapor, MİT tarafından dün mahkemeye sunuldu. tpek- çi cinayetinin ardından, herhan- gi istihbari bilgi vermeyen MÎT'in, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra hazırladığı ra- porunda, Çelik ile Özbey'in te- tikçi Ağca'ya yardım ettiği be- lirtildi. Raporda, suikastın ar- dından Maltepe Askeri Ceza- evi'ne kapatılan Ağca'nın kaçı- nlması olayında da Çelik ve Öz- bey'in rolü olduğu vurgulandı. Ağca, ipekçi suikastıyla ilgi- li verdiği ilk ifadesinde kendisi- ne yardım edenleri gizlemiş, an- cak daha sonra Papa 2. Jean Pa- ul suikastıyla ilgili olarak yargı- landığı ltalya'da, Özbey ve Çe- lik'in kendisine yaptığı yardım- lardan söz etmişti. Ağca, ttalyan adli makamlanna verdiği ıfade- de ÇeHk ve Özbey'İe olan yakın ilişkisifli dogrulamış, suikastlar- da oynadıklan rol konusunda bil- gi vermişti. Ancak Ağca, daha sonra bu ifadesini de değiştir- mişti. KARARIN DURDURULMASI İSTENDİ Bodrum hâkimsiz kaldı MTYASEtLKNUR Türk Sineması'nda ünlü bir filmin adıydı "Bodrum Hâkimi". Bugünlerde "Bodrum Hâküni" ilçenin bütün sorunlannın önüne geçti. Ancak sorun hâkimden kaynaklanmıyor. Diğer turizm merkezlerinde olduğu gibi Bodrum'da da rant kavgası ilçeyı mafyanın merkezi haline getirmesine, arazi anlaşmazhklan ilçeyi Teksas'a çevirmesine karşın yolsuzluklara adı bulaşmayan ve çalışkanlığıyla tanınan Bodrum Hâkimi Rıfat Nadir Uysal'dan herkes memnun. Sorun. Hâkımler \e Savcılar Atama Kararnamesi'nde Bodrum Hâkuni Uysal'ın da görev yeri değişecekler arasında bulunmasından kaynaklanıyor. Bodrumlular bir süre önce İcurulan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ikinci bir hâkim tayini beklerken me\cut hâkimlerinden de olmak üzere. Eğer tayin kararnamesi durdurulmazsa Bodrum'da hâkim kalmayacak. Hâkim Rıfat Nadir Uysal'ın tayinin durdurulması için Bodrumlu 60 avukat biraraya gelerek Cumhurbaşkanı, Başbakan. Adalet Bakanı ile Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'na telgraf çektiler. Göreve geldiği Temmuz 1994'ten itibaren 5 bin dava dosyasını sonuçlandıran ve davalann kısa sürede karara bağlanması için cumartesi ve pazar günleri de çalışan Hâkim Uysal'ın tayinine engel olmak isteyen Bodrumlu Avukatlar, bu tayinin gerçekleşmesi durumunda Uysal'ın Icra Tetkik ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görev yapan eşi Hâkim Ozen Uysal'ın da görev yerinin değişeceğini belirterek Bodrum'un tümüyle hâkimsiz kalacağına dikkat çekiyorlar. Avukatlar, Cumhurbaşkaru, Başbakan ve Adalet Bakanı'ndan tayinin durdurulması istemine ek olarak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ikinci tayin yapılması talebinde bulundular. Bodrum'da görev yapan 60 avukat adına açıklama yapan Avukat İlhan Keser, adliyede yaşanan sorunlara ilişkin şunlan söyledi: "Geçmişyıllardan kalan davalar hariç. sadece bu yıl içinde Aslhe Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sayısı 1600'e ulaşü. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki dava sayısı ise 1100 dvannda. Biz yeni adli yılın başlamasından önce basına yapbğunız açıklamalarda 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ikinci bir hâkim atanmasını talep etmiştik. Ancak biz yeni bir hakim beklerken mevcut oianın tayin edileceğini öğrendik. İtd Asliye Mahkemesi'ne şu ana kadar sadece bir hâkim baktı. İş çokluğundan dolayı bir dava için yüda ancak iki duruşma yapüabilrvordu. Yani hâkim ancak 5 ay sonrasuıa gün verebüiyordu. Bu durumun düzehümesini beklerken tek hakimimizin de gideceğini öğrendik." SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR oral.calislar@raksnet.com HAKKÂRİ - Çukurca'nın (Hakkâri) Köprülü Köyü'nde geceledik. Köprülü Köyü'nün bulunduğu bölgede Kayseri Hava Indirme Tugayı, yedi ay- dır konuşlanmış. Van'dan üç Sikorsky helikopteriyle önce Yüksekova'nın Dağlıca Kö- yü'ne uçtuk. Dağlıca, *am anlamıyla kuş uçmaz, kervan geçmez dağlık bir bölgede kurulu. Burada 1994 yılından bu yana bir ta- bur bulunuyor. Yalçın dik te- pelerin ortasındaki köyün yo- lunun kışın 4 ay kapandığını ve Yüksekova ile ilişkisinin kesil- diğini söylediler. Dağlıca'daki tabur, hemen dağlann öte yanındaki bölge- yi kontrol ediyor. Biz gittiğimiz- de Dağlıca yakınındaki bir kö- Taaliyet Sonu încelemesi' ye (ikiyaka) bir birliğin operas- yonayollandığını öğrendik. Ta- burdan top atışlanyla operas- yon birliğine destek verildi. 810 nüfuslu Dağlıca'da, he- men her aileden korucu var. Köyde askerierden başka dev- let görevlisi yok. Barakadan yapılan bir derme çatma bina, okul haline getirilmiş. öğret- menligini biraskeryapıyor. Çe- şitli yaşlardan çocukJar hep bir arada eğitim görüyoriar. Bü- tün ihtiyaçları tabur tarafından karşılanıyor. Gezdiğimiz bölgelerdeki as- kerler, bu yöreye askerler dışın- da devlet görevlisınin gelme- diğinden ve sınırlı olanaklarla görev yaptıklarından yakındı- lar. Yollar bakımsız, ulaşım zor- luğu nedeniyle erzak temini güç. Yüksekova'nın Dağlıca Kö- yü'nden yine helikopterlerie Yüksekova ve Hakkâri üzerin- de, Çukurca'nın Köprülü Kö- yü'ne geldiğimizde ortalık ka- rarmıştı. Kayseri Hava Indirme Tugayı, burada 1. Komando Tugayı'na dönüşmüştü. Bu yö- renin en etkili ve aktif birikim- lerinden oluşan Tugay, sürek- li operasyonlara katıhyor. Komutanlann verdiği bilgiye göre 7 aydır burada bulunan tu- gay, zamanının üçte birini Ku- zey Irak'taki harekâtlarda, üç- te birini Hakkâri 'nin Van yöre- sindeki operasyonlardageçir- mişti. Tugay komutanı Tuğge- neral Fikri Gönüttaş, yıllannı bu bölgede geçirmiş. Tugayın 3500 er, 350 subay ve astsu- baydan oluştuğunu anlattı. Bu bölgede PKK'nin artık sesinin çıkmadığını şöyle ifade: "Tel- siz sesi gelmiyor." Yine askerlerin bu bölgede- ki durumla ilgili saptamaları şöyle: "Halkkim güçlüyse onun yanında." Şimdi bu bölgeye Silahlı Kuvvetler'in hâkim ol- duğunu, halkla bu anlamda ciddi bir sorunları olmadığını belirtiyorlar. Köprülü'deki brifıng sırasın- da en hassas tartışma, insan haklanyla ilgili brifing sırasında yaşandı. Askerler, bu konuda dikkatli davrandıklannı anlatır- ken Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi'ndeki davalar ve so- nuçları üzerine yapılan yorum farklılığı, küçük bir gerilime ne- den oldu. İnsan haklan brifinginin so- nunda, 'Bu alanda sizlerin eleş- tirisine ve işbirliğine açığız" cümlesi, ikjinçti. Çok fazla tar- tışma olanağı olmadı. Sınır boytanndaki askerierle, komutanlarla iç içe ve derinle- mesine konuşma olanağı bul- duk. Yarariı notlar aldık. Anla- tacağız. Bugün Şırnak'tayız. Asker diliyle, "Faaliyet sonu incelemesi"n\ önümüzdeki günlerde yapacağız. GLOBAI^OLİTÎKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Şaraba ve Suya Dair 1990'larda gelişmiş ülkelerde ve dünyanın bir- çok yerinde borsalar baş döndürücü bir hızla yük- seldiler. Bir taraftan Modernist ressamlann tablo- ları, Havana puroları ve şaraplar yatırımcılann ilgi- sini çekerken, diğer taraftan, yılda 1.000.000 ster- lin kazanan fon yöneticileri, yüz binlerce dolar üc- ret ve prim alan dealerler, 1980'lerin yuppilerini hatırtatır bir şekilde yeniden popüler kültüre de görünür olmaya başladılar. Porsche, spor Merce- des, Ferrari satışlan arttı. Üretilmiş servetin bölü- şülmesinde ve şirketlerin çalışanlanyla biriikte, kö- le çiftlikleri gibi alınıp satılmasında uzmanlaşan bu insan türünün doğal olarak kendine uygun bir de tüketim tarzı oluştu. Bunlara hizmet veren lokan- talar giderek klasik şarapları mönülerinde daha çok sunmaya başladılar. Bizim hikâyemiz de şa- rap üstüne. Bu yıl başında, bir Wall Street dealeri, iyi bitmiş bir yılı kutlamak için, Aşağı Manhattan'ın en iyi restoranlanndan Montrachet'e girer ve müdür Da- niel Johnnes'ı çağırarak Burgundy şarabı içmek tstedığini ve kendisine ne önerebileceğini sorar. Da- niel, mahzene iner ve üç şişe şarap getirir. Coche Dury'nin Corton Charlamagne 1994 (400 dolar), Leroy'un Meursault-Pierrieres 1990 (175 dolar) ve Domain de la Romanee Conti'nin Montrachet 1973 (1.200 dolar). Sözünü ettiğimiz müşteri yemeğini bitirdiğinde servis hariç 3000 dolar hesap öder. Financial Times'ın haftasonu ekinin (nasıl har- camalı bölümünün) yemek ve içki kısmında bu hi- kâyeyi anlatan yazar, eskiden bu tür harcamalan "eskipara"nın (aristokrasi, büyük bankacı ve sa- nayiciler vb.) yaptığını ama artık "yeniparanın" gi- derek daha fazla harcandığına işaret ettikten son- ra bu sefer de Londra'dan bir hikâye anlatıyor. Mayfair'deki (hani Asil Nadir'in ofısi vardı ya işte o mahalle), Le Gavroche (Sefiller romanında, ba- rikatlardaki devrımcilere mermi taşırken ölen so- kak çocuğu) ısimli lokantanın şef garsonu, 26 yıl- lık meslek hayatında hiç böyle bir hesap sunma- mış. Üç kişilik bir masada oturan müşteriler yemek bittiğinde toplam 13.091.20 sterlin hesap vermiş- ler. Bu hesabın içinde yemek sadece 220 sterlin tutmuş. Gerisi bir şişe Krug 1949, bir şişe Mont- rachet 1985, Romanee Conti 1985, Chateaux La- tour 1961, Dyquem 1967 ve Hut Brion 1945. Lond- ra'nın önemli şarap tüccarlanndan Willie Lebus a göre "bugün artık yemeğe gidenler daha az ama daha iyi şarap içmek istiyoriar (yukardaki üç kişi- lik masada 6 şişe şarap içildiğini düşününce..)" • Dünyada giderek derinleşen bir içme suyu krizi yaşanıyor. Tatlı su dünyanın toplam su stoklannın sadece yüzde 3'ünü oluşturuyor ve bunlann yü- zey suyu olarak tarif edilen kısmının 2100 yılına ka- dar da tümüyle tüketilmiş olacağı düşünülüyor. Üstelik toplam tatlı suyun yüzde 30'u tanmsal üre- timde kullanılıyor. (Le Monde Diplomatique, Ka- sım 1997). Diğer taraftan, dünyada her beş kişiden biri sağ- lıklı içme suyundan yoksun. Gelecek 100 sene içinde dünya nüfusu üç kez artarken, su.ihtiyacı- nın 7 kez artacağı öngörülüyor. İçme suyu stokla- nnın ve tükettminin de dağıhmı çok dengesiz. Bir ABD vatandaşı günde ortalama 900 litre su tüke- tirken, Afrika'da yaşayan bir insan sadece 30 lit- re su ile yetinmek zorunda kalıyor. Su sorununun oldukça ciddi boyutlarda yaşandığı Ortadoğu'da da benzer bir eşitsiz dağılım söz konusu. Örneğin bir Israil vatandaşı, bir Filistinliden dört kat daha fazla su tüketebiliyor. Dünyanın en çok su sıkıntı- sı çeken ülkeleri aynı zamanda dünyanın en yok- sul ülkeleri arasında yer alıyorlar. İnsan türünün en temel yaşam araçlanndan bi- ri olan suyun kontrolünün ve dağıtımının düzen- lenmesi giderek çok ciddi bir sorun haline geliyor. Buna karşılık geçenlerde Birleşmiş Milletler'e su- nulan bir rapor, su sorununun piyasa mekanizma- sına uygun bir şekilde ve arz-talep dengesi gere- ğince çözülmesini önerebiliyor. Su da bir meta gi- bi alınıp satılmalıdır deniyor. Ama ya alacak para- nızyoksa... Zengin su stoklanna sahip gelişmiş ülkeler, bu ortamda, su ihraç ederek (örneğin Kanada hükü- metinin öngördüğü gibi) gelecekte su ticaretinden büyük paralar kazanmayı bekliyorlar. Bu arada tüm gezegenin içme sularının ortak bir şekilde, demokratik yöntemlerle ve gereksinimler göz önü- ne alınarak denetlenmesinı ve dağıtılması gerek- tiğini söyleyenlerin önerilerine ise dünyayı yöne- tenlerşimdilik pek ilgi göstermiyoriar. Bırakınız pi- yasa bu sorunu çözsün... BTS üyeleri iş bıraktı Emekçüerin hükümeti protestolan sürüyor İstanbul Haber Servi- si - KESK'e bağlı Birle- şik Taşımacılık Çalışan- lan Sendikası (BTS) üye- si yaklaşık bin beş yüz kamu çalışanı iki saatlik işbırakma eylemi yaptı. Türk-lş "e bağlı Türk Harb-lş Sendikası da. hü- kümetin bazı uygulama- lannı düzenledıği yürü- yüş^le protesto etti. Uretimden gelen gü- cünü kullanan kamu ça- lışanlan dün Haydarpaşa Gan'nda ış bırakma ey- lemi yaptı. Üçlü koalıs- yon hükümetinin istifa etmesını isteyen Türk- Harb-tş Sendikası tstan- bul Şubesi üyeleri yaptık- lan basın açıklamasında, işverenle karşılıklı gö- rüşme ve çözüme ulaş- mak için ne gerekiyorsa yaptıklarını belirttiler. Haydarpaşa-Gebze ara- sındaki 29 istasyonda ça- lışan personelin, 12.00- 14.00 saatleri arasındaki iş bırakma eylemi nede- niyle yaklaşık 15 bin ki- şi demiryollanndan ya- rarlanamadı, demiryolu ile yapılan bin beş yüz tonluk yük taşımacılığı gerçekleştirilemedi. Haliç'teki Taşkızak Tersanesı önünde topla- nan 1500 tersane işçisi dedünl2.00'de''Hükü- met istifa". "Zorunhı ta- sarruf hakkunız,söke sö- ke alınz", "Mezarda emeküliğe hajir* slogan- lan atarak yürüyüşe geç- tiler. Kasımpaşa Meyda- ru"na kadar yürüyenişçi- lere bir konuşma yapan sendikanın tstanbul Şu- be Başkanı Orhan Coş- tur, hükümetin emekçi halka saldırdığını ve hak- lannı gasp ettiğini belirt- ti. Ezilenlerin emekçiler olduğunu vurgulayan Coştur, "REFAHYOL hükümetinin yıkılması sonucuoluştunılanANA- SOL-D hükümetinin 120 günhlkicraaünın veprog- ramının sonucu görülen odur ki, açıktan emekçi kesünine saldınhyor, ye- niden hak gasplanna gi- diyorlar" dedi. Kamu- Sen üyesi yaklaşık 500 memur da dün Taksim Meydanı'ndan Galatasa- ray'a kadar yürüdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle