25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KISA... KISA... İTÜRKİYE G«ıç | Işadamlan Derneği (TÜGLAD) taraûndan hazuiaülan "Enflasyon" raporunda, enflasyonun, gelişmiş ülkeierin yanı sıra birçok getişmekte olan ülkenin de gündeminden çıknğı belirtilerek Türtdye'nin, enflasyon konusunda gerekli yapısal reformlan hızla gerçekleştirmesi rektiği açıklandı. ASYA-Pasifikülkeleri piyasalanndaki dalgalanmalar devam ediyor. Singapur Dolan'nın ABD Dolan karşısındaki değeri son 3.5 yılın en düşük düzeyine indi. Tayland'da ise ekonomik sorunlar nedeniyle halkın gösterileri sürüyor. Bu arada Singapur. Endonezya Merkez Bankası'na fon akıtmayı planlarken Güney Kore de bankalara devlet yardımı yapıyor. • GÜNEYDOGU'da bankalar kredi konusunda avuçlannı açmıyor. Diyarbakır TSO Yönetim Kurulu üyesi Şehmuz Diken'in yapüğı araştırma\a göre bankalar, böigede topladıklan mevduatın en fazla yüzde 30'unu Doğulu işadamlanna kredi olarak kullandınyor. 'iBGARANTİ İBankası; I Eurobond Ipiyasasında, İMerrill Lynch ve Union Bank of Svvitzerland önderliğinde beş yıl vadeli 350 milyon dolar tutannda, ABD'deki yatınmcılara satış imkânı sağlayan tahviller ihraç etti. •CAP bölgesinden, 1997 Ocak-EvKil döneminde, ABD'ye, yüzde 2.7 oranında bir arüşla 10.8 milyon dolarlık tanmsal ürün ihraç edildi. ABD'ye ihraç edilen ürünler arasında kuru kayısı, pamuk ipligi. pamuklu mensucat, havlu. antepfisbğı ilk sırada yer aldı • EGE Bölgesi'nde, zeytinyağı rekoltesinin 30 bin ton olraası bekleniyor. Bu yılki üretimin, geçen sezon hasadın uzaması ve ağaclann ilaçlanamaması nedeniyle gerilediği belirtiliyor. • TÜRK Sanayicileri ve tşadamlan Derneği (TÜSİAD) ile Kalite Derneği'nin (KALDER) ortaklaşa düzenlediği "2. Kalite Fuan", 12-15 Kasım 1997 tarihleri arasında yapılacak. Fuar, tüm ziyaretçi ve flrmalara açık olacak. • VAKIF- LAR Bankası Genel Müdürü Hasan Kılavuz, bankanın iştiraklerinden lstanbul'daki Ataköy Marina. Galleria ve Holiday Inn'in özelleştirileceğini ve bu ay sonuna kaJar satışa çıkanlacağını belirterek Vakıflar Bankası 'nın bu satışlardan 100 milyon dolar elde edeceğini bildirdi. • İNTEL'in, 1997yılının üçüncü aylık gelirleri, yüzde yirmi artarak 62 müVar dolar oldu. Dünyanın en büyük çip ürcticisi olan firma. Kuzey Amerika'dan gelen yoğun taJep ve \IMX teknolojili Pentium II işlemcilerinin pazardan hızla kabul görmesi ile rekor dûzeyde satış gerçekleştirdL • TÜStAD'ın önderliğinde geçen günlerde TISIAD "i slAD Zirvesi"nin başkanlar kurulu bildirisi kamuoyuna duyuruldu. Bildiride, sıyasi partiler ve seçim sisteminde yapılacak değişikliklere değinilirken KOBİ'lerin uluslararası pazarlarla entegrasyonunun geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuluyor. • DIŞBANK'm Sumitoma Bank Limited London önderliğinde uluslararası piyasalardan sağiadıgı 45 milyon dolar tutanndaki sendikasyon kredisi anlaşması Londra'da düzeıüenen bir törenle imzalandj. • DEMİR- BANK, ödenmiş sermayesini 21.4 trilyona çıkardı. Böylelikle banka, bir yıl içinde sermayesini dolar bazında yüzde 136 oranında arttırmış oldu. Genel-lş'in raporunda, kamu kurumlannda çalışan 400 bin işçinin işten atılacağı bildirildi 4 Ozefleştirıne = Işsîz ordusu'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DİSK'e bağh Genel-lş Sendi- kası' nın raporunda, özelleştirmele- rin tümünün gerçekleşmesi duru- munda kamu kurum ve kuruluşla- rında çalışan 400 bin işçinin işten aülacağı bildirildi. Raporda özelleş- tirmelerle. üretilen hizmetlerin fi- yatlannın çok yüksek oranlarda art- tınldığına, sendıkasızlaştırmanın gerçekleştirildiğine. çalışanlann ücretlerinin düşürüldüğune dikkat çekildi. Genel-tş Sendikası'nın Kamu Hizmetleri lşçileri Uluslararası Kon- federasyonu'yla fPSI) gerçekleş- tirilen eğitim çahşmasına yönelik olarak hazırladığı özelleştinne ra- porunda, özel sermayeye ucuz ham- madde kaynağı olarak kullandın- lan KJT'lerin bilinçli olarak zarar ettirildikleri kaydedildi. KlTlerin 1993 yılındaki 23 trilyon 400 mıl- yar lira olan toplam zararlannın 22 trilyon 800 milyar lirasının banka- lara yapılan faiz ödemelerinden oluşruğu belırtildi. Raporda, ve- nmsiz olduklan gerekçesiyle sa- tılmak istenen KlT'lerin özelleşti- rilmesine en kârlı olanlardan baş- landığına dikkat çekildi. Genel-lş'in raporunda, kamu iş- letmelerinde yaklaşık 700 bin ışçi ve 1.5 milyon memurun çalışüğı, ancak özelleştirmelerin gerçekJeş- Fiyat değişimlerinin asgari ücretin alım gücüne etkisi 1980 Asgan ucretle 1997 Asgari ücretle JBirimfiyat alınan miktar/kg. Birimfıyat alınan mıktar kg Ekmek Rrinç Patates Şeker Limon Paötcan Bıber Yumurta 2.20 7.91 2.91 4.40 0.93 4.65 5.40 18.36 1475 410 1115 736 3488 696 600 176 30.000 100.000 28.000 88.000 170.000 170.000 160.000 259.000 764 222 819 260 134 134 143 88 DİSK'ten asgari ücret araştırması 10 saat işe 1 kilo et ANKARA (UBA) - Yüksek enflasyon karşısında kar gibi eriyen 28 milyon 400 bin liralık asgari ücretle çalışan işçilerin 1 kilo et alabilmek için 10 saat çalışmak zorunda olduğu belirlendi. DİSK Araştırma Enstitüsü. asgari ücretin satın alma gücündeki erimeyi hesapladı. 1980 ile 1997 yıllan arasında örnek alınan bazı ürünlerin birim fiyatlannın ve asgari ücretle satın alınan miktarlannın karşılaştınlması ile yapılan araştırmada, 1980'de asgari ücretle 105 kilo et alınabilirken 1997'de asgari ücretin sadece 19 kilo et almaya yettiği saptandı. tirildiğı 1990-1996 yıllan arasında kamu kesiminde çalışan işçi sayı- sında yüzde 57 oranında azalma olduğu bildirildi. Raporda, özel- leştirmenin başladığı 1986 yılın- dan itibaren Adana, Gaziantep. Af- yon, Balıkesir, Konya, Bolu, Mar- din, Niğde. Pınarhisar, Söke, Ün- ye ve Yunus çimento fabrikalann- da toplam 8 bin işçinin, TEK'in ts- tanbul Anadolu yakası elektrik da- ğıtımını satın alan AKTAŞ'ta 600 işçinin, Çukurova ve Kepez Elekt- rik'te 1600 işçinin, Petkım Yanm- ca tesislerinde ve Türkiye Petrolle- ri Anonim Ortaklığı'nda (TPAO) 600 işçinin işten atıldığı kaydedil- di. Türkiye Taşkömürü lşletmele- ri'nde erken emeklilik adı altında işten atmalann gerçekleştirildiği, belediyelerde yasanan taşeronlaş- tırma uygulamalanyla kamu işçi- lerinin işsiz kaldığı belirtildi. Ra- porda, "Kamu işçilerinin işten aûl- masL adaletsiz gelir dağılımını da- ha da derinleştirecek. issizler ordu- sunu artnracaktır" denıldı. Özel sektörde çalışanlann yüz- de 94"ünün sendikasız. yüzde 60'ının sigortasız durumda olduğu kaydedilen raporda, özelleştirme- nin "sendikasızlaştırmanın araa" olarak işlev gördüğü vurgulandı. Raporda ele alınan özelleştirme ör- neklerinde şu sonuçlar saptandı: Çttosan: Ankara, Balıkesir. Ptnar- hisar, Söke ve Afyon çimento ulus- lararası tekel olan Fransız firması Societe Cimen Fraçais firmasına satıldı. Bu fabrikalann yıllık üre- tim kapasıteleri 7 milyon tondu. Niğde Çimento Fabrikası Oyak- Sabancı grubuna, Bartın, Şanlıur- fa \e Ladik çimento fabrikalan Uzaniar'a (Rumeli Holding), Sı- vas ve Çorum fabrikalan Yîbitaş'a satıldı. Çitosan'abağlı 16fabrika- nın özelleştırilmesi ile dönemler içerisinde 2 bin işçi işten atıldı. Fransız firmasının aldığı fabrika- lar da 783 işçinin işine son verdi. Otomobü sanayü: Türk Otomo- tiv Endüstnsi. Nisan 1993'te Uzan- iar'a 80 milyar lıraya blok satış yöntemi ile satıldı. Rumeli Hol- ding. Türk Otomotiv Endüstrisi'ne bağlı Motorlu Araçlar Şirketi'ni kapatarak 447 ışçiyı. tazminatlan- nı da ödemeden işten attı. Gıda sanayü: Kars Süt Fabrika- sı 1986 yüında Taciroglu Pe>san Şir- ketı'ne 9 yıllığına kiralama yönte- mi ile verildi. Kars Süt Fabrikası, Taciroğlu Peysan Şirketi'ne geç- meden önce 200 olan çalışan sayı- sı, 12 işçıye indırildi Havaalanlan hizmet birimi: HA- VAŞ. ilk olarak satışa çıkanldığın- da en >üksek teklifı. öldürülen K.u- marhaneler Kralı olarak bilinen ÖmerLütfü Topal verdi. HAVAŞta 100 işçinin iş akdı feshedildi. Bill Gates'in başı derlteDış Habeıier Servisi - ABD Adalet Bakanlığı, Mıcrosoft Firması'nı Windows'un bilgisiyar dünyasındaki tekel ko- numundan yararlanarak, bilgisayar şirketlerini, kendi Internet programı- nı kullanmaya zorlamak- la suçladı. Microsoft'un anti-tekel yasalannı ih- lal ettiği her gün için 1 milyon dolar ödemesi is- teniyor. ABD Adalet Ba- kanlığı, bilgisayarlara Windows ile birlikte oto- motik olarak, Internet bağlantı programı "In- temet Explorer"nin ko- nulduğunubelirterek, fir- mayı. 1995 yılında onay- lanan "Anti-tekel yasa- lannı ihlal etmek" ile it- ham ediyor. ABD Ada- let Bakanlığı Savcısı Ja- ne Reno, düzenlediği ba- sın toplantısmda, Micro- soft Fırması hakkında ge- nış çaplı bir soruşturma başlatıldığını söyledi. Microsoft Başkanı B3 Gates ise şirketinin stra- tejısini savunarak, .ABD Adalet Bakanlığı'nın suç- lamasını reddetti. Microsoft firmasının malı yılın ilk üç ayında 663 milyon dolar kâr el- de ettiği bildirildi. Ge- çenyıl aym dönemde 614 milyon dolarkâreden fır- manın bu yıl kâr oranını yüzde 8 arttmiğı belirlen- di. İKV Baskanı 'Değişen bir şey yok' Ekonomi Servisi - tktisadi Kalkınma Vakfi'nın (tKV) Lüksemburg ve Brüksel iz- lenimlerin değerlendiren tKV Başkanı Meral Gezgin Eriş, "Avrupa Birliği (AB) -Tür- kiye iüşkilerinde iki yıl önce nerede>sek şinıdi de aym nok- tadayız" dedi. Aralık ayında Lüksem- burg'da düzenlenecek AB zir- vesi öncesinde yaptığı gö- rüşmelerden olumlu izlenim- lerle döndüğünü belirten Eriş, bu gezide daha öncekilerden farklı olarak tam üyelik için başvuran ülkelerden Macaris- tan ve Çek Cumhuriyeti yet- kilileriyle birer görüşme yap- tıklannı belirtti. Özellikle Çek ve Macar yetkilileriyle yapılan görüşmeleri İKV açı- sından çok olumlu olarak ni- teleyen Eriş, 30 yıldır çaba- layan Türkiye'nin 7-8 yıl ön- ce başvuran ülkeierin geri- sinde kaldığını ifade etti. Eriş. "Çek Cumhuriyeti ve MacariarAB'ye büyük bir ciddiyetle, bütün kurumlan ve kurallanyla haznianmış- lar. Türkiye'nin bunaitirazet- meye hakkı yok. Biz 1994 yı- hnda Rekabet Yasası çıkardık. Hâlâ tam anlamıvla işlerttk kazandıramadık. ÇekCum- huriyeti'nin hazırladıgı Re- kabet Yasası o kadar iyi ha- zırlanmış ki bugün AB, bu yasayı kuUanmak için çahş- malar yapıyor" dedi. 'A, / Tcir > L"aİ€itnn T ^ o n c ı ' Dünyanın önde gelen tekstil markalan 97-98 kış I V l d J K A M I U l UAiai koleksiyonlannı Markalann Dansı' defilesinde sunmak için bir araya geuyor. Defılede İtaha'dan RoccobaroccoJeans Roberto CavaDi Jeans, Almanva'dan Steilnıann. Rena Lange, Fransa'dan Vbtre \om, Gerard DareL, ABD'den Donna Karan CoUection, Calvin KJein'ın koleksiyonlan izienecek. Kooperatifçfler Eıiîlakbank'ı istiyor FATMA KOŞAR Her iktidar değişikliginde hesaplan ince- lenmeye alınan ve şu günlerde özelleştıril- mesi gündeme gelen Emlakbank'ı koope- ratifçiler istiyor. Türkiye Kent Kooperatif- len Merkez Birliği Başkanı Oğuz Soydan. taleplennı bıldırmek ıçın Devlet Bakanı Refakkün Şahin'den görüşme talebinde bu- lundu. Hesaplan, Başbakanlık Teftiş Kurulu ta- rafından incelenmeye alındığından ben ban- kanın durumunu yakından takip ettiklerini ve özelleştirme karannın resmi olarak çık- masını beklediklerini belirten Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği Baskanı Oğuz Soydan, örgütlü olduklan her alanda bir bankaya ihtiyaç duyduklannı söyledi. Türkiye'de kooperatiflerin kaynak sıkın- tısı çektiğini ifade eden So>dan, "Biz ban- kanın da üzelleştirilme karannın çıkması- nı bekli\oru7. Ancak uzun süredir kentkş- meden sorumlu De\let Bakanı Refaiddin Şahin'le görüşme talebinde bulunu>oruz. Henüz randevu alamadık" dıye konuştu. Emlak Bankası'nın elinde kalan konut- lan satmasının zorolacağıru kaydeden Soy- dan, şöyle devam etti: "Bankanın, konut yapmaması karan isabeüi oJdu. Çünkü, banka özellikle dar ge- lirli kesime hitap eden konunar yapmayı amaçbyordu. Ancak, zamanla bu amaçtan uzaklaşo \e üst getirti kesime hitap eden, sonderecelüks konuüaryapmaya başladı." Çll l 'I'Çİ D O S T U / SADULLAH USUMİ Lısaıı Haklaıi Nerede? S alihli'de yapılan "Çiftçi Mipngi" ba- zı gerçeklerin ve eksâderimizin bir kez daha ortaya çıkmasına neden ol- du. Yerel yönetimlerin, polis veya şeflerinin, bir "hak arama" eyleminde bile nasıl acımasızlaştığını ve sertleştiğini göz- lerimizle gördük. Basin da çiftçi hareketi- nin asıl amacını Türk kamuoyuna tam ola- rak yansıtamadı. Bazı gazete ve televizyon haberlerinde çiftçiler, yasalara karşı çıkan, yol kesen ve polisle çatışan bir topluluk gi- bi gösterildi. Halbuki Salihli Ziraat Odası'nın düzen- lediği "hak arama" mitingi ve yürüyüşü, baştan sona kadar hem yasal, hem de son derece başanlıydı. Salihli Ziraat Odası Baş- kanı Ahmet Can ve arkadaşlan, toplantı- lan son derece büyük bir disiplin içinde yürüttüler. Hükümetlerin izlediği yanlış ta- nm politikalan yüzünden fakirleşen ye aç- lık tehlikesi ile karşı karşıya kalan 25 bin çift- çiyi önce mitıng alanına, sonra Atatürk hey- keline, hiçbir taşkınlığa meydan vermeye- cek örnek bir organizasyonla taşıdılar. Çift- çiyi ikinci sınrf vatandaş gibı görenlere ade- ta ders verdiler. Çiftçiler neyecanlıydı, ama çok dikkatliydi. Herkes Ziraat Odası Başkanı Ahmet Can'ın gözünün içine bakıyordu. Hele Ata- türk'e saygı töreni muhteşemdi. Binlerce çiftçi tam tören sırasında başlayan yağmu- run altında, bir saate yakın süren töreni kı- lını bile kıpırdatmadan izledi. Istiklal Mar- şımız okunurken heyecan artık doruga çık- mıştı. Türkiye Ziraat Odalan Birliği Genel Başkanı Faruk Yücel, "Türk tanmına ve çiftçisine büyük değer veren Ata 'mıza hü- kümeti şikayet etmeye getdik" dediğı za- man meydan alkıştan inledi. Uzun yürüyüşe iki bine yakın traktörün büyük bir kısmı katıldığı halde, caddeler- de uzun süreli bir tıkanıklık yaşanmadı. Kortej geçtıkten sonra yollar hemen açıl- dı. Eğer çiftçi ve ziraat odalan yetkilileri is- SaKhli'deki gösteride 'Vur vur inlesin, Ankara dinksin' sloganlan ağır basû. teseydi, iki bine yakın traktör kentin ana cad- delerini saatlerce kapar, polis hiçbir şey yapamazdı. Zira cadoelere ve sokaklara gi- ren traktöneri, bulunduklan noktadan çıkar- mak bile en azından 5 ile 6 saat sürerdi. Ama ziraat odası yöneticileri böyle bir ih- timali düşünerek gerekli önlemleri daha önceden aldılar. Ziraat Odalan Şirliği Ge- nel Başkanı Faruk Yücel, Yönetim Kurulu üyesi Nuri Sorman ve Salihli Ziraat Oda- sı Başkanı Ahmet Can eyleme katılan çift- çilere, "amaçlannınyol kapatmak veya zor- luk çıkaımak olmadığını" belirterek "Sesi- mizı Ankara'ya duyurmak yetertidir" telki- ninde bulundular. Miting yüzlerce traktörün çevirdiği be- lediye alanında yapıldı. Alan tam bir papat- yatarlasına dönmüştü. Binlerce çıftçinin elin- de yüzlerce pankart vardı. Hepsi çiftçınin sorunlannı dilegetinyordu. Bursa, Balıke- sir, Çanakkale, Emir, Aydın, Muğla, Deniz- li, Afyon, Eskişehir ve Trakya'nın bazı il ve ilçelerinden çiftçiler, konuşmalar başlaya- na kadar davul-zurna eşliğinde çeşitli halk oyunlan sergilediler. Çiftçinin sorunlannı anlamak için pan- kartlara bakmakyeterliydi. Özellikle "Köy- lü hükümetin kölesi mi" yazılı pankart bü- yük ilgi gördü. Pankartlann bir kısmını şöy- le sıralayabiliriz: "Yüksek faiz belimizı büktü". "Sanayiöz, tanm üvey evlat". "Çiftçi üretici değil, tü- keticioldu". "Petrolezam, çiftçiye gam". "Traktörhacize, karasapan tahaya". "Apm, balım, peteğim, nerede benim erneûim". "Çiftçinin emeği, çeteninyemeği". Gerek mitingde, gerekse yürüyüşte en çok ilgi gören slogan "Vur vurinlesin, Ankara din- lesin" oldu. Uzun yürüyüşün sona erdiğı noktada çiftçiler tam dağılma hazırlığı ya- parken polisın gereksiz müdahalesi orta- lığı kanştırmaya yetti. Eğer polis zortuk çı- karmasaydı, çiftçiler dağılıp gideceklerdi. En azından toplu hareket sona erecekti. Yc-; la çıkan çiftçıler köylerine veya geldikleri kasabalara gideceklerdi. Polis sertleşince çiftçiler de direndiler. Sonuçta tatsız olay- lar başladı. Polisler çiftçilerin bazılannı tar- takladılar. Bu arada polisler bir çiftçiyi ite kaka gö- türünce, çiftçiler daha da gerginleşti ve zorla götürülen çiftçi getirilene kadar mey- dandan aynlmayacaklannı söylediler. Nite- kim polis sürükleyerek götürdüğü çiftçiyi getirmekzorunda kaldı. Ancak polislenn yo- lu açmamakta ısrar etmesi, çıftçileri çile- den çıkardı. Itış-kakış başladı ve binlerce çiftçi ve yüzlerce traktör yürüyüşe geçti. Ve polis kordonu yanldı. Bu arada bazı çiftçi- lertepkilerini göstermek için traktörlerini An- kara-lzmir kârayolu üzerine bıraktılar. Po- lis burada da sertleştı ve bazı çiftçileri gö- zaltına aldı. Polisten dayak yemeyen bir çift- çiler kalmıştı. o ışı de halletmiş olduk!.. Aslında, yerel yöneticilerin, hatta hükü- met yetkililerının, Salihli Ziraat Odası Baş- kanı Ahmet Can ve Genel Başkan Faruk Yücel'e teşekkür etmeleri gerekirdi. Zira- at odalan yöneticileri soğukkanlı davran- masaydı, polisin sert tutumu olaylan için- den çıkılmaz hale getırebtlirdi. Çiftçi mitingleri devam edecek. Bu ne- denle hükümet yetkililerine ve yerel yöne- ticilere bir tavsiyemiz var. Çiftçi tam 17 yıl- dan beri sömürülüyor. Emeğinin karşıhğı- nı alamıyor. Hükümetlerin izlediği yanlış politikalar yüzünden gittikçe fakirleşiyor. Ustelik her yıl bıraz daha borçlanıyor. Hak- kını aramak için meydanlara çıkmaktan başka çaresi kalmadı. Bu ınsanlara kötü davranmayın. Haklannı kullanırken yardım- cı olunuz. En azından dayak atmayınız! • BENCE IZZETTIN ONDER Bütçe Yaklaşımı 14.793 katrilyon TL olarak bağlanmış olan 1998 bütçesi, geçen yıl bütçesine göre dönem başı itibariyle yüzde 83.7'lik bir artış gösteriyor. Bü- yümenin yüzde 3, yıllık ortalama enflasyon ora- nının ise yüzde 64 olarak saptandığı 1998 eko- nomisinde daralma öngörülürken, bütçe açığı- nın 3.9 katrilyon TL dolayında gerçekleşmesi ve faiz dışı kalemlerde ise 1.9 katrilyon TL fazla oluşması beklenmektedir. Bunun anlamı, borç faizlerinin bir bölümünün olağan bütçe gelirle- rinden karşılanıyor olmasıdır. Her bütçe dönemi başında çeşitli açılardan bütçe değerlemeleri yapılarak, harcama ve ge- lir kalemleri farklı açılardan irdelenir. Bu yıl da çok doğal olarak böyle yazılar yazılacak; bütçenin bir transfer bütçesi olduğu, yatırımlara çok az pay ayrıldığı ya da kamu harcamalannı kısmadan bütçe disiplininin sağlanamayacağı gibi konu- lar dile getirilecektir. Hatta daha da ileri gidile- rek, dönem başı tahminleri ile dönem sonu ger- çekleşmelerinin çok farklı olduğu ve sıkça ek büt- çelere başvurulduğu için, bütçe diye birşeyden bahsetmenin olanaksızlıgından dahi söz edile- cektir. Bu tür konulan ve bütçenin çok derin olma- yan analitik tahlilini daha ileri tarihli bir yazıya bı- rakarak, bugün ben, bütçeye hakim yaklaşım- dan bahsetmek istiyorum. Bütçelerin bir tahmin olması, onlann sadece öngörülen rakamlar cetveli olması değil, fakat ileriye dönük politika ve yönelişlerin de bir gös- tergesi olduğu anlamını ifade eder. Başka bir de- yişle, tahminler yapılırken sadece mekanik ve- riler kullanılmaz, fakat aynı zamanda mekanik ve- rilerle saptanan büyüklükler, uygulanmaya ça- lışılan politika ve felsefelere göre de şekillendi- rilmeye çalışılır. Zaten bütçelerin hükümetlerin bir yıllık icraat programı olarak tanımlanmalan, onlann bu ikinci yönleri ile olasıdır. Bu açıdan bakıldığında, gözümüze çarpan il- ginç tablo, hükümetlerin hareket alanlarının fev- kalade kısıtlı olduğudur. Bütçe gıderlerinin yüz- de 40'ı faiz gideri olarak ayrılınca, reel harcama kalemleri üzerinde ciddi boyutta değişiklik yap- ma olanağı ortadan kalkmış olmaktadır. Yakla- şık olarak son on yıldan beri, fakat giderek ağır- laşan bir tempoda reel bütçe kalemlerinin faiz lehine alan kaybetmesi önceleri algılanamadı, çün- kü bütçe tahsislerinin göreli olarak daralması sonucunda oluşan kalite erimesi ancak zaman- la ortaya çıkmaya başladı. Kaldı ki toplumsal po- litikalara hakim olan güçlü gruplann bazı kamu hizmetlerinin erimesinden rahatsız olmalan da ilk dönemlerde söz konusu olamazdı. Ancak izlenen politikanın reel kesime karşı fi- nansal kesimi desteklemeye yönelik olduğu ve eriyen kamu hizmetlerinin güçlü grupları da te- dirgin etmeye başladığı aşamaya gelindiği an- laşıldığında, ekonomi politikalarında rota deği- şikliği gündeme geldi. Fakat aradan geçen on yıla yakın süre içinde hem finans kesimi güçlen- di hem de vergi dışı kalma olanaklarını güçlen- dirdi. Ekonominin reel kesimi ise biryandan enf- lasyon, diğer yandan da uluslararası rekabet koşullan ile boğuşurken, bu arada bir de gide- rek büyüyen faiz parazitlerine kaynak yetiştirme- ye çalışmaya yöneldi. Üstelik de reel kesim bu ağır yükü oldukça verimsiz bir yapı üzerinde yö- netmeyeçalışmaktadır. Bu faiz yükü, ekonomik atılım ve birikim çabalarının bir sonucu değildir. Bu yük, ekonomik olarak güçlü kesimlerin siya- sete ve/veya sair kurumlara dayanarak, devle- te vergi vermeme sonucunda oluşmuş ve böy- lece, ekonomiye bir katkısı olmayan finans pa- razitlerini besleyen birtümördür. Böyle bir tümö- rün oluşum gerekçe ve mantığı rasyonel ekono- mik ilişkilerde değil, fakat ekonomik gücün si- yasete hakim olarak, toplumun üzerinde kurdu- ğu hakimiyette aranmalıdır. Oluşum böyle olun- ca, çözüm de ancak aynı doğrultuda önlem ala- rak gerçekleştirilebilir. Başka bir ifade ile böyle- sine bir oluşum olağan bütçe yöntemleri ile de- ğil, toplumdaki hakim ekonomik ve finans güç- lerinin kırılması ile çözülebilir. Bu düşüncenin kanrtı, ABD'de Gramm - Rud- man - Hollings Yasası sonuçları ile olduğu ka- dar, 1997 Bütçesi ile de canlı olarak yaşandı. Ger- çekten, 1997 Bütçesi, abartılı olarak borç dü- zeyini stabilize etmeye yönelik konumdan fıyas- koya dönüştü. Kısacası, ekonomik güç dengeleri değişme- den, ani veya tedrici bir kararın alınamayacağı ortaya çıkmış oldu. 5.9 katrilyon TL faiz yükü taşıyan 1998 Büt- çesi'nde 1.9 katrilyon TL birincil fazlanın öngö- rülmesi, borç artış hızının yavaşlatılması arzusu- nu yansıtmaktadır. Ancak bu politikanın başan ile uygulanması, vergi gelirlerinde yüzde 85 dolayında bir artış ile olası görülmektedir. Vergi konusunu ileriki haf- talara bırakarak, ekonomik güç dengelerine do- kunmadan, borç artış hızının yavaşlatılması he- definin bana çok iddialı geldiğini belirtmekle ye- tineceğim. Umalım başannz! Bu hafta NET kâr payı dağıttık. 20 Ekim 1996'da Ihlas Finans'a 100.000 TL vatıranların paraları 20 Ekim 1997'de 201.000 Tl oldu. Onlar "dOl kazandı. Ya siz? 2OBdm1997tarihiita>anyladağrtılanNFTkârpavları 30 GÜN 90GUN 180 CÜN 360 GÜN HER 100.000 TLICIN 5.632 18.047 44.688 101.074 HER 1000 USO ICIN 5.30 15.69 30.31 60.70 HER 1000 DMICIN 4.87 1661 33.70 69.88 SUBElfRİMİZ ÖĞIİ TATİÜ VE CUMARTÎSİUJRİ (12:00-17rOO) ACItOIR. Ihlas Finans'Faızsız Bankacıhkîa Oncu"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle