Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 KASIM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DİZt YAZI 13
alttakilerin öıüenemez yiikselişi'
Kuzey/Batı Avrupa
Kara/Demir Yollarında
CUNEYT
AKALIN
m ^ aha kırk yıl bile olmadı.
M ^ ü k giden gruplan orta
m Byaşlılar gayet iyi anım-
m M sıyorlar. Alman doktor-
M - ^ lar tarafından tepeden
tırnaga muayene edilmiş, Sırkeci Ga-
n'ndan törenle uğurlanmışlardı di-
yar-ı gurbete... Çofu başlarda ma-
den işçiliği gibı, Almanlann yapmak
istemedikleri işlerde çahştılar, "ağır
işçi'Mik yaptılar, çöpçülük vb. gibi
toplumsal statüsü düşük işlere girdi-
ler.
Şimdi 3. kuşağın sorunlan tartışı-
lıyor. Ancak bu kuşağın sorunlanna
gelmeden önce, şunu söylemek ola-
sı. Genel olarak bakıldığında Türk-
ler artık "en alttakiler" olmaktan
çıkmışlar. Her yerde açık seçik gö-
rûlebiliyor bu. Türkler günümüzde
başka kimliklerle karşımıza çıkıyor-
lar. En çok bilineni. ûzerinde en çok
dunılanı, ginşimci kımliğı. Faruk
Şen'ın yönetimindeki Türk Araştır-
malar Merkezi'nin verilerine göre
"Almanya'da her yıl iki binin iize-
rinde Türk kendi işini kuruyor.
2000 yılında patron Türklerin sa-
yısı 50.000, 1 yıllık cirosu toplam
50 milyar markı aşacak." (Milli-
yet, 18 Temmuz 97) Alman-Türk Işa-
damlan Derneği'nın yaptığı araştır-
maya göre "Günümüzde 42 bine
yakın Türk kendi işinin sahibi. Bu
kişiler aralarında Almanlann da
bulunduğu 162.000 kişiyi istihdam
ediyorlar. Türk patronlannın yıl-
lık yatırımları 9 milyar markı, yıl-
lık ciroları 35 milvar markı bulu-
yor" (MilliyeO. Ginşimci sayısının
2000 yılında 50.000'e ulaşacagından
söz ediliyor. Üniversitelerde görev
alan öğretim elemanlannın, üniveT-
site öğrencilerinin sayısı istikrarlı bir
biçimde artıyor. Bana da bunlar çok
önemli imiş gıbi geliyor. Türkıye
Araştırmalar Merkezi'nin verilerine
göre Alman üniversite ve yükseko-
kullannda okuyan Türklerin sayısı
60'h yıllarda 2000'in altındaydı ve he-
men tümünü Türkiye'den gelen öğ-
renciler oluşruruyordu. 70"li yıllarda
yükseköğrenimdeki öğrenci sayısı
artmayabaşladı. Tûrk ögrencilerinin
sayısı 9O'lı yıllarda 10.000 sınınnı
aştı, 1997'de 21.000'e ulaştı. (Bkz.
Tablo) Dr. Şen, 2005 yılında 40.000'in
ûzerinde Türk gencinin Avrupa üni-
versitelerinde okuyacağını belirtiyor.
Yükseköğrenimdekı Türk öğrenci sa-
yısı yeterli görülmeyebilir, ama bu-
nun geçmiş yirmi yıla göre belirgin
bir artış gösterdiği apaçıktır.
Orta sınıfın örgütlenmesi
"En alttakiler" ortalara yöneliyor-
lar. Üstelik bunu lcısmen gettolarda,
kendi mahallelerinde, kısmen kentin
göbeğinde Avrupalılarla iç içe gerçek-
leştiriyorlar. 42.000 iş sahibi Türk
yaklaşık 160.000 kişiye iş olanakla-
n sağlıyorsa, bu genel olarak "küçük
işletme" demektir. Ancak bunun yi-
ne de bir "sınıf atlama" olduğu in-
kâr edilemez. Zaten Türkiye Araştır-
malar Merkezı'nın ötekı verileri de
bu tespıtı doğruluyor: Buna göre
1970'lerde yüzde 85'i işçi olan Türk
nüfusunun günümüzde sadece yüz-
de 30'uişçi statüsünde. Diğerbırde-
yişle Türkler işçılikten küçük mülk
sahipliğine geçiyorlar.
Almanya'da son yıllarda Türk top-
lumunun örgütlenmesinde kendisini
hıssettirmeye başlayan bir başka top-
lumsal kesim de genel olarak "orta
sınıf" olarak adlandınlan ve Türk
MKyrtaTirk
Yıllar
1975
1980
1985
1990
1994
1996
1997
Ivbşı
Sayı
4208
6542
9215
12816
14500
19317
21000
Kaynak: TürkiyeAraştır-
malarMerketi, Essen 1997
toplumunun fîkri potansiyelini de
üstlenen memur, mühendis, yükseko-
kul öğrencisı - mezunu ve akademis-
yenler gibi kesimlerdir.
Düşündürücü olanı, Türkiye Cum-
huriyeti'nin Kürt kökenli yurttaşla-
nnın durumu. Türk kahveleri ile Kürt
kahveleri, Türk mahalleleri ile Kürt
mahalleleri, ne yazık ki aynlmaya
yüz tutmuş. Ömeğüı Brüksel'de Türk-
ler Scharbeek'de yaşamaya devam
ederken, Kürtler Saint-Joss'a kay-
mışlar. Almanya'ya giden ilk kuşak,
sanatkâr işçilerden oluşuyordu. Bu
kuşak çalıştı çabaladı. dişinden tıma-
ğından arttırdığını bir kenara koydu,
biriktirdi. Büyük bölümü tasarrufuy-
la geri döndü. bir bölümü ise Alman-
ya'da kalarak sosyal derneklerde. sen-
dikalarda, kültürel-toplumsal etkin-
liklerde başı çekti.
tkinci kuşak büyük bir kültürel
buhran yaşadı. Iki toplum arasında sı-
kıştı kaldı. Türkçesi bozuk Türkler-
den oluşan Almanlann küçümsedıği,
dışladığı bir kuşaktı bu kuşak. Kafa-
lar kanşıktı, Almanya giderek bir el
kapısı olmaktan çıktı, çekim merke-
zihalinegeldi. Almanya'daki Türk-
ler için esas dönüm noktası, Federal
hükümetin 1974'te çıkardığı "aile
birleşimi yasası" oldu. Bu yasa, ya-
bancı işçilerin eşlerine ve 18 yaşına
girmemiş çocuklanna Almanya'ya
gelme olanağım tanıdı.
Almanya bu kez fazlalıktan şikâ-
yetçi oldu. Tersi birçalışma başlatıl-
dı. 1983 yılında gerçekleştirilen "ke-
sin dönüşü özendirme yasası'" so-
nucunda 100.000 kişi Türkiye'ye dön-
dü. Ancak bu geri dönüş kısa sürede
durdu. Almanlann yaptıklan araştır-
malar bu gen dönüşün duruşunu açık
bir biçimde ortaya koyuyor. Araştır-
malara göre geri dönenlerin yüzde
91 'i mutsuzdu ve Almanya'ya dön-
mekistiyordu. Kendisi Alman, Fran-
sız, Hollandalı olan, bu ülkelerde do-
ğan, ancak Türk adı taşıyan, Türki-
ye ile yoğun ilişkilerini sürdüren aı-
lelerden doğan, ancak Türkçe bilme-
yen bir kuşak doğdu. Bu kuşağa 3. ku-
şak diyoruz. Federal Almanya Par-
lamentosu'jıun Yeşiller kanadının
üyesi Cem Özdemir. bu ınsanlann en
tipik örneklerinden bıri. Çifte uyruk-
lu, küpeli, genç, iyi eğitim görmüş,
Türkçesi hafifçe Almancaya çalan
bir ınsan Özdemir. Cem Özdemir bir
partının yönetim kuruluna gırerek
hem Alman tarihınde bir say-
fa açtı. hem de buradaki
Türklerin önünde yeni bir
ufuk açıldı. Frankfurt yeni
meclisinde görev yapan Yal-
çın Dal, Kopenhag Beledi-
ye Meclisi'ne seçilen Bat-
tal Tanrıkulu 3. kuşağın
öteki temsilcileri.
Türk ana-babalar bu ko-
nuda baştan beri sıkıntı çe-
kiyorlar. Türkiye Araştırmalar Mer-
kezi'nden Güray Öz'ün "Federal
Almanya'daki Türk Vatandaşlan-
nın Sosyo- Kültürel Konumlan"
makalesinde işaret ettiği gibi, 70 ve
80'li yıllarda Türk ana-babalann en
büyüİc sorunlan çocuklannın okul
öncesi eğitimi idi. Türkiye'de okul
öncesi eğitim kavramının olmaması
ve anaokullannın önemlice bir bölü-
münün Protestan ya da Katolık kili-
sesi tarafından işletilmeleri, çoğu
Türk aileyi çocuklannı okula gön-
dermemeye itiyordu...
Çözümü zor sorunlar, Islamcılar
ve Türkçülerin elinde kolayca çözü-
me ulaşıyor. Onlara göre çare kapan-
maktır!
Yabanci bir ülkede, o ülkenin mad-
dı, manevi değerlerinin egemen ol-
duğu bir ortamda. kimliğini koruma
konusunda zorlanan yabancı, ılk kez
bilinçsiz olarak geleneğe, göreneğe,
inançlara ve diline tutunmakta, gi-
derek tutunduğu dalın köklerini arar-
ken deneyimler ve bulgularla daha bi-
linçli bir arayışa yönelmektedir.
Sosyolojik olarak bakıldığında ls-
lamcılann başlıca özelliği cemaatçi
olmalandır. "Gâvur ellerde" bir
yandan çalışırken, bir yandan da ken-
di kültürel kimliklerini korumak için
kapanmak, İslamcılann çözümüdür.
Islamcılar "gâvurlarla" ilişkilerini
en alt düzeye ındirerek ve bu ilişki-
leri "iş" ile sınırlı tutarak bu dalga-
nın dışında kalmaya çalışıyorlar. Al-
tında alışveriş olanaklannın, öteki
Türk dükkânlannın ve tıcarethanele-
rinin bulunduğu bir caminin çevre-
sinde örgütlenmeyi savunuyorlar. As-
lında bu tip örgütlenmeyle Türkleri
hem "Hıristiyan Avrupalı'*lardan
hem de öteki Müslüman topluluklar-
dan kopanyorlar. Türkçüler. Türk-
leri "milliyetçi-muhafazakâr" duy-
gularla örgütlemeye çalışıyorlar. An-
cak yarattıklan fikri temel. kaçınıl-
maz olarak "Batı/Avrupa" düşman-
lığı temelinde yükseliyor ya da bu
yönde eğilimlertaşıyor. Son yıllarda
Kürt aynlıkçılığına karşı çıkarak ken-
dilerine bir toplumsal işlev yaratma-
ya çalışıyorlar. Türkçüler de tslam-
cılar gibi yabancılarla ilişkilerini sı-
nırlandırarak, kurduklan "hemşeri
dernekleri"ni pekiştirerek ve kendi-
lenni hemşen kültürünün dar çerçe-
vesinin içine hapsederek varlıklannı
korumaya çalışıyorlar.
Görebildiğım kadanyla ne "uy-
gar Avrupa" ne de sorunlara duyar-
lı Türk çevTeler bu soruna makul bir
çözüm bulabilmışler. 3. kuşağın so-
runlan çözüm bekliyor.
Sürecek
AYDINLANMA ATEŞÎ
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Cumhuriyet okurlarından
Aziz Nesin Vakfi 'na vyaret
Kuşadası Cumok,
"Cumhuriyet okumak;
Mustafa Kemal'e sahip
çıkmaktır" derken, Kuşadası
Eğitim ve Geliştirme Vakfı M.
SunuUah Ansoy Kütüphanesi
de 1997'denbaşlayarak
Cumhunyet gazetesinin
koleksiyonunu yapıyor.
Izmir/Karşıyaka Cumok
"Bugün yeniden Manısa'ya
gidiyoruz. Yargılanan
gençlerin yanında olacağız.
Aynca bugün saat 19.00'da
Ege Sanat Merkezi ile
ortaklaşa düzenlediğimiz
söyieşimiz var. Konu; 'tzmir
Resimleri-I'. Her ay bir bölüm
şeklinde devam edecek
programımızda konuşmacı:
Dinçer Sezgin. Adres: 1721
Sok. No. 20 Karşıyaka.
TRT'nin açtıgı, Cizre Vali
Kâmil Acun Ilköğretim
Okulu'na yardım
kampanyasına katılıyoruz.
Poşetlerimiz gönderilmek
üzere hazır. 21 Kasım'da,
amatör Lokomotif Tiyatro
Grubu'nun sergilediği Aziz
Nesin'in 'Çi-Çu' adlı oyununa
gidiyoruz. 28 Kasım'da
Karşıyaka Devlet Tiyarrosu'na
gidiyoruz. Oyun: 'Cengiz
Han'ın Bisikleti' Her iki
tiyatro için iletişım: 0.232.323
27 25 - Nilgün Aydıntan '
tzmir Buca Cumok
"Izmir-SODEV ile birlikte
düzenlemiş olduğumuz,
gazetemiz yazan Mustafa
Balbay'ın gerçekleştireceği
'Medya Demokrasisi' konulu
söyleşi 21 Kasım'a
ertelenmiştir, duyurulur.
Söyleşi Buca Eğitim Fakültesi
Konferans Salonu'nda saat
13.30-15.30 arasında
yapılacaktır. Tüm Cumok'lan
ve öğrencileri bekliyoruz."
Kuşadası Cumok
"Her ayın ilk pazar günü olan
Aylık Toplantılanmızı, bu defa
10 Kasım'da Balıkhane
karşısındaki Santral
Kafetarya'da yaptık. 10
Kasım'da Anıtkabir'e
gideraedik; ancak, Kuvayi
Milliye ruhunu canlı tutacak ve
şahsımıza yaraşır bir toplantı
düzenledik. 'Cumhuriyet
okumak, Mustafa Kemal'e ve
onun devrimlerine sahip
çıkmaktır' görüşünde
birleşerek yaptığımız ve
Kuşadası ADD ile ÇYDD,
KEGEV ve KÜKSAD yönetici
ve üyelerinin de katıldığı
toplantımızda; Mustafa
Kemal'in devrimci ve
antiemperyalist kişiliği ile
gerçek bir halk lideri kimliği
üzerine konuştuk.
'20. Cumok Toplantısı', 7
Aralık'ta Balıkhane karşısında
Santral Kafeterya'da
gerçekleşecek. Kuşadası
Eğitim ve Geliştirme Vakfi M.
SunuUah Ansoy Kütüphanesi,
1997 tarihinden başlayarak,
Cumhuriyet gazetesinin
koleksiyonlannı (ekleriyle
birlikte) yapmaktadır,
KEGEV'e teşekkür ediyoruz."
Bakırköy Cumok
"Gericılerin, çetelenn değil
Atarürk'ün temellenni attığı,
çağdaş, laik hukuk sisteminin
geçerlı olduğu Türkiye
Cumhuriyeti'ne sahip çıkma
mücadelesınde. bütün sivil
oluşumlann ıçinde bulunmaya
devam ediyor, bu kapsamda
Ankara Cumok'un bıldirisine
katılıyoruz. 10-11-12
Kasım'da, Yunus Emre Kültûr
Merkezi"nde Tnıva Folklor
Araştırmalan Derneği'nin
organize ettiği 'Atatürk
Kitaplan Sergisi'ne katkıda
bulunduk. Cumhuriyet
ögrencilerinin yakasına
Atatürk rozeti takarken
yüzlerine yansıyan mutluluk
bizi de mutlu etti. 'Yeditepe
Oyuncuları'nın 'Küheylan'
oyununa gidişi organize etmek
için toplantımızı erkene aldık,
bugün saat 19.00'da Truva
Folklor Araştırmalan
Derneği'nde toplanıyoruz.
Bu organızasyondan elde
etmeyi düşündüğümüz gelir ile
belirleyeceğimiz yerlere
'Cumhuriyet Aboneliği'
sağlamayı amaçlıyoruz."
Nesin Vakfı'na ziyaret
"Bu haftasonu Aziz Nesin'in
doğum günü. Biz O'nun
doğum gününü. kurucusu
olduğu Nesin Vakfi'nı ziyaret
ederek, burada kalan
çocuklarla birlikte kutlamaya
gidiyoruz. 23 Kasım'da
sabahtan gerçekleştireceğımiz
Vakıf ziyaretinden sonra,
çocuklann bir kısmını da
yanımıza alarak Istıranca
Ormanlan'nda yaklaşık 3
saatlik bir doğa yürüyüşü ve
ateş başında piknik yapacağız.
Yürüyüş parkuru herkesin
rahatlıkla yürüyebileceği bir
parkur olup, orman içi patika
biçimindedir. Tırmanış, dere
geçişı gibi zorluklan yoktur.
Ozellikle ormanda yürümeyi
sevenler için ideal bir yürüyüş
yolu biçimindedir. Aracımızm
hareket yer ve saatlerini
öğrenmek ve kayıt yaptırmak
için 0.216.385 16 18 - Hakan
Kıyat numaralı telefon günün
her saati aranabilir.
Araç kiralanması ve kumanya
hazırlığının tamamlanması için
son başvuru 21 Kasım
akşamına kadardır. Vakfa
gelirken yeni ve veya
yıpranmamış durumdaki.çocuk
giysilerini de yanınızda
getirebilir ve/veya Vakfa
doğrudan parasal bağışta
bulunabilirsiniz."
KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI
\ ü
HARBİ SEMtH POROY
BULUT BEBEK MJRAYÇIFTÇI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Kasım
UNCOLN'IN ÜNLÛSÖYLEPL
18İ3'TE BU6ÜU,AM£RitCA
ABKAHAM LINCOLAI ÇUNKJIH) &ÜYÛK 8ÜZ
SÖYLEV V£RDİ. AMEdİKAfJ İÇ SAVA$t SU-
RERKEN, MENÜZ 4- Ay ÖNCE, KJJZ£YLİL£-
RİN KÖCECİ GÜNenJL£& YEN&Si
GETTYSSUKG'OA VAPILAN KONUÇMA
COŞZUYLA t&HZŞILANMrÇn.
LINCOLN, AME&KA Sİ&LEŞİK D£Vl£TLE-
0 'N/U İMSANLABJ DOSüÇTAN EpT KA-
BUL ETT(&İfiJİ;ÖZ.GÜRUÜĞÜN Y£NİP£N
CANLAUACAS/Ut •BU ŞAVAÇlN DA,DEMOIt-
G4TIIC 8i>Z YÖNETÜMİN KU&JLMASl İÇİU
VERİU>igiUİ ANIATMIÇTI.
Solda, Linookt 'm el yzısıyla *6eHysburg
AtUreSS" söı/letrttm bir lâslümü göı-ütüyar.
ÇALIŞANLARIN/SORULARI
SORUNLARI YILIV1AZ ŞİPAL
4
Eşim ve ben küçük bir işyeri açtık'
SORU: 1975 yılında bir kamu kurumunda memur ola-
rak göreve başladım. 1987 yılı sonuna kadar bu kurumda
Emekli Sandığı kapsamında çalıştım. Görevden ayrılırken
keseneklcrimi geri almadım. 1988 \ılı başında eşim ve ben
küçük bir işyeri açtık. Bu işyerinde ben işveren, eşim ise si-
gortalı olarak çalışmaya başladık. Bütün vergi kayıtlan
benim adıma yapıldı. Bu iş\erini bir yıl yedi ay götiirebil-
dik. Yeterli olmayan bir sermaye ile işyeri açmamız. bizi bu
kaçınümaz sona gerirdi. İşyerini kapattık \e vergi dairesin-
deki kaydımı hemen sildirdim. Yergi dairesindeki kaydımı
sildirdikten sonra, Bağ-Kur'a kaydımı sildirmeden prim-
lcrimi düzenli olarak yatırdını. 1990 yılında yeniden eski
çalıştığım kamu kummuna geri döndiim ve Emekli San-
dığı'na kesenek ödemeye başladım. 20 yıltık siirc içinde
7.200 gün toplam prini (Bağ-Kur ile birlikte) ödediğim
inancı ile emekli olmaya karar verdim. Bağ-Kur'da geçen
süreyi, Emekli Sandıgı'na aktarmak için Bağ-Kur'a baş-
vunıda bulundum. Bağ-Kur'a yaptığım başvuru üzerine,
işveren olarak vergi dairesine kayıtlı süre dışında kalan sü-
renin, sigortalı süre olarak kabul edilmediğini, istersem
primlerimi geri verebileceklerini söy lediler. Bu işlemin ne-
denini sorduğumda, isteğe bağlı sigortadan yararlanabil-
mek için. zorunlu sigortaulık sona erdiğinde, yazılı başvu-
ruda bulunmak gerektiğini söy lediler. Vergi kaydımı sildir-
dikten sonra yatırdığun primler geçersiz mi? (R.Ç.)
YANIT: Bağ-Kur Yasası'nm 25. maddesinde, Bağ-Kur zo-
runlu sigortalılannın hangi durumlarda sıgortalılıklannın so-
na ereceği açıklanmıştır. Bu açıklama ile: "a) Gelir vergisi mü-
kellefi olanlann, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine
son verdiklen, b) Gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kay-
dı bulunmayanlar, Esnaf ve Sanatkâr sicilinden veya kanun-
la kurulu meslek kuruluşlanndaki üye kayıtlannın sılindıği,
c) T.C. Emekli Sandıgı'na tabi olarak çalışmaya başlayanla-
nn, emekli keseneğı kesılmeye başladığı, (...) tarihten itiba-
ren sigortalılıklan sonaerer." Vergi kaydmızı sıldırdiğınız ve
gelir vergisi yükümlülüğünüzün sona erdıği tanhte, yasa ge-
reği Bağ-Kur sigortalılığınız da son bulmuştur. Bağ-Kur Ya-
sası'nın 79. maddesi ile getirilen "isteğe bağlı sigortanın
hangi esaslar dairesinde yapılacağı", 5 Ağustos 1988 gün-
lü Resmı Gazete'de yayımlanan, "İsteğe Bağlı Sigortalılık
Yönetmelığı"nde açıklanmaktadır. Yönetmeliğın 4. madde-
sine göre:
"a) Ev kadınlan. b) Türkıye'de ikamet eden Türk asıllı ya-
bancı uyruklular, c) Herhangi bir sosyal güvenlık kuruluşuna
tabi olmayanlar. d) Yurtdışındaki vatandaşlann yanlannda
bulunan ve herhangı bir işte çalışmayan eşlen, e) Bağ-Kur'a
tabi mecbun sigortalılık nıtelığinı kaybedenler, isteğe bağlı
sigortalı olmak hakkından yararlanabılırler." Yönetmeliğın 6.
maddesi ile isteğe bağlı sigortadan yararlanabılmek için, ya-
zılı başvuru koşulugetınlmıştır. "Bağ-Kur'a tabi mecbun si-
gortalılık nıteliğıni kaybedenlerden isteğe bağlı sigortalı ol-
mak isteyenler dilekçe ile. isteğe bağlı olarak ilk kez Bağ-Kur
sigortalısı olmak isteyenler. Bağ-Kur'a isteğe bağlı sigortalı
giriş bildirgesı ile müracaat ederler.'" Kısaca, yasanın 79. yö-
netmeliğin 6. maddesıne göre. Bağ-Kur'a isteğe bağlı sıgor-
tasından yararlanabılmek için yazılı başvuru gereklidir.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4
SOLDAN SAĞA:
1/ Birçeşıt ta\ la oyu-
nu. 2/ Tuzağa düşü-
rülen şe\... Bir erke-
ğın nikahsız olarak 2
aldığıcanye.3/Tat-
sız ve çok konuşan...
Derviş selamı. 4/ Sı-
kıntı verme. üzme...
Elli şınıklık tahıl öl-
çeği. 5/ Adlan sıfat
yapmakta kullanılan 6
biryapımekı... Çok
güzel, latif, hoş. 6/
Tuna Irmağı'nda
kullanılan, altı düz
ve kürekle yürütûlür 9
bir çeşıt yolcu kayı-
ğı... Hayvanlara vurulan dam-
ga. 7/ Eskı dilde su... Yemin.
8/ Deri ile kaplı bir çeşit Es-
kimo kayığı... tspanyollann
sevinç ünlemi. 9/ Bir nota...
Tahıl tanesını yabancı nes-
nelerden ayıraıaya yarayan
döner kalburlu araç.
YUKARIDANAŞAĞIYA:
6
1/ Geniş bir görüş açısı sağ-
lamak için yüksek bir yere g
yapılan bahçe köşkü... Akıl. Q
2/Muşmulayabenzerbirye- "
miş... Liflen dokumacılıkta kullanılan bir bitki. 3/ Küçük ya-
pılı bir kanguru cınsı. 4/ Bir renk... Yabanıl hayvan bannağı...
Yiyecek bulamayan, yoksul kimse. 5/ lnsanoğlu... Güzel ötüş-
lü küçük bir kuş. 6/ Kumru. 7/ " — ettiler turnalara, kazlara"
(Pir Sultan Abdal)... Tantal elementinin simgesi... Jokeylerin
giydiğı kenarsız başlık. 8/ Eskiden mürekkebi kurutmakta kul-
lanılan çok ince kum... Bir soru sözü... Bir nota. 9/ Açık kapı
ve pencereler arasında oluşan hava cereyanı.