25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmeru: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdurien. tbrahim Yüdız - Dinç Tajanç 0 Sorumlu Mudür: Fikret İlkiz • 'Haber Merkezı Müdürij Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat. Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı: Mehmet Saraç 0 Kultür Haodan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir Yücetman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduDah Yazja#Faofraf Erdoğan Köseoğlu •Bdgı-Bdge. Edibe Buğra 0 Yun Haberlen. Mehmet Faraç Yayuı Kurula hhan Sdcuk<Ba$kan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmrt Çetinkaya,Şikran Soner, ErgunBakı,DinçTayanv, İbrahim Yüdız, Orhan Bnrsaü, Mnstafa Balbay.UakanKara. Ankara Temsılcısi: MusUfa Baibay Atatürk Bulvan No: 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel:4195020(7hat). Faks 4195027 0 tzmır Temsılcisi: Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks:44191170 Adana Temsilcisi:ÇetinYiğenoğIu, tnönüCd. 119S.No:l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müduru Üstün Alanen • Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasete Böknt Yener»ldare Hüsyin Gürer • Işletmc Önder Çefik • Bılgı- Işlem: Nıil Inal • Bılgısayar Sıstem Mürövet Çfler • Sanş Fazflet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gfilbin Erdnrao 9 Koordınatör Reha Işıtman • Genel Mudür Yardnncısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 «WI, Faks: 5138463 Yavunla>ao \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncîhk A Ş Tuikocağı Cad 39 41 CagaJoğlu 34334 Isl PK 246 Istanbul Tel 10 212) 51205 05 (20 hal) Faks-(0,212) 513 85 95 14EKJM1997 Imsak: 5.42 Güneş: 7.07 Öğle: 12.57 Ikindi: 16.01 Akşam: 18.33 Yatsı: 19.54 Marylin Monroe modası • Dış Haberler Servisi - Fransızlann ünlü nıodacısı Yves Sait Laurent, Paris'te 1998 yılı bahar-yaz hazır giyim modellerini dün bir defilede sundu. Modacı Yves Saint Luarent'in koleksiyonu arasında siyahi bir mankenin sunduğu pembe elbise. ABD sinemasının ölümsüz yıldızlanndan Marylin Monroe'nun posterlere konu olan ünlü elbisesinin bir eşiydi. Cnlü modacı bu elbiseyi intihar eden Hollyvvood'un efsanevi ısmı Marylin Monroe'yu anmak için defilesine kattıgını açıkladı. Büyükerşen'e onursal doktora • Haber Merkezi - tngiltere'deki The Open University Senatosu, eğitim bilimine ve öğretim sistemlerine başanlı yenilikler getıren bilim adamlanna verilen "Onursal Doktora" unvanının, bu yıl eski Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'e verilmesini kararlastırdı. Türkiye'de uzaktan öğretim sistemini kurup aynı sıstemi altı Avrupa ülkesine taşıyan ve çeşitli dallarda kurduğu eğitim muesseseleriyle Anadolu Üniversitesi'ni dünyanın on büyük ölçekli üniversitesi arasına sokan Büyükerşen'e verilecek unvan ıçin 1 Temmuz 1998 tarihinde Milton Keynes Walton Hall'da özel bir tören yapılacak Teleskop İnternet'te • MONTVILLE(AA)- lnternet kullanıcılan çok yakında ekranlannda uzayı da gözlemleyebilecekler. ABD'nin Case Western Üniversitesi'ndeki Nassau Astronomi Merkezi, teleskobunu tntemet'e bağlamaya hazırlanıyor. Astronomi Bölüm Başkanı Earl Luck. projenin gerçekleşmesi halinde teleskobun zamanının belli bır bölümünde, bilgisayarlan aracılığıyla isteyen herkesin kullanımına açık tutulacağını söyledi. Embriyoloji Atlası • SI\AS (CumhuriyetJ - Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) öğretim üyeleri Prof. Dr. Erdoğan Gürsoy ve Doç. Dr. Emel Koptagel tarafından hazırlanan ve insanın ana rahmindeki ilk anmdan itibaren gelişimini resim ve mikroskobik görüntülerle gösteren "Embriyoloji Atlası", bilimsel kitaplar arasında yerini aldı. Çipura katliamı • ANKARA (UBA) - Ege Bölgesi'ndeki balık çiftlikleri, lüks balık fîyatlannı düşürürken Doğu Akdeniz'de çipura katliamına neden oluyor. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ercan Saruhan, •'Doğu Akdeniz kıyılannda kurallara aykın avlanan bahkçılar. yavru çipuralan Ege Bölgesi'ndeki balık çiftlikleri sahiplerine satıyor. Bu nedenle çipura balığının soyu tükenme tehlikesıyle karşı karşıya" diye konuştu. 'Yüzyılın son büyük toplantısı'na 113 ülkeden 55 bakan ve 3 bin 886 delege katılıyor Ormancılık zirvesi başladı• BM Gıda ve Tanm Orgütü Genel Müdürü Dr. Jacques Diouf, II. Dünya Ormancılık Kongresi'nde gündemi orman yangınlannın oluşturacağını belirterek Akdeniz ülkelerinde meydana gelen yangınlann ardından geliştirilen projenin 2 ay içinde uygulamaya konulacağını söyledi. BÜLENT ECEVÎT ANTALYA- II. Dünya Orman- cılık Kongresi, 113 ülkeden 55 ba- kan ve 3 bin 886 delegenin katılı- mıyla Antalya Cam Pramit Kong- re ve Fuar Merkezi'nde başladı. Kongreye katılan ülkelerin bakan- lan 5 saat süren bir "Gayri Resmi Bakanlar Toplandsı" yaptı. Bir- leşmiş Mılletler Gıda ve Tanm (FAO) Genel Müdürü Dr. Jacqu- es Diouf. kongrede gündemin ana konusunu orman yangınlannın oluşturacağını söyledi. Diouf, Tür- kiye dahil Akdeniz bölgesinde meydana gelen yangınlann ardın- dan geliştirilen projenin 2 ay için- de uygulamaya konulacağını bil- dirdi. " Yfizyıhıı son büyük toplanosT olarak adlandınlan Dünya Orman- cılık Kongresi'nin açılışına Cum- hurbaşkaru Süleyman DemireL Baş- bakan Mesut Yılmaz ve bakanlar katıldı. Falez Otel'de toplanan ba- kanlar, karşılıklı olarak ormancı- lıktaki sorunlanru aktanrken çözüm için yöntemlerin kongre süresin- ce ele alınmastnı savundular. Diouf, düzenlediği basın top- lantısında, Türk ve yabancı gaze- tecilerin sorulannı yanıtladı. Yabancı bir gazetecinin Türki- ye'nin ormanlan özelleştirme ka- ran aldığını anımsatması üzerine Dr. Diouf, şunlan söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti egemen bir ülkedir. Biz ülkelerin ormanla- nnı nasıl işleteceklerine kanşma- yız, Her ülkenin kendUerine göre siyasi vapılan vardır. Ona göre or- manlannıişletirler.FAOoiarakda- nışmanlık görevi vapryoruz. Zaten Türkiye'den de biı konuda bir tek- lifgdmemiştiıf Bu yıl dünya ormanlannın cid- di sorunlar içinde bulunduğunu anlatan Dr. Diouf. Endonezya'da- ki orman yangını ile ilgili olarak "Gelişmekte olan ülkeierde ne ya- ak ki teknik donanım yetersiz ka- byor. Endonezya'da bir yandan 5 aydan beri süren kurakhk var. Ba- takhk bu nedenle kurumuş. Yan- gın sadece ormanın yanması şek- linde değiL Bir yandan da bu ku- rumuş batakuk yanıyor. Yani top- rak da yanıyor" dedi. 1981-83 yıllan arasında Ameri- ka kıtasında da ormanlann büyük zarar gördüğünü anlatan Dr. Diouf, *Bukongre,üIkelerarasındaorman konusundacşbüüğmİDgerçekleşme- smi sağlayacaknr. Bu yıl kötü geç- tiği için doğal afetler. orman yan- gınlan gibi filkekri ortak bir mü- cadeJe için çahşmaya sevk edecek- tir" diye konuştu. Diouf. son yıllarda Türkiye'de- ki orman yangtnlannm ardmdan ça- lışmalann bulunup bulunmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı: "Bukonudikkatinıiziçekti. Pro- je çalışmalan devam ediyor. Tûr- Uiye hûkümeti decalışmalannı sür- dürüyor. Zannediyorum 2 a>' için- de işler duruma gelecek bir proje var. Bu projeye göre yangınlan ön- leykri önlemler jer alıyor. Orman köylükrinin eğitimi,orman bölge- ierinin geüştirflmesi ve yanguı ön- leyidsistemJerin sağlanması konu- larma yer verüiyor. Dr. Diouf, orman yangınlan ile ilgili FAO'da bütçe bulunmadığı- nı belirtirken Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndadahaönce elealı- nan taahhütlerin de yerine getiril- mediğinden yakındı. Terör nede- niyle ortaya çıkan orman yangın- lannın FAO'nun gündeminde ol- madığını da söyleyen Dr. Diouf, "Terör sorunu BM Genel Kuru- lu'nun sorunudur. Biz \angm fle ög0eniwruz" Dünya Ormancılık Kongresi'nde sunulmak üzere "Türldye'deOrmanlar w Orman- cılıkEdVinlikJeri" konulu ortak bir bildiri hazırlayan TEMA, ÇEKÜL ve DHKD, ormanlarm hızla yok ol- duğunu vurguladılar. Hazırlanan bildiride, Türkiye'nin uluslarara- sı sorumluluğuna dikkat çekilerek bir an önce önlem alınması isten- di. KEIVTİÇİ ULAŞIM Tüp geçişe kamuoyu desteği artmalı' İstanbul Haber Servisi - TMMOB İstanbul tl Koordinasyon Kurulu, tstanbul Bogaa'na "tüp geçişprojea"nın Bakanlar Kurulu'nda sadece benimsendiğine, kesinleşmiş bir karar olmadığına dikkat çekerek, "çokgüçlü karayolu lobisi" karşı sında. tüp geçiş projesine kamuoyu desteğinin artarak devam etmesini istedi. TMMOB tstanbul ll Koordinasyon Kurulu, "Mühendislik-Miraarlık Haftasj"nın bu yılkı temasını "tstanbul Kentiçi L laşımı ve 3. Boğaz Geçişi" olarak belirledı. Koordinasyon kurulu dün Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Koordinasyon kurulu adına hazırlanan basın açıklamasını, lnşaat Mühendısleri Odası tstanbul Şubesi yönetim kurulu sekreteri Mutlu Oztfirk okudu. 3. köprü, yeni köprüler ve bunlan teklifedenlerin gerekli bilimsel yanıtlan aldıklannı, niyetlerinin ortaya çıkanldığını ve kamuoyu önünde mahkûm edildıklerini belirten Öztürk, "Ancak.köprüvekarayolu lobidlermin kola\ kolay yılmayacaklannı da haürlatmak isteriz 7 " dedı. Oztürk, yıllardır unutturulmak istenen "İstanbul Boğazı Raylı Tüp Geçiş" projesinin hayata geçirilmesi yolunda mücadelenin kararlılıkla sürdürûlmesi gerektiğini söyledi. Mühendislik- Mimarlık Haftası etkinlikleri içinde, köşe yazarlannın tartışacağı "Kentİçin Kararlar ve 3. Boğaz Geçişi" konulu toplantı yann Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde yapılacak. Ali Sinnen, Aydın Engm, Ergun Baka Oktay Ekmti ve Oral Çalışlar'ın katılacağı toplantı saat 13.00'te başlayacak. Perşembe günü yapılacak olan " İstanbul Kentiçi Liaşun ve 3. Boğaz Geçişi'' konulu uzmanlar toplantısına ıse Prof. Dr. Güngör Evren, Prof. Dr. ErgunGedizfioğhı, Gemi Y. Müh. Tansd Timur, Mimar Besim Çeçener, Prof. Dr. Haluk Gerçek, Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, Y. Şh. Pl. Dr. Azbne Tezer'in katılacağı belirtildi. kliVde 'BıdutsıcJuk Odem' CUMHUR CANBAZOĞLU tDİL (ŞIRNAK) - Hafta sonu Şırnak'm il- çesi tdil'de "Bizim İdilFestivali" vardı. Med- yada BulutsuznıkOzleıni'nin verdiği konser- le yer bulan tdil'in mütevazı festivalini tdil- liler, resmi görevliler. güvenlik güçleri, yar- dım kunıluşlan temsilcileri ve biz bir avuç gazeteci bir arada izledik. Başını kuma göm- müş medyaya magazin yaratma yanşında turistik kasaba ve büyük kent festivalleriy- le boy ölçüşemeyecek tdilliler de zaten bun- dan fazlasını beklemiyordu... Bizim Idil Festivali'nin öyküsü Doç. Dr. Ayşe Yüksel'in ldil'de yaptığı sağlık tara- masıyla başhyor. Yüksel, ilçenin genç kay- makâmı HüsejinParlak'm ldillilereçağdaş yaşamın gerektirdıği altyapıyı getirmek ama- cıyla \ erdiği çabadan etkilenerek başta Çağ- daş Yaşamı Destekkme Derneği olmak üze- re sivil toplum örgütleri ve yardım kuruluş- lanyla bağlantıya geçıyor. Bu çabalar sonu- cu bir buçuk yılda, tdil'de eğitsel, kültürel, sağlık ve tanm alanlanndaönemli gelişmeler sağlanıyor. Bu ilk adımlardan sonra Türki- ye'nin dikkatini tdil 'e çekebihnek, bölgede- ki diğer yerleşim birimlerini de motive et- mek üzere bir festival düşünülüyor ve hare- kete geçiliyor... Festivale İstanbul'dan katı- lan ekip, hava yoluyla Diyarbakır'a uçtuk- tan sonra tdil'e Mardin - Nusaybin karayo- lunu izleyerek beş saatlik yolculuktan son- ra ulaştı. Kısa aralıklarla arama yapan asker- ler arasından Suriye sınınnı yalayarak giden eski tpek Yolu'ndaki trafîk Batı'daki kadar yoğundu. Davul zurnalı karşılama tdilliler davul zurnayla, çocuklardan olu- şan halk oyunlan ekibiyle karşıladı ekibi. Atatürk heykeli önündeki törenden sonra misafirler yeni açılan Öğretmenevi'ne yer- leştirildi. Sıkı güvenlik önlemleri altında il- çeyi gezmeye çıkan misafırler zamanın çok yavaş aktığı, insanlann ağır hareket ettiği sokaklarda tdil'i tanımaya, saldınlardan son- ra onanlmamış bazı evlerin arasından geçer- ken terörün psikolojik tahribatını tahmin et- meye çalıştılar. Festival Bulutsuzluk Ozfc- mi'nin ilçeye ulaşmasıyla hareket kazandı. Nejat Yavaşoğullan ve arkadaşlan ilçe mer- kezinde halkla sohbet ederken yan dükkân- lardan birinden bangırbangır yükselen meh- ter marşı, o ana kadar ordunun gözetiminde süren organizasyonda Özel Harekâtçılann "Biz de vanz" demesiydi. lstanbul'dan TIR'la iki günde gelen tek- nik ekibin tüm gün çalışmay la kurduğu sah- neye çıkan Bulutsuzluk Özlemi, 1937'de il- çe olmuş ldil'de konser veren ilk ulusal mü- zik grubu unvanını da kazandı. Bulutsuzluk konseri büyük kentlerde yaşananlardan fark- sızdı, hatta ilk kez bir rock gnıbu dinleyen gençler kentteki akranlanndan daha coşku- luydular. Beş yüz kadar insanın izlediği konserde zaman zaman ilginç anlar da yaşamyordu. Kuytu bir yerde nöbet tutan tstanbullu asker, müziğin ritmine kapılarak G-3'nü gitar gi- bi kullanıp Bulutsuzluk'un şarkısına eşlik edi- yor, Nejat YavaşoğuJlan'nın Devran Dönü- yor'da söylediğı "Benim için farketmezTürk, Japon, Kürt* sözleri büyük alkış alıyor, kon- ser tdil'de çalacaklannı hiç ummadığımız 'Acil Demokrasi'yle bitiyordu. Bulutsuz- luk'un Idil konseri için seçilmesi de Genel- kurmay'ın bölgeye verdiği ilginç birmesaj- dı. Arkeolojik kazılarda tescil' sorunu Bulunan eserleri koruyaımyorıız ASUMAN ABACIOĞLU İZMIR- Arkeolojik yüzey araş- tırmalannda ortaya çıkanlan eser- lerin "tescü" edilinceye kadar ge- çen sürede insan eliyle tahrip edil- diği belirtildi. Bu ihmalin ortadan kaldınlabilmesi için kazılarda gö- revlendirilen bakanlık temsilcile- rinin, koruma genel müdürlüğü ya da çalışmanın yapıldığı bölgeden sorumlu koruma kurulu uzmanla- nndan oluştunılması istendi. Ülkemizde her yıl çeşitli üni- versiteler tarafından yürütülen ar- keolojik yüzey araştırmalannda höyük ve benzeri ören yerlerin- den çok sayıda kültür varlığmın ortaya çıkanldığıni vxırgulayan uz- manlar, bu kültür varlıklannın Kül- tür Bakanlığı'na bağlı koruma ku- rullannca tescil edilmesine değin geçen süre içinde bir dizi olumsuz etkenin tahribatına uğradığını bil- dirdiler. Kültürvarlıklannın yok ol- masına neden olan etkenlerden en önemlisinin "insan etkeni" ol- duğuna dikkat çeken uzmanlar, eserlerin tesciline kadar geçen sü- renin uzamasıru "ihmal" olarak ni- telendirdiler. Tahribatın en azından bu yönü- nü ortadan kaldırabilmek için yü- zey araştırmalanna Kültür Bakan- lığı temsılcisi olarak Kültür ve Ta- biat Varlıklannı Koruma Genel Müdürlüğü ya da çalışmanın ya- pıldığı bölgeden sorumlu koruma kurulu müdürlüğü uzmanlannın katihmının sağlanmasını öneren uzmanlar, şu görüşlere yer veîdi- ler: "Araşürma sonuçlannm tes- pit belgeleri ile buiikte Koruma Genel Müdürlüğü aracıüğı ile ilgi- li koruma kurulu müdürlüğüne iletilmesi ve konunun çalışmaya katdan uzman tarafindan kurula sunulması daha yararh olacakür. Bu sayede korumada etkinlik sü- reci hızlandınlacagı gibi emek ve malzeme kaybuun da önüne geçi- lebflecektir." Kaa komiseri Arkeolojik çalışmalarda "kaa komiseri" olarak görevlendirilen Kültür Bakanlığı temsilcilerinin, yapılacak kazı ve araşnrmanın ni- teliğme uygun bir disiplinden se- çilmesini isteyen uzmanlar. şöyle dediler: "Bakanlık temsilcisinin görevi, salt kazı ya da araşürmaya resmigözcülük etmekdeğfl,aynıza- manda vapılan çalışmada bilim- sel-mesleki sonımluluk da üstlen- mekolmahdır. Bir prehistorik mer- kezde göre\ alan temsilcinin klasik arkeoloji alanuıda uzman oluşu ya da Bizans yerleşmesinde çabşan gö- revlinin bir Önasya dilleri uzmam oluşu. konunun yanhş istihdam bo- yutiınu göstermektedir." 'Canh' komerde playback panyası çerçevesiııde önceldakşam tstanbulAbdi Ipekçi KonserSakmu'nda dünya turnesinin ilk canh konserini verdi Melanie Chishohne, Vlctoria Adams, Emma Runting, Melanie Brovvn (üstte) ve Geri HallivveH'den olu- şan grubun "Gui Po>ver" adını verdikleri konser, 10 bin kişi tarafından izlendi. Konserde 10'dan fazla şarkı seslendiren gruba 17 kişflik bir or- kestra eşliketti. 1500 watthk ses veıştk düzeniyle sahneye çıkan gnıp, "Ge- neration Next" albümlerinde yer alan parçalann yam sıra 6 Kasım'da pi- yasaya çıkacak olan "Spice VVorld" albümünden de 4 parça seslendirdi. Spice Guis'ün ilk ve tek canh konseri olacağı söylenen konserde, grubun yan playtjack yapması da dikkat çekti. Bir saatten fazla sahnede kalan topluluk izleyenlerie iletişim kurmaktan kaçuurken konser sırasında >ap- üklan şovlar fazla ilgi çekmedi. (Fotoğraf: REUTERS) SAĞLIK SEKTÖRÜ Kadınlar daha az ücret alıyor İstanbul Haber Servisi- Birçok sektörde oldugu gı- bi sağlıkta çalışan kadın- lann da ücretve kıdem eşıt- sizliğine maruz kaldıklan belirtildi. lngiltere'de yapı- lan bir çahşmaya göre, sağ- lık sektöründe çalışanla- nn yüzde 80'inm kadın ol- masına karşın, hekimlerin yüzde 28'i, uzman hekim- lerin de ancak yüzde l'i kadın. Türkiye'de ise he- kimlerin yüzde 4O'ı kadın. Prof. DianaYVtodnard, fir- sat eşitliğinin sağlanma- sındaki en önemli noktanın kadınların bilinçlenmesi ve haklannı araması oldu- ğunu vurguladı. Türk uz- manlar da hastane idaresi- nin profesyonel yönetici- ye, medikal işlerin sorum- luluğunun ise hekime ait olması gerektiğini kaydet- ti. Acıbadem Hastanesi sponsorluğunda düzenle- nen "Sağhkhizmetlerinde insan kaynaklan yönetimi ve sağlık sektöründe firsat eşıdigj" konulu konferans Akgün Oteli'nde yapıldı. Konferansa katılan Chel- tenham/Gloucester Üni- versitesi Dekanı Prof. Dr. Diana Woodward, sağlık sektöründe çalışan tüm ka- dmlann erkeklerden daha düşük statü ve daha düşük ücretle çalıştınldığım söy- ledi. Özel ve kamu kurum- lartnda firsat eşitliğini sağ- lamak amacıyla 1990 yılın- da Ingiltere çapında "Fir- sat2000" çalışmasıbaşlat- tıklarını belirten Wood- vvard, "Çahşma sağlık sek- töründeçahşan 900 bin ki- şhi kapsadı. lngiltere'de en fazla eİemançahşnran sek- tör sağtık.Çahşanlannyüz- de 80'i de kadın. Fakat ka- duılann çalışma şartlan erkeklerden kötü. Kadın- lar,eğitim almamışlarsını- finda çauş&nlıyor" dedi. Dünyanın bütün ülkele- nnde aynı işi yapmasma karşın kadınlann erkekle- rin aldığı paranın ancak yüzde 84'ünü aldığuıı vur- gulayan Prof. Woodward, Ingiltere'deki çalışmanın sonuçlannı şöyle sıraladı: "10 hemşireden 9'u, öp- la Oişkili mesleklerde 10 ki- şklen8'i,sekmerfiktel0ki- şiden 9'u kadın. Hekimle- rin ise ancak vüMİe 28'i ka- dın. Danışmanhk gibi yük- sek kademelerde kadınla- nn oranı yüzde 17'ye dü- şüyor. Kadın uzman he- kim sayısı ise yüzde 1." Woodward, firsat eşitli- ğinin sağlanmasında en önemli noktanın kadınla- nn bilinçlenmesi ve hak- lannı araması olduğuna dikkat çekti. _ Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Estitüsü tnsan Kaynaklan Yöneti- mi ve Gelişimi Programı Başkanı Prof. Dr. Mehtap Köktürk, hasta konumun- dakj kadmla erkek arasın- daki eşitsizliğin nedenlen- ni. "Kadının kendine ön- celik tanımaması, bazı so- nınlannı anlatamamasu hekim aynmı yapması" olarak sıraladı. Türkiye'de- ki hastanelcrde çalışan per- sonelin hoşgörü, zaman yönetimi ve iletişim konu- lannda eğitimsiz olduğu- na değinen Mehtap Kök- türk, "Bu durumun düzel- tflmesi için önceeğitim saf- lanmah." dedi. İnanç Turu'na katılanların ortak gorusu 6 Rejim değtşimlerinde halk dine sanlıyor' HAZALATEŞÇAKIR ANKARA - Uluslararası basın kunıluş- lan, din bilimciler, papaz ve rahiplerin ka- rıldığı "inanç turizmi gezisinde": Rusya, Yugoslavya gibi rejim değişikliği yaşa- yan, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeier- de "dine sanlnuTnın ortak yazgı oldugu vıırgulandı. Rus Papaz Konstantin Yolkof, ülkesindeki kilise yapımı artışma dikkat çe- kerken; Hollandalı gaze- teci Anton Crijnen, eko- nomik kalkınmayla bir- likte yüzde 70 oranında- ki kilise cemaatinin yüz- de 30'lara düşmesinden endişe duyduğunu söyle- di. Moskova'dan geziye ka- tılan 35 yaşındaki papaz Volkof, Rusya'daki kilise sayısındaki hızlı arnşadik- kat çekerken ülkesindeki dini yapılanmayı şöyle anlattı: "Komünizmin yıkılmasının ardmdan depo olarak kullaıulan küiseler tamir edi- lerek faahyete gecirildi. Kihseye grtmek da- ha önce yasaktı, gizli olarak süriiyordu. Moskova'daki halkmyüzde 89'u Ortadoks Hıristhan. Şu anda Moskova'da 2001den faz- la kilise var. Rejim değişikliğinin ardmdan kilisecemaatinde hızlı bir artış okiu. Benim kiliseıne günde 500 kişi gehyor." Rusya'da dın okulunu bitiren herkesin din adamı olamadığını belirten Papaz Vol- kof, "Bunun için küisedeki yaşhdin papaz- • Rus Papaz Volkof, komünizmden sonra ülkesinde kilise sayısmda büyük artış olduğunu belirtti. Hollandalı gazeteci Crijnen ise ekonomik kalkınmayla birlikte kilise cemaatinde büyük azalma oldugu görüşünde. lann yönetim kunılunu ikna etmesi gere- kjyor" dedi. Volkof, tstanbul'da 50 Orto- doks kilisesinin bulunması ve bunlardan bazılannm da faaliyette olmasına çok şa- şırdığını söyledi. Volkof, "Bu gezkfc bu Id- Kse, papaz, rahipleriyle konuşup güçlü ol- malannı isteyeceğim. Cemaatkrine sahip çıkmalannı isteyeceğim" görüşlenni dile getirdi. Hollanda'dan geziye katılan gazeteci Crijnen de ülkesinin 15 milyonluk nüfusu içinde 900 bin Müslüman bulun- duğunu kaydederek "Türlder, İslami örgütlen- me içindeler. Bu nedenle Türk tslamla özdeşkştiri- liyor. Müslüman deyince aİdaCezayir,lran ve diger ömeklergeüyor. Doğalola- rak Türkler de kötü ola- rak büiniyor. Çünkü bi- zim halkunızda tslamıta- nımıyor" görüşlenni dile getirdi. lran ve Türkiye'nin birbirinden çok farklı ülkeler olduğunu gezerek gördüğünü belirten Crij- nen, "Türkiye'de gelenekçilik köktendin- cüiğe göre daha yavgm. Türkiye iyi- kötü demokrasi ülkesi fran totafiter bir ülke" diye konuştu. Crijnen, Hollanda'da kilise- lerin kendi kendilerini fınanse ettiğine dik- kat çekerek "Bu nedenle bizim ülkemizde din-devlet çaüşması söz konusu ounuyor. 1960 \illannda halkm yüzde 70"i kflisele- re gelirken bu, yüzde 30'lara düşmeye baş- ladı" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle