Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU
Solti 85. yddönütnüne kayuşamadı
• Sir George Solti öylesi dinç ve geleceğe yönelik
planlarla yuklüydü ki onun da ölebileceği hıç kimsenin
aklına gelmemişti. Solti, besteciye saygısını
yitirmeyen, dinamik, duyarlı, çahşkan bir şefti. 20.
yuzyıh neredeyse başından sonuna dek acısıyla
tatlısıyla yaşamış ve çağ sonunda medyatik olmanın da
iyi yönlerini kullanmayı bilmişti.
Biliyorum, geçen hafta Yapı
Kredi Sanat Festivali'nde Hvo-
roskovsky'yi fena kaçırdım! As-
lında geçen haftanın müzik gün-
deminde ne varsa, tümünü kaçır-
dım. Yaşamı yakalayabilmek uğ-
runa kaçırdım. Yaşamın tanıma-
dığım yüzüyle, astanyla tanış-
mak uğruna... Bir uzun ameli-
yet... Narkozlu saatler - uyuşuk
zaman dilimleri, serumlar, iğne-
ler, haplar ve yeniden gün ışığı
ile kucaklaşmak.. Işte geçen haf-
ta benim gündemimde bunlar
vardı.
Sonra bıraktığım yerden yavaş
da olsa haberleri derlemeye çalış-
tırn. Bu arada tstanbul Devlet
Senfoni Orkestrası Müdürü
Türkmen Güner'in göreve iade
edildiğini öğrendim. Ve yönetim
kurulu üyelerinin de işbaşına
döndüklerini. Yıllık programın
yeniden ele alınacağını, solist so-
rûnunun da Kültür Bakanlığı
bünyesi içinde hal yoluna gidece-
ğini, Istanbul'un tek senfoni or-
kestrasının artık bürokratik bo-
ğuntulardan kurtulup yeni döne-
me yeni bir coşkuyla başlaması-
rtı dileriz. Bu coşkuyu hem or-
kestra üyeleri hem de Istanbul
müzikseverleri hak ediyor.
Müzik dünyası, perde arkasın-
daki ünlü bir simasını yitirdi ge-
çen hafta: Dünyanın en büyük lü-
tiyelerinden (luthier) Vahâkn Ni-
gogosyan (1910-1997) New
York'ta öldü. tstanbul doğumlu
sanatçı 1935'te Paris'te Vate-
lot'nun atölyesinde eğitim gör-
müş, Tûrkiye 'ye dönüp nice yay-
h çalgı sanatçımızm ilk çalgılan-
nı yapmış. 1959'dan sonra Ame-
rika'da Wurlitzer atölyesinde şef
lütiye olmuş, ardından da kendi
atölyeysini kurmuş. Dünyanın en
önemli lütiyeleri arasında anılan
Nigogosyan'm geçen haftaki ce-
nazesi sırasında, New York'ta,
Şahan Arzruninin de katıldığı
bir konser düzenlenmiş.
Ruhi Su'yu ölümünün 12. yıl-
dönümünde anarken onun bırak-
tığı müziğin bugün ne çok kapı
açtığını bir kez daha düşündük.
Ruhi Su, Türk müziğinde Doğu
ile Batı'yı birleştirdıği kadar geç-
mişle geleceğe köprü olmuştur.
Bugün popülermüzik adına, pro-
test müzikçi, "özgün" müzikçi
olarak geçinenler; uluslararası
barış müziği satanlar hepsi Ruhi
Su'ya çok şey borçlu. Aslında
onu biraz daha dikkatle dinlese-
ler daha ne çok şey öğrenebilir-
ler! Aklıma gelmişken Sayın Er-
tuğrul Ozkök'e bir hatırlatma
yapmak ıstiyorum. Aktüel dergi-
sinin 11 Ağustos sayısında ken-
disini "iyüeşmez bir pop mûzik
hastasT olarak tanıtmış. "801i
ydlarm sonuna doğru Türk popu
müthiş bir sosyolojik patiamayta
bizinı hayaümıza girdi. Özal'ın
müzik enstrümanlannı, kayıt ci-
hazlannı ithalde getirdiği serbes-
ti, insanlann cebine dolar alması
müthiş bir motivasyon yaratn
Türkiye'de. Sonunda basket ve
fiıtbolla birlikte müzik aianında
da müthiş bir patlama oldu" di-
yor ve entelektüellerin Türk pop-
unu küçümseyici tavnndan. Or-
han Gencebay'ı görmezlikten
gelmesinden yakınıyor. 196O'lı
yıllarda da Marksizmin tahakkü-
mü alttnda yaşarken 20 yıl bo-
yunca belki de tarihin en müthiş
entelektüel düşünce terörü altın-
da yaşandığını savunuyor
Ve ekliyor Sayın Özkök: "He-
pimiz Samanyolu şarkısını çokse-
verdik. içimizden onu sövlerdik,
ama dışımızdan Ruhi Su'nun şar-
kılanm söylerdik. Ruhi Su'nun
şarkuannı da bugün kimse dinle-
miyor arnk. Çok kıymeüi bir şey
olsa hâlâ herkesin Ruhi Su dinli-
.vor oiması lazımdı. Bildiğim ka-
darryia bir CD'si bUe basılmadı_"
Ertuğrul Özkök, bir sosyolog ol-
duğuna göre yaptığı sosyo-müzi-
kolojik saptamalara kanşamayız.
Ancak hemen Esen Plak şirkettn-
den yaptığımız bir araştırmanın
sonuçlannı kendisine bildirelim:
Ruhi Su'ya ait 25 kaset ve 18
kompakt disk bulunmakta. De-
mek hâlâ dinleniyor ki bunlar da
basılıyor ve satıhyor!
George SoltTnin ardından
Orkestra şefleri uzun yaşar, de-
nir. Neden mi? Belki kan dolaşı-
mı, kireçlenme gibi sorunlar ya-
şamadıklanndan. Ama en öuem-
lisi çok uzun vadeye, ileriye yö-
nelik planlan oldugundan, psiko-
lojik bir çekim gücü onlan yaşa-
tır. Sir George SoJti, eylül ayının
ortalannda 85 yaşında yaşamını
yitirdi. Öylesi dinç ve geleceğe
yönelik planlarla yuklüydü ki o-
nun da ölebileceği hiç kimsenin
aklına gelmemişti. Ekim ayının
tüm müzik dergileri onun 85 ya-
şını kutlamaya hazuianmışlar.
Aynı zamanda Decca fırması ile
olan 50 yıllık birlikteliğini. Kon-
serler, kayıtlar, törenler, söyleşi-
ler, biyografiler, neler hazırlan-
mamış ki! Solti, ekim ayına ka-
vuşamayınca kimi dergi içine in-
cecik bir sayfa eklemiş, fazla er-
ken baskıya girdiklerinden ötürü
özür dilercesine Solti'nin eylül-
deki ölümünü bildirmiş.
George Solti (1912-1997) Bu-
dapeşte'de doğmuş. KodaK, B«r-
tok, Dohnanyi gibi müzik tarihi-
nin büyük isimleriyle çalışmış;
1936'da Salzburg Festivali'nde
Toscanini'nin asistanhğını yap-
mış. lkinci Dünya Savaşı'nı izle-
yen yıllarda bir Yahudi olarak
Münih operasının ardından
Frankfurt operasının şefliğini üst-
lenmesi ilginç. 1969-91 arasında
Şikago Senfoni Orkestrasrnın
şefı olan Solti, 1972'den sonra ln-
giliz vatandaşlığına geçmiş.
Londra Filarmoni Orkestrası'nın
da bir süre şefliğini yapmış,
Amerika'da Metropolitan ve San
Francisco operalanndaki temsil-
leriyle büyük ün toplamış. Sol-
ti'nin NVagner. Richard Strauss,
Mahler ve Elgar yapıtlanndan
oluşan kayıtlan tarihi önem taşır.
Özellikle Wagner'in dört opera-
lık "Ring" (Yüzük) dizisini ilk
kez kayda alan şef olmuştur.
Solti bugüne dek binlerce ya-
pıtm kaydma imzasını atmış.
Tam elli yıl belli bir plak firma-
sına bağlıhğı da dikkat çekici.
Henüz ses kayıt tekniklerinin ge-
lişmediği, ancak 78'lik plaklann
yapıldıği bir dönemde, 1947'de
başlamış Decca ile çalışmaya.
Ardından tüm plak endüstrisinin
gelişmesi sürecine tanık olmuş.
Mono'dan stereo'ya, uzunçalar-
dan kompakt diskte, dijital kayıt-
lara, mmi disklere ve şimdilerde
yaygınlaşan DVD audio diskleri-
ne kadar. tüm teknolojik gelişme-
nin içinde yoğrulmuş. Solti'nin
amacı da geniş kitleye, daha ge-
niş kitleye müziği ulaştırmak. Bu
nedenle her çıkan kayıt yeniliği-
ne kapılannı açık tutmuş. Dudley
Moore'a orkestrayı tanırtığı, şef-
lik öğrettiği televizyon dizileri
birbirinden ilginçtir. Her yıl mü-
zik tarihi derslerimde zaman ayı-
np bu dizilerden birkaçını öğren-
cilerime göstermeye çalışınm.
Gençlere Solti'nin o yumuşacık
anlatımından daha güzel tanıtıla-
maz orkestra.
George Solti. besteciye saygı-
smı yitirmeyen, dinamik, duyar-
lı, çalışkan bir şefti. Kocaman bir
yirminci yüzyılı neredeyse başın-
dan sonuna dek acısıyla tatlısıy-
la yaşamış ve çağ sonunda med-
yatik olmanın da iyi yönlerini
kullanmayı bilmişti.
Seyreylegözüm konsersezonu açılışmı
AHMETSAY
ANKARA -Evet efendim,
konser sezonunun açılması-
na,az kaldı: Cumhurbaşkan-
':ğı Senfoni. açıhş konserle-
rini 3 ve 4 Ekim'de Atatürk
Spor Salonu'nda sunacağını
bildirdi. Ankara Devlet Ope-
ra ve Balesi ise 27 Eylül Cu-
martesi günü hipodromda
"Opera Ateşi" başlığı altın-
daki konserle sezona başladı.
Hipodrom, sergılediği doğal
ortamla açık hava etkinlikle-
rine aykın düşmemiştir; dü-
zenlemenin asıl, çıplak be-
ton. kuru demir ve çiğ plas-
tiğin sınttığı dev bir kibrit
kutusuna benzeyen spor sa-
lonu için düşünülmesi gere-
kir: Müzik, özüyle bağdaşan
bir "fizikçevre''de yapılır, il-
gililerin bu noktaya özen
göstereceğini umuyoruz.
Piramit tepetaklak
Cumhurbaşkanlığı Senfo-
ni, açıhş konserleri gelirirûn
"eğitiın refonnu"na katkı
olarak değerlendirileceğini
açıkladı. Bu yaklaşım, düz
bir "kafla" değildir; eğitimin
kültür temeli üzerinde yük-
seldigini \nrgulamaya yöne-
liktir. Eğitimde "reform"
kültürel yükselişin öngördü-
ğü bir atılım alanı olduğuna
göre, köklerinden beslene-
meyen bir eğitim anlayışı,
ancak "iyileştinne" sözüyle
sınırlı kalır. Bir de yokluk
içindeki "kuruluş" dönemi-
ni anımsayalım: Cumhuriye-
tin hemen ilk aylannda Mu-
zıka-i Humayun Ankara'ya
getirilerek "F^Vaser-^Cultt-'
hur Musiki Heyeti" adını al-
mış, Musiki Muallim Mekte-
bi açılmış ve laik eğitimi bü-
tünleştiren "Tevhid-i Tedri-
sat Kanunu" çıkanlmıştır.
1925'te yetenekli müzikçile-
rimiz Avrupa'ya gönderil-
miş, 1926'da Gazi Terbiye
Enstitüsü öğretime başlamış-
tır. Kaynağını konservatu-
varda bulan müzik kurumla-
nmız, asker tayini kadar
önem taşımıştır.
Özlemle andığım Cahit
Külebi şöyle derdi: "Türld-
y«'ye iki tane Kültür Bakanı
gelmiştir: Birincisi Hasan Âli
YüceL iküıcisL.'' Külebi bu-
rada düşünüp bekler, gözleri
dolar. sonra başka bfr
1
konn-
yageçöJdİ.^ '"*•• '••»R>lrA
Değerli dostum Canan
YûceL babasınm son nefesi-
ni vermesinden bırkaç daki-
ka önce gözlenni aralayıp.
"eğitiııı" ve "kültür" bakan-
lıklannın adını Fransızca mı-
nldandığını. kalan son gü-
cüyle "kültür. kühür." dedi-
ğinianlaür.
Son çeyrek yüzyılda kül-
türel devinimin önemini bi-
len birkaç kültür bakanı, bü-
tün iyi niyetine karşm eli ko-
lu bağlı kalmıştır. Geçen haf-
ta Devlet Opera ve Balesi
Genel Müdürü Hüseyin Ak-
T.C. KULTUR BAKANLIĞI
DEMET TİY.\TROL\RI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
ANKARA DEVLET TİYATROSU
flW7-1998MEVS»MP
EKİM AY1
L GENEL OYUNDÜZENlJ
BUYUK TİYATRO USTALM? SINIFI . 24 26 28 31 EKİM 1997
KÜÇÜKTİYATRO YAL/JMCI ARANIYOR 7-12,14-19.21-26.28-31 EKİM 1997
YENİSAHNE UÇ BOYLU KADIN 21-26,28-31 EKİM 1997
ŞİNASİ SAHNESİ ATEŞLE OYNAYAN 28 29 30 31 EKİM 1997
ALTINDAĞ TİYATROSU BOYACI 1-5,7-12.14-19,21-26,28-31 EKİM 1997
ODA TİYATROSU MERHABA HOŞCAKAL 10,11,14-18,21-25,28-31 EKİM 1997
İRFAN ŞAHİNBAŞ A.SAHNESİ KUZGUNCUKLU FAZİLET 15,16,18-22,23 25-29 30 EKİM 1997
B.M. CÂNOVA SAHNESİ SEVGILI YALAN 12,17.18,19-24 25,26-31 EKİM 1997
Y.MAH. BEL. 50. YILTİY. SALONU RUMUZ GONCAGUL 9-12,16-19,23-26,30,31 EKİM 1997
AKM BÜYUK SALON KUVAYI MILLİYE 26 EKİM 1997
AKM ODA TİYATROSU KOZAb<\R-OLUlER
KONUŞMAK ISTERLER 14-19,21-26.28,30,31 EKİM 1997
AKM AZİZ NESİN SAHNESİ KAMYON 28 30 31 EKİM 1997
TAKSİM S/\HNESİ AY IŞlGlNDA ŞAMATA 21-26,28-31 EKİM 1997
29 EKİM 1997 ÇARŞAMBA "CUMHURİYET'İN 74. YILIKUTLAMA PROGRAMI"
IZMIR DEVLET TİYATROSU
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU
KONAK SAHNESİ
K.RAGIP HAYKIR SAHNESİ
B.B. UĞURMUMCU KUL SAN. MER.
AVP SAHNESİ
AVP SAHNESİ
AVP SAHNîSl
AVP SAHNESİ
CENGIZ HAN !N BISIKLETI 7-12,14-19,21-26,28-31 EKİM 1997
MİKADO NUN ÇOPLERI 2-5,9-12,16-19,23,26,30,31 EKİM 1997
ÇİLHOROZ. ... .24,25,31 EKİM 1997
GOZ KAP VAZ YAPARIM .... 1-5.7-12,21.22,23 EKİM 1997
HEUKOPTER 14-19 EKİM 1997
HAMLET EFENDI 24-26 EKİM 1997
H'JZNUN COŞKUSU 28-31 EKİM 1997
ADANA DEVLET TİYATROSU
SETYHAN BEL K.M. SAHNESİ UÇ KAGlTÇ! 31 EKİM 1997
TRABZON DEVLET TİYATROSU
A. PARK HALUK ONGAN SAH. DOGRULAR 9-12,16-19,23-26,30,31 EKİM 1997
DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSU
BLJYÜK SAHNE DUDUKCU FIRÇACIL>\RIN ŞAVAŞi 16-19.23-26,30,31 EKİM 1997
D.T. SAHNESİ
ANTALYA DEVLET TİYATROSU
FARELER VE INSANLAR
TURNELER
21-26,28-31 EKİM 1997
ESKİŞEHİR
ESKİŞEHİR
Kİ RŞEHİR
H>«\fAY
K>=\HRAMAVMARAS
BENFEUERBACH 13 EKİM 1997
BENİMKİNİN ADI REGINE 16 EKİM 1997
VUSLAT(KAVUŞNM) 17 EKİM 1997
IKINCI BOLUM . . 25.26 EKİM 1997
I K I N C I B O L U M . . . . 28 29 EKİM 1997
buhıt, sezon açılışı dolayısıy-
la düzenlediği basın toplan-
tısında şöyle dedi: "20001i
yıDara geldiğjmizde yalnızca
• ttforkehtle smırtı opera-bale
hareketi ve müzik yaşamı-
muJa övünemeyeceğiıniz gi-
bi bunun sorgulanması ge-
rektigini düşünüyorum."
Günümüzde durum dra-
matiktir: Konservatuvarme-
zunlan, iş alanı bulamadığı
için bu okullar daha az öğ-
renci almakta, başvurular da
azalmaktadır. Tabandan ge-
len on binlerce yetenekli ço-
cuğumuza olanaklar daraltıl-
mıştır. "Kunıhış"döneminin
piramiti tepetaklak edilmiş-
tir. Konservatuvarlanmız,
müzik kurumlanna eleman
yetiştirmiyorsa neden kurul-
muştur? Üniversitelerdeki
''müzik eğitiıni'' bölümleri-
miz yeterince müzik öğret-
meni yetiştirmiyorsa neden
genişletilmekten. çoğaltıl-
maktan kaçınılmaktadır?
Müzik ve sahne sanatlan aia-
nında son yırmi beş yıldan
beri neden gerekli yasalar çı-
kanlmamıştır? Var olan yasa
ve yönetmelikler neden uy-
gulama dışı kalmıştır?
Bütün bunlann nedeni
açık, sorumlulan bellidir:
Geçen gün 12 arkadaş, bir
araya geldik ve şu iki sonuca
vardık. Bir Nedenler ve so-
rumlular için başvunılacak
temel kaynak, Sayın Doğan
Kuban'm "Kır Demokrasin
ya da Demoknsi Isterük"
başlıkh yazısıdır (Cumhuri-
yct, 8 Temmuz 1997). iki:
Aydınlanma doğrultusunda
halkın yanında olunmalı, is-
teklerin yaşama geçirilmesi
hızlandınlrnalı, toplumsal
coşkunun yaratılmasına ön-
cülük edilmelidir.
Deniz kabarmaktadır
Halk, büyük çoğunluğuy-
la çağdaşlaşma eğilımınde-
dir. Çoksesli müzik, opera,
bale etkınliklerine gösterilen
ilgi. son yıllarda kitlesel bo-
yutlar kazanmışhr ve bu ilgi,
yurdun dört bucağında,
Van'dan Marmaris'e, Sam-
sun'dan Antakya'ya değin
yüzlerce kent ve kasabada
gözlemlenmiş, yaşanmıştır.
Coşku, inanılmaz boyutlar-
dadır. Yücel'in düşlerindeki
gıbıdır. İdfl Biretin Niğde re-
sitalinde, salonun tıklım tık-
lım dolması dolayısıyla bin-
lerce insan kapıda kalmıştır
Genç bir piyanistimizin An-
takya'daki spor salonunda
verdtgi Tesital, ertesi gün yi-
nelenmiş, coşkuyu bu da do-
yuramamıştır. Bütün bunlar
tek tük örnekler değildir.
Dipten gelen müthiş bir dal-
ga kabarmakta, denizi tut-
makta, deniz kabarmaktadır.
Bu gelişim nasıl yanıtlanabi-
lir? Halkın isteklerini karşı-
layacak ne gibi önlemler alı-
nabilir? Bunu yine sivil top-
lum örgütleri "aydınlan-
ma"dan yana olanların ön-
derliği başaracaktır. "küitür
refonmı'' temelinin atılması
için planlar hazırdır. "Fi-
nansmafi" için potansıyel. is-
tenenden fazladır. Yaratıcı
kadrolar, işe koyulmak özle-
miyle yanıp tutuşmaktadır.
Kimı bekliyoruz, "kır de-
mokrasisi''nin adamlannı
rm? Biz sadece kendi gücü-
müze, yurtseverliğimize gü-
veniyoruz. "Kuruluş" coş-
kusunu yeniden yasatacağı-
mıza güveniyoruz. Bunu biz
başaracağız. Göreceksiniz.
başaracağız. Çünkü başar-
mak zorundayız.
Antalya Altm Portakal Film Festivali başlıyor
Sinemanın 'C vitamini'
BÜLENT ECEVtT
199 1-1998UYATRO MEVSİMÜİS TLJM SEYİRCİLERİMİZE HAYIRL1OLMASIDİLEĞİYLE
Genelşanal ve Yönetim: Prof. M. BOZKIRTKİRIÇ• Başrejisör: ERGİS ORBEY
ANTALYA - Türk sinemasına 34 yıldır
destek veren ve sanatçılar arasında "sine-
manın Cvftamini" olarak adlandınlan An-
talya Altın Portakal Film Festivali bugün
başlıyor. 14 filmin yanşacağı festivalde
toplam 8 milyar 50 milyon lira ödül dağı-
tılacak. Festival için yurtiçinden ve dışın-
dan birçok sanatçı ve yazarlardan oluşan
kişilerdavetedıldi.Davetedilenler arasın-
da olan Elizabeth TayJor'a Antalya'da bir
ev hediye edilmesine karşın katılamayaca-
ğı öğrenildi.
Bugün davetlilerin de katılacağı gele-
neksel kortej geçişi ile festival resmen baş-
layacak. Davetlilerin konaklayacağı Falez
Otel önünden başlayacak olan kortej, Bü-
yükşehir Belediyesi önünde sona erecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı ve Altın
Portakal Kültür Sanat Vakfi Başkanı Ha-
san Subaşfnın özel davetine karşılık,
"Sağfak dunımum el verirse katılabilirim"
mesajı gönderen ünlü sinema oyuncusu
Elizabeth Taylor'a Kemer tarafında bir ev
hediye edildigi öğrenildi. Vakıf yetkilileri
Taylor'a hediye edilen evin Kültür Bakan-
lığı Tanıtım Fonu'ndan alındığını bildirdi-
ler.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve
hükümet üyelerinin katıhmı ile açılışı ya-
pılacak olan cam piramit ve Altın Portakal
Film Festivali'nin geleneksel açıhş kok-
teyli ile festivalli günlere girilmiş olacak.
5 Ekim'e kadar sürecek olan festivalin et-
kinlikleri arasında söyleşi ve imza günle-
ri, halk oyunlan gösterilen, sergiler, pa-
neller, seminer ile özel gösterimler ve dün-
ya sinemasından seçkiler yer alıyor.
60 milyar lira bütçeli festivalin etkinlik-
leri ağırlıklı olarak fuar aianında gerçek-
leştirilecek. Yanşma filmleri, Oscar, Pres-
tij ve Kültür sınemalannda 12.00,14.30 ve
16.45 seanslarmdagösterilecek. Akşamla-
n ise Cumhuriyet Meydanı, Yat Limanı ve
Fuar aianında açık havada gösterimler sü-
recek. Büyük jüri ise Antalya Kültür Mer-
kezi'nde (AKM) filmleri izleyip değerlen-
direcek. Açık hava gösterimleri ücretsiz.
Sinemalardaki gösterimlerin tarifesi ise
tam 600 bin lira, ögrenci 400 bin lira ola-
rak belniendi. "Göç" konusunun işlenece-
ği bu yılki festival için Antalya ile kardeş
şehir ilan edilen Nümberg'den gönderilen
iki göç filmi de gösterilecek. Gülseren
Güçhan'ır "KenteGöçEden İnsanınTürk
Sinemasında Degisen ProfîH" konulu semi-
neri ve Doç. Dr. Yusuf Örnek'in yönetece-
ği "Avşarter'dan Günümüze Göç Oiayı"
konulu panel, 2 Ekim günü AKM Perge sa-
lonunda, 13.30 ve 14.30'dayapılacak. Atil-
la Dorsay'm yöneteceği "Türk Sinemasın-
da Seyirci Neredeydi" konulu panel ise 5
Ekim günü saat 15.00'te AKM'de gerçek-
leştirilecek.
Altın Portakal Onur gecesi, 3 Ekim gü-
nü Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar
Alam'nda yapılacak. Flkret Hakan, Müj-
deAr,NejatSaydam,TürkânŞoray ve Yıi-
maz Dmn'ya onur ödülleri verilecek, bu
arada sanatçı Özdemir Erdoğan da bir kon-
ser verecek.
Festivalin kapanış töreni ise 5 Ekim gü-
nü fuar aianında yapılacak. Ajda Pek-
kan'ın konser vereceği geceye giriş ücret-
siz olacak ve Altın Portakal kazanan sanat-
çılara da ödülleri burada verilecek.
Gateri Carousel'de sergi
• Kültür Servisi - Vladimir Sorokovo\ ve Moskova
Resim Akademisi profesörleri Victor Shulga, A.
Bashirov. S Smetanine, G. Tsharev ve V
Novojilov'un resim sergisi yann Galeri Carousel'de
açılıyor. Sanat Yönetmenliğinı Gül Ergı'nın
üstlendiği sergıde sanatçılann toplam 40 yapıtı
sergilenecek. Sergi 3 Kasım tarihine dek 10,00-22.00
saatleri arasında gezılebilecek.
Fabrjca'da bir Tiirk
• Kültür Servisi -Benetton tarafından. her ulustan
genç yeteneklere yeni olanaklar sağlamak amacıyla
kurulan Fabrica"ya Türkiye'den Abdullah Oğuz Içöz
kabul edildi. Özgeçmişi ve kısa merrajlı film
çalışmalanndan örneklerle Fabnca'ya baş\ uran Içöz,
haziran ayında gerçekleştırilen 10 günlük deneme
süresi sonucunda okula kabul edildı. Içöz. bir yıl
boyunca Fabnca'daki atölye çalışmalarına katılacak.
Benetton reklam kampanyalannın yaratıcısı Oliviero
Toscani'nın danışmanlığını yaptığı Fabnca. film,
fotoğraf. yazım, ses. tasarımcılık. grafik ve görsel
sanatlar alanlannda eğitim veriyor
'The House of Yes' isimli film, Los
Angeles'ta gösterime giriyor
• Kültür Servisi-
Mirimax Films'ın son
filmi "The House of
Yes'in prömiyeri öncekı
akşam Hollywood'da
gerçekleştirildi.
Prömiyere Brooke
Shields ve Justine
Bateman da katıldı.
Şükran Günü tatilinde
yaşanan olaylann
anlatıldıği koınedi
Fılminde Parkey Posey.
Tari Spellıng ve
Genvieve Bujoud rol
alıyor. Film 20 Ekim'de
Los Angeles'ta
göstenme gırecek.
Appedamento Dekorasyon'da
Füreya Koral anılıyor
• Kültür Servisi - Mimarlık ve tasanm dergisi
Arredamento Dekorasyon'un ekim sayısında
mimarlık. tasanm ve sanat konulannda çeşitli
uzmanlann yazılan yer alıyor. Dergınin Haber Sanat
bölümünde. Beral Madra'mn, dün>anın çeşitli
yerlerinden gelıp Londra'da yerleşmiş beş kadın
sanatçınm 2 Ekim-1 Kasım tarihlerinde BM Çağdaş
Sanat Merkezi'nde gerçekleştırdiği sanatsal .etkinlik
V^genstalasyon üzerine Foreıgn Investment Yabancı
Yatmm başlıklı yazısı yer alıyor. Profil bölümünün bu
aykı konusu Christian de Portzamparc. Fransa'nın
uluslararası piyasadaki çağdaş mimarlanndan
Portzamparc üzerine öğrencısi Nedim Sisa'nın bir
yazısı. yine onun bir başka meslektaşı ile ünlü mimar
hakkında yaptığı söyleşi ve Uğur Tanyeh'nin eleştirel
irdelemesi yer alıyor. Düşünce bölümünde Önder
Şenyapılı, Mimarlıkta Bunalım I başlıklı yazısında
mimarlığın bilgi alanındaki belirsızlik sorununu
tartışıyor. Anma başlığı altında geçen ay yitirdığimiz
Füreya Koral için dostlan Ayda Arel. Alev Ebüzziya,
Candeğer Furtun, Rabia Çapa ve Sarkis'in yazılan
yer alıyor. Sanat bölümünün ilk yazısında Necmi
Sönmez, iki sanat eylemi "Documenta X" ve
"Skulptur Projecte"i eleştirel bir bakışla irdelıyor.
Aynca "Öteki Modernizmler" adlı sergi çerçevesinde
aynı başhkla düzenlenen sempozyuma Türkiye'den
konuşmacı olarak çağnlan Hüseyin Alptekin'le,
Özgür Uçkan konuşuyor.
ADOB perdelerini Üç
SHahşörlep'le açıyor
• ANKARA (AA) - Ankara Devlet Opera ve Balesi
, (ADOB), perdelenni, geçen sezon büyük ilgi gören
G. Verdi'nin "Üç Silahşörler" balesiyle 2 Ekim'de
açıyor. ADOB'un yeni sezonda sergileyeceği ilk yapıt
olan Üç Silahşörler'in koreografisini Andreı
Prokovsky hazırladı. Orkestra şefliğini Rauf
Abdullayev'in üstlendiği balenin başlıca rollerini ise
Armağan Davran. Volkan Ersoy. Özden Aktürk
paylaşıyor. 1997-98 sezonunda opera. bale ve çoksesli
müziğin en seçkin ve güzel ömeklerini sanatse\erlere
sunmayı amaçlayan ADOB, sezonun yeni yapıtı G.
Verdi'nin "Messa Dı Requıemı"nı 27 Ekim"de
sunacak. ,\nkara Devlet Opera ve Balesi Modern
Dans Topluluğu, Mısır Kahire Operası'ndan aldığı
davetle 26-27 Ekim'de Kahire'de iki temsil verecek.
Sanat Yönetmenı Beyhan Murphy'nin tek perdelik
"Post" adlı yapıtı, bu turne için Kahire Operası
yönetimince özel olarak seçildi Geçen sezon da
sergilenen Alman Reinhild Hoffrnann. Binnaz Aydan
ve Beyhan Murphy'nin yapıtlanndan oluşan "3
Kadın" ise turnenın ikinci programını oluşturacak.
3. Uluslararası Sanatta Başarı
ÖdültePi vepildi
• Kültür Servisi -
Yönetmen David
Gest'in sponsorluğunu
üstlendiği 3.
Uluslararası Sanatta
Başan Ödülleri öncekı
akşam Beverly Hills'de
düzenlenen bir törenle
sahiplerinı buldu.
Celine Dion, "Yılın
Başanlı Sanatçısı
Ödülü"ne layık
görülürken. Smokey
Robinson da şarkı
sözü yazan ve müzik
dünyasında gösterdiği
başanlanndan dolayı
"Pacesetter Ödülü"nü
aldı.
Roxy
/
de yeni sezon başlıyor
I Kültür Servisi - Roxy yeni sezonunu partilerle açtı.
Roxyde ekim ayı boyunca konserler, özel geceler ve
alternatif partiler yer alacak. Ay boyunca her salı ve
çarşamba akşamı Kerem Görsev. Volkan Hürsever ve
Ateş Sezer'den oluşan Relaxing konseri, perşembe
geceleri de Alternative Party yer alacak.