27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU Solti 85. yddönütnüne kayuşamadı • Sir George Solti öylesi dinç ve geleceğe yönelik planlarla yuklüydü ki onun da ölebileceği hıç kimsenin aklına gelmemişti. Solti, besteciye saygısını yitirmeyen, dinamik, duyarlı, çahşkan bir şefti. 20. yuzyıh neredeyse başından sonuna dek acısıyla tatlısıyla yaşamış ve çağ sonunda medyatik olmanın da iyi yönlerini kullanmayı bilmişti. Biliyorum, geçen hafta Yapı Kredi Sanat Festivali'nde Hvo- roskovsky'yi fena kaçırdım! As- lında geçen haftanın müzik gün- deminde ne varsa, tümünü kaçır- dım. Yaşamı yakalayabilmek uğ- runa kaçırdım. Yaşamın tanıma- dığım yüzüyle, astanyla tanış- mak uğruna... Bir uzun ameli- yet... Narkozlu saatler - uyuşuk zaman dilimleri, serumlar, iğne- ler, haplar ve yeniden gün ışığı ile kucaklaşmak.. Işte geçen haf- ta benim gündemimde bunlar vardı. Sonra bıraktığım yerden yavaş da olsa haberleri derlemeye çalış- tırn. Bu arada tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Türkmen Güner'in göreve iade edildiğini öğrendim. Ve yönetim kurulu üyelerinin de işbaşına döndüklerini. Yıllık programın yeniden ele alınacağını, solist so- rûnunun da Kültür Bakanlığı bünyesi içinde hal yoluna gidece- ğini, Istanbul'un tek senfoni or- kestrasının artık bürokratik bo- ğuntulardan kurtulup yeni döne- me yeni bir coşkuyla başlaması- rtı dileriz. Bu coşkuyu hem or- kestra üyeleri hem de Istanbul müzikseverleri hak ediyor. Müzik dünyası, perde arkasın- daki ünlü bir simasını yitirdi ge- çen hafta: Dünyanın en büyük lü- tiyelerinden (luthier) Vahâkn Ni- gogosyan (1910-1997) New York'ta öldü. tstanbul doğumlu sanatçı 1935'te Paris'te Vate- lot'nun atölyesinde eğitim gör- müş, Tûrkiye 'ye dönüp nice yay- h çalgı sanatçımızm ilk çalgılan- nı yapmış. 1959'dan sonra Ame- rika'da Wurlitzer atölyesinde şef lütiye olmuş, ardından da kendi atölyeysini kurmuş. Dünyanın en önemli lütiyeleri arasında anılan Nigogosyan'm geçen haftaki ce- nazesi sırasında, New York'ta, Şahan Arzruninin de katıldığı bir konser düzenlenmiş. Ruhi Su'yu ölümünün 12. yıl- dönümünde anarken onun bırak- tığı müziğin bugün ne çok kapı açtığını bir kez daha düşündük. Ruhi Su, Türk müziğinde Doğu ile Batı'yı birleştirdıği kadar geç- mişle geleceğe köprü olmuştur. Bugün popülermüzik adına, pro- test müzikçi, "özgün" müzikçi olarak geçinenler; uluslararası barış müziği satanlar hepsi Ruhi Su'ya çok şey borçlu. Aslında onu biraz daha dikkatle dinlese- ler daha ne çok şey öğrenebilir- ler! Aklıma gelmişken Sayın Er- tuğrul Ozkök'e bir hatırlatma yapmak ıstiyorum. Aktüel dergi- sinin 11 Ağustos sayısında ken- disini "iyüeşmez bir pop mûzik hastasT olarak tanıtmış. "801i ydlarm sonuna doğru Türk popu müthiş bir sosyolojik patiamayta bizinı hayaümıza girdi. Özal'ın müzik enstrümanlannı, kayıt ci- hazlannı ithalde getirdiği serbes- ti, insanlann cebine dolar alması müthiş bir motivasyon yaratn Türkiye'de. Sonunda basket ve fiıtbolla birlikte müzik aianında da müthiş bir patlama oldu" di- yor ve entelektüellerin Türk pop- unu küçümseyici tavnndan. Or- han Gencebay'ı görmezlikten gelmesinden yakınıyor. 196O'lı yıllarda da Marksizmin tahakkü- mü alttnda yaşarken 20 yıl bo- yunca belki de tarihin en müthiş entelektüel düşünce terörü altın- da yaşandığını savunuyor Ve ekliyor Sayın Özkök: "He- pimiz Samanyolu şarkısını çokse- verdik. içimizden onu sövlerdik, ama dışımızdan Ruhi Su'nun şar- kılanm söylerdik. Ruhi Su'nun şarkuannı da bugün kimse dinle- miyor arnk. Çok kıymeüi bir şey olsa hâlâ herkesin Ruhi Su dinli- .vor oiması lazımdı. Bildiğim ka- darryia bir CD'si bUe basılmadı_" Ertuğrul Özkök, bir sosyolog ol- duğuna göre yaptığı sosyo-müzi- kolojik saptamalara kanşamayız. Ancak hemen Esen Plak şirkettn- den yaptığımız bir araştırmanın sonuçlannı kendisine bildirelim: Ruhi Su'ya ait 25 kaset ve 18 kompakt disk bulunmakta. De- mek hâlâ dinleniyor ki bunlar da basılıyor ve satıhyor! George SoltTnin ardından Orkestra şefleri uzun yaşar, de- nir. Neden mi? Belki kan dolaşı- mı, kireçlenme gibi sorunlar ya- şamadıklanndan. Ama en öuem- lisi çok uzun vadeye, ileriye yö- nelik planlan oldugundan, psiko- lojik bir çekim gücü onlan yaşa- tır. Sir George SoJti, eylül ayının ortalannda 85 yaşında yaşamını yitirdi. Öylesi dinç ve geleceğe yönelik planlarla yuklüydü ki o- nun da ölebileceği hiç kimsenin aklına gelmemişti. Ekim ayının tüm müzik dergileri onun 85 ya- şını kutlamaya hazuianmışlar. Aynı zamanda Decca fırması ile olan 50 yıllık birlikteliğini. Kon- serler, kayıtlar, törenler, söyleşi- ler, biyografiler, neler hazırlan- mamış ki! Solti, ekim ayına ka- vuşamayınca kimi dergi içine in- cecik bir sayfa eklemiş, fazla er- ken baskıya girdiklerinden ötürü özür dilercesine Solti'nin eylül- deki ölümünü bildirmiş. George Solti (1912-1997) Bu- dapeşte'de doğmuş. KodaK, B«r- tok, Dohnanyi gibi müzik tarihi- nin büyük isimleriyle çalışmış; 1936'da Salzburg Festivali'nde Toscanini'nin asistanhğını yap- mış. lkinci Dünya Savaşı'nı izle- yen yıllarda bir Yahudi olarak Münih operasının ardından Frankfurt operasının şefliğini üst- lenmesi ilginç. 1969-91 arasında Şikago Senfoni Orkestrasrnın şefı olan Solti, 1972'den sonra ln- giliz vatandaşlığına geçmiş. Londra Filarmoni Orkestrası'nın da bir süre şefliğini yapmış, Amerika'da Metropolitan ve San Francisco operalanndaki temsil- leriyle büyük ün toplamış. Sol- ti'nin NVagner. Richard Strauss, Mahler ve Elgar yapıtlanndan oluşan kayıtlan tarihi önem taşır. Özellikle Wagner'in dört opera- lık "Ring" (Yüzük) dizisini ilk kez kayda alan şef olmuştur. Solti bugüne dek binlerce ya- pıtm kaydma imzasını atmış. Tam elli yıl belli bir plak firma- sına bağlıhğı da dikkat çekici. Henüz ses kayıt tekniklerinin ge- lişmediği, ancak 78'lik plaklann yapıldıği bir dönemde, 1947'de başlamış Decca ile çalışmaya. Ardından tüm plak endüstrisinin gelişmesi sürecine tanık olmuş. Mono'dan stereo'ya, uzunçalar- dan kompakt diskte, dijital kayıt- lara, mmi disklere ve şimdilerde yaygınlaşan DVD audio diskleri- ne kadar. tüm teknolojik gelişme- nin içinde yoğrulmuş. Solti'nin amacı da geniş kitleye, daha ge- niş kitleye müziği ulaştırmak. Bu nedenle her çıkan kayıt yeniliği- ne kapılannı açık tutmuş. Dudley Moore'a orkestrayı tanırtığı, şef- lik öğrettiği televizyon dizileri birbirinden ilginçtir. Her yıl mü- zik tarihi derslerimde zaman ayı- np bu dizilerden birkaçını öğren- cilerime göstermeye çalışınm. Gençlere Solti'nin o yumuşacık anlatımından daha güzel tanıtıla- maz orkestra. George Solti. besteciye saygı- smı yitirmeyen, dinamik, duyar- lı, çalışkan bir şefti. Kocaman bir yirminci yüzyılı neredeyse başın- dan sonuna dek acısıyla tatlısıy- la yaşamış ve çağ sonunda med- yatik olmanın da iyi yönlerini kullanmayı bilmişti. Seyreylegözüm konsersezonu açılışmı AHMETSAY ANKARA -Evet efendim, konser sezonunun açılması- na,az kaldı: Cumhurbaşkan- ':ğı Senfoni. açıhş konserle- rini 3 ve 4 Ekim'de Atatürk Spor Salonu'nda sunacağını bildirdi. Ankara Devlet Ope- ra ve Balesi ise 27 Eylül Cu- martesi günü hipodromda "Opera Ateşi" başlığı altın- daki konserle sezona başladı. Hipodrom, sergılediği doğal ortamla açık hava etkinlikle- rine aykın düşmemiştir; dü- zenlemenin asıl, çıplak be- ton. kuru demir ve çiğ plas- tiğin sınttığı dev bir kibrit kutusuna benzeyen spor sa- lonu için düşünülmesi gere- kir: Müzik, özüyle bağdaşan bir "fizikçevre''de yapılır, il- gililerin bu noktaya özen göstereceğini umuyoruz. Piramit tepetaklak Cumhurbaşkanlığı Senfo- ni, açıhş konserleri gelirirûn "eğitiın refonnu"na katkı olarak değerlendirileceğini açıkladı. Bu yaklaşım, düz bir "kafla" değildir; eğitimin kültür temeli üzerinde yük- seldigini \nrgulamaya yöne- liktir. Eğitimde "reform" kültürel yükselişin öngördü- ğü bir atılım alanı olduğuna göre, köklerinden beslene- meyen bir eğitim anlayışı, ancak "iyileştinne" sözüyle sınırlı kalır. Bir de yokluk içindeki "kuruluş" dönemi- ni anımsayalım: Cumhuriye- tin hemen ilk aylannda Mu- zıka-i Humayun Ankara'ya getirilerek "F^Vaser-^Cultt-' hur Musiki Heyeti" adını al- mış, Musiki Muallim Mekte- bi açılmış ve laik eğitimi bü- tünleştiren "Tevhid-i Tedri- sat Kanunu" çıkanlmıştır. 1925'te yetenekli müzikçile- rimiz Avrupa'ya gönderil- miş, 1926'da Gazi Terbiye Enstitüsü öğretime başlamış- tır. Kaynağını konservatu- varda bulan müzik kurumla- nmız, asker tayini kadar önem taşımıştır. Özlemle andığım Cahit Külebi şöyle derdi: "Türld- y«'ye iki tane Kültür Bakanı gelmiştir: Birincisi Hasan Âli YüceL iküıcisL.'' Külebi bu- rada düşünüp bekler, gözleri dolar. sonra başka bfr 1 konn- yageçöJdİ.^ '"*•• '••»R>lrA Değerli dostum Canan YûceL babasınm son nefesi- ni vermesinden bırkaç daki- ka önce gözlenni aralayıp. "eğitiııı" ve "kültür" bakan- lıklannın adını Fransızca mı- nldandığını. kalan son gü- cüyle "kültür. kühür." dedi- ğinianlaür. Son çeyrek yüzyılda kül- türel devinimin önemini bi- len birkaç kültür bakanı, bü- tün iyi niyetine karşm eli ko- lu bağlı kalmıştır. Geçen haf- ta Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hüseyin Ak- T.C. KULTUR BAKANLIĞI DEMET TİY.\TROL\RI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA DEVLET TİYATROSU flW7-1998MEVS»MP EKİM AY1 L GENEL OYUNDÜZENlJ BUYUK TİYATRO USTALM? SINIFI . 24 26 28 31 EKİM 1997 KÜÇÜKTİYATRO YAL/JMCI ARANIYOR 7-12,14-19.21-26.28-31 EKİM 1997 YENİSAHNE UÇ BOYLU KADIN 21-26,28-31 EKİM 1997 ŞİNASİ SAHNESİ ATEŞLE OYNAYAN 28 29 30 31 EKİM 1997 ALTINDAĞ TİYATROSU BOYACI 1-5,7-12.14-19,21-26,28-31 EKİM 1997 ODA TİYATROSU MERHABA HOŞCAKAL 10,11,14-18,21-25,28-31 EKİM 1997 İRFAN ŞAHİNBAŞ A.SAHNESİ KUZGUNCUKLU FAZİLET 15,16,18-22,23 25-29 30 EKİM 1997 B.M. CÂNOVA SAHNESİ SEVGILI YALAN 12,17.18,19-24 25,26-31 EKİM 1997 Y.MAH. BEL. 50. YILTİY. SALONU RUMUZ GONCAGUL 9-12,16-19,23-26,30,31 EKİM 1997 AKM BÜYUK SALON KUVAYI MILLİYE 26 EKİM 1997 AKM ODA TİYATROSU KOZAb<\R-OLUlER KONUŞMAK ISTERLER 14-19,21-26.28,30,31 EKİM 1997 AKM AZİZ NESİN SAHNESİ KAMYON 28 30 31 EKİM 1997 TAKSİM S/\HNESİ AY IŞlGlNDA ŞAMATA 21-26,28-31 EKİM 1997 29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA "CUMHURİYET'İN 74. YILIKUTLAMA PROGRAMI" IZMIR DEVLET TİYATROSU İSTANBUL DEVLET TİYATROSU KONAK SAHNESİ K.RAGIP HAYKIR SAHNESİ B.B. UĞURMUMCU KUL SAN. MER. AVP SAHNESİ AVP SAHNESİ AVP SAHNîSl AVP SAHNESİ CENGIZ HAN !N BISIKLETI 7-12,14-19,21-26,28-31 EKİM 1997 MİKADO NUN ÇOPLERI 2-5,9-12,16-19,23,26,30,31 EKİM 1997 ÇİLHOROZ. ... .24,25,31 EKİM 1997 GOZ KAP VAZ YAPARIM .... 1-5.7-12,21.22,23 EKİM 1997 HEUKOPTER 14-19 EKİM 1997 HAMLET EFENDI 24-26 EKİM 1997 H'JZNUN COŞKUSU 28-31 EKİM 1997 ADANA DEVLET TİYATROSU SETYHAN BEL K.M. SAHNESİ UÇ KAGlTÇ! 31 EKİM 1997 TRABZON DEVLET TİYATROSU A. PARK HALUK ONGAN SAH. DOGRULAR 9-12,16-19,23-26,30,31 EKİM 1997 DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSU BLJYÜK SAHNE DUDUKCU FIRÇACIL>\RIN ŞAVAŞi 16-19.23-26,30,31 EKİM 1997 D.T. SAHNESİ ANTALYA DEVLET TİYATROSU FARELER VE INSANLAR TURNELER 21-26,28-31 EKİM 1997 ESKİŞEHİR ESKİŞEHİR Kİ RŞEHİR H>«\fAY K>=\HRAMAVMARAS BENFEUERBACH 13 EKİM 1997 BENİMKİNİN ADI REGINE 16 EKİM 1997 VUSLAT(KAVUŞNM) 17 EKİM 1997 IKINCI BOLUM . . 25.26 EKİM 1997 I K I N C I B O L U M . . . . 28 29 EKİM 1997 buhıt, sezon açılışı dolayısıy- la düzenlediği basın toplan- tısında şöyle dedi: "20001i yıDara geldiğjmizde yalnızca • ttforkehtle smırtı opera-bale hareketi ve müzik yaşamı- muJa övünemeyeceğiıniz gi- bi bunun sorgulanması ge- rektigini düşünüyorum." Günümüzde durum dra- matiktir: Konservatuvarme- zunlan, iş alanı bulamadığı için bu okullar daha az öğ- renci almakta, başvurular da azalmaktadır. Tabandan ge- len on binlerce yetenekli ço- cuğumuza olanaklar daraltıl- mıştır. "Kunıhış"döneminin piramiti tepetaklak edilmiş- tir. Konservatuvarlanmız, müzik kurumlanna eleman yetiştirmiyorsa neden kurul- muştur? Üniversitelerdeki ''müzik eğitiıni'' bölümleri- miz yeterince müzik öğret- meni yetiştirmiyorsa neden genişletilmekten. çoğaltıl- maktan kaçınılmaktadır? Müzik ve sahne sanatlan aia- nında son yırmi beş yıldan beri neden gerekli yasalar çı- kanlmamıştır? Var olan yasa ve yönetmelikler neden uy- gulama dışı kalmıştır? Bütün bunlann nedeni açık, sorumlulan bellidir: Geçen gün 12 arkadaş, bir araya geldik ve şu iki sonuca vardık. Bir Nedenler ve so- rumlular için başvunılacak temel kaynak, Sayın Doğan Kuban'm "Kır Demokrasin ya da Demoknsi Isterük" başlıkh yazısıdır (Cumhuri- yct, 8 Temmuz 1997). iki: Aydınlanma doğrultusunda halkın yanında olunmalı, is- teklerin yaşama geçirilmesi hızlandınlrnalı, toplumsal coşkunun yaratılmasına ön- cülük edilmelidir. Deniz kabarmaktadır Halk, büyük çoğunluğuy- la çağdaşlaşma eğilımınde- dir. Çoksesli müzik, opera, bale etkınliklerine gösterilen ilgi. son yıllarda kitlesel bo- yutlar kazanmışhr ve bu ilgi, yurdun dört bucağında, Van'dan Marmaris'e, Sam- sun'dan Antakya'ya değin yüzlerce kent ve kasabada gözlemlenmiş, yaşanmıştır. Coşku, inanılmaz boyutlar- dadır. Yücel'in düşlerindeki gıbıdır. İdfl Biretin Niğde re- sitalinde, salonun tıklım tık- lım dolması dolayısıyla bin- lerce insan kapıda kalmıştır Genç bir piyanistimizin An- takya'daki spor salonunda verdtgi Tesital, ertesi gün yi- nelenmiş, coşkuyu bu da do- yuramamıştır. Bütün bunlar tek tük örnekler değildir. Dipten gelen müthiş bir dal- ga kabarmakta, denizi tut- makta, deniz kabarmaktadır. Bu gelişim nasıl yanıtlanabi- lir? Halkın isteklerini karşı- layacak ne gibi önlemler alı- nabilir? Bunu yine sivil top- lum örgütleri "aydınlan- ma"dan yana olanların ön- derliği başaracaktır. "küitür refonmı'' temelinin atılması için planlar hazırdır. "Fi- nansmafi" için potansıyel. is- tenenden fazladır. Yaratıcı kadrolar, işe koyulmak özle- miyle yanıp tutuşmaktadır. Kimı bekliyoruz, "kır de- mokrasisi''nin adamlannı rm? Biz sadece kendi gücü- müze, yurtseverliğimize gü- veniyoruz. "Kuruluş" coş- kusunu yeniden yasatacağı- mıza güveniyoruz. Bunu biz başaracağız. Göreceksiniz. başaracağız. Çünkü başar- mak zorundayız. Antalya Altm Portakal Film Festivali başlıyor Sinemanın 'C vitamini' BÜLENT ECEVtT 199 1-1998UYATRO MEVSİMÜİS TLJM SEYİRCİLERİMİZE HAYIRL1OLMASIDİLEĞİYLE Genelşanal ve Yönetim: Prof. M. BOZKIRTKİRIÇ• Başrejisör: ERGİS ORBEY ANTALYA - Türk sinemasına 34 yıldır destek veren ve sanatçılar arasında "sine- manın Cvftamini" olarak adlandınlan An- talya Altın Portakal Film Festivali bugün başlıyor. 14 filmin yanşacağı festivalde toplam 8 milyar 50 milyon lira ödül dağı- tılacak. Festival için yurtiçinden ve dışın- dan birçok sanatçı ve yazarlardan oluşan kişilerdavetedıldi.Davetedilenler arasın- da olan Elizabeth TayJor'a Antalya'da bir ev hediye edilmesine karşın katılamayaca- ğı öğrenildi. Bugün davetlilerin de katılacağı gele- neksel kortej geçişi ile festival resmen baş- layacak. Davetlilerin konaklayacağı Falez Otel önünden başlayacak olan kortej, Bü- yükşehir Belediyesi önünde sona erecek. Büyükşehir Belediye Başkanı ve Altın Portakal Kültür Sanat Vakfi Başkanı Ha- san Subaşfnın özel davetine karşılık, "Sağfak dunımum el verirse katılabilirim" mesajı gönderen ünlü sinema oyuncusu Elizabeth Taylor'a Kemer tarafında bir ev hediye edildigi öğrenildi. Vakıf yetkilileri Taylor'a hediye edilen evin Kültür Bakan- lığı Tanıtım Fonu'ndan alındığını bildirdi- ler. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve hükümet üyelerinin katıhmı ile açılışı ya- pılacak olan cam piramit ve Altın Portakal Film Festivali'nin geleneksel açıhş kok- teyli ile festivalli günlere girilmiş olacak. 5 Ekim'e kadar sürecek olan festivalin et- kinlikleri arasında söyleşi ve imza günle- ri, halk oyunlan gösterilen, sergiler, pa- neller, seminer ile özel gösterimler ve dün- ya sinemasından seçkiler yer alıyor. 60 milyar lira bütçeli festivalin etkinlik- leri ağırlıklı olarak fuar aianında gerçek- leştirilecek. Yanşma filmleri, Oscar, Pres- tij ve Kültür sınemalannda 12.00,14.30 ve 16.45 seanslarmdagösterilecek. Akşamla- n ise Cumhuriyet Meydanı, Yat Limanı ve Fuar aianında açık havada gösterimler sü- recek. Büyük jüri ise Antalya Kültür Mer- kezi'nde (AKM) filmleri izleyip değerlen- direcek. Açık hava gösterimleri ücretsiz. Sinemalardaki gösterimlerin tarifesi ise tam 600 bin lira, ögrenci 400 bin lira ola- rak belniendi. "Göç" konusunun işlenece- ği bu yılki festival için Antalya ile kardeş şehir ilan edilen Nümberg'den gönderilen iki göç filmi de gösterilecek. Gülseren Güçhan'ır "KenteGöçEden İnsanınTürk Sinemasında Degisen ProfîH" konulu semi- neri ve Doç. Dr. Yusuf Örnek'in yönetece- ği "Avşarter'dan Günümüze Göç Oiayı" konulu panel, 2 Ekim günü AKM Perge sa- lonunda, 13.30 ve 14.30'dayapılacak. Atil- la Dorsay'm yöneteceği "Türk Sinemasın- da Seyirci Neredeydi" konulu panel ise 5 Ekim günü saat 15.00'te AKM'de gerçek- leştirilecek. Altın Portakal Onur gecesi, 3 Ekim gü- nü Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Alam'nda yapılacak. Flkret Hakan, Müj- deAr,NejatSaydam,TürkânŞoray ve Yıi- maz Dmn'ya onur ödülleri verilecek, bu arada sanatçı Özdemir Erdoğan da bir kon- ser verecek. Festivalin kapanış töreni ise 5 Ekim gü- nü fuar aianında yapılacak. Ajda Pek- kan'ın konser vereceği geceye giriş ücret- siz olacak ve Altın Portakal kazanan sanat- çılara da ödülleri burada verilecek. Gateri Carousel'de sergi • Kültür Servisi - Vladimir Sorokovo\ ve Moskova Resim Akademisi profesörleri Victor Shulga, A. Bashirov. S Smetanine, G. Tsharev ve V Novojilov'un resim sergisi yann Galeri Carousel'de açılıyor. Sanat Yönetmenliğinı Gül Ergı'nın üstlendiği sergıde sanatçılann toplam 40 yapıtı sergilenecek. Sergi 3 Kasım tarihine dek 10,00-22.00 saatleri arasında gezılebilecek. Fabrjca'da bir Tiirk • Kültür Servisi -Benetton tarafından. her ulustan genç yeteneklere yeni olanaklar sağlamak amacıyla kurulan Fabrica"ya Türkiye'den Abdullah Oğuz Içöz kabul edildi. Özgeçmişi ve kısa merrajlı film çalışmalanndan örneklerle Fabnca'ya baş\ uran Içöz, haziran ayında gerçekleştırilen 10 günlük deneme süresi sonucunda okula kabul edildı. Içöz. bir yıl boyunca Fabnca'daki atölye çalışmalarına katılacak. Benetton reklam kampanyalannın yaratıcısı Oliviero Toscani'nın danışmanlığını yaptığı Fabnca. film, fotoğraf. yazım, ses. tasarımcılık. grafik ve görsel sanatlar alanlannda eğitim veriyor 'The House of Yes' isimli film, Los Angeles'ta gösterime giriyor • Kültür Servisi- Mirimax Films'ın son filmi "The House of Yes'in prömiyeri öncekı akşam Hollywood'da gerçekleştirildi. Prömiyere Brooke Shields ve Justine Bateman da katıldı. Şükran Günü tatilinde yaşanan olaylann anlatıldıği koınedi Fılminde Parkey Posey. Tari Spellıng ve Genvieve Bujoud rol alıyor. Film 20 Ekim'de Los Angeles'ta göstenme gırecek. Appedamento Dekorasyon'da Füreya Koral anılıyor • Kültür Servisi - Mimarlık ve tasanm dergisi Arredamento Dekorasyon'un ekim sayısında mimarlık. tasanm ve sanat konulannda çeşitli uzmanlann yazılan yer alıyor. Dergınin Haber Sanat bölümünde. Beral Madra'mn, dün>anın çeşitli yerlerinden gelıp Londra'da yerleşmiş beş kadın sanatçınm 2 Ekim-1 Kasım tarihlerinde BM Çağdaş Sanat Merkezi'nde gerçekleştırdiği sanatsal .etkinlik V^genstalasyon üzerine Foreıgn Investment Yabancı Yatmm başlıklı yazısı yer alıyor. Profil bölümünün bu aykı konusu Christian de Portzamparc. Fransa'nın uluslararası piyasadaki çağdaş mimarlanndan Portzamparc üzerine öğrencısi Nedim Sisa'nın bir yazısı. yine onun bir başka meslektaşı ile ünlü mimar hakkında yaptığı söyleşi ve Uğur Tanyeh'nin eleştirel irdelemesi yer alıyor. Düşünce bölümünde Önder Şenyapılı, Mimarlıkta Bunalım I başlıklı yazısında mimarlığın bilgi alanındaki belirsızlik sorununu tartışıyor. Anma başlığı altında geçen ay yitirdığimiz Füreya Koral için dostlan Ayda Arel. Alev Ebüzziya, Candeğer Furtun, Rabia Çapa ve Sarkis'in yazılan yer alıyor. Sanat bölümünün ilk yazısında Necmi Sönmez, iki sanat eylemi "Documenta X" ve "Skulptur Projecte"i eleştirel bir bakışla irdelıyor. Aynca "Öteki Modernizmler" adlı sergi çerçevesinde aynı başhkla düzenlenen sempozyuma Türkiye'den konuşmacı olarak çağnlan Hüseyin Alptekin'le, Özgür Uçkan konuşuyor. ADOB perdelerini Üç SHahşörlep'le açıyor • ANKARA (AA) - Ankara Devlet Opera ve Balesi , (ADOB), perdelenni, geçen sezon büyük ilgi gören G. Verdi'nin "Üç Silahşörler" balesiyle 2 Ekim'de açıyor. ADOB'un yeni sezonda sergileyeceği ilk yapıt olan Üç Silahşörler'in koreografisini Andreı Prokovsky hazırladı. Orkestra şefliğini Rauf Abdullayev'in üstlendiği balenin başlıca rollerini ise Armağan Davran. Volkan Ersoy. Özden Aktürk paylaşıyor. 1997-98 sezonunda opera. bale ve çoksesli müziğin en seçkin ve güzel ömeklerini sanatse\erlere sunmayı amaçlayan ADOB, sezonun yeni yapıtı G. Verdi'nin "Messa Dı Requıemı"nı 27 Ekim"de sunacak. ,\nkara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu, Mısır Kahire Operası'ndan aldığı davetle 26-27 Ekim'de Kahire'de iki temsil verecek. Sanat Yönetmenı Beyhan Murphy'nin tek perdelik "Post" adlı yapıtı, bu turne için Kahire Operası yönetimince özel olarak seçildi Geçen sezon da sergilenen Alman Reinhild Hoffrnann. Binnaz Aydan ve Beyhan Murphy'nin yapıtlanndan oluşan "3 Kadın" ise turnenın ikinci programını oluşturacak. 3. Uluslararası Sanatta Başarı ÖdültePi vepildi • Kültür Servisi - Yönetmen David Gest'in sponsorluğunu üstlendiği 3. Uluslararası Sanatta Başan Ödülleri öncekı akşam Beverly Hills'de düzenlenen bir törenle sahiplerinı buldu. Celine Dion, "Yılın Başanlı Sanatçısı Ödülü"ne layık görülürken. Smokey Robinson da şarkı sözü yazan ve müzik dünyasında gösterdiği başanlanndan dolayı "Pacesetter Ödülü"nü aldı. Roxy / de yeni sezon başlıyor I Kültür Servisi - Roxy yeni sezonunu partilerle açtı. Roxyde ekim ayı boyunca konserler, özel geceler ve alternatif partiler yer alacak. Ay boyunca her salı ve çarşamba akşamı Kerem Görsev. Volkan Hürsever ve Ateş Sezer'den oluşan Relaxing konseri, perşembe geceleri de Alternative Party yer alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle