Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cuma
eylemcilepine
8 tutuklama
• Istanbul Haber Servisi -
Be\azıt Camıi'nde geçen
hafta kıldıklan Cuma
namazından gösteri
düzenlerken gözaltına
alınan 26kişiden 8"i
tutuklandı Tutuklanarak
cezaevine göndenlen
göstericılerin isimleri
şöyle: Yasin Tekce (21),
Serkan Ökten (20), Hasan
Sancak (33), Ferhat Kara
(24). Cengiz Polat (27),
Halis Özcan (23), Mehmet
SalihOnurcan(19)ve
Turan Alkan(18).
'Sanal vaaz'a
tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, Diyanet Işleri
Başkanlığı'nca
uygulanmasına başlanacak
olan 'sanal vaaz'a tepki
göstererek, "Oldu olacak
okullan da bır santralden
derse bağlayalım. Bütün
camileri böyle otomatik
bir bağlantıya koymak ve
hatta oldu olacak teypten
hazır kasetleri millete
dinlettırmek yoluna
dökülürse, bu iş
yapılmaktaolan
zıncirleme tahribatın bir
yenisinden başka mana
taşımaz'" dedı.
Üniversitede
kavga: 5 yaralı
ANKARA (AA) - Ankara
Üniversitesi'nde iki
öğrenci grubu arasında
çıkan kavgada 5 öğrenci
yaralandı. Emniyet
yetkililerinden alınan
bilgiye göre eğitim
fakültesi kantininde. farklı
görüşleri taşıyan
öğrencıler arasında kavga
çıktı. Kavga sırasında
yaralanan hukuk fakültesi
öğrencileri Ismail Aldı ve
Ali Sert Mutluoğlu,
Hacettepe Hastanesı'nde
tedavi altına alındı. Diğer
yaralılar ise ayakta tedavi
gördü.
Polise 40 bbı
tabanca
• ANKARA (AA) - Bir
süre önce ihale ile bazı
ekipman alımına giden
Emniyet Genel
Müdürlüğü, bu kez de
yurtdışından 9x19 mm
çapında 40 bın adet "yan
otomatik tabanca" ithali
icın uluslararası düzeyde
ihale açtı.
Çetiner toprağa
verildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Geçirdiğı trafik
kazası sonucu yaşamını
yitiren Türkiye gazetesi
Cumhurbaşkanlığı ve
Başbakanlık muhabiri
Ahsen Çetiner için dün ilk
tören, Türkiye
gazetesi önünde
düzenlendi. Törenden
sortra Kocatepe Camii'nde
kılınan cenaze namazını
mutaakip Çetiner, Cebeci
Asri MezarlığYnda
toprağa verildi.
jşkence savı
• tstanbul Haber Servisi -
HADEP, EMEP ve SİP
Istanbul il başkanlıklan,
Mardin'in Dargeçit
ilçesinde çıkan çatışmada
öldürülen 2 PKK'liye
yapılan otopside. bu
kişilere işkence
yapıldığının ortaya
çıktığını savundu.
Otopside PKK'lilerin
kulaklannın ve
parmaklannın
kesildiğinın. gözlerinin
oyulduğunun
belirlendiğini belirten
HADEP, EMEP ve SİP,
olayın faillerinin
yakalanmasmı istedi.
Çilfler Isparta'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
Başbakanlık koltuğunu
kaybetmesinın ardından
çeşitli zeminlerde
yüklendiği
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in memleketi
Isparta'da yann bir miting
düzenleyecek.
Uzlaşma arayışı
• ANKARA (AA)-
Sosyal güvenlik
reformunda orta bir yol
bularak uzlaşma sağlamak
amacıyla sıvil toplum
kuruluşlannın da dahil
edildiği yeni bir komisyon
oluşturulduğu öğrenildi.
DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ortaya çıkanlmamış pek çok Susurluk olduğunu söyledi
'Susurhık ashnda clevlethı kendisTtstanbul Haber Servisi- Üçlü koalis-
yon ortaklartndan DTP Genel Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk, gün ışığına
çıkmamış daha pek çok Susurluîdar
olduğunu öne sürerek. Susurluk'un as-
lında devletin kendisı olduğunu savun-
du. Cindoruk. 22 yıl hapis cezası ona-
nan avukat Eşber Yağmurdereü için
ise "Eşber'üı durumu aciL Bu infazı
mutlaka öntemeliyiz" dedi. Cindoruk,
Türkiye için "yan başkanhk" siste-
minden yana olduğunu söyledı.
Cindoruk, DTP Genel Başkan Yar-
dımcısı Yddınm Akruna ve bazı parti-
liler ıle bırlıkte lstanbul'da gerçekleş-
tirdiği ziyaretlere dün de devam etti.
Cindoruk ve berabenndekiler ilk ola-
rak Istanbul Barosu Başkanı YücdSay-
man'la görüştüler. Cindoruk, Istanbul
Barosu'ndan başbakan bile çıkanldığı-
nı. ancak bir türlü baroyu ve avukatla-
n Adalet Bakanlığı'nın denetiminden
kurtaracak bir yasanm çıkanlamadığı-
nı söyledi. Cindoruk hiçbir demokra-
tik sistemde a\-ukatlar ve baro üzenn-
de böyle bır baskı bulunmadığını ıfa-
de ederek "Bu sorun aynnu gibi görü-
nebüir. Ancak özgür bir hukuk sistemi-
ni kııramariıgımı/ın bir gostergesidir.
Bir itirafur bu" diye konuştıı.
12 Eylül darbecılerinin giderken ge-
ride anayasalannı bıraktıklannı anla-
tan Cindoruk, bir ülkede anayasanın
olmasının o ülkede özgürlük olduğu
anlamına gelmediğini, yasalann nite-
liğinin önemli olduğunu kaydetti. Cin-
doruk. Eşber Yağmurdereli'ye 22 yıl
hapıs cezası verilmesine de değinerek
-Baronuzun bir ü\esine verilen bu ce-
za>ı onaylamak mümkün değiL Benim
aıüamadığun bir cezayı ne dışanda ne
içeride kimseye anlatamazsınız, Baro-
nun da yardımıyla bu cezanın infazını
engeüemeüyiz" dedi.
Cindoruk, Türkiye'nin yeni bir ya-
pılanmaya ihtiyaç duyduğunu savun-
du. Yürütmenın tekelleştiğıni, siyasal
denetimin yapılamadığını vurgulayan
Cindoruk. şunlan önerdi.
-Fransa'daki gibiyan başkanlık ge-
tirümeti. İki turiu sistem yapılmah.
Cumhurbaşkanı kişi ounaktan kurta-
rüıp kurum haiine sokulmau. 550 mü-
letvekili 450\e indirilmelL 100 milkt-
vekilinden ise bir Cumhuriyet Meclisi
kurulmalı. Bu Meclis filtre görevi gö-
• Cindoruk, 22 yıl
hapis cezası onanan
avukat Eşber
Yağmurdereli için
"Eşber'in durumu acil.
Bu infazı mutlaka
önlemeliyiz" dedi.
Cindoruk, Türkiye için
"yan başkanlık"
sisteminden yana
olduğunu söyledi.
rerek rejim ve anayasa tarüşmalann-
da karar verebilmelL İnsan hakları u-
lus üstii bir hukuk belgesi haiine geö-
rilroeü."
Yücel Sayman da Metris ve Ümra-
nıye cezaevlenndekı idarecilerden, an-
tidemokratik uygulamalar nedeniyle
yakında büyük olaylar çıkacağına iliş-
kin duyumlar aldıklannı belirterek ye-
ni bır "cezaevi faciası" yaşanmaması
için yetkilileri göreve çağırdı. Sayman,
şimdiye kadar bir olayın patlak ver-
memesinı ise Avrupa Işkenceyi tzleme
Komitesı"nin halen Türkiye'delci ince-
lemelerinin devam etmesıne bağladı.
Cindoruk, Baro'dakı ziyaretinden
ardından Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti'ne (TGC) geldi. TGC Başkanı
Nail Güreli ve Yönetim Kurulu'nun
karşıladıgı Cindoruk. devletin yükü-
nün hafıfletılmesi gerektiğini vurgula-
dı. Cindoruk, "Türkiye'de demokrasi
tam olarak yerteşnüş değUdir. Devlet
etkin, vatandaş etkin değildir. İşlevsel
devletin ortaya çıkarüması bir zorun-
luluktur" dedı. Toplum etkin olmadı-
ğı ıçın devletin bütün ağırlığını koydu-
ğunu söyleyen Cindoruk, "Susurtuk
olayı bir sonuçrur. Ortaya çıkmayan
çok Susuriuk var. Devletin kendisi bir
Susurluk'tur" diye konuştu.
Düşünce suçu nedeniyle cezaevin-
deki 22 gazetecinin geçen aylarda tah-
live edilmesıni yeterli bulmadıklannı
ifade eden Cindoruk, aslında söz ko-
nusu yasalann değiştirilmesi gerekti-
ğini savundu. Güreli de muhalefettekı
partilerin insan haklanna ılişkin \er-
dikleri sözleri iktıdara geldikten son-
ra yerine getirmediklerinı vurgulaya-
rak. 55. hükümetın de basın özgürlü-
ğü için geçen 100 gün içınde somut bır
adım atmadığını söyledi. Güreli. yasa-
larda basınla ilgili yaklaşık 800 mad-
de bulunduğunu anlatarak bu yasala-
nn çoğunun düzenleyici olmaktan çok
iletışimi yasaklamak üzerine hazırlan-
mış olduğuna dıkkat çekti. Güreli,
Başbakan Mesut Yılmaz'ın memurla-
nn basına bilgi vermesini önleyen bır
genelge yayımladığını bildirerek de-
meçle bilginın birbırine kanştınlma-
ması gerektiğini kaydetti.
Cindoruk, buradan aynldıktan son-
ra Kapalıçarşı Esnaf Derneği'ni zı>a-
ret etti.
RP'den
Demirel'e
eleştiri
ANKARA (AA) - RP
Genel Başkan Yardımcısı
Süleyman Arif Emre,
parti genel merkezinde
düzenlediği basın
toplantısında, milleti
birbinne karşıymış gibi
göstererek huzuru
kaçırmaya kimsenin
hakkı olmadığını belırtti.
Bu konuda
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirere
görev düştüğünü
söyleyen Emre,
"Mütemadiyen
önemsiz yatınmlann
temellerini atmak için
koşuşturma zamam
değildir. Eğer
Cumhurbaşkammız bu
milletin saadet ve
selametini düşünerek
hareket etmek istiyorsa,
bu koşuşturmalan bir
tarafa bıraksm,
zedelenmeye başlamış
olan iç banşuı temellerini
atmak için ne lazımsa bu
konularda girişimlerde
bulunsun" dedı
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART CHP'den hükümete uyarı
'Susurlukbombası
15giindepathır
demekle olmaz'
• Susurluk açıklamalan için Başbakan
Yılmaz'ı eleştiren CHP Genel Başkan
Yardımcısı Ali Topuz, "Ikide bir manşet
haberlerle çözüme gidildiği izlenimi
verileceğine, gereken yapılmah" dedi.
Devlet Bakanı Aşık, çetelerle sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi RP'lilere
yakın takip
ay içinde sonuç alacağız'
İstanbul Haber Servisi - Devlet
Bakanı Eyüp Aşık, 55. hükümetin
kuruluş amacuun Türkiye'yi kriz-
den çıkanp, sağlıklı bır şekilde se-
çime götürmek olduğunu belirterek,
"4 ay önce Türkiye cumhuriyeti ta-
rihinin en büyük krizlerin-
den birini yaşıyordu. Hü-
kümetimiz kriz şartlannın
ortadan kalkmasıyla icra-
atayön€kiir
dedi.
Âşık, ANAPSanyeril-
çe merkezinde hükümetin
ilk 100 gününü değerlen-
dirdi. Aşık, 55. hükümetin
Susurluk konusundaki sö-
zünden dönmesinin söz
konusu olmadığını belirte-
rek, kendilerinin muhale-
fetteyken bu konudaki en
büyük mücadeleyi verdiği-
ni savundu. Aşık şöyle
konuştu: "'Pekçokkisiöay
içinde. meydanlarda şimdi
konuştuğu kadar rahat ko-
nuşamayacak. Şimdi ikti-
dar olduk. Bagırmayaca-
ğız. yakala>acağız. o bizim boynu-
muzun borcu. En önemli hususlar-
dan biri dokunuunazlıklann kaldı-
nlmasL Mehmet Ağar ve Sedat Bu-
cak'ın dokunulmazuklaruun kaldı-
nbnasuu DGM istiyor. Şimdi idari
soruşturmayı yeniden başlatuk. So-
nuçlan da vakında açıklanacak ve
mahkemelere ulaşünlacak" dedi.
Aşık, mılletvekıllerinin dokunul-
mazlıklannın sınırlandınlması, Piş-
manlık Yasası'nın çıkarılması ve
Ecevit yargı bağımsızlığına dikkat çekti
'Çete olaylarını adli zabıta çözer'
STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Başba-
kan Yardımcısı Büknt Ecevit, çete olayla-
nnm içine polislerin de kanşabildiğine ve
bu yüzden soruşturmanın sağlıklı yürütü-
lemediğine dikkat çekerek "Çete otaylan
gibi karaniıkflişkileriadli zabıtanın çöze-
bileceğini düşünüyorum" dedi.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın kendisine
Susurluk soruşturması konusunda bilgi
verdiğıni ka\deden Ecevit,
u
Bu rür soruş-
turmalar için üç kurumsalengel var. Bu en-
gellerden birincisi bağımsız bir devlet de-
netieme kurulunun bulunmaması, ikinci-
si yargı erkinin bağımsızhğınjn yetersizü-
ğL üçünçüsü de soruşturmalann sağlıklı
yapdamaması ve adli zabıtaıun eksikliği-
dir" dedi. Bu eksiklerin giderilmemesi
halinde. sorgulamalann iyi işleyemeyece-
ğini ve yargıya gelen bilgilenn sınırlı ka-
lacağını ifade eden Ecevit,"İlk iki öke ko-
nusunda bir anlayiş birliği oluşmaya baş-
ladL Başbakanhğa bağfa Yüksek Denctle-
me Kurulu'nun bağımsız hale getirilmesi
önerisinL anayasa değişikHği ile yargı ba-
ğunsızhğım daha yüksek boyTJtlara götür-
mek konusunda da kararbyız. Adli zabıta-
yı görüstük. fakat üzerinde duramadık."
diye konuştu.
haklannda dokunulmazlıklann kal-
dınlması istemi bulunan milletve-
killeri hakkındakı işlemlerin yapıl-
masmın da şart olduğunu kaydetti.
Aşık "Eski TLRBAN Genel Mü-
dürü,miDetvekUiÖmerBilgin hak-
kmda 124 tane suç dosyasu
a> nca savolıkça düzenlen-
miş 15 tane dokunuhnazh-
ğının kaldınlması talebi
var. Hem >t)lsuzlukla, hem
çetelerle olan mücadeknin
6 ay içinde sonuç vereceği-
ni zannediyorum" dedi.
Mahalli Idareler Kanu-
nu tasansı hakkmdadabil-
gi veren Aşık. "MahaUi
idareterin bütçeden akhğı
pa> \iizde 7'den yüzdeSJ'e
çıkanlacaktır. Genel bütçe-
nin üçte biri özel idare ve
belediyetere verilecek. Ayn-
ca betediyelere yetki devri
de vapılacak. Bununla be-
raber belediye başkanhğ)
seçimleri 2 turhı gerçekles-
tirilecek" dedı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Ankara
Millervekili VumazAtes.
RP'li Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı 1.
Melih Gökçek ve
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan'ın yurtdışı
gezilerini soru
önergesiyle TBMM
gündemine getirdi. Ateş,
tçişleri Bakanı Murat
Başesgioğlu'nun
yarutlaması istemiyle
verdiği soru önergesinde,
Gökçek ve Erdoğan'ın
göreve geldikten sonra
kaç kez yurtdışına
çıküklannı ve hangi
ülkelere gittiklerini
sordu. Yurtdışı gezi
harcamalannın belediye
bütçesinden fınanse
edilip edilmediği
sorulanna yanıt isteyen
Ateş. Gökçek ve
Erdoğan'ın yurtdışında
kimlerle, görüşmelerde
bulunduğunu
açıklamasını da istedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel Baş-
kan Yardımcısı Ali Topuz,
Başbakan Mesut Yd-
maz'ın. "Susuriuk bomba-
sı 15 gün içinde patlar"
açıklamasını eleştirerek
"İkide bir manşet haber-
lerle çözüme pdildiği izleni-
mi verileceğine gereken ey-
leme geçilmelidir" dedi.
Topuz, dün düzenlediği
basın toplantısında, Susur-
luk sorununun çözüme u-
laştınlamamasını eleştirdi.
TBMM Başkanlık seçim-
len tamamlanırtamamlan-
maz, ilk önce üzerine gı-
dilmesi gereken konunun
"Susuriuk" olduğunu be-
lirten Topuz. TBMM gö-
revleri dışında dokunul-
mazlık zırhının kaldınlma-
sını istedi. Topuz, TBMM
üzerindeki "sisperdesi
T>
nin
bir an önce kaldınlması ge-
rektiğini vurgularken **A-
ma ne hikmetse bir sihhii el
ortaya çıkan tüm gelişmele-
rin üzerini örtüyor. Geliş-
meleri zamana yaymaya
çalışryoriar" dedi. Başba-
kan Yılmaz'ın iktidarpar-
tısınin temsilcisi gibi değil
de muhalefetteki bir parti-
nin yöneticisi gibi konuştu-
ğunu kaydeden Topuz,
"Susuriuk'un fotoğrafuu
çektik ama delil yok, diyor.
Susuriuk"un fotoğrafi çok-
tan çekildi. Deülleri bul-
mak da iktidara düşer" di-
ye konuştu.
Eski tçişleri Bakanı
Mehmet Ağar'ın, kendisi-
nin hiçbir suçu olmadığını,
her şeyi MGK'nin bilgisi
dahilinde yaptığını söyle-
mesinin, MGK'ye başkan-
lık eden Cumhurbaşkanı
Süleyman Demireri de so-
rumluluk altına soktuğunu
sa\*unan Topuz, "Cumhur-
başkanı neden bu olayın
üzerine ghmiyor" sorusu-
nu yöneltti. Topuz, "Böyle
giderse rejüni sav unma ola-
nağımız bile olmayabilir.
Birtakım kirii işlerin rcsmi
izinler altında >apıldığımn
savunulması rejimi tehdit
eder" dedi.
TBMM'nin kirli işlen
saklamasından, o suçlara
ortak olması sonucu çıktı-
ğını savunan Topuz, CHP
olarak aynı kefeye konul-
maktan büyük şikâyetleri
olduğunu söyledi.
55. hükümetin REFAH-
YOL dönemındeki dıru-
mu düzeltmek üzere g ö
1
^
ve geidiğıni anımsatan >1.JB
puz. ^Yapamavacaklarsa
acıkça söylesinler. Hükü-
Topuz -Yeni Meclis'in ilk
konusu Susuriuk olmalı.
meti uyanyoruz. Susuriuk
aydınlatılmadan başka
önemli işler yapılamaya-
caknr" diye konuştu. To-
puz, hükümetin alternatıfi-
nin seçim olduğunu. ancak
nisana kadar böyle bir ola-
sılık görünmediğıni söyle-
di. Topuz, hükümetten des-
teklerini çekip çekmeye-
cekleriyle ilgili soruyıı da
"Hükümet bunaumı yarat-
mak gibi bir niy etimiz yok.
Ama bu da bizim hüküme-
tin yanhşlannı söylemeye-
ceğimiz anlamına gclmi-
yor" diye yanıtladı.
DüZY;r
A7Il ORHAN BİRGİT
Ankara Cumhuriyet Savcısı, Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Başkanlığı'nın resmi bel-
gelerinde "Bağımsız Rize Milletvekili" ola-
rak görünen Şevki Yılmaz hakkındaki bir
dava dosyasını dün kapattı. Yılmaz, 13
Ağustos 1990'da Etimesgut'ta yaptığı bir
konuşmada "Yeterartık" demişti. "Neolur
bu ülkenin Hakk'a dönmesi için şehadete
razı olmaya mecbursunuz. Sütçü Imam'/
örnek almalısınız." Şevki Yılmaz, bu ko-
nuşmayı yaparken Refah Partisi'nin Rize
Belediye Başkanı idi. Bu ve benzer konuş-
maları, onu Rize Milletvekili olarak parla-
mentoya taşıdı. Bu üslup ve tarz, partisini
rahatsız etmek şöyle dursun, belirli bir
amaca yönelmek açısından mutlu etmiş
olmalıydı.
Bir başka vurdumduymazlık da bu tür
konuşmalar karşısında tam bir aymazlık
tablosu çizen güvenlik ve savcılık kurum-
larından geliyor olmalıydı ki, kimse çıkıp
da Yılmaz'a ve Yılmazlara "ülkenin Hakk'a
dönmesinin" anlammı sorma zahmetine
katlanmıyor, Sütçü imam'ın kurtuluş tari-
himizde işgalci Fransızlara karşı Maraş'ta
halkın önderliğini yaparak şehadete ko-
şan bir mit olduğunu anımsatarak. kimle-
ri kimin için kıyama çağırdığını sormuyor-
du.
1990 Ağustosu'ndan bu yana Demirel,
Refah Albümünden Fotoğraflar...
Yılmaz, Çiller ve Erbakan'ın başbakan-
lık yaptığı, ANAP'ın, DYP'nin SHR CHP ve
Refah'ın çeşitli bakanlıklanna ortak olduğu
hükümetler birbirini izlemişti. Ta ki, Şevki
Yılmaz gibilerinin aymazlıklan Türkiye'yi bir
iç savaş ortamına doğru hızla itelemeye
başladığı ve Milli Güvenlik Kurulu'nun bu
yoldaki saptamaları televizyonlann haber
bültenlerine malzeme oluncaya kadar. Sav-
cılar, yer yer harekete geçti.
Ama, cezayasalannın vazgeçilmez can-
kurtaran simidi, dün Ankara Savcılığı'nın
takipsizlik karannda olduğu gibi Şevki Yıl-
maz'lann imdadınayetişecekti. Çünkü "za-
manaşımı" denilen mekanizma çahşıyor-
du.
• • *
Refah Partisi ile ilgili Anayasa Mahke-
mesi davası için her kafadan bir ses çıktı-
ğı, ortalığın adetatozdumanaçevrildiği bir
dönemde, hemen bırçok yazanmız görüş-
lerini açıklamak için yanşıyor.
Refah Partisi Genel Başkanı'nın onurla-
rına verdiği ünlü yemekte Erbakan'ın sa-
vunmasının hazzına varmış olanlardan
Fehmi Koru, llnur Çevik'e Kanal 7de bu
yarışa katılmak için şöyle bır soru bile yö-
neltti:
"Sen Anayasa Mahkemesi'nde hâkim
olsaydın; bugün Erbakan'ı diniedikten son-
ra tam bir vicdan huzuru ile dosyayı kapa-
tırmıydın?"
Ve beklediğı yanıtı da elbette aldı. Zaten
aynı türden bir vicdanen tatmin olma bel-
gesini de o yemekten çıkarken kapı önün-
de kameralara Nazlı llıcak vermişti. Olası
bir Erbakan iktidarında olası bir Yüksek
Mahkeme'nin üç müstakbel üyesinin adla-
rını şimdiden öğrenmenin mutluluğunu
paylaşmak isteyenlere duyurulur. Bazı ya-
zarlanmız bu tür görüşlerini, yeni bir Erba-
kan ve yeni bir Refah Partisi imajının yer-
leşmekte olduğu gibi bir inançla pekiştir-
mek için aralarında söz birliği ededursun-
lar, geçen haftanın başındalstanbul cad-
delerinin belirli yeherinde, kırmızı renkli Re-
fah Partisi amblemli afişleri ile halkımıza
çağnlaryapıldı:
"Unutma. Imam-hatip okullarını kapa-
tanlan unutma. Refah Partisi."
"Unutma. Sana yarasa diyenleri unut-
ma. Refah Partisi."
Hafta sonunda, cumartesi günü Istan-
bul Büyükşehir Belediyesi'nin yararlı bir
kent çalışması olarak değerlendirilebilecek
jet feribotlannın sefere başlama töreninde
konuşan Erbakan, karşısında gördüğü ka-
labalığı bakınız nasıl tahrik ediyordu:
"Sadece imam-hatip okullannı kapattı-
lar. Sadece Kuran okuyanlaha uğraştılar.
Sadece ezan okunmasını yasak ettiler."
O gece TRT'nin haber bülteninde Refah
liderinin kendi sesinden verilen bu konuş-
manın ertesi günü, alışılan Eyüp Camii pa-
zar sabahı namazına katılan cemaatten ba-
zılannın ellerinde Refah Partisi'nin sokak-
lara astırdığı "unutma "\\ afişler kör gözlere
o toplantılann arkasında hangi siyasi gücün
yer aldığını göstermiyor muydu?
Aynı cemaatin, bir sabah namazının kut-
sallığını biryana itip, ülkelerinin başbakan-
lanna hep bir ağızdan "Firavun Mesut!"di-
ye bağırmalan Yavuz Gökmen'lerin, Taha
Parla'ların kulaklarına hiç mi bir şey söy-
lemiyor?
• * *
Refah kapatılsın mı, kapatılmasın mı?
Ortada anayasalar ve o anayasalan ko-
ruyan Siyasi Parti Yasalan var ise bunlann
yapılsın, ya da yapılmasın dediği hüküm-
lerin değeriendirilmesinin Anayasa Mah-
kemesi üyelerinin vicdanlanndaki bir iş ola-
cağı düşüncesini bir yana bırakıp, konula-
n çok bilmişlere has üsluplar ile jakoben-
cilik büyülteci altında değerlendirme çaba-
lannın kime ne yaran vardır?
Hiç anlamadığım şey, başta Erbakan ol-
mak üzere TBMM'deki bütün Refah Parti-
li milletvekilleri, bu partinin has ortağı olma
yolunda hızlı bir biçimde yol alan Çiller ve
DYP'Iİ arkadaşlan, Yazıcıoğlu ile Büyük
Birlik Partililer, Korkut Özal, Ali Coşkun ve
daha başkalan, kimler bu anayasada var
olan cumhuriyetin temel ilkelen ile ilgili
maddelerden ve o maddeleri koruyan Si-
yasi Partiler Yasası'ndaki hükümlerden ra-
hatsız iseler, aylardan beri ne için bir deği-
şiklik teklifi için kollan sıvamıyorlar?
Asıl tartışmayı bu maddelerin yürürlük-
ten kalkması için açmak istemiyorlar? Bu-
nun yerine, sadece görevini yapmak iste-
yen bircumhurtyet başsavcısı ile uğraşıyor-
lar?
Böyle bir çalışmanın önderiıği elbette
Ertjakan'ın olmalıdır.
Yıllardır "on bin tank", "on bin uçak" gi-
bi projeleri ile tanıdığımızı sandığımız Ho-
ca'nın, bazılannın yazdığı gibi nasıl bir hu-
kuk bilgini olduğunu görmemiz için bundan
daha iyi bir fırsatla kol kola olduğu
düşünülebilir mi?