05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EKtM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Merzeci yarın toprağa veriliyor • MERSİN (Cumhuriyet r Güney ÎUeri Bürosu) - "Tedavi gördüğü Almanya'da önceki gün yaşamıru yitiren Mersin Anakent Belediye Başkanı Okan Merzeci. yann " Mersin'de düzenlenecek ~ törerüe toprağa verilecek. 'Başkan Okan Merzeci'nin ' cenazesi bugün Almanya'dan uçakla getirilecek ve Mersin Şehir Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Mersin'e büyük hizmetler veren ve yaptığı hizmetlerle halkın sevgisinı kazanan Anakent Belediye Başkanı Okan - Merzeci'nin ölümü ile ilgili Içel Valisi Şenol Engın, "Çağdaş belediyeciliğin kent ve insan sevgisinin çok büyük bır temsilcisi olan Okan MeTzeci, yapıcı, yaratıcı kişiliğiyle herkesın gönlünde taht kurmuştu" dedi. Yıbnaz'ın Diyarbakır gezîsi • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, Kralkızı ve Dicle barajlannda su tutma törenleri ile bazı açılışlara katılmak üzere 24 Ekım Cuma günü Diyarbakır'a gidecek. Başbakanlık Basm Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Yılmaz. cuma günü saat 13.30'daEsenboğa Havaalanı'ndan Diyarbakır'a hareket edecek. Yılmaz, Türkiye Kalkınma Bankası Diyarbakır Şubesi'nın açıhşını yaptıktan sonra Yaprak Türün Fabrikası ve Toplu Konut tdaresi tarafından yaptınlan okullann açılışına katılacak. Özdemir, yılın biipokratı seçildi • ÇAZİANTEP j t ı,ÖjufcMriypt Güney Üleri Bürosu) - Bayrampaşa Cezaevi'ndeki görevine gerekçe gösterilmeden son verilen Cumhuriyet Savcısı Necati Özdemir, Gaziantep Rotary Kulübü tarafından "yılın bürokratı" seçildi. Cumhuriyet Savcısı Necati Özdemir, ödül töreni için geldiği memleketi Gaziantep'te yaptığı konuşmada, Bayrampaşa Cezaevi'ndeki mahkûmlann sorununa da değmdi. Özdemir, "Bayrampaşa Cezaevi bütün cezaevlerinin kalbi. Burası hastalanırsa diğerleri de hastalanır. Tutuklular meşru haklannı istiyorlar. Gayrimeşru bir istekteri de yok" diye konuştu. Birdafa 1 yıl cezasıhapis • ANKARA (AA) - 1 Eylül Dünya Banş günü dolayısıyla 1 Eylül 1996'da Ankara'da düzenlenen mitingde yaptıklan konuşmalarda, "Halkı sınıf, ırk ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa kışkırttıklan" gerekçesiyle haklannda Ankara 1 No'lu DGM'de açılan davada, 8 sanıktan, aralartnda İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın da bulunduğü 3 sanık 1 'er yıl hapis 420 bin lira ağır para cezasına, 3 sanık 2'şer yıl hapis, 840 bin lira ağır para cezasına mahkûm edildi. i sanık hakkında ise 1 yıl hapis, 600 milyon lira ağır para cezası verilirken 1 sanık hakkındaki dosyasının ise aynlmasına karar verildi. Deminel'den okulsözü • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ATO arsasınm yanında yer alan SlT bölgesi üzerine kurulu olan Cebesoy llköğretim Okulu'na yeni arsa sözü verdi. Demirel, ATO'daki töreni izlemek için Söğütözü'ne geldiğinde Cebesoy tlköğretim Okulu'na da uğradı. Okulun Müdürü Cebraıl Kaya ile görüşen Demirel, StT bölgesi üzerinde kurulu olan okul için Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu ile konuşacağını bildirdi. Başbakan, Anadolu Ajansı'nın uydu ile kesintisiz haber yayını törenine katıldı 4 Basm özınirKiini demokrasidir'ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Başbakan Mesut Yıimaz, Türkiye'nin. insan hakJanna saygı ve demokrasi içinde özgür basın haklanyla gelişeceğini söyledi. Yılmaz. basın özgürlüğünün sağlanması için hükümet olarak her türlü çabayı göstereceklerini belirtti. Başbakan Yılmaz, Anadolu Ajansı'nın uydu ile kesintisiz haber yayınının tanıtımı nedenıyle düzenlenen törene katıldı. Atatürk'iin. Kurtuluş Savaşı'nın yaşandığı yıllarda Türkiye'nin haklı davasını dünyaya duyurmak için kurduğu AA'nın sesinı daha gür çıkarma çabası içinde olduğunu vurgulayan Yılmaz, iletişimde çağın gerisınde kalmamalan gerektiğine dikkat çekti. Küreselleşmenın temelinde iletişim teknolojisinin yattığına işaret eden Yılmaz. hukuk devleti. demokrasi ve insan haklan gibi ortak değerlerde basına çok büyük görevler düştüğünü söyledi. Türkiye'nin sorunlarla birlikte büyüyen. ancak çözüm potansiyeli ile yannlara umutla bakan bir ülke olduğunu vurgulayan Yılmaz. dünyada yaşanan gelişmeleri görmezlikten gelemeyeceklenni, bilgi çağında bilginın üretilmesinin yanı sıra hızlı biçimde dağıtılmasmın daha önem kazandığını anlattı. Basın özgürlüğünün sağlanması konusunda hükümet olarak üzerine düşen görevi yapacaklannı kaydeden Yılmaz. "Basm özgürlüğü demek demokrasi demektir. Halkın doğrulan ve yanlıslan en kısa zamanda öğrenme hakkı vardır. Türkiye, miIB ve manevi değerierine bağlu insan haklanna sa\gÜL, demokrasi için özgür basın haklanyla getişecektir" dedı. AA Genel Müdürü Mefamet Güler, kurumun yeni geliştirdiği teknoloji ile TRT kanallannı kullanarak uydudan kesintisiz haber yayınına geçtiğini belirterek, haberlerin belli bir merkezden değil, yurt içinde bütün bölgelerden, aynı zamanda Avrupa ve Türk cumhuriyetlerinden de alınabileceğine dikkat çekti. AA'nın haberlerini almak isteyenlerin bilgisayarlanna takılacak dekoder aracılığı ile bu olanağa kavuşabileceğini anlatan Güler, şu bilgileri verdi: "Ajans haberleri abonelere kablo aracılığı ile ulaştinlmayacak, abone telefon masrafından kurtulacak ve çok hızlı şekilde habere ulaşacakbr. Yerel abonelikier oluşturulacak, haberier yayına verildikten 30 saniye sonra nerede bulunursanız buhınun size maliyeti daha düşürülmüş olarak ulaşnnlacakur. Bu yöntemle Anadolu basını, yurtta ve dünyada meydana gelen olaylan izieyecek ve yöresinden de haberdar olacakür. Yurtiçi ve dışındaki iş çevrelerini abone yaparak yabancı ajanslar ile rekabetin nasıl oiması gerektiğini kanıtlayacağız. AA olarak artak haberciUkte rakip fammadığıtnızın bilinmesini istiyoruz." Güler, yeni sistemle aynca Ingilızce haber yayıncılığına da başlayacaklarını bildirdi. Liderler, hükümet ortakJarının verdiği 100 gün hesabının ciddi olmadığını söylediler Baykal: Ekonomi kırmızı alarm veriyor ANK4RA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL hükümet ortaklannın ilk 100 günün hesabını ciddı olarak veremediğinı, daha çok "niyeffcr ile geleceğe dönük umuüan" orta- ya koyduklannı söyledi Baykal. "Türk ekonomisi İarmızı alarm veriyor" derken RP Genel Başka- nı Necmettin Erbakan. "Şimdiye kadar hiçbir hükümet icraatiannı anlanrken vüzakıvta dive bir tabir Çiller'e partiden çifte uyarı HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-DYP Ge- nel Başkanı Tansu Çü- ler'in Çankaya Köşkü. sivil toplum örgütleri ve Türk Silahlı Kuvvetle- ri'ni hedef alan muhale- fet politikasına karşı .parti içinde cephe oluş- turuluyor. DYP'nin ki- lit isimleri Necmettin Cevheri, Nahit Mente- şe. Esat Kıratuoğlu ile Aykon Doğan yaptıkla- n durum değerlendir- mesinde, Çiller'in uya- nlması yönünde karar aldılar. Kıratlıoğlu. "Ben çok kavgacı lider ve politikacı gördüm. Hepsi silindi gjtti" dedi. DYP'de Namık Kemal Zeybek. Salim Ensari- oğlu, Mehmet Gölhan ile Hayri Kozakçıoğ- hı'nun da rahatsız oldu- ğuna dikkat çekildi. DYP'de "kavgacıya- pısı ve irtkalen konuştu- ğu" gerekçesiyle baş- kanlık divanı ile grupta 10'un üstünde milletve- kilinin eleştirisine hedef olan Çiller'e uyanda bulunulacağı öğrenildı. Başkanlık divanı üyele- rinden bazılan, "daral- ülnns," bir görüşme ile Çiller'e, "Devietin zir- vesiyle kavga yapmayın, asın uçjarda gidiyor gö- rünrüsü vermeyin, şove- nistve aşın soku Ldenim yaraüyorsunuz. Gerili- mi ünnandınnayın" görüşünü iletmeye ha- zırlanıyorlar. kuflanma ihtiyaa hissetmedL Yü- zakıyla derken, vüz kara gün de- mek istivorlar. Kapkara .vüz gün" diye. Hükümetin 100 günlük icraatı- nı önceki gün basm toplantısıyla anlatan Başbakan Mesut Yılmaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in ardından dün de siyasi partı hderleri ve kitle örgütleri 100 günü değerlendirdiler. CHP grup toplantısında son gelişmeleri de- ğerlendiren Baykal, Milli Eğitim Bakanı Hikmetlluğbay a yüklen- di. Iki yıl üst üste aynı sınıfta ka- lan lise ögrencilerinin durumu ile ilgili olarak, yargı karanna karşın çelişkili tavırlar sergilendiğine dikkat çeken Baykal, bakanhğın hukuka saygılı olmasını istedi. Sunye sınınnda mayınlanmış bölgeyle ilgili son durumu anlatan Baykal, "Türkiye'nin suunnı fiili olarak geri çekmiş görüntüsü ver- diğhu" bildirdi. Baykal, hüküme- tin 100 günü ile ilgili olarak da şu değerlendırmeleri yaptı: "Basın toplanttsında 100 günü değerlen- dirmekten çok, niyeder. geleceğe dönük umutlar ortaya kondu. 100 günün besabı ciddi biçimde orta- ya konmadL Bu dönem içinde eko- nomik verilere bakmak gerekir. Temmuz ayı cumhuriyet tarihinin enflasyon rekorudur, ağustos ayı da öyte, eylül ayı da -1994 krizi ha- Eski Şişli Belediye Başkanı Farma Girik grup toplantısından sonra BaykaTla görüştü, (HASAN AYDIN) riç- cumhuriyet tarihinin rekor enflasyonu. Kame bu. Hükümetin bunu önceki hükümedere fatura etme kolayfağmı da aniamak müm- kün değiL Enflasyonu indireceğiz, yüzde 50, yüzde 3, deniyor. yaptn- ca konuşun. Bu dönem olağanüs- tü bir borçlanma dönemi olmuş- tur. 100 günde Türkiye, faiz dışı bütçesi açık veren bir ekonomiye dönüştü. Bu, İarmızı alarmdır. Türk ekonomisi bunu veriyor. Hü- kümet, 1998'ten sonraya ba- km, diyor. Sen şimdi hükü- mettesin. Çamaşır çarşam- ba günü; pazartesi, salı kir- letmek serbest politika bu. Atamalaria ilgili bir şey söy- lemediler 100 günün hesa- btnda.Ortayabiriflflıar tab- losu koyamamalan anlamh. 1998 bütçesi, enflasyon indB- ren bütçe diye takdun edili- yor. Bütçe, bir gece de bu ha- le getiriklL Bütçede ciddi bir vergi hamlesi kararhhğı yok. Bu bütçe, hedefleri sapan bir bütçe olacak." DÎSK. Genel Başkanı Rıdvan Budak. 55. hükü- metin 100 günlük dönemin- de en olumlu adımın, 8 yıl- lık temel eğitime geçiş ol-, duğunu. ancak demokratik- leşme ve gelir dağılımında- ki çarpıklıklann giderilme- si konulannda emekçıler- den olumlu puan alamadı- ğını behrtti. EMEPlstanbultl Başka- nı Mehmet Kıhnçaslan ise, hükümetin 100 günlük ic- raatıyla emekçi halkı aldat- tığını kaydetti. Demirel, karma ekonominin bireye güvenmemek olduğunu söyledi 'Türkiye devletçilikten kurtulmalı'.\NK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1990'da SSCB'nin çökmesiyle birlikte tüm dünyanın pazar ekonomisine yöneldiğini belirterek "Karma ekonomik sistem devletçiliktir. Bu ferde güvenmemektir. Türkiye'nin karma ekonomi sisteminden kurtubnası lazjmdır" dedi. Demirel. Türkıye'nin son >ıllardakı siyasi ıstikrarsızlığına karşın kalkınma sürecinden gen kalmadığını belirterek "Sandık, demokrasi sisteminin en önemli \asrtasıdır. Yatandaslar, ülkenin geleceğini doğnı yönlendirmelidirier'' mesajını verdi. Demirel. Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 1996'da en çok vergi verenler listesine gıren fırmalara plaket vermesi için düzenlenen törene katıldı. Demirel, Türkiye'nin son 50 yıldaki kalkınmasını yakından izlediğini, Türkjye'de kişi başına düşen satın alma gücünün 50 dolardan 5 bin dolara çıktığını belirterek "Bizim kalkınmışhk bedefimizde 10 bin dolar önemli bir merhakdir" diye konuştu. 1990 yılında SSCB'nin dağılmasının aslında bir düşünce sisteminin çöküşü olduğunu anlatan Demirel, "Bu ststemde 'Her şeyi devlet yapsın. Bireyler devletin işçisi olsun' fikri vardır. Bu Marksi/imdir. Bu katma değeri hırsızhk sayan bir sistemdir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı, bu sistemın daha fazla gitmesinin mümkün ohnaması nedeniyle kendi kendine çöktüğünü kaydederek "Türkiyede 1990'dan itibaren karma ekonomik sistemini tamamen pazar ekonomisine adapte etmeye girişmiştir. Türkiye, bu rransformasvonu tamamlamadıkça şikayetkri de sürecektir" dedi. Bu süreçte Türkiye'nin önündela en büyük engellerden birinin siyasi istikrar olduğunu. 4 yıllık görevi boynnca 6 hükümete onay verdiğini anlatan Demirel, vatandaşlann sandıkta devletin geleceğini doğru yönlendirme görevi bulunduğunu bildirdi. Demirel, Türkiye'nin yapısal sıkıntılan olduğunu belirterek "Karma ekonomi devletçiliktir. Bu sistem ferde güvenmemektir. Türkiye'nin karma ekonomik sistemdcn kurtulması laamdır" diye konuştu. ATO Başkanı Ahmet Çavuşoğlu da hükümeti sık sık eleştirdiği konuşmasmda, etkin gelir idaresinin çok önemli olduğunu belirterek, Maliye Bakanı ZekeriyaTemizel'in vergi oranlannın düşürühnesi, KDV oranlannın aşağı çekilmesi, götürü verginin en aza indirilmesi gibi önerilerine sıcak baktıklannı bildirdi. Kadrolaşmanın bürokraside rahatsızlıklar yarattığını belirten Çavuşoğlu, "Geçen sene enflasyon konusunda Kongo \e Vcnezüella'nın gerisinde kalmışük. Ancak Sayuı Temizel'in beyanlanndan anlaşıhyor ki bu sene onlan geçip birinci olmuşuz" dedi. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'nin itibarmın sarsılacağını söyledi YağmurdereK, 23 yıl yatacağı cezaevinde Istanbul Haber Senisi - Yargı- tay'ın hakkındaki hapis cezasını onamasının ardından a\oıkat Eş- berYağmurdereB 23 yıl 3 aylıkce- zasmı çekmek üzere dün Çankın Cezaevi'ne konuldu. tstanbul Asayış Şubesi'nden çıkanlışı sı- rasında Yağmurdereli gazetecile- re, "Söylenecek bir şe> yok. Her şey ortada" dedi. Yağmurdere- li'nin cezaevine konulmasını ara- lannda bazı siyasi partiler ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün de bulunduğü kuruluşlar protesto ettiler. Kanal D'de yayımlanan Fatih Altayh'nın hazırladığı "TekeTek" programından sonra fstanbul Asa- yiş Şubesi'ne bağlı ekipler tara- fından gözaltına alınan Yağmur- dereli hakkındaki şartlı tahliye ka- rannın iptal edildığinı belirten ya- zı dün Samsun Ağır Ceza Mahke- mesi'nden gönderildi. Önceki gün yazışmalarda meydana gelen kan- şıklıklar nedeniyle Kadıköy Adli- yesı ile Istanbul DGM arasında mekik dokuyan Yağmurdereli. • CHP II Başkanı Mehmet Ali Özpolat, Yağmurdereli'nin tek suçunun demokrasiyi savunmak olduğunu belirtti. DISK Genel Sekreteri Murat Tokmak bu olayda hukukun ilkelerinin ayaklar altına alındığını söyledi. Yağmurdereli'nin tutuklanması dış basmdada geniş şekilde yer aldı. avukatlanna cezasının affedilme- sıni istemediğini söylemişti. tnfaz evrakı bulunamadığı için Kadıköy lnfaz Savcılığfnın talımatıyla Gayrettepe Asayiş Şubesı lnfaz Bürosu'nda 2 gece kalan avukat Eşber Yağmurdereli, saat 12.00 sı- ralannda buradan çıkanldı. Gaze- tecilenn sorulanm "Her şey orta- da" diye yanıtlayan Yağmurdere- li, ekip otosuna bındinldikten son- ra arkasındaki onlarca basın araba- sıyla Cmraniye Cezaevi'ne götü- rüldü. Cezaevinde koğuşunun ha- zırlanmadığı gerekçesiyle Yağ- murdereh'nin 4 saat bekletildiği öğrenildi. Bakanlık talimatıyla Ümraniye ve Istanbul'daki ceza- evlerinde yer kalmadığı gerek- çesiyle. Yağmurdereli saat 18.00 sıralannda Çankın Cezaevi"ne doğru yola çıkanldı. 23 yıl 3 ay- lık cezasını çekmek üzere ceza- evine konulan Yağmurdereli'nin, emniyette bulunduğü sırada ve ce- zaevine götürülürken hiçbir yakı- nı ile avııkatlannın yanında bulun- maması dikkat çekti. Çetelerin cırit attığı. katliam sa- nıklannın serbestçe dolaştığı Tür- kiye'de düşüncelerinı söylediği için 23 yıl 3 ay hapis cezasına çarptınlan Eşber Yağmurdere- li'nin. apar topar gözaltına alın- masına tepkiler büyüyor. DTP Genel Başİcanı Hüsamet- tin Cindoruk, dün partisinin grup toplantısında Eşber Yağmurdere- li'nin gözaltına alınmasına da de- ğindi. TBMM'de geçen yasama yılında çıkanlan bir yasa ile 22 ya- zıişleri müdürünün serbest bıra- kıldığına değinen Cindoruk, Yağ- murdereh için de gereğinin yapıl- masmı istedi. Cindoruk, "Bu olay sadece insani nedenleıie değiL, hu- kuksal nedenlerle de Türkiye'nin itibanna gölge düşürecektir. Yasal düzenleme henıen yapılmalıdır. Biz bunu hükümetin güler yüzüne gölge düşürecek bir dunımun or- tadan kaldırüması açısmdan önemsiyoruz" dedı. CHP ll Başkanı Mehmet Ali Ozpolat Yağmurdereli'nin terö- rist olmadığını, terör suçuna katıl- madıgını, uyuşturucu ya da silah kaçakçısı olmadığını belirtti. Öz- polat, Yağmurdereli'nin tek suçu- nun demokrasiyi savunmak oldu- ğunu belirterek şöyle devam etti: "Onun gözaltına ahnması, her- kesin ağzından düşürmediği de- mokrasiyi nasıl yaşadığunızı ya da yaşayamadığımızı gösteriyor." DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak ise anayasada yazan hu- kuk devleti nitelemesine karşın, bu olayda hukukun ilkelerinin ayaklar altına alındığını vurguladı. Tokmak, "Yağmurdereli'ye uygu- lanan yöntem hangi çete sanığına uygulanmıstu-?" diye sorarak, ikamet adresi ve attığı her adım belli olan Yağmurdereli'nin hak- kında herhangı bir yakalama em- ri ohnadan, katıldığı bir TV prog- ramı sonrasında gözaltına alınma- sının kabul edilemez olduğunu be- lirtti. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marcus Ederer avukat ve yazar Eşber Yağmurde- reli'nin cezaevine konulmasının Türkiye'nin düşünce özgürlügü ve hoşgörüsü açısından olumsuz bir gelişme olduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nun perşembe günü yapılacak olan "Acil Konular" oturumuna sunu- lan karar tasansında ise Yağmur- dereli'nin serbest bırakılması is- tendi. Fransız Le Monde gazetesinde de insan haklan savunucusu Eş- ber Yağmurdereli'nin cezaevine gönderilmesine geniş yer verildi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Katillep Nerede?.. Tarsus'ta öldürülen öğretmenler Mustafa Öz- kan ile Oktay Bulun'un katilleri neden bulunamı- yor? Biz bu soruyu sık sık soruyor ama yanrtını ne ya- zık ki alamıyoruz... Türkiye'de yobazlar kan dökerek devleti ele ge- çirme çabalanndan vazgeçmiş değiller bugün... Istanbul ve Ankara'daki 'başörtüsü eylemleri' 'cuma ey/em/en'yle bütünleşirken Hizbullah ve İB- DA-C tüm olaylann arkasında... Işte sizlere DGM tutanaklanndan bir Hizbullah militanının anlattıklan: "Biz camileri örgütün karargâh merkezi olarak kullanırdık. Çünkü camiler bizim için güvenli yer- lerdi..." Devlet Tarsus'ta işlenen cinayetin suçlulannı bu- lamazken Başbakan Mesut Yılmaz, Susurluk'un mutlaka çözüleceğini açıklıyor... Acaba hem Tarsus hem Susurluk tek başına mı- dır? Bir başka soru daha: Terörün Karadeniz'e sıçramasının ardında bir başka gerçek yok mudur? Faili meçhul cinayetlerin aydınlanamadığı birtop- lumda demokrasiden, yaşama hakkından söz edi- lemez... Kanlı 1 Mayıs'lan, Kahramanmaraş olaylarını, 3 Temmuz 1993'teki Sıvas katliamını unutan toplum, kendi iç dinamiğini harekete geçirmezse daha çok 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemi yapanz... Eh, kimi zaman eylem de işimize gelmez, kalkıp ışığı söndürmeyiz... Bahçelievler katliamı, 16 Mart 1978'de Istanbul Üniversitesi'nde 7 kişinin öldürülmesi... Katiller nerede söyler misiniz? Aradan 20 yıl geçtiği halde 16 Mart davası sürü- yor... Ellerinde boğma telleriyle insanlan öldürenler bu- gün ellerini kollannı sallaya sallaya dolaşıyorlar; si- yasi kimlikleri ve dokunulmazlıklanyla heryerde boy gösteriyorlar... Abdullah Çatlı'dan Haluk Kırcı'ya; Yalçın Öz- bey'den Mehmet Ali Ağca'ya dek uzayan zincirin halkalan bugün Türkiye Büyük Millet Meclısi'ne dek uzanmıyor mu? Eşber Yağmurdereli'yi televizyon çıkışında gö- zaltına alanlann Haluk Kırcı'yı ellerinden kaçırma- lanna ne diyorsunuz?.. • • • Abdi Ipekçi'nin öldürülmesinden sonra gelişen olaylar, Uğur Mumcu'nun katledilmesiyle "Devlet isterse katilleri bulur" sözleri zincirin halkalannın nereye dek uzadığını gösteriyor... CHP Içel Milletvekili Fikri Sağlar, Başbakan Me- sut Yılmaz'a yanıtlaması ıstemiyle soruyordu: "1- Türkiye'de işlenmiş birçok cinayet ve karan- lık olayla ilgili önemli bilgilere sahip olduğu söyle- nen ülkücü terörist Yalçın özbey'in iadesi, 1995 ta- rihinden sonra Alman hükümetinden neden talep edilmemiştir? Bu konuda sorumlularia ilgili her- hangi bir somşturma açmayı düşünmekte misiniz? 2- Ftankiurt Konsolosluğu'nda gûvenlikgör&v 1 lisi olduğu söylenen Nebil Aydın isimli kişinin Yal- çın Özbey'le görüştuğü iddıa edilmektedir. Aynca Türk yetkililer tarafından Yalçın özbey'e yeni kim- lik ve pasaport verildiği de söylenmektedir. Bu id- dialar doğru mudur? Bu iddialaha ilgili herhangi bir araştırma yapmayı düşünüyor musunuz?" Işte Içişleri Bakanı Murat Başesgtoğlu'nun Sağ- lar'ayazılıyanrtı: "1978yılında Almanya'yakaçan Yalçın özbey'in Gelsenkirchen Mahkemesi'nde yargılanması sıra- sında Mehmet Ali Ağca ile birlikte Abdi Ipekçi ve Papa suikastma adının karıştığı ve Türkiye'ye iade- si halinde idam cezasına çarptınlacağını belirten savunmasına istinaden yaptığı iltıca talebinin Al- man makamlannca kabul edilerek mülteci statüsü- nü kazandığı ve bu nedenle 1984 yılında Suçlula- nn ladesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 11. mad- desine istinaden ülkemize iadesinin reddedildiği, Görüşmeye ilişkin talebin Dışişleri Bakanlığı 'nca da uygun görüldüğünün belirtilmesi üzerine Al- manya'da bulunan Emniyet Irtibat Görevlisi Nail Aydın'ıngörevlendirildiği, 03.04.06-08.02.1995 ta- rihlerinde anılan ülke yetkililerinden oluşan heyet- le görüşmenin gerçekleştirildiği ve görüşme neti- cesinde elde edilen tutanaklann gereği için ilgili makamlara gönderildiği anlaşılmıştır." Devlet katillerle niçin görüşür? Karanlıktan aydınlığa geçmek istiyorsak, geçmi- şe bakmak gerekiyor... Çeteler, şeriatçılar dün de vardı, bugün de... • • • Bu akşam Kanal-D'de Fatma Girik'in sunduğu "Söz Fato'da" programında 'Kanal-7 Dosyas/'nın ilk bölümü ekrana geliyor... Ben, program kasetini önceden izledim... Erbakan diyor ki: "Cihadı televizyonsuzyapmanın imkânı yoktur..." Kanal 7'ye 1997'nin ilk altı ayında RP'li belediye- lerden 1.5 trilyon lira para aktanlmış... Kanal-7'nin maskesi bu akşam düşüyor... E. Posta: Hikmet.Cetinkayafo raksnet.com Faks numaramız: 0212/513 90 98 SÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fiyatı:500.0O0TL Cumfruriyet Kitap Kulûto Çağ Pazaffama A.Ş. Yeebatan Cad. Salkımsoğüt Sok. No.9/B Cağaloğ!u-lstanW 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle