27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Vergide Yapılması Gerekenler MEHMET F. ÖZÇELİK Mali Danış, lkemizin yaşadığı sorunlann U kaynağında -ekonomik bu- nahm"ın olduğu bilinmek- tedir. Gelirleri. gıderlerini karşılamayan açık bütçeleri enflasyona dönüştürüp, top- lumu ezerek baştan ayağa çürümeye yol açan "seçeneksiz ekonomik politikalara umarazca boyun eğflmekte; borçlanmak. devletin ve yurttaşlann yaşam biçimini be- Brlemektedir." Kamu giderleriıun en sağlam karşılıgı olan vergi gelirlerini arttırarak, enflasyonu ve gelir dağılımını olumlu yönde etkile- mek yenne; yüzde yüzleri aşan faızlerle sûrekli borçlanmaktadır devlet. Ekonomik bunalunın yoğunlaşıp dış borç muslukla- nnın iyice kısıldığı bir ortamda, yüksek fa- izli -vergi ayncalıklı- devlet tahvılı. Hazı- ne bonosu ile içeriden borçlanma sürdürül- mektedir. Gelir dağılımındakı büyük eşitsizlikle dünyanın en kötü ülkeleri arasında yer al- maktadır Türkiye. Bu olgu, görünür gele- cektedeğişecekgibideğildir. Sermayesa- hiplerine devlet eliyle kamu kaynaklannın aktanldığı, yüksek enflasyonun halkı ver- gilendirmede kullanılarak düşürülmeye yanaşılmadığı, dahası dolaylı veıgilerin dolaysızlardan çok daha yüksek tutarlara eriştiği bir ülkede, toplumun tüm kesimle- rini kavrayıp gelirleri ölçüsûnde vergılen- diren çağdaş hukuk düzeninin kurulması da kolay değildir. Ancak, Türkiye ekono- mısinin tüm verilen bunalımdan çıkış ıçin kaçımlmaz biçimde bu gerçeği dayatmak- tadır. Vergilendinlmeyen, aynca, kayıt dışılı- ğına göz yumulan büyük kazançlann do- man ğurduğu karanlık ilişkilerin, böyle bir ver- gi düzeninin kurulmasının önündeki en bü- yük engel olduğunu vurgulayarak sorunun yasal ve örgütsel çözüm yollannı tarnşma- ya açıyoruz. Vergi yasalan - vergi örgütü Yürürlükteki vergi yasalannda -kuram- sal olarak- gelir doğurucu tüm işlemlerin, önce, vergıyi doğuran olay kapsamında ta- nımlandıklan; daha sonra da birçok gelir türünde kişilere, kurumlara vergi ayncalı- ğı ve bağışıklıklannın tanmdığı görülmek- tedir. Bu olanak uygulamada kötüye kul- lanılmış, "obğan tecimsel işlerden sağb- nan paralar kooperatifkrin, dernek ve va- kıflaruı çanlan aitmda vergi konımasına ahnmısnr." " l retimden (mal. hizmet) kaynaklanan (tecimseL kurumsal) kazanç tçin vasal def- ter kayıdannda gösterümek. büdirim zo- runluluğu ve ağır vçrgiler öngörülürken fe- iz geürteri bildirilmeden (vergi yükümlüsü oiunmadan), kaynakta kesinti yoluyla ve küçük oranlarda vergüendirilmektedirf Faız gelirlerinın bildinm yoluyla vergi- lendirilmemesinde. bu tür kazanç sahiple- rinin kimliklerinin gizli kalması ve daha az vergi ödeme istekleri en önemli etken ola- rak görülürken "siyasal iktidarlar üzerin- deki >"apünnı güçterinin boyutu da ortaya çıkmaktadır." Diğer bir büyük gelir kaynağı, taşınmaz- lann (tarla, arsa, bina) satışından elde edı- len değer artış kazançlan ıse "denetimsiz- Kk" nedeniyle neredeyse hiç vergilendiril- memektedır. Birçok gelir türü için de bu yargı geçerlidir. Toplam vergi gelirleri içınde, büdirim yoluyla ödenen gehr ve kurumlar vergıle- rinin payı -artacağı yerde- sürekli azalmak- tadır. Emeğin kazancı (ücret) ise -en az geçim düzeyinın altında bile kalsa- acımasızca (artan oranlı) vergilendirilmektedir. Son yirmi beş yıldan beri yaşadığımız toplum- sal, ekonomik ve siyasal kargaşa, vergi ya- salannda inanılmaz bir dağıruklığa yol aç- mıştır. *AnayBsajaa>kın, çağdaş vergileıne gereklerine uymayan, çeüskili. sürekli ver- gi suçu iireten. Türkçenin anlaşılmaz bir di- le. vergi yüMmlülüğüııün kaüanılmaz bir çfleye dönüştürüldüğü, Bakanlar Kurulu kararianik vergi oranlannısjfirlayanvada vükseten, uzmanlann bilc iziemekte zor- landıklan sayısız değjşikliği içeren binlerce sayfahk bir mevzuat varatümışnrf " Vergi kaçağı arttikça kayrtiı yükümlü- lerin ödevleri ağırlastınimıs. bu durum bir- birini besleyen bir kısır döngüye yol açüğı gibi önceden belirlenmiş tutartar (matrah- lar) üzerinden hesapianan \ a da kav nağın- da kesilerek ödenen vergüeri doğurmuş- tuıf "Buna karşın ülkemizin vergi sorunu- nun. kamuoyunda tarüsıkiığı gjbi salt ver- gi yasalanrun degistirilnKsivte çözümlene- ceği sanılmamalıdır. Onceiikle, Maliye Ba- kanhğı'nın örgütsel vapısı vergüendinmeyi çağdaş anlamda başanlı kılacak bir işlev- sefliğe kavuşturulmabdır." Çünkü, en ku- sıırsuz > asalar bıle onlan uygulayacak ka- mu örgütünün gücü ile geçerlilik kazanıp yerleşebilirler. Oysa, söz konusu bakanlı- ğın "ESûrokrashe boğubnuş, olay lara seyir- ci, yüz yükiimlüden ikisini denetleyebilen bugünkü vvrgi örgütü, teknik donanınu- nın yçtersidigu çalışanlan arasmdaki gö- revde >ükselme. mesJek içi eğitim, ücret, tophımsal haklar bakımından egemen k>- hnmtş eşitsizfikkr ve hukuk dışı yönetirn anlayışıile vergide hiçbir başan şana bulun- mamaktadır. 7 ' Sonuç Eleştirinin, çözümle birlikte sunuldu- ğunda yararü olacağı unutulmamalıdır. Bu anlayış, önerilerin değerlendirileceği umu- dunu da içerdiğinden aşağıdaki konulann vurgulanmasında yarar görülmüştür • Maliye Bakanlığı'ndaki genel müdür- lüklerin "bölge örgüfleri" ile bir alt birim- leri kurulmalıdır. Böylece defterdarlıldann kaldmlmasmın doğuracağı boşluk doldu- rulabilecektir. • Her ilde, vergılendirmede tam yetkı- li. denetim ve savunmanlık (avukat) birim- leri bulunan "geüşmiş vergi dairekri" oluş- turulmalı; bunlann, vergi bildinmleri, iş- yeri açma-kapama, ödemeler gibi günde- lik işlemlerin kolaylıkla yürütüldüğu yay- gın ilçe. semt şubelen açılmalıdır. • Oluşturulan "bölge, ü, ilçe örgütleri ül- ke çaptnda getiştirilmiş bflgisayar ağı De bir- birİerine ve merkeze bağlanmalı; tüm ver- giselişlemlerirjelektroııikdizgeilevürütül- mesi sağlaıımabdırf • GelirİCT bölge müdürlükleri, tt bağh 3 vergi daireferinin eşgüdümünü sağlarken vergilendinne, vergi inceiemesi. vergi yar- gısına ilişkin bir üst birim olarak işlev gör- meüdiıf • Bakanlığın merkez denetim birirrde- rinin örgüte egemenliğine son verilerek - Batı'da olduğu gibi- vergi yönetımi içinde- ki yerlenm almalan sağlanmalıdır. "MaB- ye memunı olarak işe başlayan kamu gö- revlileri öğreıüra, bilgi. yararlılık ve başan düzev lerinin ölçüldüğü kurunı içi anav lar- dan geçirOerek her basamaktaki vönetici denetçi gereksiniıni karşılanmabdır." • Vergi denetimindeki dört başlıhk ile merkezi-yerel aynmı bitirilerek, "böJgedü- zeyinde vergi denetimine başlanılmaİL de- netçflerin bağımsıztıgı yasal güvenceye ka- vuştunılmahdııf • Tüm yurttaşlara. "nüfus kimUği ile or- tak bir vergi sayıs vçriHp vergi dairelerinin bügisayarlanna işlenmeli: etkin-edilgin yü- kümlü ayrunına gkükrek. kişikrin ya da kurumlannhertürlüekonomiketkinükte, bu v<ergi saytsını kullanmalan zorunlu tu- tulmalıdırf • Her kişiye. kuruma, her türlü gelirle- ri için "\ergi dairesiııe biktirim koşulu ge- tiribneüdiıf • Vergi yükümlüleri, muhasebesi işye- rinde tutulanlar ile muhasebe bürolannda tutulanlar bakımından saptanıp, işlemlerin bilgisayarla yapılması sağlandıktan sonra, tüm bilgisayarlar vergi dairelerine bağlan- malı: -bilgisayar iztencesi (program) oluş- turanlar. sabşmı gerçekleştirdikleri her mu- hasebe izfencesi için v«rgi dairesine bfldi- rimde buhınmabdırlan'" • SM, SMMM, YMM olarak üç parça- ya bölünmüş muhasebecilik. mali danış- manlık meslekleri "tek san alünda topia- nıp; görev, yetki ve sorumluluklan yasa ile çizilerek demokratik ve bagımsız bir \ap» içinde geüşmelerine olanak tanınmabdııf • "Vergi yasalan açık, anlaşıbr bir dille, gereksiz a> ncalıklar, bağtşıklıklardaıı ann- dınlarak.yükümhilerin vergflerinin koiay- lıkla hesaplanabileceği vergi bildiriminde bulunmanın uzmanhk gerektirmeveceği, herkesin geürine göre vergikndirileceği bir içerikte >«niden yazılmahdır. Bu is için, ül- kedeki kamu ve özel tüm topium kesunle- riningörüşlerinintartjşılacagıbirvçrgiku- nıltayı toplanmalı. belM aralıklarla toplan- ülar vineJenmeJidirr Şevardnadze ve Atatürk Ödülü Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV S ınır komşulanmız arasında içtenlikli dost- lanmızdan Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze Atatürk Uluslararası Banş Ödülü'ne aday gösterilmiştir. Bu yı- lm ödül sahıbi de herhalde birkaç gün için- de yasal ödül kurulunca açıklanacaktır. Komşu ülke başkanı. uluslararası banş gibi yüce bir ideale, kritik dönüşümlerle dolu uzun yıllar ve en etkili konumda. olağanüstü hizmetler vermiştır. Ken- di ülkesi Gürcistan'daki çatışmada da yine en sorum- lu mevkilerden, çok güçlü bir devletin. Rusya'nın, tehlikeli müdahalelerine karşın. yatıştıncı ve uzlaştı- ncı rol oynamıştır. Gürcistan'da bıçak neredeyse kemiğe dayandığın- da, Türkiye'nin yapıcı. adil ve iyı komşuluk ilişkile- ri çerçevesindeki tavnnı, gereği gibi değeriendirme- sinin ben de ilk elden tanığıyım. Geniş kültürü, Türk- çeye de çevrilen otobiyografık kitabında kolayca gö- ze çarpan Şevardnadze'nin Atatürk'ün erişihiıez de- ğerini. yalnız TBM Meclisi 'nde 4 Nisan 1996'da yap- tıgı konuşmada değil, çeşitli vesilelerle iyı belirttiği kanısındayım. Çok alçak gönüllü başlangıçlardan bir süper gü- cün en üst düzey karar venciliğine yükseldığinde, ay- nı devletin dondurulmuş tavırlannı hızlı adımlarla ge- ride bırakmış ve dünyayı yüksek yoğunluktakı geri- limlerden uzaklaştırmada kilıt rolü. başanyla omuz- lamıştır. Karşılıklı silahlanmanın kısır döngüsünü kı- rarken insanlığın başının üzerinde kabus gibi yıllarca asılı Damokles'in kılıcı büyük ölçüde onun eliyle kalkmıştır. Bu uğraşta hem kendi devletinde, hem dış- ta sert düşman ve rakiplerle karşılaştığı bilınmelıdir. "Geleceğiıı Ozgürlüğü"ne olan inancı otobiyografı- sinin başlığındadır. Yüzyılın en önde gelen devlet ada- mı olma özelliğini Amerika'daki bir oylamada bile bu- gün de sürdüren büyük Atatürk'ün sözlerinin altına imza koyacağını açıklaması, diplomatik nezaketin ötesindedir. • • • > •- • ••• • •• Özellikle Rus baskısı ve kan dökümü sonucu Kaf- kas Gürcülerinin bir kısmı, 1860'lardan bu yana, çı- kar yolu dalga dalga Anadolu'ya kaçmakta buldular. O göçmenlerin çocuklan birkaç kuşaktır tümümüz gibi TC yurttaşıdır. Ummadığımız kişilerin anası ya da babası Gürcü kökenli çıkabilir. Bu nedenle, Gür- cistan'a da Türki cumhuriyetlere benzer bir "kuzen" gözüyle bakabileceğimiz kanısındayım. Bu tavnn özellikle üniversitelerimizde okuyan Gürcü öğrenci- ler açısından pratik ve olumlu sonuçlan olacaktır. Tüm Kafkas halklannın kardeşliğine inanan, silahlı ayaklanmalann çıkar yol olmadığuıı ilan eden ve Gür- cistan'ın toprak bütünlügünü savunan Türkiye de bu komşumuzun ve onun içmdekı tüm halklann, aynm yapmayan gerçek dostudur. Her ikı ülkenin ulusal çı- kan bu dostlukta yatar. Atatürk Ödülü'ne başka kimlerin aday gösterildik- lerini araştırmadım. Karan verecek olanm da yasanın oluşturduğu ödül komitesı olduğunu biliyorum. Bun- dan ayn olarak, dırayetli Şevardnadze dostumuzun böyle bir ödülü hak ettikten başka. şu "Manddaseod- romu"ndan artık kurtulmamız gerektiğine de inanı- yorum. Bu acı olayın asıl nedem Mandela'nın, ilk ba- şında, sonra haber vermeden değiştireceği bir mesaj iletmesidir. Mandela bazı konulann anlatımına tek yanlı hedef oldu. Örneğin, tarihteki Türk-Kürt ilişki- leri Güney Afrika'daki ırk aynmına hiç benzemez. Bana o ülkeden verilen akademik ödülde "Afrika'nın oluşumuna 30 yilhk olağanüstü katkılannTın sözü ediliyorsa ve bu konumumla rejim değişikliği sırasm- da Mandela'nuı o ünlü Meclis konuşmasına çağnlı tek Türk olmuşsam, yaptıklanmı önce ve temelde Ata- türk'ten öğrendiğimin bunda bir rolü olmalı. Adaylar içinde ödüle kimin daha layık görülecegi yasal komitenin bıleceği iştır. Ancak, önemli sayıya ulaşan bazı aydınlanmız Şevardnadze seçeneğinin, bizi Mandela deneyiminden de uzaklaştıracak man- tıklı bir seçim olacağı düşüncesindedirler. Nitekim, bunlardan (içinde bugün en yüksek resmi devlet gö- revlerinde bulunanlar ve iş dünyamızın bazı önde ge- len kişileri de dahil olmak üzere) bazılan Şevardnad- ze'yi Nobel Banş Ödülü'ne de aday göstermişlerdi. CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHANERENÇ Yoğun Giindem Türkiye'nin ıç ve dış politikalannı etkileyen olaylar- la dolu yoğun bir haftayı geride bıraktık. RP'lilerin 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi bir yenilgi sayarak "Ekimde kopacak kıyameti bekleyin" sözterinin ama- cı da ortaya çıktı. llköğretim konusundaki cuma gös- terileri boşlukta kalıp cılızlaşırken, ünjversitelerde ba- şörtüsü etkinlikleri başlatıldı. Ama RP'lilerin bu ko- nuda da etkisiz kaldıklan görülüyor. Demokrasi adı- na demokrasiyi kötüye kullanmanın olumlu sonuç- lar vermeyeceği bir kez daha kanıtlanıyor. • Geçen hafta Ankara'nın gündemini TBMM Baş- kanlığı seçimi oluşturdu. CHP Gaziantep Milletveki- li Hikmet Çetin'in TBMM Başkanlığı'na seçildiği se- çim yanşı ile perde arkası pazarlıklan Pariamento Büromuzdaki arkadaşlanmız iziedi. • S-300 füzelerinin savunma amaçlı ve zararsız ol- duğu konusunda Genelkurmay'a iki ayn rapor sunan ABD'nın; Türkiye, Rusya ve Yunanistan'ı füzelere iliş- kin politikalan nedeniyle üstü kapalı olarak uyardığı- nı Lale Sanibrahimoğlu okurlanmıza duyurdu. • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın RP'nin kapatılması davasında yapacağı söztü açık- lamalara ilişkin hazırlıklannı, Ankara Büromuz haber- leştirdi. • Türk-lş'e bağlı Belediye-lş Sendikası'nın yetkili ol- duğu İETT Genel Müdürlüğü işçilerine, Hak-lş'e bağ- lı Hizmet İş Sendikası'na geçmeleri için İETT yöne- ticilerince baskı yapıldığı haberini, Aykut Küçükka- ya hazırladı. • Istanbul'da 7 kişinin ölümüne neden olan ve yüz- lerce konutu sular altında bırakan sel felaketini ve Is- tanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sel baskınlanna karşı yetersizliğini Istanbul Haber Servisi duyurdu. • Türklerin, beynin yaratıcı bölümü olan sağ yanı ye- rine sol yanını kullandıklannı öne süren ABD'li dilbı- limci Prof. James Asher'le görüşen Yusuf Ziya Ay, Asher'in etkili öğrenme tekniğini aktardı. • Yıllardır siyanürie altına karşı savaşımlannı sürdü- ren Bergamalılann Danıştay'ın son noktayı koyan ka- ranndan sonraki sevinçlerini Asuman Abacıoğlu duyurdu. • Kredi faizlerinin arttınlması ve yanlış hükümet po- litikalannı protesto eden üreticilerin Salihli'de düzen- ledikleri ve yol kesmeye varan etkinliklerini Hakan Dirik iziedi. • Demiryollannın; yetkililerin açıklamalannın tam ter- sine, kötürüm hale getırildiği ve yabancılara peşkeş çekildiğini Celal Yılmaz haberleştirdi. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. YAZ, MERHABA Birbirinden renkli, zevkli tasarımlar, İstikbal Sonbahar Koleksiyonu'nda sizi bekliyor. JflTEn cazip ffiyatlarla. ^TEn uygun taksit seçenekleriyle. JtTÖzel peşin ödeme indirimleriyle. ŞfeTPeşin ffiyatına taksitle! Eski günleri unutun, yepyeni bir istikbal'le bu kampanyada buluşun. KAMPANYA! 40T11 ' y e n i l e y i n , y e n i l e n i n " FıyaDaraKDV dahıldn- KDV ve dsje' vety onnlanndaotabtecek dsği^MMer Dyaflara yansrtrtacalflır Kampanya. TC Sanay\ Bakaniığı'rm 25 Mayıs 1 9 9 * a * ve 219*3 saytb Ftesmı Oazele de yayınlanan »Uığifle uyguralur Ünjnler, Isnkbal Yeüdlı Satıcılannda « s m adH>. Kampanya «ı jeç 31 • 0 1997 tanhıne kadar deram edecek olup ürelın ve SKX ımkâmariyla »mrrtıdır Fıyatlaı Türk L'-asra • Istkba! A.Ş Ocganıze Saiay B6lgesı. 14 Cd. No 13 38070 Kaysen UCRETSIZ T'JKETİCI HATTI 0800 361 55 58
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle