27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1997 ÇARŞAMBA 16 SPOR San-Lacivertliler, Steaua Bükreş'in ilk yanda attığı 2 gole boyun eğerek UEFA Kupası'na ilk turda veda etti F.Bahçe'de ıımutlar erken tükendi Fenerbahçe: 1 - S.Bükreş: 2 STAT: Fenerbahçe HAKEMLER: Ghaham Poll (6), Philip Joslin (6), Paul Vosper (6) (îngiltere) FENERBAHÇE: Rüştü (3). tlker (5), Uche (6), Högh (5), SaffetAkbaş (4) (dk. 75 Taner 3), Erol (4), Kemalettin (5) (dk. 72 Selahattin 3), Tavfun (5) (dk. 59 Saffet Sancaklı 2), Okocha (4), Boliç (3), İlie (2) STEAUA BVJKREŞ: Ritli (7), Valeriu (6), Julian (6), Ma- tei (6), Laurentin (6), Munteanu (6), Militariu (7) (dk. 52 Marius 5), Serban (6), Regheczmoh Laurentin (6), Laca- tus (7) (dk. 78 Raducan 5), Ciocoiu (7) (dk. 88 Nagyj GOLLER: Dk. lOMlitariu, dk. 44 Ciocoiu. dk. 63 Boliç SARI KARTLAR: Kemalettin. tlker (Fenerbahçe), Juli- an. Valeriu, Nagy (Steaua Bükreş) HİLMİTÜRKAY Bir büyük gün, bir büyük geceydi yıne. Kadı- köy'de her zamanki gıbı karnaval yaşanıyordu. Stada ın- sanlar sığmadı. Binlercesi dışanda kaldı. Omıtliydik, hem de çok. Çünkü, 15 gün önce Romanya'da galibiye- ti kaçırmıştık. Boliç, o son dakika penaltısını gol yapmış olsaydı, işi Romanya'da bitirmiş olacaktık. .\ma olma- dı. Boliç o gün kötü günûndeydi. Penaltı öncesinde de tam 3 kez karşı karşıya, yüzde doksan dokuz gollük po- zisyonlan değerlendırememişti. Teknik kadro. moralı dü- zelir düşüncesıyle penaltı atışını ona attırmıştı. Ancak o başaramamış, ayağını yere vurmuş, topu havalandırmış. bizler üzülmüş, onlar ise sevinmişlerdi. Bu kez biz 'sevineüm'istiyorduk. Her şeyden önce dik- katli olmak zorundaydık. Sav-unmaya büyük ış düşecek- ti. Belkı de maçın kadenni bu bölge değiştirecektı. Gü- nünde bir Rüştü \e savunma, maçı kazandırmaya veter- li olacaktı. Gol ıkıncı plandaydı. Rakibın kontratak fut- bolu oyna\acağmı düşünerek önce gol vemememiz la- zımdı. llerleyen dakikalarla beraber, ona saha presiyle forvette çoğalıp gol bölgelerine ınmemiz sonraki ışti. Yapılacak en ufak bir hatamn düzeltılmesı olanaksızdı. Bariç günlerce beyin yıkadı. "Hata istemryorum" diye uyarıda bulundu. Futbolculann her binyle ayn ayn ko- nuştıı. Mustafa Dogan. kırmızı kart cezası nedenıyle yoktu. Bir de, UEFA lıstesıne ısmı yazdınlmayan Tııncay Mus- tafa'nın olmayışı. o kadar önemlı değildı. Ama birTun- cay'ın böylesı bir maçta yer almaması, bıze göre büyük kayıptı. Maç saatı yaklaştıkça, heyecanımız da ister istemez artıyordu. Ama ne olursa olsun herkes aynı görüşteydi; *Fenerbahçe, bu turu rahat geçecek." Ingilız hakem dü- düğünü üfledi ve 20.01 'de karşılaşmayı başlattı. Rakıp. bastıran taraftı. Fenerbahçe ise oyunu kendı yan alanın- da kabul ediyordu. Böyle olacağı da belliydı. Erken go- lü kalemızde göreceğimızi düşünmemiştik. Steaua Bük- reşliler, kazanılan serbest atışta. çok iyi bir •aJdarmaca" taktiğiyle Rüştü'yü avlayıp öne geçti. San-Lacivertlilerde, ister istemez bir 'panik' başladı. Steaua rahattı ve zaman geçirerek oynuyordu. Erol ve tl- ker'in kanatlardan getırdiği toplarla gol aramaya yönel- dık. Okocha'nın bu sıralarda bir topu direkten döndü. Ta>üın'un erken sakatlığı. orta alanda verimı düşürdü. Banç. sürekli uyan yapıyordu kenardan. Tribünler de sessızdı. Gerçeğı söylemek gerekırse heyecansız bir maç oluyordu. Bazılanmn tanımladığı gibı, sanki bir "mahal- le maçı'. Yine de Steaua'nın bizden bir gömlek üstün olduğu gerçekti. ilk yan böyle bitecek düşüncesiyle. yazımıza noktayı koymak ûzereyken Rüştü, kendisınden hiç da bekJenmedik bir hata yaparak rakibe 2. gol şansını ver- Ölüm sessızliğı vardı Fenerbahçe Stadı'nda. Bazılai n. hemen oturduğu yerden kalkarak futbolculara, en baş- takalecı Rüştü'yebağıımava başladı. Moreller artık her- keste sıfirdı. tşimız şansa kalmıştı. ıkıncı yan için. An- cak, şansın da bızımle beraber olmadığı bır gerçekti. Ikınci bölümde. Fenerbahçe bır 'mucizeyi'gerçekleş- tırebılecek miydi'1 Çoğu spor yazannm bu sonıya yanı- tı. -Mümkiin değU" şeklındeydi Boliç attı. 'umutlarur' olduk venıden. Ama: paslanmız. şutlanmız. hep kötüy- dü nedense. Hırvat teknik adam son kozlannı oynuyor- du. Taner'ı. Saffet Sancakb'yı, Selahattin'i oyuna aldı: Ancak. onca çırpınış bır ışe yaramadı. Böyle olunca da Fenerbahçe. hiç de beklemedığı bır şekilde, UEFA'ya ilk turda veda ettı. FENERBAHÇE STADI'NDAN NOTLAR / MEHMET sucu Taraftarın gecesi karardıFenerbahçe'nin gecesi karardı... UEFA Ku- pası ilk tur ilk maçında 0-0 berabere kaldığı Ste- aua Bükreş'i yenemeyen San-Lacivertli ekip, ayağına kadar gelen fırsatı değerlendiremeyin- ce Avrupa defterini erken kapamak zorunda kal- dı. Ovsa San-Lacivertli camia tura inanmıştı. Onbinler sabahın erken saatlerinden itibaren Is- tanbul'un Anadolu yakasına akmış, maç saatin- de de Fenerbahçe Stadı'nı 'düğünevi'ne çevir- mişti. Ne var kı saha dışmdaki bu inanç. bu coşku alana yansımayacaktı. Erken yerien bir gol ümit- leri tüketip Steaua'nın 'kapalı" defansı sadece bir kez geçıt verince onbinler düş kınklığıyla stadı terk etti. Daha birkaç saat önce atılması planlanan Kadıköy turlan ise 'derbi maçlarson- rası'na bırakılmıştı. Herkes öfkeliydi. ancak "Yenilsen de, yensen de taraftann senjnle" me- sajı. futbolculan biraz olsun teselli etti. Uzun kuyruklar Bıletlen geçen haftadan tükenen Fenerbah- çe-Steaua Bükreş maçına taraftar büyük ilgi gösterdi. BlMAŞ 'a, naklen yayın izni çıkmasın- dan sonra başkan Ali Şen'ın,'*Steaua maçına ge- lenler, aynı bileüe Ankaragücü maçına da gire- cek" şeklindeki açıkJaması, Avrupa sınavına olan ilgiyi bir kat daha arttınrken maç günü sa- tılan biletler de bsa süre içinde tükendi. Stat ka- NEYMİŞ ABDULKADİR YUCELMAN Hakem Olur musunuz? Maçı kazanan takımın teknik direktörünün maç sonra- sı değişmez demeci: "Verdiğim taktiği çok iyi uyguladılar. Kendilerine teşekkûr ederim." Maçı kaybeden takımın teknik direktörünün maç son- rası demeci: "Hakemler için fazla bir şey söylemek iste- miyorum, ama..." Eninde sonunda suç döner dolaşır hakemlere gelir. İyi güzel de hiç mi gol kaçıran futbolculann, takımını yanlış oynatan teknik adamlann suçu yok? Neyse geçelim. Bugün konumuz hakemler. Son günlerde yine günde- me gelen bir tartışma: Futbol oynamış bir hakem mi iyidir, yoksa ayağına top değmemiş hakem mi? Konuyu biraz daha genelleştirelim ve diyelim ki: "Haya- tında hiç sporyapmamış olan bir hakem başanlı olurmu, olmazmı?" Yıllar önce de bir başka tartışma yapılmıştı: "Teknik adamlar futboldan gelirierse mi başanlı oluriar, yoksa bir teknik adamın başanlı olması için futbol oynaması şart de- ğil mi?" Dünyacatanınmış futbol adamı Herberger'in, rtalya'nın meşhur "Katanaçio "sunu çizen Herrera'nın, hatta birza- manlann, dünyanın en büyük yenilmez armadası Maca- ristan milli takımını meydana getiren Gustav Sebes'in üçüncü sınıf futbolcu olduklannı bilenler vardır. Ama onlar birfutbolcu olarak değil; futbol sihirbazı, futbolda sistem- ler mucidi olarak futbol tarihine geçtiler. Son 20 yılın Da- nimarkası'nı, hatta bugünkü sistemlerin en geçerlisi 3-5- 2'yi bulan, sahaya koyan ve uygulayan Sepp Piontek'i he- pimiz biliyoruz da futbolculuğunu araştınp sorarsanız ar- şivlerde bile bulamazsınız. Demek ki futbol oynamak, ba- şan için ön koşul değil. Ancak futbolda sistemleri bulmak ve uygulamakla, fut- bolu oyun içinde yorumlamak başka şeyler. Lafı uzatma- dan bir örnekle konumuzu somutlamaya çalışalım. Bu sezon oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında Bülent'in Erol'a yaptığı birfaul var. Bülent, Erol'un üzeri- ne giderken Erol kafası ile topu aşırtmış ve Bülent hızını alamayıp Erol'un üzerine yüklenmiş ve de hakemden sa- n kart yemişti. Maçın akşamı ShowTVde Erman Toroğlu: "Bülent'in- ki fauldü, hatta Erol gole gidiyordu, kartın rengi kırmızı ol- malıydı" derken Rıdvan, "Sencesan bile verilmezdi. Çün- kü Bülent'inki faul değildi" demişti. Bu konuda Rıdvan'dan yana olduğumu hemen belirteyim. Gerçi zamanında top oynamış Sayın Toroğlu şimdiler- deagresiffutboldan yana değil; ama Bülent'in, Erol'un üze- rine gelirken faul amacı taşıyıp taşımadığı çok önemli. Ni- tekim Rıdvan, birfutbolcu olarak Bülent'in hareketini "sa- n kart bile fazlaydı" diye yorumlarken haklıydı. Çünkü fut- bol, bir ikili mücadefe oyunudur. Erol'un kafa ile topu at- ması bir futbol becerisidir, Bülent'in bu beceriyi bekleme- mesi de olasıdır. Ortada bir kasıt yoktur. Burada uzun bir ömekle anlatmak istediğimiz, futboldan gelen hakemlerin yorumlannın daha gerçekçi olduğudur. Futbol oynanan -kibunu Toroğlu da birkonuşmasında di- le getirmiştir- bir hakem, futbolcunun topa mı rakibe mi gittiğini anlar. Şimdi gelelim konumuzun ikinci bölümüne. Peki ama futbolu bırakan futbolcular neden hakem olmuyorlar? 01- mazlar. Sayın Hilmi Ok hocamız, istediği kadar hakemli- ğin özendirici olmasını sağlasın, olmazlar. Çünkü futbol oy- narken iyi bir kariyer yapmış futbolcu, hakemliği sırasında ekran başında üç beş kişinin oturup ağırçekimlerle karar- lannı acımasızca eleştirmesini kabullenemez. Önce şunu bilmek ve anlamak zorundayız. Bir maç 90 dakikadır. Bu süre içinde bır hakem en azından 60-70 kez karar vermek zorundadır. Bu karartann içinde üç beş ha- ta yapmış olabilir. Ama ekran başındakiler ağır çekimlerle hakemlerin doğru kararlannı değil, 90 dakikanın içinden seçilmış üç beş dakikalık görüntülere sıkışmış hatalann didiklenişini izliyorlar. Şimdi siz hakem olsanız ne yapar- sınız? Isyan mı edersiniz, yoksa kızıpTVyi mi kapatırsınız? Ve hele eski bir futbolcuysanız... "Elektronik cihazlaha bir insanı yargılamak kadar insan haklarını zedeleyen başka bir örnek var mı" diyen îngil- tere Futbol Hakem Demeği Başkanı'nın sözünü asla ve as- la unutmuyorum. pılannnı açılış saatinde ise rurnikeler önünde uzun kuyniklar oluştu. Bu tür büyük maçlan kaçırmayan karaborsacılar 2 milyonluk biletle- ri 10 milyona satarken polis 5 yankesiciyi gö- zaltına aldı. Stadın içinde ise ayn bir coşku vardı. Orta- lığı san ve lacivert renkJi pankart, bayrak ve kurdelelerle donatan yandaşlar Steaua Bükreş- li futbolcular alana çıktığında da ıslıklarla fut- bolculan protesto ettiler. Ozellikle, 'cenaze mar- şı'Bükreşlilerin moralıni bozarken kadroda yer almayan eski Galatasaraylı Rotariu'nun aley- hinde de tezahürat yapıldı. Rumen seyircilere aynlan yerde ise sadece 78 Steaua Bükreş taraf- tan vardı. Tribünlerde maç öncesi art arda pat- latılan havaı fişekler sonrası stat hoparlörlerin- den uyancı anonslardan "Kulübümüzün ceza almaması için herkesi centilınenliğe dav%tediyo- ni2"denıldı. Steaua Bükreşli yöneticı ve futbolculan ol- dukça iyi bir şekilde ağırlayan Fenerbahçe yö- netimine UEFA gözlemcisi tam not verdi. Ây- nca stadın VIP salonu, soyunma odalan \e ba- sın merkezi, UEFA yetkililerinin beğenisini ka- zandı. UEFA'nın uyansı ile Istiklal Marşı maç- tan hemen önce değil de saatler 19.00'u göste- rirken söylendi. Her zaman direkte dalgalanan ba>Tağa selam duran polis ve askerler. bu kez elektronik skor-boarda yansıyan 'sanal' Türk bayTağmı selamladılar. Fenerbahçe Başkanı Ali Şen. Steaua Bükreş Başka- nı Crisrjuan Gatu'nun ku- lüp üyesi olduğunu açıkla- dı. Rumen yetkililere veri- len öğle yemeginin ardm- dan Steaua Bükreş Başkanı Gatu'ya şilt. plaket ve Fe- nerbahçe bayrağı da hediye edıldi. TV yasağı geldi Galatasaray \e Beşıktaş kulübünden sonra Fener- bahçe de futbolculara TV yasağı getirdi. Avrupa Ku- pası ve yoğun lig trafiği ne- deniyle futbolculardan Te- levoîe türü spor magazin programlanna çıkmamala- nnı isteyen yönetıciler, ant- renmana geciken Tank'a da 500 milyon lira para cezası verdiler. Ayağına kadar gelen fırsa- tı tepip Avrupa defterini ka- patan Fenerbahçe'de maç bitimiyle birlikte herkes bir- birini suçluyordu. Ancak eleştirilerin odağında Bük- reş'te penaltı dahil 10 net pozisyondan yararlanama- yan Boşnakgolcü Elvir Bo- liç'le. takımı alışılagelmiş 4-1-3-2 yerine 3-5-2 oyna- tan Hırvat teknik direktör Otto Bariç bulunuyordu. MAÇIN ELEŞTİRİSİ Fenerbahçe Beni Yanılttı HALlTDERtNGÖR Maç öncesi yazımda Rumen fut- bolcuların şut isabetlerinin zayıf ol- duğunu, topun cilvesi olmazsa Fe- nerbahçe'nin tur atlayacağını yaz- mıştım. Yanılmışım... Militariu 25 metreden o kadar güzel bir gol attı ki bunda futbolun cilvesi söz konusu değildi. Adam, topun tam anlamıyla hakkını verdi. Rumen futbolcular orta alanda ver- kaçlarda ve pas kullanmada dep- lasman yapmada çok çabuk ve bi- linçliydi. F. Bahçe sahada sergiledi- ği futbolla bu takım karşısında çok ilkel kaldı. Topu alan futbolcu sani- yeler sonra ayağından çıkarıyor. Ka- leye direkt gideceklerine daima yan- lara kaçıyorlardı. ikili mücadelelerin hepsinı kaybettiler ve topa girişlerin- de zaman hataları vardı. Kornerler- den gelen toplann hiçbirinden yarar- lanamadılar. Bu toplarda zaman za- man kalesini bırakan Rumen kale- ciye karşın kafa şutlarını boş kale yerine dışan attılar. Rumenler ateşli Fererbahçe se- yircilerinin cehenneme dönüştürdü- ğü bır atmosfer içinde sanki Fener- bahçe Stadı'nda değil de Bükreş'te oynuyorlardı. Sakin ve soğukkanlıy- dılar. Gerıye çekilmediler. Rakip sa- hada atılacak bır golün avantajının bilinci içindeydiler. Orta alanda kısa fakat çabuk ve isabetli toplardan sonra Lacatus ve Militariu'yu kontratağa kaldırıyorlardı. Bu yüz- den rahatça gol pozisyonlarına da giriyorlardı. Fenerbahçe ilk yediği golde belki Rüştü'nün yapacağı bir şey yoktu, ama ikinci golde kalesini terk etti, fakat ağır kaldığı için raki- bin ayağından topu alamadı. üste- lik de bir çalım yeyip kalesinde bir gol gördü. Bu ikinci gol Fenerbahçeli futbol- cu ve seyircilerin moralini sıfıra in- dirdi. Tüm renkli hayaller iskambil kâğıdı misali yıkıldı. Bu maçta ne hakem ne de şans- sızlık söz konusu olamazdı. Sonuç- ta tur Fenerbahçe'nin kötü oynama- sından kaybedildi. Fenerbahçe'nin Rüyası Bitti MAHMUT SERT İkinci yanda oyunagiren Saffet Sancaklı etkisizdi.(Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR) Otto Bariç'ın savunmaya ağırlık verip rakibi üstüne çekme taktiği tut- madı. S. Bükreş'in daha maçın başın- da golü bulmas'na karşın Bariç'in ay- nı taktik düşüncede ısrar etmesi Ru- menlerin işine geldi; savunmadan top çıkanrken hiçbir baskı ile karşılaş- madıklan için orta alanda zorlanma- dan top dolaştırdılar. Karşılaşmanın ilk yarısında kendi yarı alanında savunmada kalan S. Bükreş, atak organizasyonlarında dengeli alan paylaşımıyla etkili oldu. Rumen futbolcularının topla oynama becerileri ve takım oyunu anlayışlan oldukça yüksek. Ozellikle hızlı karşı atağa çıktıklarında Fenerbahçe sa- vunmasının boşluklarına giren sürp- riz adamları, gole giden paslarla bu- luşturmalan futbol dersi nrteliğindey- di; attıkları ikı gol de rakibin zayıf nok- tasını görüp değerlendiren akılcılık ürünüydü. Fenerbahçe, savunma düzeneği- ni üst düzeyde uygulayan rakibine karşı azımsanmayacak sayıda gol pozisyonu buldu. Direklerden dönen toplar, San-Lacivertlilerin şanssızlığı olarak ayrı tutulursa, gol vuruşlann- daki sevgi ve beceri yetersizliği bek- lenen gollerin oluşamamasmın nede- niydi. Iri yan fizik yapısına sahip Bük- reş savunması, bireysel becerisi yük- sek Okocha ve Tayfun gibi oyuncu- lar karşısında -ağır kaldıkları için- da- ğıldılar. Ancak ne Otto Bariç'in ne de futbolculann bu özelliklerini,KuJlanjIU|t mamaları ilginçti. San-Lacivertlilerin, sorumluluk almaktan kaçınmalarına karşın Rumenlerin, savunma ve atak- larda yardımlaşmalı oyun anlayışı maçın sonucuna da yansıdı. S. Bükreş, Fenerbahçe ile aynı oyun düzenini uyguluyor, ama Ru- men ekibi Sarı-Lacivertlilerden bir gömlek üstün. Bu bir gömleklik fark, onların oyunun iki yönünü de birbir- lennden kopmadan oynamalanndan kaynaklanıyor. Otto Bariç'in oyuna hiçbir katkıda bulunmaması Rumen- lerin işini kolaylaştırdı. Fenerbahçe yeni bir taktik uygulamayınca onlar da maç başında başanyla uyguladık- lan taktik düşüncelerini maç sonuna dek sürdürdüler. Fenerbahçeli futbolcular, oyunun son bölümlerinde hertürlü taktiği bir yana bırakıp maçı çevirebilmek için büyük birsavaşım verdiler. Bunun so- nucunda elde ettikleri pozisyonları gol ile değerlendirememelerinde be- ceriksizlik ve şanssızlık iç içeydi. Fenenbahçe'nin. S. Bükreş'e kar- şı iki maçta harcadığı rekor sayıdaki gol fırsatını göz önüne alırsak maçın ve turun yitirilmesi normal. Bordo-Mavililer, UEFA Kupası rövanşında Bochum'a 5-3 yenilerek elenmekten kurtulamadı Trabzonspor 10 kişiye teslimİ Bochunı: 5 - Trabzonspor: 3 STATlRuhr HAKEMLER: Radovan Miroslav (3), Dusan Djukelic (4), Zoran Petriviç (4) BOCHUM: Gospodorek (5). Valdoch (6). Kracht (6), Reis (8), Stickroth (7). Dickhaut (7), Pechel (6). Schreiber (5), Közle (5) (dk. 46 Reichel 5), Juran (7) (dk. 56 Mamiç 5), Wosz (6) TRABZONSPOR: Metin 14)- Rada (4) (dk. 71 Kazım 5). Ogün (6), lskender (5) (dk. 56 Osman 6) - Mehmet (3) (dk. 59 Çetin 6). Tolunay (5), MisseMisse (6), Abdullah (5). Orhan (5) - Hami (5/. Vugrinec (3) SARI KARTLAR: Mehmet, hkender. Ogün. Tolunay. Abdullah, Çetin (Trabzonspor). Valdoch (Bochum) GOLLER: Dk. 22 Stigmth. dk. 31 Misse Misse. dk. 44 ve 52 Ju- ran. dk. 60 Dickhaut, dk. 69 Pechel. dk. 75 Ogün, dk. ?8 Osman KIRMIZI KART: Dk. 45 Valdoch DENİZ İNCEDİKEN BOCHUM-Trabzonspor, Bochum'a 5- 3 yenilerek Avrupa defterini kapadı. Avrıi Aker Stadı'ndaki ilk maçı 2-1 kazanan Trabzonspor. Bochum karşıstnda bir adım öndeydi. Gerçı tek fark, hele kendi saha- sında yediği gol Bordo-Mavililer için ke- sinlikle 'yeterli'bir skor değildi. ama Bor- do-Mavıli ekıp, Ogün'lü. Hami'li. Me- tin'li. Abdullah'h kadrosu ile 2. ligin so- ğuk nefesini ensesinde hisseden Bochum önünde favoriydi. Ancak Trabzonspor'un yaptığı inanılmaz hatalar. ruru 45 dakika 10 kişi oynayan Bochum'a adeta hediye et- ti. Beklenmedık golleryiyen Bordo-Mavi- 11 ekibin son dakikalardâki çabası ise sa- MAÇIN ELEŞTİRİSİ / HASANAL Bochum'a karşı oyuna kendi yan sahasmda alan savunması ile başlayan Trabzonspor, Juran ve Peschel'i alan içinde adam mar- kajıyla durdurmaya çalışırken. Woszu da Totunay ile kontrcd etmek istedi. Bektenenin aksine karşılaşmaya düşük birtempo ile başlayan Alman ekibi ilk gol po- zisyonuna 11. dakikada Közle ile glrdi. Bu pozisyonun dışında 27. dakikada Peschel ve 34. da- kikada, iki gol atan Juran'ın şut- lannı kurtaran Metin Aktaş, ye- diği gollerde hatasızdı. üg maç- lannda olduğu gibi savunmada derinlik anlayışının kaybolması Karadeniz ekibinin en büyük ha- tası olurken Ogün ve ısken- der'in rakiplerini faulle durdura- rak san kart görmeleri ikinci ya- nda ekibimizi zordurumda bırak- tı. İkinci yanya rakibinin 10 kişi kalmasının avantajıyla başlayan Bordo-Mavili takımın, Boc- hum'dan arka arkaya 3 gol ye- mesi Türk futbolunun çağ atladığını ileri süren- ler için çok acı bir sonuç- tu. Yediği her golden sonra dağılan, farkın açılmasıyla bilinçli futboldan uzaklaşanTrab- zonspor, bir hazırtık maçından öte. bir Avrupa kupası maçırtı oy- nadığını unutmuş gibiydi. Os- man'ın 3. golünden sonra Trab- zonspor'un turu aralayacak sko- ru yakaiamaya çalışması kaybe- dilenin geri getirilmeye çalışılma- sından başka bir şey olamazken Bordo-Mavili takım savunma ha- talarıyla turu kaybetti. dece farkın kapanmasına yaradı ve Trab- zonspor Avrupa'ya 'erken'veda etti. ilk dakikalardâ Trabzonspor kalesı Boc- hum akınlan ile bunaldı. 23. dakikada de- fansın hatasından yararlanan Stickrotka- leci Metin'in yanmdan ağlara gönderdiği topla Trabzon için sonun başlangıcını ha- zırladı. 30. dakikada Misse Misse'nın go- lü umut oldu Bordo-Mavililer içm. Ancak devrenin sonlannda Rus golcü Juran. Boc- hum'u yeniden öne geçirdi. tkinci yanda ise sahada tam bir Bochum fırtınası vardı. 10 kişi kalmalanna karşın sanki 12 kişi oy- nuyormuşçasına Trabzonspor'a nefes al- dırmadılar. Öyle ki Trabzon her atağa çıkışmda ka- lesinde bir gol gördü. 52. dakikada Ju- ran'ın ikinci, Bochum'un 3. golü, Bor- do-Mavilılerin moralini iyiden iyiye bozarken Dickhaut'un attığı gol, Al- man ekibini tura iyice yaklaştırdı. 4- 1 'den sonra Trabzonspor iyice panikle- di ve PescheTin 5. golü geldi. 5-1'lik skordan sonra maçı çevirmek çok zordu. Ancak Trabzonspor son 15 dakikada canlandı. O ana kadar saha- nm en kötüsü olan kaptan Ogün'ün \^ı- ruşu durumu 5-2'ye getirdi. .Ardmdan Osman'ın golü Bordo-Mavilileri yeni- den maça ortak etti. Son 10 dakika ise tam bır kâbustu Bochum için. bir gol Trabzon'a turu getirecekti. Bordo-Mavililer yüklendi, kaleyi zorladı, topu ağlara da gönder- di. Ancak önce kalecı. sonra defans ve son olarak da ofsayt karan Trabzons- por'un elenmesine neden oldu. N O T L A R / RIZA ALMALI Gurbetçilere yazık oldu BOCHUM - Trabzons- por üzdü. üzüldü. LEFA Kupası'nın ilk maçında 2-1 yendiği Bochum'a Al- manya'da farklı mağlup olan Bordo-Mavili ekip, Avrupa'ya 'ehveda' derken başta Başbakan MesutYıl- maz olmak üzere tribünleri dolduran 13 bine yakın Türk seyirciyi de düş kınk- lığına uğrattı. tşçi kenti Bochum'un ünlü Ruhr Stadı dün tarihi günlerinden birini yaşadı. 2. ligden çıktığı yıl UEFA Kupası'na katılma şansını yakalayan Bochum'un se- yircisi önündeki ilk Avrupa Kupası sınavına büyük ilgi vardı. Bochumlular maç öncesi Ruhr Stadı'nda tam bir şölen havası estirdiler. Ancak maçaTürkiye Cum- huriyeti Başbakanı'nm ge- lecek olması gösterilerin yanda kalmasına yol açtı. Polis, istenmeyen olaylar için güvenlik önlemlerini i- ki kat arttınrken stada her giren teker teker arandı. Almanya'daki maçta Bochum'un tribünleri ta- mamıyla doldurması bek- lense de Türk seyirciler sta- dın neredeyse yansında boy gösterdiler. Trabzonspor'a 5 bin bilet verilmesine kar- şın Alman arkadaşlanna al- dırdıklan biletlerle tribün- lere giren taraftarlar 13 bin kişilik dev bir orkestra gö- rünümüne büründüler. An- cak 2. yanda gelen şok gol- ler Türk seyircileri tam bir düş kınklığına uğrattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle