04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 1997 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'ÇaJışanlar ezdipilmeyecek' • ANKARA (AA) - A.N AP Genel Başkan Yarduncısı Yaşar Okuyan, dûzenlediği basın toplantısında işçi ve memunın enflasyona ezdirilmeyeceğini belirterek, enflasyon hedefınin aşılması halinde yılın ikınci yansında maaşlara zam yapılacağıru söyledi. Okuyan Türkiye'nin bozulan ekonomik dengelerinin düzelme yoluna gırdiğııu vurguladı. Okuyan, son dönemde borsada görûlen rekor artışı buna örnek olarak gösterdi. Okuyan, muhalefet partilerinın 1998bütçesi aleyhindeki sözlerini eleştirerek bütçede Türkiye'nin gerçek envanterinın ortaya konulacağını söyledi. Söyiev şöletrte anHıyop • İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı (ÇYDD) Söylev'in okunuşunun 70. yıldönümü nedeniyle bu akşam 17.00- 20.00 saatleri arasmda Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde btr etkinlik düzenJıyor. Etkmliğin birinci bölümûnde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la ÇYDD tkinci Başkanı Prof. Dr. Necla Arat birer konuşma yapacak. Ikinci bölümde ise Menç Velidedeoğlu'nun yönetimi, Ali Düşenkalkar ve Füsun Kostak'ın sunumu ile bir saydam gösteri gerçekleştırilecek. Eyüp'te yine protesto • İstanbul Haber Servisi - Eyüp'te her pazar günü yapılan 8 yıllık kesintisiz eğıtımi protesto gösterilerine dün devam edildı. Eyüp Sultan Camıi'nden çıkan yaklaşık 500 kişı. 8 yıllık kesintisiz eğitimi protesto ederek "Yarasa Mesut ülkeyı terk et", "Imam- hatıpler kapatılamaz" şeklinde sloganlar attı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı gösteride, eylemciler olaysız dağıldı. ^'f Ögrenciere gözaltı • KLŞADASI (Cumhuriyet) - Kuşadası- Davutlar"daki kamplannda eğlenirken Kürtçe türküler söyledikleri öne sürülerek jandarma tarafından gözaltına alınan 120 üni\ersite öğrencisinden 90'ı serbest bırakıldı. Kalan 30 öğrencinin sorgulamasının sürdüriildüğünü belirten emniyet yetkililen, açıklama yapmaktan kaçındılar. Kayıplar içinanma • İstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Demeği istanbul Şubesi Kayıplara Karşı Komisyonu, kayıp yakınJanyla birlikte, 15 Ekim 1994 günü Tunceli'de gözaltına aluıdıktan sonra haber alınamayan Nazım Gülmez, 19 Ekim 1995 tarihinde Avcılar'da ellerinde telsiz bulunan kişilerce kaçınlan Fehmi Tosun ve 21 Ekim 1995 günü tstanbul'da kaybedilen Düzgün Tekin'i anmak için Galatasaray Lisesi'nin önüne karanfll bırakarak mum yaktı. Üzerinde kayıplann resimlerinın bulunduğu tişörtleri giyen kayıp yakınlan. daha sonra Galatasaray Postanesi'nden Başbakanlık \e Içişleri Bakanlığı'na telgraf çekti. Attı Nofcta Körlep Denneği kurulu • ANKARA (AA) - Altı Nokta Körler Demeği Genel Başkanlığı'na Burhanettin Fanı seçildi. Türkiye ve Ortadoğu Amme Idaresi Enstıtüsü Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen Altı Nokta Körler Derneği 23. Genel Kurulu'nda, Yönetim kurulu da şöyle oluştu: Eyüp Doğan. Bekir İlhan, Bünyamin Fani, Fatim Topçubaşı. Ak Hatçe Önder. Hasan Tatar ve Fikri Izra. SİP Susupluk'ta • İstanbul Haber Servisi - Sosyalıst İktıdar Parrısı (StP) Susurluk'ta meydana gelen ve Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ, Gonca Us'un öldüğü. DYP Milletvekili Sedat Bucak'ın yaralandığı kazanın birinci yıldönümü nedeniyle 2 Kasım'da ilçede miting düzenleyecek. Başbakan Yılmaz, yardımcılan Ecevit ve Sezgin'le birlikte basm toplantısı düzenliyor Hükümethı 100 gün hesabıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz. 55. hükü- metin 100. günü nedeniy- le bugün " Yüz Akıyla Yüz Gün" adı altında bir basın toplantısı düzenleyecek. Yılmaz, hükümetin hangi ortamda kurulduğunu an- latarak başlayacağı konuş- masında ekonomi, dış po- litika, eğitim ve sağlık re- formlan konusunda atılan adımlan vTirgulayacak ve öncelikle uygulanacak 100 projeyi açıklayacak. Başbakan Yılmaz. baş- bakan yardımcılan Bülent Ecevit ve İsmet Sezgin'le birlikte bugün düzenleye- ceği basın toplantısında, hükümetin 100 günlük ic- raatını değerlendirecek. Başbakan Yılmaz, hükü- metin kurulması aşamasında ülkenin için- de bulunduğu duruma dikkat çekerek Tür- kiye'nin darbe söylentileri ve rejim tartış- malannı aşarak gündemine demokrasi ve ekonomik sorunlan almasının önemini Baskanlık sistemi Sile'de düzenlenen panelde tartışıldı 'Demokratikleşme başanlamadı' İstanbul Haber Servisi - Cumhur- başkanı Süieyınan Demirei tarafın- dan tartışmaya açılan baskanlık sis- temi, Ankara Demokrat Işadamlan Pkrformu (ADİT) ile Şile Çevre Gö- nüllüleri Derneği ve Türk Dünyasın- da Demokrasiyi Geliştirme Vakfi ta- rafından Şile'de düzenlenen bir pa- nelde tartışıldı. Panelde konuşan CHP Parti Mec- lisi Oyesi Hasan Fehmi Güneş bas- kanlık sistemi tartışmasının toplum- sal beklentilerden kaynaklandığını düşünmediğini belirttı. Türkiye'deki mevcut siyasal sistemin iyi işlemedi- ğini, geleneksel devlet yapısının ih- tiyaçlara cevap vermediğini ve de- mokratikleşmenin başanlamadığinı ifade eden Güneş. şöyle konuştu: ''Türkiye'de siyasal yapdanma; doğaL ideoktjik zcmine orurmamış ve yapay bir tabk» otuşmuştur. Çağdaş bütün sistemlerin altyaptsuun tenıel şartL demokratikleşmedir. Eğer de- mokrasiyi tam olarak kurumsallaşa- ramazsak. hangisistemigetirirsekge- tireüm başanlıofanaımzmûmkûn de- ğfldnf Paneli yöneten Prof. Dr. Nevzat Yatçmtaş, Türkiye'nin baskanlık sis- temi açısından "rtrikohı" bir ülke olduğunu, ancak, burizikolannyapı- lacak çalışmalarla asgariye indrrile- bileceğini söyledi. RP Grup Başkan- vekili TemelKaramoflaoğiu da, bas- kanlık sisteminin sadece ABD'de iyi işlediğine dikkat çekerek, "Türki- ye'de mevzuat iyi işlemedigi için ba- şanlı olamıyoruz" dedi. Baskanlık sistemi tartışmasının bugünlerde gündeme getirilmesinin son derece yanlış olduğunu da vurgulayan Ka- ramollaoğlu, sistem değişikliğinden mucize beklemnemesi gerektiğini söyledi. vurgulayacak. REFAHYOL döneminde devralınan ekonominin hangi aşamaya ge- tirildiğini anlatacak olan Yılmaz. geçen haftalarda açıklanan ekonomi pakerinin olumlu sonuç vermesi dunımunda enflas- yonun 1998'de yüzde 50, 1999'ta yüzde 20 ve 2000 yılında yüzde 3'e indirilebile- ceğine dönük hedeflerle ilgili mesajlar ve- recek. Hükümetin yüz gün içinde yaşama geçirdiği yasa ve karamamelerle ilgili bil- gi verecek olan Yılmaz, 8 yıllık kesintisiz eğitim ve sağlık reformlan üzerinde duracak. Yılmaz, yabancı sermayenin her alanda önünün açılması gerekti- ğini belirterek vergı, sos- yal güvenlik reformu ve hükümetin öncelikle uy- gulayacağı 100 proje ko- nusunda da açıklamalar yapacak. Susurluk konusuna da değinecek olan Yılmaz, dokunulmazlıklann sınır- lanmasına ilışkin anayasa değişikliğiyle ilgili hazır- lıklan aktaracak. Başba- kan Yardımcısı Ecevit de ağırhkh olarak GAP, Gü- neydoğu'ya yapılan yatı- nmlar ve dış politika ko- nulannda bilgi verecek. Ecevit, dış politika konu- lannda ağırlıklı olarak Kıbns sorununun çözümü, bölgede yeniden tırmanan ger- ginlik, Türk-Yunan sorunlan ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik konulanndaki de- ğerlendirmelerini de dile getirecek. Erzincan Valisi Yazıcıoğlu: îstanbul'u federe bir yapı içinde düşünmek gerekir 'Terör, haUda orlak çözülür' ALİER Erzincan Valisi Recep Yaaaoğ- lu, terör başta olmak üzere ülke- nin tüm sorunlannuı; halkı, yöne- tıme ortak ederek çözülebileceği- ni söyledi. Türkiye'de özel kalem müdürlüğü yapacak zayıf vali arandığını kaydeden Yazıcoğlu. yerel yönetim reformundan, yerel topluluklann kendilenni köyde, kentte ve tüm ülke genelinde ifa- de edebildiği, adalet ve güvenlik gibı ulusal ölçekli hizmet alanla- n dışındaki tüm yetkilerin yerel idarelere devredildiği bir yeniden yapılanmayı anlamak gerektiğini vurguladı. Îstanbul'u federe bir yapı için- de düşünmek gerektiğini kayde- den Erzincan Valisi Yazıcoğlu, so- rulanmıza şu yanıtlan verdı: - Çağdaş devlette yerel yönetim kavramı neyi ifade eder? Yerel yö- netimlerin güçlendirilmesinin ülke bütünlüğünü tehlikeye düşüreceği iddialanna katıüyor musunuz? - Bir 'yerel yönetimleri gfiçlen- dirilim' lafidır gidiyor. Gerçekten bu yuvarlak lafın içi doldurulmu- yor. Yerel idareler, yerel topluluk- lann kendilenni köyde, kentte ve ülke genelinde ifade etmeleri, hal- kın olmadığı sisteme halkın katı- Yazjcıoğlu, terör başta olmak üzere ülkenin tüm sorunlanmn; halkı yönetime ortak ederek çözükbi- leceğini söyledi. Yazıcıoğlu, Türkiye'de özel kalem müdürlüğü yapacak zayıf vali arandığuu beürtti. lımı demektır. Bugün demokratik ülkelerde uygulanan yapı, şimdi bızim arayış içinde olduğumuz yapıdır. Nedir bu? Merkez, ulusal siya- setle ve ulusal projelerle uğraşır. Bunun dışındaki yerel ölçekteki tüm hizmetler, yani eğitimden sağlığından altyapısına kadar. ta- mamı yerel topluluklann yerel meclislerin inisiyatifı altındadır. Bugün bakanlıklann taşrada teş- kilatlan var. DSt, Karayollan, Or- man, Köy Hizmetleri gibi bölge müdürlüklen ve sağlık, eğitim, tu- rizm vs gibi ıl müdürlüklen. Tüm bunlar il yerel idaresinin, ilçe ye- rel idaresinin ve belediye idaresi- nin servıs ve birimleri olacak. Ge- çiş aşamasında atanmış vali uy- gulaması bir süre devam etmeli; B u g ü n c e z a e v i n e g ö n d e r i l e c e k Eşber Yağmurdereli gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi - tnsan haklan savunucusu avukat Eş- ber Yağmurdereli, dün gece sa- at 00.30'da gözaltına alındı. Kanal D Televizyonu'nda Fa- tih Altayü'nın hazırlayıp sundu- ğu "Teke Tek" programına ko- nuk olarak katılan Yağmurdere- li, program çıkışında polis tara- fından İstanbul Emniyet Müdür- lüğü'ne götürüldü. Yağmurde- reli'nın bugün savcılığa sevk edılerek cezasını çekmek üzere cezaevine konulacağı bildirildi. Samsun Ağır Ceza Mahke- mesi tarafından verilen 22.5 yıl- lık hapis cezası bulunan Yağ- murdereli, Terörle Mücadele Yasası'ndan yararlanarak şartlı tahliye edilmişti. Yağmurdereli hakkında daha sonra Petrol-Iş sendikasınm ge- nel kuruluna gönderdiği yazılı mesajda suç unsuru bulunduğu iddıasıyla dava açılmış ve istan- bul Devlet Güvenlik Mahkeme- si tarafmdan 10 ay hapis cezası- na çarptınlmıştı. Damştay tara- fmdan cezası onanan Yağmur- dereli'nin mahkumiyeti kesin- leşmişti. Yağmurdereli. 10 aylık cezanın yanı sıra 22.5 yıllık ce- zasının kalan kısmını da çeke- cek. Eşber Yağmurdereli'nin ha- pis cezasmın kesinleşmesinin ardından Insan Haklan Derneği, her hafta Galatasaray Postane- si'nden kart postalama eylemi başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Sü- leyman DemireL Başbakan Me- sut Yılmaz. Başbakan Yarduncı- sı Bülent Ecevit ve TBMM'de temsil edılen partilerin genel başkanlanyla milletvekillerine göderilen kartlarda; Türkiye'de kalıcı bir banşın sağlanması, dü- şünmenin, örgütlenmenin ve ba- sın özgürlüğünün önündeki en- gellerin kalkması için Yağmur- dereli'nin cezasının kaldınhnası isteniyor. ancak il meclisinin üçte ıkilik ço- ğunluğunun güvensizlik oyu ile Danıştay karanyla görevinden alı- nabılmeli. Yerel yönetim reformu birkaç >asal düzeıuemeyle olabile- cek bir şe> mi? Yerel > önetimlcrin güçlendirilmesi ülke bütünlüğünü tehlikeve düşürür kuşkusu sizce yerinde bir saptama nu? Anayasa dahıl sistem tepeden tırnağa yeniden yapılanacak. Ne- den çünkü sistemi kurcalayarak düzeltemezsin. "Kurcalama" yöntemi mevcudu da bozar. Çün- kü bu bozuk sistemin de kendi mantığı kendi çarkı var, kurcalar- sanız onu da bozarsanız. tkinci sorunuza gelince. halkı devlete ortak eden sistem, yani de- mokratik sistem daha güçlü bir devlettir. Bizde tam aksi sanılır. Terörün bir numaralı tedbin halkı sisteme ortak etmektir. Neden? Çünkü sisteme ortak olan halk sis- temi güçlendirir. refleksıni arttınr mücadeleyi etkin hale getirir. Merkeziyetçi yapılar ise "banane hastalığuıa" yakalatıyor toplumu. - Mevcutyasalaıia halkı belli öl- çüde yönetime katmak mümkün mü? - Evet... Halkın hizmetlere ka- tılımın sağlanması bizım 1950'lerden önce yaygın uygula- nan bir modeldi. Ama buradaki bazı zorlamalar o dönemde istis- mar edildi. Tokat'ta devletın ver- diği bin derslik parayla üç bin derslik yaptım. Erzinca'da da 566 köyümüzün 350'sinde içme suyu, 250'sinde kanalizasyonu devlet vatandaş ışbirlığiyle yaptık. En çarpıcı örnek bızim Başpınarköp- rüsüdür: Bu 25 yıldır yapılamıyordu, 1 trilyon lirayı aştığı için devlet bu- nu ekonomik bulmadı. Biz bunu halkın katılmıyla lOOmilyaramal ettik ve 3 yılda bitirdik. 25 yıldır çile çeken halkı kurtardık. - İstanbul'a gelseniz yapacağı- nız ilk iş ne olur? - Valla Îstanbul'u ayn statüde düşünmek gerekir. Hatta bir fede- re yapıda düşünmek gerekir. De- min söylediğimiz il ve belediye modeli içine tstanbul oturmuyor. IRMIKI AYDIN ENGIN Yazmaya bir türtü eliniz var- maz. Haksızlıkolmasına bal gi- bi haksızlıktır da size ya da ya- kınınıza yapılmıştır. Tutup yaz- sanız, "Bak, gazeteciya, almış eline kalemi..." diye başlayıp "Herifmesleğini kişisel çıkaria- n ya da sorunlan için kötüye kullanıyor" diyecekler diye çe- kinirsiniz. Bu kez de öyle oldu. ANA- SOL-D hükümeti, (Bu kısaltma da ne demekse artık! Ama ney- se...) evet ANASOL-D hükü- meti, Konya Numune Hastane- si Başhekimi Ahmet Kart'ı gö- revinden aldı. Gazeteler bu çok başanlı hekimin kıyılmasına haklı bir duyarlık gösterdiler. Haberler yayımlandı. Milli- yet'ten Melih Aşık arkadaşı- mız kısa aralıklarla bu "kıyım"a parmak basıp arkasındaki kirli ve ucuz hesapları sergiledi. Eh, Tırmık yazmak biraz da her salataya maydanoz olmak demek. Bir iki kez yazıya baş- layıp vazgeçtik. Nedeni pek basit. Dr. Ahmet Kart, Tırmık'm sayfa komşusu Musa Kart'ın kardeşi. Üstelik Musa Kart bi- raz fazla sevdiğimiz bir arka- daşımız. Yani sanki a/7e içi bir sorun gibiydi. Daha Dr. Ahmet Kart kıyımı- Batakçıya Kredi Açmak nın dumanı tüterken ANASOL- D hükümeti, (Yahu gerçekten bu hükümetin neresi "sol", so- nuna ne akla hizmet "demok- ras;"ye işaret etsin diye bir D ekleniyor? Ama neyse...) evet, ANASOL-D hükümeti bu kez de Sağmalcılar Hapishane- si'nin savcısı Necati Ozdemir i görevden aldı. Anımsayacaksınız dün, bi- zim Oral Çalışlar el frenini bı- raktı ve hem Dr. Kart, hem sav- cı Özdemir "olayına" parmak bastı. Yani Tırmık'm bu salata- ya da maydanoz olmaması için neden kalmadı. • • • Numune Hastanesi Başhe- kimi Ahmet Kart'ın görevden alınmasında sorun, Konya'da büyük ölçekli ilaç ihaleleri aça- rak kentteki ilaçticaretinin kay- mağını yiyenlerin tekerine ço- mak sokulmasından; hastane- nin olanaklannı ve hizmetlerini iyice iyileştırerek serbest çalı- şan hekimlere hasta aktanlma- sının önüne geçilmesinden iba- ret değil. Refah ın mutlak siya- sal egemenliğini kırabilmek için, Konya'da toplumun (Re- fah tabanı dahil) hemen her ke- siminin destekieyeceği kişile- rin yerel politikanın dar ve sığ hesaplanyla önünün kesilmesi de değil... Keza, savcı Necati Özde- mir'in görevden alınmasında sorun, her zaman barut fıçısı "Sağmalcılar olgusu "na Özde- mir'in bir "hukukadamı"o\arak yaklaşmasından; bir tutuklu- nun cezaevi dışına yeniden çı- kanlıp polisçe sorgulanması gi- bi hukuksal anlamda yüz kara- sı bir pervasız uygulamaya son verrnesinden ibaret değil. Sav- cı Özdemir'in, tutuklu ya da hü- kümlülerin suçlan ne olursa ol- sun birer insan olduklarını için- den de inanarak benimsemiş bir hümanist oluşundan ibaret de değil... Sorun, Dr. Kart ve savcı Öz- demir örneklerinde somutla- nan "Kuzum bu hükümetin ötekilerden farklı olduğu söyle- niyor. Peki bu fark ne allahaş- kına" sorusunun yanrtsız kalışı. Bu hükümet, güç bela başı- mızdan defedilen "Molla-Bacı Hükümeti"nden farklı olduğu iddiası ile işbaşına geldi. Ta- mam, asker desteği vardı; MGK brifingleri Erbakan-Çil- ler ikilisinin sepetlenmesinde başlıca etken oldu. Hükümet değişikliğinin partamenter de- mokrasinin kurallanna trttzlikle uyularak gerçekleştiğini ileri sürmek hiç de inandıncı değil... Ancak ANASOL-D hüküme- tinin kuruluşundan itibaren ol- dukça geniş birtoplumsal des- tek bulduğu da göz ardı edile- mez. Bir başka deyişle bu hü- kümete, toplumun önemsen- mesi gereken kesimlerinden çok elverişli koşullaria bir siya- sal kredi açıldı. Kredi bizim bildiğimiz geri ödenmek üzere alınan bir borç- tur. Siyasal kredinin geri öden- mesi de beklentilerin gerçek- leştirilmesidir. Buyurun, şu çalakalem bi- lançoya birlikte göz atalım: Sekiz yıllık temel eğitim "yüz- yılın reformu" olarak sunuldu ve sanıldı kı sekiz yıllık temel eğıtimin, ülkenin gereksindiği kaliteli insan ve işgücü yaratıl- ması için değil de laikliği gü- venceye almak için imam-ha- tiplerin orta bölümlerinin kapa- tılması hedefiyleyetinmesinde- ki çarpıklık gözden kaçacak. Kaçmadı tabii... Sanıldı ki enflasyonu aşağı çekmek sözleri, iğneden ipliğe, ekmekten tuza zam yapmak gibi çok bildik reçetelerden öteye gitmeyince krediyı açan- lar buradaki çarpıklığı yutacak. Sanıldı ki sokaktaki adamın bi- rikimini yüzde 70-80'lik faizler- le toplayıp yüzde 110-120'lik faizlerte Hazine bonolanna ya- tırarak parayla para kazanma- yı ekonominin temel etkinliğine dönüştüren banka sermayesi- ne, rant vurguncusuna doku- nulmaksızın enflasyonla müca- dele masalına inanılacak... Inanılmadı tabii... Sanıldı ki Dr. Kart ve savcı Özdemir örneklerinin kanrtladı- ğı üzere bürokrasiye kadro yer- leştirme politikalarında öteki hükümetlerden farksız ve üs- telik daha da pervasız atama operasyonları göz ardı edile- cek. Edilmedi tabii... Sizce bu ANASOL-D hükü- meti, kendisine açılan krediyi har vurup harman savuran ve ödeme günü gelince de kem küm etmeye başlayan bir ba- takçıya benzemiyor mu? POLtltKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Güneydoğu Güneydoğu'da son beş yıl içinde 877'si köy, 1621 'i mezra olmak üzere toplam 2 bin 498 yer- leşim birimi bölgedeki şiddet olayları nedeniyle boşaltıldı... CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Doğu ve Güneydoğu izlenimlerini aktanrken şöyle diyordu: "Kars'tan Adıyaman'a; Elazığ'dan Urfa'ya; Ga- ziantep 'ten Diyarbakır'a dek 13 il ve çok sayıda il- çedolaştım. Diyarbakır'da 22 ilin CHP'Iİ il başkan- lanyla bölge toplantısı yaptım. Doğu ve Güney- doğu'da insanlar üretimin dışında kalmış. Nüfus değişmiş, üretim durmuş. Örneğin Diyarbakır'da 417 işletmeye kaynak aktarılmamış..." Doğu ve Güneydoğu'da işsizlik giderek yoğun- luk kazanıyor... Adnan Keskin anlatıyor: "Diyarbakır'da, caddelerdeyaşlan 12-14arasın- da olan yüzlerce sakız satıcısı çocuk gördüm. Bunlaryaşam mücadelesi vehyorlardı..." Resmi verilere göre Sosyal Yardımlaşma ve Da- yanışma Vakfı'na Güneydoğu'da başvuranlann sayısı 1 milyon 329 bin olarak görülüyor... Ya başvurmayanlar? Bu sayının başvuranlardan 3-4 kat fazla olduğu biliniyor... Kamuoyunda Fak-Fuk-Fon olarak bilinen vak- fa Batman'dan 109 bin 102, Bingöl'den 105 bin 943, Diyarbakır'dan 198 bin 663, Siirt'ten 80 bin 242, Mardin'den 82 bin, Ş. Urfa'dan 57 bin 87, Hakkân'den 17 bin 574. Şırnak'tan 15 bin 542, Tunceli'den 21 bin 501, Van'dan 58 bin 228 kişi başvurmuş... • • • CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, Doğu ve Güneydoğu izlenimlerini aktanrken eğitimden sağ- lığa, tarımdan özelleştırmeye dek tum sorunların altını çizip ekliyor: "Sağlık ocaklannda, hastanelerde doktor ve hemşireyok, okullarda ise eğitim yürümüyor. Yö- rede tanm ve hayvancılık bitmiş, özelleştirme ise fiyaskoyla sonuçlanmış. Iğdır Iplik Fabrikası özel- leştirilmiş ama orayı alan kişi makinelerini söküp götürmüş. İnsanlar ise hâlâ baskı altında. Birolay olduğu zaman sade yurttaşlar potansiyel suçlu olarak görülüyor..." Elimde Diyarbakır Eğitim-Sen Şubesı'nın hazır- ladığı bir rapor bulunuyor. Raporda: bölgede son 7 yılda toplam 158 öğretmenın öldürüldüğü, 50'ye yakın eğitim emekçisınin ise yaralandığı açıklanı- yor... Acaba bölgede sürgüne uğrayan öğretmen sa- yısı kaç? Sıkı durun açıklıyorum: 350. Bin kadar öğretmen çeşitlı cezalara çarptırılmış, 500'e yakın eğitim emekçiside gözaltına alınmış... Eğitim-Sen'ın raporuna göre 4 bin okul kapalı bulunuyor... Soruyoruz: "öğretmen açığı ne kadar?" Yanıt: "11 bin öğretmen gerekiyor bölgeye..." • • • Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, 1994-1997 yıllan arasmda 54 bin 272 kişi çeşitli suçlardan yargılandı. DGM'nin üç yıla ilişkın veri- lerinden ortaya çıkan görüntü ise şöyleydı: "Gü- neydoğu'da her 10 kişiden 3'ü DGM'lik..." DGM, 1994'ten 1997'ye dek toplam 2 bin 192 kişiye mahkûmiyet, 4 bin 896 kişiye de beraat ka- ran verdi. Arkadaşımız Enver Seviş'in hazırladığı araştır- ma-haberin bir bölümü şöyle: "Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde son yedi yıl içinde, PKK davalanndan idam iste- miyle yargılanan 11-17 yaş grubundaki 346 ço- cuktan 226'sı idam cezasına çarptmldı. DGM'ler 11-17 yaş grubu arasındakı 521 çocuğu da örgü- te üye olmak iddıasıyla yargıladı ve bunlardan da 13Ti hakkında 16yıla kadarvaran mahkûmiyet ka- rarlan verdi. PKK örgütüne yardım ve yataklık et- tikleri iddıasıyla yargılanan 62 7 çocuktan 206'sı da 3yıl9ay hapis cezasına çarptmldı. Aynı süre için- de silah, mermi, gümrük ve uyuşturucu kaçakçı- lığı suçlanna kanşan 91 çocuk da 2 ile 7 yıl ara- sında değişen hapis cezalanna mahkûm edildi. Dicle Üniversitesi'nın hazırladığı "GAP Bölge- si'nde Sağlık Hizmetleri" başlıklı rapora göre de hastanelerde 10 bin kişiye 10 yatak, 4 bin 625 ki- şiye bir doktor. kırsal kesimde ise 9 bin 786 kişi- ye bir sağlık ocağıyla bir doktor düşüyor... CHP'Iİ Adnan Keskin'e soruyorum: "Güneydoğu'da baskı, işkence ve zulüm sürü- yormu?" Yanıt: "Sürüyor; oralarda hukuka daha çok gereksinim var!.." Yazımı bitirdim... Gazetelerde ilginç bir ilan dikkatimi çekti. İstan- bul B. Çekmece'deki villalar 545 bin -1 milyon 150 bin dolara (100-207 milyar liraya) satılıyordu. Ga- liba alıcı da buluyordu... Güneydoğu'da işsizlik ve açlık, Istanbul'da ise 1.5 milyon dolara satılan villalar! Ne diyorsunuz? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya « raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 «ÇAĞDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fiyatı:500.000TL •""tXfflM%eî Kîtap Kutübü Çağ 1 Yerebatan Cad. Salkımsöğüt Sok. No 9/B Cağaloğlu-lstanbuJ âPostatefar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle