Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 EKİM 1997 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'ÇaJışanlar
ezdipilmeyecek'
• ANKARA (AA) - A.N AP
Genel Başkan Yarduncısı
Yaşar Okuyan, dûzenlediği
basın toplantısında işçi ve
memunın enflasyona
ezdirilmeyeceğini belirterek,
enflasyon hedefınin aşılması
halinde yılın ikınci yansında
maaşlara zam yapılacağıru
söyledi. Okuyan Türkiye'nin
bozulan ekonomik
dengelerinin düzelme yoluna
gırdiğııu vurguladı. Okuyan,
son dönemde borsada
görûlen rekor artışı buna
örnek olarak gösterdi.
Okuyan, muhalefet
partilerinın 1998bütçesi
aleyhindeki sözlerini
eleştirerek bütçede
Türkiye'nin gerçek
envanterinın ortaya
konulacağını söyledi.
Söyiev şöletrte
anHıyop
• İstanbul Haber Servisi -
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğı (ÇYDD) Söylev'in
okunuşunun 70. yıldönümü
nedeniyle bu akşam 17.00-
20.00 saatleri arasmda
Taksim'deki Atatürk Kültür
Merkezi'nde btr etkinlik
düzenJıyor. Etkmliğin birinci
bölümûnde CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'la
ÇYDD tkinci Başkanı Prof.
Dr. Necla Arat birer
konuşma yapacak. Ikinci
bölümde ise Menç
Velidedeoğlu'nun yönetimi,
Ali Düşenkalkar ve Füsun
Kostak'ın sunumu ile bir
saydam gösteri
gerçekleştırilecek.
Eyüp'te yine
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
Eyüp'te her pazar günü
yapılan 8 yıllık kesintisiz
eğıtımi protesto gösterilerine
dün devam edildı. Eyüp
Sultan Camıi'nden çıkan
yaklaşık 500 kişı. 8 yıllık
kesintisiz eğitimi protesto
ederek "Yarasa Mesut ülkeyı
terk et", "Imam- hatıpler
kapatılamaz" şeklinde
sloganlar attı. Polisin yoğun
güvenlik önlemi aldığı
gösteride, eylemciler olaysız
dağıldı. ^'f
Ögrenciere
gözaltı
• KLŞADASI
(Cumhuriyet) - Kuşadası-
Davutlar"daki kamplannda
eğlenirken Kürtçe türküler
söyledikleri öne sürülerek
jandarma tarafından
gözaltına alınan 120
üni\ersite öğrencisinden 90'ı
serbest bırakıldı. Kalan 30
öğrencinin sorgulamasının
sürdüriildüğünü belirten
emniyet yetkililen, açıklama
yapmaktan kaçındılar.
Kayıplar
içinanma
• İstanbul Haber Servisi -
tnsan Haklan Demeği
istanbul Şubesi Kayıplara
Karşı Komisyonu, kayıp
yakınJanyla birlikte, 15
Ekim 1994 günü Tunceli'de
gözaltına aluıdıktan sonra
haber alınamayan Nazım
Gülmez, 19 Ekim 1995
tarihinde Avcılar'da ellerinde
telsiz bulunan kişilerce
kaçınlan Fehmi Tosun ve 21
Ekim 1995 günü tstanbul'da
kaybedilen Düzgün Tekin'i
anmak için Galatasaray
Lisesi'nin önüne karanfll
bırakarak mum yaktı.
Üzerinde kayıplann
resimlerinın bulunduğu
tişörtleri giyen kayıp
yakınlan. daha sonra
Galatasaray Postanesi'nden
Başbakanlık \e Içişleri
Bakanlığı'na telgraf çekti.
Attı Nofcta Körlep
Denneği kurulu
• ANKARA (AA) - Altı
Nokta Körler Demeği Genel
Başkanlığı'na Burhanettin
Fanı seçildi. Türkiye ve
Ortadoğu Amme Idaresi
Enstıtüsü Toplantı
Salonu'nda gerçekleştirilen
Altı Nokta Körler Derneği
23. Genel Kurulu'nda,
Yönetim kurulu da şöyle
oluştu: Eyüp Doğan. Bekir
İlhan, Bünyamin Fani, Fatim
Topçubaşı. Ak Hatçe Önder.
Hasan Tatar ve Fikri Izra.
SİP Susupluk'ta
• İstanbul Haber Servisi -
Sosyalıst İktıdar Parrısı (StP)
Susurluk'ta meydana gelen
ve Abdullah Çatlı, Hüseyin
Kocadağ, Gonca Us'un
öldüğü. DYP Milletvekili
Sedat Bucak'ın yaralandığı
kazanın birinci yıldönümü
nedeniyle 2 Kasım'da ilçede
miting düzenleyecek.
Başbakan Yılmaz, yardımcılan Ecevit ve Sezgin'le birlikte basm toplantısı düzenliyor
Hükümethı 100 gün hesabıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Mesut Yılmaz. 55. hükü-
metin 100. günü nedeniy-
le bugün " Yüz Akıyla Yüz
Gün" adı altında bir basın
toplantısı düzenleyecek.
Yılmaz, hükümetin hangi
ortamda kurulduğunu an-
latarak başlayacağı konuş-
masında ekonomi, dış po-
litika, eğitim ve sağlık re-
formlan konusunda atılan
adımlan vTirgulayacak ve
öncelikle uygulanacak
100 projeyi açıklayacak.
Başbakan Yılmaz. baş-
bakan yardımcılan Bülent
Ecevit ve İsmet Sezgin'le
birlikte bugün düzenleye-
ceği basın toplantısında,
hükümetin 100 günlük ic-
raatını değerlendirecek.
Başbakan Yılmaz, hükü-
metin kurulması aşamasında ülkenin için-
de bulunduğu duruma dikkat çekerek Tür-
kiye'nin darbe söylentileri ve rejim tartış-
malannı aşarak gündemine demokrasi ve
ekonomik sorunlan almasının önemini
Baskanlık sistemi Sile'de düzenlenen panelde tartışıldı
'Demokratikleşme başanlamadı'
İstanbul Haber Servisi - Cumhur-
başkanı Süieyınan Demirei tarafın-
dan tartışmaya açılan baskanlık sis-
temi, Ankara Demokrat Işadamlan
Pkrformu (ADİT) ile Şile Çevre Gö-
nüllüleri Derneği ve Türk Dünyasın-
da Demokrasiyi Geliştirme Vakfi ta-
rafından Şile'de düzenlenen bir pa-
nelde tartışıldı.
Panelde konuşan CHP Parti Mec-
lisi Oyesi Hasan Fehmi Güneş bas-
kanlık sistemi tartışmasının toplum-
sal beklentilerden kaynaklandığını
düşünmediğini belirttı. Türkiye'deki
mevcut siyasal sistemin iyi işlemedi-
ğini, geleneksel devlet yapısının ih-
tiyaçlara cevap vermediğini ve de-
mokratikleşmenin başanlamadığinı
ifade eden Güneş. şöyle konuştu:
''Türkiye'de siyasal yapdanma;
doğaL ideoktjik zcmine orurmamış ve
yapay bir tabk» otuşmuştur. Çağdaş
bütün sistemlerin altyaptsuun tenıel
şartL demokratikleşmedir. Eğer de-
mokrasiyi tam olarak kurumsallaşa-
ramazsak. hangisistemigetirirsekge-
tireüm başanlıofanaımzmûmkûn de-
ğfldnf
Paneli yöneten Prof. Dr. Nevzat
Yatçmtaş, Türkiye'nin baskanlık sis-
temi açısından "rtrikohı" bir ülke
olduğunu, ancak, burizikolannyapı-
lacak çalışmalarla asgariye indrrile-
bileceğini söyledi. RP Grup Başkan-
vekili TemelKaramoflaoğiu da, bas-
kanlık sisteminin sadece ABD'de iyi
işlediğine dikkat çekerek, "Türki-
ye'de mevzuat iyi işlemedigi için ba-
şanlı olamıyoruz" dedi. Baskanlık
sistemi tartışmasının bugünlerde
gündeme getirilmesinin son derece
yanlış olduğunu da vurgulayan Ka-
ramollaoğlu, sistem değişikliğinden
mucize beklemnemesi gerektiğini
söyledi.
vurgulayacak. REFAHYOL döneminde
devralınan ekonominin hangi aşamaya ge-
tirildiğini anlatacak olan Yılmaz. geçen
haftalarda açıklanan ekonomi pakerinin
olumlu sonuç vermesi dunımunda enflas-
yonun 1998'de yüzde 50, 1999'ta yüzde
20 ve 2000 yılında yüzde 3'e indirilebile-
ceğine dönük hedeflerle ilgili mesajlar ve-
recek. Hükümetin yüz gün içinde yaşama
geçirdiği yasa ve karamamelerle ilgili bil-
gi verecek olan Yılmaz, 8
yıllık kesintisiz eğitim ve
sağlık reformlan üzerinde
duracak. Yılmaz, yabancı
sermayenin her alanda
önünün açılması gerekti-
ğini belirterek vergı, sos-
yal güvenlik reformu ve
hükümetin öncelikle uy-
gulayacağı 100 proje ko-
nusunda da açıklamalar
yapacak.
Susurluk konusuna da
değinecek olan Yılmaz,
dokunulmazlıklann sınır-
lanmasına ilışkin anayasa
değişikliğiyle ilgili hazır-
lıklan aktaracak. Başba-
kan Yardımcısı Ecevit de
ağırhkh olarak GAP, Gü-
neydoğu'ya yapılan yatı-
nmlar ve dış politika ko-
nulannda bilgi verecek.
Ecevit, dış politika konu-
lannda ağırlıklı olarak Kıbns sorununun
çözümü, bölgede yeniden tırmanan ger-
ginlik, Türk-Yunan sorunlan ve Avrupa
Birliği'ne tam üyelik konulanndaki de-
ğerlendirmelerini de dile getirecek.
Erzincan Valisi Yazıcıoğlu: îstanbul'u federe bir yapı içinde düşünmek gerekir
'Terör, haUda orlak çözülür'
ALİER
Erzincan Valisi Recep Yaaaoğ-
lu, terör başta olmak üzere ülke-
nin tüm sorunlannuı; halkı, yöne-
tıme ortak ederek çözülebileceği-
ni söyledi. Türkiye'de özel kalem
müdürlüğü yapacak zayıf vali
arandığını kaydeden Yazıcoğlu.
yerel yönetim reformundan, yerel
topluluklann kendilenni köyde,
kentte ve tüm ülke genelinde ifa-
de edebildiği, adalet ve güvenlik
gibı ulusal ölçekli hizmet alanla-
n dışındaki tüm yetkilerin yerel
idarelere devredildiği bir yeniden
yapılanmayı anlamak gerektiğini
vurguladı.
Îstanbul'u federe bir yapı için-
de düşünmek gerektiğini kayde-
den Erzincan Valisi Yazıcoğlu, so-
rulanmıza şu yanıtlan verdı:
- Çağdaş devlette yerel yönetim
kavramı neyi ifade eder? Yerel yö-
netimlerin güçlendirilmesinin ülke
bütünlüğünü tehlikeye düşüreceği
iddialanna katıüyor musunuz?
- Bir 'yerel yönetimleri gfiçlen-
dirilim' lafidır gidiyor. Gerçekten
bu yuvarlak lafın içi doldurulmu-
yor. Yerel idareler, yerel topluluk-
lann kendilenni köyde, kentte ve
ülke genelinde ifade etmeleri, hal-
kın olmadığı sisteme halkın katı-
Yazjcıoğlu, terör başta olmak üzere ülkenin tüm sorunlanmn; halkı yönetime ortak ederek çözükbi-
leceğini söyledi. Yazıcıoğlu, Türkiye'de özel kalem müdürlüğü yapacak zayıf vali arandığuu beürtti.
lımı demektır. Bugün demokratik
ülkelerde uygulanan yapı, şimdi
bızim arayış içinde olduğumuz
yapıdır.
Nedir bu? Merkez, ulusal siya-
setle ve ulusal projelerle uğraşır.
Bunun dışındaki yerel ölçekteki
tüm hizmetler, yani eğitimden
sağlığından altyapısına kadar. ta-
mamı yerel topluluklann yerel
meclislerin inisiyatifı altındadır.
Bugün bakanlıklann taşrada teş-
kilatlan var. DSt, Karayollan, Or-
man, Köy Hizmetleri gibi bölge
müdürlüklen ve sağlık, eğitim, tu-
rizm vs gibi ıl müdürlüklen. Tüm
bunlar il yerel idaresinin, ilçe ye-
rel idaresinin ve belediye idaresi-
nin servıs ve birimleri olacak. Ge-
çiş aşamasında atanmış vali uy-
gulaması bir süre devam etmeli;
B u g ü n c e z a e v i n e g ö n d e r i l e c e k
Eşber Yağmurdereli gözaltına alındı
İstanbul Haber Servisi - tnsan
haklan savunucusu avukat Eş-
ber Yağmurdereli, dün gece sa-
at 00.30'da gözaltına alındı.
Kanal D Televizyonu'nda Fa-
tih Altayü'nın hazırlayıp sundu-
ğu "Teke Tek" programına ko-
nuk olarak katılan Yağmurdere-
li, program çıkışında polis tara-
fından İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ne götürüldü. Yağmurde-
reli'nın bugün savcılığa sevk
edılerek cezasını çekmek üzere
cezaevine konulacağı bildirildi.
Samsun Ağır Ceza Mahke-
mesi tarafından verilen 22.5 yıl-
lık hapis cezası bulunan Yağ-
murdereli, Terörle Mücadele
Yasası'ndan yararlanarak şartlı
tahliye edilmişti.
Yağmurdereli hakkında daha
sonra Petrol-Iş sendikasınm ge-
nel kuruluna gönderdiği yazılı
mesajda suç unsuru bulunduğu
iddıasıyla dava açılmış ve istan-
bul Devlet Güvenlik Mahkeme-
si tarafmdan 10 ay hapis cezası-
na çarptınlmıştı. Damştay tara-
fmdan cezası onanan Yağmur-
dereli'nin mahkumiyeti kesin-
leşmişti. Yağmurdereli. 10 aylık
cezanın yanı sıra 22.5 yıllık ce-
zasının kalan kısmını da çeke-
cek.
Eşber Yağmurdereli'nin ha-
pis cezasmın kesinleşmesinin
ardından Insan Haklan Derneği,
her hafta Galatasaray Postane-
si'nden kart postalama eylemi
başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DemireL Başbakan Me-
sut Yılmaz. Başbakan Yarduncı-
sı Bülent Ecevit ve TBMM'de
temsil edılen partilerin genel
başkanlanyla milletvekillerine
göderilen kartlarda; Türkiye'de
kalıcı bir banşın sağlanması, dü-
şünmenin, örgütlenmenin ve ba-
sın özgürlüğünün önündeki en-
gellerin kalkması için Yağmur-
dereli'nin cezasının kaldınhnası
isteniyor.
ancak il meclisinin üçte ıkilik ço-
ğunluğunun güvensizlik oyu ile
Danıştay karanyla görevinden alı-
nabılmeli. Yerel yönetim reformu
birkaç >asal düzeıuemeyle olabile-
cek bir şe> mi? Yerel > önetimlcrin
güçlendirilmesi ülke bütünlüğünü
tehlikeve düşürür kuşkusu sizce
yerinde bir saptama nu?
Anayasa dahıl sistem tepeden
tırnağa yeniden yapılanacak. Ne-
den çünkü sistemi kurcalayarak
düzeltemezsin. "Kurcalama"
yöntemi mevcudu da bozar. Çün-
kü bu bozuk sistemin de kendi
mantığı kendi çarkı var, kurcalar-
sanız onu da bozarsanız.
tkinci sorunuza gelince. halkı
devlete ortak eden sistem, yani de-
mokratik sistem daha güçlü bir
devlettir. Bizde tam aksi sanılır.
Terörün bir numaralı tedbin halkı
sisteme ortak etmektir. Neden?
Çünkü sisteme ortak olan halk sis-
temi güçlendirir. refleksıni arttınr
mücadeleyi etkin hale getirir.
Merkeziyetçi yapılar ise "banane
hastalığuıa" yakalatıyor toplumu.
- Mevcutyasalaıia halkı belli öl-
çüde yönetime katmak mümkün
mü?
- Evet... Halkın hizmetlere ka-
tılımın sağlanması bizım
1950'lerden önce yaygın uygula-
nan bir modeldi. Ama buradaki
bazı zorlamalar o dönemde istis-
mar edildi. Tokat'ta devletın ver-
diği bin derslik parayla üç bin
derslik yaptım. Erzinca'da da 566
köyümüzün 350'sinde içme suyu,
250'sinde kanalizasyonu devlet
vatandaş ışbirlığiyle yaptık. En
çarpıcı örnek bızim Başpınarköp-
rüsüdür:
Bu 25 yıldır yapılamıyordu, 1
trilyon lirayı aştığı için devlet bu-
nu ekonomik bulmadı. Biz bunu
halkın katılmıyla lOOmilyaramal
ettik ve 3 yılda bitirdik. 25 yıldır
çile çeken halkı kurtardık.
- İstanbul'a gelseniz yapacağı-
nız ilk iş ne olur?
- Valla Îstanbul'u ayn statüde
düşünmek gerekir. Hatta bir fede-
re yapıda düşünmek gerekir. De-
min söylediğimiz il ve belediye
modeli içine tstanbul oturmuyor.
IRMIKI AYDIN ENGIN
Yazmaya bir türtü eliniz var-
maz. Haksızlıkolmasına bal gi-
bi haksızlıktır da size ya da ya-
kınınıza yapılmıştır. Tutup yaz-
sanız, "Bak, gazeteciya, almış
eline kalemi..." diye başlayıp
"Herifmesleğini kişisel çıkaria-
n ya da sorunlan için kötüye
kullanıyor" diyecekler diye çe-
kinirsiniz.
Bu kez de öyle oldu. ANA-
SOL-D hükümeti, (Bu kısaltma
da ne demekse artık! Ama ney-
se...) evet ANASOL-D hükü-
meti, Konya Numune Hastane-
si Başhekimi Ahmet Kart'ı gö-
revinden aldı. Gazeteler bu çok
başanlı hekimin kıyılmasına
haklı bir duyarlık gösterdiler.
Haberler yayımlandı. Milli-
yet'ten Melih Aşık arkadaşı-
mız kısa aralıklarla bu "kıyım"a
parmak basıp arkasındaki kirli
ve ucuz hesapları sergiledi.
Eh, Tırmık yazmak biraz da
her salataya maydanoz olmak
demek. Bir iki kez yazıya baş-
layıp vazgeçtik. Nedeni pek
basit. Dr. Ahmet Kart, Tırmık'm
sayfa komşusu Musa Kart'ın
kardeşi. Üstelik Musa Kart bi-
raz fazla sevdiğimiz bir arka-
daşımız. Yani sanki a/7e içi bir
sorun gibiydi.
Daha Dr. Ahmet Kart kıyımı-
Batakçıya Kredi Açmak
nın dumanı tüterken ANASOL-
D hükümeti, (Yahu gerçekten
bu hükümetin neresi "sol", so-
nuna ne akla hizmet "demok-
ras;"ye işaret etsin diye bir D
ekleniyor? Ama neyse...) evet,
ANASOL-D hükümeti bu kez
de Sağmalcılar Hapishane-
si'nin savcısı Necati Ozdemir i
görevden aldı.
Anımsayacaksınız dün, bi-
zim Oral Çalışlar el frenini bı-
raktı ve hem Dr. Kart, hem sav-
cı Özdemir "olayına" parmak
bastı. Yani Tırmık'm bu salata-
ya da maydanoz olmaması için
neden kalmadı.
• • •
Numune Hastanesi Başhe-
kimi Ahmet Kart'ın görevden
alınmasında sorun, Konya'da
büyük ölçekli ilaç ihaleleri aça-
rak kentteki ilaçticaretinin kay-
mağını yiyenlerin tekerine ço-
mak sokulmasından; hastane-
nin olanaklannı ve hizmetlerini
iyice iyileştırerek serbest çalı-
şan hekimlere hasta aktanlma-
sının önüne geçilmesinden iba-
ret değil. Refah ın mutlak siya-
sal egemenliğini kırabilmek
için, Konya'da toplumun (Re-
fah tabanı dahil) hemen her ke-
siminin destekieyeceği kişile-
rin yerel politikanın dar ve sığ
hesaplanyla önünün kesilmesi
de değil...
Keza, savcı Necati Özde-
mir'in görevden alınmasında
sorun, her zaman barut fıçısı
"Sağmalcılar olgusu "na Özde-
mir'in bir "hukukadamı"o\arak
yaklaşmasından; bir tutuklu-
nun cezaevi dışına yeniden çı-
kanlıp polisçe sorgulanması gi-
bi hukuksal anlamda yüz kara-
sı bir pervasız uygulamaya son
verrnesinden ibaret değil. Sav-
cı Özdemir'in, tutuklu ya da hü-
kümlülerin suçlan ne olursa ol-
sun birer insan olduklarını için-
den de inanarak benimsemiş
bir hümanist oluşundan ibaret
de değil...
Sorun, Dr. Kart ve savcı Öz-
demir örneklerinde somutla-
nan "Kuzum bu hükümetin
ötekilerden farklı olduğu söyle-
niyor. Peki bu fark ne allahaş-
kına" sorusunun yanrtsız kalışı.
Bu hükümet, güç bela başı-
mızdan defedilen "Molla-Bacı
Hükümeti"nden farklı olduğu
iddiası ile işbaşına geldi. Ta-
mam, asker desteği vardı;
MGK brifingleri Erbakan-Çil-
ler ikilisinin sepetlenmesinde
başlıca etken oldu. Hükümet
değişikliğinin partamenter de-
mokrasinin kurallanna trttzlikle
uyularak gerçekleştiğini ileri
sürmek hiç de inandıncı değil...
Ancak ANASOL-D hüküme-
tinin kuruluşundan itibaren ol-
dukça geniş birtoplumsal des-
tek bulduğu da göz ardı edile-
mez. Bir başka deyişle bu hü-
kümete, toplumun önemsen-
mesi gereken kesimlerinden
çok elverişli koşullaria bir siya-
sal kredi açıldı.
Kredi bizim bildiğimiz geri
ödenmek üzere alınan bir borç-
tur. Siyasal kredinin geri öden-
mesi de beklentilerin gerçek-
leştirilmesidir.
Buyurun, şu çalakalem bi-
lançoya birlikte göz atalım:
Sekiz yıllık temel eğitim "yüz-
yılın reformu" olarak sunuldu
ve sanıldı kı sekiz yıllık temel
eğıtimin, ülkenin gereksindiği
kaliteli insan ve işgücü yaratıl-
ması için değil de laikliği gü-
venceye almak için imam-ha-
tiplerin orta bölümlerinin kapa-
tılması hedefiyleyetinmesinde-
ki çarpıklık gözden kaçacak.
Kaçmadı tabii...
Sanıldı ki enflasyonu aşağı
çekmek sözleri, iğneden ipliğe,
ekmekten tuza zam yapmak
gibi çok bildik reçetelerden
öteye gitmeyince krediyı açan-
lar buradaki çarpıklığı yutacak.
Sanıldı ki sokaktaki adamın bi-
rikimini yüzde 70-80'lik faizler-
le toplayıp yüzde 110-120'lik
faizlerte Hazine bonolanna ya-
tırarak parayla para kazanma-
yı ekonominin temel etkinliğine
dönüştüren banka sermayesi-
ne, rant vurguncusuna doku-
nulmaksızın enflasyonla müca-
dele masalına inanılacak...
Inanılmadı tabii...
Sanıldı ki Dr. Kart ve savcı
Özdemir örneklerinin kanrtladı-
ğı üzere bürokrasiye kadro yer-
leştirme politikalarında öteki
hükümetlerden farksız ve üs-
telik daha da pervasız atama
operasyonları göz ardı edile-
cek.
Edilmedi tabii...
Sizce bu ANASOL-D hükü-
meti, kendisine açılan krediyi
har vurup harman savuran ve
ödeme günü gelince de kem
küm etmeye başlayan bir ba-
takçıya benzemiyor mu?
POLtltKA GÜNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Güneydoğu
Güneydoğu'da son beş yıl içinde 877'si köy,
1621 'i mezra olmak üzere toplam 2 bin 498 yer-
leşim birimi bölgedeki şiddet olayları nedeniyle
boşaltıldı...
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Doğu ve
Güneydoğu izlenimlerini aktanrken şöyle diyordu:
"Kars'tan Adıyaman'a; Elazığ'dan Urfa'ya; Ga-
ziantep 'ten Diyarbakır'a dek 13 il ve çok sayıda il-
çedolaştım. Diyarbakır'da 22 ilin CHP'Iİ il başkan-
lanyla bölge toplantısı yaptım. Doğu ve Güney-
doğu'da insanlar üretimin dışında kalmış. Nüfus
değişmiş, üretim durmuş. Örneğin Diyarbakır'da
417 işletmeye kaynak aktarılmamış..."
Doğu ve Güneydoğu'da işsizlik giderek yoğun-
luk kazanıyor...
Adnan Keskin anlatıyor:
"Diyarbakır'da, caddelerdeyaşlan 12-14arasın-
da olan yüzlerce sakız satıcısı çocuk gördüm.
Bunlaryaşam mücadelesi vehyorlardı..."
Resmi verilere göre Sosyal Yardımlaşma ve Da-
yanışma Vakfı'na Güneydoğu'da başvuranlann
sayısı 1 milyon 329 bin olarak görülüyor...
Ya başvurmayanlar?
Bu sayının başvuranlardan 3-4 kat fazla olduğu
biliniyor...
Kamuoyunda Fak-Fuk-Fon olarak bilinen vak-
fa Batman'dan 109 bin 102, Bingöl'den 105 bin
943, Diyarbakır'dan 198 bin 663, Siirt'ten 80 bin
242, Mardin'den 82 bin, Ş. Urfa'dan 57 bin 87,
Hakkân'den 17 bin 574. Şırnak'tan 15 bin 542,
Tunceli'den 21 bin 501, Van'dan 58 bin 228 kişi
başvurmuş...
• • •
CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, Doğu ve
Güneydoğu izlenimlerini aktanrken eğitimden sağ-
lığa, tarımdan özelleştırmeye dek tum sorunların
altını çizip ekliyor:
"Sağlık ocaklannda, hastanelerde doktor ve
hemşireyok, okullarda ise eğitim yürümüyor. Yö-
rede tanm ve hayvancılık bitmiş, özelleştirme ise
fiyaskoyla sonuçlanmış. Iğdır Iplik Fabrikası özel-
leştirilmiş ama orayı alan kişi makinelerini söküp
götürmüş. İnsanlar ise hâlâ baskı altında. Birolay
olduğu zaman sade yurttaşlar potansiyel suçlu
olarak görülüyor..."
Elimde Diyarbakır Eğitim-Sen Şubesı'nın hazır-
ladığı bir rapor bulunuyor. Raporda: bölgede son
7 yılda toplam 158 öğretmenın öldürüldüğü, 50'ye
yakın eğitim emekçisınin ise yaralandığı açıklanı-
yor...
Acaba bölgede sürgüne uğrayan öğretmen sa-
yısı kaç? Sıkı durun açıklıyorum: 350.
Bin kadar öğretmen çeşitlı cezalara çarptırılmış,
500'e yakın eğitim emekçiside gözaltına alınmış...
Eğitim-Sen'ın raporuna göre 4 bin okul kapalı
bulunuyor...
Soruyoruz:
"öğretmen açığı ne kadar?"
Yanıt:
"11 bin öğretmen gerekiyor bölgeye..."
• • •
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde,
1994-1997 yıllan arasmda 54 bin 272 kişi çeşitli
suçlardan yargılandı. DGM'nin üç yıla ilişkın veri-
lerinden ortaya çıkan görüntü ise şöyleydı: "Gü-
neydoğu'da her 10 kişiden 3'ü DGM'lik..."
DGM, 1994'ten 1997'ye dek toplam 2 bin 192
kişiye mahkûmiyet, 4 bin 896 kişiye de beraat ka-
ran verdi.
Arkadaşımız Enver Seviş'in hazırladığı araştır-
ma-haberin bir bölümü şöyle:
"Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
son yedi yıl içinde, PKK davalanndan idam iste-
miyle yargılanan 11-17 yaş grubundaki 346 ço-
cuktan 226'sı idam cezasına çarptmldı. DGM'ler
11-17 yaş grubu arasındakı 521 çocuğu da örgü-
te üye olmak iddıasıyla yargıladı ve bunlardan da
13Ti hakkında 16yıla kadarvaran mahkûmiyet ka-
rarlan verdi. PKK örgütüne yardım ve yataklık et-
tikleri iddıasıyla yargılanan 62 7 çocuktan 206'sı da
3yıl9ay hapis cezasına çarptmldı. Aynı süre için-
de silah, mermi, gümrük ve uyuşturucu kaçakçı-
lığı suçlanna kanşan 91 çocuk da 2 ile 7 yıl ara-
sında değişen hapis cezalanna mahkûm edildi.
Dicle Üniversitesi'nın hazırladığı "GAP Bölge-
si'nde Sağlık Hizmetleri" başlıklı rapora göre de
hastanelerde 10 bin kişiye 10 yatak, 4 bin 625 ki-
şiye bir doktor. kırsal kesimde ise 9 bin 786 kişi-
ye bir sağlık ocağıyla bir doktor düşüyor...
CHP'Iİ Adnan Keskin'e soruyorum:
"Güneydoğu'da baskı, işkence ve zulüm sürü-
yormu?"
Yanıt:
"Sürüyor; oralarda hukuka daha çok gereksinim
var!.."
Yazımı bitirdim...
Gazetelerde ilginç bir ilan dikkatimi çekti. İstan-
bul B. Çekmece'deki villalar 545 bin -1 milyon 150
bin dolara (100-207 milyar liraya) satılıyordu. Ga-
liba alıcı da buluyordu...
Güneydoğu'da işsizlik ve açlık, Istanbul'da ise
1.5 milyon dolara satılan villalar!
Ne diyorsunuz?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya « raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
«ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Hikmet Çetinkaya
ŞERİAT PAZARI
Fiyatı:500.000TL
•""tXfflM%eî Kîtap Kutübü Çağ 1
Yerebatan Cad. Salkımsöğüt Sok. No 9/B Cağaloğlu-lstanbuJ
âPostatefar