Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1997 ÇARŞAMBA
16 SPOR
San-Lacivertliler, Steaua Bükreş'in ilk yanda attığı 2 gole boyun eğerek UEFA Kupası'na ilk turda veda etti
F.Bahçe'de ıımutlar erken tükendi
Fenerbahçe: 1 - S.Bükreş: 2
STAT: Fenerbahçe
HAKEMLER: Ghaham Poll (6), Philip Joslin (6), Paul
Vosper (6) (îngiltere)
FENERBAHÇE: Rüştü (3). tlker (5), Uche (6), Högh (5),
SaffetAkbaş (4) (dk. 75 Taner 3), Erol (4), Kemalettin (5)
(dk. 72 Selahattin 3), Tavfun (5) (dk. 59 Saffet Sancaklı 2),
Okocha (4), Boliç (3), İlie (2)
STEAUA BVJKREŞ: Ritli (7), Valeriu (6), Julian (6), Ma-
tei (6), Laurentin (6), Munteanu (6), Militariu (7) (dk. 52
Marius 5), Serban (6), Regheczmoh Laurentin (6), Laca-
tus (7) (dk. 78 Raducan 5), Ciocoiu (7) (dk. 88 Nagyj
GOLLER: Dk. lOMlitariu, dk. 44 Ciocoiu. dk. 63 Boliç
SARI KARTLAR: Kemalettin. tlker (Fenerbahçe), Juli-
an. Valeriu, Nagy (Steaua Bükreş)
HİLMİTÜRKAY
Bir büyük gün, bir büyük geceydi yıne. Kadı-
köy'de her zamanki gıbı karnaval yaşanıyordu. Stada ın-
sanlar sığmadı. Binlercesi dışanda kaldı. Omıtliydik,
hem de çok. Çünkü, 15 gün önce Romanya'da galibiye-
ti kaçırmıştık. Boliç, o son dakika penaltısını gol yapmış
olsaydı, işi Romanya'da bitirmiş olacaktık. .\ma olma-
dı. Boliç o gün kötü günûndeydi. Penaltı öncesinde de
tam 3 kez karşı karşıya, yüzde doksan dokuz gollük po-
zisyonlan değerlendırememişti. Teknik kadro. moralı dü-
zelir düşüncesıyle penaltı atışını ona attırmıştı. Ancak o
başaramamış, ayağını yere vurmuş, topu havalandırmış.
bizler üzülmüş, onlar ise sevinmişlerdi.
Bu kez biz 'sevineüm'istiyorduk. Her şeyden önce dik-
katli olmak zorundaydık. Sav-unmaya büyük ış düşecek-
ti. Belkı de maçın kadenni bu bölge değiştirecektı. Gü-
nünde bir Rüştü \e savunma, maçı kazandırmaya veter-
li olacaktı. Gol ıkıncı plandaydı. Rakibın kontratak fut-
bolu oyna\acağmı düşünerek önce gol vemememiz la-
zımdı. llerleyen dakikalarla beraber, ona saha presiyle
forvette çoğalıp gol bölgelerine ınmemiz sonraki ışti.
Yapılacak en ufak bir hatamn düzeltılmesı olanaksızdı.
Bariç günlerce beyin yıkadı. "Hata istemryorum" diye
uyarıda bulundu. Futbolculann her binyle ayn ayn ko-
nuştıı.
Mustafa Dogan. kırmızı kart cezası nedenıyle yoktu.
Bir de, UEFA lıstesıne ısmı yazdınlmayan Tııncay Mus-
tafa'nın olmayışı. o kadar önemlı değildı. Ama birTun-
cay'ın böylesı bir maçta yer almaması, bıze göre büyük
kayıptı.
Maç saatı yaklaştıkça, heyecanımız da ister istemez
artıyordu. Ama ne olursa olsun herkes aynı görüşteydi;
*Fenerbahçe, bu turu rahat geçecek." Ingilız hakem dü-
düğünü üfledi ve 20.01 'de karşılaşmayı başlattı. Rakıp.
bastıran taraftı. Fenerbahçe ise oyunu kendı yan alanın-
da kabul ediyordu. Böyle olacağı da belliydı. Erken go-
lü kalemızde göreceğimızi düşünmemiştik. Steaua Bük-
reşliler, kazanılan serbest atışta. çok iyi bir •aJdarmaca"
taktiğiyle Rüştü'yü avlayıp öne geçti.
San-Lacivertlilerde, ister istemez bir 'panik' başladı.
Steaua rahattı ve zaman geçirerek oynuyordu. Erol ve tl-
ker'in kanatlardan getırdiği toplarla gol aramaya yönel-
dık. Okocha'nın bu sıralarda bir topu direkten döndü.
Ta>üın'un erken sakatlığı. orta alanda verimı düşürdü.
Banç. sürekli uyan yapıyordu kenardan. Tribünler de
sessızdı. Gerçeğı söylemek gerekırse heyecansız bir maç
oluyordu. Bazılanmn tanımladığı gibı, sanki bir "mahal-
le maçı'.
Yine de Steaua'nın bizden bir gömlek üstün olduğu
gerçekti. ilk yan böyle bitecek düşüncesiyle. yazımıza
noktayı koymak ûzereyken Rüştü, kendisınden hiç da
bekJenmedik bir hata yaparak rakibe 2. gol şansını ver-
Ölüm sessızliğı vardı Fenerbahçe Stadı'nda. Bazılai
n. hemen oturduğu yerden kalkarak futbolculara, en baş-
takalecı Rüştü'yebağıımava başladı. Moreller artık her-
keste sıfirdı. tşimız şansa kalmıştı. ıkıncı yan için. An-
cak, şansın da bızımle beraber olmadığı bır gerçekti.
Ikınci bölümde. Fenerbahçe bır 'mucizeyi'gerçekleş-
tırebılecek miydi'1
Çoğu spor yazannm bu sonıya yanı-
tı. -Mümkiin değU" şeklındeydi Boliç attı. 'umutlarur'
olduk venıden. Ama: paslanmız. şutlanmız. hep kötüy-
dü nedense. Hırvat teknik adam son kozlannı oynuyor-
du. Taner'ı. Saffet Sancakb'yı, Selahattin'i oyuna aldı:
Ancak. onca çırpınış bır ışe yaramadı. Böyle olunca da
Fenerbahçe. hiç de beklemedığı bır şekilde, UEFA'ya ilk
turda veda ettı.
FENERBAHÇE STADI'NDAN NOTLAR / MEHMET sucu
Taraftarın gecesi karardıFenerbahçe'nin gecesi karardı... UEFA Ku-
pası ilk tur ilk maçında 0-0 berabere kaldığı Ste-
aua Bükreş'i yenemeyen San-Lacivertli ekip,
ayağına kadar gelen fırsatı değerlendiremeyin-
ce Avrupa defterini erken kapamak zorunda kal-
dı.
Ovsa San-Lacivertli camia tura inanmıştı.
Onbinler sabahın erken saatlerinden itibaren Is-
tanbul'un Anadolu yakasına akmış, maç saatin-
de de Fenerbahçe Stadı'nı 'düğünevi'ne çevir-
mişti.
Ne var kı saha dışmdaki bu inanç. bu coşku
alana yansımayacaktı. Erken yerien bir gol ümit-
leri tüketip Steaua'nın 'kapalı" defansı sadece
bir kez geçıt verince onbinler düş kınklığıyla
stadı terk etti. Daha birkaç saat önce atılması
planlanan Kadıköy turlan ise 'derbi maçlarson-
rası'na bırakılmıştı. Herkes öfkeliydi. ancak
"Yenilsen de, yensen de taraftann senjnle" me-
sajı. futbolculan biraz olsun teselli etti.
Uzun kuyruklar
Bıletlen geçen haftadan tükenen Fenerbah-
çe-Steaua Bükreş maçına taraftar büyük ilgi
gösterdi. BlMAŞ 'a, naklen yayın izni çıkmasın-
dan sonra başkan Ali Şen'ın,'*Steaua maçına ge-
lenler, aynı bileüe Ankaragücü maçına da gire-
cek" şeklindeki açıkJaması, Avrupa sınavına
olan ilgiyi bir kat daha arttınrken maç günü sa-
tılan biletler de bsa süre içinde tükendi. Stat ka-
NEYMİŞ
ABDULKADİR YUCELMAN
Hakem Olur musunuz?
Maçı kazanan takımın teknik direktörünün maç sonra-
sı değişmez demeci: "Verdiğim taktiği çok iyi uyguladılar.
Kendilerine teşekkûr ederim."
Maçı kaybeden takımın teknik direktörünün maç son-
rası demeci: "Hakemler için fazla bir şey söylemek iste-
miyorum, ama..."
Eninde sonunda suç döner dolaşır hakemlere gelir. İyi
güzel de hiç mi gol kaçıran futbolculann, takımını yanlış
oynatan teknik adamlann suçu yok? Neyse geçelim.
Bugün konumuz hakemler. Son günlerde yine günde-
me gelen bir tartışma: Futbol oynamış bir hakem mi iyidir,
yoksa ayağına top değmemiş hakem mi?
Konuyu biraz daha genelleştirelim ve diyelim ki: "Haya-
tında hiç sporyapmamış olan bir hakem başanlı olurmu,
olmazmı?"
Yıllar önce de bir başka tartışma yapılmıştı: "Teknik
adamlar futboldan gelirierse mi başanlı oluriar, yoksa bir
teknik adamın başanlı olması için futbol oynaması şart de-
ğil mi?"
Dünyacatanınmış futbol adamı Herberger'in, rtalya'nın
meşhur "Katanaçio "sunu çizen Herrera'nın, hatta birza-
manlann, dünyanın en büyük yenilmez armadası Maca-
ristan milli takımını meydana getiren Gustav Sebes'in
üçüncü sınıf futbolcu olduklannı bilenler vardır. Ama onlar
birfutbolcu olarak değil; futbol sihirbazı, futbolda sistem-
ler mucidi olarak futbol tarihine geçtiler. Son 20 yılın Da-
nimarkası'nı, hatta bugünkü sistemlerin en geçerlisi 3-5-
2'yi bulan, sahaya koyan ve uygulayan Sepp Piontek'i he-
pimiz biliyoruz da futbolculuğunu araştınp sorarsanız ar-
şivlerde bile bulamazsınız. Demek ki futbol oynamak, ba-
şan için ön koşul değil.
Ancak futbolda sistemleri bulmak ve uygulamakla, fut-
bolu oyun içinde yorumlamak başka şeyler. Lafı uzatma-
dan bir örnekle konumuzu somutlamaya çalışalım.
Bu sezon oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında
Bülent'in Erol'a yaptığı birfaul var. Bülent, Erol'un üzeri-
ne giderken Erol kafası ile topu aşırtmış ve Bülent hızını
alamayıp Erol'un üzerine yüklenmiş ve de hakemden sa-
n kart yemişti.
Maçın akşamı ShowTVde Erman Toroğlu: "Bülent'in-
ki fauldü, hatta Erol gole gidiyordu, kartın rengi kırmızı ol-
malıydı" derken Rıdvan, "Sencesan bile verilmezdi. Çün-
kü Bülent'inki faul değildi" demişti. Bu konuda Rıdvan'dan
yana olduğumu hemen belirteyim.
Gerçi zamanında top oynamış Sayın Toroğlu şimdiler-
deagresiffutboldan yana değil; ama Bülent'in, Erol'un üze-
rine gelirken faul amacı taşıyıp taşımadığı çok önemli. Ni-
tekim Rıdvan, birfutbolcu olarak Bülent'in hareketini "sa-
n kart bile fazlaydı" diye yorumlarken haklıydı. Çünkü fut-
bol, bir ikili mücadefe oyunudur. Erol'un kafa ile topu at-
ması bir futbol becerisidir, Bülent'in bu beceriyi bekleme-
mesi de olasıdır. Ortada bir kasıt yoktur.
Burada uzun bir ömekle anlatmak istediğimiz, futboldan
gelen hakemlerin yorumlannın daha gerçekçi olduğudur.
Futbol oynanan -kibunu Toroğlu da birkonuşmasında di-
le getirmiştir- bir hakem, futbolcunun topa mı rakibe mi
gittiğini anlar.
Şimdi gelelim konumuzun ikinci bölümüne. Peki ama
futbolu bırakan futbolcular neden hakem olmuyorlar? 01-
mazlar. Sayın Hilmi Ok hocamız, istediği kadar hakemli-
ğin özendirici olmasını sağlasın, olmazlar. Çünkü futbol oy-
narken iyi bir kariyer yapmış futbolcu, hakemliği sırasında
ekran başında üç beş kişinin oturup ağırçekimlerle karar-
lannı acımasızca eleştirmesini kabullenemez.
Önce şunu bilmek ve anlamak zorundayız. Bir maç 90
dakikadır. Bu süre içinde bır hakem en azından 60-70 kez
karar vermek zorundadır. Bu karartann içinde üç beş ha-
ta yapmış olabilir. Ama ekran başındakiler ağır çekimlerle
hakemlerin doğru kararlannı değil, 90 dakikanın içinden
seçilmış üç beş dakikalık görüntülere sıkışmış hatalann
didiklenişini izliyorlar. Şimdi siz hakem olsanız ne yapar-
sınız? Isyan mı edersiniz, yoksa kızıpTVyi mi kapatırsınız?
Ve hele eski bir futbolcuysanız...
"Elektronik cihazlaha bir insanı yargılamak kadar insan
haklarını zedeleyen başka bir örnek var mı" diyen îngil-
tere Futbol Hakem Demeği Başkanı'nın sözünü asla ve as-
la unutmuyorum.
pılannnı açılış saatinde ise rurnikeler önünde
uzun kuyniklar oluştu. Bu tür büyük maçlan
kaçırmayan karaborsacılar 2 milyonluk biletle-
ri 10 milyona satarken polis 5 yankesiciyi gö-
zaltına aldı.
Stadın içinde ise ayn bir coşku vardı. Orta-
lığı san ve lacivert renkJi pankart, bayrak ve
kurdelelerle donatan yandaşlar Steaua Bükreş-
li futbolcular alana çıktığında da ıslıklarla fut-
bolculan protesto ettiler. Ozellikle, 'cenaze mar-
şı'Bükreşlilerin moralıni bozarken kadroda yer
almayan eski Galatasaraylı Rotariu'nun aley-
hinde de tezahürat yapıldı. Rumen seyircilere
aynlan yerde ise sadece 78 Steaua Bükreş taraf-
tan vardı. Tribünlerde maç öncesi art arda pat-
latılan havaı fişekler sonrası stat hoparlörlerin-
den uyancı anonslardan "Kulübümüzün ceza
almaması için herkesi centilınenliğe dav%tediyo-
ni2"denıldı.
Steaua Bükreşli yöneticı ve futbolculan ol-
dukça iyi bir şekilde ağırlayan Fenerbahçe yö-
netimine UEFA gözlemcisi tam not verdi. Ây-
nca stadın VIP salonu, soyunma odalan \e ba-
sın merkezi, UEFA yetkililerinin beğenisini ka-
zandı. UEFA'nın uyansı ile Istiklal Marşı maç-
tan hemen önce değil de saatler 19.00'u göste-
rirken söylendi. Her zaman direkte dalgalanan
ba>Tağa selam duran polis ve askerler. bu kez
elektronik skor-boarda yansıyan 'sanal' Türk
bayTağmı selamladılar.
Fenerbahçe Başkanı Ali
Şen. Steaua Bükreş Başka-
nı Crisrjuan Gatu'nun ku-
lüp üyesi olduğunu açıkla-
dı. Rumen yetkililere veri-
len öğle yemeginin ardm-
dan Steaua Bükreş Başkanı
Gatu'ya şilt. plaket ve Fe-
nerbahçe bayrağı da hediye
edıldi.
TV yasağı geldi
Galatasaray \e Beşıktaş
kulübünden sonra Fener-
bahçe de futbolculara TV
yasağı getirdi. Avrupa Ku-
pası ve yoğun lig trafiği ne-
deniyle futbolculardan Te-
levoîe türü spor magazin
programlanna çıkmamala-
nnı isteyen yönetıciler, ant-
renmana geciken Tank'a da
500 milyon lira para cezası
verdiler.
Ayağına kadar gelen fırsa-
tı tepip Avrupa defterini ka-
patan Fenerbahçe'de maç
bitimiyle birlikte herkes bir-
birini suçluyordu. Ancak
eleştirilerin odağında Bük-
reş'te penaltı dahil 10 net
pozisyondan yararlanama-
yan Boşnakgolcü Elvir Bo-
liç'le. takımı alışılagelmiş
4-1-3-2 yerine 3-5-2 oyna-
tan Hırvat teknik direktör
Otto Bariç bulunuyordu.
MAÇIN ELEŞTİRİSİ
Fenerbahçe Beni Yanılttı
HALlTDERtNGÖR
Maç öncesi yazımda Rumen fut-
bolcuların şut isabetlerinin zayıf ol-
duğunu, topun cilvesi olmazsa Fe-
nerbahçe'nin tur atlayacağını yaz-
mıştım. Yanılmışım...
Militariu 25 metreden o kadar
güzel bir gol attı ki bunda futbolun
cilvesi söz konusu değildi. Adam,
topun tam anlamıyla hakkını verdi.
Rumen futbolcular orta alanda ver-
kaçlarda ve pas kullanmada dep-
lasman yapmada çok çabuk ve bi-
linçliydi. F. Bahçe sahada sergiledi-
ği futbolla bu takım karşısında çok
ilkel kaldı. Topu alan futbolcu sani-
yeler sonra ayağından çıkarıyor. Ka-
leye direkt gideceklerine daima yan-
lara kaçıyorlardı. ikili mücadelelerin
hepsinı kaybettiler ve topa girişlerin-
de zaman hataları vardı. Kornerler-
den gelen toplann hiçbirinden yarar-
lanamadılar. Bu toplarda zaman za-
man kalesini bırakan Rumen kale-
ciye karşın kafa şutlarını boş kale
yerine dışan attılar.
Rumenler ateşli Fererbahçe se-
yircilerinin cehenneme dönüştürdü-
ğü bır atmosfer içinde sanki Fener-
bahçe Stadı'nda değil de Bükreş'te
oynuyorlardı. Sakin ve soğukkanlıy-
dılar. Gerıye çekilmediler. Rakip sa-
hada atılacak bır golün avantajının
bilinci içindeydiler. Orta alanda kısa
fakat çabuk ve isabetli toplardan
sonra Lacatus ve Militariu'yu
kontratağa kaldırıyorlardı. Bu yüz-
den rahatça gol pozisyonlarına da
giriyorlardı. Fenerbahçe ilk yediği
golde belki Rüştü'nün yapacağı bir
şey yoktu, ama ikinci golde kalesini
terk etti, fakat ağır kaldığı için raki-
bin ayağından topu alamadı. üste-
lik de bir çalım yeyip kalesinde bir
gol gördü.
Bu ikinci gol Fenerbahçeli futbol-
cu ve seyircilerin moralini sıfıra in-
dirdi. Tüm renkli hayaller iskambil
kâğıdı misali yıkıldı.
Bu maçta ne hakem ne de şans-
sızlık söz konusu olamazdı. Sonuç-
ta tur Fenerbahçe'nin kötü oynama-
sından kaybedildi.
Fenerbahçe'nin Rüyası Bitti
MAHMUT SERT
İkinci yanda oyunagiren Saffet Sancaklı etkisizdi.(Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR)
Otto Bariç'ın savunmaya ağırlık
verip rakibi üstüne çekme taktiği tut-
madı. S. Bükreş'in daha maçın başın-
da golü bulmas'na karşın Bariç'in ay-
nı taktik düşüncede ısrar etmesi Ru-
menlerin işine geldi; savunmadan top
çıkanrken hiçbir baskı ile karşılaş-
madıklan için orta alanda zorlanma-
dan top dolaştırdılar.
Karşılaşmanın ilk yarısında kendi
yarı alanında savunmada kalan S.
Bükreş, atak organizasyonlarında
dengeli alan paylaşımıyla etkili oldu.
Rumen futbolcularının topla oynama
becerileri ve takım oyunu anlayışlan
oldukça yüksek. Ozellikle hızlı karşı
atağa çıktıklarında Fenerbahçe sa-
vunmasının boşluklarına giren sürp-
riz adamları, gole giden paslarla bu-
luşturmalan futbol dersi nrteliğindey-
di; attıkları ikı gol de rakibin zayıf nok-
tasını görüp değerlendiren akılcılık
ürünüydü.
Fenerbahçe, savunma düzeneği-
ni üst düzeyde uygulayan rakibine
karşı azımsanmayacak sayıda gol
pozisyonu buldu. Direklerden dönen
toplar, San-Lacivertlilerin şanssızlığı
olarak ayrı tutulursa, gol vuruşlann-
daki sevgi ve beceri yetersizliği bek-
lenen gollerin oluşamamasmın nede-
niydi. Iri yan fizik yapısına sahip Bük-
reş savunması, bireysel becerisi yük-
sek Okocha ve Tayfun gibi oyuncu-
lar karşısında -ağır kaldıkları için- da-
ğıldılar. Ancak ne Otto Bariç'in ne de
futbolculann bu özelliklerini,KuJlanjIU|t
mamaları ilginçti. San-Lacivertlilerin,
sorumluluk almaktan kaçınmalarına
karşın Rumenlerin, savunma ve atak-
larda yardımlaşmalı oyun anlayışı
maçın sonucuna da yansıdı.
S. Bükreş, Fenerbahçe ile aynı
oyun düzenini uyguluyor, ama Ru-
men ekibi Sarı-Lacivertlilerden bir
gömlek üstün. Bu bir gömleklik fark,
onların oyunun iki yönünü de birbir-
lennden kopmadan oynamalanndan
kaynaklanıyor. Otto Bariç'in oyuna
hiçbir katkıda bulunmaması Rumen-
lerin işini kolaylaştırdı. Fenerbahçe
yeni bir taktik uygulamayınca onlar
da maç başında başanyla uyguladık-
lan taktik düşüncelerini maç sonuna
dek sürdürdüler.
Fenerbahçeli futbolcular, oyunun
son bölümlerinde hertürlü taktiği bir
yana bırakıp maçı çevirebilmek için
büyük birsavaşım verdiler. Bunun so-
nucunda elde ettikleri pozisyonları
gol ile değerlendirememelerinde be-
ceriksizlik ve şanssızlık iç içeydi.
Fenenbahçe'nin. S. Bükreş'e kar-
şı iki maçta harcadığı rekor sayıdaki
gol fırsatını göz önüne alırsak maçın
ve turun yitirilmesi normal.
Bordo-Mavililer, UEFA Kupası rövanşında Bochum'a 5-3 yenilerek elenmekten kurtulamadı
Trabzonspor 10 kişiye teslimİ
Bochunı: 5 - Trabzonspor: 3
STATlRuhr
HAKEMLER: Radovan Miroslav (3), Dusan Djukelic (4), Zoran
Petriviç (4)
BOCHUM: Gospodorek (5). Valdoch (6). Kracht (6), Reis (8),
Stickroth (7). Dickhaut (7), Pechel (6). Schreiber (5), Közle (5)
(dk. 46 Reichel 5), Juran (7) (dk. 56 Mamiç 5), Wosz (6)
TRABZONSPOR: Metin 14)- Rada (4) (dk. 71 Kazım 5). Ogün
(6), lskender (5) (dk. 56 Osman 6) - Mehmet (3) (dk. 59 Çetin 6).
Tolunay (5), MisseMisse (6), Abdullah (5). Orhan (5) - Hami (5/.
Vugrinec (3)
SARI KARTLAR: Mehmet, hkender. Ogün. Tolunay. Abdullah,
Çetin (Trabzonspor). Valdoch (Bochum)
GOLLER: Dk. 22 Stigmth. dk. 31 Misse Misse. dk. 44 ve 52 Ju-
ran. dk. 60 Dickhaut, dk. 69 Pechel. dk. 75 Ogün, dk. ?8 Osman
KIRMIZI KART: Dk. 45 Valdoch
DENİZ İNCEDİKEN
BOCHUM-Trabzonspor, Bochum'a 5-
3 yenilerek Avrupa defterini kapadı. Avrıi
Aker Stadı'ndaki ilk maçı 2-1 kazanan
Trabzonspor. Bochum karşıstnda bir adım
öndeydi. Gerçı tek fark, hele kendi saha-
sında yediği gol Bordo-Mavililer için ke-
sinlikle 'yeterli'bir skor değildi. ama Bor-
do-Mavıli ekıp, Ogün'lü. Hami'li. Me-
tin'li. Abdullah'h kadrosu ile 2. ligin so-
ğuk nefesini ensesinde hisseden Bochum
önünde favoriydi. Ancak Trabzonspor'un
yaptığı inanılmaz hatalar. ruru 45 dakika
10 kişi oynayan Bochum'a adeta hediye et-
ti. Beklenmedık golleryiyen Bordo-Mavi-
11 ekibin son dakikalardâki çabası ise sa-
MAÇIN ELEŞTİRİSİ / HASANAL
Bochum'a karşı oyuna
kendi yan sahasmda alan
savunması ile başlayan
Trabzonspor, Juran ve
Peschel'i alan içinde adam mar-
kajıyla durdurmaya çalışırken.
Woszu da Totunay ile kontrcd
etmek istedi. Bektenenin aksine
karşılaşmaya düşük birtempo ile
başlayan Alman ekibi ilk gol po-
zisyonuna 11. dakikada Közle
ile glrdi. Bu pozisyonun dışında
27. dakikada Peschel ve 34. da-
kikada, iki gol atan Juran'ın şut-
lannı kurtaran Metin Aktaş, ye-
diği gollerde hatasızdı. üg maç-
lannda olduğu gibi savunmada
derinlik anlayışının kaybolması
Karadeniz ekibinin en büyük ha-
tası olurken Ogün ve ısken-
der'in rakiplerini faulle durdura-
rak san kart görmeleri ikinci ya-
nda ekibimizi zordurumda bırak-
tı.
İkinci yanya rakibinin 10 kişi
kalmasının avantajıyla başlayan
Bordo-Mavili takımın, Boc-
hum'dan arka arkaya 3 gol ye-
mesi Türk futbolunun
çağ atladığını ileri süren-
ler için çok acı bir sonuç-
tu. Yediği her golden
sonra dağılan, farkın açılmasıyla
bilinçli futboldan uzaklaşanTrab-
zonspor, bir hazırtık maçından
öte. bir Avrupa kupası maçırtı oy-
nadığını unutmuş gibiydi. Os-
man'ın 3. golünden sonra Trab-
zonspor'un turu aralayacak sko-
ru yakaiamaya çalışması kaybe-
dilenin geri getirilmeye çalışılma-
sından başka bir şey olamazken
Bordo-Mavili takım savunma ha-
talarıyla turu kaybetti.
dece farkın kapanmasına yaradı ve Trab-
zonspor Avrupa'ya 'erken'veda etti.
ilk dakikalardâ Trabzonspor kalesı Boc-
hum akınlan ile bunaldı. 23. dakikada de-
fansın hatasından yararlanan Stickrotka-
leci Metin'in yanmdan ağlara gönderdiği
topla Trabzon için sonun başlangıcını ha-
zırladı. 30. dakikada Misse Misse'nın go-
lü umut oldu Bordo-Mavililer içm. Ancak
devrenin sonlannda Rus golcü Juran. Boc-
hum'u yeniden öne geçirdi. tkinci yanda
ise sahada tam bir Bochum fırtınası vardı.
10 kişi kalmalanna karşın sanki 12 kişi oy-
nuyormuşçasına Trabzonspor'a nefes al-
dırmadılar.
Öyle ki Trabzon her atağa çıkışmda ka-
lesinde bir gol gördü. 52. dakikada Ju-
ran'ın ikinci, Bochum'un 3. golü, Bor-
do-Mavilılerin moralini iyiden iyiye
bozarken Dickhaut'un attığı gol, Al-
man ekibini tura iyice yaklaştırdı. 4-
1 'den sonra Trabzonspor iyice panikle-
di ve PescheTin 5. golü geldi.
5-1'lik skordan sonra maçı çevirmek
çok zordu. Ancak Trabzonspor son 15
dakikada canlandı. O ana kadar saha-
nm en kötüsü olan kaptan Ogün'ün \^ı-
ruşu durumu 5-2'ye getirdi. .Ardmdan
Osman'ın golü Bordo-Mavilileri yeni-
den maça ortak etti.
Son 10 dakika ise tam bır kâbustu
Bochum için. bir gol Trabzon'a turu
getirecekti. Bordo-Mavililer yüklendi,
kaleyi zorladı, topu ağlara da gönder-
di. Ancak önce kalecı. sonra defans ve
son olarak da ofsayt karan Trabzons-
por'un elenmesine neden oldu.
N O T L A R / RIZA ALMALI
Gurbetçilere
yazık oldu
BOCHUM - Trabzons-
por üzdü. üzüldü. LEFA
Kupası'nın ilk maçında
2-1 yendiği Bochum'a Al-
manya'da farklı mağlup
olan Bordo-Mavili ekip,
Avrupa'ya 'ehveda' derken
başta Başbakan MesutYıl-
maz olmak üzere tribünleri
dolduran 13 bine yakın
Türk seyirciyi de düş kınk-
lığına uğrattı.
tşçi kenti Bochum'un
ünlü Ruhr Stadı dün tarihi
günlerinden birini yaşadı.
2. ligden çıktığı yıl UEFA
Kupası'na katılma şansını
yakalayan Bochum'un se-
yircisi önündeki ilk Avrupa
Kupası sınavına büyük ilgi
vardı. Bochumlular maç
öncesi Ruhr Stadı'nda tam
bir şölen havası estirdiler.
Ancak maçaTürkiye Cum-
huriyeti Başbakanı'nm ge-
lecek olması gösterilerin
yanda kalmasına yol açtı.
Polis, istenmeyen olaylar
için güvenlik önlemlerini i-
ki kat arttınrken stada her
giren teker teker arandı.
Almanya'daki maçta
Bochum'un tribünleri ta-
mamıyla doldurması bek-
lense de Türk seyirciler sta-
dın neredeyse yansında boy
gösterdiler. Trabzonspor'a
5 bin bilet verilmesine kar-
şın Alman arkadaşlanna al-
dırdıklan biletlerle tribün-
lere giren taraftarlar 13 bin
kişilik dev bir orkestra gö-
rünümüne büründüler. An-
cak 2. yanda gelen şok gol-
ler Türk seyircileri tam bir
düş kınklığına uğrattı.