Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayuı Yönetmeru: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdurien. tbrahim
Yüdız - Dinç Tajanç 0 Sorumlu Mudür:
Fikret İlkiz • 'Haber Merkezı Müdürij
Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat. Cengiz
Yıldınm 9 Ekonomı: Mehmet Saraç 0 Kultür
Haodan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir Yücetman
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduDah
Yazja#Faofraf Erdoğan Köseoğlu •Bdgı-Bdge.
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen. Mehmet Faraç
Yayuı Kurula hhan Sdcuk<Ba$kan),
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
Hikmrt Çetinkaya,Şikran Soner,
ErgunBakı,DinçTayanv, İbrahim
Yüdız, Orhan Bnrsaü, Mnstafa
Balbay.UakanKara.
Ankara Temsılcısi: MusUfa Baibay Atatürk Bulvan No:
125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel:4195020(7hat). Faks
4195027 0 tzmır Temsılcisi: Serdar Kızık, H. Zıya
Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks:44191170 Adana
Temsilcisi:ÇetinYiğenoğIu, tnönüCd. 119S.No:l Kat:l,
Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müduru Üstün Alanen •
Koordınator Ahmet Korulsan 9
Muhasete Böknt Yener»ldare Hüsyin
Gürer • Işletmc Önder Çefik • Bılgı-
Işlem: Nıil Inal • Bılgısayar Sıstem
Mürövet Çfler • Sanş Fazflet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gfilbin
Erdnrao 9 Koordınatör Reha
Işıtman • Genel Mudür Yardnncısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395 80-51384 «WI, Faks: 5138463
Yavunla>ao \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncîhk A Ş
Tuikocağı Cad 39 41 CagaJoğlu 34334 Isl PK 246 Istanbul Tel 10 212) 51205 05 (20 hal) Faks-(0,212) 513 85 95
14EKJM1997 Imsak: 5.42 Güneş: 7.07 Öğle: 12.57 Ikindi: 16.01 Akşam: 18.33 Yatsı: 19.54
Marylin Monroe
modası
• Dış Haberler Servisi -
Fransızlann ünlü nıodacısı
Yves Sait Laurent, Paris'te
1998 yılı bahar-yaz hazır
giyim modellerini dün bir
defilede sundu. Modacı
Yves Saint Luarent'in
koleksiyonu arasında siyahi
bir mankenin sunduğu
pembe elbise. ABD
sinemasının ölümsüz
yıldızlanndan Marylin
Monroe'nun posterlere
konu olan ünlü elbisesinin
bir eşiydi. Cnlü modacı bu
elbiseyi intihar eden
Hollyvvood'un efsanevi
ısmı Marylin Monroe'yu
anmak için defilesine
kattıgını açıkladı.
Büyükerşen'e
onursal doktora
• Haber Merkezi -
tngiltere'deki The Open
University Senatosu, eğitim
bilimine ve öğretim
sistemlerine başanlı
yenilikler getıren bilim
adamlanna verilen
"Onursal Doktora"
unvanının, bu yıl eski
Anadolu Üniversitesi
Rektörü Yılmaz
Büyükerşen'e verilmesini
kararlastırdı. Türkiye'de
uzaktan öğretim sistemini
kurup aynı sıstemi altı
Avrupa ülkesine taşıyan ve
çeşitli dallarda kurduğu
eğitim muesseseleriyle
Anadolu Üniversitesi'ni
dünyanın on büyük ölçekli
üniversitesi arasına sokan
Büyükerşen'e verilecek
unvan ıçin 1 Temmuz 1998
tarihinde Milton Keynes
Walton Hall'da özel bir
tören yapılacak
Teleskop
İnternet'te
• MONTVILLE(AA)-
lnternet kullanıcılan çok
yakında ekranlannda uzayı
da gözlemleyebilecekler.
ABD'nin Case Western
Üniversitesi'ndeki Nassau
Astronomi Merkezi,
teleskobunu tntemet'e
bağlamaya hazırlanıyor.
Astronomi Bölüm Başkanı
Earl Luck. projenin
gerçekleşmesi halinde
teleskobun zamanının belli
bır bölümünde,
bilgisayarlan aracılığıyla
isteyen herkesin
kullanımına açık
tutulacağını söyledi.
Embriyoloji
Atlası
• SI\AS (CumhuriyetJ -
Cumhuriyet Üniversitesi
(CÜ) öğretim üyeleri Prof.
Dr. Erdoğan Gürsoy ve Doç.
Dr. Emel Koptagel
tarafından hazırlanan ve
insanın ana rahmindeki ilk
anmdan itibaren gelişimini
resim ve mikroskobik
görüntülerle gösteren
"Embriyoloji Atlası",
bilimsel kitaplar arasında
yerini aldı.
Çipura katliamı
• ANKARA (UBA) - Ege
Bölgesi'ndeki balık
çiftlikleri, lüks balık
fîyatlannı düşürürken
Doğu Akdeniz'de çipura
katliamına neden oluyor.
Çukurova Üniversitesi Su
Ürünleri Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ercan Saruhan,
•'Doğu Akdeniz kıyılannda
kurallara aykın avlanan
bahkçılar. yavru çipuralan
Ege Bölgesi'ndeki balık
çiftlikleri sahiplerine
satıyor. Bu nedenle çipura
balığının soyu tükenme
tehlikesıyle karşı karşıya"
diye konuştu.
'Yüzyılın son büyük toplantısı'na 113 ülkeden 55 bakan ve 3 bin 886 delege katılıyor
Ormancılık zirvesi başladı• BM Gıda ve Tanm Orgütü Genel Müdürü Dr.
Jacques Diouf, II. Dünya Ormancılık Kongresi'nde
gündemi orman yangınlannın oluşturacağını
belirterek Akdeniz ülkelerinde meydana gelen
yangınlann ardından geliştirilen projenin 2 ay içinde
uygulamaya konulacağını söyledi.
BÜLENT ECEVÎT
ANTALYA- II. Dünya Orman-
cılık Kongresi, 113 ülkeden 55 ba-
kan ve 3 bin 886 delegenin katılı-
mıyla Antalya Cam Pramit Kong-
re ve Fuar Merkezi'nde başladı.
Kongreye katılan ülkelerin bakan-
lan 5 saat süren bir "Gayri Resmi
Bakanlar Toplandsı" yaptı. Bir-
leşmiş Mılletler Gıda ve Tanm
(FAO) Genel Müdürü Dr. Jacqu-
es Diouf. kongrede gündemin ana
konusunu orman yangınlannın
oluşturacağını söyledi. Diouf, Tür-
kiye dahil Akdeniz bölgesinde
meydana gelen yangınlann ardın-
dan geliştirilen projenin 2 ay için-
de uygulamaya konulacağını bil-
dirdi.
" Yfizyıhıı son büyük toplanosT
olarak adlandınlan Dünya Orman-
cılık Kongresi'nin açılışına Cum-
hurbaşkaru Süleyman DemireL Baş-
bakan Mesut Yılmaz ve bakanlar
katıldı. Falez Otel'de toplanan ba-
kanlar, karşılıklı olarak ormancı-
lıktaki sorunlanru aktanrken çözüm
için yöntemlerin kongre süresin-
ce ele alınmastnı savundular.
Diouf, düzenlediği basın top-
lantısında, Türk ve yabancı gaze-
tecilerin sorulannı yanıtladı.
Yabancı bir gazetecinin Türki-
ye'nin ormanlan özelleştirme ka-
ran aldığını anımsatması üzerine
Dr. Diouf, şunlan söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti egemen
bir ülkedir. Biz ülkelerin ormanla-
nnı nasıl işleteceklerine kanşma-
yız, Her ülkenin kendUerine göre
siyasi vapılan vardır. Ona göre or-
manlannıişletirler.FAOoiarakda-
nışmanlık görevi vapryoruz. Zaten
Türkiye'den de biı konuda bir tek-
lifgdmemiştiıf
Bu yıl dünya ormanlannın cid-
di sorunlar içinde bulunduğunu
anlatan Dr. Diouf. Endonezya'da-
ki orman yangını ile ilgili olarak
"Gelişmekte olan ülkeierde ne ya-
ak ki teknik donanım yetersiz ka-
byor. Endonezya'da bir yandan 5
aydan beri süren kurakhk var. Ba-
takhk bu nedenle kurumuş. Yan-
gın sadece ormanın yanması şek-
linde değiL Bir yandan da bu ku-
rumuş batakuk yanıyor. Yani top-
rak da yanıyor" dedi.
1981-83 yıllan arasında Ameri-
ka kıtasında da ormanlann büyük
zarar gördüğünü anlatan Dr. Diouf,
*Bukongre,üIkelerarasındaorman
konusundacşbüüğmİDgerçekleşme-
smi sağlayacaknr. Bu yıl kötü geç-
tiği için doğal afetler. orman yan-
gınlan gibi filkekri ortak bir mü-
cadeJe için çahşmaya sevk edecek-
tir" diye konuştu.
Diouf. son yıllarda Türkiye'de-
ki orman yangtnlannm ardmdan ça-
lışmalann bulunup bulunmadığı
sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Bukonudikkatinıiziçekti. Pro-
je çalışmalan devam ediyor. Tûr-
Uiye hûkümeti decalışmalannı sür-
dürüyor. Zannediyorum 2 a>' için-
de işler duruma gelecek bir proje
var. Bu projeye göre yangınlan ön-
leykri önlemler jer alıyor. Orman
köylükrinin eğitimi,orman bölge-
ierinin geüştirflmesi ve yanguı ön-
leyidsistemJerin sağlanması konu-
larma yer verüiyor.
Dr. Diouf, orman yangınlan ile
ilgili FAO'da bütçe bulunmadığı-
nı belirtirken Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu'ndadahaönce elealı-
nan taahhütlerin de yerine getiril-
mediğinden yakındı. Terör nede-
niyle ortaya çıkan orman yangın-
lannın FAO'nun gündeminde ol-
madığını da söyleyen Dr. Diouf,
"Terör sorunu BM Genel Kuru-
lu'nun sorunudur. Biz \angm fle
ög0eniwruz" Dünya Ormancılık
Kongresi'nde sunulmak üzere
"Türldye'deOrmanlar w Orman-
cılıkEdVinlikJeri" konulu ortak bir
bildiri hazırlayan TEMA, ÇEKÜL
ve DHKD, ormanlarm hızla yok ol-
duğunu vurguladılar. Hazırlanan
bildiride, Türkiye'nin uluslarara-
sı sorumluluğuna dikkat çekilerek
bir an önce önlem alınması isten-
di.
KEIVTİÇİ ULAŞIM
Tüp geçişe
kamuoyu
desteği artmalı'
İstanbul Haber Servisi - TMMOB
İstanbul tl Koordinasyon Kurulu,
tstanbul Bogaa'na "tüp geçişprojea"nın
Bakanlar Kurulu'nda sadece
benimsendiğine, kesinleşmiş bir karar
olmadığına dikkat çekerek, "çokgüçlü
karayolu lobisi" karşı sında. tüp geçiş
projesine kamuoyu desteğinin artarak
devam etmesini istedi.
TMMOB tstanbul ll Koordinasyon
Kurulu, "Mühendislik-Miraarlık
Haftasj"nın bu yılkı temasını "tstanbul
Kentiçi L laşımı ve 3. Boğaz Geçişi"
olarak belirledı. Koordinasyon kurulu
dün Tank Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde bir basın toplantısı
düzenledi. Koordinasyon kurulu adına
hazırlanan basın açıklamasını, lnşaat
Mühendısleri Odası tstanbul Şubesi
yönetim kurulu sekreteri Mutlu Oztfirk
okudu. 3. köprü, yeni köprüler ve bunlan
teklifedenlerin gerekli bilimsel yanıtlan
aldıklannı, niyetlerinin ortaya
çıkanldığını ve kamuoyu önünde
mahkûm edildıklerini belirten Öztürk,
"Ancak.köprüvekarayolu lobidlermin
kola\ kolay yılmayacaklannı da
haürlatmak isteriz
7
" dedı.
Oztürk, yıllardır unutturulmak istenen
"İstanbul Boğazı Raylı Tüp Geçiş"
projesinin hayata geçirilmesi yolunda
mücadelenin kararlılıkla sürdürûlmesi
gerektiğini söyledi. Mühendislik-
Mimarlık Haftası etkinlikleri içinde,
köşe yazarlannın tartışacağı "Kentİçin
Kararlar ve 3. Boğaz Geçişi" konulu
toplantı yann Tank Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde yapılacak. Ali Sinnen,
Aydın Engm, Ergun Baka Oktay Ekmti
ve Oral Çalışlar'ın katılacağı toplantı
saat 13.00'te başlayacak.
Perşembe günü yapılacak olan
" İstanbul Kentiçi Liaşun ve 3. Boğaz
Geçişi'' konulu uzmanlar toplantısına
ıse Prof. Dr. Güngör Evren, Prof. Dr.
ErgunGedizfioğhı, Gemi Y. Müh. Tansd
Timur, Mimar Besim Çeçener, Prof.
Dr. Haluk Gerçek, Prof. Dr. Nuran
Zeren Gülersoy, Y. Şh. Pl. Dr. Azbne
Tezer'in katılacağı belirtildi.
kliVde 'BıdutsıcJuk Odem'
CUMHUR CANBAZOĞLU
tDİL (ŞIRNAK) - Hafta sonu Şırnak'm il-
çesi tdil'de "Bizim İdilFestivali" vardı. Med-
yada BulutsuznıkOzleıni'nin verdiği konser-
le yer bulan tdil'in mütevazı festivalini tdil-
liler, resmi görevliler. güvenlik güçleri, yar-
dım kunıluşlan temsilcileri ve biz bir avuç
gazeteci bir arada izledik. Başını kuma göm-
müş medyaya magazin yaratma yanşında
turistik kasaba ve büyük kent festivalleriy-
le boy ölçüşemeyecek tdilliler de zaten bun-
dan fazlasını beklemiyordu...
Bizim Idil Festivali'nin öyküsü Doç. Dr.
Ayşe Yüksel'in ldil'de yaptığı sağlık tara-
masıyla başhyor. Yüksel, ilçenin genç kay-
makâmı HüsejinParlak'm ldillilereçağdaş
yaşamın gerektirdıği altyapıyı getirmek ama-
cıyla \ erdiği çabadan etkilenerek başta Çağ-
daş Yaşamı Destekkme Derneği olmak üze-
re sivil toplum örgütleri ve yardım kuruluş-
lanyla bağlantıya geçıyor. Bu çabalar sonu-
cu bir buçuk yılda, tdil'de eğitsel, kültürel,
sağlık ve tanm alanlanndaönemli gelişmeler
sağlanıyor. Bu ilk adımlardan sonra Türki-
ye'nin dikkatini tdil 'e çekebihnek, bölgede-
ki diğer yerleşim birimlerini de motive et-
mek üzere bir festival düşünülüyor ve hare-
kete geçiliyor... Festivale İstanbul'dan katı-
lan ekip, hava yoluyla Diyarbakır'a uçtuk-
tan sonra tdil'e Mardin - Nusaybin karayo-
lunu izleyerek beş saatlik yolculuktan son-
ra ulaştı. Kısa aralıklarla arama yapan asker-
ler arasından Suriye sınınnı yalayarak giden
eski tpek Yolu'ndaki trafîk Batı'daki kadar
yoğundu.
Davul zurnalı karşılama
tdilliler davul zurnayla, çocuklardan olu-
şan halk oyunlan ekibiyle karşıladı ekibi.
Atatürk heykeli önündeki törenden sonra
misafirler yeni açılan Öğretmenevi'ne yer-
leştirildi. Sıkı güvenlik önlemleri altında il-
çeyi gezmeye çıkan misafırler zamanın çok
yavaş aktığı, insanlann ağır hareket ettiği
sokaklarda tdil'i tanımaya, saldınlardan son-
ra onanlmamış bazı evlerin arasından geçer-
ken terörün psikolojik tahribatını tahmin et-
meye çalıştılar. Festival Bulutsuzluk Ozfc-
mi'nin ilçeye ulaşmasıyla hareket kazandı.
Nejat Yavaşoğullan ve arkadaşlan ilçe mer-
kezinde halkla sohbet ederken yan dükkân-
lardan birinden bangırbangır yükselen meh-
ter marşı, o ana kadar ordunun gözetiminde
süren organizasyonda Özel Harekâtçılann
"Biz de vanz" demesiydi.
lstanbul'dan TIR'la iki günde gelen tek-
nik ekibin tüm gün çalışmay la kurduğu sah-
neye çıkan Bulutsuzluk Özlemi, 1937'de il-
çe olmuş ldil'de konser veren ilk ulusal mü-
zik grubu unvanını da kazandı. Bulutsuzluk
konseri büyük kentlerde yaşananlardan fark-
sızdı, hatta ilk kez bir rock gnıbu dinleyen
gençler kentteki akranlanndan daha coşku-
luydular.
Beş yüz kadar insanın izlediği konserde
zaman zaman ilginç anlar da yaşamyordu.
Kuytu bir yerde nöbet tutan tstanbullu asker,
müziğin ritmine kapılarak G-3'nü gitar gi-
bi kullanıp Bulutsuzluk'un şarkısına eşlik edi-
yor, Nejat YavaşoğuJlan'nın Devran Dönü-
yor'da söylediğı "Benim için farketmezTürk,
Japon, Kürt* sözleri büyük alkış alıyor, kon-
ser tdil'de çalacaklannı hiç ummadığımız
'Acil Demokrasi'yle bitiyordu. Bulutsuz-
luk'un Idil konseri için seçilmesi de Genel-
kurmay'ın bölgeye verdiği ilginç birmesaj-
dı.
Arkeolojik kazılarda tescil' sorunu
Bulunan eserleri
koruyaımyorıız
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMIR- Arkeolojik yüzey araş-
tırmalannda ortaya çıkanlan eser-
lerin "tescü" edilinceye kadar ge-
çen sürede insan eliyle tahrip edil-
diği belirtildi. Bu ihmalin ortadan
kaldınlabilmesi için kazılarda gö-
revlendirilen bakanlık temsilcile-
rinin, koruma genel müdürlüğü ya
da çalışmanın yapıldığı bölgeden
sorumlu koruma kurulu uzmanla-
nndan oluştunılması istendi.
Ülkemizde her yıl çeşitli üni-
versiteler tarafından yürütülen ar-
keolojik yüzey araştırmalannda
höyük ve benzeri ören yerlerin-
den çok sayıda kültür varlığmın
ortaya çıkanldığıni vxırgulayan uz-
manlar, bu kültür varlıklannın Kül-
tür Bakanlığı'na bağlı koruma ku-
rullannca tescil edilmesine değin
geçen süre içinde bir dizi olumsuz
etkenin tahribatına uğradığını bil-
dirdiler. Kültürvarlıklannın yok ol-
masına neden olan etkenlerden
en önemlisinin "insan etkeni" ol-
duğuna dikkat çeken uzmanlar,
eserlerin tesciline kadar geçen sü-
renin uzamasıru "ihmal" olarak ni-
telendirdiler.
Tahribatın en azından bu yönü-
nü ortadan kaldırabilmek için yü-
zey araştırmalanna Kültür Bakan-
lığı temsılcisi olarak Kültür ve Ta-
biat Varlıklannı Koruma Genel
Müdürlüğü ya da çalışmanın ya-
pıldığı bölgeden sorumlu koruma
kurulu müdürlüğü uzmanlannın
katihmının sağlanmasını öneren
uzmanlar, şu görüşlere yer veîdi-
ler: "Araşürma sonuçlannm tes-
pit belgeleri ile buiikte Koruma
Genel Müdürlüğü aracıüğı ile ilgi-
li koruma kurulu müdürlüğüne
iletilmesi ve konunun çalışmaya
katdan uzman tarafindan kurula
sunulması daha yararh olacakür.
Bu sayede korumada etkinlik sü-
reci hızlandınlacagı gibi emek ve
malzeme kaybuun da önüne geçi-
lebflecektir."
Kaa komiseri
Arkeolojik çalışmalarda "kaa
komiseri" olarak görevlendirilen
Kültür Bakanlığı temsilcilerinin,
yapılacak kazı ve araşnrmanın ni-
teliğme uygun bir disiplinden se-
çilmesini isteyen uzmanlar. şöyle
dediler: "Bakanlık temsilcisinin
görevi, salt kazı ya da araşürmaya
resmigözcülük etmekdeğfl,aynıza-
manda vapılan çalışmada bilim-
sel-mesleki sonımluluk da üstlen-
mekolmahdır. Bir prehistorik mer-
kezde göre\ alan temsilcinin klasik
arkeoloji alanuıda uzman oluşu ya
da Bizans yerleşmesinde çabşan gö-
revlinin bir Önasya dilleri uzmam
oluşu. konunun yanhş istihdam bo-
yutiınu göstermektedir."
'Canh' komerde playback
panyası çerçevesiııde önceldakşam tstanbulAbdi Ipekçi KonserSakmu'nda
dünya turnesinin ilk canh konserini verdi Melanie Chishohne, Vlctoria
Adams, Emma Runting, Melanie Brovvn (üstte) ve Geri HallivveH'den olu-
şan grubun "Gui Po>ver" adını verdikleri konser, 10 bin kişi tarafından
izlendi. Konserde 10'dan fazla şarkı seslendiren gruba 17 kişflik bir or-
kestra eşliketti. 1500 watthk ses veıştk düzeniyle sahneye çıkan gnıp, "Ge-
neration Next" albümlerinde yer alan parçalann yam sıra 6 Kasım'da pi-
yasaya çıkacak olan "Spice VVorld" albümünden de 4 parça seslendirdi.
Spice Guis'ün ilk ve tek canh konseri olacağı söylenen konserde, grubun
yan playtjack yapması da dikkat çekti. Bir saatten fazla sahnede kalan
topluluk izleyenlerie iletişim kurmaktan kaçuurken konser sırasında >ap-
üklan şovlar fazla ilgi çekmedi. (Fotoğraf: REUTERS)
SAĞLIK SEKTÖRÜ
Kadınlar daha
az ücret alıyor
İstanbul Haber Servisi-
Birçok sektörde oldugu gı-
bi sağlıkta çalışan kadın-
lann da ücretve kıdem eşıt-
sizliğine maruz kaldıklan
belirtildi. lngiltere'de yapı-
lan bir çahşmaya göre, sağ-
lık sektöründe çalışanla-
nn yüzde 80'inm kadın ol-
masına karşın, hekimlerin
yüzde 28'i, uzman hekim-
lerin de ancak yüzde l'i
kadın. Türkiye'de ise he-
kimlerin yüzde 4O'ı kadın.
Prof. DianaYVtodnard, fir-
sat eşitliğinin sağlanma-
sındaki en önemli noktanın
kadınların bilinçlenmesi
ve haklannı araması oldu-
ğunu vurguladı. Türk uz-
manlar da hastane idaresi-
nin profesyonel yönetici-
ye, medikal işlerin sorum-
luluğunun ise hekime ait
olması gerektiğini kaydet-
ti.
Acıbadem Hastanesi
sponsorluğunda düzenle-
nen "Sağhkhizmetlerinde
insan kaynaklan yönetimi
ve sağlık sektöründe firsat
eşıdigj" konulu konferans
Akgün Oteli'nde yapıldı.
Konferansa katılan Chel-
tenham/Gloucester Üni-
versitesi Dekanı Prof. Dr.
Diana Woodward, sağlık
sektöründe çalışan tüm ka-
dmlann erkeklerden daha
düşük statü ve daha düşük
ücretle çalıştınldığım söy-
ledi. Özel ve kamu kurum-
lartnda firsat eşitliğini sağ-
lamak amacıyla 1990 yılın-
da Ingiltere çapında "Fir-
sat2000" çalışmasıbaşlat-
tıklarını belirten Wood-
vvard, "Çahşma sağlık sek-
töründeçahşan 900 bin ki-
şhi kapsadı. lngiltere'de en
fazla eİemançahşnran sek-
tör sağtık.Çahşanlannyüz-
de 80'i de kadın. Fakat ka-
duılann çalışma şartlan
erkeklerden kötü. Kadın-
lar,eğitim almamışlarsını-
finda çauş&nlıyor" dedi.
Dünyanın bütün ülkele-
nnde aynı işi yapmasma
karşın kadınlann erkekle-
rin aldığı paranın ancak
yüzde 84'ünü aldığuıı vur-
gulayan Prof. Woodward,
Ingiltere'deki çalışmanın
sonuçlannı şöyle sıraladı:
"10 hemşireden 9'u, öp-
la Oişkili mesleklerde 10 ki-
şklen8'i,sekmerfiktel0ki-
şiden 9'u kadın. Hekimle-
rin ise ancak vüMİe 28'i ka-
dın. Danışmanhk gibi yük-
sek kademelerde kadınla-
nn oranı yüzde 17'ye dü-
şüyor. Kadın uzman he-
kim sayısı ise yüzde 1."
Woodward, firsat eşitli-
ğinin sağlanmasında en
önemli noktanın kadınla-
nn bilinçlenmesi ve hak-
lannı araması olduğuna
dikkat çekti. _
Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Estitüsü
tnsan Kaynaklan Yöneti-
mi ve Gelişimi Programı
Başkanı Prof. Dr. Mehtap
Köktürk, hasta konumun-
dakj kadmla erkek arasın-
daki eşitsizliğin nedenlen-
ni. "Kadının kendine ön-
celik tanımaması, bazı so-
nınlannı anlatamamasu
hekim aynmı yapması"
olarak sıraladı. Türkiye'de-
ki hastanelcrde çalışan per-
sonelin hoşgörü, zaman
yönetimi ve iletişim konu-
lannda eğitimsiz olduğu-
na değinen Mehtap Kök-
türk, "Bu durumun düzel-
tflmesi için önceeğitim saf-
lanmah." dedi.
İnanç Turu'na katılanların ortak gorusu
6
Rejim değtşimlerinde
halk dine sanlıyor'
HAZALATEŞÇAKIR
ANKARA - Uluslararası basın kunıluş-
lan, din bilimciler, papaz ve rahiplerin ka-
rıldığı "inanç turizmi gezisinde": Rusya,
Yugoslavya gibi rejim değişikliği yaşa-
yan, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeier-
de "dine sanlnuTnın ortak yazgı oldugu
vıırgulandı. Rus Papaz Konstantin Yolkof,
ülkesindeki kilise yapımı artışma dikkat çe-
kerken; Hollandalı gaze-
teci Anton Crijnen, eko-
nomik kalkınmayla bir-
likte yüzde 70 oranında-
ki kilise cemaatinin yüz-
de 30'lara düşmesinden
endişe duyduğunu söyle-
di.
Moskova'dan geziye ka-
tılan 35 yaşındaki papaz
Volkof, Rusya'daki kilise
sayısındaki hızlı arnşadik-
kat çekerken ülkesindeki
dini yapılanmayı şöyle anlattı:
"Komünizmin yıkılmasının ardmdan
depo olarak kullaıulan küiseler tamir edi-
lerek faahyete gecirildi. Kihseye grtmek da-
ha önce yasaktı, gizli olarak süriiyordu.
Moskova'daki halkmyüzde 89'u Ortadoks
Hıristhan. Şu anda Moskova'da 2001den faz-
la kilise var. Rejim değişikliğinin ardmdan
kilisecemaatinde hızlı bir artış okiu. Benim
kiliseıne günde 500 kişi gehyor."
Rusya'da dın okulunu bitiren herkesin
din adamı olamadığını belirten Papaz Vol-
kof, "Bunun için küisedeki yaşhdin papaz-
• Rus Papaz Volkof,
komünizmden sonra
ülkesinde kilise sayısmda
büyük artış olduğunu
belirtti. Hollandalı
gazeteci Crijnen ise
ekonomik kalkınmayla
birlikte kilise cemaatinde
büyük azalma oldugu
görüşünde.
lann yönetim kunılunu ikna etmesi gere-
kjyor" dedi. Volkof, tstanbul'da 50 Orto-
doks kilisesinin bulunması ve bunlardan
bazılannm da faaliyette olmasına çok şa-
şırdığını söyledi. Volkof, "Bu gezkfc bu Id-
Kse, papaz, rahipleriyle konuşup güçlü ol-
malannı isteyeceğim. Cemaatkrine sahip
çıkmalannı isteyeceğim" görüşlenni dile
getirdi.
Hollanda'dan geziye katılan gazeteci
Crijnen de ülkesinin 15
milyonluk nüfusu içinde
900 bin Müslüman bulun-
duğunu kaydederek
"Türlder, İslami örgütlen-
me içindeler. Bu nedenle
Türk tslamla özdeşkştiri-
liyor. Müslüman deyince
aİdaCezayir,lran ve diger
ömeklergeüyor. Doğalola-
rak Türkler de kötü ola-
rak büiniyor. Çünkü bi-
zim halkunızda tslamıta-
nımıyor" görüşlenni dile getirdi. lran ve
Türkiye'nin birbirinden çok farklı ülkeler
olduğunu gezerek gördüğünü belirten Crij-
nen, "Türkiye'de gelenekçilik köktendin-
cüiğe göre daha yavgm. Türkiye iyi- kötü
demokrasi ülkesi fran totafiter bir ülke"
diye konuştu. Crijnen, Hollanda'da kilise-
lerin kendi kendilerini fınanse ettiğine dik-
kat çekerek "Bu nedenle bizim ülkemizde
din-devlet çaüşması söz konusu ounuyor.
1960 \illannda halkm yüzde 70"i kflisele-
re gelirken bu, yüzde 30'lara düşmeye baş-
ladı" dedı.